28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12ŞUBAT1995PAZAR HABERLER1 . 1 İ U J MliM.\M^Mlt1A ÎHD verilerine göre yasadan sonra işkence iddialannda artış gözlendi CMÜK işkencede etkisiz 645 bSŞVUTU tnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi İşkence G0Z3İtllld3 0İUI11İHD raporunda, bir kişinin gözaltında öldüğü, îzleme Komisyonu'nun verilerine göre 1994 yılında 645 işkence birisi erkek iki kişinin de tecavüze uğradığı, yeoi kişiye de ajanlık başvurusu yapıldı. Yazılı başvuruda bulunanlardan 70 kişinin teklifinde bulunulduğu belirtildi. Raporda, 'işkence mağdurları, sonradan aldığı raporlarla toplam 570 kişinin, işkenceye maruz bu insanlık suçunu gızlememeli, yasal yollara başvurmalıdır' kaldığı, doktor raporuyla kanıtlandı. çağnsına yer verildi. Vaölikten hava tstanbul Haber Servisi - istanbul'da dün akşam saatlerinden itibaren yaşam sınınnı aşarak insan sağlığını tehdit eder noktaya ulaşan hava kirliliği alarm veriyor. İstanbul Valiliği dün gece geç saatlcrde yayımladığı 7 maddelik emir niteiiğindeki tebliğ ile gece boyunca yakılmaması gerektiğini belirttiği soba ve kaloriferlerin, bugün sadece 09.00ile ll.OOsaatleri arasında yakılması yönünde uyanda bulundu. Uyan tebliğinde. bu karann kritik meteorolojik koşullann vc hava kirliliği ölçüm sonuçlannın birlikte değerlendirilerek alındıgma yer verilerek, daha sonraki kalonfer yakma saatlerinin ikinci bir açıklama ile duyuralacağı belirtildi. Kaymakamlıklar ile büyükşehir ve ilce belediyeleri, tebliği uygulamakla yûkümlü kıhndı. GöHan'ın açıklaması • ANKARA (ANKA) - Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, yurtdışında çalışan Türk vatandaşlan içın uygulanan dövizle askerliğe zam yapılmayacağını açıkladı. Milli Savunma Bakanı Mehmet Gölhan, RP Kayseri Milletvekili Salih Kapusuz'un yazılı soru önergesini yanıtlarken, temel askerlik eğitim süresinin 2 aydan bir aya, ödemelerin de 13 taksitten 4 eşit taksite indirildiğinı anlatı. Siverek'te aileler çatıştı JSİVEREK(AA)- Şanhurfa'nın Siverek ilçesinde ıki aile arasında "hayvan otlatma" yüzünden çtkan sılahlı çatışmada 2 kişi öldü, 2 kişi de yaralandı. Siverek Kaymakamı Celalettın Yüksel'den alınan bilgiye göre ilçeye bağlı Ergen Köyü'nde iki ailenin bireyleri arasında hayvan otlatma yüzünden çıkan tartışma, kısa sürede büyüyerek silahlı çatışmaya dönüştü. 2 saat süren çatışmada, Ömer (28) ve Seyit Ahmet Yeşilyaprak (26) öldü. Çatışmada yaralanan Murat Yeşilyaprak (17) ve Hatice Yeşilyaprak (20), Dicle Ünıversitesi Tıp Fakültesi Hastanesf nde tedavi altına alındı. Anadohı, hassas yep • ÖDEMtŞ (AA) - Devlet Bakanı Necmettin Cevheri. terörün kökünün mutlaka kazınacagını söyledi. Izmır'in Odemiş ilçesinde Bölge Trafık Denetleme Istasyonu'nu hizmete açan Cevheri, törende yaptığı konuşmada, emniyet görevlılennin, halkm can güvenliğini sağlamak gibi önemli bir görevi yerine getirdiğini kaydettı. Yarım kalmış tesislere önceük • ANKARA (ANKA) - Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, Doğu ve Güneydogu Anadolu Bölgesi'nde uygulanan acil destek programınm özellikle başlanmış, ancak yanm kalmış yatınmlara yönelik olduğunubildirdi. Devlet Bakanı Bekır Sami Daçe, SHP Tunceli Milletvekili Sinan Yerlikaya'nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yönelik ekonomik yardım konusundaki yazılı soru önergesine verdiği yanıtta şunlan söyledi: "Acil destek programı çerçevesinde Şırnak ve Hakkâri illeri yatınmlan için 544 milyar lira ödenek seıbest bırakılmış, diğer ıllerin karayollan, köy hizmetleri, tanm, sağlık gibı hizmetleri için 1.4 trilyon lira serbest bırakılması kararlaştınlmıştır." FUSUN ONUR "KADANS" 14 Şubat -18 Mart 1995 Galen Pazır-Pazartesı hanç har gün 13.0019.00 ırası »çıkor Eytım Cıddısı 31 Mıçka Imndul Ttt 1021212408023.234 4051 IMACKASANATGALERİSİ Basın kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ORHANTUNCEL Nüfus cüzdanımı yitırdim Hükümsüzdür. AYDINKAVAL AHMET Ş1K İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi işkence îzleme Komisyonu'nun verilerine göre. Istanbul'da 1994 vılında 645 kişinin işkence gördüğü bıldirildi. İHD İşkence îzleme Komisyonu raporun- da, 1993 yıhna göre artış gözlencn ışken- cenin. "sistemli bir sorgu yöntemi oldu- ğu'' belirtildi ve "İşkencenin önleneceği konusunda geniş yankılar uvandırarak uzun süre tartışılanCMUK'la (Ceza Mu- haketneleri Usulü Kanunu) yapılan deği- şiklikten sonra da fark eden bir şe> yok. Hatta işkence olaylarında artış olduğu da ortadadır" denıldı. İHD lşkenceyi îzleme Komısyonu'nun 1994 yılına ilişkın hazırladığı raporda. bir kişinin gözaltında öldüğü. bırısi erkek iki kişinin de tecavüze uğradığı, yedi kişiye de ajanlık teklifinde bulunulduğu belirtil- di. Raporda. işkence görenlerin I ile 45 gün arasında değişen raporlar aldıklan belirtilerek 25 kişinin suç duyurusunda bulunduğu ifade edildı. İHD istanbul Şubesi'ne, işkence gör- düğü iddiasıyla I45'i yazılı, 500'ü de ad- li tıp raporuyla toplam 645 kişinin başvu- ruda bulunduğu belirtildi. Yazılı başvuru- da bulunanlardan 70 kişinin sonradan al- dığı raporlarla toplam 570 kişinin, işken- ceye maruz kaldığı. doktor raporuyla ka- nıtlandı. 85'i adli, 60'ı siyası suç iddi- asıyla gözaltına alınan 145kişiden 107'si- nin erkek, 33'ünün kadin. 5 kişinin ise çocuk olduğu belirtildi. CMUK d»önkyemedi Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor- larda işkence bulgulanna rastlanılmadığı belirtilen 29 kişinin ise Eyüp Adli Tabip- liği'nden aldıklan raporlardâ işkence gör- dükleri kanıtlandı. Bu kişiler. 1 ile 7 gün arasında değişen rapor aldı. Komisyon üyelen yaptıklan açıklama- da, 1993 yılında İHD İstanbul Şubesi'ne 77 kişinin işkence gördüğü iddiasıyla baş- vuruda bulunduğunu. ancak bu rakamın 1994 yılında I45'eyükseldiği,komisyo- na ulaştınlan işkence yapıldığına dair ra- porların ise 1993 yılında 265 iken, 1994'te 570'e çıktığı vurgulandı. CMUK'un da işkenceyi önlemede yeter- siz kaldığı belirtilen açıklamada, şu gö- rüşlere yer verildi: "CMUK'la getirikn yeniliklerin büyük bötiimü, işkencenin en voğun biçimdeva- şandığı OHAL (Olağanüstü Hal) Bölgesi vc DCM kapsanıına giren soruşturmala- n kapsamamaktadır. Tek başına bu sınır- landırma bile vasanın işkence olaylannı önleyemeveceğinin göstergesidir. Olağa- nüstü Hal Bölgesi ve DGM kapsamına gi- ren suçlardaCMlK'un uygulanmayaca- ğı kuraİL, oiağanüstü bir vargı düzeni ya- ratmış ve aynı ülkede iki ayn vasal rejim sistemleştirilmiştir. İnsan hakları savunu- culan olarak işkence insanlık suçudur, bu- nu önlemek, belgetemekten geçer diyonız. İşkence mağdurlan, bu insanlık suçunu gizlememeli, > asal > ollara başv u mıalıdır." Komisyonun 1994 yılıyla ilgılî hazırla- dığı raporda gözaltına alınaniara uygula- nan fiziki vepsikolojik işkence yöntem- leri şöyle sıralandr. - Kaba dayak, du var ve dolaplara çarp- ma, falaka, askı (ters, diiz, Kilistin askısı, tek koldan asma), testisleri sıkma, burma, uzun süre ayakta bekletme, elleri arkadan bağlayıp, ısîaüp kelepçe ile demir parmak- lıklara bağlama, vücudun çeşitli yerterine copla vurma, boğaz sıkma, vücutta siga- ra söndürme, tazyikli soğuk su sıkma, te- cavüz, copla tecavüz, vücudun çeşitli yer- lerinden elektrik verme, uykusu/ ve aç bt- rakma, saç ve kıllann çekilmesi, araba las- tiği içine sokup dö\me, ağıza balgam tü- kürme, insan dışkısı vedirmeye çalışma, si\ri uçlu bir cismi ayağa batırma. haka- ret \e küfür, ölüm ve tecavüz tehdidi (ken- disi ve yakınlarına). gözaltında kavbetme tehdjdl, cinsei tacîz. Gazeteci ve avukatlardan oluşan yabancı heyet gözaltında kayıplan inceliyor Bab gözaltında kaybı sorguluyor • İnsan haklan ihlalleri ye gözaltında kayıp iddıalannı incelemek üzere incelemelerde bulunan heyet üyeleri, istanbul Tabib Odası'nda bir toplantı düzenlediler. İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye'deki gözaltında kayıp iddi- alan ve insan haklan ihlallenni incelemek üzere çeşitli ülkeler- den gelen, gazeteci ve avukatlar- dan oluşan bir heyet dün bir top- lantı yaptı. TabiplerOdası'ndagerçekleş- tirilen toplantıda heyet üyeleri, Türkiye'deki insan haklan ihlal- lerine devletin ilgi göstermedi- ğini söylediler. Heyet üyeleri da- ha sonra, gözaltında kaybedil- dikleri ileri sürülenlenn yakınla- n, Haklar ve Özgürlükler Plat- formu üyeleri ile gazetemize de geldiler. Haklar ve özgürlükler Platfor- mu tarafından düzenlenen **Ka- yıplar" konulu toplantıya heyetı temsilen Yunanistanlı gazeteci- ler Joanna Sotirchov•, Nikitas Pa- panastatatos, Hollandalı gazete- ciler Mariette Timmer, EUdert Mulder ile gözaltında kaybedil- diklen ıddiaedilen İsmailBahçe- ci'nin kardeşi Metin Bahçeci. Ke- Yabancı heyet üyeleri, Haklar ve Ozgüriükler Platformu üyeleriyle gazetemizi ziyaret ettiter. nan Bügin'in kardeşi trfan B0- gjn. HüsejinToraman'ın babası Ali Rıza Toraman katıldı. Toplantıda Haklar ve Özgür- lükler Platformu adına yapılan açıklamada heyet üyelerinin 4 gün içinde milletvekilleri Sal- man Kaya, Ali tbrahim Tutu, Mehmet Kerimoğlu ve Sabir Ya- vuz ile görüştükleri, Sağmalcılar Cezaevi ve Özgür Ülke gazetesi- ne de ziyarette bulunduklan be- lirtildi. Hollandalı gazeteci Eil- dert Mulder, heyetin izlenimleri konusunda bilgi verirken u Tür- kh e'de insan haklan konusunda bir ihlalolduğundadevlet ilgi gös- termiyor. Bunun en önemli nede- ni ihlali devletin görevlilerinin yapmasıdır. Hükümet üyesi par- tinin miUervekilleri bile kayıplar konusunda fazla bir şey bilnıedi- ğini sövlüyor" dedi. Mulder, sol görüşlü olmadığı- nı belirttiği konuşmasında daha sonra şunlan söyledi: "Ülkemde merkez görüşte bir gazetede çahştyorum. tsmail Bahçeci'vle karşılaşsam onunla aynı görüşleri paylaşmıyor ola- caktun. Ancak Bahçeci'nin kay- bı sadeceonunla aynı göriişü pay- laşanlann sorunu olmamalıdır. Bir insanın kaybediimesine göz yummak diktatörtüğün en büyü- ğüdür." TBMM İnsan Haklan Komis- yonu'nun da işlevsiz kaldığını gözlediklerini belirten heyet üye- lerı. "Milletvekilleri bile bize kontrgerilla denen güçten söz et- mekten çekiniyorlar" şeklinde konuştular. Daha sonra gözaltında kaybe- dıldikleri ileri süriilenlerin ya- kınlan Metin Bahçeci. lrfan Bil- gin ve Ali Rıza Toraman'la bir- likte gazetemizi ziyaret eden he- yet üyeleri, Genel Yayın Yönet- menimiz Orfaan Erinç ve Yazıiş- leri Müdürümüz tbrahim Yü- dız'la görüştü. Kayıp kişılerin yakınlan ise Türk basıoının insan haklan ih- lallerine duyarsız kaldığını be- lirterek "Söz konusu olan insan havatı. Ancak basın buna saygı göstermiyor. Vakınlannıızın gü- venlik güçlerince gözaltına ahndı- ğına dair delillerimiz bulunması- na karşın yetkili kurum ve kişiler hep olumsuz yanıt veriyorlar'" dediler. tlhan Selçuk, Antalya'da konferanslarda konuştu 'Aydınlanma her eve gerekli' ANTALYA (Cumhuriyet) - Gazetemiz yaza- n tlhan Selçuk. ^ntalya'daki konferanslannda "insan olma, aydınlanma,laiklikve demokrasi" konulannda konuştu. 20 yıl aradan sonra geldi- ğı Antalya'da yoğun ilgi gören Selçuk, konuş- malannda "avdınlanma her eve gerekli" mesa- jını ilettı. Atatürkçü Düşünce Derneği Antalya Şubesi ile Akdeniz Üniversıtesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün düzenledıği etkınliklere katılan Selçuk, "alınteri özgürlüğunün mutlaka kaza- nılacagını" belirtti. Onceki gün gerçekleşen Ak- deniz Üniversıtesi Atatürk Konferans Salo- nu'ndaki "demokrasi ve laiklik"konulu konfe- ransa Rektör Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu'nun katılmadığı gözlenirken salona giremeyen öğ- retim üyelen ve öğrenciler, llhan Selçuk'u fu- ayeden dınlediler. Akşam, Belediye Kültür Sa- lonu'nda gerçekleştirilen konferansta ise bir- çok kişi salona girmedıği içın Selçuk "u izleye- medi. Yeryüzündekı ayağa kalkan ilk insan "Lü- s"yi anlatarak konuşmasına başlayan Selçuk. "Hiçbir şe\ eskisi gibi olmaz. Eğerbir kişi aya- ğa kaJktıysa diğerleri de kalkacakür. Demokra- si icat edildi, sosyalizm icat edikli ve bu vayıla- caknr. Ama zaman geçecektir. O zaman da ta- rih olacaknr" dedı. Konuşması sık sık alkışlarla kesılen llhan Sel- çuk, kendisine yöneltilen sorulara da yanıt ve- rerek. "Aklınızın mahkemesinden geçirmeden hiçbir şeyi benimsemeyiniz. Eğer benimserse o kişi kul oİur, birey olmaz" dedi. Selçuk. alınteri özgürlüğunün ilk savunucusu olarak Sparta- kûs'ü örnek göstererek, "Spartaküs, köle isya- nını başlam, ama \enildi. Yeni Spartaküs'ler çık- ü. İsyanlar durmadı. Ama bin vılda bir adım atı- labikü-Şimdi kapitalizm dönemi yaşanıvor. Ama sosyalizme geçilecek; bundan kimsenin şüphesi olmasın. Alınteri mücadelesi kolav kazanılmaz. Haklı olanlar devamlı kav bederier. Bir kez kay- bederler, bin kez kaybederler. Ama bir kez ka- zanıldığı zaman bir adım beliıienmiş otur. 1923'te de Mustafa Kemal. ayağa kalkan ilk in- san gibi ayaklands ve av dınlanma>ı gerçekleştir- di" dedi. "Müslüman, Müslümandır. Bazılan daha çok Müsluman değiidir" diyen Selçuk, "Dini ibadederini yapnıak isteyenlere baskı ya- pdıyor, müminler dışlanıyor; bu konudaki görü- şünüzü öğrenebilir m'ıyim" şeklındeki bir soru- ya da "Dini alet ederek siyasi çıkarlan için kui- lananlar Müsluman değildir. O. sahtecidir. Şeri- atçdann televizyonlan, radvolan. gazeteleri var. Her şeyleri var. Hatta onıç tiıtmak istemeveni sa- hurda uyandıran davulculan bile var. Bu du- rumda kim kimi taciz ediyor. Bu ülkede ibade- tini yaptığı için kimse cezâlandınlmamışnr" "Siz güzel insanlar, bu Türkive'den aldığmızı Türkiye için kullanmazsanız sizin insanlığınız- danşüpheederim" diyen llhan Selçuk, "Avdın- lanma her eve gerekli" diyerek konuşmasını tamamladı. Çiller, özelleştirmenin 'temiz eller' operasyonu olduğunu söyledi 'DYP 5 yıla daha damga vuracak' İstanbul Haber Servisi - Başbakan Tansu Çilkr, hür teşebbüsün yeniden güç ve iv me kazanması için mücadele ettiklerini belırterek "Bundan sonraki 5 vıla damgasını vuracak olan özelleş- tirmedir. Ozelleştirme'temiz eller'ope- rasyonudur. Bundan sonraki 5vıla DYP damgasını vuracaktır" diye konuştu. Başbakan Çiller, önceki akşam gel- diği Istanbul'da yoğun bir program uy- guladı. Çiller, konuşmalannda gümrük birliği ve ozelleştirme konulanna geniş yer verdi. Türk-Henkel'in Çırağan Sarayı'nda önceki gece düzenledıği "Türkiye'den 21. Yûzyıla Bakış" konulu sohbet top- lantısına katılan Çiller. dünyanın çok belirgm bir biçimde bölündüğünü ha- tırlattı. Bu bölünmelerden birçok mer- kezi yönetimlerin çıktığını anlatan Çil- ler. şöyle devam etti: "Bir taraftan büyük entegrasyon, birteşme var. Diğer vandan kendi gele- neklerini arama zorunda bırakan mer- keze tepki var. Merkeze tepkiyi. dinde anyor,etnik kökende anyor. Bir tür mi- ni devletler,şehir devlerieri dediğimiz bu gidişte bunun içerisinde vardır." Dünyada 6 bin tane etnik köken bu- lunduğunu vurgulayan Başbakan Çil- ler, arayışlann demokratik ortamlarda yeşerebildiğini, doğrusunun da bu ol- duğunu, bunun engellenmesinin de mümkün oimadığını söyledi. Türkiye'nin dişa açıldığı takdirde önemli mesafeler alacağmı ifade eden Çiller, "Onun için Avrupa Birliği ve gümrük birliği. tarihi bir misyon. 52 Müsluman ülkede yegane demokratik, laik olan Türkiye,eğer AB"\e girerse bu tarihi bir misyon, aynı zamanda Batı ile Doğu arasında bir banş köprüsü olur" diye konuştu. Başbakan Tansu Çiller dün de lçiş- leri Bakanı Nahit Menteşe, İstanbul Va- lisi Hajri Kozakçıoğlu ve DYP İstan- bul 11 Başkanı Rasim Cinisli ile birlik- te Kapalıçarşı'yı ziyaret ederek incele- melerde bulundu. Kapalıçarşı'daki ta- rihi Şark Kahvesi'nde bir konuşma ya- pan Çiller, Kapalıçarşı Esnaf Odası Başkanı Oktay Aslan'dan çarşı esnafı- nin sorunlannı dinledikten sonra yap- tığı konuşmada, Kapalıçarşı "nın turizm ve ticaretin gözbebeği olduğunu söyle- di. Çeşitli zamanlarda teröristlerin bomba koyduğu Kapalıçarşı için özel güvenlik birimi oluşturmak amacıyla hazırlanan yasa tasansının Bakanlar Kurulu'nda kabul edilerek TBMM'ye gönderildiğini anımsatan Çiller, aynca gümrük birliğine girmek için mücade- le veren Türkiye'nin ekonomisinde Kapalıçarşı'da halkın yoğun Ogisinden memnun olan Çiller, ünlü Şark Kah- vesi'nde esnafla haüra fotoğrafi çektirdi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Kapalıçarşf nın önemli bir yeri bulun- duğunu da vurguladı. Türkiye'nin önü- nün son derece açık olduğunu dıle ge- tiren Çiller. "Gümrük birliği herkese daha i\i imkânlar saglayacak. Avrupa ile yapılacak ticaret daha çok bolluk ve rekabet getirecek" dedi. Kapalıçarşı Özel Defteri'ni imzalayan Çiller'e ay- nca Kapaltçarşı Esnaf Odası Başkanı Oktay Aslan tarafından bir de şükran plaketi verildi. Çiller, daha sonra Ada- let Partisi'nin kuruluş yıldönümü nede- niyle DYP İstanbul ll Merkezi'nde dü- zenlenen törene katıldı. Törende yaptığı konuşmada ilk ön- ce geçmişe sahip çıkacaklannı vurgu- layan Çiller, bu geçmişin DP'den AP'ye, AP'den DYP'ye geçmiş olan inanç ve ruh olduğunu kaydetti. Partililerin demokrasi ve inanç mü- cadelesi verdiğini ve bu anlayış içeri- sinde "demokrasi şehhieri" verdikleri- ni anlatan Çiller "Adnan Menderes'in mhu, Celal Bayar'ın anısı önünde şük- ranla egilivoruz. Yine babamız Savın Süleyman Demirel'i şükranla anıyo- ruz. lşte bize güç veren budur" dedi. Hür teşebbüsün yeniden güç ve ivme kazanması için mücadele yürüttükleri- ni ifade eden Çiller, "Bundan sonraki 5 yıla damgasını vuracak olan özelleş- tirmedir. OzeUeştirme 'temiz eller' ope- rasyonudur. Bunun için özelleştirmenin mücadelesini sonuna kadar yapacağız. Bundan sonraki 5 yıla DYP "damgasını vuracaktır" diye konuştu MIKRO DINÇ TAYANÇ Melanet Kemeri! Tarihe bakıyorum da, şu "bekâret" denilen doğal "ku- sur" çağlar boyunca kimlerin başını ağntmamış... "Kusur", çünkü kalsa bir türlü, kalmasa bin türiü dert... "Bakire Me/yem"etakılıyorum en çok... Kadıncağız, na- sıl ediyorsaediyor "o haliyle" gebe kalıyor... Kalmakla kal- sa iyi de, bir de çocuk doğurup "aynı halde" kalınca kızıl- ca kıyamet kopuyor. Çünkü çocuk, öyle sıradan bir çocuk değil, koskoca Hz. Isa... Meryem'in bakireliği, nerdeyse iki bin yıldır din bilimci- ler, toplum bilimciler, tıp bilimciler ve de her türlü "biliciler" arasında bitip tükenmeyen tartışmalann, kavgalann konu- su... Ama, Meryem'in bakireliğinden en çok çekenler, orta- çağdayaşamak şanssızlığına uğrayan Hıristiyan kızlarolu- yor nedense... Bakireliği, peygamber analığıyla eş tutan yo- baz kafalar "Bir kereden ne çıkar?" mantığıyla düşünen kızlara etmedikierini koymuyoriar. Ama ademoğlu bu, oyunu bitmez. Sonunda "bekâret ke- meh"r\\ "keşfedip" kendi beyinlerini, kızların "tenlerini" ve ille de "ruhlannı" tertemiz tutmayı beceriyorlar!!! Ortaçağdan yeniçağa, yeniçağdan teknoloji çağına at- ladıkça insanoğlu, bekâretin "anlam" ve "önemine" pek aldırmaz oluyor. Hatta, kimi ileri toplumlarda, kızlann iler- leyen yaşlarda hâlâ bakıre kalmaianna bir "tuhaf" bakılır oluyor... Kadın-erkek ilişkileri kadar erkek-erkek ve de kadın-ka- dın ilişkilerinin de yaygın olduğu Osmanlı Islam toplumun- da bekâretin kızların başına açttğı işler, Hıristiyan kızlann başına gelenleri aratır cinsten. Bizim Osmanlı yobazı, öyle bekâret kemerinden falan ha- bersiz olduğundan mı, yoksa kılıç yapacağı demiri "boşa" harcamama kaygısından mı bilinmez, işin "kolayını" bulu- yor. Kızı kapatıyor eve, biniyor ailecek tepesine, vuruyor şamarı... Ne bekâret düşünecek hali kalıyor kızlann ne de "ötesini..." Ama Osmanlı kızları da önünde sonunda Havva kızı de- ğil mi? Onlara da "birhaller" oluyor ve olunca da kaşla göz arasında "hal değiştiriveriyoıiar!" Bunun da kolayını bulu- yor Osmanlı. Baba evinden koca evine bakire gitmediği an- laşılan kızlarını "şer'i şeriat" uyarınca öldürüveriyor. Bendenizin aklı, geçmişteki yobazlıklara bir nebze eri- yor da, bugünün yobazlarının bekâreti ve de "rffeti" bu denli önemsemelerine ve de ülkenin temel sorunlanndan biri "haline" getirmelerine hiç mi hiç ermiyor! "Anayasa bir kere delinmekle bir şey çıkmaz" diyor ve de ulusun namusu sayılması gereken anayasayı Yedi Ko- calı Hürmüz'e çeviriyor bir demokrasi nasipsizi; rîfet düş- künlerinden çıt yok! "Babamdan kalan şunca yüz bini ürettim" ya da "Alnı- mın terinialtına çevirdim" diyor başka alnı karalar, karala- nnı emekçinin teriyle silerekten; iffet düşkünlerinden yine çıt yok! "Hatırfı" soysuzlar, ülkeyi tatan ediyor, talanlan ortaya dö- külüp birbırlerini kırmaya girişiyorlar; yine çıt yok iffet düş- künlerinden! Emekçi kitlelerin umut bağladığı "sosyal demokrat, cum- huriyetçi, halkçı ve desol(!)" particiklerin beceriklilikleri(!), kararlılıklan(!), tutarlılıklan(!) seçmenlerin beyinlenne kazın- mış lıderleri(!) "birieşmek" ya da "birieşememek" gibi ya- şamsal bir konuda solun namusunu iki paralık ediyorlar; iffet düşkünlerinden yine çık yok! "Ben olmasam, enflasyon yüzde 1000'igeçerdi" buyu- ruyor bir ekonomi uzmanı, ekonomi cehaletinin tüm ince- liklerini sergilediği "fiiliyatı "n\n ekonomiyi "hayat kadını" dü- zeyine indirgemesıyle övünürcesine; iffet düşkünlerinden hâlâ çıt yok! Varsa yoksa kızlarımızın iffeti ve de bekâretlerinin kont- rolü... Iffetinizi seveyim sizlerin, bir de beyinlerinize "melanet kemeri" taksanız yok mu haniü! Ana fikin Onca namussuzluk arasında, iffeti belden aşa- ğıda arayan yaratikların beyinleri "dumura" uğramış de- mektir. Ana fikrin ana fikri: Emek, dumura uğramış beyinler ta- rafından yönlendirilip yönetilmeyi kabullenirse, kendi de dumura uğramaktan kurtulamaz. Etkinlikler duzenlendi TÎP'in kuruluşunun 34. yıldönümü kutlanıyor İstanbul Haber Servisi - Tür- kiye'de başta işçi sınıfı olmak üzere, emekçi kitlelerin sosya- lizmle tanışmasında ve örgütle- nip güçlenmesinde tarihsel bir işleve sahip olan Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) 34. kuruluş yıldönümü nedeniyle bir dizi kutlama etkinliği duzenlendi. Etkinlikler kapsamında dün gerçekleştirilen panelde. "TİPinTürkiv^'ninSivasalYa- şamına ve Kültürüne Katkıla- n" konusu ele alındı. TlP'in 34. kuruluş yıldönü- mü kutlama etkinlikleri dün başladı. Mecidiyeköy Kültür Merkezi'nde düzenlenen panel- de, kuruluşundan bu yana görev alan Tl P başkanlan birer konuş- ma yaptı. Daha sonra ise "TtP'in Türkiye'nin Siyasal Ya- şamına ve Kültürüne Katkdan (Gekcek İçin Düşünceler)" baş- lik.li bir panel yapıldı. Panele konuşmacı olarak, Nihat Sar- gın. Mehmet Atav, Tank Ziya Ekinci,Yalçın Cerit, Hamze Tığ- la\, Yücel Gürsel, Ertuğnıl Kürkçü, Şehabettin Bakırsan, Artun Ünsal ile Kazım Maksut- hıoğtu katıldı. TlP'in kuruluş yıldönümü et- kinlikleri kapsamında, bu ak- şam ise bir "Kültür Gecesi"ger- çekleştirilecek. Maçka'daki ÎTÜ Sosyal Tesisleri'nde dü- zenlenen "Kültür Gecesi"nin açış konuşmasını yazar Aziz Nesin yapacak. Tiyatro ve sinema sanatçısı Gülsen Tuncer ile Nevzat Şe- nol'un sunacağı gecede aynca, Bulutsuzluk Ozlemi grubunun yanı sıra Genco Erkal, Sadık Gürbuz, Azmi Toğuzata ve Ko- ma Amed gibi sanatçılar da yer alacak. TBMM komisyonundan Başbağlarlılara ziyaret tstanbul Haber Servisi - TBMM Doğu ve Güneydoğu Olaylannı Araştırma Komisyo- nu Başkanı DYP Erzurum Mil- letvekili Ismail Köse, "5 Tem- muz 1993 yılında meydana gelen Başbağlar katliamu Ermeni zul- müne benzer bir tablo çizmiştir. Mesele yauıızca bir terör olayı değildir. Tarihin tekerrürü söz konusudur. Komisyonumuz, Başbağlar halkına yardım için çalışmalar yarHyor" dedi. DYP Erzurum MilleU-ekili Ismail Köse, ANAP tstanbul Milletvekili Kadir Ramazan Coşkun. DYP Balıkesir Millet- vekili Ömer Coşkun, SHP Er- zincan Milletvekili Ali tbrahim Tutu ve RP Erzurum Milletve- kili Lütfü Esengül'den oluşan Doğu ve Güneydoğu Olaylannı Araştırma Komisyonu, dün Başbağlar Köyü Yardımlaşma Demeği'ni ziyaret etti. Komis- yon üyeleri, 5 Temmuz 1993 ta- rihinde Başbağlar"da meydana gelen olaya ilişkin olarak der- nek başkanı ile görüştü. PKK'nin binlerce yıldan beri aynı topraklar üzerinde yaşayan insanlan bölmeye çalıştığını söyleyen Ismail Köse, örgütün etnik ve mezhep aynlıklanndan yararlarımaya çalıştığını belirt- ti. Güvenlik kuvvetlerinin hal- kın desteği ile ayakta kaldığını vurgulayan Köse, sözlerini şöy- le sürdürdü: "Bize insan haklan dersi ve- ren birçok ülke, Türkiye'de ya- şanan katliamlara son yülarda duyartı davranmaya başlanuş, terörün Türkiye Cumhuriye- ti'nin meşru güçleri tarafindan çözümlenmesi gerektiğini dek- lere etmiştir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle