06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12ŞUBAT1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Ara Güler, 'Bir Devir Böyle Geçti Kalanlara Selam Olsun 'la 1945-60 lardan 'görsel edebiyat tarihi' sunuyor 'Ne Türkive delisi kisilerdi...'•Fotoğraf ısmarlama olmuyor, bir görev gibi çekilemiyor. Çünkü benim anladığım anlamda fotoğraf, çektiğim kişinin dünyasını belirtmelidir. Bakınca fotoğrafa, o adamı da, dünyasını da bulmalısın. Kültür Senisi- "Onlar benim îçin yalnızca fotoğraü çekilen ki- şikr degil, dünyamı kuran insan- lardır. Bende kurduklan dünya- nın da güzel bir dünva olduğıina inanıvorum. Herşeyin görseDeşti- ği bu dönemde eümdeki bu mal- zemenin herkesin malı olması be- ni mutlu edecektir" dıyen Ara Güler, "janm yüzyilhk bir serüve- ni'n ürünü olan'Bir Devir Böyie Geçti Kalanlara Selam Olsıin' başlıklı kıtabını da 'dünyanın ilk sanatkân kimse' ona ıthaf ediyor. Bir foto muhabirinin işlevinin; yalnızca olaylann gidişıni ızle- mek değil, devrinin yaşamını, sa- natını, gelenek ve göreneklerini, ınsanlann nelerle uğraştıklanm, sevmçlerini. üzüntülerini görsel malzeme oiarak ılenkı çağlara bı- rakmak oldugunu düşünüyor Ara Güler. Sanatçılann da 'yasadıkla- n dönemin birer aynasT oldukla- n görüşüyle sanatımızda olduk- ça önemli bir zaman dilimi olan 1945-1960'larda sanat alanında izbırakmış on kışınin görsel mal- zemesını bir kıtapta toplama\ ı görev bilmiş. Ana Yayıncılık'ın yayımladı- gı, 285 sayfalık kitapta. Ara Gu- ler: Orhan Veli Kanık, Sait Faik Abasıyanık, Halikarnas Balıkçısı. Sabahattin Eyüboğlu,Orhan Ke- maL \şık Veysel Şaüroğlu, Kemal Tahir, Aliye Berger, Bedri Rahmi Eyuboğhı ve Cemal Reşit Re>' ın fotoğraflannı, 'görsel edebiyat ta- rihi'nı sunuyor bize. Kitapta Fa- hir Aksoy, Sabahattin Barur, Mehmet H.Doğaa VedatGiinyoi, Muzaffer Buyrukçu, Erdoğan Alkan, Hulki Âktunç, Ferit Edgü \e FiKz Ali'nın yer alan yazılan- nın yanı sıra. Ara Güler de her bınyle anılannı, dostluklannı olaganüstü sıcak, şursel bır bı- çemle aktanyor. "Ara Güler'in sanan sırf port- re>i değil, rüm bir dogayı kapsar, kâiabalıklan, kentleri ıssız boz- kırlan da anlatır. Fakat bu sefer \e bu kitapta. çektiği binlerce in- san yüzünün içinden ancak onu- nu seçmiş, sessizce geriye çekile- rek onlarla bizi baş başa bırak- nuş" dıyor kıtabın ginşınde 'Ba- Fotoğrafça düşününce Orhan Kemal benim için bir föm kahramamydı adeta. BalıkçL, sessiz bakışlanyla göklere buynıklannı veriyordu. Dünyanın en zor işlerinden biri Alrye'nin resmini çekmektir. na Göre Ara" başlıklı yazısıyla Abidin Dino. Fotoğrafian derle- nen kışilenn, Türkıye toprakla- rında 20'ncı yüzyılda yetişmiş çeşitlı ınsanlar olduklannı belir- ten Dino, benzerliklerini, bera- berliklennı şöyle özetliyor. -_On kişinin teker teker fotoğ- raflanna bakın. sayfalan çevir- dikçe yüriittükleri çetin ka\ ganın izlerini göreceksiniz. Ayn ayn de- ğiL hepsini kol kola hala> çekergi- bi gözünüzün önünden cuşu hu- ruşla geçirin, ne ipe sapa gelmez bir coşkulan vardı. ne sevilesi, ne Türki>e delisi idşilerdL.Rımba- ud iyi demiş: "Düşünsel savaş in- sanfann savaşı kadar sert."" Kitapta yer alan sanatçılann yalnız fotoğraflannı çekmekle kalmayıp, aynı zamanda dostları da olan Ara Güler, Orhan Veli ve Sait Faik'in ölümlerinde liseyi henüz bitirdiğine değınerek, pek az resimlerini çekebıldiğinı vur- guluyor. Ancak, nerede bir Sait Faık, nerede bir Orhan Veli fo- toğrafı bulsa. hernen röprodüksi- yonunu yapmış. Öteki sanatçıla- nn bütun fotoğraflan ise kendisi- ne ait. 'Bir Devir Böyle Geçti Kalan- lara Selam Olsun'da, Ara Gü- ler'in objektıfınden ve kalemin- den, anılan, fotoğraflan, sanatçı- larla dostluklannın öyküleri, ken- dı anlatımıyla Ara Güler'ın ta kendisini buluyorsunuz: *_Bir havatin küçük a> nnnla- nn birikimi oldugunu. hiç akla gelmeyen şeylerin. gereksiz sanı- lanlann bütun birömür boyunca yinelendigini Orhan Veü'nin şiir- lerinden aniadım.._Belki bir açı bile vermiştir bana Orhan Veli. Küçük. önemsiz şeylerin arkasın- dakilerin hissedilmesL." Hep kendisine bır şeyler anlat- mak isteyip de. bır türlü anlata- mayan Halikarnas Balıkçısı'nın son fotoğraflannı da düşlediğı gı- bi çekmiş Ara Güler "Baukçı'nın resmini denizfi bir yerde çekmek isthordum. Onu alıp İzmir'in bir koyuna götür- düm. Çevrede tekne tamircileri vardı. Benim açimdan i> i bir gün- dü. Çünkü gökte bulutlar vardı, birazdan da güneş batacakn. K> yıda onun resmini çekerken, do- ğayla kavga eden o adamın resmi- ni çeker gibiydün. Gökte bulutiar güneş babşının kızıllıgı\la renk değiştiriyordu. Balıkçı günbato- mını seyrediyor, renkten rengegi- ren bulutlara bakrvor. Bense Ba- hkçı'va yaklaşıyor.onun silueti ile gökteki renkleri fikrimdcki ba- hkçıyla uziaştırmaya çalışıyor- dum. O bulutlara daİdı, ben fbtoğ- rafa. Sessiz bakışlanvla göklere buyTuklannı \eriyordu. Tıpkı ha- yal ettiğim. denizin ortasındaki o kara adam gibi. Balıkçı'vı ondan sonra bir daha görmedim." Sanat goruşunu gelıştıren, ku- şağını 'batımn merhabası'ıle ta- nıştıran Sabahattin Eyüboğlu; fo- toörafça düşününce bır "flta kah- ramanı'gıbi gördüğü Orhan Ke- mal; köyünde sülalesıni fotoğraf- ladığı Aşık Veysel; bırçok resmı- ni çektiği haldeonun 'dünyasına giremedigr Kemal Tahır; 'düsün- düğü İstanbul'a. - gençliğınde çok görkemli, göstenşli. zeki ve çok zengin bır kadın. bir prenses, bir saraylı olan ama zamanın toz- lannın örtü gibi örttüğü- benzet- tiği Alıye Berger; ölümüyle bir- likte yaşamında 'korkunç bir boslugun' belırdıği 'gönül ada- mı' Bedn Rahmı Eyüboğlu; fo- toğraflannı çekerken 'Avnıpa nayranı bir Osmanh'olarak dü- şündüğü Cemal Reşit Re>... Bu kitap, Ara Güler'ın duygu ve gözlem yüklü yazılanyla da- ha da anlam kazanan fotoğrafla- nyla bıze eşsiz bir armağan.. B Ü L E N T E R K M E N ' D E N Z Ü L F Ü L Î V A N E L İ ' Y E Sanatta v öngörü olur ıııu? BÜLENT ERKMEN Sayın Zülfü Livaneli, son günlenn gündemındeki "tecavüz" olayı gerçek mi, degil mı. ne kadan gerçek yargı önünde kesinleşmedi. Ama gerçekleşen bir "tecavüz" var ki o da sızin "Aydmbr da çürür" başlıklı yazınız. Sayın Livaneli, Murathan Mungan ile özel bır "hesabınız" olabilir. Hiç kimse buna bir şey diyemez. Ama bu "özel hesap" hiç kımseyi de ılgilendirmez. Bır "adı vakV'yı fırsat bilıp böylesine sonuçlar çıkarmaruz çok ürkütücü. Bu "vak'a"yı kişisel nefretinizı ortaya dökmeniz ıçin kullanmanız çok korkutucu. Sayın Livaneli, yazınızı sanat ınsanlan adına. sanat ortamı adına, sanat adına çok tehlıkelı buluyorum. Yazmızda bir sanatçı kımliği, bir sanat anlayışı modeli önenyorsunuz. Uslu, terbiyeli, ahlakçı, steril ve heteroseksüel bir anlayış önerisi bu. "Mediokr"' bir sanat anlayışına soyluluk kazandırma çabası bu. Sayın Livaneli, gelin biz bize konuşahm. Gelin sanatın popüler olmayan, o çok dar ama içine giremeyen içın dıbi görünmeyen kuyusunda konuşahm. "Tıbbi" bir konuda tartışan ikı "doktor" gibi konuşahm Hiç ahlaklı bir sanat olur mu? Ahlaklı sanat sanat olur mu? Ahlakı sınırlar, öngörüler oluşturmaz mı? Sanatta sınır, öngörü olur mu° Olursa eğer, sonuçlar da ortalama, vasat "mediokr" olmaz mı? Sayın Livaneli. "dışarda" oluşan bır ahlak sanata, sanatın içıne taşmır mı? Siz de bilirsinız ki, sanatta ahlaktan söz edilecekse "içerde" olan, sanatın kendı ahlakından söz edebiliriz. Bu da sanatta iyi-kötü değerlendırmesinın konusuna girer. Bu. sanatın bir "iç meselesi"dır. Bu, sanatta bir "ıç hesaplaşma" aracıdır. Bu nedenle Sayın Livaneli, bir sanat yapıtırun ıç ahlakı, dışardaki ahlakı belirlemek içın kullanılır mı? Bir sanat yapıtından parçalar ahnarak sanatçısmın ahlakı tartışıhr mı? Bunun arkasından baskjcı. genci, sansürcü bır anlayış gelmez mi? Bunun köktendincı bir yerel yönetimin "pornografik" diye heykelleri kaldırmasından bir farkı kalır mı? Sayın Livaneli. "~onca yazı yaymlamış, ödüHer kazanmış, övgüler alnuş_r olan sızın yalnızca heteroseksüel olmanızdan dolayı yapıtlannıza yönelecek olumsuz bır değerlendirmeye de karşı çıkacağımı bılmenızı ıstenm. Pasoliıri dosyası yeniden açdıyorCUMHUR CANBAZOĞLU Ölümünden 20 yıl sonra Pier Paolo Pasoüni'nın cinayet dosyası yine açılıyor. Bu kez yönetmen Marco Tuüio Giordana, Oliver Stone'un JFK'de yaptığı gibi olaylardan ve mahkemeden yola çıkarak bir Pasolinı filmi çekmeye hazırlanıyor. Filmin adı "Bir ttalyan Cinaveti". Aynı adlı bir de romanı olan Giordana, amacının Pasolini dosyasmı yeniden gündeme getirmek oldugunu söylüyor. Filmin ltalya'nın son dönem tarihini de yansıtacağını belirten Giordana'nın oyunculan Carlo De Filippi. Nicoletta Braschi ve Giulio Scarpati. Pasolini ıse filmde belgesel görüntüleriyle yer alacak. ABD eski başkanlan sinemada Ocak ayında Oliver Stone'un Nison'ın yaşamını çekeceğını açıklamasından sonra ikı TV şirketi ABD eski başkanının yaşamını dizi yapacaklannı basına sızdırdılar. Bu arada Robert Redford da ilk ABD başkanıGeorge Washington'ı canlandırmaya hazırlanıyor. Fîlmın yapımcılığını Oliver Stone'la btrlıkte yüklenecek olan Redford, fılm için lümünden 20 yıl sonra Pier Paolo Pasolini'nin cinayet dosyası yine açılıyor. Bu kez yönetmen Marco Tullio Giordana, Oliver Stone'un JFK'de yaptığı gibi olaylardan ve mahkemeden yola çıkarak bir Pasolini filmi çekmeye hazırlanıyor. yönetmen anyor. Geçen sezonun en önemli filmlerinden "Legends ofThe FalT'ı yöneten Ed Zvvick. Redford'un listesinın baş sırasında bulunuyor. Çekimlere, Redford'un son filmi "Up Close and Personal"'ı bitirmesinden sonra başlanacak. Hollywood bu kez de vampir modasına tutuldu. Amerikalılann son vampıri Eddie Murphy. VVes Craven'in yöneteceği "Vampire in Brookhn" adlı korku komediyi Craven'in kardeşi Charles yazıyor. Çekimle yaz sonunda. Hollyvvood'un bugünlerde konuştuğu en önemli konu sanatçılann sıgortası. River Phoenix'in ani ölümünden sonra" Dark Bkrnd" ( yanda kaldı) ve "Vampirle Görüşme" (Yerini Christian Slateraldı) içın film şirketlerine altı milyon dolar ödeyen sigorta şirketleri öncelıkle primleri on kat arttırdılar. Aynı şirketler geçen yıl sette kalp krizinden ölen John Cand) için de 14.5 milyon dolar ödemişlerdi. Sigortacilar daha önce laf olsun diye yapılan bir doktor kontrolüyle alınan raporlar yerine tam teşekküllü hastaneden verilen raporlan ıstemeye başladılar. Şişmanlık ve uyuşturucu kullanımınm primleri arttırdığı yeni uygulama önce Demi Moore v e kocası Bruce WiHis ile Sylvester Stailone içın yapıldı. Salvatores'den yeni film ttalyan sinemasının yeni ustalanndan Oscarlı yönetmen Gabriele Salvatores bu kez 2020'de geçecek bir öyküyû hazırlıyor. "Nirv-ana" adlı filmde aşağı yukan bugünün sorunlannı ışleyeceğini açıklayan Salvatores,konunun kesinlikle bilimkurguya girmeyeceğini vTirguluyor. Film başına sekiz milyon dolar almasına karşın "Temel lçgüdü"den sonra beklenen gişe hasılatlannı getıremeyen Sharon Stone.bu kez ağabeyi Mkhael Stone'la aynı filmde rol aldı. Uyuşuturucu bulundurmaktan iki yıl hapis yatan Michael Stone (43 yaşında) filmde Gene Hackman'ın ekibinde yer alan bir kovboyu canlandınyor. Filmin adı "The Quick and the Dead". Gene Hackman bu filmden sonra Tony Scott'ın yönettığı "Crimson Tide"da Denzel VVashington'la oynuyor. PENALTI MEMET BAYDUR Azrail'in Saygmlığı Birkâğıt parçası buldum masanın altında. "Sorgulamak, ahlaksal bir tavırdan daha önemlıdir. Sorgulamak, anla- manın başlangıcıdır. Anlamadan yargılamak ısteği, ide- olojileri ve dinleri doğurmuştur. Insansa, birinden biri hak- lı olsun ister." Kim yazmış, hangi kitaptan bilmiyorum. Oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu, oyunlan memleketimiz- de ve yurtdışında oynanmış deneyimli bir meslektaşımız- dır. Son oyunlanndan Ziyaretçi'yi Istanbul Şehir Tiyatro- su'na göndermiş ve bu kurumun Repertuvar Kurulu Baş- kanı Şenol Demiröz'den içler acısı bir yanıt almış. Sayın Demiröz, oyun yazarımıza yanrtında şöyle yazıyormuş ga- zete ve dergilerden öğrendiğimize göre: "Oyununuzda, bellibirfantezinin olmasına karşın, belirgin birbiçimin ol- madığı, anlatımda uzun ve tıyatro agsından eksiklikler bu- lunduğu, oyun kişilerinden Azrail'/n dalga geçilecek öl- çüde toplumsal ve dinsel kimliğinin dışına çıkanldığı, Ba- tı mitolojisi tannlannı anıştırdığı, insan özellikleri veriierek toplum içindeki saygınlığının göz ardı edildiği, Dede Kor- kut söylencesinin yanlış algılandığı ve bu nedenle anne karakterinin olumlu değerlendirilmediği, gereksiz küfür- lü konuşmalann olduğu, Istanbul'un olumsuz koşullann- dan oyunun öyküsünde yararlanmak gibi konu kolaylık- lanna kaçıldığı saptandı." Bu, virgülüne dokunmadan alın- tı yaptığım satırlardan sonra Demiröz, Tuncer Cücenog- lu'na oyununu oynamayacaklarını bildiriyor. Satır altlannı ben çızdim. Oyun yazmaya çalışan bir insan oiarak meslektaşım Cücenoğlu'nu kıskandım. Şenol Demiröz'ün yazısından, yorumlarından ötürü biraz da bu kıskançlığım. Oyunun metnini görmedim ama Şenol Demiröz'e bakılırsa çok il- ginç, çok güzel, oynanması gereken bir oyun gibime ge- liyor. Belli birfantezi var. Oyunun kişilerinden Azrail ile dal- ga geçilıyor. Azrail, toplumsal ve dinsel kimliğinden so- yutlanıyor, bu da yetmiyormuş gibi Azrail'e insan özellik- leri veriierek (burası çok ilginç) toplum içindeki saygmlığı göz ardı ediliyor. Hep böyle bir oyun yazmak istemişim- dir. Azrail'e (ölüm meleğıne) insan özellikleri verilirse top- lum içindeki saygınlığını yitınrmış! Bırşeye insan özellik- leri verilince saygınlıktan çıkacağını da öğrenmiş oluyo- ruz Şenol Demiröz'den. Deneyimli bir oyun yazannın De- de Korkut söylencesini yorumlamaya, isterse yeniden yazmaya, tepetaklak etmeye filan hakkı olmadığını öğre- niyoruz. Istanbul'un olumsuz koşullarından oyunun öykü- sünde yararlanmak gibi konu kolaylığına kaçmakla suç- luyor bir de Şenol Demiröz yazarımızı. Istanbul'da koşul- lar olumsuz; ama oyun yazıp anlatıyorsanız bu olumsuz- luklan, konu kolaylığına kaçmak gibi Türkçe olmayan bir suçlamayla karşılaşıyorsunuz. Bütün bu saçma sapan yorum kınntılannın altındaki im- zaysa Refah Partili, kendini birdenbire memleketın en es- ki, en köklü sanat kurumlannın birinin başında bulan Is- tanbul Şehir Tiyatroları Repertuvar Kurulu Başkanı zat-ı muhterem. Bundan sonra hangi fantezilerden uzak duracağımızı, oyunun uzunluğunun ne olması gerektiğini, kimlerin ve ne- lerin oyun içinde insan özellikleri veriierek toplum içinde- ki saygınlığının zedelenmemesi gerektiğini, söylencelerin doğru tasvir ve yorumlarını, kent gerçeklerinin çirkin olan- larını oyunun içine koyamayacağımızı; oyunda bir anne karakteri varsa nasıl yorumlamamız gerektiğini, gereksiz küfürtü konuşmalann nerede gerekli, nerede gereksiz ol- dugunu Şenol Demiröz'ün zevkine, bilgısine, kültürüne, dünya götüşüne göre ayarlayacağız oyunumuz Istanbul Şehir Tiyatrolan'nda oynayacaksa! Benim Cumhuriyet Kızı adlı oyunuma da yıllarca önce başka türlü yobazlardan benzeri eleştiriler gelmişti. Tıyat- ro ile yakından uzaktan ilgisı olsun olmasın, bir sürü zat- ı muhteremden ağzımın payını almıştım. Sayın Tuncer Cücenoğlu'na yazılan bu acayip mektubu gazetelerde okuyunca o günleri anımsadım. Yazarlar, birilerinin hoşu- na gitse de gitmese de her şeyi sorgulamakla yükümlü- dürler. Bu sorgulamayı da her yazar, keyfince, gönlünce yapıyorsa yazardır. Sorgulamak, kuşku.. anlamanın baş- langıcıdır. Bir şeyi anlamadan yargılama isteği, ideolojile- ri ve dinleri doğurmuştur. Ben bir de şunu merak ediyorum: Bugünlerde yazma- ya çalıştığım bir oyunda bazı oyunlar kişilerine ne kadar insanca özellikler verirsem vereyim bir türlü insan düze- yine çikmıyorlar. Ne yapmalı? İŞ TECRÜBESİ OLAN ÇOK YÖNLÜ ELEMAN ARIYORUZ • En az lise mezunu, • iyi derece ingilizcesi olan, • Türkçeyi düzgün konuşabilen, • Şablon ve maket bıçağını net kullanabilen, • Ölçüm ve çizim konusunda el becerisi olan, • Fotoğraf portfolyösü düzenleyebilecek görüşe sahip, • Reklam ve moda konusunda hizmet veren bir ajansın, yüksek temposuna; çabuk kavrayarak, titiz ye düzenli çalışarak ayak uydurabilecek, • Çağdaş görüntüsüne uyum sağlayabilecek, Şantral, Resepsiyon ve Grafik Bölümü'nü üstlenebilecek bayan eleman alınacaktır. Adaylann. hajta içi 10.00-18 00arası 252 63 62no 1u telefonlandan MELİHA DEMİR 'i arayarak nuıdevu almalan rica olunıır. 3. SAYIBAY HERDE •Dursun Karataş: "Birlikteyiz, zafer yolundayız." • DHKP Kuruluş Kongresi Raporu •DHKP Kuruluş Kongresi Kararları Tel: 0212 517 42 99 Fax: 516 24 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle