07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 ŞUBAT 1995 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAM 19 PENCERE • Baştarafi 2. Sayfada Sureç devam etmektedır aydınlanmada, karanlıkta bır mum ışığı ya da bır kıbnt çakımı da aydınlanma sayılır, ama, enınde sonunda nedır kı? Bır odayı 25'lık ampul ne ölçude aydınlatır^ Ya da 40'lık, 100'luk, 1000'lık am- pullerın ışığını duşunun1 . Insan aklının ya da toplumlann aydınlanmasında eşsureç yaşanıyor "Aydınlanma ba- ğımsız duşunmeyı engelleyen her turtu boyundunığu üzennden atmakla, kısaca ozguriukle olur " • Fransızlar 18'ıncı yuzyıla "Aydınlanma Çağı" dıyoriar O donemden ben aydınlanma suruyor Gerçekte aydın- lanma çok onceden başlamıştı, ama, adını Immanuel Kant'la buldu, "aklın ınançtan, bılımın dınden bağımsız- laşması" uzun bır sureçtır 2000 yılına yaklaşırken dun- yanın kımı ulkesınde bır mum ışığı ortalığı aydınlatmaya çalışıyor O mum ışığı, koskoca toplumda, belkı bır ay- dındır ya da bır avuç aydındır Kımı toplumda ıse guçlu ışıldaklar, bırfutbol alanının yeşıl çımını aydınlatır gıbı or- talığı pınl pırıl yapmışlardır. Pakıstan ya da Afganıstan'la Macarıstan ya da Turkı- ye'nın aydınlanması bırdeğıl, karanlık ulkeler var, alaca- karanlığın egemenlığı kımı toplumda suruyor, kımı ulke- de tanyerı henuz ışımış, guneşın doğacağını ılk ışınlar ha- bervenyorlar Aydınlanma gerçekleşmeden ne lıberalızm olabılır ne de sosyalızm Ancak genışzaman açısından bakıldığında, gezegenı- mızın 18'ıncı yuzyıldan bu yana artarak aydınlandığını varsayabılınz Pekı, bugun Avrupa'da bıle Aydınlanma'ya karşı çıkan çevreler yok mu'. Elbette var Ve olacak Her ıklımde, eytışım gereğı, çelışkılı fikırlenn boy atma- sı doğaldır Avrupa bıryandan Islam koktendıncılığını kay- gıyla ızlerken, ote yandan da kendı ıçınde çelışkılerını ya- şıyor, Batı'nın aydınlanması da noktalanmadı, daha de- ğısık bır deyışle, Batı uygarlığı da tam aydınlık değıl. insanlığın aydınlanma yolunda yuruyuşu daha bıtme- dı kı Tartışma her enlem ve boylamda suruyor. • 1923 Devnmı 'Aydınlanma'mn Anadolu'ya ozgu devı- nımıdır, modelıdır, ılk kez bır Islam toplumunda gerçek- leştınldı Bugun bır mılyar nufuslu Musluman coğrafya- sında aydınlanma suruyor, kımı Islam ulkesınde uç beş mum yanıyor, kımısınde 100 mumluk ampul ortalığı ışrtı- yor Karanlığı delmek, ınsanlığımızı duyumsamak ıçın tek yol. Aydınlık, aydınlık, daha çok aydınlık ıstıyoruz 1923 Devnmı'nın felsefesı aydınlanmadır Bu felsefeyı sıyasal tartışmaların kısırlığında ve sığlığındatartışmanın da olanağı yoktur Profesor Bedıa Akarsu'nun kıtabında- kı yazılann duzeyı "Ataturk Devnmı ve Temellen"n\ polı- tıkanın darçerçevesınde değıl, felsefe ve kuttürun enlem ve boylamlarında ele alan bır yaklaşımda değerlenıyor Tam zamanında okura sunulmuş bır kıtap. Yapılmayan ara seçîm I Baştarafi 2. Sayfada •SHP Genel Başkam'nın bıle "teslim olması" sonucunu do- ğurmuştur Demokrasıyı ozûmseme \e özgür ınsan ıstencının sonuç- lanru ıçıne sındırme konusun- daen ılen noktada bulunmala- n gereken sos> al demokrat on- derlenn ('), kapalı kapılar ar- kasında ve karşıhklı odunler- le kendı yerlenne emanetçı ge- nel başkan yaratma (') çabala- n, yalnızca onlann kışılıklen- nı ele vermekle kalmıyor, ay- nı zamanda. toplumsal buna- lım donemlennde umut olma- sı gereken sol duşunceyı de buyuk bır çokuntuye, saygın- lık kaybına uğratıyor Hemen her şeylennı yıtır- mışlenn, hâlâ kendılennı mer- kez kılıcı çozum arayışlannı surdurmelen, sıyasetın amacı- nın değışmesînirt '»e tebammrt daralmasınınnesnel sonuçlan olarak karşımızda durmakta- dır Yapılmayan seçım, dışta "sürgünde pariamento" ara- yışlanna, yapılamayan kurul- taylar ıse soldakı sıyasal orgut- lenmelere karşı güvenı sarstı- ğından yenı partı, yenı örgüt- lenme çabalanna neden ol- maktadır Sıyasetın kışısel ve önderle- nn çıkarlarına endekslenmış olmasının, ulkeyı ve sıyasal partılen getırdığı nokta bu ol- muştur Sıyaset, yalnızca ön- derlere bırakılmay acak olçüde cıddı bır ış olduğunu, bu ıkı ornekle kanıtlamış bulunmak- tadır Kına yakması gereken- lere kaygılarla sunulur EBK'de gözler yeni saüş sürecinde ANKARA (CumhuriyetBûro- su) - Et ve Balık Kurumu'nun (EBK) Hak-Iş Konfederas>onu onderlığındekı Ortak Gınşım Grubu na satılmasına ılışkın ka- rann ıptal edılmesının ardından kurumun arsa ve kombınalannm ayn ayn satılması gundeme gel- dı Ozelleştırme Yuksek Kurulu (OYK) uyelennın, tesıs ve arsa- lann tek tek satışı ıçın açık arttır- ma ve pazarlık vontemlen uze- nnde durduğu bıldınldı EBK'nın27kombınası, 12so- ğuk hava deposu ve 7 mılyon metrekareye ulaşan arsalan ve lojmanlanvla toplu olarak satı- lamayacağını belırten Ozelleştır- me fdaresı Başkanlığı (OfB) yet- kılılen "Kombmalann saülina- sı ve ureömın devam etmesı için ayn ayrı ihale vapılması gereldr. Arsalar rant aracı olarak düşu- nüluyor. Bu nedenle arsalann da EBK'den bağunsızdeğerlendıril- mesınidüşünuyoruz" açıklama- sını vaptılar Kamuoyu tepkileri Başbakan Tansu Çfller Sana- yı veTıcaret Bakanı MehmetDo- nen, Malıve Bakanı tsmet Attila ozelleştırmeden sorumlu Devlet Bakanı AB Şevki Erek ve ekono- mının koordınas>onundan so- rumlu Devlet Bakanı Aykon Do- ğan'dan oluşan ÖYK'nın ıptal karannın alındığı son toplantı- sında EBK. nın satış surecınde kamuoyunda oluşan tepkılenn dıkkate alınması yonünde goruş bırlığıne \anldığı oğrenıldı OIB yetkılılerı, ozelleştırmede şeffaflık ılkesı çerçevesınde, EBK'nın arsa ve kombınalannm, açık arttırma yontemıyle basın onunde yapılmasmm duşunuldu- ğünu bıldırdıler Kesın karann venlmedığını belırten yetkılıler, satışın ıhale yapılarak da gerçekleşebıleceğı- nı, yontemın 1 hafta ıçınde kesın- leşeceğını açıkiadılar Yetkılıler, Başbakan Tansu ÇUIer'ın. EBK ıçın ıstedığı raporun da en kısa zamanda hazırîanacağını bıldır- dıler OYK'nın, EBK'nın Ortak Gınşım Grubu'na satışının ıpta- lıne ılışkın karan dunku Resmı Gazete'de yayımlandı EBK'nın 27 et kombınası ıle bu kombınalann arazısı. dınlen- me tesısı olarak kullanılan ve ımarsız boş tutulan toplam 7 mıl- yon metrekareye ulaşan arsası bulunuyor EBK'nın kombınalan, soğuk hava depolan \e boş arsalannın bulunduğu ıller şoyle Et kombınalan: Adana Af- yon Ağn Ankara Bayburt, Bın- gol Bursa Dıyarbakır, Elazığ Erzurum Eskışehır Gazıantep, Kars Kastamonu, Kaysen, Kon- ya, Malarya, Manısa, Sakarya Sıvas, Suluova, Şanlıurfa, Tat- van Van, Yuksekova (Hakkân) Zeytınburnu (Istanbul), Haydar- paşa(Istanbul) Soğuk hava depolan: Adıya- man, Çeşme (lzmır), Erzıncan. Iskenderun (Hatay), Kaysen, Samsun, Smop, Sıncan (Anka- ra), Fatsa (Ordu), Trabzon, Ogul- bey (Ankara) Dıyarbakır Boş arsalar fnegol (183 bın metrekare), Çerkezkoy (122 bın metrekare). Mardın (2 mılyon metrekare-2 bın metrekare), Er- zurum (47 bm metrekare), lne- bolu (1000 metrekare), Sakarya (1000 metrekare). Balıkesır (186 bın metrekare) Ağn (251 bın metrekare), Rumehfenen-lstan- bul (2 bın metrekare), Sıırt (183 bın metrekare), Erzurum (15 bm metrekare), Çeşme-lzmır (17 bın 900 metrekare), Bolu (20 bın metrekare) EBK'nın aynca, et kombmala- n ve tesıslennın yanında boş ar- salan ıle lzmır Çeşme'de 16 bın metrekarelık denız kenannda dınlenme tesısı bulunuyor G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada onu yolculukla dengeleyın, frenle- yın Ben Pascal'ın sozunü ters yuz edeceğım ve dıyeceğım kı Ba- şımıza ne gelmışse, odamızdan dı- şarı çıkmamaktan gelmıştır " Ben de kendı çapımda bır yolcu- luk meraklısıyım Her yolculuk, san- kı kanımı tazelıyor, hucrelerımı yenı- lıyor Hele yolculuk bır haftayı aş- mışsa, kendımı aylarca ışten uzak hıssedıyorum Geçen haftasonu Nığde'deydım Sabanın erken bır saatınde Anka- ra'dan otobuse bındım Ondekı koltuklarda baba-oğul oturuyordu Sanıyorum, oğlunu hastaneden çı- karmış, ıkıde bır bağrına basıp opu- yordu Yan tarafımda oturan yaşlı karı-koca Ankara'dakı yakınlarını zıyaretten donuyor olmalı 8-10 kışı uğuriadı Ikı koltuk onumdekı genç kız da garajdan aılece uğurlandı Yanında bırkaç kıtap, Nığde Unı- versıtesı'nde okuyor olmalı Genç kız, otobus hareket ettıkten 10-15 dakıka sonra, bırkaç koltuk arkam- dakı erkek arkadaşının yanına geç- tı Şoförun, gözluğu saçlarından sı- yah, kravatı hepsınden s/yahtı Şe- reflıkoçhısar'a doğru Tuz Golu'nun kıyısından ılerlerken, tenıs maçında gıbı bır sağıma bır soluma bakıyor- dum Tuz Golu'nun uzenndekı be- yaz bulutlar grılerle sevışıyor, so- lumdakı ırı bulutlar aluvyon yuklu bır nehır gıbı ağır ağır Hasan Da- ğı'na doğru akıyordu Teypte, Naşi- de Göktürk, "Annem" şarkısını okuyordu Yanıma, oykulerınden, yıllardır yaşamı ve Turkçeyı oğrenmekte ol- Nahita'dan Niğde'ye. duğum Sait Faik'ın bır kıtabını al- mıştım Yanımda oturan 30 yaşla- nndakı bır konfeksıyon ışçısı kıtabı elıne aldı, şoyle bır karıştırıp, gen verdı Sordum - Bu yazan tanır mısın? - Tanımam, adını da ılk defa duy- dum Derken, karla kaplı govdesını bu- lutlarta yıkayan Hasan Dağı Fa- ruk Nafiz Çamlıbel'ın, "Han Du- varlan" şıınnı yazdığı dıyardayım "Bır sarsıntı Uyandım uzun su- ren uykudan/Geçıyordu araba yola benzer bır sudan/Karşıda hısar gıbı Nığde yükselıyordu/Sağ taraftan çıngırak seslen gelıyordu " Dort saatlık yolculuktan sonra Nığde Atatürk'un Nığde'yı ılk zıya- ret ettığı 4 Şubat 1934'un yıldonu- mu, yıllardır valılığın duzenledığı bır programla kutlanıyormuş Bu yıl, Ataturkçu Duşunce Derneğı ayn bır toplantı duzenlemış Solda bırlık şenlığı ertelendığı ıçın benım de durumum uygundu, davetı kabul ettım ve bır konuşma yaptım Ko- nu, Ataturkçuluk ve bugunku Turkı- ye ıdı Katılanlar arasında her yaş- tan ınsanlann olması sevındırıcıydı Toplantı sonrasında sohbet ettığım dernek uyesı Nığdelılenn Ataturk'u bır "dogma"olarak değıl, "devnm- cı" kışılığıyle daha çok tanımak ıs- temelerı de ayn bır "uyanıştı" Bır oğretmen, "Geçen yılkı toren- de, Atatürk'un tarlada karga kova- laması, sanşın mavı gozlu olmasın- dan başka bır şey konuşulmadı Yenı kuşaklara Ataturk boyfe anla- tılmaz kı Bız çocuklarımıza, 'Ha- yatta en hakıkı murşıt ılımdır', 'Ben arkamda hıçbır dogma bırakmıyo- rum, ılmın yolundan gıdınız' dıyen Ataturk'u oğretmek ıstıyoruz" dedı Oğretmenı dınlerken, ıçım bır "guzyaprağı" gıbı tıtredı, sevındım SHP'lı Beledıye Başkanı Ahmet Oğuz Özmen, beledıye bınasında kamu kuruluşlarının yanı sıra de- mokratık kıtle orgutlerıne de bırer oda vermış Okur-yazar oranının yuzde 97 olduğu Nığde'de, yarım gunluk bır gezıde de olsa, tam bır 'Anadolu hoşgörüsu" hıssedılıyor 7 bın yıllık bır geçmışı olan kentın eskı adı Nahita ımış Zamanla Nığ- de olmuş Eskı adı reddetmeden Turkçedekı ses uyumuna çevırmek Anadolu'nun pekçok yerınde ya- şanmış Smyma (lzmır), Sparta (Is- parta), Sınope (Smop), Prusa (Bur- sa), Kayzer (Kayserı), Magnesıa (Manısa) bırkaç ornek Alaaddın Tepesı'ndekı aynı adı taşıyan camının ılgınç bır kapısı var Işlemelı kapı, ışık ve golge yansı- maları sonucu başında taç bulu- nan saçlan orgulu bır kadın figuru- nu anımsatıyor Ben de bır sure de- ğışık açılardan baktım, gerçekten oyle Nığdelıler, "Camıyı yapan usta bunu bılerek ve Büyuk Selçuklu hukumdan Maaddin'ın kızına ben- zeterek yapmış" dıyortar Tepede eskıden çok buyuk çam ağaçları varmış Yore halkının an- lattığına gore, 196O'lı yıllarda valının kızı, bu ağaçlann altında erkek ar- kadaşıyla yakalanmış Tepesı atan valı tum ağaçları kestırmış 7O'lı yıl- larda yenılen dıkılmış Kayaardı Bağlan unlu bır mesıre yen 12 kılometrelık vadıde, bağlar, elma bahçelerı, yazlık evler ve eğ- lence yerlerı var Eskıden, Kayaar- dı'nda bağı olmayana kız verılmez- mış Yazının gezı bolumunu, Çamlı- bel'le noktalayalım "El gıbı dolaşma Anado- lu'nda/Arkadaş, yurdunu ıçınden tanı/Dınle bır yosmayı pınar yolun- da/Dınle bıryaylada garıp çobanı ' BFinciyıl ~ Bugun, gazetede "Gundem" başlığı altında yazı yazmaya başla- yışımın bırıncı yılı 1980, Gazete lz- mır'de mesleğe başlayış 1981 Mıl- lıyet, 1982 Guneş, bırkaç ay sonra yenıden Mıllıyet, 1986 Cumhurıyet lzmır Burosu'nda ıstıhbarat şeflığı 1989 Cumhurıyet Ankara Buro- su'nda haber mudurluğu, 1992 Is- tanbul'da haber merkezı mudurlu- ğu, 8 Ağustos (doğum gunum) 1993 Ankara temsılcılığı 1993 Ey- lulu'nde, "notlar" bıçımınde gunluk yazılar ve 12 Şubat 1994'ten ıtıba- ren, Gundem Evdekı gunluğume baktım, bugunku bolume, "12 şu- bat devnmı" dıye başlamışım Tur- kıye gıbı bır ulkede gunluk yazı zor değıl, onlarca konu var Ama bır gun sonrakı yazımla ılgılı akşamdan bırkaç espn yakalamışsam, sabahı zor edıyorum Son bır yıl Yıllaaar yıllar kadar uzun, dun kadar kısa Nıce 12şubatlara OLAYLARIN ARDENDAKİ GERÇEK I Baştarafi 1. Sayfada Turkıye ıçın sağcı-solcu tum partılerın uzlaşma ıçınde ol- maları, başta anayasa ol- mak uzere 1980 hukuksal ve sıyasal duzenlemelerının taraf olduğumuz uluslararası standartlara uyarlanması dn leğımızdır Turkıye'de tum toplumu derınden etkıleyen olaylar ardı ardına yaşanıyor Du- şunce ozgurluğune muda- halelere sık sık rastlanıyor 'Faılı meçhul' cınayetlerın arkası kesılmıyor 1994 yılı ınsan hakları açı- sından 'kara bır tablo' yan- sıttı Insan hak ve ozguiiuk- len ıhlal edıldı Faılı meçhul- ler, yargısız ınfazlar surdu Şıddet ortamı ıçınde ınsanlar yaşamlarını yıtırdı Teror or- gutlerı savunmasız sılahsız ınsanlara, toplu taşıma araç- larına, tunstık tesıslere bom- balı saldırılar duzenledı Kı- taplar, gazeteler taplatıldı, duşunen ınsanlar susturul- du Turkıye bunların hıçbınsını hak etmıyor Bızım toplumumuz de- mokrasıyı bır yaşam bıçımı olarak gormek ıstıyor, ozgur- luklerın 'luks' olmadığına ınanıyor * • * 9 Tanm Bakanbğı^na devredilsin • Baştarafi 1. Sayfada rimizden bıiyük bir yük kalktı. Çok buyük bir risk aJmıştık" dedı Bürokratlara suçlama Hukumetm, ıptal karanna ılışkın "kamu vicdanının rahatsız olması" gerekçesının doğru olmadığını ıddıa eden Çehk, şunlan soyledı "İptalin ve iddiaJann arkasında OİB'de- ki burokratlar vardır. Hukumetin önce bu burokratlan kapının onune koy ması gerek- mektedir. \oksa ozelleştirme uzerindeki şa- ibelerin kalkması mumkun olmaz. Burok- ratlann gorevi, hukumetin onunu açmaktır. Ancak burokratlar hukumete çeune takı- yoc" OYK'nm ıptal karanm yanlış veya doğ- ru olarak tanımlamay. acaklannı belırten Çe- hk, "Btz. Hak-tş olarak bu karara ilişkin >o- nimu kamu vicdanına bıraiuyoruz" dedı EBK nın özelleştınlmesı surecınde amaç- lanna ulaştıklannı belırten Çehk, konuşma- sına şoyle devam ettı "Önemli olan EBK'nin yağmalanmasını, uretimin durmasını onlemekti Bizbunu ger- çekieştirdik. Özelleştirmede buyuk bir ka- muoyunu oluşturduk. Bundan sonra herkes daha dikkatli olacakhr. Bızde Hak-tş olarak bundan sonra yapüacak ozelleştirmelenn takipçisi olaca^z.- Basındayeralan, "konfederas>on\'esen- dika yöneticüerinin kendi çıkarlan için EBK've talip oklukları** yonundekı haber- lenn doğru olmadığını belırten Çehk, "An- cak artık bunlann tarbşma zamanı defildir. Onemlı olan kamuoyunda bu tepkiyi oluş- turabümektir" dıye konuştu Çehk EBK'nın buyuk bır toplumsal ış- lev gorduğunu belırterek. kurumun Tanm ve Koyışlen Bakanhğı'na devredılmesı ge- rektığını soyledı EBK'nın ozelleştınlecek son kuruluş olması gerektığını belırten Çe- hk. -EBK Doğu ve Guneydoğu'da buyuk bir gorevi yerine getirrvor. Hukumetin. bu- nu dikkate alarak kurumu ozeüeştırmeme- si gerekir' 1 dedı Turk-lş. DİSK, TMMOB ve çeşıth de- mokratık kıtle orgutlennın katıhmıylaoluş- turulan Demokrası Platformu'ndan aynlış- lannı da değerlendıren Çehk, "Uyelerin bi- zj platformdan ihraç etme yönundeki tale- biniıı aynlışımızJa bır ılgısı voktur. Bız, plat- formda Marksıst bır grubun başa geunesin- den huzursuz oktuk" dedı Turk-lş ve dığer platform üyelennm Hak- îş'ın ozelleştırme konusunda kamuoyunda etkı y aratmasından dolayı "kıskançlık ku- kumavlığı''na tutulduğunu savunan Çehk, "Ozellikte Türk-Iş.kendi beceriksizlıkkrin- den sonra, Hak-İş'in bu vııkselışınden dola- yı şişmiştir" dedı ÇHP Genel Başkan Yardımcısı AHTopuz da dun duzenledığı basın toplantısında. EBK'nın satış ıptahne değındı Bu satışın ÇHP'nın başvurusunun hukuka ıntıkal et- memesı ıçın ıptal edıldığı goruşunu savunan Topuz OYK'nm buolayla kamuoyunda gu- vensızhk yarattığını one sürdu Topuz, sa- tışın ıptahne toplumsal duyarhhğın neden gostenlmesını eleştırerek şunlan soyledı "Toplumsal duyarhhk, Petlas'ın satışında da ortaya çıktı. O zaman toplumsal duyar- ülığa kulak asümadı." OYK'yı îstıfaya da- vet ettıklennı kavdeden Topuz, "ÖV K'nın OzeUeştirmeyi gerçekleştirecek ehliyetı yok- tur. Ozelleştırmev le ılgilı halkın guven duya- bileceğu yenı bır nıodebn duzenlenmesi ge- reküdir"dedı RP'den Hak-îş savunması Refah Partısı Genel Başkan Yardımcısı Recai Kutan, EBK'nın satışının ıptahnın ardında büyuk sermayenın etkısi olduğunu savundu Kutan Hak-lş'ın tekhfmın dığer fırmalardan duşük gıbı gorunduğunu belır- terek, "Ancak Hak-Iş istihdam garantisi ver- misti" dedı Hükumetın. ozelleştırmeyı elıne yuzune bulaştırdığını kaydeden Kutan, "Özelleştir- meyı bu hukumetin yapması mfimkun de- ğüdir" dedı ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cem Kozlu da EBK'nın satış karannın ıptahnın bır guven bunahmı yarattığını soyledı 'Istanbul'un Geleceği' konulu panele yetkililer ilgisiz kaldı 6 En rezfl yasa taslağı' İstanbul Haber Servisi - Baş- bakanlık tarafından hazırlana- rak TBMM'nın gundemıne su- nulan fstanbul'un su havzalan, Karadenız kıyılan ve Boğazıçı hakkındakı yasa tekhfının "en realyasataslagTolduğuonesu- ruldu >asa taslağının planı red- dettığını one suren Mımarlar Odası tstanbul Buyukkent Şube Başkanı Oktay Ekinci, "Hiçbir planlamaya day^nmayan taslak incelendiğinde, bir rant dagıfi- mının hedefkndiği anlaşılmak- tadır" dedı Yetkililer gelmedi Yapı Endustn Merkezı tara- findan duzenlenen "tstanbul'un Geleceği" konulu panele, Istan- bul'un yonetımınden sorumlu Istanbul Vahhğı ve Istanbul Bu- yukşehır Beledıyesı'nden, da- veth olduklan halde hıçbır yet- kıh katılmadı Gazetecıler Cemıyetı Başka- nı Nail Gureli'nın yonettığı pa- nele. Mımarlar Odası Istanbul Buyukkent Şube Başkanı Oktay Ekıncı. MSU Mımarhk Fakulte- sı'nden Prof AsunMutiu ve Is- tanbul Varhğını Korurfıa Gru- bu 'ndan Nurdoğan Özkaya ka- tıldı Istanbul'un yonetımınde söz sahıbı olanyetkıhlenn pane- le ılgısız kalmalanna değınerek konuşmasına başlayan Oktay Ekıncı şunlan soyledı "Bu olayı ilgi eksikliğıne bağ- lamayın. İstanbul'a herkesın il- gisi var. 4ma bu ılgi rantın üleş- tirilmesine yonelık bir ilgı oldu- ğu için oyie her yerde tartışılma- sı isfenmıyor. Biraz gizli kalma- su biraz perdearkasında kalma- sı gereken bir ilgidir bu." Erdemir sennayeye hibe Kontrol değil, cinsel taciz • Baştarafi 1. Sayfada vurguladılar Grup daha sonra sıyah bır poşet ıçınde getırdıklen ve 'bekâretzinct- rf nı sımgeleyen bır zmcın tramvay dura- ğma bıraktı Ankara'da ıse MEB yönetmehğı lıselı öğrencılenn gostenstvle protesto edıldı Lıselı Gençhk dergısı yonetıcılen ve okuyuculan tarafından dun duzenlenen gostende. ögrencıler, yönetmelıktekı ıffet kavramının çağdışı olduğunu vunjuladı- lar Gostende öğrencılenn taşıdıklan "Be- kâret testi yapanlara zekâ testi". -Kişiliği- mize sahip çıkalun". "Suçlu değil öğresci- yizw .«Hi yaşiyoruz", "BakanJık istifa" yazılı pankartlar dıkkat çektı Istanbul Meslçk Odalan Koordmasyo- nu Sekreten Ecz Mehmet Domaç, egıtım kunımiannın ve eğıtıcılenn gorev ının. ön- celtkle eğıtılen oğrencılere kendılennı, kendı bedenJennı, cınselhkiennı tanımayı oğretmek olduğunu soyledı Domaç, Koordınasyon Kuruîu adma yaptiğı yazılı açıklamada. 'bekâret kost- rolö'nûn çocuk haklanna, ınsan haklanna ve anayasaya aykın olduğunu belırterek " Bekâret kontrolünü yöneöneBğe koyarak bahanevemazeretlerbııbnakinsanlıkoiiu- runayıakişmaiMilliEğ!tim(JdulvıDisip- BnY'önetmeuği'nde'bekâret koııtrolü'gibi bir maddemn bulunmasmı onur kına bu- luyoruz. Derhal yöneönelikten çıkanfana- hdır"dedı IHD îstanbul Şubesı Çocuk Haklan Ko- mısyonu'nca yapılan açıklamada da yö- netmelığın, anü-demokratık, çocuklara ve gençlere güvenmeyen, onlan potansıyel suçlu goren ve bu nedenle de sürekh ola- rak çocuklan ve gençlen yonetım ve de- netım altına alacak kurallarla çepeçevre kuşatmayı amaçlayan bır duşüncenm ürû- nü olduğu behrtüdı Adana Barosu avukatlanndan tlknur Canpolat şunlan soyledı "Hukuktaispat olavı vardır. Sizin suçlu olduğunu/ ispat edifinceye kadar her dunımda masum ol- duğunuz kabul edflirken tanıkbk ile ve is- pat söz konusu olnıaksızın dahi suçlanan kız oğrenci, bekâret kontrolunden geçirfle- bilmekte. Bunun aniamı sudur: 'Her kız öğrencı aksı ıspatlanıncaya kadar bakıre değı ldır' Bu yakkfimdan çıkan sonuç,saç- luluk karineskör. Yani öğreoci karine obi- rak suçlu. Aksini ispatedebilmesi kân dok- tor raporo gerekiyor." Avukat tlknur Ganpolat anayasa va ya- salann açık açık "Kişi kendibedeni uzcriıı- de tasarrufta buiunabifir" dedığme de dık- kat çekerek şu soruyu yoneltıyor "Diye- im, bir duyum ûzerinebirgenç kınmızı be- kâret kontrolünden geçirdik. Sonnç şu ya da bu oidu. Bunaiıma giren genç kız da in- tüıar ederekyaşamma son verdL Burada o kız intihara teşvik edOmiştir. Bu da yasala- rmuza göre aynca suçtur." ÇÜ Eğıtım Fakûltesı öğretım üyesı, psi- kolog Yrd Doç E>r Turan Akbaş. bekâ- ret kontrolûnûn de btr yanıyla cmsel tacız olduğu görüşunde Akbaş, "tnsanın dzd yaşamını taciz etmiş oluyorsunuz. Üstefik özel yaşamında size göre ters olan bir ne- denk onu toplum yaşamuun dtşuıa itiyor- sunuz.iffetsizfikk' suçhıyor,eğitün-öğretim hakkını kısıtüyorsunuz. Bu yaktaşımı ka- btıi edebilmek olanaksız" dedı I Baştarafi 1. Sayfada yeni tesislere ihtiyacı var." Ertuzün. bılançoaktıflen ara- sında 2 baraj, 2 hman v e 1500 de lojman bulunan Erdemır'ın hıs- se senetlennı blok olarak alacak kuruluşa. şırkette yonlendırme hakkının da tanınacağını vurgu- layarak "Ozelleştirme diye yapı- lan bu işe, satış bile diyemeyiz. resmen hediye ediliyor. Bunun başka bir açıklaması yok" dedı Hukumetin ozelleştırme ıle satmay ı bırbınne kanştırdığmı. ozelleştnmenın amacmın, zarar eden kuruluşlan venıden ekono- mıye kazandırmak, venmhhğı arttırmak ve semıayeyı tabana yaymak olduğunu ıfade eden Ertuzun şunlan soyledı "Erdemir'i ekonomiye kazan- dırmak diye bir şey söz konusu değil. Erdemir. mutlaka ozelleş- tirme kapsamından çıkanlmah. Ozelleştırme devletin elındeki her şeyın satılması değıldır. Ozel- leştirmcY uksek Kurulu, durust davranmıvor Kâr eden kuruluş- lan satmak kola\. Onlar için onemlı olan Dunya Bankası'na, IMF'ye, 'Bu sene ozelleştırme- den şu kadar kazandık' demek." Ertuzün. demır-çehk sektoru- nün doğal yapısından kaynakla- nan bazı zorunluluklarbulundu- ğunu vurgulayarak çehk ureten tesıslenn dunvada zarareden ku- ruluşlar arasında yer aldığını ve "stratejik önemi" nedenıyle üre- tımlennın devlet ehyle sağlan- dığını soyledı "Erdemir'ta kâr etmesi istisnai bir dunım" dıven Ertuzun "Çelik,çokstratejik bir sektördür. Ara mamul ünetıyor- sunuz. Çeliğın yerini imalatta hiçbırşey tutamaz, başka bir ma- lı çeiik yenne kullanamazsınız. Askeri olarak da onenu buvük. Kıbns'ta bunun ornegini yaşa- dık. Sılah sanayıinın temel gırdi- sı olan bir uruniin ımtıyazı bıri- lerine veriByor" dıye konuştu Erdemir "m yıllık 400-500 mılvon dolarhk mamul satm al- dığına dıkkat çeken Ertuzün, fabnkayı satm alacak kunıluşun, ayn satin alma ve pazarlama şır- ketlen kunnasını engelleyecek hıçbu" düzenleme bulunmadığı- nı kaydettı Ertuzun, Erdemir'i satm alacak şırketın, fabnkaya giren ve çıkan uriinlen kendı şır- ketlen aracıhğıyla duzenleyerek kolay yoldan buyuk kâr elde edebıleceğıne dıkkat çektı Yangın ve akışkanlar mekaniği - iflfet ve bekâret DOĞANKUBAN Ik) bırbınyle ılgısız gıbı gozuken olay. Türkıye'yı çokerten duşunce ya- pısının sefaletını ve toplumun kapısını zorlayan felaketlenn anatomısım goz- ler onune serdı Bu olaylarda behrgın- leşen davTanışlar, her gun bır yenısıne tamk olduğumuz daha sefıl polıtık ve ekonomık skandallann altyapısını oluşturduğu halde, heyecanla seyredı- Ien bırrezalet ve macera fıhrunden ser- semleşen toplum, bunun asıl nedenle- nnı surekh olarak sorguiamakta yeten kadar ınatçı olamıyor Yangın çıktı, ıkı genç kadını kurta- ramadılar Çop altında kalanlar, man- tardan zehırlenenler, hastane kapılann- da olenler, bodrum dıskolannda kavnı- lanlar. yol çukurlanna duşenler, kaldı- nmlarda ayaklan kınlanlar, trafık ka- zalannda ölenler ya da yangınlarda kurtaniamayanJar, Refah Partısı'ne oz- gü değıl Dığer partıler de kırsal soy- lem sozcüsudur Fakat Refah Partısı, bılımı bu- yana bırakan ortaçağ duşun- cesının polıtık orgutlenmesını dığerle- nnden daha ıyı başanyor Partıh kültur danışmanına sordular "İtfaiye müdüriı olarak atadığmız bay, yangın uzmanı olduğu için mı, si- zin partiden olduğu için mı bu maka- ma oturtuldu?' Yanıt "Kendisi akış- kanlar mekaniği doçentidir. hava ve su hareketlerinden anlar" oldu Kuitur danışmam "kendisı finncıdır, ateşten anlar'da dıyebıhrdı Yangına karşı ted- bır. once bına yapılırken alınır Elekt- nk tesısatı, gaz tesısatı. lcaçış merdı- venlen, yangına dayanıkh malzeme kullanımı. bacalar, doğru planlama gı- bı Bunu mımarlann yapması, beledı- yelenn de kontrol etmesi gerekır Tur- kıye'debu yok Yangın çıktıktan sonra da yetışmek ıçın yol, sıkmak ıçın su, ateş söndurmek ıçın kımyasal mâdde- ler, yangımn yayılmasını onlemek ıçın yıkım, ıçende kalmış. yaralanmış, ba- yılmış ınsanları kurtarmak ıçın, bu ış- ler ıçın hazırlanmış ekıpler, kuşkusuz zaman kavramı, dısıphn ve zekâ da ge- rekır Dolayısıyla mımar makıne mü- hendısı, kımyager hatta dağcı bıle ola- bılır, ıtfaıye muduru, bay kuitur danış- manınuı mantığına gore Hava ve su akımlan uzmanı ıse ıtfaıye muduru de- ğıl, yangın çıkarma mudurluğune da- ha uygun olur Kısaca Istanbul'da ıtfa- ıye muduru, ıtfaıyecı olur Çuma nama- zına gıttığı ıçın mudur olamaz Kuşkusuz Refah'a ozgu olmayan bu tur tayınlenn temehndekı tavır onem- lıdır Bay kuitur danışmanının yanıtı Refah "ın değıl, kırsal soylemın, yanı ortaçağ soylemının yanıtıdır Bu soy- lem. alçak yapılardakı ınsanlan da > an- gından kurtaramaz Her gun gazetele- re, televızyonlara yansıyan, ıhklenne kadar pohtıze olmuş (yanı partı soyle- mı dışmda duşunmeyı unutmuş) kad- rolann Türkıye'yı ıçıne attıklan batak ortadadu" Insanlan yakabılırler, pıs ha- vadaboğabıhrler Kırlısuylazehırleye- bılırler, aç dabırakabıhrler Kırsal söy- lem bu yuzyılda çaresızdır Eğer Allah ısteseydı. yanı ışı bu zavalh kullanna bırakmasaydı, zaten ne Refah'a ne de ımamlara, hatta ne de dınsel söyleme gerek kalırdı Çunku ınsan zaten baş- ka turlu yapamazdı Ne var kı Tann bu ışlen ınsanlara bıraknuş Kısaca yan- gını, otekı dünyadakı cehennemın dı- şmda, Tannsal soyleme katmamış Dınde sonmeyen ateşten soz edıhyor, ama ateş sondurmekten soz edılmıyor Demek kı yangın söndurmek ıçın, na- maz kılan değıl, ateş söndurene gerek- sınme var Aslında bu gozlem, dunya- da ış yapmak ıçın bılım denen bır şe- yın varhğına ınanmakla olur îkıncı kırsal soylem göstensı. Türkı- ye'yı eğıtmekle (•) sorumlu devlet ku- rumundan geldı Ozetı şu 'Iffet, bekâ- rettir.' Iplığı pazara çıkmış bır toplum- da, gorsel olan ne varsa vaktını kadın sergılemekle geçınr ve omrunu bunla- n seyretmekle geçıren mılyonlara bun- lan satarken butun polıtık orgutleşme- sı ve parasal ıhşkılen başından sonuna kadar şaıbelı bır toplumda. cehaletın, yalanın ve cınayetın sebıl gıbı dağıtıl- dığı bır duzende Mıllı Eğıtım Bakan- lığı, kızlann bekâretıne ılışkın yönet- melık çıkanyor Meğer daha önce de varmış Türkıye'yı bu çıkmaza sokan duşun- cemn nereden başladığı ve ne zaman başladığı açık değıl mı7 Boy le bır yo- netmehğı hazırlayanlann eğıtım psı- kolojısıyle nıh sağlığı ıle bır ıhşkılen olmuş mu acaba 9 Bu, Turkıye'de kızı olan herkese hakarettır Bunu ıfFetsız ınsanlar duşunur Çunku kuçucük genç kızlann ıffetlennın olmayacağı duşun- cesınden başlıyorlar ışe Bütun toplu- mu lekehyorlar Hangı ana-baba kızı- nın bekâretını kontrol ettırmek ıçın doktora goturulmesıne ızın verebılu-'' Bakır çıkıp 'iffetli' olarak okula donen kızın ve aılesımn uzenne sunılen leke- yı kım temızleyecek9 'Vallahi iffetli de- diler,ama doktora para yedirmiş diy or- lar' dıyenlen kım susturacak Insan, omrunde ıffetıne leke surulmuş on beş yaşında kaç kız tanır 0 Bunu hayal edenlenn cınsı sapık olup olmadığını kontrol etmeyı duşünenler de çıkmaz mı9 Dünyadakı butun hukuk sıstemle- nnde en büyuk suçlan ışlemış olanla- nn bıle topluma yenıden kazandınlma- sı duşunulurken, bu adamlar genç kız- lann elıne vesıka vermeye kalkıyorlar Kızın ıffetıne toz konduran erkek ar- kadaşı ya da tecavuz eden adam ne ola- cak9 Bakan yanıthyor "Erkeklere bir şey yok!" Iffet kadınlara aıttır Erkek- ler ıffetsız de olur Elhak Turkıye "de bu gıdışle oyle olacak Bu duşunce, zına yapanı taşlayan ılke) duşüncenm, ılkel kırsal soylemın yansımasıdır Bu, men- faat dışında bır ılkesı olmayan. ınsan a saygısı kalmamış bırpohtık düzen gos- tensıdır Bu, Şışlı dekı yangmdan daha buyük bır yangımn göstensıdır Aslında boy- le bır duşunce Musluman toplumunda da olamaz Sız ınançlı bır aılenın kızınm bekâretını kontrol ıçın ızın al- abılır mısınız9 Geleneksel bır aıle, buna curet edıp kızına leke vuranı or- tadan kaldırmayı duşunebıhr Bu duşunceler ahlaklı değıldır Çağ- dışındandaöteakıldışıdır Müslüman- ca da değıldır Bu, Türkıye'yı hasta ya- pan kırsal soylemın çığnndan çıkmış hezeyanlandır Mıllı Eğıtım Bakanı, tanıdığım kadarefendı ve çağdaş bır ın- sandır Bunlan engelleyecek kadar sağ- lıklı bır polıtık ırade gostermesmı umut1a bekhyoruz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle