Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ŞUBAT 1995 PAZAR • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 19
PENCERE
• Baştarafi 2. Sayfada
Sureç devam etmektedır aydınlanmada, karanlıkta bır
mum ışığı ya da bır kıbnt çakımı da aydınlanma sayılır,
ama, enınde sonunda nedır kı? Bır odayı 25'lık ampul
ne ölçude aydınlatır^ Ya da 40'lık, 100'luk, 1000'lık am-
pullerın ışığını duşunun1
. Insan aklının ya da toplumlann
aydınlanmasında eşsureç yaşanıyor "Aydınlanma ba-
ğımsız duşunmeyı engelleyen her turtu boyundunığu
üzennden atmakla, kısaca ozguriukle olur "
•
Fransızlar 18'ıncı yuzyıla "Aydınlanma Çağı" dıyoriar
O donemden ben aydınlanma suruyor Gerçekte aydın-
lanma çok onceden başlamıştı, ama, adını Immanuel
Kant'la buldu, "aklın ınançtan, bılımın dınden bağımsız-
laşması" uzun bır sureçtır 2000 yılına yaklaşırken dun-
yanın kımı ulkesınde bır mum ışığı ortalığı aydınlatmaya
çalışıyor O mum ışığı, koskoca toplumda, belkı bır ay-
dındır ya da bır avuç aydındır Kımı toplumda ıse guçlu
ışıldaklar, bırfutbol alanının yeşıl çımını aydınlatır gıbı or-
talığı pınl pırıl yapmışlardır.
Pakıstan ya da Afganıstan'la Macarıstan ya da Turkı-
ye'nın aydınlanması bırdeğıl, karanlık ulkeler var, alaca-
karanlığın egemenlığı kımı toplumda suruyor, kımı ulke-
de tanyerı henuz ışımış, guneşın doğacağını ılk ışınlar ha-
bervenyorlar Aydınlanma gerçekleşmeden ne lıberalızm
olabılır ne de sosyalızm
Ancak genışzaman açısından bakıldığında, gezegenı-
mızın 18'ıncı yuzyıldan bu yana artarak aydınlandığını
varsayabılınz
Pekı, bugun Avrupa'da bıle Aydınlanma'ya karşı çıkan
çevreler yok mu'.
Elbette var
Ve olacak
Her ıklımde, eytışım gereğı, çelışkılı fikırlenn boy atma-
sı doğaldır Avrupa bıryandan Islam koktendıncılığını kay-
gıyla ızlerken, ote yandan da kendı ıçınde çelışkılerını ya-
şıyor, Batı'nın aydınlanması da noktalanmadı, daha de-
ğısık bır deyışle, Batı uygarlığı da tam aydınlık değıl.
insanlığın aydınlanma yolunda yuruyuşu daha bıtme-
dı kı Tartışma her enlem ve boylamda suruyor.
•
1923 Devnmı 'Aydınlanma'mn Anadolu'ya ozgu devı-
nımıdır, modelıdır, ılk kez bır Islam toplumunda gerçek-
leştınldı Bugun bır mılyar nufuslu Musluman coğrafya-
sında aydınlanma suruyor, kımı Islam ulkesınde uç beş
mum yanıyor, kımısınde 100 mumluk ampul ortalığı ışrtı-
yor
Karanlığı delmek, ınsanlığımızı duyumsamak ıçın tek
yol.
Aydınlık, aydınlık, daha çok aydınlık ıstıyoruz
1923 Devnmı'nın felsefesı aydınlanmadır Bu felsefeyı
sıyasal tartışmaların kısırlığında ve sığlığındatartışmanın
da olanağı yoktur Profesor Bedıa Akarsu'nun kıtabında-
kı yazılann duzeyı "Ataturk Devnmı ve Temellen"n\ polı-
tıkanın darçerçevesınde değıl, felsefe ve kuttürun enlem
ve boylamlarında ele alan bır yaklaşımda değerlenıyor
Tam zamanında okura sunulmuş bır kıtap.
Yapılmayan ara seçîm
I Baştarafi 2. Sayfada
•SHP Genel Başkam'nın bıle
"teslim olması" sonucunu do-
ğurmuştur
Demokrasıyı ozûmseme \e
özgür ınsan ıstencının sonuç-
lanru ıçıne sındırme konusun-
daen ılen noktada bulunmala-
n gereken sos> al demokrat on-
derlenn ('), kapalı kapılar ar-
kasında ve karşıhklı odunler-
le kendı yerlenne emanetçı ge-
nel başkan yaratma (') çabala-
n, yalnızca onlann kışılıklen-
nı ele vermekle kalmıyor, ay-
nı zamanda. toplumsal buna-
lım donemlennde umut olma-
sı gereken sol duşunceyı de
buyuk bır çokuntuye, saygın-
lık kaybına uğratıyor
Hemen her şeylennı yıtır-
mışlenn, hâlâ kendılennı mer-
kez kılıcı çozum arayışlannı
surdurmelen, sıyasetın amacı-
nın değışmesînirt '»e tebammrt
daralmasınınnesnel sonuçlan
olarak karşımızda durmakta-
dır Yapılmayan seçım, dışta
"sürgünde pariamento" ara-
yışlanna, yapılamayan kurul-
taylar ıse soldakı sıyasal orgut-
lenmelere karşı güvenı sarstı-
ğından yenı partı, yenı örgüt-
lenme çabalanna neden ol-
maktadır
Sıyasetın kışısel ve önderle-
nn çıkarlarına endekslenmış
olmasının, ulkeyı ve sıyasal
partılen getırdığı nokta bu ol-
muştur Sıyaset, yalnızca ön-
derlere bırakılmay acak olçüde
cıddı bır ış olduğunu, bu ıkı
ornekle kanıtlamış bulunmak-
tadır Kına yakması gereken-
lere kaygılarla sunulur
EBK'de gözler
yeni saüş sürecinde
ANKARA (CumhuriyetBûro-
su) - Et ve Balık Kurumu'nun
(EBK) Hak-Iş Konfederas>onu
onderlığındekı Ortak Gınşım
Grubu na satılmasına ılışkın ka-
rann ıptal edılmesının ardından
kurumun arsa ve kombınalannm
ayn ayn satılması gundeme gel-
dı Ozelleştırme Yuksek Kurulu
(OYK) uyelennın, tesıs ve arsa-
lann tek tek satışı ıçın açık arttır-
ma ve pazarlık vontemlen uze-
nnde durduğu bıldınldı
EBK'nın27kombınası, 12so-
ğuk hava deposu ve 7 mılyon
metrekareye ulaşan arsalan ve
lojmanlanvla toplu olarak satı-
lamayacağını belırten Ozelleştır-
me fdaresı Başkanlığı (OfB) yet-
kılılen "Kombmalann saülina-
sı ve ureömın devam etmesı için
ayn ayrı ihale vapılması gereldr.
Arsalar rant aracı olarak düşu-
nüluyor. Bu nedenle arsalann da
EBK'den bağunsızdeğerlendıril-
mesınidüşünuyoruz" açıklama-
sını vaptılar
Kamuoyu tepkileri
Başbakan Tansu Çfller Sana-
yı veTıcaret Bakanı MehmetDo-
nen, Malıve Bakanı tsmet Attila
ozelleştırmeden sorumlu Devlet
Bakanı AB Şevki Erek ve ekono-
mının koordınas>onundan so-
rumlu Devlet Bakanı Aykon Do-
ğan'dan oluşan ÖYK'nın ıptal
karannın alındığı son toplantı-
sında EBK. nın satış surecınde
kamuoyunda oluşan tepkılenn
dıkkate alınması yonünde goruş
bırlığıne \anldığı oğrenıldı
OIB yetkılılerı, ozelleştırmede
şeffaflık ılkesı çerçevesınde,
EBK'nın arsa ve kombınalannm,
açık arttırma yontemıyle basın
onunde yapılmasmm duşunuldu-
ğünu bıldırdıler
Kesın karann venlmedığını
belırten yetkılıler, satışın ıhale
yapılarak da gerçekleşebıleceğı-
nı, yontemın 1 hafta ıçınde kesın-
leşeceğını açıkiadılar Yetkılıler,
Başbakan Tansu ÇUIer'ın. EBK
ıçın ıstedığı raporun da en kısa
zamanda hazırîanacağını bıldır-
dıler OYK'nın, EBK'nın Ortak
Gınşım Grubu'na satışının ıpta-
lıne ılışkın karan dunku Resmı
Gazete'de yayımlandı
EBK'nın 27 et kombınası ıle
bu kombınalann arazısı. dınlen-
me tesısı olarak kullanılan ve
ımarsız boş tutulan toplam 7 mıl-
yon metrekareye ulaşan arsası
bulunuyor
EBK'nın kombınalan, soğuk
hava depolan \e boş arsalannın
bulunduğu ıller şoyle
Et kombınalan: Adana Af-
yon Ağn Ankara Bayburt, Bın-
gol Bursa Dıyarbakır, Elazığ
Erzurum Eskışehır Gazıantep,
Kars Kastamonu, Kaysen, Kon-
ya, Malarya, Manısa, Sakarya
Sıvas, Suluova, Şanlıurfa, Tat-
van Van, Yuksekova (Hakkân)
Zeytınburnu (Istanbul), Haydar-
paşa(Istanbul)
Soğuk hava depolan: Adıya-
man, Çeşme (lzmır), Erzıncan.
Iskenderun (Hatay), Kaysen,
Samsun, Smop, Sıncan (Anka-
ra), Fatsa (Ordu), Trabzon, Ogul-
bey (Ankara) Dıyarbakır
Boş arsalar fnegol (183 bın
metrekare), Çerkezkoy (122 bın
metrekare). Mardın (2 mılyon
metrekare-2 bın metrekare), Er-
zurum (47 bm metrekare), lne-
bolu (1000 metrekare), Sakarya
(1000 metrekare). Balıkesır (186
bın metrekare) Ağn (251 bın
metrekare), Rumehfenen-lstan-
bul (2 bın metrekare), Sıırt (183
bın metrekare), Erzurum (15 bm
metrekare), Çeşme-lzmır (17 bın
900 metrekare), Bolu (20 bın
metrekare)
EBK'nın aynca, et kombmala-
n ve tesıslennın yanında boş ar-
salan ıle lzmır Çeşme'de 16 bın
metrekarelık denız kenannda
dınlenme tesısı bulunuyor
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
onu yolculukla dengeleyın, frenle-
yın Ben Pascal'ın sozunü ters
yuz edeceğım ve dıyeceğım kı Ba-
şımıza ne gelmışse, odamızdan dı-
şarı çıkmamaktan gelmıştır "
Ben de kendı çapımda bır yolcu-
luk meraklısıyım Her yolculuk, san-
kı kanımı tazelıyor, hucrelerımı yenı-
lıyor Hele yolculuk bır haftayı aş-
mışsa, kendımı aylarca ışten uzak
hıssedıyorum
Geçen haftasonu Nığde'deydım
Sabanın erken bır saatınde Anka-
ra'dan otobuse bındım Ondekı
koltuklarda baba-oğul oturuyordu
Sanıyorum, oğlunu hastaneden çı-
karmış, ıkıde bır bağrına basıp opu-
yordu Yan tarafımda oturan yaşlı
karı-koca Ankara'dakı yakınlarını
zıyaretten donuyor olmalı 8-10 kışı
uğuriadı Ikı koltuk onumdekı genç
kız da garajdan aılece uğurlandı
Yanında bırkaç kıtap, Nığde Unı-
versıtesı'nde okuyor olmalı Genç
kız, otobus hareket ettıkten 10-15
dakıka sonra, bırkaç koltuk arkam-
dakı erkek arkadaşının yanına geç-
tı Şoförun, gözluğu saçlarından sı-
yah, kravatı hepsınden s/yahtı Şe-
reflıkoçhısar'a doğru Tuz Golu'nun
kıyısından ılerlerken, tenıs maçında
gıbı bır sağıma bır soluma bakıyor-
dum Tuz Golu'nun uzenndekı be-
yaz bulutlar grılerle sevışıyor, so-
lumdakı ırı bulutlar aluvyon yuklu
bır nehır gıbı ağır ağır Hasan Da-
ğı'na doğru akıyordu Teypte, Naşi-
de Göktürk, "Annem" şarkısını
okuyordu
Yanıma, oykulerınden, yıllardır
yaşamı ve Turkçeyı oğrenmekte ol-
Nahita'dan Niğde'ye.
duğum Sait Faik'ın bır kıtabını al-
mıştım Yanımda oturan 30 yaşla-
nndakı bır konfeksıyon ışçısı kıtabı
elıne aldı, şoyle bır karıştırıp, gen
verdı Sordum
- Bu yazan tanır mısın?
- Tanımam, adını da ılk defa duy-
dum
Derken, karla kaplı govdesını bu-
lutlarta yıkayan Hasan Dağı Fa-
ruk Nafiz Çamlıbel'ın, "Han Du-
varlan" şıınnı yazdığı dıyardayım
"Bır sarsıntı Uyandım uzun su-
ren uykudan/Geçıyordu araba yola
benzer bır sudan/Karşıda hısar gıbı
Nığde yükselıyordu/Sağ taraftan
çıngırak seslen gelıyordu "
Dort saatlık yolculuktan sonra
Nığde Atatürk'un Nığde'yı ılk zıya-
ret ettığı 4 Şubat 1934'un yıldonu-
mu, yıllardır valılığın duzenledığı bır
programla kutlanıyormuş Bu yıl,
Ataturkçu Duşunce Derneğı ayn bır
toplantı duzenlemış Solda bırlık
şenlığı ertelendığı ıçın benım de
durumum uygundu, davetı kabul
ettım ve bır konuşma yaptım Ko-
nu, Ataturkçuluk ve bugunku Turkı-
ye ıdı Katılanlar arasında her yaş-
tan ınsanlann olması sevındırıcıydı
Toplantı sonrasında sohbet ettığım
dernek uyesı Nığdelılenn Ataturk'u
bır "dogma"olarak değıl, "devnm-
cı" kışılığıyle daha çok tanımak ıs-
temelerı de ayn bır "uyanıştı"
Bır oğretmen, "Geçen yılkı toren-
de, Atatürk'un tarlada karga kova-
laması, sanşın mavı gozlu olmasın-
dan başka bır şey konuşulmadı
Yenı kuşaklara Ataturk boyfe anla-
tılmaz kı Bız çocuklarımıza, 'Ha-
yatta en hakıkı murşıt ılımdır', 'Ben
arkamda hıçbır dogma bırakmıyo-
rum, ılmın yolundan gıdınız' dıyen
Ataturk'u oğretmek ıstıyoruz" dedı
Oğretmenı dınlerken, ıçım bır
"guzyaprağı" gıbı tıtredı, sevındım
SHP'lı Beledıye Başkanı Ahmet
Oğuz Özmen, beledıye bınasında
kamu kuruluşlarının yanı sıra de-
mokratık kıtle orgutlerıne de bırer
oda vermış Okur-yazar oranının
yuzde 97 olduğu Nığde'de, yarım
gunluk bır gezıde de olsa, tam bır
'Anadolu hoşgörüsu" hıssedılıyor
7 bın yıllık bır geçmışı olan kentın
eskı adı Nahita ımış Zamanla Nığ-
de olmuş Eskı adı reddetmeden
Turkçedekı ses uyumuna çevırmek
Anadolu'nun pekçok yerınde ya-
şanmış Smyma (lzmır), Sparta (Is-
parta), Sınope (Smop), Prusa (Bur-
sa), Kayzer (Kayserı), Magnesıa
(Manısa) bırkaç ornek
Alaaddın Tepesı'ndekı aynı adı
taşıyan camının ılgınç bır kapısı var
Işlemelı kapı, ışık ve golge yansı-
maları sonucu başında taç bulu-
nan saçlan orgulu bır kadın figuru-
nu anımsatıyor Ben de bır sure de-
ğışık açılardan baktım, gerçekten
oyle Nığdelıler, "Camıyı yapan usta
bunu bılerek ve Büyuk Selçuklu
hukumdan Maaddin'ın kızına ben-
zeterek yapmış" dıyortar
Tepede eskıden çok buyuk çam
ağaçları varmış Yore halkının an-
lattığına gore, 196O'lı yıllarda valının
kızı, bu ağaçlann altında erkek ar-
kadaşıyla yakalanmış Tepesı atan
valı tum ağaçları kestırmış 7O'lı yıl-
larda yenılen dıkılmış
Kayaardı Bağlan unlu bır mesıre
yen 12 kılometrelık vadıde, bağlar,
elma bahçelerı, yazlık evler ve eğ-
lence yerlerı var Eskıden, Kayaar-
dı'nda bağı olmayana kız verılmez-
mış
Yazının gezı bolumunu, Çamlı-
bel'le noktalayalım
"El gıbı dolaşma Anado-
lu'nda/Arkadaş, yurdunu ıçınden
tanı/Dınle bır yosmayı pınar yolun-
da/Dınle bıryaylada garıp çobanı '
BFinciyıl ~
Bugun, gazetede "Gundem"
başlığı altında yazı yazmaya başla-
yışımın bırıncı yılı 1980, Gazete lz-
mır'de mesleğe başlayış 1981 Mıl-
lıyet, 1982 Guneş, bırkaç ay sonra
yenıden Mıllıyet, 1986 Cumhurıyet
lzmır Burosu'nda ıstıhbarat şeflığı
1989 Cumhurıyet Ankara Buro-
su'nda haber mudurluğu, 1992 Is-
tanbul'da haber merkezı mudurlu-
ğu, 8 Ağustos (doğum gunum)
1993 Ankara temsılcılığı 1993 Ey-
lulu'nde, "notlar" bıçımınde gunluk
yazılar ve 12 Şubat 1994'ten ıtıba-
ren, Gundem Evdekı gunluğume
baktım, bugunku bolume, "12 şu-
bat devnmı" dıye başlamışım Tur-
kıye gıbı bır ulkede gunluk yazı zor
değıl, onlarca konu var Ama bır
gun sonrakı yazımla ılgılı akşamdan
bırkaç espn yakalamışsam, sabahı
zor edıyorum Son bır yıl Yıllaaar
yıllar kadar uzun, dun kadar kısa
Nıce 12şubatlara
OLAYLARIN
ARDENDAKİ
GERÇEK
I Baştarafi 1. Sayfada
Turkıye ıçın sağcı-solcu tum
partılerın uzlaşma ıçınde ol-
maları, başta anayasa ol-
mak uzere 1980 hukuksal
ve sıyasal duzenlemelerının
taraf olduğumuz uluslararası
standartlara uyarlanması dn
leğımızdır
Turkıye'de tum toplumu
derınden etkıleyen olaylar
ardı ardına yaşanıyor Du-
şunce ozgurluğune muda-
halelere sık sık rastlanıyor
'Faılı meçhul' cınayetlerın
arkası kesılmıyor
1994 yılı ınsan hakları açı-
sından 'kara bır tablo' yan-
sıttı Insan hak ve ozguiiuk-
len ıhlal edıldı Faılı meçhul-
ler, yargısız ınfazlar surdu
Şıddet ortamı ıçınde ınsanlar
yaşamlarını yıtırdı Teror or-
gutlerı savunmasız sılahsız
ınsanlara, toplu taşıma araç-
larına, tunstık tesıslere bom-
balı saldırılar duzenledı Kı-
taplar, gazeteler taplatıldı,
duşunen ınsanlar susturul-
du
Turkıye bunların hıçbınsını
hak etmıyor
Bızım toplumumuz de-
mokrasıyı bır yaşam bıçımı
olarak gormek ıstıyor, ozgur-
luklerın 'luks' olmadığına
ınanıyor * • *
9
Tanm Bakanbğı^na devredilsin
• Baştarafi 1. Sayfada
rimizden bıiyük bir yük kalktı. Çok buyük
bir risk aJmıştık" dedı
Bürokratlara suçlama
Hukumetm, ıptal karanna ılışkın "kamu
vicdanının rahatsız olması" gerekçesının
doğru olmadığını ıddıa eden Çehk, şunlan
soyledı
"İptalin ve iddiaJann arkasında OİB'de-
ki burokratlar vardır. Hukumetin önce bu
burokratlan kapının onune koy ması gerek-
mektedir. \oksa ozelleştirme uzerindeki şa-
ibelerin kalkması mumkun olmaz. Burok-
ratlann gorevi, hukumetin onunu açmaktır.
Ancak burokratlar hukumete çeune takı-
yoc"
OYK'nm ıptal karanm yanlış veya doğ-
ru olarak tanımlamay. acaklannı belırten Çe-
hk, "Btz. Hak-tş olarak bu karara ilişkin >o-
nimu kamu vicdanına bıraiuyoruz" dedı
EBK nın özelleştınlmesı surecınde amaç-
lanna ulaştıklannı belırten Çehk, konuşma-
sına şoyle devam ettı
"Önemli olan EBK'nin yağmalanmasını,
uretimin durmasını onlemekti Bizbunu ger-
çekieştirdik. Özelleştirmede buyuk bir ka-
muoyunu oluşturduk. Bundan sonra herkes
daha dikkatli olacakhr. Bızde Hak-tş olarak
bundan sonra yapüacak ozelleştirmelenn
takipçisi olaca^z.-
Basındayeralan, "konfederas>on\'esen-
dika yöneticüerinin kendi çıkarlan için
EBK've talip oklukları** yonundekı haber-
lenn doğru olmadığını belırten Çehk, "An-
cak artık bunlann tarbşma zamanı defildir.
Onemlı olan kamuoyunda bu tepkiyi oluş-
turabümektir" dıye konuştu
Çehk EBK'nın buyuk bır toplumsal ış-
lev gorduğunu belırterek. kurumun Tanm
ve Koyışlen Bakanhğı'na devredılmesı ge-
rektığını soyledı EBK'nın ozelleştınlecek
son kuruluş olması gerektığını belırten Çe-
hk. -EBK Doğu ve Guneydoğu'da buyuk
bir gorevi yerine getirrvor. Hukumetin. bu-
nu dikkate alarak kurumu ozeüeştırmeme-
si gerekir'
1
dedı
Turk-lş. DİSK, TMMOB ve çeşıth de-
mokratık kıtle orgutlennın katıhmıylaoluş-
turulan Demokrası Platformu'ndan aynlış-
lannı da değerlendıren Çehk, "Uyelerin bi-
zj platformdan ihraç etme yönundeki tale-
biniıı aynlışımızJa bır ılgısı voktur. Bız, plat-
formda Marksıst bır grubun başa geunesin-
den huzursuz oktuk" dedı
Turk-lş ve dığer platform üyelennm Hak-
îş'ın ozelleştırme konusunda kamuoyunda
etkı y aratmasından dolayı "kıskançlık ku-
kumavlığı''na tutulduğunu savunan Çehk,
"Ozellikte Türk-Iş.kendi beceriksizlıkkrin-
den sonra, Hak-İş'in bu vııkselışınden dola-
yı şişmiştir" dedı
ÇHP Genel Başkan Yardımcısı AHTopuz
da dun duzenledığı basın toplantısında.
EBK'nın satış ıptahne değındı Bu satışın
ÇHP'nın başvurusunun hukuka ıntıkal et-
memesı ıçın ıptal edıldığı goruşunu savunan
Topuz OYK'nm buolayla kamuoyunda gu-
vensızhk yarattığını one sürdu Topuz, sa-
tışın ıptahne toplumsal duyarhhğın neden
gostenlmesını eleştırerek şunlan soyledı
"Toplumsal duyarhhk, Petlas'ın satışında
da ortaya çıktı. O zaman toplumsal duyar-
ülığa kulak asümadı." OYK'yı îstıfaya da-
vet ettıklennı kavdeden Topuz, "ÖV K'nın
OzeUeştirmeyi gerçekleştirecek ehliyetı yok-
tur. Ozelleştırmev le ılgilı halkın guven duya-
bileceğu yenı bır nıodebn duzenlenmesi ge-
reküdir"dedı
RP'den Hak-îş savunması
Refah Partısı Genel Başkan Yardımcısı
Recai Kutan, EBK'nın satışının ıptahnın
ardında büyuk sermayenın etkısi olduğunu
savundu Kutan Hak-lş'ın tekhfmın dığer
fırmalardan duşük gıbı gorunduğunu belır-
terek, "Ancak Hak-Iş istihdam garantisi ver-
misti" dedı
Hükumetın. ozelleştırmeyı elıne yuzune
bulaştırdığını kaydeden Kutan, "Özelleştir-
meyı bu hukumetin yapması mfimkun de-
ğüdir" dedı
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cem
Kozlu da EBK'nın satış karannın ıptahnın
bır guven bunahmı yarattığını soyledı
'Istanbul'un Geleceği' konulu
panele yetkililer ilgisiz kaldı
6
En rezfl yasa taslağı'
İstanbul Haber Servisi - Baş-
bakanlık tarafından hazırlana-
rak TBMM'nın gundemıne su-
nulan fstanbul'un su havzalan,
Karadenız kıyılan ve Boğazıçı
hakkındakı yasa tekhfının "en
realyasataslagTolduğuonesu-
ruldu >asa taslağının planı red-
dettığını one suren Mımarlar
Odası tstanbul Buyukkent Şube
Başkanı Oktay Ekinci, "Hiçbir
planlamaya day^nmayan taslak
incelendiğinde, bir rant dagıfi-
mının hedefkndiği anlaşılmak-
tadır" dedı
Yetkililer gelmedi
Yapı Endustn Merkezı tara-
findan duzenlenen "tstanbul'un
Geleceği" konulu panele, Istan-
bul'un yonetımınden sorumlu
Istanbul Vahhğı ve Istanbul Bu-
yukşehır Beledıyesı'nden, da-
veth olduklan halde hıçbır yet-
kıh katılmadı
Gazetecıler Cemıyetı Başka-
nı Nail Gureli'nın yonettığı pa-
nele. Mımarlar Odası Istanbul
Buyukkent Şube Başkanı Oktay
Ekıncı. MSU Mımarhk Fakulte-
sı'nden Prof AsunMutiu ve Is-
tanbul Varhğını Korurfıa Gru-
bu 'ndan Nurdoğan Özkaya ka-
tıldı Istanbul'un yonetımınde
söz sahıbı olanyetkıhlenn pane-
le ılgısız kalmalanna değınerek
konuşmasına başlayan Oktay
Ekıncı şunlan soyledı
"Bu olayı ilgi eksikliğıne bağ-
lamayın. İstanbul'a herkesın il-
gisi var. 4ma bu ılgi rantın üleş-
tirilmesine yonelık bir ilgı oldu-
ğu için oyie her yerde tartışılma-
sı isfenmıyor. Biraz gizli kalma-
su biraz perdearkasında kalma-
sı gereken bir ilgidir bu."
Erdemir sennayeye hibe
Kontrol değil, cinsel taciz
• Baştarafi 1. Sayfada
vurguladılar Grup daha sonra sıyah bır
poşet ıçınde getırdıklen ve 'bekâretzinct-
rf nı sımgeleyen bır zmcın tramvay dura-
ğma bıraktı
Ankara'da ıse MEB yönetmehğı lıselı
öğrencılenn gostenstvle protesto edıldı
Lıselı Gençhk dergısı yonetıcılen ve
okuyuculan tarafından dun duzenlenen
gostende. ögrencıler, yönetmelıktekı ıffet
kavramının çağdışı olduğunu vunjuladı-
lar Gostende öğrencılenn taşıdıklan "Be-
kâret testi yapanlara zekâ testi". -Kişiliği-
mize sahip çıkalun". "Suçlu değil öğresci-
yizw
.«Hi yaşiyoruz", "BakanJık
istifa" yazılı pankartlar dıkkat çektı
Istanbul Meslçk Odalan Koordmasyo-
nu Sekreten Ecz Mehmet Domaç, egıtım
kunımiannın ve eğıtıcılenn gorev ının. ön-
celtkle eğıtılen oğrencılere kendılennı,
kendı bedenJennı, cınselhkiennı tanımayı
oğretmek olduğunu soyledı
Domaç, Koordınasyon Kuruîu adma
yaptiğı yazılı açıklamada. 'bekâret kost-
rolö'nûn çocuk haklanna, ınsan haklanna
ve anayasaya aykın olduğunu belırterek
" Bekâret kontrolünü yöneöneBğe koyarak
bahanevemazeretlerbııbnakinsanlıkoiiu-
runayıakişmaiMilliEğ!tim(JdulvıDisip-
BnY'önetmeuği'nde'bekâret koııtrolü'gibi
bir maddemn bulunmasmı onur kına bu-
luyoruz. Derhal yöneönelikten çıkanfana-
hdır"dedı
IHD îstanbul Şubesı Çocuk Haklan Ko-
mısyonu'nca yapılan açıklamada da yö-
netmelığın, anü-demokratık, çocuklara ve
gençlere güvenmeyen, onlan potansıyel
suçlu goren ve bu nedenle de sürekh ola-
rak çocuklan ve gençlen yonetım ve de-
netım altına alacak kurallarla çepeçevre
kuşatmayı amaçlayan bır duşüncenm ürû-
nü olduğu behrtüdı
Adana Barosu avukatlanndan tlknur
Canpolat şunlan soyledı "Hukuktaispat
olavı vardır. Sizin suçlu olduğunu/ ispat
edifinceye kadar her dunımda masum ol-
duğunuz kabul edflirken tanıkbk ile ve is-
pat söz konusu olnıaksızın dahi suçlanan
kız oğrenci, bekâret kontrolunden geçirfle-
bilmekte. Bunun aniamı sudur: 'Her kız
öğrencı aksı ıspatlanıncaya kadar bakıre
değı ldır' Bu yakkfimdan çıkan sonuç,saç-
luluk karineskör. Yani öğreoci karine obi-
rak suçlu. Aksini ispatedebilmesi kân dok-
tor raporo gerekiyor."
Avukat tlknur Ganpolat anayasa va ya-
salann açık açık "Kişi kendibedeni uzcriıı-
de tasarrufta buiunabifir" dedığme de dık-
kat çekerek şu soruyu yoneltıyor "Diye-
im, bir duyum ûzerinebirgenç kınmızı be-
kâret kontrolünden geçirdik. Sonnç şu ya
da bu oidu. Bunaiıma giren genç kız da in-
tüıar ederekyaşamma son verdL Burada o
kız intihara teşvik edOmiştir. Bu da yasala-
rmuza göre aynca suçtur."
ÇÜ Eğıtım Fakûltesı öğretım üyesı, psi-
kolog Yrd Doç E>r Turan Akbaş. bekâ-
ret kontrolûnûn de btr yanıyla cmsel tacız
olduğu görüşunde Akbaş, "tnsanın dzd
yaşamını taciz etmiş oluyorsunuz. Üstefik
özel yaşamında size göre ters olan bir ne-
denk onu toplum yaşamuun dtşuıa itiyor-
sunuz.iffetsizfikk' suçhıyor,eğitün-öğretim
hakkını kısıtüyorsunuz. Bu yaktaşımı ka-
btıi edebilmek olanaksız" dedı
I Baştarafi 1. Sayfada
yeni tesislere ihtiyacı var."
Ertuzün. bılançoaktıflen ara-
sında 2 baraj, 2 hman v e 1500 de
lojman bulunan Erdemır'ın hıs-
se senetlennı blok olarak alacak
kuruluşa. şırkette yonlendırme
hakkının da tanınacağını vurgu-
layarak "Ozelleştirme diye yapı-
lan bu işe, satış bile diyemeyiz.
resmen hediye ediliyor. Bunun
başka bir açıklaması yok" dedı
Hukumetin ozelleştırme ıle
satmay ı bırbınne kanştırdığmı.
ozelleştnmenın amacmın, zarar
eden kuruluşlan venıden ekono-
mıye kazandırmak, venmhhğı
arttırmak ve semıayeyı tabana
yaymak olduğunu ıfade eden
Ertuzun şunlan soyledı
"Erdemir'i ekonomiye kazan-
dırmak diye bir şey söz konusu
değil. Erdemir. mutlaka ozelleş-
tirme kapsamından çıkanlmah.
Ozelleştırme devletin elındeki
her şeyın satılması değıldır. Ozel-
leştirmcY uksek Kurulu, durust
davranmıvor Kâr eden kuruluş-
lan satmak kola\. Onlar için
onemlı olan Dunya Bankası'na,
IMF'ye, 'Bu sene ozelleştırme-
den şu kadar kazandık' demek."
Ertuzün. demır-çehk sektoru-
nün doğal yapısından kaynakla-
nan bazı zorunluluklarbulundu-
ğunu vurgulayarak çehk ureten
tesıslenn dunvada zarareden ku-
ruluşlar arasında yer aldığını ve
"stratejik önemi" nedenıyle üre-
tımlennın devlet ehyle sağlan-
dığını soyledı "Erdemir'ta kâr
etmesi istisnai bir dunım" dıven
Ertuzun "Çelik,çokstratejik bir
sektördür. Ara mamul ünetıyor-
sunuz. Çeliğın yerini imalatta
hiçbırşey tutamaz, başka bir ma-
lı çeiik yenne kullanamazsınız.
Askeri olarak da onenu buvük.
Kıbns'ta bunun ornegini yaşa-
dık. Sılah sanayıinın temel gırdi-
sı olan bir uruniin ımtıyazı bıri-
lerine veriByor" dıye konuştu
Erdemir "m yıllık 400-500
mılvon dolarhk mamul satm al-
dığına dıkkat çeken Ertuzün,
fabnkayı satm alacak kunıluşun,
ayn satin alma ve pazarlama şır-
ketlen kunnasını engelleyecek
hıçbu" düzenleme bulunmadığı-
nı kaydettı Ertuzun, Erdemir'i
satm alacak şırketın, fabnkaya
giren ve çıkan uriinlen kendı şır-
ketlen aracıhğıyla duzenleyerek
kolay yoldan buyuk kâr elde
edebıleceğıne dıkkat çektı
Yangın ve akışkanlar mekaniği - iflfet ve bekâret
DOĞANKUBAN
Ik) bırbınyle ılgısız gıbı gozuken
olay. Türkıye'yı çokerten duşunce ya-
pısının sefaletını ve toplumun kapısını
zorlayan felaketlenn anatomısım goz-
ler onune serdı Bu olaylarda behrgın-
leşen davTanışlar, her gun bır yenısıne
tamk olduğumuz daha sefıl polıtık ve
ekonomık skandallann altyapısını
oluşturduğu halde, heyecanla seyredı-
Ien bırrezalet ve macera fıhrunden ser-
semleşen toplum, bunun asıl nedenle-
nnı surekh olarak sorguiamakta yeten
kadar ınatçı olamıyor
Yangın çıktı, ıkı genç kadını kurta-
ramadılar Çop altında kalanlar, man-
tardan zehırlenenler, hastane kapılann-
da olenler, bodrum dıskolannda kavnı-
lanlar. yol çukurlanna duşenler, kaldı-
nmlarda ayaklan kınlanlar, trafık ka-
zalannda ölenler ya da yangınlarda
kurtaniamayanJar, Refah Partısı'ne oz-
gü değıl Dığer partıler de kırsal soy-
lem sozcüsudur Fakat Refah Partısı,
bılımı bu- yana bırakan ortaçağ duşun-
cesının polıtık orgutlenmesını dığerle-
nnden daha ıyı başanyor
Partıh kültur danışmanına sordular
"İtfaiye müdüriı olarak atadığmız
bay, yangın uzmanı olduğu için mı, si-
zin partiden olduğu için mı bu maka-
ma oturtuldu?' Yanıt "Kendisi akış-
kanlar mekaniği doçentidir. hava ve su
hareketlerinden anlar" oldu Kuitur
danışmam "kendisı finncıdır, ateşten
anlar'da dıyebıhrdı Yangına karşı ted-
bır. once bına yapılırken alınır Elekt-
nk tesısatı, gaz tesısatı. lcaçış merdı-
venlen, yangına dayanıkh malzeme
kullanımı. bacalar, doğru planlama gı-
bı Bunu mımarlann yapması, beledı-
yelenn de kontrol etmesi gerekır Tur-
kıye'debu yok Yangın çıktıktan sonra
da yetışmek ıçın yol, sıkmak ıçın su,
ateş söndurmek ıçın kımyasal mâdde-
ler, yangımn yayılmasını onlemek ıçın
yıkım, ıçende kalmış. yaralanmış, ba-
yılmış ınsanları kurtarmak ıçın, bu ış-
ler ıçın hazırlanmış ekıpler, kuşkusuz
zaman kavramı, dısıphn ve zekâ da ge-
rekır Dolayısıyla mımar makıne mü-
hendısı, kımyager hatta dağcı bıle ola-
bılır, ıtfaıye muduru, bay kuitur danış-
manınuı mantığına gore Hava ve su
akımlan uzmanı ıse ıtfaıye muduru de-
ğıl, yangın çıkarma mudurluğune da-
ha uygun olur Kısaca Istanbul'da ıtfa-
ıye muduru, ıtfaıyecı olur Çuma nama-
zına gıttığı ıçın mudur olamaz
Kuşkusuz Refah'a ozgu olmayan bu
tur tayınlenn temehndekı tavır onem-
lıdır Bay kuitur danışmanının yanıtı
Refah "ın değıl, kırsal soylemın, yanı
ortaçağ soylemının yanıtıdır Bu soy-
lem. alçak yapılardakı ınsanlan da > an-
gından kurtaramaz Her gun gazetele-
re, televızyonlara yansıyan, ıhklenne
kadar pohtıze olmuş (yanı partı soyle-
mı dışmda duşunmeyı unutmuş) kad-
rolann Türkıye'yı ıçıne attıklan batak
ortadadu" Insanlan yakabılırler, pıs ha-
vadaboğabıhrler Kırlısuylazehırleye-
bılırler, aç dabırakabıhrler Kırsal söy-
lem bu yuzyılda çaresızdır Eğer Allah
ısteseydı. yanı ışı bu zavalh kullanna
bırakmasaydı, zaten ne Refah'a ne de
ımamlara, hatta ne de dınsel söyleme
gerek kalırdı Çunku ınsan zaten baş-
ka turlu yapamazdı Ne var kı Tann bu
ışlen ınsanlara bıraknuş Kısaca yan-
gını, otekı dünyadakı cehennemın dı-
şmda, Tannsal soyleme katmamış
Dınde sonmeyen ateşten soz edıhyor,
ama ateş sondurmekten soz edılmıyor
Demek kı yangın söndurmek ıçın, na-
maz kılan değıl, ateş söndurene gerek-
sınme var Aslında bu gozlem, dunya-
da ış yapmak ıçın bılım denen bır şe-
yın varhğına ınanmakla olur
îkıncı kırsal soylem göstensı. Türkı-
ye'yı eğıtmekle (•) sorumlu devlet ku-
rumundan geldı Ozetı şu 'Iffet, bekâ-
rettir.' Iplığı pazara çıkmış bır toplum-
da, gorsel olan ne varsa vaktını kadın
sergılemekle geçınr ve omrunu bunla-
n seyretmekle geçıren mılyonlara bun-
lan satarken butun polıtık orgutleşme-
sı ve parasal ıhşkılen başından sonuna
kadar şaıbelı bır toplumda. cehaletın,
yalanın ve cınayetın sebıl gıbı dağıtıl-
dığı bır duzende Mıllı Eğıtım Bakan-
lığı, kızlann bekâretıne ılışkın yönet-
melık çıkanyor Meğer daha önce de
varmış
Türkıye'yı bu çıkmaza sokan duşun-
cemn nereden başladığı ve ne zaman
başladığı açık değıl mı7
Boy le bır yo-
netmehğı hazırlayanlann eğıtım psı-
kolojısıyle nıh sağlığı ıle bır ıhşkılen
olmuş mu acaba
9
Bu, Turkıye'de kızı
olan herkese hakarettır Bunu ıfFetsız
ınsanlar duşunur Çunku kuçucük genç
kızlann ıffetlennın olmayacağı duşun-
cesınden başlıyorlar ışe Bütun toplu-
mu lekehyorlar Hangı ana-baba kızı-
nın bekâretını kontrol ettırmek ıçın
doktora goturulmesıne ızın verebılu-''
Bakır çıkıp 'iffetli' olarak okula donen
kızın ve aılesımn uzenne sunılen leke-
yı kım temızleyecek9
'Vallahi iffetli de-
diler,ama doktora para yedirmiş diy or-
lar' dıyenlen kım susturacak Insan,
omrunde ıffetıne leke surulmuş on beş
yaşında kaç kız tanır
0
Bunu hayal
edenlenn cınsı sapık olup olmadığını
kontrol etmeyı duşünenler de çıkmaz
mı9
Dünyadakı butun hukuk sıstemle-
nnde en büyuk suçlan ışlemış olanla-
nn bıle topluma yenıden kazandınlma-
sı duşunulurken, bu adamlar genç kız-
lann elıne vesıka vermeye kalkıyorlar
Kızın ıffetıne toz konduran erkek ar-
kadaşı ya da tecavuz eden adam ne ola-
cak9
Bakan yanıthyor "Erkeklere bir
şey yok!" Iffet kadınlara aıttır Erkek-
ler ıffetsız de olur Elhak Turkıye "de bu
gıdışle oyle olacak Bu duşunce, zına
yapanı taşlayan ılke) duşüncenm, ılkel
kırsal soylemın yansımasıdır Bu, men-
faat dışında bır ılkesı olmayan. ınsan a
saygısı kalmamış bırpohtık düzen gos-
tensıdır
Bu, Şışlı dekı yangmdan daha buyük
bır yangımn göstensıdır Aslında boy-
le bır duşunce Musluman toplumunda
da olamaz Sız ınançlı bır aılenın
kızınm bekâretını kontrol ıçın ızın al-
abılır mısınız9
Geleneksel bır aıle,
buna curet edıp kızına leke vuranı or-
tadan kaldırmayı duşunebıhr
Bu duşunceler ahlaklı değıldır Çağ-
dışındandaöteakıldışıdır Müslüman-
ca da değıldır Bu, Türkıye'yı hasta ya-
pan kırsal soylemın çığnndan çıkmış
hezeyanlandır Mıllı Eğıtım Bakanı,
tanıdığım kadarefendı ve çağdaş bır ın-
sandır Bunlan engelleyecek kadar sağ-
lıklı bır polıtık ırade gostermesmı
umut1a bekhyoruz