23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Belediyesi'mte zorunlu istita • İST ANBUL (ANKA) - Şişli Belediyesi Gelirler Müdürü Mehmet Ali Tüy, kapaulan Demokrasi Partisi (DEP) Milletvekli Mahmut Kıhç'ın danışmanlığını yapması nedeniyle, belediyede istenmeyen adam ilan edildiğini öne sürerek istifa etti. Insan Haklan Derneği İstanbul Şubesi'nde bir basın toplantısı düzenleyen Mehmet Ali Tüy, istifasında Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ'ı sorumlu tutarak "Mahmut Kıhç'ın danışmanlığını yapmış olmam, Şişli Belediyesi'nin başı tarafından istenilmeyen adam ilan edilmeme yol açtı" dedi. Antidemokpatik yasalara tepki • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Barosu Başkanı Volkan Alposkay, başta Terörle Mücadele Yasası olmak üzere tüm * antidemokratik yasalann kaldınlmasını ve bu yasalar nedeniyle cezaevlerinde bulunanlann sabverilmesini ıstedi. İzmir Barosu Başkanı Alposkay, anayasanın bugünkü ihtiyaçlara göre değişmesi gerektiğini söyledi. Anayasanın içinde birçok antidemokratik maddenin bulunduğunu belirten Alposkay, tüm siyasi partilerin bu aşamada bir araya gelerek çahşmalar yapması gerektiğini de savundu. Aktuna'dan destek çagrısı • İstanbul HaberServisi- Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldınm Aktuna, hükümetin, ekonomiyi düzeltmek amacıyla aldığı kararlan uygulamak zorunda olduğunu söyleyerek "Tüm siyasi partileri ve halkı bize destek olmaya çağınyorum" dedi. Aktuna, düzenlediği basın toplantısında memurlara daha fazla zam verilmesinin mümkün olmadığıru da vurgulayarak aralık ayına kadar çay ve şekerin dışındaki tükeüm mallanna zam yapılmayacağını söyledi. KHKiptallerine olumlu tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk-Iş Genel Mali Sekreteri ve Demiryol-Iş Sendikası Genel Başkanı EnverToçoğlu, özelleştirme yetki yasasımn ve buna dayanılarak çıkartılan kanun hükmünde kararnamelerin iptalini olumlu karşıladığını belirtti. Toçoğlu, karan "isabeüi" olarak nitelendirerek, "Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlan ve 4 KHK için aynca yürütmeyi durdurma karan vermiş olması, Çiller hükümetinin özelleştirme konusunda attığı adımlann. ülkemizin ve halkımızın çıkarlanna aykın olduğunun da bir kanıüdır" dedi. Oncuk ülkesine döndü • İstanbul Haber Servisi - Doğru Yol Partisi'nin konuğu olarak Türkiye'ye yapüğı ziyareti tamamlayan Türkmenistan Demokrasi Partisi Birinci Sekreteri Musaev Oncuk, dün ülkesine döndü. Hareketinden önce Atatürk Havalimanf nda yapüğı açıklamada Oncuk, ziyaretten memnunluk duyduklannı, DYP ile partisi arasında kurulan sıcak ilişkilerin, varolan dostluğu daha da pekiştirdiğini söyledi. Tekin'den EceviTe eleştiri • ANKARA (ANKA) - SHP Merkez Yürütme Kurulu üyesi Vamık Tekin, partisinin Bülent Ecevit'e yönelik sessizliğini bozarak, "Ecevit'in, SHP'de bölücülük tohumlan artıyor şeklindeki değerlendirrnesini biliyoruz. SHP'yi Alevi partisi sanıyor, ama bu doğru değil" dedi. DSP'nin yerel propagandada SHP'nin mezhep partisi haline geldiği dedikodulannı yaydığını, "Gören bir göz, düşünen bir kafa"nm gerçeğin boyle olmadığını anlayacağını kaydeden Tekin, "SHP'nin mezhep partisi haline gelmesine hiçbir parti yöneticisi, milletvekili izin vermez, bu SHP'yi zayıflatmak için çıkanlan bir dedikodudur" dedi. Koalisyondayeııi döııeııı Karayalçın; Soysal'ın, SHP'nin ideolojik kimliği, koalisyondaki varlığı ve ülke sorunlanna karşı izlenecek tutumu içeren koşullannı onayladı. Ercan Karakaş, dün bakan olmayacağını açıkladı TÜREY KÖSE IŞIK KANSU Liste Koşk'e çıkıyor, gözler Demirel'de ANKARA- SHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. parti içinde rahatsızlıklann had safhaya ulaştığı bir dönemde kabinenin SHP kanadında köklü bir deği- şiklik yaparak koalisyonda yeni bir dönem başlattı. Özelleştirme ve dış politika konulannda hükümete karşı görüşleriyle tanınan Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mümtaz Soysal, "gerekirse vuruşarak hükümetten çekilme" pa- zarlığıyla Dışışlen Bakanlığı'na getirihrken "Parti doğnılannın vurgulanmasına devaıti edilmeli. Betı şimdiye kadar bunu dışarı- dan yapıvordum, şimdi içeriden yapacağım" dedi. Karayalçın'ın Soysal ıle yapüğı toplam 10 saat süren görüş- meler sonunda.koalisyon protokolünün hızla yaşama geçiribnesi >e sonbaharda demokratikleşme konusunda önemli adı- mlar atüması için mücadele edilroesi ko- nusunda anlaşmaya varıldı. 9 bakan kabine dışı SHP lideri Murat Karayalçın'ın, önce "milletvekillerini daha fazla tanıma ttiti- yacmda" olduğu. daha sonra da farklı gerekçelerle on aydır ertelediği kabine değişikliği. sonunda gerçekleşti. Ka- rayalçın "ulusaJcı sol" çizgide parti içi muhalefet yürüten Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal'ı ikna edince, kabinede 4-5 bakanla sınırlı tutulması beklenen değişikliğin kapsamı genişledi. Kara- yalçın, 2 bakanın yerlerini değiştirirken Kcaayalçutdıı onaylanmama kuşkusu İstenboi Haber Scnis» - Başbakan Tanso \ dön Fransa'ya yaptığı îkı günlük geziyi tamamlayarak Türkiye'ye döndü. Çiller. Atatürk HavalimatJi'ndan heükopterte Yeni- köy'deki yaksına gitti. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçm da Bakanlar Kuruhı'nun SHP kanadında yapüğı değjşiklik Kstesini Yeaiköy'dekt yabya geterek Başbakan Çiller'e üetti. ÇSlfer'in yalısmda 2.5 saat süren görüşme- den sonra bir acıkîama yapan Karayalçm, «Uttes&a Saym C«nhartwşkanTna şuoufeaası gerekiyor. Sayn Csmhurbaşkanı'mn orayv- sonra açuttamnası sdz konusu. liste oaayiaamaaan wr açıkiama yant&aaasozkonu- sutteğirdedi. Bu arada Karayaîçm'ın Cumhurbaşkanı Demirei'm yeni Bakanlar Kurulu üsfcesmİ onaylamayacağı endişesi taşıdtğını görüşme sırasînda Başbakan Çilter'e ve çevreane itetti- ği kaydedildi. Başbalcan Çiller'in bugün muh- tetnelen Huber Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere yeni Bakanlar Kurulu üstesini sunacağı bildirildi. öte yandan geüşmelerden hayli rahatsız ol- duğu öğrenikn Dîşişleri Bakanı Hikmet Çe- tin, Cumhurbaşkanı Demirel'in yana başîa- yacak tran geasıne kauimayacağıru açıkiadı. 9 bakanı kabine dışında bıraktı. Böylece. Demirel Hükümeti'ne Erdal İnönü'nün soktuğu bakanlann 2'si dışmda tümü değişmiş oldu. Özelleştirme konusunda hükümeti felce uğratan, özelleştirmeye ilişkin ya- salar ile kararnamelerin Anayasa Mah- kemesi'nde iptalini sağlayan. parti için- de "ulusalcı sol" olarak adlandınlan muhalefetı \ürüten. "SHP'nin arıtıla- rak solda birliğe hazır hale' getirilmesi" senaryolannda da "lider adayı" olarak görülen Soysal'a Dîşişleri Baİcanlığı'nın önerilmesi, değişik tepkilere yol açtı. Karayalçın'ın Soysal ile yaptığı toplam 10 saat süren üç görüşmede, Soysal'ın gerek özelleştirme. gerekse Kıbns ve Irak gibi bazı önemli dış politika ko- nulanndaki farkh vaklaşımlan ele ahndı. Soysarın,görüşmelersırasında"Çıka- cak ekibin en iyi ekip olması lazım. Ben ucuz kahraman olmak için bu işe gir- ment. Parrinin kimliğini hükümet içinde vurgulamalıyız. Gerekirse vuruşarak çe- kilmeyi başarabilmeliyiz. Bu şerefli bir tavır olur. Bunları göze alnorsanız, ben vanm. Yoksa dışandan size yarduncı ol- mayı yeğlerim" mesajı verdiği öğrenildı. Edinilen bilgiye göre, Karayalçın da "Gerekirse vuruşarak çekilmeye e\et" karşılığı vererek "Biz de partinin kimiikli olmasını isti>oruz" dedi. Mücadeleye devam Dîşişleri Bakanlığı'na ikna edilen Mümtaz Soysal, dün Cumhuriyet'ın so- rulannı yanıtlarken gazetelerdeki "Hik- met Çerin yanlısı ve kendi bakanlığına karşı çıkan yayınlan şaşkınlıkla karşı- ladığını". bazı yayınlann "Tanzimat ka- fasının ürünü olduğunu" söyledi. Yeni Dîşişleri Bakanı Müm- taz Soysal, "Olağanüstü hal, Çekiç Güç'ün görev süresi gibi konularda hükümetin tavrına ters düşen > aklaşımlarınız vardı. Şimdineolacak"sorumuza,"Ba- kacağız. Benim tavrım belli. Olağanüstü hale zaman zaman oy verdim. Çekiç Güç konusun- da tavrım belli" yanıtını verir- ken Kıbns konusunda da "O konuda benim tavrım ortada" demekle yetindi. Karakaş görev almadı Bu arada önceki gün SHP yetkililerince Kültür Bakanı olacağı belirtilen İstanbul Mil- letvekili Ercan Karakaş. dün yapüğı açıklamada görev alma- yacağını belirtti. Partinin muhalif mil- letvekillerinden olan Karakaş. Fikri Sağlar'ın karşı çıkması üzerine Kültür Bakanlığı- yerine Turizm Bakanlığı'na getirilmek istendıği iddialanyla ilgili bir açıklama yaptı. Karakaş. "Sayın Kara- yalçın'la dün yaptığım görüşmede kendi- sine yeni kabinede görev almak istemedi- ğimi söyledim. Hükümetin bugüne kadar olan uygulamalardaki yanlışlarının ko- lav değişmeyeceği kanısını edindiğim için hükümette görev almayı uygun btıl- madığımı belirttim" dedi. Karakaş, bugüne kadar herhangi bir bakanhk üzerinde pazarlık yapmadığını belirterek baa özel TV'lerin bu haberi farklı yansıttığını savundu. Bu gelişmeler üzerine yeni kabineye Turizm Bakanı olarak SHP Adana Mil- letvekili Timuçin Savaş'ın girmesi bekle- niyor. Çiller,'Koalisyon yürümez' diyen ve uyumsuzluktan yakınan kabine üyelerini sakinleştirmeye çalışıyor DYP'B bakanlar SoysaPdan tedirgin HAKKIERDEM/ ŞEBNEM GÜNGÖR ANKARA -SHP Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalcuı'ın. hükümetin ŞHP kanadında yaptığı değişik- lik ve Mümtaz Soysal'ı Dîşişleri Bakanlığı'na getırmesi, kabine- nin DYP kanadında tedirgjnlik yarattı. Başbakan Tansu Çiller. Soysal'ın Dîşişleri Bakanhğı'nı değerlendirirken, kabine üyelen- nin, hükümetin programı çerçe- vesinde hareket etmek durumun- da olduklannı vurgulayarak "Dı- şjşkri'nin bir ayn bakanhk gibi değerlendirilmesi mümkün değil" dedi. DYP'lı bakanlar da bugüne dek, başta özelleştirme olmak üzere iktidann birçok uygula- masına karşı mücadele veren Soysal'ın bakan yapılmasının hü- kümetteki uyumu tehlikeye dü- şüreceği kaygısını dile geü'rdiler. DYP'liler, Soysal'ın, hükümete karşı bilinen muhalif davranı- şlannı sürdürmesi durumunda, "koalisyonuıı yürümeyeceğini" vurguladılar. Soysal'ın bakan olacağının an- laşılmasından sonra DYP içinde yoğun bir hareketlilik ortaya çıktı. DYP genel merkez yöneü- cileri ve DYP'li bakanlar bu ge- lişmeyle ilgili olarak aralannda durum değerlendirmesi yaparken partililerin de sorulanna yanıt vermek du- rumunda kaldılar. Başbakan Çiller, Paris gezdsi dönüşün- de uçakta gazetecilerin Soysal'ın ba- kanlığına ilişkin sorulannı yanıtladı. Yurtdışında olması nedeniyle Kara- yalçın'la görüşme imkanı bulamadığını belirten Çiller, "Bu konuda doğal düşünce- lerimi aktarayun" diyerek şunlan söyledi: "Bakanlar Kurulu var. Bunun başkanı da başbakan. Dışişleri'nin bir ayn bakanlık gibi değeriendirilmesi mümkün değil. Hü- ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART kümetin programları vardır. arkasında ol- duğu meseleler vardır. Sağlık Bakanlığı'- nda olan meseleler Başbakan'ın bilgisi ve yöoetmesi dahilinde ise Dîşişleri de övledir. Bundan farklı olay değildir. Onun için de kişilere bağlı kaunamak lazım. Hükümet- lerin politikası vardır. Bakanlarımız bu programlar cerçevesinde hareket eder. Hatta başbakanlar hareket eder. Hiç kira- senin rahatsızhğı olmasın." Adının yazılmasını istemeyen bir DYP'li bakan "Karayalçın ne yapmak is- tiyor? Anlayamıvorum. Karayalçın intihar mı etmek istiyor?" diye sordu ve Soysal'ın bakan olmasının hükümette uyumsuzluk yaratabileceğıni söyledi. Bu bakan. her şeye rağmen bakan değişikliğınin henüz gerçekleşmediğine dikkat çekerek "Bu de- ğişikliğin gerçekkşmesi için, Başbakan'ın benimseınesi, Cumhurbaşkam'nın onavla- ması lazım. Bakalun Cumhurbaşkanı onaylayacak mı? Cumhurbaşkanının tavn çok önemli" dedi. DYP'li bakanlar. Hikmet Çetiıfin Dî- şişleri Bakanlığı'nda başanlı olduğunu da belirterek Kürt kökenli olmasının Batf- dan gelen Kürt sorunu ile ilgili eleştirileri karşılamakta da olumlu etkide bulundu- ğunu sayundular. Çetin'in arkasında geniş bir kamuoyu desteği bulunduğuna dikkat çeken DYP'- li bir bakan, hükümetin temel politıka- lanndan olan özelleştirmeye karşı çıkan Soysarınbakanyapılmakistenmesini"Ko- alisyon protokotüne de ters düşen bir du- rum" olarak nıteledi Bakanlıktan ahnmasını içine sindiremiyor, Karayalçın'a sitem ediyor, Köşk'ten veto bekliyor Çetiıı "Keııcliııı ettim, kendimbuldum 9 diyor MİYASE tLKNUR Başbakan Tansu Çiüer'i Istanbul'a getı- ren/THY uçağı 13.45'te Atatürk Havali- manı'na indiğinde Çiller çifti beraberlenn- de bir gazeteci ordusu ile Devlet Konuke- vi'ne geçerken biz de uçağın merdivenle- rinden tırmanarak tek başına oturan son günlerin olay adamı Dîşişleri Bakanı Hik- met Çetin'in yanına vanyoruz. Uçağın penceresinden dışanyı seyreden Hikmet Çetin, kahkaha atarak karşıhyor bizi. "Her zamanki gibi" "Ne ber zamanki gibi T" "Sen. Arkadaşlarınuı yaptığımn hep ter- sini yapmak zorunda mısın? Bak onlar Baş- bakan'ın peşindeler. Sen niçin burdasın? Haberleri atlıyorsun" Hikmet Çetin, Necdet Uğur'la aynı ekolden gelmiştir. Devlet adamı kimlikleri ile parti disiplin anlayışlan her zaman ön planda olmuştur. Kimseyi açıktan karşı- lanna almadıklan için düşmanlan da yok gibidir. Ancak yeni kabine açıklandıktan sonra Çetin cephesmde çok şey değışecek gibi," off the record" söyîediklerinden hayli hırslı oiduğu anlaşılıyor. Kendisine Karayalçın'ın SHP'ye genel başkan seçil- diği kurultaydan bir gün öncesini anı- msatıyoruz. Dîşişleri Konutu'nda SHP içinde "beşti çete" olarak isimlendirilen bakan arkadaşlan ile Karayalçin'ı buluş- turan yemeğeev sahipliği yapmıştı. Aynca Fehmi Işıklar'la birlikte Kürt delegelere Oran'da bir lokantada Karayalçın'ın da katıldığı bir yemek vennişti. Hikmet Çe- tin'in Karayalçın'a kurultay öncesi deste- ği bu kadarla da kalmamış. divan başkanı olduktan sonra genel başkanhk seçiminin yapılacağı gün sadece başkan adaylan ve her aday adına bir kişinin konuşacağı daha önceden karara bağlanmışken ısrar- la Fehmi Işıklar'ı konuşturmak istemişti. Milletvekilliği düşürülen Fehmi Işıklar mağdur durumda olduğundan ona özel bir konuşma izni çıkartmak istemişti Çe- tin. Bu konuda oylama da yapmış, ancak muhalefetin sert tepkisi nedeniyle Işıklar konuşma yapamamıştı. Işıklar, eğer ko- nuşma yapsaydı Karayalçın"ı destekle- meleri için salona işaret verecekti. Bu olaylan kendisine hatırlatırken "Sayın ba- kan bugünlerde hiç kendim ettim kendim Dîşişleri Bakanı Çetin, duygulannı arkadaşımız Miyase İlknur'a anlattı. buidum türküsünü söylüyor musunuz?" diye takılıyoruz. Başını sürekli sallayarak "Çok haklısın. Evet söylüyonım" diyor. Sorulanmız karşısındd Hikmet Çetin, sürekli "Kabine değişikliğinden sonra ko- nuşacağım. Hele şu iş bitsin ondan sonra" divor. Ama değişikliğin de bırkaç saat sonra biteceğıni yine kendısi söylüyor. Sanki kendisiyle ilgili karann Köşk'ten döneceğini umut ediyor gibi. Hikmet Çe- tin. Onur Kumbaracıbaşı'nın yaptığı cen- tılmenlığı övüyor. "Helal olsun Onur'a. Dîşişleri Bakanlığı görevint kabul etmedi. \rkadaşlığı doğrusu beni çok duygu- landırdı" derken yüzünde mutlu bir gü- lümseme beliriyor. Partisinden isitifa ede- ceği haberlerini yalanhyor. Dîşişleri Konutu'ndan pazartesi günü taşınmayı düşündüğünü açıklıyor. Or- an'daki milletvekili lojmanlannda 2. sokakta bulunan 21 no.lu lojmanı boş du- ruyoımuş. Oraya taşınacak."Tedbirli ol- makta fayda var. Devlet havatına gu\enii- mez. O nedenle lojmanı boş hıttum" dıyor. En çok da değişıklık konusunda Kara- yalçın'ın kendısini bir kere bıle arayıp bilgi vermemesine içerlemışgörünüyor. Kcndi- sini mutlu eden ve duygulandıran olaylar da var. Bunlardan birisı Onur Kumba- racıbaşı'nın jesti ise diğeri de basının ve kamuoyunun kendisıni destekleyen tu- tumu."Çok duygulandım. Bir bakan hakkında sağcısıyla solcusuvla bütün köşe yazarlannın birleşriği ilk kez görülüyor." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Habenlep... Emekli subay eşi, önceki gün (cuma günü) özel bir işi için saat 13.30'da Beykoz Askerlik Şubesi'ne gitti. Şube- de görevli sekreter hanıma şöyle dedi: "Kimliklerimiz için gelmiştim. Memur bey yok mu?" Sekreter hanım yanıt verdi: "Cuma namazına gitti..." Emekli subay eşi şöyle düşündü: "Burası resmi bir daire değil mi?" Tam 40 dakika bekledi. Memur geldi, işlemlerini yaptı. Emekli subay eşi, dayanamayıp askerlik şube başka- nına çıktı, durumu anlattı: "40 dakika bekledim. Memur bey cuma namazına git- miş. Oysa burası resmi bir daire..." Askerlik şubesi başkanı "Haklısınız" dedi. "Benden önceki başkan, memura bu ayrıcalığı tanımış." Subay eşi çok şaşırdı. Önce 1. Ordu Komutanlığı'nı aramış, du- rumu anlatmış. Telefonda bize yakınıyordu: "Size önemsiz gelebilir, ama böyle bir olay yaşadım ve çok şaşırdım." Aslında şaşırmasına hiç gerek yoktu... Bugün kamu kuruluşlarının pek çoğunda mescrt bulu- nuyor. Üniversitelerde, liselerde, ortaokullarda ve ilko- kullarda dersler mescıtlerde geçiyor. Resmi dairelerde memurlar tüm gün mescitte olabiliyor. Cuma günleri ki- mi kamu kuruluşlarmda işler saat 12.00'de sona eriyor. Anadolu üniversitelerinde durum daha da tehlikeli bir biçimde tırmanıyor. Birtarikatşeyhi, sanki YÖK başkanı gibi çalışıyor. Orneğin 'Kahramanmaraş Sütçü Imam Üniyersitesi'nöe, 'Van 100. Yıl Üniversitesi'nde, 'Malat- ya Inönü Üniversitesi'nde yaşananlar Türkiye'nin içinde bulunduğu tehlikenin boyutunu gösteriyor. Acaba ülkeyi yönetenler bu tehlikeyi görebiliyorlar mıydı? Başbakan Tansu Çiller'in cuma günü Paris'te Le Figa- ro gazetesinde bir demeci yer alıyordu. Çiller'e Le Figa- ro muhabiri sormuştu: "İslami parti ne durumda?" Tansu Çiller'in yanıtı şuydu: "Türkiye'de Islamcılar ekonomik krizi ve Batı'nın ne- gatif tutumunu kullanıyorlar. Avrupa gereken yardımı yapmazsa, Avrupa 'nın kapısında dinci rejimler yerleşir. Bu da barış için tehdit oluşturabilir." Soru: "Türk ordusu buna müdahale etmez mi?" Çiller: "Hayır sanmıyorum. Türkiye'de demokratik güçier hiçbir zaman olmadığı kadar güçlü." Soru: "Demokratik güçlerin direnişi islamcılarm iktidara gelmesini engelleyebilecek mi?" Çiller: ' Ordu. demokratik bir tercihle gelecek bir partiye kar- şı koymaz..." Soru: "Ama demokratik oyun, Cezayir'deki gibi bir duru- mun ortaya çıkmasma yol açsa bile ordu müdahale et- mez mi?" Çiller: "Ordu müdahale etmeyecek. Biz siyasi gelişmemizin artık bu aşamasına geldik..." Soru: "Bu, memleketinizin hayatında çok önemii bir değiŞr meye neden olsa bile müdahale etmez mi?" Çiller: "Ama ben Fransızlara şunu söyleyeceğim. Bizi dışa- rıda bırakırsanız İslamizm sizin kapmıza yerleşir..." Başbakan Tansu Çiller'in Le Figaro gazetesinin soru- lanna verdiği yanıttan fazla bir şey anlamadım... Ama anladığım şu: "Halkın RP'ye yönelmesi, demokratik bir tercihtir. RP'den korkmaya gerek yok. Biz radikal dincileri de kendi içimizde eritiriz." Yine aynı gün (cuma günü) Büyükşehir Belediye Mec- lisi'nin RP, ANAP ve DYP'li üyeleri, Taksim Alanı'na cami yapılmasını onayladılar. Aslında Taksim'e yapıla- cak olan cami değil, camili iş merkeziydi. Asıl amaç bü- yük kent yağmasını 'cami kılıfıyla'çarşı ganimetine dö- nüştürüp paylaşmaktı. İstanbul "Yağma Hasan'm bö- reği" olduğu için de bu vurgun ileride unutulup gidecek- ti. Görülen o ki herkes kendi çıkarlarını koruyup, kolluyor Türkiye'de. Galiba bu vurgundan da en çok 'şeriatçılar' yararlanıyor. Dini ticaret aracı olarak kullananlar, hem din sömürüsü' yapıyorlar hem de özlemini duydukları 'ortaçağın karanlığı'na doğru adım adım ilerliyorlar. Bakın unuttum. SHP, bakanlarmı değiştiriyor. Mümtaz Soysal Dışışlen Bakanı, Ercan Karakaş ise Turizm Ba- kanı oluyor (son anda bir sürpriz gelişme olmazsa). SHP lideri Murat Karayalçın muhaliflerinin ağzına bir par- mak bal çalıyor. Özellikle Soysal ve Karakaş'ı kutlarız. Halil Çulhaoğlu na da Kültür Bakanlığı yakışır doğrusu. Genel sekreterlikte başanlı olamayanı bakan yapmak SHP'nin siyasi parti olmaktan çıkıp eş dost meclisi' ol- duğunu gösteren gerçek bir fotoğraftır. DYP'nin kuyruğuna takılan SHP ise Türkiye'deki 'şeri- atçı örgütlenme'yl ne yazık ki görmemezlikten geimek- tedir. Gördüğü zaman ise iş işten geçecektir... SHP'departnçi nuıhakfet şaşhn ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Lideri Murat Ka- rayalçın'ın kabinede köklü bir değişiklik yapması. ' özellikle Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal'ı kabineye alması par- tiiçi muhalefet temsilcileri ta- rafından şaşkınlıkla karşılan- dı. "Karayalçın, muhalefeti dağıtmak. zaman kazanmak için böyle davrandı" yorumu- nu yapan partiiçi muhalifler. "hükümetten vuruşarak çekil- me kabinesi" benzetmesi konusunda. "Kavga etmek için ortaklık kurulmaz. Vuruş- mak gerekiyorsa ayrılırsınız" değerlendırmesinı yaptılar. SHP Lideri Murat Kara- yalçın'ın kabinede köklü bir değişiklik yapması. karşısı- ndaki bazı isimleri de kabineye alması. partiiçi muhalefette değişik tepkilere yol açtı. Parti içi muhalefetin temsil- cileri şu noktalara dikkat çek- liler: Karayalçın. muhalefeti dağıtmak istiyor. Zaman ka- zanmayı amaçlıyor. Bu yeni bir hükümet. Doğal olarak bir şans vermek lazım. Karayal- çın, Soysal'ı kabineye alarak . hem muhalefeti bölme. hem de muhalifleri sorumluluğa ortak ederek yumuşatmayı amaçlı- yor. Geçmişte de. gerek Grup Başkanı Aydın Güven Gür- kan'ı. gerekse diğer partiiçi muhalefet temsilcilerini kabi- neye almak istemişti. Karayal- çın. partisinin yıprandığı bir dönemde Soysal gibi "yıpran- mamış" bir ismi kabineye ala- rak. hem partisinin, hem de hükümetinin imajını yenile- mek istiyor. Soysal'ın adı, par- tinin arıülarak solda birliğe hazır hale geürilmesi senaryo- lannda lider adaylan arasında geçiyordu. Karayalçın, Soysal'ı kabi- neye alarak bu yolu da kesme- yi amaçlıyor. Soysal, Karakaş gibi isimler kabine içine çekile- rek, özelleştirme, Çekiç Güç, olağanüstü hal gibi konular- daki muhalefetin yumuşatı- lması öngörülüyor. Karayal- çın. Hikmet Çetin'i kabine dışına çıkararak, son zaman- larda liderlik açısından kamu- oyu yoklamalannda ismi yük- selen Çetin'i de safdışı bırak- mak amaanı taşıyor olabilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle