Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ 1994 PAZAR
DtZİYAZI
Amerikalı yazar David Fromkin tarihsel gelişimi ve 21. yüzyılı Cumhuriyet'e yazdi:
KargaşayayılaraksürecekYüzyıllar asla zamanında başlayıp bitmezler...
Bir zamanlardünya siyasası denilince akla yal-
nız Avrupa gelirdi ve 1713-14 yıllannda Fransa
Krah XIV. Louis, Utrehct Anlaşması'yla emper-
yalist düşlerden vazgeçince Avnıpa, 18. yüzyıla
adım atmış oldu. Bu olay, kıtanın artık Habsburg
veya Bourbon gibi hanedanlarca yönetilmeyip
bölgesel devletler durumunda biçimlendirilmesi-
ne yol açtı. Louis tüm Avrupa'ya
hükmetmek
emelinden vazgeçti; ama yöneftigi Fransa'nın, ol-
duğu gibi kalmasını da güvence altına aldı.
•Krallann egemenliğinden
kurtulmuş, ama yerine
yenisini koyamamış bir
dünyada yaşıyoruz. ABD
sömürgeci ve komünist
devletleri devirdi, ama
onlann yerini almadı.
Özgürlüğe yeni kavuşan
halklann kimliklerini
bulmalan ve ne biçimde
yönetilmek istediklerine
karar vermeleri zaman alır.
Bu yüzden kargaşa sürecek,
hatta yayılacak.
On sekizinci yüzyıl kısa bir yüzyıldır. 1789 yı-
lında sona erdi. Başlıca özelliğı dinsizlik çağı ol-
masıdır. Bilgilenmiş, zarif. zevkli ve
kültürlü Avrupalı; atalannın bir iki yüz-
yıl önce yaptığı gibi din için savaşma-
dı, çünkü artık ne savaşa ne de dine ina-
nıyordu. Savaş deyince, bir bale gibi
koreografısi olan kibar ve sınırlı savaş-
lan yeğliyordu. Dine gelince, o devir-
de gözde olan ftlozoflar onu batıl inanç-
tan bir derece önde görüyorlardı.
Yûzyıllardır krallann tannsal oldu-
ğuna inanılıyordu. Eski ilkel devirler-
de tannnın, krallan insanlara hükmet-
mek üzere seçtiğine inanılırdı; oVtaçağ
Avrupası'nda da aynı teori geçerliydi.
Ama on sekizinci yüzyıl, Tann'ya inan-
madığı için krallann da onun yeryü-
zündeki temsilcileri olduğuna artık
inanmıyordu. Bu yüzden ne krallara baş
eğmeye ne de onlann tahtta kalmalan-
na gerek kalmıştı. Benim bir krala emir
vermeye ne kadar hakkım varsa onun
da bana emir vermeye o kadar hakkı
vardı. Devlet de kralın yarattığı bir ku-
rum olduğu için, krala inanmamak dev-
lete de inanmamakanlamına geliyordu.
I Ondokuzuncu yüzyri ve
I Mus-devterkavpamı
1789 yılında başlayan Fransız Dev-
rimi, eski yüzyılın sona erişi ve yenisi-
nin başlangıcı oldu. On sekizinci yüz-
yıhn siyasal programını tamamlayarak
hanedan ilkesini ortadan kaldırdı. Ar-
tık hükümet görevleri babadan oğula
geçmeyecekti. On dokuzuncu yüzyılın
yeni olan bir özelliği, ulusçuluga olan
inancıydı. On sekizinci yüzyıl, krallığın bir ürü-
nü olduğu için devlete karşıyken on dokuzuncu
yüzyıl, halkı temsil ettiği için devlete inanıyordu.
On dokuzuncu yüzyıl uzun bir yüzyıldı; 115 yıl-
dan biraz daha fazla sürdü. "Ulus-devtef'kavTa-
mını yücelterek bir siyasal inanç durumuna getir-
di. Baş döndürücü bir kavramdı bu; sonunda Av-
rupa halklan isteri nöbetine girdiler. Bakın; ulus-
çuluk bayraklan altında toplanan gözü dönmüş
Almanlar, Fransızlar, ttalyanlar ve Avusturyalılar
ve ötekileri birbirlerinin üstüne saldınp gerçekte
bir Avrupa iç savaşı olan Birinci Dünya Savaşı sı-
rasında, birlikte yaşadıklan kıtayı yerle bir ettiler.
Yirminci yüzyıl, "batı cephesi"ndeki siperler-
de belırmeye başladı. Belkı de 1917'de Bolşevik
komünistler Rusya'da yönetimi ele geçirdiği za-
man ve Amerika Birleşik Devletleri batı yankü-
renin yalnızlığından sıynlıp dünya siyasasına ka-
Portre
En büyük zevki, mavi yolculuk
Şu günlerde Bodnım iie
Kekova arasında yelken
açmış, Bodrum yapısı bir
«gHtefteknede David
Fromkin'e
rastlayabilirsiniz. 1989'da
yayımladığı ve Türkiyeye
"BanşaSonVerenBanş"
adıyla basılan "A Peace To
End AH Peace" adlı kitabın
yazan Fromkin, " H e r y «
Türkrve kmlannda msvi
yokuluk vapartm" diyor.
(*>
Davıd Fromkin, gerçekte
uiuslararası hukuk eğıtimi
yapmış bir avukatür.
Fromkin, çeşitli Amerikan
dergilerinde (Foreign
Affairs) ve gazetelerinde
(New York Times)
makateler ve araştrmalar
yayunladı. Winconsin
eyaletinin Mihvakee kentinde doğan Fromkin,
New York'ta yaşıyor. Fromkin, Amerikan Dış
Uişkıler Kııruhı üyesidir. Boston
OnivCTSİtesi'nde Dış îlişkiler Merkezi
Mûdüriüğü yaptı, tarih ve hukuk dersleri verdi.
»1 Ihnfamn Ragımsphgı* ve "Hflkümet
Sorunu" adlı kıtaplann da
yazan olan Fromkin'in,
Osmanlı împaratorlugu'mm
1914-22 yıllan arasındaki
son günlerini anlatan
*BanşaSon\erenBanşw
adlı kitabı, başta ABD ve
Tûriciye olmak üzere
dünyada bûyük ilgi gördü.
Çeşitli dergi ve gazetelerm
kitap eklerinde olumlu
eleştiriler alan bu kitabı New
York Tımes. 1989'un en iyi
kitaplanndan biri olarak
seçti. Şubat I995'te ABD'de
yayımlanacak olan
"AmerikaUanıı
Zamanmda" adlı yeni
kitabında Amerikan
önderierini; Roosvek,
Truman, Ejsenhmvr,
MarshaI,M«cArÖıurve
ötekilerini konu olarak
alıyor. Cumhuriyet'te bugün yayımlanan
makalesi için, "Fromkin'in yeni tdtabmın
tzkrini de taştyor" denilebilir.
(*) Fotoğraf. Fromkin'i bir Bodrum guleti ile
yaptığı 'mavi yolculuk'lardan birinde
gösteriyor.
David Fromkin
ya, 1989'da kendi kendine parçalandı. Amerika
amacına ulaşmıştı ve yüzyıl sona erdi.
Yeni yüzyılı tantmlayacak soru şudur Yok olan
imparatorluklann yerini ne alacak? Amerika, es-
ki büyük güçlere benzeseydi onlann terk ettiği
sömürgeleri ele geçirir ve şimdi dünyaya egemen
olurdu. Dünya fatihleri arasında Amerikalılar,
başkalannı >önetmek istemedikleri için ötekile-
rinden aynlırlar.
•Yirmi birinci yüzyılın ilk
yıllannda karşılaşacağımız
ana siyasal sorun, iki ayn
gücün çekişmesi olacak:
Birleşik kalmak ya da
parçalanmak... Modern
dünya, daha fazla birlikten
yana, oysa insan kişiliği,
daha azını istiyor; insanlann
ilkel dürtüleri, küçük
gruplan kendi küçük
devletlerini kurmaya
yöneltiyor.
Başkalannı yönetmek istemediği için Amerika
Birleşik Devletleri, başkalannın nasıl yönetilme-
leri gerektiğini de hiç düşünmedi. Bütün Ameri-
kalılar öteki ülkelerin kendilerininki-
ne benzemesini ister. Ama bu olanak-
sızdı. Başkalannın, belirgin olan ve
kabul edilmesi gereken kendi kültür-
leri ve özel durumlan vardır.
Amerikalılar siyasada kötü olan şe-
ye -halkın kendi kendini yönetme hak-
kına sahip olmamasına- yok edenler-
se dünyanın yeni siyasal bir yıla, "al-
tın çağ"a gireceğini ve tarihin sona ere-
ceğine ınandılar. Bundan sonra ne ola-
cağını hiç düşünmemişlerdi. Ama bir
sorunun çözümü bir yenisini doğurur.
Bu, dünyanın durumu ve insanoğlu-
nun kaderidir.
I BirteşHc ksknsk
| ya da papçatanmak
Fromkin'egöreyirmiııci yüzyü, 1989'da dünyadaki son imparatorluk olan SovyetRus>anın kendi kendini parçalamasrvla
sona erdL Yazar,"Yeni yüzyılı tanımlayacak soru şudur: Yok olan imparatorhıklann yerini ne alacak?" diyor.
tıldığı zaman başladı. Batıda Woodro» Wilson'un
doğuda ise Lenin, Troçki ve Stalin'in tehdit ettiği
Avrupa, uzun şüren, imparatorluktan vazgeçme
sürecine girdi. KokMnb'un yelken açmasını izle-
yen "yan blnjTİ" süresince, Avrupa, gezegenin
geri kalan bölümünü fethedip yerleşerek zaman
zaman denetimi altında tuttu. Kolomb'un zama-
nından, 1482'den 1918'e kadar, Ingiliz ordulan
Osmanlı tmparatorluğu'na yayılmışken Avrupa,
dünyayı ele geçirdi. Ama 1919 ile 1989 yıllan
arasında ortaya çıkan olaylar ve zaman zaman
Amerika Birleşik Devletleri'nin dayatmasıyla Av-
rupa, denetimindeki bölgeleri bırakmak zorunda
kaldı.
Yırminci yüzyıl kısa bir yüzyıldı. Bu yüzyılda
siyasa küreselleşti. Hemen hemen her yerde ulus-
lar kendi kendilerini yönetme hakkım kazandılar.
Gezegenin sorunlanyla ilgili olarak hepsinin bir
rolü, bazılannın ise önemli rolleri oldu.
Yüzyılın başında, Woodrow Wilson, başlangı-
cını denizaşın yönetime baş kaldırmaya borçlu
olan Amerika Birleşik Devletleri'nin sömürgeci-
liğe ve emperyalizme karşı olduğunu açıkladığı
zaman, çoğu İcişi bunu kuşkuyla karşıladı. Ama
Wilson haklıydı; çünkü, Amerika Birleşik Dev-
letleri bu yüzyıl boyunca Avrupa' nın kıtada ya da
kıta dışındaki egemenliğine karşı başanyla savaş-
tı. Amerika, öteki ülkelerle işbirliği yaparak fa-
şist Italya'nın, Nazi Almanyası'nın, emperyalist
Japonya'nın ve komünist Rusya'nın bölge ve dün-
ya egemenliklerine karşı koydu. ABD 1958'de
Süveyş bunalımında Ingiltere ile Fransa'nın iler-
lemesini engelledi; onlan ve Avnıpa'nın öteki sö-
mürgeci devletlerini gerçeği görmeye zorlayarak
denizaşın sömürgelerini terk etmelerini sağladı.
Dünyadaki son imparatorluk olan Sovyet Rus-
Bunun için yirmi birinci yüzyılın ilk
yıllannda karşılaşacağımız ana siya-
sal sorun, iki ayn gücün çekişmesi ola-
cak: Birleşik kalmak ya da parçalan-
mak... Dünyanın her yanında ulusal
hükümetler, her biri ayn siyasal ve kül-
türel nedenlerden dolayı, aynhkçı hat-
ta bölücü güçlerle savaşmak dunımun-
dalar. Bölgelerde ve dünyada baş gös-
teren çevresel ve ekonomik sorunlann
çözümlenmesi için modern toplum;
bilim, teknoloji ve finansal, siyasal
birimlerin genişlemesini nesnel koşul
olarak kabul ettiği durumda, insanlann
ilkel dürtüleri, küçük gruplan kendi
küçük devletlerini kurmaya yönelt-
mektedir.
Modern dünya, daha fazla birlikten
yana, oysa insan kişiliği, daha azını istiyor;
çağımızın çelişkisi de budur.
Açıkça söylemek gerekirse, krallann egemen-
liğinden kurtulmuş, ama yerine yenisini
koyamamış bir dünyada yaşıyoruz. Amerika Bir-
leşik Devletleri sömürgeci ve komünist devletleri
devirdi, ama onlann yerini almadı. Birçok ülkenin
kargaşa içinde olmasına şaşmamak gerekir.
Özgürlüğe yeni kavuşan halklann kimliklerini
bulmalan ve kimin tarafından ne biçimde yönetil-
mek istediklerine karar vermeleri zaman alır. Bu
yüzden kargaşa sürecek, hatta yayılacak. Daha
iyisinı ummak gerçek dışı olur.
Yeni "vuzyıTa girdik, "binyıTa değil...
Yarın: Abaza kökenli Rus yazar
Fazıl Abduloviç Iskender
Y A Y I N H A K K I C u m h U h y e t ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I N L A N A M A Z
İLAN
T.C.
FATİH1. ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
1993 976
Davacı Mustafa Kütük tarafından davalı Badem Kütük aleyhi-
ne açılan boşanma davasında:
Davahmn. Fikirtepe. Mandıra Cad. Özel Sok. No: 32 D. 1 Kadı-
köy İst. adresine tebligat yapılamamış ve zabıta marifeti ile yeni adre-
sinin tespiti mümkün olamamış, bu suretle davalı Badem Kütük'e
dava dilekçesinin ilanen tebliğine. yargılamanın 9.9.1994 günü saat
9.30'da yapılmasma karar verilmiş bulunulduğundan muhatabın biz-
zat mahkememizde hazır bulunması veya kendisini kanuni bir vekil
ile temsil ettirmesı. gelmediği takdirde HUMK'nin 213 2. maddesi
gereğince gıyabında devam olunacağı, dava dilekçesinin tebliği yerine
kaim olmak üzere ilan ohınur. 7.7.1994
Basın:8421
T.C.
MERSİN 4. ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ
993 436-993 705
Davacı Ahmet Bulutbeyaz vekili Av. Hikmet Çelik taraftndan
davalı Enver Çatan aleyhine açılan tespit davasının yapılan yargıla-
ması sonunda:
Mahkememizin 8.11.1993 tarih ve 993436 esas ve 993 705 karar
sayılı ilamında: 33 T 1044 sayüı plakanın davacı Ahmet Bulutbeyaz'a
ait olduğunun tespitine ve kabulüne karar verilmiş ve işbu davalıya
(Enver Çatan)'a tebhğ edilmediğınden ilgiliye ilanen tebligat yapıl-
masına karar verilmiş olup, işbu ilanın ilan tarihinden iübaren 15 gün
içerisinde temyiz etmediği takdirde karann kesinleşecegi «an olunur.
10.6.1994
Basın: 49784
İLAN
SARIYER l.İNCİ ASLİYEHUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Kemal Özgün
aleyhine açılan M. M. tahlive ecrimisil davası sonunda:
Mahkememizin 9.12.1993 tarih, 1993 182 esas 1993671 karar sa-
yılı ilamı ile 20168m
2
sahalı İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne
aıt Kıreçburnu arabayolu 498 ada eski 25 yeni 70 parselde kayitlı ta-
şmmazın 320 m2
alanlı yere davahmn (Kemal Özgün'ün) el atmasının
önlenmesıne ve davahmn sözü geçen bu parsel üzerindeki işgal ettiği
binalardan tahliyesine. 3.924.000.- TL ecrimisilin her dönem sonu ta-
hakkuk eden ecrimisile %30 yasal faizin dönem sonundan itibaren
ışletilmesine. davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 243.000- TL.
harcın ve 925.000 TL vekülik ücretinin ve 370.000.- TL muhakeme
giderinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Arabayolu Caddesi A>dın Sokak No: 3 Kireçburnu Sanyeradre-
sinde mukım iken adresi bulunamayan ve meçhul davalı Kemal Öz-
gün'e hüküm özeü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 2417
PERTEKTAPULAMA
HAKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1981/15
KararNo:1989 23
Davacı Hazine tarafından davalılar Melek Tek ve müşterekleri
aleyhine mahkememizde açılan tapulama tespitine itiraz davasının
yapılan açık duruşması sonunda;
Davanın reddine karar verilmiş, Penek Sürgüç Köyü, Çardak
mevkiinde kain 290 parsel nolu taşınmazm, hisseleri oranında davalı-
lar adına tapuya tesciline ve masraflara dair 3.4.1989 tarih, 1981/15
esas, 1989/23 İcarar sayılı hükmü adresi tespit edilemeyen davalılar-
dan Ash Tek adma tebligat yerine geçerli olmak üıere ilan tarihinden
15 gün sonra tebhğ edilmiş sayılacağı ilanen tebhğ olunur.
Basın: 49805
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
Rahmi Kumaş
BEN DEĞİŞMEDİM
"20 yıldır yazdıklarımı
doğru gördüğiimden
değişmedim " diyor R. Kumaş
70.000 Lira (KDV içinde)
Kazım Yenice
IŞIYAN SÖZLER
Geçmişi Anımsama Değerlendirmeler
90.000 Lira (KDV içinde)
Çag Pazariama A.Ş. Türkocağı Cad. 39/4]CagaIoğlu-htanbul
Tel:512 05 05
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇt
Köy Enstitüleri Vakfi: (12)
İki Mektup...
Yalova'dan eğıtımcı Numan Dönmez, şunları yazmış:
"Saytn Ekmekçi,
Turkiye 'de gericiliğin ilk hedefi Köy Enstitüleri idi. Daha
1946 da Hasan Âli YücelV bakanlıktan, Ismail Hakkı Ton-
guç'u genel mudurlükten aldırarak ilk adımlarını -geriye
doğru- attılar.
Ben, Köy Enstitülerinin henüz tümüyle ortadan kaldırıla-
madığı, ama ilköğretmen okulu olarak can çekişir duruma
getirildiği yıllarda (1957-1963) Balıkesir Savaştepe Köy
Enstitüsü 'nün külleri arasında okudum. Her şeye karşın si-
, linemeyen Köy Enstitülerinin olumlu izleri, gelenekleri, en
önemlisi de henüz yerle bir edilememiş altyapısı bir ölçüde
de olsa sürüyordu ve bu bizi olumlu yönde etkiliyordu. Bu-
nun bendeki etkisini otuz yıllık, çok değişik düzeylerdeki
meslek yaşamımda, özel yaşamımda somut biçimde yaşa-
dım, yaşıyorum.
'Köy Enstitüleri Vakfı' yazılarmıza bir ek olsun diye yazı-
yorum: Ahmet Emin Yalman /n, 'Yarının Türkiyesine Seya-
hat' adlı kitabında, o günkü dille (1944) şöyle nitelendiriliyor
Köy Enstitüleri: 'Burada yapılan terbıye tecrübesi, dünya
ölçüsünde alakalar uyandırmağa layık bir tecrübedlr. (...)
serı halınde bu nevl (hepimızin zihınlerimızde ideal tip dlye
yaşattığımız insan ve vatandaş) insan yetıştırilmesi, dünya
yüzünde ilk defa olarak elde edılmış bir netıce sayılabilir.'
Bir başka yerde de şöyle diyor A. E. Yalman (1888-1972):
Köy Enstitüsü, ancak demokrasi, eşitlik ve sevgi uğrağı
olan bir muhittir.'
'... derin başarma ve yaratma hazzının tadına1
vardığını
söylediği Köy Enstitüleri için En ıleri ve en ıdeal üniversite
muhıtinde bile görülmemış bir tarzda; büyükler, küçükler,
öğretmenler, öğrenci bir araya karışmışlar, olgunlaşma
idealine varmağa, müşterek teşebbüsleriyle ve elbirliğıyle
çalışıyorlar...' diyen A. E. Yalman, Hasanoğlan Yüksek Köy
Enstitüsü'nü de bir çeşit köy ünıversitesi' olarak nitelendi-
riyor. (ilk basımı 1944'te yapılan Köy Enstitülerinin dışarı-
dan birinın gözlem, izlenim ve değerlendirmeleriyle olu-
şan bu kitabın 2. baskısı Cem Yayınevi'nce 1990'da yapıl-
mış. özgun ve ilgınç.)"
• • •
Balıkesir SHP il Başkanı Halil Öncül de Köy Enstitülü.
Mektubunda şöyle diyor:
''Değerlı dost Ekmekçi 'ye,
Bütün yazılarını olduğu gibi özellikle Köy Enstitüleriyle
ilgili yazılarını daha büyük bir keyifle okuyorum. Köy Ensti-
tülerinin konumunu ve değerinı bılen kaç yazar var ki Tür-
kiye'de? Bu nedenle sıze ne buyük saygı duyduğumu bile-
mezsiniz.
1959 yılında Yedek Subay'da oğrenci iken birkaç arka-
daşımla İsmail Hakkı Tonguç'u evınde ziyaret ettik. Bana
çok ilginç gelen bırşey söyledi:
- Köy Enstıtülennde eğıtım süresmı 8 yıl olarak düşün-
müştüm. inönü, ulkenin okur-yazar sayısını arttırmak için
öğretmene gereksınımı olduğunu, 8 yılın uzun olduğunu
söyleyerek 5 yıl olmasmda ısrarlı oldu. 5 yılı kabul etmekle
hata yaptığımı şımdi anlıyorum... dedi. Öğretim süresi 8 yıl
olsaydı Köy Enstitüsü mezunlan daha donanımlı yetişerek
kendilerini savunma olanaklarına daha çok sahıp olacak-
lardı.
Sayın Ekmekçi, şimdi özür dileyerek kendımden örnek-
leyerek bu görüşün doğruluğunu kanıtlamaya çalışacağım.
Beş yıllık ilkokuldan mezun olduğumda okur-yazar bile
değildim. Beş sınıflı ılkokulda tek öğretmenımiz vardı,
derslerimız çoğunlukla boş geçerdi. Kendi kendimıze
okuma-yazma oğrendık.
Savaştepe Köy Enstitusu'ne 17 Nısan 1947de gittım. Ha-
ziranda ıkincı sınıfa geçtım. 1950-51 ders yılında mezun
oldum. Istasyona tuğla gelırdı. Vagonların ıvedı boşaltılma-
s/ gerektiğinden ders ortasında. dersı bıraktırarak bızı va-
gon boşaltmaya gotururlerdi. Bu koşullarda çok az eğitim-
öğretim görme olanağı bulduk.
Köy Enstıtulenndekı ış içinde eğıtım ilkesının ne denli
önemli ve gerçekçı olduğunu bugün daha iyi görüyorum.
Uç oğlum var: ikısı üniversite mezunu. Küçükle
r
ı bu yıl ünı-
versiteye girecek; uiuslararası satranç turnuvasında ülke-
mızı temsil ettı. Bırıncı basamak sınavında dereceye gırdi.
Benim üç katım okuyan çocuklarıma bakıyorum. benım ka-
dar yetişmediklerıni görmenın üzüntüsünu yaşıyorum. Bu
ülkenin ust düzey bürokratlarının pek çoğu ile tanışıklığım
var. Nice vali, buyükelçi. profesor ve polıtikacı tanıyorum kı
ülke sorunları, insan hakları ve demokrasi konusunda on
dakıka sohbet edemiyorsunuz. Konuyu uçkur altına ya da
rant paylaşımına kaydırdığınızda gözleri faltaşı gıbı açılı-
yor ve bitmeyen fıkralar anlatıyorlar. Işte o zaman Köy
Enstitülerinin değerinı daha çok anlıyorum.
Yarırn yamalak okuyan benim, ılyönetimındekı arkadaş-
larımın yarısından çoğu üniversite çıkışlı. Böyle bir konum-
da, nıye ben II Başkanı' olabıliyorum diye çok düşundüm.
Ben, Töb-Der, ILKSAN Genel Yönetim Kurulu uyelıkle-
rinde bulundum. Bölge temsılcılıklen yaptım. TÖS ve Eğıt-
Der Balıkesir şube başkanlığında bulundum. Şu anda SHP
il başkanıyım. Nerede üniversıte mezunlan? 8 yıl öğrenım
görebılseydim, bir yabancı dilım olsaydı, konumum daha
değişik olabilirdi diye düşünüyorum.
Pek çok tehdit mektubu alıyorum. Bınni örnek diye sıze
de sunuyorum. (Imzasız mektup, gerıcılerden, yobazlar-
dan. Saklıyorum, 'Isıracak kopek dışinı gostermez' dıyo-
rum. M.E.)
Köy Enstitüsü mezunu olmakla gururlanıyorum. Köy
Enstitülerinı ve dostlarını çok seviyorum. Bu ulkenin kurtu-
luşu bu kurumlardan ders almaya bağlı. Kurulacak vakfın,
bu okulları daha iyi tanıtacağına ınanıyorum.
Bir gün yolunuzu Balıkesir'e uğratmanız dıleğiyle engin
saygılarsunarım.''
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Bazı ağaçlann gövde-
sinden sızan reçineli
zamk. 2/ Namaz çağnsı...
Uzun omuz atkısı. 3/
Başlangıçta yer alan...
Zonguldak yöresine özgü
bir halk oyunu. 4/ As-
ker... Bir kimseye göre
aynı adı taşıyan diğer kı-
şi. 5/ Üzüntü. 6/ Kişinin
sevinç, güven ve her tür
devimsel etkinliklerinin
normai olmayan bir bi-
çimde arttığı ruh hastalı-
ğı... Yiyecek bulamayan. yoksul
kimse. 7/ Maden kazımak için kul-
lanılan çelik kalem... Bir oyun ya
da filmde dinlenme süresi. 8/ Batı
Samoa'nun başkenti... Bunaltma.
tedirgin etme. 9/ 1946"da Sabahat-
tin Ali tarafından İstanbul'da çı-
kanlan haftalık mizah gazetesi.
YTJKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kaş ilçesi açıklanndaki Yunan
adası... Bir orman ağacı. 2/ Top-
raktan yapvlrruş, kulpsuz ve küçük
çömlek... Konya ilinde bir baraj. 3/ Üzerine yazı yazılan tabak-
lanmış ceylan derisi... 1800'lerin başında Fransa'da ortaya çık-
rruş bir bezeme biçemi. 4/ Radon elemenünin simgesi... Başka-
lannın sırtından geçinen kimse. 5/ Bir ilimiz. 6/Göksel... Kalın
bükülmüş sicim. 7/ Bir elçiliğe bağlı uzman... Üye. 8/ Belirli bir.
iş için aynlan para... Tarla, bağ, bahçe gibi yerlerden toplanan
üründen artakalanlar. 9/ Asya'da bir ırmak... Genelev işleten
kadın.