24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Dört ses bombası • İstanbul Haber Servisi- Bostancı ve Bağdat Caddesi'nde dört ayn yere konulan dört ses bombası patladı. Patlamalardacan kaybı olmazken, çevrede maddi hasar meydana geldi. Dün akşam saat 21.45 sıralannda Bostana Karakolu çevresindeki bir çöp bidonuna kimliği belirsiz kişilerce bırakılan ikı ses bombası patladı. Yine aynı saatlerde Bağdat Caddesi üzerindeki İkizler Et Lokantası önüne bırakılan 2 ses bombası patladı. Emniyet yetkilileri, can kaybının olmadığım.heriki bombalama olayında çevrede maddi hasann meydana geldiğini bildirdiler. lOterörist • ADANA (Croahuriyet Güney Üleri Bürosu)- Hakkari ve Batman'da güvenlik güçleriyle çatışmayagiren teröristlerden 10'unun öldürüldüğü bildirildi. Çatışmalarda iki güvenlik görevlisi de şehit oldu. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamayagöre HaJckari'nın Çukurca ilçesi Serger bölgesinde 7, Batman'ın Sason ilçesine "bağlı Balbaşı Köyü yakınlannda da 3 olmak üzere 10 PKK'li öldürûldü. Güvenlik güçlerinin Bitlis, Bingöl, Hakkari, Mus, Şırnak ve Diyarbakır'da yürüttüğü operasyonlarda terör örgütüyle işbirüği ve yatakhk yapan 37 kişinin yakalandığı ve çıkaruldığı mahkemelerce tutuklandığı da belirtildi. İşçi eylemine engelleme • ANKARA (Cumburiyet Bürosu)-Sendikal örgütlenme faaliyetinde bulunduklan için işten atılan 55 Aras Kargo işçisinin eylemi.jandarmanın engellemesiyle karşılaştı. DISK'e bağlı Naküyat-İş Sendıkası'na üyeolan ve 12 gündür atıldıklan Aras Kargo Aktarma Merkea'm'n önünden aynlmayan işçilerin çadın,jandarma tarafından söküldü. Sheraton kapatılıyor • istanbul Haber Servisi - * Istanbul'da yırmi yılı aşkın bir süredir hızmet veren Sheraton Oteli kasım ayında kapanma karan aldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Sheraton Otelcilik zinciri arasında anlaşma ya vanlamaması sonucu kasım ayında kapatma karan aldığından otel rezervasyon kabul etmemeye başladı. Doğuş'un faaliyetleri • İstanbul Haber Servisi - Doğuş Öğretım Kurumlan'nın başlattığı atılım projeleri Sheraton Oteli'nde bir toplantıyla . basına tanıtıldı. Doğuş öğretim Kurumlan'nın saîıibi İ. Doğu Gözaçan'ın yapüğı açıklamaya göre yeni çahşmalan şöyle: Doğuş Üniversitesi'nin hazırbk çahşmalan, Doğuş Eğitim Vakfi'nın kuruluşu, Enternasyonal Okullar Avrupa Konseyi'ne üyelik çalışmalan. Richmond School of English ile ortak Yabancı Dil Okulu'nun açılışı, Avrupa ve Amerika'daki üniversitelere sınavsız girişi sağlayacak Enternasyonal Bakaloria sistemine giriş çalışmalan, Bodrum Gölköy'de yaz okulunun faaliyete geçirilmesi, Manchester Universitesi'yle birlikte lise sonrası iki yıl süreli bir yükseköğretim kurumu açılışı ve Doğuş Eğitim Vakfi'nın kuruluşu. Harekatın 20. yıldönümünde banş umudü taraflann yanlışı kendinde aramasmda yatıyor Kıbns'tabarışlıâlâçok ıızakAYDÜM ENGİN "Banş harekatı"nm 20. yıl- dönümünde bir grup gazeteciy- le birlikte Kıbns'taydık. Hani daha ortaokuldayken Afrodit'- in bir istiridye kabuğundan do- ğup, kıyılannı okşayajı ak kö- püklerin arasmdan salına sa- hna karaya çıktığını £>kuduğu- muz adada. Hani 'soğuk savaş' yıllannda "emperyalizıııin Do- ğu Akdeniz'deki batmayajı uçak gemisi" olarak ünlenen adada. Hani bugün (neredeyse 31 yıl- dan beri bugün) kibrit çaksan patlayacak bir barut fıçısına dönüşmüş adada... Dedelerimizin çocukluğu "Girit bizim canımız, feda olsun kanımız" dıye haykınlan mi- tingler, yürüyüşlerle geçmiş. Bi- zim delikanbbk dönemimiz de "Kıbns Tûrktür, Türk kala- caktır" diye geçti. "Kızü papaz Makarios" kuklalannın yakıl- dığı mitinglere ya tanık olduk ya da katıldık. I963'ten beri, tam 31 yıldır Kıbns sorunu Türkiye dış poli- tikasının merkezinde yer alıyor. 31 yıldır mesleki nedenlerle hakkında yüzlerce yan okudu- ğumuz, onlarca yazı yazdığımız bu adayı, bu kez çok yakından görmek, insanlanyla dolaysız tanışmak ve konuşmak ilginçü. Taksi şoföründen hastane hem- Barış Harekaü'nın 20. yıldönümünde Rumlar, 15 Temmuz 1974'teki faşist yönelimli "Sampson darbesi"ni unutmuş, 20 Temmuz 1974 te Türk ordusunun adalannı işgal ettiğini, kendilerini topraklarından, yurtlarından ettiğini savunup yas tutuyordu. şiresıne, cumhurbaşkanından başbakan yardımcısına, ku- marhane krupiyesi genç kızdan bir Akdeniz adasında dövme dondurma yapan Elbistanlı Kürt delikanhsına, "aydın" ni- telemesini eksiksiz hak etmiş bir eczacı hanımdan. İngiliz sö- mürge rejimine başkaldıran Kıbnsblara, İngilizlerin safında kurşun sıkmış ve sonra da Ingj- lizler tarafından ortada bırakı- bverip utancıyla yaşamak zo- runda kalmış yaşlı seyyar satıcı- ya, askerlikten aynlıp ışadamh- ğına soyunmuş "müstafi" su- baydan polis olabilmek. içın torpil arayan işsize kadar bir- çok Kıbnsbyla konuştuk. 20 Temmuz törenlerini baştan so- na izledik ve... şimdı izlenimle- rimizi kağıda dökmek üzere oturduğumuz daktilonun ba- şında. "Kıbrıs"ı tek cümle ile özetleyebileceğımizi görüyo- ruz: Banş harekatınuı 20. yıldö- münde, Kıbns'ta barış hâlâ çok uzak! Bınne şoveruzm kav- ramını anlatmakta zorlanırsa- nız ve yaşamda nasıl ete kemiğe büründügünü göstermek ister- senız Kıbns'a götürün. Kuzey ya da Güney Kıbns'a... Farİc etmez. Ama birine artık unutul- muşa benzeyen "halkların kar- deşüği" kavramının nasıl so- mutlandığını göstermek isterse- nız de Kjbns'a götürün. Kuzey ya da Güney. Gene fark etmez. Geçmiş yıllarda adanın güne- yinden Rum tanıdıklanmız ol- du. Klerides'in, Kipriyanu'nun özü Türk düşmanlığına dayalı kısır politikalanndan iğrenen. • Birkıvılcımın adayı bir kez daha kana, ateşe boğabileceğini kavramakiçin ne uzman olmaya nedeadada yıllargeçirmeye gerekvar. Bir"turistik gözlem"in darlığında bile bunu kavramak mümkün. Kıbns'ın bir banş adası olabile- ceğine -hâlâ inanan Rum ay- dınlardı bunlar. Ama birçok uluslararası toplanüda yaşamı- nı Türk düşmanhğına adamış Rumlar da tanıdık. Türk deyin- ce gözü dönen, ağzı köpüren "Helenizm" gibi, "megalo idea" gibı ninem zamanından kalma kavramlardan ibaret bir kin ve düşmanlık dünyasında yaşayan Kahvehane sahibı Rdat Lsta, 8 yaşından ben horoz dövüşturduğünü, bundan vazgeçmeyeceğiıiı açıkladı. Horoz dövüşünegecebaskını istanbul Haber Servisi - Zeytinburnu Beledi- yesi Zabıta Ekipleri, bahisle horoz dövüştürülen bir kahvehaneyi, baskın düzenleyerek kapattı. Önceki gece saat 23.30 sıralannda zabtta ekip- leri bir ihbar üzerine, bahisle horoz dövüştürül- düğünü belirledikleri, Yeditepe Mahallesi 49/ B'dekı kahvehaneye baskın duzenledi. Zeytin- burnu Beledıye Başkanı Adil Emecan'ın yönlen- dırdiğı baskın sonunda, Rıfat Usta'ya ait kahve- hane, hayvan dövüştürdüğü ve ruhsatsız işletil- diği gerekçesiyle kapaüldı. Başkan Emecan, ka- patma karanndan sonra yapuğı açıklamada, şe- hirleşme yolunda büyük adımJar kat edıldiğini belirttiği Zeytinburnu'nun da parayla horoz dö- vüştürmek gibi insanlık dışı davranışlarda bulu- nanlara geçit vermeyeceklerini belirtti. Kahve- hane sahibi Rıfat Usta ise sekiz yaşından bu yana yaptığı işin içinde olduğunu belirterek kah- vehanenin kapatılmasının önemli olmadığıru ve bahisle horoz dövüştürmeye devam edeceğini söyledi. (Fotoğraf: SERKAN TAMAM) Zejtinburnu Belediye Başkanı Adil Memecan, parayla horoz dö>üştürmek gibi insanlık dışı davranışlara izin vermeyeceğini söyledi. ' Yaraücıçocuközgüı* okulda yetîşîr' • Doç. Dr. Nuray Sungur "Çocukta yaratıcılığın ve üretkenliğin geliştirilmesi için okul ortamı çok önemli. Yönetici ve öğretmenlerin, kendilerini geliştirmeleri, ders programlanru ve içeriklerini zenginleştirmeleri zorunlu"diyor. FİGENATALAY GAZETECt EV ARIYOR Beşiktaş, Cihangir ya da Kadıköy'de 6-7 milyon liraya kadar. Tel:51385% Çocuk yaratıcı olmalı. Ama bunun için okul yönetiminin ve öğretmenin de yaratıcı olması ge- rek. Yaratıcüığı geliştinneyi amaçlayan demokratik ve özgür öğrenme ortamlannda, çocuk- lann kendilerini "anlaşılmtş ve açıklanmtş" hissettikleri belirtili- yor. 1980 yıhndan bu yana "çocuk- larda yaratıcı düşüonıe ve sorun çözme" konusunda calışan Doç. Dr. Nuray Sungur, ilköğretim sis- teminde, eğitim felsefesi, öğretim yöntem ve uygulamalannın, çağ çocuğunun gereksinmelerinin ve ailedeki kültürel yapının gerisin- de olduğuna ve bu alt sistemde ivedi reformlara gereksinme du- yulduğuna dikkat çekiyor. Doç. Sungur, bu arnaçla İstanbul ve çevresindeki çeşitli ilkokullarda "yaraücı okul" denemeleri ya- pıyor. Deneme sonuçlanna ve "çocuk nasıl yaratıcı olur" sorusuna geç- meden önce "yaradcı çocuk kim- dir" sorusunu yamtlamak gerek. Özel okul öğrenci velilerl derneği kuruluyor Yüksek zamlara çözüııı arayışıIstaabul Haber Servisi - özrf okul velîieri hak arayışmda. ÖnceKkk ücretlere yapılan yüksek zanıîar olmak âzere soruntara cö- ^ m bulmak için örgütlenmenm •'kaçıaı- tmaz" olduğunâ karar veren bir grup veli, tüm özel okul velîlerinin desteğini bekliyor. özel Okui ^^enci Velileri Derneği'nin ku- ruiuşu üe ılgılı yasal çaiışınaJar ağustos ayı sonunda tamamlanacak. Demek Kurucuiar Kurulu adnsa Etfğa Özügür'e derneğm kuruluş amacını. hedef- lerini, Türkiye çapında nasd örgütlenikce- ğini sorduk. özügûr öncelikle, "özel Öğretim K«- nanlan öğrend Ccretieri Tespit ve Tabsil Yöoetme«ği"nin 5. madde (f) fıkrasının 30, Mayıs 1989 tarihmde, yalnızca öM okul sahiplerinin cıkarlanıu gözeten bır anİayı- şla değiştirildiğtni hatuiaayor. Bu tarihe kadar her yıl yüzde 30-50 düzeyinde artün- larak befirlencn ücretler, her yıl yüzde 100-150 oranlan arasında arîürümaya baş- lanıyor. Örgütsüz öğrenci ve&eri de bu ge- lişmelere karşı bireysei tavır alamıyorlar. Ergin Özügür, özel okul velitennin saıuküğı gibi geür dûzeyi çok yüksek aüeter otaıadığınj vurguluyor ve şöyle devam edi- yör. "625 sayılı yasada yer alan ve özel öğre- tim kunımianmn. ".^faafiyetlerini sadece kazanç saglamak için dûzeBİeyemezier..." şekiindeki 2.TOaddesiniaaksme,özel okul- lar bugün yalnizca ticari bir faaliyete dö- nüştünîlme noktaana gelmiştir. Mili Eği- tim Bakanhğı yetkilileri, bugelişmeye karşı bugüne kadar duyarssz kaimışür.* Ergin Özugür, özel okul ücretleri ile ügili sorunun öncelikle 168 bin öğrenci ve onların aileleri- nin sorunu olduğuna dikkat çekiyor. Özü- gür, "SonınJan btzier, keadı btlİDCimizle ve demokratik tavuianrauia çozmeiiyiz. Hak aramak kuİüaMfr ve bir >atandâşJık görevi- dir. Büröfl özeJ okailarditki öğrenci vdilerini bir örgfit çatısı altında topJamaya yönefik "özel Okul Öğrenci Vebleri DeYne'ğT aıfa altmda bir tüze) kişilik ohışturubnası arök kacmHmaz olınuşOır" diyor. Özügür*ün verdiği bilgiye göre, derneğin amaci. "özet okul öğrenei ve veJUcrinin hak ve çıkariarmın koruranası. geüştirilmesi, öıe\ okuüardaki eğitim ve öğretinün kaStesi- nin deaerienerek vukseltitanesi ve genel oia- rak da Türkiye'de bOiınsel bö^>e dayalı bir eğjtim ve öğretitnin hayata geçirilmesi'* ola- rak belirtenmiş Hedetler arasmda öğretim kalitesinin deneüenmesı, ücret politikalan- na yön verilmesi gibi dûşünceler de bulunu- yor. Dernek bünyesınde, eğitim ve öğretim konusundaki uzmanlardan oluşan binmler ohışturulmasj da hedefleniyor. Çocuklar, anaokulundan baş- layarak yetişkinlere şu mesajlan veriyorlar 1- Ben ayn ve özel bir bireyim. 2- Kendime özgü ayn yetenek ve değer yargılanm var. 3- Beni azarlamadan önce ne yapmak istediğimi ve bakış açımı anlamaya çahşın. 4- Çok uzun yazı ve matematik çalışmalannı sevmiyonım. 5- Kendi kendime öğrenebil- mem için yeni ortamlar sağlayın. 6- Ana ve ilkokuldaki prog- ramlannız benim gereksınmele- rimi karşılamakta yetersiz kalı- yor. 7- Sınıf ve okul ortamında, so- runlann çözümüne ilişkin karar- lara beni de katarsanız daha etkıü sonuç alırsınız. 8- Yaratıcüık, merak ve du- yarlıhk yönünden sizden daha ilerideyim. 9- Sizlerin anlayamadığınız kimi konulan sezgisel biçimde sizden daha kolay yakalayabili- rim. 10- Secim yapabilme ve karar verme yeteneğim en az sizinki ka- dar gelişmışür, yapüğım ışe ve kararlanma saygı duyun. 11- Her defasında, davraıuş- lannızın nedeninı ve sonuçlannı bana açıklarsanız sizin dünyanızı daha kolay anlayabilirim. 12- Benden sizin benzeriniz ol- mamı ıstemeyin, kendımi yarata- bilmem için açılıp yol verin. Yaratıcı okul karmaşaya katlanmah Çocukta yaratıcılığın ve üret- kenliğin geliştirilmesi için okul ortamı çok önemli. Yönetici ve öğretmenlerin, kendilerini geliş- tirmeleri, ders programlannı ve içeriklerini zenginleştirmeleri zo- runlu. Doç. Dr. Nuray Sungur, yaratıcı bir okulun demokratik tutum ve davranışlann yer aldığı bir kültür ile belirlenebileceğmi söylüyor ve şöyle devam ediyor: "Suııftaki ve okuMaki demokrasi, öğrencinin bu kültürii daha ilkokui çağında kazanmasını sağlar. De- mokratik bir okul, öğretmen ve öğrenci)e kendi farldılıklannın zenginlikleri içerisinde öğrenebil- meleri için gerekli ortamlan hazi- rlar. Yarahcı kültüre sahip okul- lar, çok temiz ve düzenli olmaktan çok karmaşaya tahammül eden okullar olarak bilinirter. Bu tür okullarda sessizlik altın değildir." Okul yöneticisi, okulunda ya- ratıa çocuklar istiyorsa, öğret- men ve öğrencıye şu olanaklan hazırlamalıdır: 1- Çocuklann özel ilgilerine ilişkin program ve yöntemieri de- neme özgürlüğü, 2- Farklı olma ve yeniden de- neme özgürlüğü, 3- Sınırlan belirlenmiş bir hata yapma özgürlüğü. 4- Tüm bu öğrenmelen ko- laylaştıracak sanat ve el beceri- leri; resim. müzik. plastik sa- natlar, sahne sanatlan. tiyatro, bale, yaratıcı drama vb atölye- leri. fen, bilgisayar laboratu- varlan. kıtaplıklar. öğrenme merkezleri, dikiş ve marangoz- luk, el işi atölyeleri ile çok sayı- da eğitsel kollar ve kulüpler gibi organizasyonlan gerçekleştir- mek. 5- Okul ortamını materyal. insangücü ve bilgi yönünden zengınleştirmek için çevre ola- naklannı okula çekmeye çalış- mak, ek kaynaklar yaratmak. Doç. Dr. Nuray Sungur, Özel Moda İlkokulu'ndaki de- nemeyi ve çocuklann tepkileri- nı şöyle anlatıyor: "Çocuklar- dan çok sayıda pet şişe, boş de- terjan kutusu, kavanoz, her boy- da karton kutu, kumaş, fabrika artıklan. plastik bardak ve ta- baklar vb. doğa\ı kûieten atık maddeleri okula getinnelerinj is- tedik. Yaratıcı Sorun Çözme derslerinde bu ahk malzemelerle nefer yapabileceğimizi öğreoci- lerle konuştuk. Çocuklar "çevre" dıye söze başladılar. Temel amaç, çevre- ye zararlı maddeleri yararL bi- çimde ona yeniden vermek oldu. Atık maddeleri kullana- rak üç bin yılının kitaplığını ya da çevreyi temizleyen bir gemi yapma sırasmda çocuklann ilk kaygısı bu üriinlenn bir işe ya- ramış olması ve bir yenilik ge- tirmış olmasıydı. Rumlardı bunlar. Kıbns'ın kuzeyinde de bun- lara aynen (karbon kağıdıyla kopyası çıkanlmış gibi aynen) rastladık. "Domuz derisinden post, Rumdan dost olmaz" özdeyişini (!) kendine yaşam felsefesi edin- miş taksi şoförüyle "iki halkoı, onca kana, onca ölüme rağmen kardeşçe yaşayabileceğine" ina- nan ve bunun ıçın yoğun politik savaşım veren dostlanmtz avuç içi kadar bir coğrafya parçası- nda ıç içe, yan yana, omuz omuza yaşıyorlar. 20 temmuz kutlamalan bu eğjlimlerin doruğuna ulaşüğı günler oldu. Rumlar, 15 Tem- muz 1974'teki faşist yönelimli "Sampson darbesf'ni unutmuş, 20 Temmuz 1974'te Türk or- dusunun adalannı işgal ettiğini, kendilerini topraklanndan, yurtlanndan ettiğini savunup yas tutuyordu. Dilini anlama- dan ızlediğımiz Rum tele\izyo- nundaki şovenizm, kaba milli- yetçılık, düşmanlık ve kana su- samışlık; çözümü süngünün çe- liğınde, namlunun ucunda gö- ren bu ilkel yaklaşım, o han- kulade Akdeniz mavisıni ka- rarttı, banş umudumuzu yara- ladı. Ardından (ya da aynı anda) Kuzey Kıbns Türk Cumhuri- yeü'nin (yeryüzünde Türkiye'- den başka kımsenın tanımadığı bu talihsiz devlet denemesırun) resmi bayram törenıni izledik. Ardından saatlerce Lefkoşa'yı dolaştık. Şovenizmin ete bürünüşü Milıtarizmin. şovenizmin, kaba mılliyetçiliğin ete kemiğe bürünüşünü gözledik. izledik. Üstelik bu kez dılını de anlıyor- duk. "Mehmetçiğin kanıyla şanlandı mavi sular" gibi rrusra- lar (?) okundu. Maraş bölgesine girerek "sınır delme" denemesi yapılan apaçık kışkırtma ko- kan eylemlerde, "Kıbrts'ın plaj- lan Türktür, Türk kalacaktır" gibısınden kara mızah sınınnda dolanan pankartlar açıldı... Tanıdıklanmıza sorduk. "Bu hep böyle" dediler. "20 yddır hep böyle." • îşte bu noktada düşünülmesi gerekiyor kanımızca. 20 Tem- muz 1974'te Bülent Ecevit ordu- yu Kıbns'a yollayarak bir can- kınmmı önledi. Makarios'un hatasıyla sevabıyla. eksiğiyle fazlasıyla Kıbns Cumhunyeti'- ni "Bağlantısızlar Bloku" içinde saygın ve etkili bir konuma yükselten siyasal çizgisine bile tahammül edemeyen faşist Yu- nan Cuntası'nın mutlak güdü- mündekı Sampson Darbesi iki halklı bir egemen devletı. tek yanlı olarak fiilen "fesheder- ken". adadakı Türk varlığını kökünden çözecek bir cankın- mına hazırlandığı artık bılini- yor. Bu yönüyle bakıldığında 20 yıl önceki "Kıbns Barış Ha- rekatı" bir cankınrrunı. Kıbns'- taki 120 bin Türk'ün yok edil- mesini önledi. Ama ne çare adada "kalıcı bir banşı" sağla- maya yetmedı. Bunun nedenle- ri üstüne tartışılabib'r, suçun kimde olduğuna ilişkin çeşitli göriişler onaya atılabilir. Ama bunlar "gerçek"i değıştirmiyor. Adada hâlâ banş yok. Bir kıvıl- cımın adayı bir kez daha kana, ateşe boğabileceğini kavramak için ne uzman olmaya ne de adada yıllar geçirmeye gerek var. Bir "turistik gözlem"in dar- hğında bile bunu kavramak mümkün Yanna güvensizlik Kıyıdaki lokantaa. dökülen sıvalan niye onannadığı sorul- duğunda "Yann ne olacağı belli mi ki beyün?" diye \anıtla>abi- liyor. Londra'da konfeksiyon- culuktan köşeyi dönmüş bir Kıbns Türkünün, adada niye yatınm yapmadığı sorusunu, "Kumara yatınlacak sermayem yok" diye yanıtladığı anlatılı- yor. Haziran sonunda Kıbns Rum kesiminde üç hafta tatil yapmış bir Alman gazeteci ar- kadaşımız. adanın güneyinde aynı gözlemleri "aynen" yaptı- ğını gülerek aktanyor. Ve bütün bunlar adanın eko- nomik yaşamını dinamitüyor, banşa yönelik çabalan büsbü- tün çıkmaza sokuyor. Oysa 1974'ün 20 Temmuz'unda do- ğan çocuklar bugün 20yaşında. 1974'te silah elde kendini savu- nanlar bugün ellisine merdiven dayamış: yaşblarsa adada ban- şı göremeden dünyaya veda et- mişler... O zaman soru kendini daya- tıyor: Bu daha ne kadar böyle sürecek ve daha ne kadar süre- bilir? Kim nerede yanbş yaptı ve yapageliyor? Soruya yanhşın tek taraflı ol- madığına ve yanhşın "salt karşı taraftan" kaynaklanmadığına inananlann sayısı gitgide artı- yor. Kıbns'ta umut da burada gaiiba. Belki de tek umut...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle