26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Gcnd Yayın Koordın;ıiörü Hikmef Çetinkata • Gcncİ Yıi\ın Diinı^manı Orhan Erinç • Yazıişlerı Müdürlcrı İbrahim ^ ıldız (Sorumlu). Dinçlayanç #Habor Mcrkczi Mudurü: Hakan Kara Dı> Hıibcrlcr Ergun Balcı • Ekonomı: Bülent Kızanlık • İsiıhbıırai Yalçın Çakır • Yurı Habcrlcrı: Mehmet Saraç • Makalelcr. Sami Karaören • Spor Abdülkadir Yücelman • Dü/eiime Abdullah \ azıcı Ankara TcmMİcısı Vlustafa Balbav •Hahcr Mııduru Doğan \kın AtdlurkBul- \.mNo 125. Kal 4. Biikjnlıkljr-Ankjra Tel 4195020 C Hal). Tclcx 42144. ha\ (4)4195027 • İzmır TemsıluM Serdar Kı/ık, H Zış.ı BK 1152 S 2 3 Tcl 4411220 Tclcx 52359. FJ\ 44191 17 •Adanu Tcmsılcısı Çetin Viğenoğlu İnonu Cd 119 S No 1 Kal I. Tcl 352255O-3522601 -3522492. Tcle\ 62155. Kı\ 3522570 Mucsscse Mııduru Erol Erkut • Koordına- lor Ahmet Korulsan •Muhascbc Bülent Ye- ncr •İdare Hüse>in Gürer •l^lcıme önder Çeük • Bılgı-İ^lem Nailİnal •Bılgısav.ırSıs- lem: Mürihet Çiler • Reklam Reha Işıtman - Yı>ımlt><mveB*saıı: YenıGunHaber Ajansı. Bayn\c Vavıncılık A Ş Tüf kocajp Cad 39 41 Cağjloglu 343U [si PK 24» [sıanbu'l Tol (0 : i : > 5 i : ı > < 0 * O ] h a ı ı T e l 212-1* F.ı\ I" : i : ı < l 24TEMMUZ1994 Jmsak:3.55 Güneş: 5.44 Öğle: 13.15 İkindil7 12 Akşam: 20 36 Yatsı:22.17 Silivpi'ye golf sahası • İstanbul Haber Servisi - Türkiye'nin uluslararası alandaki ilk golf sahasına sahip Klassis Golf&CountryClub önümüzdeki hafta Silivri'de açılacak. Açılışta. "romantik prens" olarak tanınan dünyaca ünlü pıyanıst Rıchard Clayderman da özel bir resital verecek. 1.5milyonmetrekarelik ormanlık bır arazide kurulan Klassis Golf & Country Club'ın bünyesinde yer alan golf sahasırun, 18 delikli 72 vuruşluk olduğu ve tûm tesisin 25 milyon dolara. (yaklaşık 8 milyar lira) malolduğu belirtildi. (FOTOGRAF: MUHARREM AYDIN) . Çevpecilerden imza kampanyası TRABZON(AA)- Karadenizli çevreciler, Trabzon'daki çimento fabrikasının kaldınlması için imza kampanyası başlattılar. Karadeniz Çevrecileri Doğal Çevreyi Koruma Derneği Başkanı Kenan Kuri, düzenledigi basın toplantısında, yerleşim merkezinin ortasında, çevreyi korkunç derecede kirleten bir çimento fabrikasının bulunmasının ilkellik olduğunu belirterek, "lnsan gibi yaşamak istiyorsak, çimento fabrikasının bulunduğu yerden, yerleşim alanı dışında başka bir yere nakledilmesini istemek ve bu doğrultuda • mücadele etmek zorundayız" dedi. Simpson: Kesinlikle suçsuzum' VVASHINGTON(AA)- Boşandığı eşi Nicole ve erkek arkadaşı Ronald Goldman'ı bıçakla delik deşik ederek öldürmekle suçlanan, Amerikalı ûnlü futbol yıldızı O.J. Simpson, "Kesinlikle ve yüzde yüz suçsuzum" dedi. Ön duruşmalan bir süre önce tamamlanan 47 yaşındaki Simpson, Los Angeles'te yargıç önüne çıkanldı. Yargıç, Simpson'a usul gereği suçlu olup olmadığını sordu. ön duruşmalardaki görüntüsünûn tam aksıne, kendmden son derece emın görünen siyahi yıldız, "Kesinlikle ve yüzde yüz suçsuzum" yanıtını verdi. Mimaride Karadeniz pûzgâplanı ANTALYA (AA)- Turizm sektörü, sayılan hızla çoğalan konaklama tesislerinin beraberinde getirdiği 'betonlaşma' tehlikesini, Karadeniz evleri ile aşmaya çahşıyor. Antalya yöresindeki turizm merkezlerinde artık Karadeniz mimarisi, aranılan bir yapı tarzını oluşturuyor. Tümüyle ağaçtan olan tek ve iki katlı Karadeniz evlerine, Antalya yöresinde ilgi her geçen gün artıyor. Kemer, Belek, Side gibi tatil merkezlerinin yanı sıra, yayla turizminin uygulandığı yörelerde de Karadeniz tarzı ahşap evler giderek yaygınlaşıyor. Erdoğan, mecliste terör estirmekle suçlanırken meslek örgütleri dava açmaya hazırlanıyor Taksim'ecamiyasalaraaykınİstanbul HaberServisi - Refah Par- tili istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan "yasalan çiğnemek"le suçlanıyor. "Taksim'e cami ve çarşı yapılamaz" şekJındekı SÎT karanna karşın İstanbul Büyük- şehir Belediye Meclisi'nden Taksim Meydanı'na cami yaptırma karan çı- kartan Erdoğan'a tepki gösteren SHP ve DSP'li meclis üyeleri, " Mecliste terör estiriyorlar"dediler. Devlet Ba- kanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldinm Aktuna da "Cami yaparak tstanbul'u fethedeceklerini sanıyorlarsa yanılı- yorlar" dedi. Meslek örgütleri de ''ya- sal olmayan siyasi kararlar ahnıyor" açıklamasını yaptılar. Çok sayıda ku- rum ve kuruluş da karann iptali için mahkemeye başvurmak üzere hazır- lıkJara başladı. îstanbul Büyükşehir Belediye- si'nde Refah Partisi'nin seçimleri ka- zanmasından bu yana süren tartışma- lar bitmek bilmiyor. Belediyede ilk büyük tartışma mahkemede sonuç- lanmıştı. RP'li başkan Tayyip Erdo- ğan belediye meclisi başkan vekillik- lerini SHP ve ANAP kazanınca mec- lisin oy çokluğuyla aldığı bu karan veto etmişti. Muhalefet partilerinin "Demokratik seçim iptal edUemez" yolundaki itirazlannı dinlemeyen Er- doğan, RP'li bir belediye meclis üye- sini başkanvekilliğinegetirmişti. Da- ha sonra mahkemeye başvuran SHP ve ANAP'lı meclis üyeleri Erdo- ğan'ın karanna karşılık yürütmeyi durdurma karan çıkarttılar. Ancak Erdoğan mahkemenin bu karanna da itıraz etti. Bu itiraz da mahkemece reddedildi. Erdoğan yasa dinJemiyor Aradan üç aya yakın zaman geç- mesine karşın Erdoğan, mahkeme ka- rannı da dikkate almayarak başkan vekillikJerini onaylamadı ve RP'li başkanvekilini başkanlık koltuğuna oturtmakta ısrar etti. Bu gelişmeler sürerken önceki gün İstanbul Büyükşehir Belediye Mecli- si olağan toplantısını yaptı. Ancak toplantıda seçimle gelen başkan ve- killeri yerine RP'li üye meclis baş- kanlığı koltuğuna oturunca ANAP, evlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldinm Aktuna,"Taksim'e cami yaparak Istanbul'u tekrar fethedeceklerini düşünüyorlarsa bu çok zayıf bir düşüncedir. Aynca Müslümanlık kimsenin tekelinde değildir" dedi. DYP, SHP ve DSP'li üyeler toplantı- yı terk ettiler. Bunun hemen ardından Erdoğan meclisi olağanüstü toplantı- ya çağırdı. Taksim'e cami yapma ka- rannın görüşüldüğu olağanüstü top- lantıda önceden muhalefet partileri aralannda anlaşmış olmalanna karşın ANAP ve DYP'li üyeler RP'lilerle birlikte hareket ederek cami karannı meclisten geçirdiler. SİT alanı olması nedeniyle Danış- tay 6. Dairesi'nin "Cami ve çarşı ya- puamaz" karanna karşın İstanbul Bü- yükşehir Belediye Meclisi'nin aldığı cami yaptırma karan büyük eleştiri- lere neden oldu. SHP Belediye Grup Başkanı Ayfer Atay, Anıtlar Yüksek Kurulu karannın çiğnendiğini ve ya- salann hiçe sayıldığını söyledi. Mi- marlar Odası da Taksim'e cami kara- nna sert tepki gösterdi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin görüşünde, "Taksim'e cami teklifi,bu projeyle ilgili alanda daha önce alın- nuş bağlayıa kararlar nedeniyle 'ilgi- li yasalara ve hukuka aykındır'" de- nildi. Siyasi beklentiler Teklifin Imar Komisyonu'nda gö- rüşülmeden belediye meclisinde ka- rara bağlanmış olması, yasal ve hu- kuksal incelemelerin de eksik kalma- sına yol açtığının belirtildiği açıkla- mada şu görüşler yer aldı: "Beiediye meclisi salt siyasi beklen- tiler ışığında değeriendirme yaparak hukukun üstünlüğünü gözardı ermiş- tir. Tarihsel alanda inşaat yapılamaz. Taksim'e cami yapılmak istcnen ve halen otopark olarak kuilanılan alan, birişiğindeki Taksim maksemi ve onunla bütünleşen tarihsel su yapıla- n nedenn lf, 2863 sayüı yasa kapsa- mında 'ımarhaklo kısıtlanmış'birko- numdadır. Buradaki anıtsal yapılar, tstanbul'un 18.yüzyıldakisukültürû- nü ve bu kültürü simgeleyen özgün mimari örnekleriyansıtmakta, aynca yine bu yapılann toprak altmdaki bağlanö kanallanda korunmasıgere- ken tarihsel değerieri tamamlamakta- dır. Nitckim İstanbul 1 Nolu Koruma Kurulu, daha 1993 yılında, 'yeraltın- daki bu zenginliğin' gûn ışığuıaçıka- nlması gcrektiğine kararvermişve bu karannı 'cami projesi tekJifi' üzeri- ne almıştır. Bu nedenle anakent mec- lisinde alınan karar, cami için öngü- riikn arsanın 2863 sayıfa Koruma Ya- sası açısıdan dunımu ve yine bu arsa için ahnmış arkeolojik kazı' karar- lân nedeniyie yasal değUdir." 'Mimarlar Odası'nın açıkJamasında Danıştay'ın 1983 yılında aldığı kara- ragöre cami ve çarşı inşaatının şehir- cilik bilimine aykın olduğu vurgula- narak anakent meclisinin, yüksek yargının 'yürürlükteolan"bu karan- na aykın davTandığıı belirtildi. Açıklamada söz konusu arsa üze- rinde caminin yanında bir çarşı yapıl- masmın da istenmesinin projenin ger- çek amacının ne olduğu konusunda kuşku uyandırdığına dikkat çekilerek şunlarayer verildi: "Buprojedeaçıkça 'camiye sığını- larak' ticari tesis yapılması hedeflen- mektedir. Anakent meclisi bu kara- nyla belli çe\Telerin olağanüstü dü- zeylerde 'haksız kazanç' eldeetmele- rine yardımcı olmaktadır." Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcü- sü Yılduım Aktuna ıse ihtiyaç duyu- lan bir yerde cami yapılmasına itira- zı olmadığını söyleyerek "Müslü- manlarTaksim'e cami yaparak İstan- bul'u tekrar fetbedeceklerini düşünüyoriarsa bu çok zayıf bir düşüncedir. Aynca Müslümanlık kimsenin tekelinde değildir" dedi. Saçlar omuzda etekler topukta•Ellilerden bir şeyler... Sonra yetmişlerden, Hippy'lerden, aşk çocuklanndan, Katmandu yollanndan bir şeyler. Geçmiş yazlann güzelliği dalgalanıyor eteklerde... NECLA SEYHUN Gecmiş, uzak yazlann güzelliği, şiiri dalgalanıyor yeniden uzun eteklerde. Omuzlarda saçlar, topuklarda etekler..Bu dalgalanan, savrulan eteklerde, bu kahkaha çiçeği gibi açılışlarda, o geçmiş yıllann romantizmi var. Ellilerden bir şeyler... Sonra yetmişlerden, Hippy'lerden, aşk çocuklanndan, Katmandu yollanndan bir şeyler... Bir Uzakdofu rengi, baharatı... Bir başka tat!.. Belki böylesıne bir tat, böylesine bir güzellik, böylesine bir romantizm, daha başka bir dekor ister...Bu sıra sıra apartmanlar, bu beton yığınlan yerine, yeşiller, agaçlar, güller, çiçekler... Güzellilderin bir bir yok olduğu, köşklerin ruhsuz, çirkin apartmanlara dönüştüğü o yıllarda bile, gene de direnen güzellıkler vardı. Bir yakınım buna değinerek "Bu yaz gül saltanaü değil,gûl diktatörlûğü var!_" demişti o zamanlarda. Bugün artık kıyıda köşede kalan tek tük o eski o uzak yazlarda... Sokaklarda ıhlamur, leylak, gül kokusundan geçilmediği, köşkün birinin bahçesinin bitip ötekinin başladığı, ağustosböceklerinin sıcak yaz öğle sonlannda. bitmez tükenmez bir türkü tutturduğu, yemyeşil bahçelerde, kocaman ağaçlann gölgesinde hamaklarda uyunduğu, fiskıyelerin şıkırdadığı, sarmaşık ve kanarya gülleri sanlmış kameriyelerde çaylar içilıp sohbetler edildığı o güzelim yazlarda... Teyzemın Kızıltoprak'taki köşkünde, o kocaman bağından koruklar aşınldığı, çardaklar altında yemekler yendiği, kocaman manolyanm gölgesinde romanlar okunduğu, her gelen konuğun bir kucak dolusu gülle uğurlandığı yıllar... özlem git gide yerleşiyor, git gide unutulması olanaksız bir sevda gibi sanyor mu gönlümüzü?.. Tüm modacılann, en büyüğünden, en küçüğüne, zaman zaman bu sevdaya kapılmalannın ardında,bu özlemlerden başka ne var?.. Tadını çıkaralım bu eski sevdanın... Geçmiş uzak yazlann güzelliği, şiiri, yenideng û z e l l İ k l e ^. d J: Montana'mnmodelindeUzakdo- IlVİ.f™"^ «yok edıldıöı . , . • »• . • dalgalansın uzun günümüzde: gu'nun baharatlı tadı eteklerde. Nerede güllerin değil, betonun diktatörlûğü o eski bahçeler, nerede o köşkler?.. Nerede o eski gül diktatörlükleri... Olsun. Ama sağda, ama solda, gene birkaç gül fıdanı var daha. Bir duvann kenannda unutulmuş bir mor salkım ve.. bahçelerinden uzak düşseler de ağaçlıklı yollarda, dallann arasından süzülen pınl pınl var artık. Belki de bu yüzden uzak yazlann güzelliğini taşıyan bu romantik esinti bu denli iç açıcı geliyor... Bu denli ferahlatıcı... Bakmaya doyamıyorum. Bu moda... New York'un saltanat günlerinde, kloşlu, pliseli, volanlı etekJerde... O eteklerin dalgalandığı ışıklar... Akdeniz Akademisi'ne yasal statü arayışı ÖZCAN ÖZGÜR Jean Luis Scherrer'in uzak yazlann öziemini taşıyan bir geceelbisesi MUĞLA - Bodrum'da kurulacak olan uluslararası akademının, yasal statüsünün, Akdeniz ile ilgili politikalar yürüten ve bu amaçla kaynak sağlayan Avrupa Komısyonu ve Türkiye hükümeti arasında yapılacai bir anlaşmaya dayandınlması kararlaştınldı. Bu amaçla akademınin Vakıf Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Zeytinoğlu, Dışışleri Bakanı Hikmet Çetin ile temasa geçerek Avrupa Konseyi ile Türkiye hükümeti arasında bır anlaşma zemini araştınlması talebinde bulundu. Akdeniz Uluslararası .Akademisi için geçen yıl kurulan "Faundation of Academia Mediterranea Halicamassensis", üniversitenin yasal statüsünün belirlenmesi çalışmalannı başlattı. Cniversitenın uluslararası kımliğe sahip olması nedeniyle yasal statüsünün belirlenmesinin önemli olduğu gerçeğınden hareket eden vakıf yönetim kurulu, kurulacak akademinin statüsünü Türkiye'nin uluslararası düzeyde yapacağı bir anlaşmaya dayandınlması gereğine karar verdi. Vakıf yönetim kurulu tarafından konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada söyle denildi: "Akademinin yasal statüsünü Akdeniz'deki ülkclerle çokiu bir uluslararası anlaşmaya dayandırmak çok güç. Bu nedenle .\kdeniz ile ilgili politikalar yürüten ve bu amaçla kavnaklar tahsis eden AvTupa Komisyonu ile Türkiye hükümeti arasında yapılacak bir anlaşmaya dayandınlması düşüncesi egemen oldu. Bu amaçla Vakıf V önetim Kurulu Başkaıu Zeytinoğlu, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ve bakanlık yetkililerrvle temasa geçerek Avrupa Konseyi ile Türkiye hükümeti arasuıda Akdeniz Uluslararası Akademisi 'Academia Mediterranea Halicamassensis'in kurulması için bir anlaşma vapüması zemininin araştınlması talebinde bulundu." Yapılan açıklamada. Dışişleri Bakanlığı'nca talebin olumlu karşılandığı ve Avrupa Birliğı nezdmde Büyükelçi Cem Duna'nın gayri resmi temaslarda bulunmak üzere göre\ lendirildıği öğrenildi. Akdeniz Uluslararası Akademi Vakfi'nda, İtalya, Ispanya. Portekiz, Lübnan. Anıavutluk, Tunus. Irlanda ve Yunanıstan'dan 11 bilim adarru kurucu üye olarak yer alıyor. Vakfın geri kalan 42 üyeliği ise Türkıye'den belirlenmiş bulunuyor. BodrummHağlartükendi sırakoylardaÜMİTOTAN BODRUM- Dağlar doldu, sıra koy- larda. Uzun yıllar önce yeşiller arasın- daki evlerin bir "manası" olabilirdi. Ya şimdi? Dağ-taş "Bodrum evi" denilen inşaatlarla dolu. Iş, fabrikasyona dö- nünce anlarru yitip gitmiş. Dağlar do- lunca inşaatçılar koylara taşınmış. Şim- di oralarda, adına "Bodrum evi"dedik- leri beton kaleler yapıyorlar... "Dünya anamız, bize iyi davramna- mızı öğütlüyor. Tüm çevremizde doğa- nuı tükenmekte olduğuna dair işareüer var. Dünya e\imize benzer. Evrende baş- ka bir ev bulma olanağımız, en azmdan yakın bir gelecekte yoktur. Onun için yalnızca kendi kuşağımız için değil, ge- kcekkuşaklar için de bu evünize iyi bak- manuz gerekiyor™'' Tibetli Budist lider Dalai Lama san- ki bizim için söylemiş bu sözleri. Bir yandan Larna'yı okuyup gözucuyla da hemen karşınızdaki insanı "boğazla- yan" ikinci, üçüncü, "bilmem kaçın- cı"konutlan görünce "Kesin"diyorsu- nuz, "bu tümcekjr bizim için yazümış." Insanlar kendi evlerini yaparken dünya evlerini bozuyor diye düşünüyorsu- nuz... Fabrikasyon Bodrum evi imalaü sürüyor. Dağlar tükendi, sıra koylara geldL Belli bir süre sonra Bodrum yöresine istesek de Bodrum evi yapamayacağız-. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir'in si'nden Rum Mahallesi'ne parmakla Bodrum'a sürgün gittiği yıllara uzan- sayılabilecek Bodrum evleri yeşillikle- maya gerek yok. O yıllar, Balıkçı'nm rin arasında insana "hoşgekte" der gi- kitaplannda ve kütüphanelerimizin en biydi. Bodrumlulann "dışandan" ge- önemli yerlerinde artık ulaşılması ola- lenlere sıcak davranmalanna karşın, naksız anılar olarak duruyor. 1960'lar- uzak durduğu yıllardı. dan başlarsak Bodrum o yıllarda henüz Sonra gidenler aynlamaz oldu. Kent- tam keşfedilmemişti. Tepecik Mahalle- liler "kuvruga" girdiler Bodrum için. Önce var olan evler satın alındı. Çok bü>ük paralara kimi Bodrumlular "ba- lıkİama" daldılar. Kimileri direndi, ha- la direnenler var. Bugün her şey "içler acısı". Satın alı- nacak ev kalmayınca yenileri yapıldı. tnşaatçılar talebe yanıt vermek için Bodrum vöresine "karargâh" kurdular. Ille de Bodrum evi. Dağlar, taşlar, ka- zıLmadık yer kalmadı. Bodrum beyaz beton duvarlarla kuşatıldı. nefesi kesil- di. Onca insan kendi evlerini yaparken Bodrum'u yok etti. Bodrum evlerinin "manası" yok edildi. Artık mor begonviller de çirkinliği örtemez olunca koylara akın başladı. Çimentolar, tuğlalar artık koylan çevre- leyen dağlann doniklanndaydı. Koylar- da sırtınızı karaya döneceksiniz. Yüzü- nüz denizde olacak. Karşınızdaki kü- çük. bakir adacıklara bakacaksınız. Ar- kanıza bakmayacaksınız. Yoksa içiniz daralacak, üzüleceksiniz, belki bu yö- relere bir daha gelmekten vazgeçecek- siniz. Görkemli dağlann üzerine sanki pul pul yapıştırmışlar. Onca evde yüzlerce belki binlerce insan nasıl yaşayacak? Henüz boşken bile insanın üzerine yı- kılacakmış, kayıp denize düşecekmiş gibi duran evler ne zamana kadar yapı- lacak? Daha ne kadar dağ-bayır parsel parsel satılacak? Kıyılan restoranlarla, dağlan betonla kuşatılmış güzelim koy- larda insanlar ne yapacak? Evet, Bodrum'u tükettik. Şimdi sıra koylarda. Sonra, keşfedilmemiş başka koylar, başka yöreler aranacak. Kirleti- len, yok edilen yerler terk edilecek. Ne zamana kadar? Işte tüm bunlan düşünürken Dalai Lama'nın yazısının sonuna geldik. Kesin bizler için yazrruş. Belki de Bod- rum için: "Doğaıun ve doğal kaynaklann yok edilmesu cehalet, açgözİülük ve dün- yadaki öteki canlılara karşı sa>gısızhk- tan doğuyor. Doğal çevremizin yvk edil- mesi bugünkü hızryla sürerse bu say- gısızlık, son derece kiıienmiş bir dün- yamn mirasçüan olan gelecek kuşak- lara kadar uzanacak. Geçmişte yapılan yıkımı, cehalet içinde yapümış olarak kabul etmemiz gerekir. Aynı zamanda da ahlaksal açıdan, nasıl bir dünyaya doğduğumuzu, neye karşı sorumlu oi- duğumuzu ve gelecek kuşaklara ne bırakacağunızı yeniden değerlendir- meliyiz. Bu. gözardı edemeyeceğimiz çok önemli bir sorumiuiuktur»"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle