Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA. CUMHURİYET 2 30 MART1994ÇARŞAMBA
KULTUR
Nice yıllara Türkiye Yazarlar Sendikası ve ona emek verenler
Gençve etkin bir TYS özlemiyle
SENMJRSEZER
Türkiye Yazarlar Sendikası,
kısaltılrnış adıyla TYS yırmi yılı
ardında bıraktı. Kumculanna \e
yönetim kurullannda görev alan-
lara plaket verilen bir geceyle de
kutlandı bu. Ancak TYS'nin 20.
yjlı kutlaması. bir şenlik havası
taşımıyordu. Yapılan konuşma-
Lar. özellikie Aziz Nesin'in konuş-
ması. eleştinldi. Bir örgütün. ge-
nel kurulunda konuşulanlara >a
da bir örgütün neden "'kapan-
ması" gerektiğjnin anlatıldığı
toplantılara benzeyen bir hava
egemendi sanki geceye.
TYS üyelerinin edebiyatsever
LzleyicıleTİe hemen hemen aynı
sayıda olduğu. kaîılım azlığının
konuşmacılarca da vurgulandığı
kutlamayı izleyen. TYS ıle yaşıt
biri, TYS ile ilgili yanlış bir izle-
nim edinmiştir kesinlikle. Özel-
likie TYS'nin kuruluş günlerin-
deki yer sorunlan. para problem-
leri ve kunımlaşamama anlatıldı
daha çok. Plaket alanlardan Ad-
nan Özy alçıner. TYS'nin yazar
hak ve özgürlükleri kadar Türki-
ye halkının insan hak ve özgür-
lükleri için de savaşım verdiğini
söylemeseydı. TYS'nin bir de-
mokratik kurum olduğu bile
hatırlanmayacaktı nerdeyse. O
zaman TYS kurulurken tartı-
şmalara katılmış. kurullannda
çalışmış, yargılandığı davalan iz-
lemiş bir yazar olarak TYS'nin
yirmi yılını özetlemek gereğini
duydum.
Neden dernek, birlik değil
de sendika
Türkiye Y'azarlar Sendikası.
Fürkiye Edebivatçılar Birliğinın
12 Nfart sonrası. değiştırilen Der-
nekler Y'asası'nın da zoruyla ka-
panmasından sonra kuruldu.
Güzel Sanatlar Birliği'nin edebi-
yat bölümü. dar kapsamlı PEN
ve Türkiye Edebiyatçılar Birliği
deneylerinden sonraki bu yazar
örgütü. adını ve işlevini "edebi-
yaf'ın seçkınciliğinden çok "va-
zarlığın" geniş tabanından aİdı.
Yaklaşık yetmiş yazann katıldığı
Özgürlük ve Demokrasi için
TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI
20 YAŞIND
Türkiye V'azarlar Sendikası'nın 2O.yıh. kurucularına ve yönetim kurullannda görev alanlara plaket >erilen bir geceyle kutlandı.
toplantılarda. demek yerine sen-
dika kimlığinın secimi tartışıldı
önce. Politik kimlik taşıyabil-
mek. gelişmekte olan yayın hol-
dinglerinin edebiyatı yönlendir-
mesı tehlikesi. gelişen ansiklopedi
\e reklam sektörününedebiyatçı-
larla beslenen metin yazarlan
kadrolannın haklan. telif hak-
lannın özellikie de\ let kurumlan-
nca hiçe sayılması. dernek ya da
birlik yerine sendika kimliğini
yeğleyenlerce vurgulandı. Yetmiş
yazar. birgirişimci kurul seçti. Bu
seçilen yazarlar sendikanın kuru-
culan sıfatını taşıyorlar bugün.
TYS. kurulduğu günlerde var
olan Sendikalar Yasası'ndaki eğ-
lence ve güzel sanatlar işkolu
kapsamına girdi. Aynı işkolunda
ıçkili lokallerde calışan kadınlar
\ardı. TYS'nin ilk tüzüğü.
"emek-sermaye çelişkisinden",
söz eder. Sendika olmak. vavıne-
\ ı sahıbi)a da bir jay ınev inde iş-
veren vekili olan yazarlann sen-
dikaya üye olmasını engelleyen
hükümler de getirdi. Yalnızea
kendi kitaplannı yayımlayan ya-
zarlar sendikaya üye olabildiİer.
(Bu durumun sendikaya üyeliği
bu yüzden reddedilen değerli ya-
zar arkadaşlar arasında kırgınİık.
sendika fıkrine karşı arkadaşlar
tarafından eleştiri konusu
yapıldığını belirtmek gerekli.)
Adı kendinden büyük
TYS, kurulduğu günden baş-
layarak adı kendinden büyük bir
kurum oldu. Önce TGS'nin bir
salonunda konuk olarak başla-
yan çahşmalar (kurucu yönetim
kurulu başkanı Yaşar Kemal. yö-
netim kurulu Aziz Nesin, Adnan
Özyalçıner, Bekir Yıldız gibi son-
raki vönetimlerde de etkin vazar-
lar) Tekstil İş'in Sıhhiye Han-
daki bınasının birdepo odasında
sürdü. (Bu odanın bir zamanlar
hangi işle\i gördüğü hep söz ko-
nusu edilrniştir. Bir zamanlar bir
tuvaleıte..) Bağımsız bir binaya
geçebilmek için dönemin ün!ü
ünsüz müzik ve sinema yıldızla-
nnın. resim ustalannın daya-
nışmasıyla yapılan geceler. pi-
yangolar. kuruş kuruş biriken
para. yeni sendika lokalindc üye-
lerin nöbet listesine göre büro iş-
lerinde çalışması. dönem hükü-
metlerinin ve yargının TYS'yi
konusunun başvurulacak tek ör-
gütü olarak kabul etmesini engel-
lemedi. Bilirkişilik. yabancı va-
zarlann hükümete fatura edile-
rek ağırlamasi gerektiğinde önee
TY'S'ye başvuruldu. Toplusöz-
leşme yapılamadıysa da yazar ve
çevirmen arkadaşlann problem-
leri sendika aracılığıyla çözüldü.
Yazar arkadaşjardan zordurum-
da olan kimilcrinin sağlık. bann-
ma sorunlan da.
Yabancı yazar örgütleriv le iliş-
kilerin kurulduğu. karşılıklı va-
zar yolculuklan düzenlenmeye
başlanan bu dönemde. yabaneı
yazarlar imeceyle ağırlandı: Özel
arabası olanlann taşıması. yemek
paralannın. misafirlcrin hesabı
da katılarak yemeğe katılanlara
bölünmesi (Aziz Nesın. tam "pa-
muk eller cebe" diyeceği sıra çc-
virmeni uyardığı "burasını misa-
firlere çoirme") misafırleri Çarşı-
ya. pazara. miizeye götürme.
Özellikie ortak yemekler ya da
üyelerin katıldığı tanışma dışı-
ndaki. dış çağnlara katılmaması
konusundaki prensıp karan. sen-
dika adına yurtdışına gençlerin
ve yaşlılann gönderilmesi uygu-
laması. yönetim üye uyumunu
sağlayan öğelerdi. Amerikan
Konsolosluğu'nun karşısında.
çok işlevli bir salonu kullanma
olanağı da olan bir binaya gecen
TYS. yazarlann adına konan
kimi ödülleri, yönetme işlevini de
kazanmıştı. 12 Eylül geldi.
12 Eylül ve TYS'nin yönetim
kurulundaki 18 yazann yargılan-
ması uzun bir öykü. Ancak bu-
gün "yazarlar birbirini se>inez"
diye özetlenen durumun tersi ya-
şandı mahkemede. 3.5 yıl süren
yargılamanınen üzücü sonuçlan-
ndan biri, sendika binasmın bir
gece ansızın yanıvermesiydi. \d-
zarlann el yazılanyla doldurul-
muş kimlik belgeleri. özyaşam
fonmlan yanında TYS tarihıni
oluşturan yazışmalar, yazarlann
seslerinin. kongrelerin bantlan
hcpsi yandı. bitti. kül oldu. Sigor-
atlı olan binanın sahibi kârettiy-
>e de TYS zurarlannın peşine
düşemedi.
T\ S. Nâzım Hikmet, Sabahat-
tin Ali anma törenleri. üyclerinin
yaş günleri. hizmet yıllan kutla-
malan. belediye şenlikleri düzen-
lemeleri. Nâzını Hikmet incele-
melerı başlatmıştı. Bugün sıra-
dan görünen toplumsal olaylara,
ınsan haklan ihlallerine.yargıde-
ğışıkliklenne tepkıleri de. Ger-
çekleştirmeyi başaramadığı ya da
yanm kalan ginşımler arasında
sosyal güvenlik. ucuz tatıl.
yayıncılarla centilmenlık anlaş-
malan var. Bugün T\'S. geçmi-
şindeki kadar "muhalif" bir ku-
rum değil. Üstelik Edebiyatcılar
Derneği ve etkin bir PEN gibi al-
ternatifleri de var. (İLESAM ve
Yazarlar Birliği'ni saymıyorum).
Ama geniş yazar kitlesinin deste-
ğıyle. var olduğu söylenen para-
sal olanaklanyla geçmişine ya-
raşır etkinlikler de bulunabilir.
Üyelerinin ve kuruculannm küs-
künlüğünü dağıtabilir. TYS'nin
20. yılı kutlanırken "başkan bulu-
namaması" da gündeme geldi.
Kuruluş günlerinde "yurtiçi ve
yurtdışında tanınan", üıilii yazar"
başkan aranışı. TY'S kimliği için
ılk koşuldu. Günümüzde genç
yazan çatısının altında toplaya-
cak. etkin bir TYS'vi yaşatacak
bir yönetim özleniyor yalnızca.
Biraz da coşku.
Dünya
kütüphaneleri
Kiibcıda
bivavayagekcek
ECETEMELKURAN
ANKARA - Dünyadaki bütün kütüphaler, kü-
tüphane birlik ve kurumlan bu yıl ağustos ayında
İCüba'da bir araya gelecekler. 60'ıncısı Küba'-
nın başkenti Havana'da düzenlenecek konfe-
ranslann gelecek yıl gerçekleştirilecek 61'incisi-
nin İstanbul'da vapılması kararlaştırıldı.
Lluslararası kütüphane Birlik ve Kurumlan
Federasyonu (Intemational Federation of Lib-
rary Associalons and Institutions) 1927'de kurul-
du. UNESCO'nun "1. dereceden başvuru kurtılu-
şu" olarak nitelendirdiği IFLA, devletlerden
bağımsız biryapıya sahip. Merkezi Lahey'de bu-
lunan IFLA'nın İ35 ülkeden 1284 üyesi bulunu-
yor. Kütüphaneler. kütüphanecilik kuruluşlan. il-
gili kurumlar ve özel ve kamu kuruluşlanndan
oluşan üyeleri bulunan IFLA'nın temel amaçlan.
"lluslararası çalışmaları geliştirmek. tartışnıalar
açmak. kütüphaneciliğin gelişmesi üzerine araştı-
rmalar yapmak" olarak özetleniyor.
Kübâ. IFLA'ya 1980 yılında' üye oldu. Aktif
çalışmalanndan dolayı bu yılki konferansı düzen-
lemek ile yetkilendirilen Küba'dan Türkiye'ye ge-
len Kültür İşlerinden Sorumlu Milletvekili Agus-
tin De^ado. konuya ilişkin Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada. konferansın Küba halkı ve kütüp-
hanecilik için önemini v urguladı. Delgado, Türki-
ye'den de bütün ilgilileri beklediklerini belirterek
bu ortak çalışmanın Türkiye ve Küba arasındaki
kültürel ilişkileri geliştireceğini umduğunu söyle-
di. Küba kütüphanecilik günlennin Kübalılariçin
önemli olan bir başka vam. iki büyük Kübalı ya-
zar olan Cirilo \iUaverde ve Alejo Carpentier'yı
anmak için törenler düzenlenecek olması.
Havana'da 10 gün sürecek olan programlar:
paneller ve uluslararası toplantılann yanı sıra çe-
şitli etkinlikleri içeriyor. 100'den fazîa bildirinin
sunulacağı toplantılann tutanaklan. konferans-
lann başlamasından önce Küba'da satışa sunula-
cak. Konferanslar boyunca, Küba'dakı kütüpha-
neler ve ilgili kültürel kuruşlar ziyaret edilecek. 25
ağustosta organize edilecek gezılerde, delegeler.
kendi ilgi alanlan doğrultusunda seçımlerini ya-
pabilecekler.
Kütüphane
Itaftasıbaşhyor
ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanlığı Kütüp-
haneler Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen '30'-
uncu Kütüphane Haftası' yanndan başlayarak 6
nisan tarihine kadar gerçekleştirilecek çeşitli et-
kinliklerle kutlanıyor. Kütüphane Haftası kutla-
malan.bugün Kültür Bakanı Fikri Sağlar. Anka-
ra Valisi Erdoğan Şahinoğlu. Kütüphaneler Ge-
nel Müdürü Prof. TülinSağlamtunc. Türk Kütüp-
haneciler Derneği Genel Başkanı Selma Aslan ve
Üniversite ve Araştırma Kütüphaneleri Derneği
Başkanı Doç. Dr. Tekin Aybaş'ın açış konuşma-
lanyla başlayacak. Kütüphane Haftası süresınce
"Bosna-Hersek ve kaybolan elyazmalarıtmz'. 'Ço-
cuklara okuma alışkanlığı kazandırılmasmda kü-
tüphanelerin rolu, Başbakanhk Devlet Arşiyleri
Genel Müdürlüğü nün hizmet ve etkinlikleri'. 'Llke-
n.izde yabancı meslektuşlarımızın günümüz kütüp-
haneciliği ile ilgili görüşleri', Bilgi alışverişinde in-
ternel', 'Hem memur hem kütüphaneci', ABD.
İngiltere ve Hollanda'da halk kütüphaneciliği ör-
nekleri ve ülkemizde uyulanabilirliği' başlıklı kon-
ferans ve paneller düzenlenecek.
Simon and Garfunkerden Simon'ın son albümüne dek uzanan bir müzik serüveni
Kapsamlıve keyifli birantoloji
BURAK ELDEM
Özellikie son on yıldır müzik endüstrisi inişli
çıkışlı bir ekonomik eğri çizerken. ara ara içine
girdiği krizleri "repertuvar zenginliği" ve saman
alevi Örneği parlayıp sönen günlük gelgeç
"akım"lann cazibesiyle çözmeye uğraşıyor.
Ekonomik düzeydeki dalgalanmalarla dolu sey-
re karşın endüstri devlerinin sanatçı repertuvar-
lannı gözlediğinizde. şaşırtıcı bir bollukla karşı-
laşıyorsunuz. Neredeyse hemen her y ıl elli ile yüz
arasında yeni star adayı medyanın ve müzik
ürünü alıcısı kitlenin karşısına çıkartılıyor;
bunlann bir kısmı gerçekten star olmayı başan-
yor. ama barutlan yalnızca bir atımlık oluyor
çoğunun. Endüstri; hızla insan. imaj ve malzeme
tüketiyor. İnsanlar da medyanın verdiği gazla
aynı trend içinde buluyorlar kendilerini.
Oysa bundan yirmi yıl önce. popüler müzik
akımlan hiç de azımsanmay acak bir çeşitlenme
içine girdiğinde ve gerçekten güçlü. iz bırakan
çok sayıda star ortaya çıktığında bilc boylesinc
bir "kalabalık" yaşanmıyordu müzik endüstri-
sinde. Buna karşın satış eğrileri çoğu kez yukan
doğru eğilim gösteren grafıkler çiziyor ve en-
düstri normal bir rekabet ortamının getirdiği he-
yecanlardışındaciddi birkrizyaşamıyordu. Bu-
gün sözünü ederken "başyapıY" ya da "klasik"
nitelemesini kullandığımız albümlerin büyük
bölümü de o günlerde üretildi ve yayımlandı.
Son yıllarda. sözgelimi 1990'dan bu yana "baş-
yapıt" diyebileceğiniz kaç tane albüm çıktı
karşınıza?
İki kasetlik derlenıe 'Anthology'
Tüm bu nedenlerden ötürü. belki biraz da ro-
mantizm ve nostalji rüzganna kapılarak. müzik
mağazalannda raflan incelerken insanın içini
kıpırdatan. tatlı bir heyecan yaşatan ürünlerin
başında, o y ıllann klasiklerinin yeni basımları y a
da "Greatest Hits" türü derJemeler geliyor. Hele
arşiv yapmaya meraklıysanız ve önem verdiğı-
niz sanatçılann yapıtlanndan bazıları koleksi-
yonunuzda eksikse. böyle albümlerle karşı-
laştığınızda aldığınız keyi'f daha da artıyor. Paul
Simon'ın müzik kariyerinden guzel bir panora-
ma sunan iki kasetlik bir derleme niteliğindeki
"Anthology" de bu tür örneklerdcn biri.
Popüler müzik tarihinin 1950'lerdengünümü-
ze uzanan "endüstri dönemi'"nin cn önemli beste-
ci ve ozanlanndan biri Paul Simon. Gerek yakın
dostu Art Garfunkel'le birlikte oluşturduğu "Si-
mon and Garfunkel" ikilisinın imzasını taşıyan
baladlar, gerek Simon'ın otuz yıldır yaptığı solo
çalışmalar. çok özel veçok keyifli bir koleksiyon
oluşturuyor müzikseverlerin gözünde. Bunun
yanında "nitelikli" ve "çok satan" kavram-
îannın bir araya geldiği ender yapıtlar bunlar.
\'etmişli yıllann başlanna. hatta altmışlann son
dönemine gözlerimizi çevirip baktığımızda.
Paul Simon yapıtlannın ister solo. ister Garfun-
kel'la birlikte listelerin zirvesine yerleştiğini gö-
rüy oruz. 1966 y ılında "Parsley, Sage, Rosemary
Aıid Thyme" adını taşıyan Simon And Garfun-
kel albümü. ABD'de yılın en çok satan yapıtlan
arasında altına sırada. 1968'de "The Graduate"
filmi için hazırladıklan (bu film bizde "Aşk
Mevsimi" adıvla gösterilmişti) film müziği albü-
mü ise üçüncü sırayı almış. Aynı listenin beşinci
sırasında yine aynı ikilinin "Bookends" adlı
yapıtı var. 1970'in ABD'de en çok satan albüm-
İeri listesindeyse bu kez "Bridge O>er Troubled
VVater" birinci sırada. 3u albüm. aynı yıl İngil-
tere'de de en çok 1 numarada kalan yapıt.
Gecen haftalarda vitrinlere yerleşen "Antho-
Paul Simon
logy"de. Simon And Garfunkel ikilisinin ilk dö-
nem çalışmalanndan. Paul Simon'ın son solo al-
bümü "Rhuhm Of The Saints"e dek uzanan bir
müzik serüveninin özetıni buluyorsunuz. Albü-
mün ilk kasctinin A yüzü, Simon And Garfun-
kel hitlerineaynlmış. Açılış kolayca tahminedi-
lebileceği gibi "Sound Of Silence" ile yapılıyor.
Ardından "Cecilia", "El Condor Pasa" ve Si-
mon "ın en önemli yapıtlanndan biri olan "Bo-
xer"alıyor sırayı.
t
Boxer'dan önce Boxer'dan sonra11
Muzik eleştirmenlerine göre "Bo\er" sa-
natçının kariyermdeöylesine önemli ki. tümdis-
kograflsini "Boxer'dan önce, Boxer'dan sonra"
diyeikiyeayırmak hiçdeabartılı birdeğerlendir-
mesayı'lmamalı. ABDimparatoriuğunun insanı
küçük bir böcek psikolojısı içine sokan dev metro-
pollerden oluşan örgüsü içinde bireyin trajik
yalnızlığı ve içine girdiği yabancılaşma duygusu
anlatılıvor "Boxer"da. Sistemin kaleleri olan
metropollerde var olma savaşı veren yalnız bi-
reylerin durumu da dövüşmek istemediği halde
ringden bir türlü inemeyen. yüzünde yediği
yumruklann izleri kalmış boksörlere benzetili-
yor.
Unutulmaz 'Mrs. Robinson'
Derken. "The Graduate" fılminin unutulmaz
şarkısı "Mrs. Robinson"a geliyoruz. Gözü yu-
kanlarda. burnu büyük. hırslı. şehvetli Ameri-
kan burjuva kadını için hoş bir portre çiziyor
Paul Simon. Bu yüzün diğer iki önemli şarkısı ise
hayli ilginç. çünkü "ısmarlama" diyebileceğımiz
yöntemlerle üretilmiş olmalanna karşın besteci-
nin içtenliğini ve sıcaklığını taşıyorlar. Bunlar-
dan birincsi. ikilinin bir seçim kampanyası sı-
rasında MeGoern için yazdığı "American
Tune." Şarkıda kısa. net ve öz dizelerle "Ameri-
kalı" olgusunu ve Yeni Dünya'nın dört yüz
yıllık öyküsünü dile getiriyor Simon: "May Flo-
«er adlı bir gemiyle geldik biz / Mehtaba yelken
açan bir gemiyle / Çağın en belirsiz anında geldik
/ Dudaklarımızda bir Amerikan ezgisiyle." Sout-
hampton limanından koloni kurmak üzere Amc-
rıkaya yola çıkan ve Massachussets'e ulaşan ilk
kafileden itibaren ABD tarihi var bu şarkıda.
İkinci ilginç parçaysa. Kodak firmasının ürettiği
"Kodachrome" fılmleri için Paul Simon'ın aynı
adla yazdığı şarkı. Bir ürünü tanıimak için
yapılıp da dillere yerleşmeyi başaran çok az
şarkı vardır. Sözgelimi Kate Y'anai'nin Bacardi
romları için yaptığı ""Bacardi Feeling" bunlar-
dan biri. Ama "Kodachrome"un yanında gölge-
de kalmaktan kurtulamıyor.
İlk kasetin B yüzünde. Paul Simon'ın yetmiş-
lenn ortalanndan itibaren yaptığı solo albümle-
rinden örnekler buluyoruz. Bunlar arasında
"Still Crez> After All These \ears" ve "50 V\ays
To Lea\e >'our Lover" da var. "Slip Sliding
Awa>"vinc Simon'ın solo dönemine ait olması-
na karşın 1981 "de ünlü Central Park konserinde
Art Garfunkel'la birlikte yorumladığı önemli
şarkılanndan biri.
Final 'The Sound of Silence'la
İkinci kasetin ilk yüzü 1986 tarihli "Grace-
land" albümüne aynlmış. O yıl yerel müzisyen-
lerlcçalışmayapmak üzereGüney Afrikayagi-
dcn Paul Simon. bu ülkeye aydınlar ve müzis-
yenler tarafından uygulanan boykotu kırmaya
çalışmakla suçlanmış; sanatçt arkadaşlan tarafı-
ndan önce sert biçimdeeleştirilmişti. Kendinisa-
vunurken. Güney Afrika hükümetiyle değil. o
ülkenin yoksu'l müzısyenleriyle çalışma
y aptığını v e ırkçı y önetimle hiçbir biçimde uzlaş-
ma yapmadığını söyiedi. İlk heyecan geçtikten
sonra da belli belirsiz "aklandı." İşte "Grace-
land". bu dönemin yapıtı. Ladysmith Black
Mambazo başta olmak üzere ülkedeki muhalif
müzik topluluklan ve "mbaqanga" denen sokak
müziğini icra edenlerie stüdyoya giren Simon'ın
aynı yıl kendisine Grammy kazandıran albü-
münden bu derlemeye seçilen parçalan arasında
"The Boy In The Bubble". "Lnder African Ski-
es" ve "Diamonds On The Soles Of Her Shoes"
da yer alıyor.
"Anmoİogy"nin son bölümü. yani ikinci kase-
tin B yüzü. Simon'ın 1991 "de bu kez Brezilyalı
müzisyenlerle yaptığı "Rhythm Of The Saints"
aibümünden parçalan içeriyor. "Obvious
Child", bunlann en popüleri. Final ise yine baş-
ladığı gibi: Yani tabii ki "The Sound Of Silence"-
la. Bu kapsamlı ve keyifli antolojiyi kaçırma-
manızı öneririm.
Devlet Tiyatroları 'nda
'askerlik 'sıkıntısı sürüyor
ANKARA (ANKA)- Devlet Tiyatrolan'nda "askerlik"
sıkıntısı sürüyor. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Tamer
Lev ent. nisan döneminde tecili dolan sanatçılann, askerlik
işlernlenninternmuzdönemineertelenebilmesiiçin
görüşmelerin sürdürüldüğünü söyiedi. Devlet Tiyatrolan
Genel Müdürü Tamer Lev ent. nisan celp döneminde tecili
dolan 50'y e yakın sanatçı bulunduğunu belirtti. Bu
sanatçılann halen sergilenmekte olan birçok oyunda görev
aldıklannı belirten Levent sanatçılann nisan döneminde
askerealınmalan halindeoyunlann tehlikeyegireceğini
belirtti. Levent. "Sanatçılanmız nisan döneminde askere
alınırlarsagösterilertehlikeyegirer. Bizbiryıl veyadaha
fazla erteleme istemiy oruz. Çünkü seneye de ay nı sıkıntı
yaşanacak. Gösterilerin etkilenmemesi için temmuz
dönemine ertelenmesini ıstiyoruz. sezon kapanacağı için
temsiller etkilenmez, yeni sezona da koşullara göre
hazırlıklanmızı yapanz"dedi. Levent. Kültür Bakanı Fikri
Sağlar'ın MilliSavunma Bakanlığı ile görüşmeleri
sürdürdüğünü v e temmuz dönemine erteJeme
gerçekleşmesi halinde bu sezon sıkıntı çekmeyeceklerini
bildirdi.
CanGökniVin resim sergisi
Urart Sanat GalerisVnde
KültürServisi-CanGöknılescrlerini Urart'tasergileyecek.
Altın Balon Ödülü sahibi Can Göknil, Arnavutköy
Amenkan Kız Kolcji'ni bitirdikten sonra ABD'ye giderek
1968'de Kno\ College'den mezun oldu. 1969'da ise Nevv
York City Universitesi'nde ana sanat dalında yüksek lisans
eğitimini tamamladı. Sanatçının San Marino'da Museo
d'arte modcrna Nevv York'ta Türk evi, Gabrova Mizah
Müzesi'ndeveçeşitli koleksiyonlarda yapıtlan bulunuyor.
1971 den günümüzcdek Masschusetts'de mit Nevv
York'ta First NatıonalCit Bank, Lynn KottlerveTotal
Media Galcrindc. Türkiye Melda Kaptana, Amerika
Kültür Merkezi BarazTaksim Bebek Akbank, Lebriz,
Urat. En Kile. Artisan gibi galenlerde 22 kişisel sergi
düzenledi ve çeşitli karma sergilere kauldı. Resimleri ile
Illinois'de Blonder E\ihibt'de 2.'lik ödülü. 8. DYO resim
yanşmasında mansiyon kazandı. 1984-1988 yıllan
arasında suluboya çelişmalannı "4kadın sanatçı' adı
altında Amerika ve Kanada'nın çeşitli kentlerinde
sergıledi.
Kastamonu evleri, GaleriZ'de
ANKARA (UBA) - Sevım Santabak yağlıboya
tablolannı Galeri Z'de sergiliy or. Bu sergisini Kastamonu
Evieri'ylesüsleyen ressam Sevim Santabak. Konya
Ilgın'da doğdu. Öğreniminı kız teknik y üksek okulunda
tamamladı. Eşinin görevi gereği gittiğı yabancı ülkelerde
resim sanatına ilgi duydu ve çeşitli akademilerin sanat
atölyelerine devam ettı. Çalışmalannı bu atölyelerin
karma sergilennde sergiley en Santabak. Türkiye'ye
dönüşünde resim çalışmalarınaağırlık verdi. Ankara
Kültür Bakanlığı Güzel Sanat Esen Sahipleri Birliği
(GESAM). Ankara Kadın Ressamlar Derneği. Ankara
Ressamlar Derneği. Ankara Dışişleri Dayanışma Derneği
üyesi olan sanatçı bu derneklerin y urtiçi ve y urtdışı bütün
sergilerine katıldı. Çeşitli vurtiçi vey urtdışı
koleksiyonlarda resimleri bulunan Sevim Santabak. geçen
yaz Kastamonu'ya giderek ev lcri ınceledi ve kaybolmakta
olan bu güzel eserlcri tablolarına y ansıttı.
Bozkurt Kuruçy
yeniden
görevinden alındı
ANKARA (UBA)- Dev let Tiyatrolan Genel Müdürlüğü
görevinden alındıktan sonra y argı karanyla geri dönen
Bozkurt Kuruç. yeniden görev den alındı. Kuruç'un başka
bir göreve atanmak üzere görev den alınması ve yerine
Genel Müdür Yardımcısı Tamer Levent'in atanmasına
iJişkin karar Resmi Gazete'de yayımlandı.
Bulutsuzluk Ozlemiilerock
söyleşisi
ANKARA (ANKA) - Çankay a Kültür ve Sanat Vakfı
nisan ay ı gençlik günleri etkinlikleri çerçevesinde
Türkiy e'nin ilk rock gruplarından "Bulutsuzluk Özlemi"
ile bir söy leşi düzenley ecek. Cumartesi günü düzen'.enecek
söyleşide Bulutsuzluk Özlemi müzik hayatına yeniden
başlamasını anlatacak. Ay nca. ünlü rock grubu. söyleşinin
ardından bir de mini konser verccek. Vakfın etkinlikleri
arasında ünlü tenor Mete L'ğur'un "Operada Nostalji"
konulu söy leşisi de yer alıy or. Tenor Mete L'ğur 16 nisanda
yapacağı söy leşisinin ardından minik bir dinlenti sunacak.
Etkinlikler çerçcvesinde 30 nisanda Mukadder Sezgin'le
"2000 Yılının Turisti" konulu söy leşi izlenebilecek.
Leipzig Kitap Fuarı
LEIPZIG (L'BA)- Leipzig Fuan'nda y ay ıncılar ve
kütüphaneciler bir araya geldi. Leıbzig Fuan Müdürü
Cornelıa Wohlfahrt. bundan böy le fuann mart ay ının
üçüncü haftasında açılacağını ve öncelikle Alman
y ay ınev lerinin ilkbaharda çıkardıklan yayınlara yer
verileceğini söy ledi. VVohlfahrt. fuann okura edebi keşifler
ve y azarlarla buluşma olanağı sağlayacağını da belirtti. Bu
yılki Leipzig Kitap Fuan'na 800 kurum ve kuruluş katıldı.
Öte y andan. fuar programında yer alan okuma günleri.
toplantılar v e açıkoturumlar gibi 180 etkinlik Christa
VV'olf. Ephraim Kishon. Michael Ende ve Alice
Schvsarzer'idekitapseverlerlebuluşturdu.
'Karadeniz y
denfotoğraflar
TRABZON (AA) - Cevat Öztürk'ün "Karadenız'den" adlı
ilk fotoğraf sergisi. Trabzon'da açıldı. Trabzon Devlet
Güzel Sanatlar Galerisi'nde 8 nisan cuma gününe kadar
açık kalacak sergide. Cevat Öztürk'ün Karadeniz'i çeşitli
yönleriyle anlatan 40adet renkli fotoğrafı yer alıyor.
Almanv a'nın Duisburg şehrı Yabancılar Meclisi temsilcisi
Cevat Öztürk'ün. "Alplcrin Ötesinde" adlı bir şiir kitabı da
bulunuyor.
Çokrenkliizlenimciduyarhhk
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ressam Nur Göksu,
13'üncü kişisel sergisini 13 Nisan 1994günü,
Türk-Amerikan Derneği Sanat Galerisi'nde açıyor.
Doğayı ve renkleri kendine özgü bir bakış açısından
izlenimci bir anlayışla tuvale aktaran sanatçırun yurtiçi ve
y urtdışı birçok koleksiyonlarda yapıtlan bulunuyor.
Sanatçı aynca. 52 karma sergide yer aldı. Sergi 30 nisana
kadar gezilebilecek.