Katalog

30 MART1994 ÇARSAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOM 13 Siz de BUMAK'zede olabilirsiniz! Cumhurlyet aazetoa TürHocaâı Cad 39/4 1 Cağaloğlu/İSTANBUL TEL: 512 OS OS FAX: 514 07 S1 B ÜMAK'ın ortaklarından Kirman Tükenmeziletelefonlagörüştüm. Yazılım&Donanımdergisindeçıkan yazıyı hatırlatarak, Fehmi Bey ile Nevin ve Uğur Gültekinçiftinin şikayetlerini aktardim. BÜMAK'ın adınıkötüyeçıkarmakisteyen kişilerin komplo kurduğunu belirten Kirman Bey, suçlamaları kabul etmedi. Yazılım & Donanım dergisini yanlış haber yazmakla suçlayan Kirman Bey, dergi yöneticilerinin kendisinden özür dilediklerini iddia etti. Fehmı Bey'in satın aldığı bilgisayarı bir üst modeliyle değıştirmek istediğini söyleyen Kirman Bey,"Clste para vermek istemiyordu. Bu nedenleçeşitliyollara başvurdu" dedi. Gültekinçiftinin kendisinden 1.5yıl önce bilgisayar satın aldığını, odönemde386-DX modelin piyasada bulunmadığını vurgulayarak, "0 günlerde piyasada 386 SX bilgisayar vardı. Biz de kendilerine onu sattık, faturalarda da belirtik" dedi. Satış işlemleri sırasında hiçbir zamansözleşmeyapmadıklarını iddia eden Kirman Bey, "Sözleşmelerinçalınması veyakaybolmasıdiyebirşeysözkonusu olamaz" diye konuştu. Yazılım & Donanım dergişinin Genel Yayın Yönetmeni Sevgi Can, BÜMAK aleyhinde ellerindekesinbelgelerbulunduğunu hatırlatarak Kirman Bey'den hiçbir şekilde özürdilemediklerini anlattı. Kirman Bey'e istediği yere başvurabileceğini söyleyen Sevgi Hanım, kendisine bu konuyla ilgili birkaç şikayet geldiğine de değindi. Gültekinçiftinin banayollamışolduğu faturalar ıse 1993 Hazıranında düzenlenmişti. Kirman Bey'in iddia ettiği BÛMAK'tan 8 Haziran 1993te işyerimiz için bir bilgisayar aldık. BÜMAK yetkilisi Hulki Bey tarafından hazırlanan sipariş fişinde 386-DX, 4 MB Ram bellek, matematik işlemcisi veçizim programı istediğimizi belirttik. Bir kaç gün sonra BÜMAK'ın sahibi Kirman Bey ile Hulki Bey bilglsayarımızı teslim etmeye geldi. 0 sırada sözleşmeyi benden isteyen Kirman Bey, faturalan sözieşmeye göre keseceğini belirtti. Daha sonraki günlerde bazı parçalann eksik olmasından şüphelenerek. yakın arkadaşlanmızdan birine danışmaya karar verdik. Bize vaat edilen bilgisayar yerine 386-SX, 1 MB Ram bellek bilgisayar sabldığını söyleyen arkadaşımız. BÜMAK'la tekrar görüşmemizi tavsiye etti. BÜMAK'la yapbğımız görüşmeler uzun süre sonuçsuz kaldı. Bu arada bilgisayann sadece matematik işlemcisi tamamlandı. Kısa bir süre sonra Hulki Bey'in işten aynldığını açıklayan Kirman Bey, elimizde bulunan siparişfişiylebir şey yapamayacağımızı, elimizde iddialarımızı kanıtlayacak sözleşmenin bulunmadığını haitrlatb. Bilgisayann diğer eksik parçalannı ise başka firmalara tamamlatbrdık. Vevin-UğurGüttekirt/İrtunbuI BÜMAK Büro Maktnalan ve Bilgisayar Sistemleri Sanayii'nden 31 Ocak 1994 tarihinde Excel marka bir bilgisayar almaya karar verdim. BÜMAK satış yetkilisi Gökhan özen'le uzun süren görüşmemiz sonucunda 3Ö6-DX-40.120 MB hard disk. 4 MB ram ve diğer konfigürasyonları sipariş ettim. Gökhan Bey teslim edecekleri bilgisayann marka, model. güç ve diğer nttelikterini broşürlerin üzerine yazdt. Daha sonra sözleşmeyi Celal Bey'le yapbk. bd milyon lira peşinat. ayrıca yedi adet çeki makbuz karşılığında kendisine verdim. Üç dört gün sonra bilgisayann monitör, klavye ve printer bölümleri getirildi. Sözleşmede belirtilen parçalann getirilmemesi üzerine, durumdan şüphelenip, bir uzmana danıştım. Bana gönderilen bilgisayar parçalarının orijinal olmadığını böylece öğrenmiş oldum. BÜMAK'a her telefon edişimde kaçamak cevaplarla karşılaştm. Siparisi alan etemanlannı işten çıkarttklarını söyleyen BÜMAK yetkilisi, bana tamamen sözlesme dışında teklifler yapb. Bu arada monitörü kontrol etmeye gelen BÜMAK yetkilisi, masanın üzerinöe duran sözleşmeyi gizlice alıp gitti. Daha sonra telefon edip verdikleri parçalan kabul etmezsem. çeklerimi kullanacaklarını söylediler. TekMf ettikleri bilgisayar ve parçalan benim işime yaramıyordu. Ayrıca düzenli bir şekilde bakım hizmeti verebileceklerine artık inanmıyordum. Bu nedenle "Mallannızı alın, çeklerimi geri venn" diye konuştum. Bu seferde 10 milyon lira para istediler. Istediğim bilgisayara kavuşamadığım gibi bir miktar paramı da kaybetmiş oldum. Tesadüfen Yazılım Donanım Dergisi'nin şubat sayısında bu şirketle ilgili üç sayfa yazı gördüm. Roİ Ajans'ın sahibi Serhan Atukalp ile Art Reklam Şirfceti sahibi Rgen Arıka da aynı şekilde satş yaptıklannı öğrendim. Her seyi göz önünde bulundurarak gerekli yasal işlemleri başlatbm. Fehmi rtlmox/İSTANBVL gibi buolay bir buçukyıllıkdeğildi.Fehmi Bey'in sipariş verdiğiBUMAK yetkilisi Göknan Bey ise Kirman Bey'i yalanladı. BÛMAK'tan istifa eden Gökhan özen, Fehmi Bey'e vaat edileninaksinedüşük model bilgisayar getirıldiğini açıkladı. Kirman Bey'in bunu bilerekyaptığını vurgulayan Gökhan Bey, Fehmi Bey'in işyerine bilgisayarı monte etmek için Kirman Bey'in kardeşi Mustafa Bey'le gittik. O sırada Kirman Bey telefon ederek kardeşiyle görüşmek ıstedi. Bizim yanımızdan ayrılan Mustafa Bey, diğer odadayalnız kaldı. Büyük bir ihtimalle sözleşmeyi deozaman aldı" şeklinde konuştu. Günlük hayatımızın parçası haline gelen bılgisayarlartüketici tarafındanyeterincetanınmıyor. özellıkle Kirman Bey gibi fırsatçılar tarafından değerlendirilen bu durum, tüketicinin mağduriyetiylesonuçlanıyor. Bilgisayar alacak kişilerin öncelikle iyi bir araştırma yapması gerekir. Ucuza satılan ürünlerin kalitesiz ve taklit mallar olabileceğini unutmayın. Bilgisayar programlarını alırken firmanın destek programı vermesine dikkat edin.B Y aptığım araştırmalar sonucunda BÜMAK'ın mağdur ettiği kişilerin sayısının bir hayli kabarık olduğunu gördüm. "BÜMAKZEDELER'arasında Evren Bilgisayar ve Mühendıslik, Taşkın Matbaası veTanrıverdi Sanayii bulunuyor. Evren Bilgisayar'ın sahibi Banu özmeral yazılım programlarını kopyalayıp satan BÜMAK 'ı davaedeceğin ibelirtti. BÜMAKt- an bilgisayar almak isteyen Taşkın Mağazası sahibi Mustafa Tabakçı istediği bilgisayann getirilmediğını hemen anladığı için hatanındüzeltilmesini istemiş. 5 milyon peşinatını geri almadan ekran ve klavyeyi teslim etmeyen Mustafa Bey, halen parasını geri almayı bekliyor. istediği ürünleri alamamaktan şikayetçi Tanrıverdi Sanayii, diğerlerine göre biraz dahaşanslı. Sonunda istedikleri bilgisayar ve programlara kavuşmuş. BÜMAKZEDELER Gürcistan, Türk işadamına kapısını açb Ekonomi Servisi- Yeniden yapılaşma ve dışanya açılma yolunda olan Gürcistan, Tür- İciye ile ilişkilerini güçlendirmek istiyor. DEİK ve Türk- Bağımsız Devletler Topluluğu iş konseyleri. Türk işadam- lannın Gürcistan'da yatınm yapmalannı teşvik etmek amacıyla 29 mart sah günü The Marmara Oteli'nde bir toplantı düzenledi. Gürcistan Dış Eko- nomik Ilişkiler Bakanı ve Kara- deniz Ekonomik İşbirliği Kon- seyi Dönem Başkanı Tengiz Geleişvili ile Gürcistan'ın İstan- bul Ticaret ve Ekonomi Temsil- ciliği'ne atanan Pamir Monega- ladze'nin katıldığı toplantıda Gürcistan'ın Türkiye ile işbirli- ğine girişmek istediği konular ele alındı. Toplantıda, Gürcistan'ın özellıkle hafıf sanayide etkin ol- duğu belirtildi ve fuar. sergi, saöş merkezleri açılarak iki ül- kenin ekonomik ilişkilerinin canlanması gereâine dikkat çe- kildi. Gürcistan'ın dışa açılması konusunda somut kararlar al- dıklannı söyleyen Geleişvili. yabancı yatınmlar yasasmın iki yıl önce kabul edildiğini, l ni- sanda yürürlüğe girecek olan yeni vergi sisteminde ortak iş- letmelerin uygun koşullarda vergilendirilmesine önem ver- diklerini belirtti. ŞİRKETLERDEN • VVORLDGOLD Council (Dünva Altın KonseyO'ın katkılan ile gerçekleştirilen A.B.D. reklam kampanyası "It's Hot. It's Gold" (sıcaksa alündır) sloganı ile başlatıldı. • AFEKS tarafından her yıl düzenlenen OPTİKTüm Optik Ürünleri Fuan, I994'te. lOyaşına giriyor. • AVRUPAve Amerika Holding, I993'te büvümesini sürdürerek 7 Mi'lyar935 milyon lira kar etti.Holding, İktisat Bankası, Park Avanuc Bank. İktisat Finansal Kiralama. Emek Sigorta. Emek Hayat Sigorta. Show TV ve diğer medyaşirketlerini bünjesinde bulunduruyor. • FENİŞ, Alman Hartmann fırması ile yeni bir lisans anlaşması imzaladı. "SG Modul Fassade"'adlı bu sistem ile hcnüz Avrupa'da da çok yeni olan "Cam Cephe" sistemini Avrupa standartlannda Türkiye'dc üreten ve uygulayan ilk kuruluş durumunda. • MLTLÜAkül994 toplantılannın ilki yapıldı. \ 31.12.1993 Bilançosundan Aktif Toplamı 56,1 Trilyon Mevduat 32,2 Trilyon Bu bilanço Plasmanlar Sermaye* Özkaynaklar Kâr Vergi Net Kâr 30,5 Trilyon 2.5 Trilyon 7,8 Trilyon 3.6 Trilyon 0,8 Trilyon 2,8 Trilyon II güven"le yazıldıı Akbank'tan yine, yeni, yeniden bir büyük bilanço! Bu bilanço, Akbank'ın mali yapısının gücünü, Türk bankacılık sektörünü 21. yüzyıla taşıyan çağdaş anlayışını, istikrarlı büyümesini ve asıl önemlisi sizin güveninizi bir kez daha ortaya koymaktadır. Çünkü, bu büyük bilançoyu Akbank'a duyduğunuz büyük güven yaratmıştır. *Sermayemiz, 23 Mart 1994'te 4 trilyona yükseltilmiştir. AKBAIMK ı ıı ı / ı n EKONOMIYE BAKIŞ TA1VER BERKSOY Ekonomik Krtz ve Seçim Seçim sonuçları, çoğumuzu şaşırttı. En çok da ekono- mide oluşan kriz koşullarının seçmen oylarını etkileyeceği- ni ve iktidara karşı bir tepkiye neden olacağını düşünenler şaşırdı sanırım. Ekonomide son iki aydır süregelen kriz göruntüsü ile se- çim sonrasında ortaya çıkan seçmen tercihleri arasında açıklanması gereken bir uyumsuzluk oluştu. Ya toplum gündemdeki ekonomik fırtınayı tüm boyutlarıyla algılamak- ta yetersiz kaldı; ya da tumüyle algıladığı bu süreci n ek önemsemedi gibi görünüyor. Seçim öncesinde genellikle toplumun krizi doğru algı- ladığı, kendisine dönüksonuçlarını değerlendirdiği ve bunu iktidara karşı tepki oyuna dönüştürecegi düşünülüyordu. Bunda haklılık payı da yuksekti doğrusu. Öyle ya, 2.5 yıldır iktidarda ve ekonominin kumandasında olanlar finansal krizi öngörememiş, engelleyememiş.fkriz patlayınca bunu ehliyetle göğüsleyip, hızla çözüme götüre- memişti. Buna ek olarak başlangıç noktasından sonra an- laşılması güç bir devinimsizlik, politikasızlık sergilenmiş, çözülmesi olası bir finansal dalgalanma reel krize dönüşe- bilecek bir boyuta taşınmıştı. Üstelik, ne olduğu bilinen çözüm, çoğumuza komik gelen bir nedenle bunca süre ertelenmişti. Çözüm belliydi. Toplu- ma acı ilaç içirilecek, dar ceket giydirilecekti. Çözümün adı istikrar paketiydi. Bunun gerekliliğini iktidar da kabulleni- yordu. Ama uygulamak için seçim sonrasını bekliyor, üreti- cisiyle tüketicisiyle hepimizi de bekletiyordu. Kısacası. 'canınızı yakacağım ama önce bana oy vermenizi bekliyo- rum' diyordu iktidar. Düpedüz komik bir kandırmacaydı bu. Bekledikçe acının dozunun yükseleceğini biliyordu herkes. Seçimden önceki kurgular sokaktaki insanın bu komediyi göreceği, kendisine yönelik reel kriz tehdidini sezeceği ve bu süreçteki beceriksizliği nedeniyle iktidan cezalandıra- cağı görüşleri üzerine oturtuldu. Seçimden sonra DYP'nin silineceği, başbakanın siyasi hayatının biteceği gibi değer- lendirmeler bu tür kurgulardan kaynaklandı. Sonuç, bu kurguya uygun olmadı. Seçmen, koalisyonun ekonomiden sorumlu büyük ortağını ödüllendirirken son fi- nansal kargaşada hemen hiçbir rolü olmayan küçük or- tağını cezalandırdı. Kurguyla gerçek arasında bir uyumsuzluk çıktı ortaya. Şimdi bunu açıklamak, toplumun ekonomik krizi algılamak- ta mı yoksa algılayıp önemsemekte mi yanıldığı sorularını yanıtlamak gerekiyor. Olayın salt ekonomik boyutunun söz konusu olmadığının, pek çok sosyolojik ve siyasal etkenin seçmen tercihlerini etkilediğinin farkındayım. Ama tüm bunları çerçeveleyecek kapsamlı bir ekonomik kriz tehdidine karşı duyarsız kalı- nmasını da irdelemek gerektiğini düşünüyorum. Söz konusu duyarsızlığın ekonomik krizi önemsememek- ten çok, algılama gecikmesinden kaynaklandığı kanısı- ndayım. Sokaktaki insanın finansal piyasalarda başlayan ve bir zaman farkıyla reel kesime yansıyacak krizi tüm bo- yutlarıyla kavramakta güçlük çektiğini düşünüyorum. Bunu da halkın aymazlığı ve tepkisizliğinden çok, bu tür krize ya- bancı olması, böylesi aşamalı bir kriz sürecini bilmemesi ile açıklamaktan yanayım. Türk ekonomisi ve insanı aslında doğrudan ve şok halin- de gelen reel krizlere alışık. Bu tür ekonomik krizlere seçim meydanlarında tepki de veriyor. Alışkanlık ekonominin uzun yıllar içinde yapılanma ve yönetilme biçiminden kaynaklanıyor. Piyasa etkileşimin- den uzak, içe dönük olarak yapılanmış ve idari kararlarla yönetilen ekonomide, işlerliği olan finansal piyasalar oluşa- mamış, daha çok reel dengelenmelere dönük plan süreçle- ri belirleyici olmuştu. Bu ekonomik yapıda mali piyasalar baskı altında tutu- luyor, faiz-kur gibi finansal göstergeler uzun süreler için sa- bitleştiriliyordu. İç ve dış finansal dengesizlikler yine oluyor- du kuşkusuz. Ama bunlar sokaktaki insana yansıtılmadan, gizlenebiliyordu. Yani, sonuçta reel krize yol açabilecek fi- nansal dalgalanmalara izin verilmiyordu. Oengesizlik taşı- namaz hale gelince, bir anda patlayan reel şok, gündeme geliyordu. insanlarımız, doğrudan reel krize muhatap olu- yor, olumsuz sonuçlarını ilk adımda yaşamaya başlıyordu. Bu bifdiği, alışık olduğu bir kriz turüydü. Oysa şimdi hem yapı hem de yönetim değişik. Krizler de değişik oluyor. Finansal piyasaların serbest, göstergelerin oynak, dış finansman olanaklarının daha geniş ama riskli olduğu bir ekonomide yaşıyoruz. Mali piyasalar kendi baş- larına dengesizlikler ve krizler yaşıyorlar. Bu kendi içinde dengelenmez ise belli bir gecikmeyle reel kesime yansıyor. Geniş kütlelerin canını yakacak olan daralma aşamasmın ikinci adımda ortaya çıkması, sokaktaki insanın birinci adımı algılamasını ve buna tepki göstermesini geciktiriyor. Ekonomik kriz görüntüsüyle seçim sonuçları arasında gözlenen uyumsuzluğun böyle bir algılama gecikmesinden kaynaklandığını, insanlarımız yeni tür krizleri öğrenince fi- nansal çalkantılara da gereken tepkiyi göstereceğini düşü- nüyorum. Yaşayarak öğrenmenin kaçınılmaz sonucu bu. Bizim toplum da yaşayarak öğreniyor. Işçi-işveren zirvesi yapıldı Ozelleştirmede anlasamadılar ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Seçimlerin ardından is- tikrar paketi beklentisine giren emek ve sermaye temsilcileri. ekonomik bunalımın aşılması yönünde hükümeti ortak ola- rak uyarma konusunda görüş birliğine vardılar. Ekonomide- ki darboğazın faturasını "siyasi- lere" kesen Türk-İş. TİSK ve TÜSİAD temsilcileri. seçim so- nuçlannı "beklenmedik" olarak değerlendirdiler. Türk-İş Genel Başkanı Bay- ram IVİeral, SHPGenel Başkanı Murat Karayalçın ın koalis- yondan çekilmesi gerektiğini savunurken. TİSK Genel Baş- kanı Refık Baydur, "Oy veren- ler, faturasını ödeyecek" dedi. Baydur, seçimde sağ partilerin önde olmasını. "Kayıt dtşı eko- nominin sandığa yansunası" olarak değerlendirdi" TÜSİAD Başkanı Halis Komili de. so- nuçlann "önce siyasetçiler ta- rafından irdelenmesi gerektiği- ni" savundu. Türk-İş'in çağnsı üzerine. önceki gece Ankara'da birara- ya gelen TİSK ve TÜSİAD yö- neticileri, mayıs ayında hü- kümeti ekonomik krizin gide- rilmesi yönünde uyaracaklar. İşverenler, ekonomide "geceük faiz" uygulamasmdan yakına- rak. "dünyayla yarışmada zor- luk çektiklerini" dile getirdiler. "Sadece siyasi kaygıları gözet- menin sorunlan daha da ağı- rlaştıracağı" konusunda görüş birliğine varan işçi-işveren tem- silcileri, sorunlann çözümünde "ortak paydada buluşma" ko- nusunda ilk adımı attılar. İşçi veişveren temsilcilerinin, hükü- mete. "kayıt dtşı ekonomiyi kayıt içine alma yöntemlerini iceren" bir model sunacaklan belirtildi. Gümriik Birliği Gümrük Birliği'ne girilmesi sürecinde çalışma yaşamında olabilecek sorunlann aşılma yöntemleri. toplantıda ele alındı. Birliğe girilmesi gerek- tiğini savunan işveren larafı. "teş\ik desteği''' isteminde bu- lundu. Bu sürece gcçilmesinde "temkinli" olunmaşı gerektiğini kaydeden Türk-İş. çalışma mevzuatınun uluslararası stan- dartlara uyumlu hale getirilme- sini istedi. Özelleştirme konusunda emek-sermaye temsilcilerinin farklı modclleri esas alması. gö- rü^ aynlığı yarattı. Görüşmede TLJSIAD 'Yönetim Kurulu üyesi Rahmi Koç'un. "Zongul- dak TTK özelleştirilmeli"' der- ken; Türk-İş Genel Mali Sekre- teri Enver Toçoğlu. "Japonya'- da özeUeştirme yapmış. Ama işinden oian işçiye 10 tane i^yeri gösterilmiş" diye konuştu. Türk-İş Genel Sekreteri Şemsi Denizer de. "Zonguldak maden- leri kapatılamaz. Verim artın- Imalı" dedi.