Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
U MART1994PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
liailGûreli
TGC Başkanı
I İstanbul Haber Servisi -
Öncekı gün yapılan olağan
genel kurulla yönetim ve
dcnetim organlan yenilenen
Tirkıye Gazeteciler
Cemiyeti Genel
BaşkanlığYna oy çokluğuyla
jcnetim kurulu üyesi seçilen
Nail Giireli getirildi. Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti'nden
yapılan açıklamada
bearlenen yeni görev
dağılımına göre başkan
yardımcıhklannı Orhan
Taşan ve Seçkin Türesay'ın,
• genel sekreterliği Leyla
Tavşanoğlu'nun, sayman
üyeüğini ise Ayhan
Yetkiner'in yüriiteceği
kaydedıldi. Cemiyet
Yönetim Kurulu üyeliği
görevlerini Hasan Pulur,
Unal Sakman. Kenan Akın,
Turgay Olcayto, Zafer A tay
ve Ergin Konukseven'in
yürüteceği açıklamada yer
aJırken İbrahim Özkan, Erol
Gönenç ve Selami Turgut
Genç'in denetleme kurulu
üyeliklerinde bulunacağı
bıldirildı.
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti Balotaj
Kurulu'nda ise Şakir Süter,
Bekir Aydın, Muammer
Tuncer, Onur Belge, Demir
Feyzioğlu, Şevket Uygun.
Rahmetullah Karakaya,
HaJuk Soysal ve Atilla
özsever'in üyelik görevinde
bulunacaklan açıklandı
Gazeteci İzzet
Kezer anıldı
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazeteci İzzet
Kezer, Cizre'de,
öldürülmesinin 2.
yıldönümünde mezan
başmda anıldı. Karşıyaka
Mezarlığı"nda düzenlenen
tören sırasında bir konuşma
yapan Çağdaş Gazeteciler
Demeği(ÇGD) Genel
Başkanı Mustafa Ekmekçi,
İzzet Kezer'in ölümüne yol
açan kurşunun hangı
silahtan atıldığının hâlâ
bulunamadığını
anımsatarak, "Devlet ortaya
çıkartamıyor. Kaüller
bulunamıyor, cinayetler faili
meçhul kahyor" dedi.
Ekmekçi, Kezerin anısını
yaşatmak için ÇGD'nin
verdiği öğrenim bursunu,
Ankara Universitesi İletişim
Fakültesi 2. sınf
öğrencilerinden Ömer Ok'un
almaya hak kazandığını
bildirdi. Kezer'i anma
törenine ailesi, ÇGD
yöneticileri ve basııî
mensuplan katıldı.
Fellini'nin
eşi de öldü
• ROMA(AFP)Federico
FeUini'nin eşi, ünlü' îtalyan
sinema oyuncusu Giulietta
Masina. dün, tedavi
edilmekte olduğu bir Roma
kliniğinde yaşamının
kaybetti. 74yaşında ölen
Masina, geçtiğimiz kasım
ayında Fellini'nin
ölmesinden çok etkilenmiş ve
o tarihten beri tümör tedavisi
için birkaç kez hastaneye
yatmak zorunda kalmıştı.
Yetkililer ünlü oyuncunun
ölümü sırasında kızkardeşi
Marioline'nin başucunda
bulunduğunun bildirdiler.
Fellini ile hem özel hem de
meslek yaşamında 50yılm
üzerinde bir beraberliİc
sürdüren Masina ünlü
yönetmenin 1954yapımı
"SonsuzSokaklar". 1957
yapınu "Gabiria Geceleri" ve
1965yapımı"Ruhlann
Giutietta'sı" gibi birçok
fılminde rol almıştı.
Bürokpatlann
alacak davası
• ANKARA (AA) - Devlet
Planlama Teşkilatı'nda
(DPT) görev yaptıklan
dönemdeki uygulamalanyla
Hazine'yi zarara uğrattıklan
gerekçesiyle. kurumun 17
eski üst düzey bürokratından
1 miİyar 832 milyon lira
isteniyor. Ankara 5. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde
görülen duruşmada,
Başbakanlık'ın yazısı üzerine
haklannda dava açılan 17 üst
düzey bürokrattan 8'i
hakkındaki dava düştü.
Başbakanlığın ilgili
yazısında, davalılardan.
Mahir Barutçu, Ertuğrul
Önen, N. Kemal Kılıç, Özger
Akat, Yalçın Burçak.
İbrahim Çakır, Haluk Özelçi
ve Yaşar Yazıcıoğlu
haklarindaki davanın takip
edilmeyeceğini, diğer
davalılar Yusuf Bozkurt
Özal, Ertan Yülek. AIi
Tigrel. Bülent Öztürkmen,
Ünal Altmtaş. Fahrettin
Kunak. Mustafa
Vuruşkanat, Arif Özmen,
Türkan Aküzüm hakkındaki
davanın ise takip edileceği
bildirildi.
Sendikal hak getiren yasa taslağı, Bakanlar Kurulu'nda budandı
Memurasınırsızgrev yasağı• Sağlık, ulaştırma,
adalet, enerji, eğitim,
dışişleri, güvenlik
sektörlerine grev yasağı
getirildi. Ülkeçapında
tek toplusözleşme
yapılacak.
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Koalisyonun
DYP kanadı, memura "sınırsız
grev yasağı" getirdi. Secim son-
rasına kalan memur sendikalan-
na ilişkin yasa taslağı. Bakanlar
Kurulu'nda "grev hakkının kul-
lammr açısından budandı.
Yalnızca belediye çalışanlanna
grev hakkı tanınırken; sağlık,
ulaştırma, adalet. enerji, eğitim.
dışişleri, güvenlik sektörlennde
çahşan kamu çalıjşanlarına grev
yasağı getirildi. Orgütlü kamu
çalışanlanna, siyaset yasaklandı.
Bakanlar Kurulu'nda 10 gün
önce imzaya açılan "Kamu Gö-
revlileri Sendikalan Topiusözieş-
me ve Grev Kanumı" taslağı, im-
zalanma sürecinde DYP'nin di-
renmesi üzerine değiştinldi.
Bakanlann imzası sürecinde
değiştirilen taslağın son biçimine
göre belediye işkolunda alınan
grev karannın uygulanıp uygu-
lanmayacağına. Bakanlar Kuru-
lu karar verecek. Bakanlar Kuru-
lu. "ulusal güvenlik". "kamu ya-
ran" ve "kamu sağlığı" yönlerin-
den değerlendirme yaparak grev
uygulamasının yer, zaman ve hiz-
met kollan açısından kapsamını
belirleyecek.
Grev karan. Bakanlar Kuru-
lu'nca karara bağlanmadan uy-
gulanamayacak. Grevin uygu-
lanmamasına karar verilmesi du-
rumunda, Uzlaştırma Kurulu
karan, toplusözleşme olarak uy-
gulanacak. Grev karan, yalnız
belediyelere ait kamu işyerlerin-
de, iki toplusözleşme dönemi için
(iki yıl) uygulanacak. Bakanlar Kurulu.
uygulamayı değerlendirerek her iki toplu-
sözleşme dönemi sonunda, gelecek dö-
nemlerde grev uygulanacak işyerlerini ye-
niden belirleyebilecek.
Taslağa göre ülke çapında tek toplusöz-
leşme yapılacak. örgütlü kamu çalışan-
lanna "siyaset yasağı" getirilmesini ön-
gören taslağa göre yasa kapsamına giren
tüm kamu görevlileri. bu toplusözleşme-
den yararlanacak. Greve, grev karannı
alan konfederasyona bağlı sendikalara
üye olan kamu görevlileri katılabilecek.
Greve katılmayıp, çahşmak isteyenlerin
Baskanlar kurulu toplantısı sona erdl
Türk-îş'tenözelleştirmeyekarşıeylemkaran
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk-İş'in. DİSK ve hükümetle olan iliş-
kileri sorgulandı. Türk-İş Baskanlar Ku-
rulu'nda, hükümet. DISK'in lehinde,
Türk-İş'inaleyhindeuygulamalardan"so-
rumlu" tutuldu. Seçim sonrasında özel-
leştirme uygulamalannın işçi kıyımına
dönüşmesi durumunda Türk-İş'e bağlı
sendikalann "üretimden gelen güçlerini
kullanmaları" kararlaştınldı. Hükümetı
destekleme yönündeki sözleri "çifte stan-
dart" olarak nitelendirilen Bayram Me-
ral. açıklamalannı "Sözlerim yanlış anla-
şıldı" diyerek düzeltti.
Türk-İş Baskanlar Kurulu'nun iki gün
süren toplantısında, özelleştirme ve top-
lusözleşme yetkisi için belirlenen y üzde 10
işkolu barajı konulan ağırlıklı olarak ele
alındı. Türk-İş, özelleştirme konusunda
"bugüne kadarki çizginin sürdüriilmesi"
ve 'İşçi kıyunı yapılması" durumunda
"üretimden gelen gücün kullamlması" ka-
rannı aldı. Öncekı gün yayımlanan Bas-
kanlar Kurulu bildirisinde, alınan karar
şöyle dile getirildi:
"Türk-İş, işcilerin ve tüm çaltşanlarııı
soruniannuı çözümü konusunda en kısa sü-
rede somut ve inandırıcı adımların atılma-
ması, özelleştirme konusunda bugüne ka-
darki çizginin sürdüriilmesi ve işçi kı-
yunları yapılması, belediye işçilerinin 3
triiyona yaklaşan alacaklannın ödenme-
mesi, Tasamıfu Teşvik Fonu'ndan yapıla-
cak ödemeler \e kıdem tazminatı konusun-
da haklarımı/ı gaspedici bir uygulamava
gidilmesi durumunda, yetkili kurullarında
demokratik bir biçimde alınacak kararlar
uv arınca. üretimden gelen gücünü bir defa
daha kullanacaktır."
Endüstri ve enerji sektörlennde özelleş-
tirme ve kapatma girişimlerine karşı çıkı-
lan toplantıda alınan kararlara göre
Türk-İş. yerel seçimlerin ardından Bursa
ve İstanbul'da gerçekleştireceği işçi ku-
rultaylannda. özelleştinne konusundaki
tavnnı protestoya dönüştürecek. Bu ko-
nuda hükümetle sürdürülecek olan diya-
logda. "KİT'lerde özerklik. yeniden yapı-
lanma ve işçi temsili" konusunda uzlaşma
sağlanamaması durumunda. üretimden DİSK'e eleştiri
gelen güç kullanılacak.
Toplantının basına kapalı bölümünde,
özelleştirmeye karşı olan siyasi partilerin
çağırma" önerisi de, sol kanatta yer alan
sendika başkanlannın. "Böyle bir çağn,
Türk-İş'i töhmet altında bırakır" şeklinde
karşı çıkmalan üzerine kabul edilmedi.
Ancak. KOİ'nin "sendikalardan öğrene-
ceği çok şey olduğu" kaydedilerek. önü-
müzdeki süreçte diyaloğun sürdürülmesi
gerektiği belirtildi.
rrı ürk-İş Baskanlar Kurulu
/ toplantısında, DİSK ve
"*• hükümetle ilişkiler
sorgulandı. Toplantıda,
"Başbakan ve Bakanlar Kurulu.
DİSK'in sahtekarlığı ve
Türk-İş'e karşı izlenen olumsuz
tutumdan sorumludur" denildi.
>erel seçimde desteklenmesi önerisi gün-
deme geldi. Bazı sendikaalann iktidar
ortağı SHP'nin belediye başkan adaylan-
nı gazetelere ilan vererek desteklemesi
eleştirilerek bunun yerine özelleştirmeye
karşı olduklannı açıkça ifade eden İşçi
Partisı ıle Sosyalist Birlik Partisi'nin des-
teklcnmesinin daha doğru olacağı öneril-
di.
Türk-İş Başkanı Meral'in. özelleştirme
konusunda hükümetle başlayan diyalo-
ğun sürdürülmesini isteyerek "Kamu Or-
taklığı İdaresi (KOİ) Başkanı Tezcan V a-
ramancf vı Türk-İş Baskanlar Kurulu'na
Türk-İş'in DİSK'e bağlı sendikalarla
olan ilişkilerinin sorgulandığı Baskanlar
Kurulu'nda, DİSK'in faaliyetleri ağır bir
dille kınandı. DİSK'in üye kayıt işlemle-
rindeki sahtekarhklara Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanhğı'nın gözyumduğunu
ileri sürülen Türk-Iş. önümüzdeki günler-
de DİSK'e bağlı sendikalann "sahte üye
kayıt belgelerini teşhir etme" yönünde hu-
kuki bir mücadele sürecini başlatacak.
DİSK'e bağlı sendikalann kısa sürede
çok sayıda sahte üye kayıtlan_yaptıklan-
na dikkat çekilen bildiride. "DİSK'e bağlı
sendikalann bazı özel sektör işterenleriv le
işbirliği > aparak işsizleri, başka işkolların-
da işçi olmayan kişileri ve hatta artık ha-
yatta olmayan insanları bu işyerlerinde
çalışıvor göstermeleri. sendikacılık hare-
ketine büyük darbe indirmekte, sendikacı-
lığa olan güveni ayaklar aJtuıa almakta-
dır" denildi. DİSK'in. sahteliklen mah-
keme kararlanyla belirlenmiş üye kayıt
fışleri nedeniyle Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanlığı ile özel sektör işverenle-
rine "diyet ödediğinin" kaydedildığı bildi-
ride, işkolu istaıistiklerinin güvenilir ol-
madığı belirtilerek sahte üye fışi veren
sendikalann "sahtecilik suçundan yargı-
lanmasT istendi.
bu hakkı engellenmeyecek.
Sendika kurabilecek hizmet kollannın
tanımlaması yapılırken "adalet ve güven-
lik" hizmet kolu olmaktan çıkartıldı. Sen-
dika kuruculannda aranan nıleliklere,
"devlet memunı oüna"nın vanı sıra "en az
iki \ ıldan beri kamu görevlisi olarak çalış-
ma" zorunluluğu getinldi. Sendika üyelık
ödentısine "işyeri barajı" konuldu. Buna
göre üyelik odentisi. "işyerinde vandan
fazla üyeye sahip sendikanın istemi üzeri-
ne" kamu işvereni tarafından. üycnm
aylığından kesilecek.
-. .ViağulUy ıle Cevhflri larafjndaj». son.
şekli verilen taslakta, grev yapamayacak
kamu görev lileri şö\ le sıralandı:
"Sağlık, can te mal kurtarma, şehiriçi
deniz kara \e demirvolu \e diğer raylı toplu
yolcu taşuna, yüksek vargı organlan, su,
elektrik, ha>agazı, doğalgaz ürctimi. tasfi-
yesi >e dağıtımı, kanuna göre silah taşıma-
ya \e zor kullanmaya vetkili kamu göre>-
İerinde çalışanlar. Dışişleri Bakanlığı mes-
lek mcmurlan »e dış misvon görevlileri, ce-
naze ve defin işlerinde göre> yapanlar. Eği-
tim ve ögretim kurumlarındaki öğretmen-
ler, öğretim ü>e u1
\ardinicilan, Bakanlar
üyderi ile greve katıtamayacak
kamu görev lilerinin özel büro hizmetlerinde
çalışanlcr."
Taslakta sendika üyesi olamayacak-
lann kapsamı. "Hakimİer ve savcılar, dai-
re başkaıüan, merkez ve taşra teşkilatında
çalışan şube müdürleri. ^ üksek Öğretim
Kurulu başkan >e üyeleri. mülki idare amir-
leri, MilJi Savunma Bakanlığı ile Genel
Kurmay Başkanhğı, ku>vet komutanlı-
kları, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sa-
hil Güvenlik Komutanlığı'nda çaltşan sivil
kamu görevlileri, ceza infaz kunımlarında
çalışan kamu görevlileri" eklenerek genış-
-letİldİ. ı . M U ^ ı . l r J " ! I l;i|; /!•<:/ !•
Kiiıt Kızılayı giıişiıııiııe Ankara'dan sert tepki
Sigorta kartımı ve nüfus
cüzdanırru kaybettim.
Hükümsüzdür.
MERALERGÜL
• Ankara bu girişimi,
Yunanistan'ın, bölücü terör
örgütüPKK'yave
ülkesindeki faaliyetlerine
nasıl yaklaştığını göstermesi
açısından önemli buluyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara, PKK'run Yu-
nanistan'da Kürt Kızılayı kur-
ma girişimine. "Bu hareket, Yu-
nanistan'ın bölücü terör örgütü
PKK ve yan kuruluşlarının kendi
ülkesindeki faaliyetlerine nasıl
yaklaştığını göstermesi açı-
sından önemlidir" tepkisini gös-
terdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü
Vekili Ferhat Ataman. Yuna-
nistan'ın böyle bir dernek ku-
rulmasına izin vermesi halinin,
uluslararası Kızılay-Kızılhaç
hareketinin en temel ilkelerin-
den birinin ihlali anlamına gele-
ceğini soyledi.
Ferhat Ataman, dün düzen-
lediği haftabk olağan basın top-
lantısında, emekli deniz albayi
A. Naksakis öncülüğünde Yu-
nanistan'da Kürt Kızılayı kurul-
ması yolunda başlaülan ça-
lışmalan anımsatarak Naksakis
\e ERNK'nın Atina Temsilcisi
Hasan Dagın, 1 Mart 1994'te
Atina vilayet makamına resmi
başvuru yaptıklannı söyledi. Bu
tür derneklerin kurulması ve tes-
cil edilmesinin uluslararası Kızı-
lay-Kızılhaç hareketinin çeşitli
kararlanyla düzenlendiğine işa-
ret eden Ataman, girişimle ilgili
olarak şunlan söyledi: "Milli
dernekler, ancak egemen bir dev-
letin topraklarmda kurulur. Kür-
distan diye egemen bir devlet
yoktur. Herhaıçi bir devlette sa-
dece bir Kızılay veya Kızılhaç
Demeği kurulabilir. Milli der-
nek, insani çalışmalannı ülkenin
tümünü kapsavacak şekifde >ü-
rütür. Kürdistan diye bir ülke ol-
madığma göre bu derneklerin
Kürdistan'da faaüyet göstereceği
söylenemez."
Ataman. konunun gerek Dı-
şişleri, gerekse Türkiye'nin Ati-
na Büyükelçiliği'nce yakından
izlendiğini de kaydetti.
Gülünç iddialar
Ataman, PKK'run Güney
Kıbns'taki Dayanışma Komi-
tesi'nin temsilcisi Theofilos Ge-
orgiadis'in öldürülmesiyle ilgili
olarak Rum makamlanrun id-
dialannı da "gülünç" olarak ni-
teledi.
Büyükelçi Ferhat Ataman,
Georgiadis'in öldürülmesinden
sonra, Rum makamlannm Tür-
kiye'ye yöneük suçlayıa ifadele-
rinin "hayTet ve ibretie" izlendi-
ğini belirterek Türkiye'nin terö-
rün her çeşidine karşı olduğunu
anımsattı.
A . . « . . » ^ . K U ^ ^ » « « I 1 « _ T ^ , » ^ . ^ . U » » I ' J ^ t » . n
| n n
< ] i Kültür Servisi-Türkiye'nin tek veevrenselnitelikte
Avrupalı bestecıler İstanbul d a toplandı m ü z i k te,lf h a l d a n ^n,,^ o i a n MESAM. üyesi
olduğu CISAC'ın (Uluslararası Besleciler ve Sözyazarlan Derneğı) 1994 yıh Avrupa Komitesi toplantıstna e\ sahipliği yapıyor.
MESAM, The Marmara Oteli'nde iki gün sürecek olan toplantı öncesi Avrupalı konuklara bir kokteyl verdi. Türk ve yabancı
temsılcılerle sanatçılann katıldığı kokteylde. uluslararası telif haklan konusunda fikiralışverişi yapıldı. Bugün sona erecek toplan-
tıda. telifle ilgili önemli konular. sorunlar ve Türkiye'deki geüşmeierle uşgulamalar tartışılıyor. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Karakolda ölen öğrenciye otopsi
İstanbul Haber Servisi - Kasımpaşa'da
önceki gün yapılan bir korsan gösteri
sonrasında gözaltına alınan ve götürül-
düğü Kasımpaja Karakolu'nda öldürü-
len Marmara Universitesi öğrencisi Ve-
dat Han Gülsenoğlu'nun cenazesi ailesi
tarafından Adli Tıp Morgu'pdan dün
alındı. Olaylann ardından ITÜ öğrencisi
Basri Arslan ve İlker Mazı'nın da gözaltı-
na alınarak Terörle Mücadele Şubesi'ne
götürüldüğü bildirildi.
Önceki gün düzenlenen bir korsan gös-
teri sırasında olaya müdahale eden trafık
polisleri tarafından gözaltına alınan Gül-
senoğlu'nun (18). götürüldüğü Kasımpa-
şa Karakolu'nda belindeki silahı çekerek
Sıvas davasmda tanık polls Ifadesl:
A\ aklaıııııa, şeriat amaçhydı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Sıvas olaylan sı-
rasında görev yapan polis
memuru Orhan Veli Kara-
dayı, gösterilerin "şeriat
amaçlı ve organize" oldu-
ğunu, Aziz Nesin'in baha-
ne edildiğini söyledi.
Basına kapalı olarak
sürdürülen dünkü duruş-
mada, 5 kamu tanığının
dinlenmesi tamamlandı.
Polis memurlan Orhan
Veli Karadayı, Nazım Gii-
naydın. Mehmet Tetik,
Ekrem Nalcı \e İzzet Ka-
radağ'ın ıfadesine başvu-
ruldu.
Tanıklardan Mehmet
Tetik. Kültür Merkezf-
nden göstericilere taş atıl-
dığını gördüğünü dile ge-
tirdi. Tetik'in ifadesi üze-
rine söz alan sanık avu-
katlan, "Atüan sloganlar
ne?" sorusunu yönelttiler.
Tetik. "Yobazlara geçit
yok «üyorlardı" yanıtını
verdi.
Tanıklar. sanıklardan
Cafer Tayyar Soykök,
Muhsin Erbaş, Durmuş
Tufan, Ali Kurt ve Halil
İbrahim Düzbiçer'i teşhis
ettiler. Duruşmaya bugün
de devam edilecek.
polislere ateş etmek istediği iddia edilmiş.
kendisine engel olmak isteyen bir trafik
polisiyle boğuşurken kazayla ensesinden
vurularak öldüğü açıklanmıştı. Olayı te-
levizyon ve gazetelerden öğrenen Vedat-
hanoğlu'nun Mardin'de bulunan ailesi ve
akrabalan. dün Adli Tıp Morgu'na gele-
rek otopsi uygulanan çenazeyi teslim al-
dılar. Geçici otopsi raporunda, Vedat
Han Gülsenoğlu'nun, "ateşli silahtan çı-
kan kurşun sonucu beyin kanamasından"
öldüğü belirtildi.
Beyoğlu Cumhuriyet Savcıhğı tarafın-
dan olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Soruşturmayı yüriiten savcı Turgut Sel-
çuk. karakoldan hazırlık evrakının gel-
mediğini belirterek şunlan söyledi:
"Gerekli evraklar geldikten sonra, tra-
fik polisinin de ifadesini alacağız. Soruş-
turma daha sonra sonuçlanacak. Olay ye-
rinde vaptığım incelemede ve karakoldan
edindiğim istihbarata göre, söz konusu
kişi, karakolda tabanca çekip polislere
ateş etmek istemiş. Kendisine müdahale
eden trafik polisiyle boğuşma sonucu da
kazayla ensesinden vurulmuş."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Demokrasinin Erdemi
Okurlarımdan gelen mektupürda en çok rastladığım
eleştiri, Refah Partisi ve Islarrcı çevrelere karşı fazla
"hoşgörülü"bakmamla ilgili ohyor. Kimileri "aymazlık-
la" suçluyor, kimileri "Korkuycr musunuz" diye soru-
yor. Sevgili Oktay Ekşi ile de ter? düşüyoruz bu noktada.
Oysa ki (sanıyorum) beklentilerimiz arasında da hiç fark
yok.
Türk demokrasisi ve laik cumfuriyet sağdan gelen bir
tehdit altında mıdır?Elbette. Türkiye'de laikdüzenı yıka-
rak bunun yerine islam şeriatınm egemen olacağı bir
düzeni oluşturmak isteyenler var mıdır? Evet vardır. Bu
tehdit günden güne artmakta mıdır? Maalesef, evet.
Yukarıdaki sorular ve yanıtlan konusunda hiçbir kuş-
ku ve tereddütüm yoktur. Ama ş'mdi yanıtlanması gere-
ken başka sorular sormak istiyorum:
- Bu tehdit nereden kaynaklanmaktadır?
- Bu tehditin ölçüsü ya da sınırları nedir?
- Bu tehditle mücadele etmenin yolu ve yöntemi ne-
dir?
Bu sorular "yaşamsal" sorulardır. Eğer bunlar doğru
yanıtlanamazsa sadece boşuna çabalamakla kalınmaz,
tehdit içten içe beslenmiş olur. •Yangınısöndüreceğiz"
diye, yangının üzerine bir kova benzin dökmüş olursu-
nuz. Ve bunun örneklerini çok gördük. En basitinden;
Konya mitingindeki Arap alfabesiyle yazılı sloganlara
ve söylenenlere duyulan tepkiyie kendine iktidar yolunu
açan bir cunta yönetimi, bu adamlara ve uzantılarına ik-
tidarı "altın birtepsi" içinde ikram eder (Elbette kendile-
rini sağlama bağladıktan sonra) Ve utanmadan kalkar,
"Şeriat tehlikesi artıyor" diye nutuklar atarlar...
Türkiye'ye yönelen Islami düzen tehdidinin kaynağı
yurtdışındadır. Son 15-20 yıldaki geüşmeierle elbette
yurtiçinde de kimi çok önemli köşebaşlarını tutmuşlar-
dır, ama kaynak dışarıdadır. Suudi Arabistan kanalıyla
ABD'dedir; islam örgütlenmesine verdiği destekle Al-
manya'dadır; mezhep farkını geri plana bırakan Iran-
dadır.
Haıkını bir koyun sürüsü gibi gören ve ybneten kimi
islam monarkları ve şeyhleri için Atatürk ün laik cumhu-
riyeti elbette bir kabustur. Eğer kendi ülkelerinin aydın-
ları (artık ne kadar varsa) bu örneği görür ve benimser-
lerse bir gün oturamazlar o kanlı tahtlarında. Bu bakım-
dan ellerinden gelen her şeyı yapmak isterler.
Iran bunun ilginç bir örneğidir. Son Şah Rıza Pehlevi-
nin Mustafa Kemal'den ödü kopardı. Her vesile ile "Ata-
türk 'ün dinsiz olduğunu ve kendisinin onu örnek almadı-
ğını"ö\\e getirirdi. Hem aydınlar üzerinde hem de Müs-
lümanlar üzerinde baskı uygulardı. Ama Müslümanları
birazdaha kollardı. Sırasındaonlarıaydınlara karşı "kul-
lanmayı" umut ederdi. Ama silah bazen "ters tepiyor".
Sonunda ne aydınlar kaldı ne kendi hanedanı...
Laik düzenimize yönelen tehdit, çok ileri boyutlara
ulaşmıştır. Fakat asıl tehdit, Islami bir düzeni oluştur-
mak isteyenlerin düşüncelerinden değil, bunların "takiy-
yelerinden" gelmektedir. Yani kendilerini "farklı göster-
melerinden", asıl ve karanlık düşüncelerini "saklama-
larından " gelmektedir asıl tehlike. Ve elbette kimilerinin
buna inanmalarından. Zaten Refah Partisi'nin son za-
manlardaki "vitrin değişikliği" ya da "vitrin düzenleme-
si" de bundan ötürüdür. Toplumumuzun kimi üyeleri;
ama umutsuzluktan, a,ma diğer partilere dMyduJflajı aik.
vensizlikten, ama kandırılmaktan bıktıklarindan, 'ânîa
saflıklarından Refah'a yönelmektedirler. Söylenerriere
ve vitrine çıkarılanlara bakıp "Canım bunlar söylendıği,
kadar kötü ve bağnaz değilmiş " diye düşünmektedirler.
Bence asıl tehlike budur.
Bir başka tehlike de üç-beş oy uğruna dinci grupların
ve tarikatların sırtını sıvazlayan (sözde) laik politikacıla-
rın tutumlarıdır. Bunların yaptıklan şey, düpedüz bindık-
leri dalı kesmektir.
Şimdi gelelim üçüncü ve en temel soruya. "Bunlarla
mücadele etmenin yolu ve yöntemi nedir?"
Bugünkü köşemizde, bu soruyu genişliğine yanıtlaya-
cak yerimiz kalmadı. Zaten iyi-kötü tüm yazılarımda bu
mücadelenin yöntemlerini dile getirmeye çalışıyorum.
Fakat şu kadarını gene vurgulamak isterim ki bu müca-
delenin yolu ve yöntemi özgürlükçü demokrasiden ge-
çer. Zira günümüz dünyasında baskı, ancak tepki doğu-
rur. Karşınızdaki insanların eline koz verirsıniz. Zaten
bizim halkımız hep "mazlumdan yana" tavır alır Ve
eğer siz bu adamları teşhir etmez ve gerçekten mazlum
hale getirirseniz çoğalmalarına ve güçlenmelerine ne-
den olursunuz.
özgürlükçü demokrasi Mustafa Kemal'in temel hedefi
idi. Yaşadığı çağın toplumsal ve ekonomik koşulları ızin
vermediği için bu düzene geçemedi. Ama tüm çabaları
özgürlükçü demokrasinin "zeminini hazırlamaya" yö-
nelikti, "vatandaş"\r\ ve "vatandaşlıkbilincinin"yerleş-
mesine yönelikti. Ve kim ne derse desin, bu amaca
ulaşılmıştır. Bugün Türk halkı vatandaşlık bilincine ulaş-
mıştır ve vatandaş olmanın nimetlerinin bilincindedir.
Ne kadar dindar olursa olsun, kendi "egemenlik hakkı-
nı", Süleymaniye Camii'nin imamına devretmez.
Demokrat olmak Atatürkçülüğün gereğidir. Eğer Ata-
türk yaşasaydı elbette Refah Partisi'ne girmezdi. ama
cunta heveslilerine de itibar etmezdi. 1994ün Atatürkçü-
sü, 1994'ün koşullarını iyi değerlendirmek zorundadır.
Polis müdahale etmedl
Dev-Sol'cu Mürsel Göleli
sloganlarla toprağa verildi
• Güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada
öîdürülen Göleli. tutuklu bulunduğu Nevşehir
Cezaevi'nden geçen yıl fıraretmiştt
İstanbul Haber Ser-
visi - Tunceli'nin Çe-
mişkezek ilçesinde,
geçtiğimiz hafta sonu.
güvenlik kuvvetleriyle
girdiği çatışmada öl-
dürülen Devrimci Sol
örgütü üyesi Mürsel
Göleli. İstanbulda
dün toprağa verildi.
Geçen yı!. tutuklu
bulunduğu Nevşehir
Cezaevi'nden firar
eden Göleli'nin Silivri-
kapı Mezarlığı'ndaki
cenaze törenine, anne-
siKudiGöleliyle akra-
balan ve yakınlan
katıldı. Cenazede.
radeniz'de. Toroslar-
da, Dersimlerde umu-
du büyütenlere selam
olsun" yazılı pankart
açarak "Devrimci Sol
savaşçıları ölümsüz-
dür'i şeklinde slogan- Cenazedt. "Karadeniz'de, Toroslar-
lar atan gruba polis da, Dersmlerde umudu büyütenlere
müdahalesi olmadı. selam olsun" yazılı pankart acıldı.