Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MART1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 17
Meyvelerin doğal
• ANTALYA (AA) - Sebze ve
meyye üretiminde hormon ve
pestisitlerin çok miktarda
kullanımı doğal lezzetlerinin
kaybolmasına yol açarken bu
durum organik yollardan
üretilen sebze-meyvelere
talebi artürdı. Akdeniz
Üniversitesi Çevre Sorunlan
Uygulama ve Araştırma
Merkezi Müdürii Doç. Dr.
Tuncay Neyişçi, yapüğı
açıklamada, dünyada. pestisit
ve hormon kullanılmadan
yapılan organik tanma
talebin giderek arttığını
belinerek "Insanlar arük
kurtlu elma arar hale geldiler"
dedi.
726madenci
emekliye ayrıldı
• ZONGLLDAK (AA) -
Türkiye Taşkömürii
Kurumu'ndan (TTK) bu
yılın ilk iki ayında toplam
726 maden işçisinin emekliye
aynldığı bildirildi. Genel
Maden-İş Sendikası'ndan
almanbilgiyegöre
yerüstünde çalışanlardan
110, yeraltında çalışanlardan
da 616 işçi emekli oldu.
Yeraltı işçilennden 592'si
kendi istekleriyle emekJiye
aynldı.
Esrar
operasyonu
• İSTA.NBIL(AA)-
İstanbul'da. polise esrar
satmak isteyen üç kişi 4
kılogram uyuşturucuyla ele
geçirildi. İstanbul Narkotik
Şube Müdürlüğü'nden yapılan
açıklamada. bir istihbaratı
değerlendiren güvenlik
kuvvetleri, Balat'ta Ramazan
Söğüt ile Sadık Macit adlı
şahıslann elindeesrar
bulunduğunu ve satmak için
müşteri aradıklannı
belirlediler. Bunun üzerine,
alıa gibi davranan güvenlik
kuvvetleri, söz konusu
şahıslarla temasa geçerek,
uyuşturucunun kilosunu 9
milyon liradan almak için
anlaştılar.
Sankaya'nın
basın açıklaması
• EDİRNE (Cumhuriyet) -
İşçi Partisi Edirne Belediyesi
başkan adayı Mahmut
Sankaya bir basın açıklaması
yaparak.emniyet
miidürlüğünü partisine karşı
peşin hükümlü davranmakla
suçladı. Sankaya
açıklamasında, "Afişasan
arkadaşlanmız MHP'liler
tarafından taciz edilerek
engelienmeye çahşılırken
emniyet memurlan seyird
kalmışlardır. Kjrklareli
Belediyesi başkan adayımız
Baki Yalçın ve üyemiz
Tuncay Geliş emniyete
götürülmüş ve emniyette
arkadaşlanmız hakaret
edilerek dövülmüştür" dedi.
Parti konvoyu
kazaya yol açtı
• TEKİRDAĞ
(Cumhuriyet) - Tekirdağ'ın
Çerkezköy ilcesinde seçim
konvoyunun sebep olduğu
trafık kazasında bir kişi öldü,
biri ağır olmak üzere 3 kişi
yaralandı. Kazada oto
sürücüsü Alaaddin Can
öldü, aynı araçta bulunan
Murat Öksüz ile Zafer
Karakılıç ise yaralandı.
Turlzmdeyeni
sezon
•IANTALYA (AA) - Antalya
yöresinde yeni turizm sezonu,
Paskalya tatiline çıkan Alman
turistlerle bırlikte açıldı.
Turizm fırmalanndan alınan
bilgiyegöreyöredeki tatil
köyleri, sezonun ilk konuklan
olarak Paskalya tatiline çıkan
Alman turistleri ağırlıyorlar.
Öte yandan Alman tur
operatörleri. Antalya'ya
Charter uçak seferlerine
başladılar. Almanya'nın en
büyük turizmfirmasıolan
Touristik Union
International"ın (TUİ), kasım
ayına kadar yöreye haftada 15
uçak seferi düzenleyeceği
bildirildi. Antalya'da geçen yıl
700 binin üzerinde Alman
turistin tatil yaptığını belirten
turizmciler. bu yılki hedefın de
geçen yıl seviyesinde
olduğunu söylediler.
9 Rus kadın
smıpdışı edildi
•SAMSUN(AA)-
Samsun'da. vize gününü
geçiren ve pasaportlannda
tahrifat yapan 9 kadın
sınırdışı edildi. Alınan bilgiye
göre Emniyet Müdürlüğü
Pasaport Şubesi elemanlan,
yabancı turistlerin kaldığı
otellere baskm düzenledi.
Baskında. Bağımsız
Devletler Topluluğu'ndan
gelen 7 kadının vize günlerini
ihlal ettiği, 2 kadının ise
pasaportlannda tahrifat
yaptığı belirlendi.
Şeriat cmiaçlı ve Suudikökenli 'Dar Al-Maal Al-Islami'ye
bağlı İslami Hayat Sigortası 'nın Almanya 'daki
Türklerden her ay 60 mily ar talısilettiğibildirildi.Türklerden
Sımdilereherav60mîlvarMETİN DALMAN
LÜKSEMBURG - Müslüman ülkele-
rindeki tüm finans işlemlerini tekeline al-
mayı hedefleyen Suudi kökenli, şenat
amaçlı "Dar Al-Maal Al-İsJajni"gnjbunun
Almanya'da yaşayan Türklerden her ay
yaklaşık 60 milyar liralık gelir elde ettiği biî-
dirildi. Kara paralann aklandığ], kontrol
edilmeyen hesaplar ve uluslararası düzey-
deki vergj kaçakplannın merkezi olarak
bilinen Lüksemburg"da şeriat amaçlı Suudi
sermayesinin şi.rketlennden "İslamic Teka-
fol Company-İslami Tekafîil Şirketi'nin
Almanya'da yaşayan Türklere Isiamı Ha-
yat Sigortası poliçelerini pazarladığı belir-
lendi.
Kuruluş amacı Müslüman ülkelerde şe-
riat düzenini yaymak olan "Dar Al-Maal
Al-İstami" grubunun yüzde yüz malı olan
Jslami Tekefül Kurumu'nun. Almanva'da
sigortacılık alanında faaliyette bulunan şir-
ketlerin Maliye Bakanlığı tarafından çok
sıkı denetıme tutulması nedeniyle şirket
merkezinin Lüksemburg'da kurulduğu ıd-
dia edildi.
Sigortacılık yasasına muhalefet
Almanya'da şube açma ızru olmavan
İslami Tekafül Kurumu'nun sigortacılık
yasalanna muhalefet ederek ülke dışından
Almanya'da sigortacılık alanında faalıyeı-
te bulunan şirketlerin Maliye Bakanlığı
tarafından çok sıkı denetime tutulması ne-
deniyle şirket merkezinin Lüksemburg'da
kurulduğu iddia edildi.
Almanya'da şube açma izni olmayan
İslami Tekafül Kurumu'nun sigortacılık
yasalanna muhalefet ederek ülke dışından
Almanya'da police sattığı belirtilirken.
aynı kuruluşun Krefelderstr 21.5000 Köln
1 ve Hirschstr 187000 Stuttgart-Mitte ad-
reslerinde ikı ırtıbat bürosu da kurulduğu
tespit edildi. Almanya"dakı tüm cami ve
demeklerde dağıtılan broşürde "Dar Al-
Maal Al-İslamf'nin (DMI-İslam Yatınm
Grubu) Avrupa'da yaşayan Müslümanlara,
toplu paralannı saklama, tasamıflannı bi-
riktirme ve Tekafîil (İslami Hayat Sigor-
tası) hizmeti veren bir kunınıdur. (...) Ku-
nım, parasını faizli muamelattan uzak tut-
mak ve kefilleşme sistemi ile ailesiııin çocuk-
lannın yarınlannda maddi destek temin et-
mek isteyen kimselere hizmet için kunılmuş-
hır. (...) Faiz haksız kazanç olduğu için ha-
ramdır. Aynca ahlakı bozan, enflasyona se-
bep olan, iktisadi kalkınmaya mani olan >e
milli gdirin şahıslar arasında adaletle pay-
laşümasını engeUeyen unsur olduğu için de
zararlıdır. Faizsiz sistenı yegane doğnı
olandır" satırlan dikkati çekmekte.
İslami Hayat Sigortası pazarlayan Suudi
sermayeli bu şirketm merkezinin Lüksem-
burgda olmaMna rağmen tüm faalıyetlen-
nin Almanya'da yoğunlaştığı tespit edildi.
Hoüanda'da Lucellestraat 49, 1055 HW
Amsterdam adresinde irtibat bürosu bu-
lunduğu tespit edilen İslam Hayat Sigor-
tası, Türk işçilerinin sigorta primleri yatıra-
caklan hesap numarasmın da Almanya'da
olduğu belirlendi. Lüksemburg'a sadece 30
km uzaklıktaki Tier kentinde Deutsche
Bank nezdinde açılan hesap numarasmın
168 0840 926 BLZ 585 700 48 olduğu ya-
pılan araştırma çerçevesinde tespit edildi.
İslami Hayat Sigortasfnm sahibi konu-
mundaki "Dar Al-Maal AI-lsJaiîiT kurulu-
şunun İsviçre'nin Cenevre kentindeki mer-
kez bürosu İslami Hayat Sigortası prog-
ramına Almanya'dan katılan Türk
sayısının 12 bin kişiyi bulduğunu açıkladı.
Almanya"daki Türk işçilerinin ortalama
aylık primin 350 mark olduğu belirtilen
İslami Hayat Sigortası programı çerçeve-
sinde her ay 4 milyon 200 bin mark (yak-
laşık 60 mılyar) ödedıkleri bıldınlıyor.
'Kara Ses', 'politik psikopat'• Türkiye'de şeriata dayalı devlet kurmak için Almanya'da faaliyet
gösteren Cemalettin Kaplan. Alman resmi radyosu WDR
tarafından "dini terörist" olarak tanıtıldı. Radyo programında.
"Modern Türkiye'de 1924'te kaldınlan halifelik yıllar sonra
Almanya'da hortlatıldı" denildi.
BONN (Cumhuriyet)- Türkiye'deki
laik düzeni yıkarak İran tipi İslam devletı
kurmayı amaçlayan Cemalettin Kaplan.
Alman Resmi radyosu WDR tarafından
"politik bir psikopat" ve "dini terörist"
olarak tanıtıldı.
Almanya'nın resmi radyo istasyonu
WDR, Hiktegard Becker tarafından ha-
arlanan "Dinler ve Kilise" programında
kendisini "halife" ilan eden Cemalettin
Kaplan'ı tanıttı. Aşın dinci Türk örgüt-
leri üzerindeki çalışmalanvla tarunan
Becker. programda Kaplan'ın politik bir
psikopat olduğunu belirtirken, "Modern
Türkiye'de 1924'te kaldınlan halifelik
yıllar sonra Almanya'da hortlatıldı" dedi.
Aşın dincı gruplann Türkiye'nın yanı
sıra Almanya'nın da güvenliğini tehlike-
ye düşürdüğünü savunan Becker. "Köln'-
deki Humeyni olarak bilinen Kaplan'ın
amacı Türkiye'deki laik düzeni yıkarak
İran tipi İslam devleti kurmaktır" dedi.
Kaplan'ın Almanya'ya ilk geldiğinde
Milli Görüş ile beraberçalıştığına dıkkat
çekilen programda "Kara Ses"in Al-
manya çapında 5-6 bin fanatık yandaşı
olduğu belirtildi.
Cemalettin Kaplan'ın Türkiye'deki
düzeni gerektiğinde şiddet kullanarak
değıştinneyı hedeflediği ve taraftarlanru
"cihat"a davet eden video kasetleri saye-
sinde modern bir propaganda yöntemi
ızlediğide bildirildi.
Taraftarlannın yiyecek ve içecekten
giyim eşyalanna kadar tüm ihtiyaçlanm
kendisine ait "Karbir" isimli bir şirketten
almalannı emreden Cemalettin Kaplan'-
ın bu şekilde çok büyük kazançlar elde
ettiği VVDR'nin yayınında duyuruldu.
Almanya'da "Anadolu Federe İslam
Devletf" kurduğunu ılan eden Cemalet-
tin Kaplan hakkında "dini terörist" yo-
rumunu yapan Alman gazeteci Becker.
Alman makamlannın bu gelişmelerden
son derece rahatsız olduğunu bildirdi.
Kaplan'ın 1985 yılından bu yana Al-
manya'da siyasi mülteci statüsünde ya-
şadığ ve hakkında verilmiş sınır dışı İca-
ran olmasına karşın hiçbir ülkenin
"Köln'deki Humeyni'yi kabul etmemesi
nedeniyle Kaplan'ın sınır dışı edilemediği"
de kaydedildi.
Izzet Kezer Fotogjraf varı$ması
UğuvGünyüz
ödülüniicdih
İstanbul Haber Servisi -Sabah
gazetesinin düzenlediği
"Muammer Yaşar Bostancı Haber
ödülö" ile "lzzet Kezer Fotograf
Yanşması"nda dereceye girenlere
ödülleri dün akşam Medya Plaza
Toplantı Salonu'ndadüzenlenen
törenledağıtıldı. Törende, İzzet
Kezer Fotograf Yanşmasf nda
mansiyon kazanan arkadaşımız
Uğur Günyûz'e ise ödülünii İzzet
Kezer'in eşi İmran Kezer verdi.
Sabah gazetesi Murahhas Azası ve
Başyazan Güngör Mengi'nin açış
konuşmasıyla başlayan törende
aynca Muammer Yaşar
Bostancı'nın eşi Bilge Bostancı ve
çok sayıda gazeteci hazır bulundu.
Mengj, bu yıl ikincisi düzenlenen
yanşmalann. Bostancı ve Kezer'in
anılannı yaşatmâk amacını
taşıdığını belirtti. Muammer Yaşar
Bostancı Haber Ödülü'nde
birinciliği Hürriyet'ten Uğur
Dündar ve Aydın Özdalga. "Ölüm
Konuşmalan"adlı haberiyle elde
etti. İkintiliği yine Hürriyet'ten
Şaygı Öztürk "Yılmaz'ın
İntikamı" adlı haberle kazanırken,
Gün gazetesinden Lütfü Oflaz
"'Sendikacımn Jaguan" ve Aktüel
dergisinden Ali Çağatay ise "Beş
kişi kurşuna dizildi" haberiyle
mansiyon kazandılar. "İzzet Kezer
Fotograf Yanşmasf'nda ise
Milliyet gazetesinden Hamza Şahin
"Cehennem Saatleri" adlı
fotoğrafıyla birinci oldu.
Gazetemizden Uğur Günyüz
"ÇillerveBerekerTannlan"ve
Anadolu Ajansı'ndan
Abdurrahman Antakyalı ise
"'Doğu'da L'zun Gün" adlı
fotoğraflanyla mansiyon ödülü
aldılar.(Fotoğraf:
MUHARREM AYDIN)
Arkadaşımız Uğur Günvüz'ün yarışmada mansiyon aldığı fotograf.(altta)
Ciller:
Oy verîn
Düzce'yi
ilyapalıııı
BOLU/DÜZCE/İZMİT
(Comhıiriyet) - Başbakan Tan-
su Çiller, teröre karşı gösterdik-
leri cesareti, bundan sonra
ekonomide de göstereceklenni
söyledi. Türkiye'de rahat bir se-
çim ortamı yaşanmasınm nede-
ninin birlik ve bütünlük oldu-
ğunu kaydeden Çiller. yurttaş-
Tardan, masum insanlan silah-
lanyla vuran PKK'yı oylanyla
vurmalannıisıedi.
Partisince Bolu'da düzenle-
nen açıkhava mitinginde konu-
şan Başbakan Çiller. PKK ile
uzun süredirmücadeleettiklen-
ni anımsatarak, "PKK, bizim
masum insanlarımızı \urdu. Siz
de oylannızla PKK'yı »urmaya
hazır mısınız?" diye seslendi.
Çiller. PKK'nın artık Meclis'-
ten çıkanldığını vurguladı.
Terörle mücadelede önemli
bir aşama kaydedildiğini belir-
ten Çiller, ANAP lıden Mesut
Yılmaz'ı da eleştirerek "Bundan
böyle aynı eesareti ekonomide
birikmişsorunlara karşı göstere-
ceğiz. 18 ay varken bırakıp kaç-
tılar. Ama biz buradayız" diye
konuştu.
Çiller. 7 saatlik bir gecikmey-
le geldiği Düzce'de yaptığı kısa
konuşmada da "Düzce'yi il ola-
rak görmek istiyorsanız. işsizle-
rin sayısının azaltıinıasını, fabri-
kaların açılmasını, teröriin
ka/mmasını \e enflasyonun düş-
mesini istiyorsanız oyumızu
DYP'ye kullanın" görüşünü di-
le getırdı.
Daha sonra İzmiı'tedüzenle-
nen açıkhava mitinginde konu-
şan Çiller. Türkiye'de bütünlü-
ğün. huzurun ve istikrann
sağlanması için yurttaşlardan
partisine oy vermelerini istedi.
1ALİHSİZ İŞÇİ-Ali Duran'ın, yediği davak bir >ana gö-
revli polise muka>emetten hakkında dava açıldı.
Senmisinpolise
'hayır'diyen...
• İşçi Ali Duran, polise yol vermemenin
faturasını ağır ödedi. Ekip otosunda görevli iki
polis tarafından dövüldüğünü öne sürerek
davacı olan Duran. polisin kendisinden rüşvet
istediğini söyledi.
YILMAZ KARABACAK
Arkadaşlanna aıt otomobille
eğlenceden dönen
fabnka ışçisi Ali Duran.
kendilerine yol vermeyerek gö-
revleriniaksattığı
iddiasındaki polislenn
"birseyler verin gidin, yoksa gö-
zaltuıa alırım" şeklindeki tekbf-
lenne "hay ır" dedığı ıçın dövüle-
rek hastanelik edildiğı sav landı.
Bayramınikinci
gününde Şişhane yokuşu
üzerinde meydana geldiği
belirtilen olaym ardmdan
Beyoğlu Ekipler Amirliği'nde
yaklaşık 12saatgözetim
altında tutulan Ali Duran ve
arkadaşlan aldıklan hastane ra-
poruylasavcılığa
başv urarak İsmail Erkaya ve
Mahmut Aksu adlı polislcr
hakkında suç duy urusunda bu-
lundular. Karaköy
Karakolu'nda gece devriye
görevı yaptıklan belirlcnen
ismail Erkaya ve Mahmut Aksu
adlı polis memurlannın açılan
idari soruştuıTnada
üstlerine verdikleri ifadelerde
kendileriyle ilgili suç
duyurusuna konu olan dayak
iddialannı kabul etmedikleri
kaydedildi.
Olay hakkında bilgi vermekten
kaçınan ilgili
güvenlik yetkilileri. dayak
yediği iki ayn sağlık raporuyla
belgelenen Ali Duran ile
Hasan Alhyaprak veSalim
.Alıeradlı arkadaşlannın öne
sürdüğü "rüş>et"."dayak" sav -
lamalannı dikkate
almayarak.görev başındakime-
mura karşı gelmekten
Beyoğlu Cumhuriyet SavcılığY-
na karşı suç
duyurusunda bulunduklan öğ-
renildi. Olay sonucu söz
konusu her iki savlamanın
taratlar da sanık durumuna
düşerken Ali Duran.
olay günü arkadaşı Hasan Alîı-
y ap'rak'a aiı 34 AZR 88 plakalı
otomobille Şişhane
yokuşu üzennde Tünel
yönünedoğruyollanna
devam ederken kcndilennı
arkadan izleyenekıpotosu tara-
fından sirenle uyanlarak durdu-
rulduklannı vearaçtan inmeleri-
nin islendiğini belırttj. Bunun
üzerine otobılden
indiğinisöyleyen Ali Duran.
olayın gelişimini şöyleanlattı:
"Polisler bana neden
zamanında yol >ermedinizdiye
sordu ben de y okuş üzerinde
olduğumu/dan kalkış
y apamadığımızı söy ledim.
Bunun ardından y anındaki
diğer polis bizi karakola
görürmekle tehdit ederek,
•görevımizı engellediniz,
birşeyler verin gidin. Bizi daha
lazla uğraştırmayin" dedi.
Ben de bunun üzerine bizi nicin
göhıreceksiniz? Sucumuz ne?
diye sordum. Aynı polis bunun
üzerine "Polise karşı gelmek ney-
mış sana göstereceğim'
diyerek ücümü/ü polis
arabasına bindirdi. Bir yandan da
küfrediyordu. Birsıire
dolaştıktan sonra ismini
bik'mediğinı dar, karanlık birso-
kağa geldiğimizde bana
tckrar küfür ehneye
başlay arak dirseğiyle sağ
gözüme \umıa\ a başladı.
Kendisi arabadan indikten
sonra beni de indirerek tekmeve
y umrukla döMneye de\am etti.
Tekrar ekip arabasına
binip bizi Karaköy Polis
Karakolu'na «öriirdiiler.
Oradan Beyoğlu Fkiplcr \mirii-
ği olduğunu
öğrendiğimiz yere getirdiler. Bu-
rada komser olduğunu
öğrendiğim kişiye bunlan
hakermediğimizi,
ddvüldü'ğünıü >e hakarete uğ-
radığnnızı \e da\ aa olaeağımı
söyledim. Oda bana,
'Bayramüstü olur boyle
şey ler. bu arkadaşımız yeni
polislerden sınirleri gerajn'
diyerek banşmamızı teklifetti.
PoUsIerin bazıları ise "şikayetçi
olursamz başınıza kötü şeyler
gelir şeklinde bizi tehdit ettiler.
Ben şikayetçi olaeağımı
söyleyinee ifadelerinıiz alındı.
Ne/aretfıanede kaiışımızın
ertesi günü akşamı serbest bıra-
kıldık. Haseki
Hastanesi'ne giderek 5 güniük
rapor aldun. A\ukatım
aracılığıyla Beyoğlu
Sa\cılığrna baş^ıırarak adlannın
sonradan İsmail Erkaya »e Mah-
mut Aksu olduğunu öğrendiğim
polisler hakkında da»a talep
ettim. Kanunu
konıyaeaklanna beni rüşveti ku-
bul otmediğim için dö»en
pojislerin yargılanmalannı
istiyorum".
'Kürtrealitesi
9
yalnız kağıtüstüııde tamnabildi
• Hükümetin/'çöZÜm^vaatleriprOtokoldekaldl.KoallSyon ^ ^ ^ ^ S l ^ J ^ t ^ ^ yanısıraşuönerileryerahyor: _ terörsorununayaklaş,mlannıitadeeden•çözum vaatierı protokolde kaldı. Koalisyon
protokolünde olağanüstü halin kaldırılması öngörülürken, olağanüstü
hal 20. kez uzatıldı. Protokolde, koruculuk sisteminin tasfiyesinden söz
edilmesine karşın, korucu sayısı 18 bin artarak 57 bine ulaştı. SHP'nin
" öncelikli hedefler" bildirgesinde yer alan Kürdoloji Enstitüsü, Kürtçe
radyo-TV gibi hedefler de yaşama geçmedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD ve
Avrupa ülkeleri, son gelişmelerden sonra
Küri sorununda "siyasi çözum" yönündeki
baskjlannı artınrken. koalisyon ortaklannın.
hükümet protokolünde yer alan vaatleri de
kağıt üzerinde kaldı. Hükümet protokolünde
yürürlükten kaldınlması öngörülen olağanü-
tü hal 20. kez uzatıldı. Protokolde koruculuk
sisteminin tasfıye edilmesinden söz edilırken.
korucu sayısı da bu hükümet döneminde 18
bin artarak. 57 bine ulaştı. ANAP, muhalefet-
te geçirdiği süre içinde, başlatuğı olağanüstü
hal ve koruculuk uygulamalannın geçerliliği-
ni yitirdiğini savunarak, yeni bir iller idaresi
düzenlemesine gidilmesini istemeye başladı.
Gerek hükümet protokolünde, gerekse si-
yasal partilenn programlannda yer alan Gü-
neydoğu sorunun çözümüne ilişkin öneriler
konusunda somut adımiar aülamadı. Hükü-
met protokolünde. terörle kararlılık içinde
mücadele edileceği ancak her koşulda hukuk
devleti ilkelerine ve insan haklanna saygı gös-
terileceği vurgulanırken. şu ifadelere yer verili-
yor:
"Olağanüstü hal rejimi, yetki boşluğu yarat-
mayacak yeni yasal düzenlemelerin yapd-
masıyla büiikte , yürürlükten kaldırılacaktır.
Koruculuk sisteminin tasfiy esi ilke olarak be-
nimsenmektedir. Ancak bunun yaratacağı is-
tihdam ve güvenlik sorunları zaman içinde çö-
zülerek. bu hedefe vanlacaktır. Hükümetinıiz.
yurttaşlarımızın ernik. kültürel ve dile ilişkin
kimlik özelliklerinin özgürce ifadesinde. korun-
masında ve geliştirilmesinde karşılaştıkları ya-
sal ve fıili eksiklik. engel \e sınırlamaları Türki-
ye'nin de imza koyduğu Paris Şartfna uygun
biçünde ve ulusal bütünlük içinde giderecektir.
Türkiye'nin ttniter yapısı içinde çeşitli ernik.
özgürce ifade edilebilecek, özenle korunabile-
cek ve rahatça geliştirilebilecektir. Hükümeti-
miz, bunları toplumumuz için bir zenginlik say-
maktadır. Bölgenin kalkınması. yaşam koşul-
larının iyileştirUniesi, bozulan dengelerin düzel-
tihnesi, haksızlıklaruı önlenmesi. istihdamın
arttınlması Güneydoğu politikalarının vazge-
çilmez temelini oluşturacaktır. Bu amaçla sağ-
lam kaynaklara bağlanmış bir bölge planla-
ması hızla yüriirlüğe konacaktır."
Protokolde öngörülmesine karşın, olağa-
nüstü hal kaldınlamadığı gibi, son olarak 20.
kez uzatıldı. Bölgedeki korucu sayısı bu hükü-
met döneminde 18 bin kişi artarak, 57 bine
ulaşırken. izlenen politika doğrultusunda ko-
ruculuk sisteminin daha da yaygınlaştfnlması
beklenıyor. Başbakan Tansu Çiller bir ara
"Kürtçe yayın ve eğitım"i gündeme getirdi. an-
cak yoğun tepkiler üzerine geri adım attı.
SHFnin "ÖnceUkU Hedefler"i
Koalisyon ortağı SHP'nm "Önceükfi He-
defler" bildirgesinde her türlü düşüncenin öz-
gürce açıklanabilmesi için tüm önlemlerin ab-
nması. olağanüstü halin sona erdirilmesi, köy
koruculuğu uygulamasına son verilmesinin
• İnsanlar özgürce etnik. dolayısıyla Kürt
kimliklerini açıklayabilmelidir.
• Kültürün gelişürilmesinin ve yaygın-
laştınlmasının çok önemli bir kurumu olan
Kürt ve Kürdoloji Enstitüsü ile benzeri bilim-
sel kuruluşlann, yasal ve idari anlamda oluşu-
munu zorlaştıran. olanaksızlaştıran engeller
ortadan kaldıracaktır.
• Kürt dilinin öğrenilmesi, öğretilmcsini
sağlamak amaaya, özel öğretim kurumlan-
run kurulması konusundaki girişimler. destek-
lenecektir.
• Kürt dili özgürleşecektir.
• Televizyon ve radyolarda Kürtçe yayin
yapılması serbest bırakılmalıdır.
ANAP, Türkiye'nin terörle mücadelede 8
yıllık uygulamalannın miman olarak muha-
lefet döneminde sorgulama olanağı buldu.
Mesut Ydmaz her ne kadar, ANAP'ın yakla-
şımının doğru olduğunu söyleyerek. "Oneri-
lerimiz, daha önce attığımız adırnlarm devamı,
onları tamamlay ıcı mahiyettedir" dese de. mu-
halefetteki ANAP'ın. Güneydoğu sorununa
bakışmda önemli degişiklikler olduğu ortaya
çıktı. ANAP yetkili organlannda uzun süren
tartışmalar sonrası ortaya çıkan ve partinin
porda. "Türkiye'nin gelişimine ayakbağı" ola-
rak gösterilcn tcrör sorununun. izlenen yanlış
pohtıkalarla. "bir sorunlar yumağına" dönüş-
tüğü savunuldu. Açıkça. "Olağanüstü Hal Böl-
ge Valiliği uygulaması kaldırılmalıdır, korucu-
luk sistemi gözden geçirilmeüdir" denilen ra-
porda. yeni bir ıl idaresi düzenlemesi. aüvenlik
müsteşarlığı kurulması ve "bilimsel, "stratejik
araştırma merke^ieri" önenldi. "İslamiyetin
birleştirici yüce dt-ğerleriyle halk-devlet bütün-
leşmesıni pekiştiriej uygulamalar" öneren Me-
sut Yılmaz. Eskı^hırOzel Cezaevi benzeri ce-
zaevlerinin de kav n n ı ım a z 0 ]du ğunu ifade etti.
CHP, partı programında. "Kürt sorunu"
sözcuğunu kullanan ilk parti oldu. Partinin
geçen aralık aymda kabul edilen yeni
programında. "Etnik duyarlüıklara demok-
ratik çözum ba^hğı altında. Güneydoğu so-
rununun "demokratik yöntemlerle" çözülebi-
leceği ifade edılı,or. Programda. farklı kül-
tur kımhklenn varolmasının, çoğulcu demok-
rasırun gereği olduğu vuraulanarak. "CHP,
Kürt sorunun da bj anlay ışla. tek seslilik ve tep-
ki poürikalan ilefleğil,sosy al demokrat özdeki,
çogulcu poutikalaria , e e v T e n s e ı değerler çerçe-
vesinde aşılabüectğuK inanmaktadır" denildi.