Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 MART1994 PERŞEMBE
14 DIZIYAZI
MilliNizam '1abaşlayansiyasiçûuş, iktidarortaklığınauzanıyor
.onya'da.8Ekiml969'da
düzenlenen 'İmanlı Büyük
Türkiye Mitingfnde Erbakan
yandaşlannm taşıdığı
panka.rtta şöyle yazıyor:
Memurlann masasına /
Solculann kafasına
/MasonJann kasasına/Hak yol
Islam yazacağız...
Arahk 1978'de
Kahramanmaraş katliamı
meydanageldi.
Gericiler, 'Müslüman
Türkiye', 'Ordu millet el ele'
sloganlanyla yürûdüler. İki
günün bilançosu 105 ölü.
TA. e
emmuz 1980'de
Çorum'da, camide nanıaz
kılan bir grup, 'Komünistler
camileri yakıp yıkıyor',
'Camilere bomba atıyorlar'
kışkırtmalanyla sokaklara
döküldü. Ölü sayısı 10
temmuzda 26'yı buldu. 12 Eylül öncesinin son siyasi eylemi olan Konya mitinginde şeriatçılar Müslümanları putlara ve tağutlara karşı savaşta birleşmeye çağınyordu.
Şeriatçılargemiazıyaalıyor
27 Mayıs 1961, Menderes yönetimi
askerler tarafından devrildi.
1961. I. CHP-AP koalisyon hükü-
meti programından: "Cumhuriyet hü-
kümeti, bûtün üyeleri ile, Atatürk s-
lahatının (devrimlen ya da inkılaplan
değıl. ıslaha(ı) ilkeleri üzerinde karar-
lıdır."
2 Ağustos 1961, Devlet Bakanı
Amil Artus, radyoda yaptığı konuş-
mada, hükümetin dine karşı olduğu-
nu ileri süren göriişleri yalanlayarak,
camilerin kışlalara çevrileceğine, eza-
nın gene Türkçe okutulacağına, Ku-
ran'ın okunması ve radyoda yayım-
lanmasının yasaklanacağına ilişkin
söylentilerin rejim düşmanlan tara-
fından atılan yalanlar olduğunu açık-
ladı.
Bu, 27 Mayıs rejiminin gericilere
verdiği en önemli ödün oldu.
1965. tek başına iktidar olan AP'-
nin genel başkanı cumhuriyet tarihin-
de ilk kez Başbakanlık makam oda-
sında namaz kılmıştır. Bu dönemde
resmi dairelerde mescitler açılmaya
başlandı, devlet konservatuvannda
dinsel piyesler oynandı.
1966. Prof. Dr. Necmettin Erba-
kan. Türkiye Odalar Birliği Sanayi
Dairesı Başkanlığı'na getirildi.
1967. isteğe bağlı din dersleri lisele-
re de konuldu.
isan ayının ilk günlerinde
Ankara'da dağıtılan 'Hizb-üt
TahrirSunar: İslam Devleti
Anayasasf başlıkh broşürde şöyle
deniyor: İslam devletinde
hakimiyet milletin değil,
şeriatındır.
İslam anayasası
1968 Nisan ayının ilk günlerinde
Ankara'da bir broşür dağıtıldı. Kali-
teli bir baskısı olan broşürün başlığı
şuydu: "Hizb-üt Tahrir Sunar: İslam
Devleti Anayasası" Arap harfleriyle
basılan anayasa tasansında şöyle de-
niyordu:
"...İslam devleti, İslam akidesi esasK
na göre idarc edilecektir. Buna aykırı
hiçbir şey devlctin bünyesinde, teşkilat
veya muhasebesinde bıilunmayacaktır.
Devlcti bir de>let başkanı idare ede-
cektir. Onun her sözü muayyen şer'i
hükümleri benimsemesi şartıyla ka-
mındur. Büriin tebaa böyle bir kanuna
gizü ve aşikar itaate mecburdur."
"...Devletin resmi diü Arapçadır. Şer'i
hûkümler için muteber kaynaklar Ku-
ran, sünnet, sahabe, icma ve kıyastır.
Buniardan başka kaynaklar teşrii ha-
reketlere mesnet teşkil edemezler."
"...İslam doletinde hakimiyet milletin
değil, şeriatındır ve bu husus 20. mad-
denin 'a
1
fıkrasıyla anayasaya geçmiş-
tir." "...Kadın ve erkek, ahlaka zarar-
lı, toplumu ifsat edici şer'i hükümler-
den birinin şümulüne giren her türlü işi
yapmaktan men edilir. Mesela, erkek-
lerin kendilerine olan meylinden fayda-
lanmak için tayyarelerde kadın hostes,
berberlerde ve İokantalarda güzel er-
kek çocuklar çalıştırmak gibi."
Ölüm kalun meselesi
Aynı günlerde bir başka broşür da-
ha dağıtılıyordu. "Müslümanların
Ölüm Kalım Meselesi" adlı broşürde,
İslam devletinin ancak kılıçla kurula-
bileceği, bunun bir ölüm kalım mese-
lesi olduğu, Müslümanlar bunu göze
alırlarsa bugünkü gibi Dar-ül Küfür'-
de, yanı Müslümanlığı ^adsıyanlann
ülkesinde değil, Dar-ül Islam'da, yani
İslam ülkesinde yaşayacaklan anlatı-
lıyordu. (Dr.ÇağlarKırçak, Türkıye'-
de Gericilik, s.200"den alıntı.)
22 Temmuz 1968, yeşil sanklıların
yönettiği kalabalık, "Emperyalizmi
Tel'in" amacıyla öğretmenler lokali-
ni, Konya gazetesinin merkezini ve
kitabevlerini tahrip ediyorlar. Olay-
larda 14 kişi yaralaruyor ve İçişleri
Bakanı Faruk Sükan demecini patla-
tıyor: "Aşm solun son günlerde girişri-
ği tahrik ve anarşi hareketlerinin Kon-
ya'daki üzücü olaylarda rolü olduğu
kanaatindeyim"
12 Kasım 1968, Türkiye İslam Ens-
titüleri Talebe Federasyonu'nun bıl-
dirisinde, askeri okullarda din dersi
okutulması talep ediliyor.
11 Şubat 1969, bir bayan öğretmen.
derslere başını örterek girdiği için gö-
revden alındı.
Solcu gençlere saldın
14 Şubat 1969, solcu gençler. Ame-
rikan 6. Filosu'nun gelişini protesto
için yürüyüş düzenliyorlar. Milli
Türk Talebe Birliği ve Komünizmle
Mücadele Derneği, günlerce cihat
çağnlan yaparak. yüriiyüşü "Komü-
nizm geliyor, din elden gidiyor" diye
yorumluyorlar. Camilerden çıkan ge-
rialer, Dolmabahçe'den Taksim'e
yürüyen gençlerin üzerine "Müslü-
man Türkiye", "AUah İçin Savaşa",
"Komünistleri Geberteceğiz", "Yaşa-
sın Toplum Polisi" diye bağırarak sal-
dınyorlar. Sonuç; 2 ölü. 200'den fazla
yaralı. Gericiler komünizme saldın-
yorlar ama 6. Filo'nun gelişi için ge-
nelev günlerce hazjrhk yapıp baştan
başa badana edildiği için saldın sade-
ce Amerikan askerlerinin Türk kızla-
nyla giiven içinde fuhuş yapmasma
yanyor.
3 Mayıs 1969. ünjü hukuk adamı.
Yargıtay Başkanı İmran öktem 1
Mayıs 1969'da öldü. 3 mayıs günlü
gazetelerde şu haberler çıktı: "Bazı
gerici çevrelerin, bugün cenaze töreni
yapüacak olan İmran Öktem'in cena-
ze namazının kılınması sırasında olay
çıkartacakları öğrenilmiştir. Dün Ha-
cıbayram Camii müezzinlerinden oldu-
ğu öğrenilen, fakat adı saptanamayan
bir gencin, namazı kıldıran imamın ya-
nına vararak; 'Muhterem cemaat. ve-
fat etmiş olan İmran Öktem'in yann
burada cenaze namaa kıhnacaktır.
Bu namazı kılmamanızı rica ediyo-
rum' dediği duyulmuştur."
Nitekim, aynı gün Maltepe Camii'-
nde olaylar çıktı. Caminin imamı cena-
ze namazını kıldırmaktan kacındı. Na-
maz, törene katılmak amacıyla gelmiş
olan İlahiyat Fakültesi mezunu bir
avukat oian Hıfzı Gözübüyük tarafın-
dan kıldınldı. Gericiler İnönü'yü tar-
takladı. İnönü. General Nabi Alpar-
tun'un korumasıyla kurtulabıldı.
6 Eylül 1969. Erbakan. "TCK'nın
163. maddesini değiştireceğız" sloga-
nıyla, genel seçimlere Konya'dan ba-
ğımsız aday oldu.
8 Ekim 1969. Konya'da "İmanlı
Büyük Türkiye Mitingi" yapıldı. Er-
bakan yandaşlan mitingde, "Memur-
lann masasına/Solculann kafasına/
Masonlann kasasına/Hak yol İslam
yazacağız" pankartlan taşıdılar.
12 Ekim 1969, Erbakan, Konya'-
dan baaımsız milletvekili seçildi.
26Ocak 1970, Milli Nizam Partisi,
siyasal yaşamda yerini aldı.
8 Şubat 1970. MNP'nin kuruluş
kongresi, Ankara'da "Allahüekber",
"Amin", "İnşallah" nidalan ve tekbir
sesleriyle yapıldı.
12 Mart 1971. imam hatip okulu
sayısı 72'ye çıktı.
20.5.1971, Milli Nizam Partisi,
Anayasa Mahkemesi tarafından ka-
patıldı.
17 Ekim 1971 tarihinde 12 Man as-
keri yönetiminin Kuran kurslan yö-
netmeliğine eklediğt bir madde ile
tüm Kuran kurslan devletleştirildi ve
hepsinin yönetimi Diyanet İşleri Baş-
kanlığı'na devredildi. Karar, Süley-
manalara vurulan büyük bir darbe
oldu. Süleymancılar çok sayıda kurs
binasını devlete kaptırdıiar.
MSP kuruluyor
11 Ekim 1972. Milli Selamet Partisi
kuruldu. Partinin başına Süleyman
ArifEmre getirildi.
12 Kasım 1973, genel yayınmüdür-
lüğünü Altemur Kılıç'ın yaptığı Devir
dergisi. Milli Nizam Partisi'nin kapa-
ülnjasmdan sonra MSP ve Erbakan
için şunlan yazıyordu:
"MNP kapatıldığı sırada sıkıyöne-
tim de ilan edilmişti. Ankara Sıkıyöne-
tim Komutanlığı, gene Anayasa \Iah-
kemesi tarafından kapatılan TİP yö-
neticileriyle birlikte MNP >öneticileri
hakkında da soruşturma açılması için
askeri savcılığa talimat verdi. Soruş-
turma, TCK'nın 163. maddesine göre
yüriitülüyordu. Soruşturma sonunda
MNP Genel Başkanı Erbakan ile mil-
letvekilleri hakkında dokunulmazlı-
klarmın kaldırılması için hazırlanan
dosya TBMM Başkanlığfna verildi.
Ama ne olduysa oldu, dokunulmazlık
dosyası komisyooda eridi, gitti. Erba-
kan bu arada Avrupa'da boy gosteri-
yor, Almanya'da Tek Nizam gazetesi-
ni yayın hayatına sokuyordu. Dos-
yanın komisyonda unutuİduğu haberi
Erbakan'a çabuk ulaştı. Sıkıvönetim
Komutanlığı da konuyu daha fazla
kurcalamay ınca Erbakan tekrar geri
döndii. Ama sütten ağzı yandığı için
yoğurdu üfleyerek vemeğe karar ver-
mişti. Tam geri döndüğü sıralarda ku-
rulan Milli Selamet Partisi'ne kaydol-
mad|. Ama devamlı geziler yaparak
vatanı bu partinin kurtaracağının pro-
pagandasını yapfi. Secimlere birkaç ay
kala da resmen partiye kaydoldu."
CHP-MSP koaüsyonu
16 Ocak 1977. CHP ile koalisyon
kurulması, grup yöneticilerinin seçi-
mı. Ayasofya'nın ibadete açılmasının
gecikmesi, büyük kongrelerdeki yö-
netim kurulu seçimleri üzerindeki tar-
tışmalann getirdiği parti içindeki bö-
lünme. ürününü verdi ve 16 millet-
vekili Erbakan'a bir muhtıra vererek
son uzlaşma yollanru aradılar.
26 Ocak 1974, genel seçimlerden 48
milletvekiliyle çıkarak anahtar parti
konumuna gelen MSP. ilk kez iktidar
ortağı oldu. CHP-MSP koalisyonu
16 mllletveklllnden MSP Cenel Başkanı'na mektup
Erbakan yalancılıklasuçlanıyor
16 milletvekilinin imzasıyla Erba-
kan'a bir mektup gönderilir.Yasadı-
şı bir biçimde "Nizam Partisi"ni kur-
duklan iddia edilen milletvekilleri ta-
rafından gönderildiği söylenen ve
güzel bir eski yazıyla kaleme alınan
mektupta Erbakan yalancılıkla suç-
lanır. Erbakan'a gönderilen 16 Ocak
1977 tarihli mektubun metni şöyle:
"Muhterem Necmettin Erbakan.
Milli Selamet Partisi Genel Başka-
nı
Her halimizle hadimi olduğumuz
davamızla kaabil-i telif olmayan hu-
suslan üzülerek müşahade etmiş bu-
îunuyoruz. Şöyle ki:
1 )En mühim meselelerde dahi usu-
lüne uygun şekilde istişare etmediniz.
2)Halisane ikazlanmıza aldırma-
dınız.
3)Davamıza samimiyetle bağlı
kardaşlanmız arasında meşrep farkı
gözeterek cemaat taassubu ile ifti-
raklara sebcbiyet verdiniz.
Yasadışı biçimde
"Nizam Partisi"ni
kurduklan iddia edilen 16
milletvekili tarafından
gönderildiği söylenen ve
eski yazıyla kaleme
alınan mektupta MSP
Genel Başkanı
Necmettin Erbakan
yalan söylemekle
suçlanıyordu.
4)Her işinızde sizi medheden bir
kısım insanlann etrafınızda toplan-
masına ve şaibeli menfaatperestlerin
mühim mevkilere gelmesine müsaid
bulundunuz.
Emaneti ehline vermediniz.
5)Muhtelif beyanlannızla efkar-ı
ammede davamızın hafife alınması-
na vesile oldunuz.
6)Fikriyyatımızın hakimiyetine
medar olacak ilmi çahşmalar yerine
politikanın süfli usullerine tevessül
ettiniz.
7)Nihayet, maslahat icabıdır di>e-
rek mü'min yalan söylemez düsturu-
nudaihlal ettiniz.
Bu şerait altında kendimizi ve mü-
hatabımızı vebalden vikaye arzusu
ile sizi ve ekibinizi desteklemeye de-
vam edemeyeceğiz.
8)Ancak (ihtilaflannızı Kur'an ve
sünnet ile hal ediniz) emrine ittibaen
ihtilaf ve meselelerimizi neticey e bağ-
layacak bir usulün tatbikini yegane
çare olarak görmekteyiz.
Allah Celli Celalühü.. Sırat-ı müs-
takim üzre olanlann yardımcısıdır.
16 Ocak 1977, 16 milletvekilinin
ımzalannı havidir..."
kuruldu. MSP, bir başbakan yardım-
cılığı, bir devlet bakanlığı (din işlerin-
den de sorumlu), İçişleri, Adalet. Ti-
caret, Gıda Tanm ve Hayvancılık,
Sanayi ve Teknoloji bakanbklannı al-
dı.
29 Mayıs 1977, İstanbul'un fethi-
nin yildönümü nedeniyle Ayasofya
önünde toplanan kalabalık; "İslamın
uğrunda kan akıtılacak günlerin yakın
olduğunu" ve bu uğurda ölenlerin şe-
hit sayılacağını konuşmalarda belirt-
tiler.
Taşınan pankartlar ve atılan slo-
ganlarda "Devrim yok, diriliş var",
"Okullarda ArapçaOkutulsun","Kur-
tuluş ancak şeriat düzeni ile mümkün-
dür"sözleriyeraldı.
Kahramanmaraş'ta katliam
1 Temmuz 1977, Dünya İslam Ta-
lebe Federasyonu Konferansı İstan-
bul'da toplandı. Konferansıa. "İsla-
mi hayat düsturuna sarıuna \e bağlan-
ma yollarının aranması için her türlü
faaliyette bulunacak bir enstitünün ku-
rulması" karan alındı.
Mısır'da Nasır'ın idam ettirdiği ve
kitaplan Türkiye'de yasaklanan Sey-
yid Kutub'un kardeşi Muhanuned Ku-
tub yaptığı konuşmada şunlan söyle-
di:
"Bir ülkede silahın nizamı hakim de-
ğilse oraya dar-ül harp denir. Bu du-
rumda Nlüslümanların mücadelesi fer-
di planda değilse gayesini müdrik bir
cemaatle olmalıdır"
23-25 Arahk 1978, Kahramanma-
raş katliamı meydana geldi. 23 aralık
cumartesi günü sabah erken saatlerde
kent içinde gruplar oluşturan gerici-
ler, "Müslüman Türkiye", "Ordu mil-
let el ele" sloganlanyla yürûdüler. Av
tüfeği satan dükkanlann kapılan kı-
nldı ve silahlandılar.
İki günün bilançosu 105 ölü, 176
yaralıyia kapandı. 210 ev ve 70 işyeri
yakılıp yıkıldı.
Bunun üzerine 26 aralıkta 13 ilde
sıkıyönetim ilan edildi.
21 Mayıs 1979. Kurs ve Okullara
Yardım Dernekleri Federasyonu'nun
genel kurulu İstanbul Spor ve Sergi
Sarayı'nda beş bin kişinin katılımıyla
yapıldı. Genel kurulda Süleymanala-
nn lideri Kemal Kaçar şu konuşmayı
yaptı:
"Bu salonda, Türkiye'de çeşitli kent
ve kasabalarda binin üstünde özel bi-
nada kurs gören en az yüz bin genci,
yurtdışında da tüm Avmpa'yı ağ gibi
saran 215 İslam kültür merkezini sine-
sinde barındıran bir örgütün genel ku-
rulu yapıunakta." İşte 1979 yılı Mayıs
ayında Süleymancılann gücü...
1 Şubat 1979. Ruhullah Musevi ya
da bilinen adıyla Ayefullah Humeyni,
şürgünde bulunduğu Fransa'dan
İran'a döndü. Şah Rıza Pehlevi, 16
ocakta ülkesinden kaçmıştı. İran İs-
lam devrimi gerçekleşmiş oldu.
12EyIül'edoğm
4 Temmuz 1980. Çorum'da, cami-
de namaz kılan bir grup. "Komünist-
ler camileri yakıp yıkıyor". "Camilere
bomba atıyorlar" kışkırtmalanyla so-
kaklara döküldü. Gericiler evlere ve
dükkanlara saldırdılar. Ölü sayısı 10
temmuzda 26'yı buldu. Yüzlere ya-
ralı vardı.
Bu tablo karşısında Çorum'un Me-
citözü ve Alaca ilçelerinde yaşayan
600 aile başka illere göç etmek zorun-
da kaldılar.
6 Eylül 1980. Milli Selamet Partisi'-
nin 12 Eylül darbecilerinin dillerine
doladıklan son siyasal eylemi, Konya
mitingi yapıldı. Mitingde İslamın I
milyar 200 milyon kişilik bir ordu ol-
duğu öne sürüldü.
Yann: 12 Eylül
lalkllği ezip geclyor
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKCİ
Oyumu KimemiVereGeğmı?
Taşlama ustası Hasan Çelebi şu dizeleri düştü:
"Dağdan, kırdan, şehirden topladığı terörü
Ekonomiye soktu terörpurofesörü!"
Taşlamalarını genellikle aruz ölçüsüyle yazan Çelebi, bu-
nu hece ölçüsüyle yazmış.
20 mart günü çıkan 'Demokrasimiz..." başlıklı "Ankara
Notlan"n\n sonunda şöyle dernıştim:
"... Tarhan Erdem'e göre, İzmir'de Yüksel Çakmur, An-
kara 'da Korel Göymen kazanır.
Çankaya'da Doğan Taşdelen, Altındağ'da Ali Rıza Koç'un
kazanacaklan gün gibi ortada. Sosyal demokrat olduklarını
söyleyenler, hani sandıkta birleşebilseler."
Şimdi faksla mektup yollamak moda oldu. Yazımın yukarı-
ya aldığım bölümünün "fotokopisini" çıkarıp, eklemişler,
döşenmişler şöyle diyorlar:
"Hey Amigo... Bir dakika bakar mısın?
Çankaya'da Doğan Taşdelen'in kazanacağı, Altındağ'da
Ali Rıza koç'un kazanacağı neden gün gibi ortada imişTT?
Gün gibi ortada olan, sevgili Mustafa Bey'/V? resmen SHP
amigosu olduğudur.
Heeeey Mustabey,
İSKİ ile ASKI ve ASO ile... Metro ile lekelenmiş SHPamigo-
luğu size yakışmıyor.
Heeeey Mustabey,
Ve sana asıl utancını çarpalım:
Uğur Mumcu anısına saygın yok, Çankaya'da bir Mumcu
var: Ceyhan Mumcu.
Hani desteğiniz?
Uğur Mumcu ticareti yapıyorsunuz, ama Ceyhan 'ı değil,
Taşdelen'i destekliyorsunuz. Ayıp!"
Altında ımzalar da var: CHP'lı gençlik adına: Musa Bulut,
Ahmet Dural, Dıkmen Sosyal Demokrat Gençlerı: Semlh
Tuğcan..
Bir mektup da İstanbul'dan, Kadıköy'den. O benim içimi
ışıttı, serinletti. Cumhuriyet okuru AykutGûrkan yazmış, şöy-
le diyor 10 mart günlü mektubunda:
"Sayın Ekmekçi,
Çok eski bir Cumhuriyetokuru olarakyazılarınızı büyükbir
keyifle okuyorum; hele domuz konusunu daima işlediğiniz
için sizi kutluyorum. Uzun yıllar yurtdışında yaşadım; büyük
iştahla salamlarını, sosislerini yedim. Burada da buldukça
yiyorum ama, bu yazımda, sizin Bülent Ecevtt ve Deniz Bay-
kal için yazdıklarınızı okuduktan sonra, düşüncelerimi bıldir-
mek istedim. Kızanlara hayret ediyorum. Çok haklıydınız
yazdıklannızda. Dağlara, taşlara adını yazdığımız, umutdiye
bağlandığımız Bülent Ecevit'i tanıyamıyorum. Konuşmalan-
nı dinledikçe hüzünleniyorum. Ölümsüz Ismet inönü ne ka-
dar ileri görüşluymüş. Onun dedikleri çıktı.
Deniz Baykal'a gelince.. Ondakı hırsa, fütursuzluğa hayret
ediyorum. SHP'deyken, partiyi olağanüstü kongreler partisi
yaptığını biliyoruz. CHP açılacağı zaman çok umutlanmıştık,
ama partiyi kendinin ve hizip grubunun partisi yaptı. Böyle
giderse, çok uzak değil partinin kapısına kilit vurması.
SHP'ye gelince... Bütun eksikliklerine karşın tek umudu-
muz Sayın Karayalcın. Günden güne bizlere daha büyük
güven veriyor. Laikliğe ödünsüz sahip çıkması bizleri çok
mutlu kıldı. Kitleleri ve gençleri uyandırdı ve SHP'yi tekrar
umut partisi haline getirmeye başladı. Demokrasi, fikir öz-
gürlüğü yolunda verdiği savaşımda bizleri umutlandırıyor.
Inönü'den sonra Karayalcın'ı da sevmeye başladık. Sade ki-
şiliği de bizleri etkiliyor. Inşallah sosyal demokratlan tekrar
birleştirip partiyi büyütecek, buna inanıyoruz. Size ve aileni-
ze, tüm Cumhuriyet çalışanlarına sevgiler, saygılar."
Oç gün sonra seçim var. Hepımiz sandık başına gideceğiz.
Kullanacağımız yalnız oyumuz degıl, usumuz da olmalı.
önemli günlerde, Ismet Paşa'ya sorardık:
- Pasam, çizmelerinizi giyecek misinız?
Paşa, karşıhk verirdi:
- Çizmem yok, aklım var!
Hüsnü Göksef sosyal demokratlan tavanda birleştirebıl-
mek ıçın neleryapmadı? Kaç kez, parti başkanlarının ayakla-
rına gıtti. l-ıh.. Kimse birleşmeye yanaşmıyor, herkes "Bir-
leşme olsa olsa bizim partide olur!" diyordu. Zaman zaman
takılır,
- Hüsnü Beyciğim, havanda su dövüyorsun! derdim.
Sonunda o da umutlarını yıtirdı. Birleşmeyi tabana bıraktı.
Sağduyulu sosyal demokratlar, üç partiyi de sandıkta bırleş-
tıreceklerdı. Kanımca, bu yerel seçim bunun bir denemesı
olacak, bırleşmeyenler bir güzel ders alacaklardı...
Erhan Karaesmen, cumartesi günü Cumhurıyet'te çıkan
"Olmakya da Olmamak..." başlıklı yazısının bir yerirtde şöy-
le diyordu:
"Ey solda hâlâ kalabilmiş, hafifçecik de olsa, sağın sadece
beş milimetrecik solunda da olsa yerini hâlâ tutabilmiş azın-
lık... Parçalara bölünmüşlükten, bir mucize olmazsa kurtula-
mayacağımız anlaşılıyor. En kuvvetlice ve dirice gibi gözü-
keninizin güçlenmesine çaba yöstermekten başka çare
yok."
CHP Ankara ll Başkanı, eski dostum Nail Gürman'ın ince-
liklerle dolu mektubunu, yerim kalmadığı ıçın yayımlayama-
dım. Gürman, Cumhuriyet okuru Necmiye Ergen gibi, ancak
kendı açısından dertleşiyor; bir yerde şöyle diyor:
"Bizi bize vurdurdular/Üstüne bağdaş kurdular."
Metin Toker, her seçim öncesinde oyunu nereye, hangi
partiye vereceğini açıklar. O oyunu yarın açıklayacakmış.
Ben de Çankaya'da oturuyorum. Anakent Beledıye Başkanı
için oyumu Korel Göymen'e, Çankaya'da Doğan Taşdelen e
vereceğım. Çankaya'da mahallemiz Aziziye, muhtar adayı
olan 22 yıllık emektar muhtar TevfHc özat'a oyumu kullana-
cadjım.
Istanbul'da olsaydım, oyumu Zülfü üvaneli ye, İzmir'de
Yüksel Çakmur'a kullanırdım. Beyoğlu'nda otursam, oyum
SHP'li aday, sanatçı Halil Ergün'ündü. Doğduğum yerde,
Hâdim'de olsam, oyumu saldınya uğrayan SHP'li Başkan
Mürsel Ayrancıya verırdim!
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5
1/ Zülfü Livaneli'nin bir
filmi. 2/ Satrançta bir de-
ğerlendirme ve klasman
sistemi... Ao portakal
esansı ve kınakına özütü
içeren soda tipi. 3/Doku-
bilim. 4/ Metal ip... Hava
ya da gaz akımlan oluş-
turmakta kullanılan ay-
gıt. 5/ Yemen'de bir
kent... "Ya bister-i kem-
hâda ya virânede can ver
Çün bay ü hâke be-
raber girecektir" (Ziya
Paşa). 6/ Birbirine sıkı biçimde
bağlanarak kararlı bir bütün oluş-
turan ve tek bir birim gibi davra-
nan atom grubu. 7/ Bir organı-
mız... Uğursuz... Bircetvel türü. 8/
Geciktirilmiş ödemeler için kulla-
nılan sözcük. 9/ Paylama... Arpın
atası olduğu sanılan, Doğu'ya öz-
gü telli çalgı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1/ Hükümdarlann niteliklerini ve
üstün başanlannı anlatan, mesne-
vi biçirninde yazılmış şiir. 2/ Dört Halife'nin sonuncusu... Kesil-
miş sütten yapılan çökelek. 3/Özellikle gençlere ucuz geceleme
ve konaklama olanağı sağlayan bannak... Radyumun simgesi.
4/ Ölü yıkanan kerevet. 5/ Mercanada... Küçük körfez. 6/ Yap-
maaklı davranış... Bal peteğini oluşturan altı köşeli gözenekler-
den her biri. 7/ Sıtma mikrobunu aşılayan sivrisinek... Bir nota.
8/ Recaizade Mahmut Ekrem'in. genç yaşta yitirdiği ve acısına
en güzel şiirlerini yazdığı oğlunun adı... Insan vücudunun dış
yüzü. 9/ Sözün gelişiyle, gerçek anlamlann dışında bir kavrama
değınme sanatı.