23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 MART1994 PERŞEMBE 14 DIZIYAZI MilliNizam '1abaşlayansiyasiçûuş, iktidarortaklığınauzanıyor .onya'da.8Ekiml969'da düzenlenen 'İmanlı Büyük Türkiye Mitingfnde Erbakan yandaşlannm taşıdığı panka.rtta şöyle yazıyor: Memurlann masasına / Solculann kafasına /MasonJann kasasına/Hak yol Islam yazacağız... Arahk 1978'de Kahramanmaraş katliamı meydanageldi. Gericiler, 'Müslüman Türkiye', 'Ordu millet el ele' sloganlanyla yürûdüler. İki günün bilançosu 105 ölü. TA. e emmuz 1980'de Çorum'da, camide nanıaz kılan bir grup, 'Komünistler camileri yakıp yıkıyor', 'Camilere bomba atıyorlar' kışkırtmalanyla sokaklara döküldü. Ölü sayısı 10 temmuzda 26'yı buldu. 12 Eylül öncesinin son siyasi eylemi olan Konya mitinginde şeriatçılar Müslümanları putlara ve tağutlara karşı savaşta birleşmeye çağınyordu. Şeriatçılargemiazıyaalıyor 27 Mayıs 1961, Menderes yönetimi askerler tarafından devrildi. 1961. I. CHP-AP koalisyon hükü- meti programından: "Cumhuriyet hü- kümeti, bûtün üyeleri ile, Atatürk s- lahatının (devrimlen ya da inkılaplan değıl. ıslaha(ı) ilkeleri üzerinde karar- lıdır." 2 Ağustos 1961, Devlet Bakanı Amil Artus, radyoda yaptığı konuş- mada, hükümetin dine karşı olduğu- nu ileri süren göriişleri yalanlayarak, camilerin kışlalara çevrileceğine, eza- nın gene Türkçe okutulacağına, Ku- ran'ın okunması ve radyoda yayım- lanmasının yasaklanacağına ilişkin söylentilerin rejim düşmanlan tara- fından atılan yalanlar olduğunu açık- ladı. Bu, 27 Mayıs rejiminin gericilere verdiği en önemli ödün oldu. 1965. tek başına iktidar olan AP'- nin genel başkanı cumhuriyet tarihin- de ilk kez Başbakanlık makam oda- sında namaz kılmıştır. Bu dönemde resmi dairelerde mescitler açılmaya başlandı, devlet konservatuvannda dinsel piyesler oynandı. 1966. Prof. Dr. Necmettin Erba- kan. Türkiye Odalar Birliği Sanayi Dairesı Başkanlığı'na getirildi. 1967. isteğe bağlı din dersleri lisele- re de konuldu. isan ayının ilk günlerinde Ankara'da dağıtılan 'Hizb-üt TahrirSunar: İslam Devleti Anayasasf başlıkh broşürde şöyle deniyor: İslam devletinde hakimiyet milletin değil, şeriatındır. İslam anayasası 1968 Nisan ayının ilk günlerinde Ankara'da bir broşür dağıtıldı. Kali- teli bir baskısı olan broşürün başlığı şuydu: "Hizb-üt Tahrir Sunar: İslam Devleti Anayasası" Arap harfleriyle basılan anayasa tasansında şöyle de- niyordu: "...İslam devleti, İslam akidesi esasK na göre idarc edilecektir. Buna aykırı hiçbir şey devlctin bünyesinde, teşkilat veya muhasebesinde bıilunmayacaktır. Devlcti bir de>let başkanı idare ede- cektir. Onun her sözü muayyen şer'i hükümleri benimsemesi şartıyla ka- mındur. Büriin tebaa böyle bir kanuna gizü ve aşikar itaate mecburdur." "...Devletin resmi diü Arapçadır. Şer'i hûkümler için muteber kaynaklar Ku- ran, sünnet, sahabe, icma ve kıyastır. Buniardan başka kaynaklar teşrii ha- reketlere mesnet teşkil edemezler." "...İslam doletinde hakimiyet milletin değil, şeriatındır ve bu husus 20. mad- denin 'a 1 fıkrasıyla anayasaya geçmiş- tir." "...Kadın ve erkek, ahlaka zarar- lı, toplumu ifsat edici şer'i hükümler- den birinin şümulüne giren her türlü işi yapmaktan men edilir. Mesela, erkek- lerin kendilerine olan meylinden fayda- lanmak için tayyarelerde kadın hostes, berberlerde ve İokantalarda güzel er- kek çocuklar çalıştırmak gibi." Ölüm kalun meselesi Aynı günlerde bir başka broşür da- ha dağıtılıyordu. "Müslümanların Ölüm Kalım Meselesi" adlı broşürde, İslam devletinin ancak kılıçla kurula- bileceği, bunun bir ölüm kalım mese- lesi olduğu, Müslümanlar bunu göze alırlarsa bugünkü gibi Dar-ül Küfür'- de, yanı Müslümanlığı ^adsıyanlann ülkesinde değil, Dar-ül Islam'da, yani İslam ülkesinde yaşayacaklan anlatı- lıyordu. (Dr.ÇağlarKırçak, Türkıye'- de Gericilik, s.200"den alıntı.) 22 Temmuz 1968, yeşil sanklıların yönettiği kalabalık, "Emperyalizmi Tel'in" amacıyla öğretmenler lokali- ni, Konya gazetesinin merkezini ve kitabevlerini tahrip ediyorlar. Olay- larda 14 kişi yaralaruyor ve İçişleri Bakanı Faruk Sükan demecini patla- tıyor: "Aşm solun son günlerde girişri- ği tahrik ve anarşi hareketlerinin Kon- ya'daki üzücü olaylarda rolü olduğu kanaatindeyim" 12 Kasım 1968, Türkiye İslam Ens- titüleri Talebe Federasyonu'nun bıl- dirisinde, askeri okullarda din dersi okutulması talep ediliyor. 11 Şubat 1969, bir bayan öğretmen. derslere başını örterek girdiği için gö- revden alındı. Solcu gençlere saldın 14 Şubat 1969, solcu gençler. Ame- rikan 6. Filosu'nun gelişini protesto için yürüyüş düzenliyorlar. Milli Türk Talebe Birliği ve Komünizmle Mücadele Derneği, günlerce cihat çağnlan yaparak. yüriiyüşü "Komü- nizm geliyor, din elden gidiyor" diye yorumluyorlar. Camilerden çıkan ge- rialer, Dolmabahçe'den Taksim'e yürüyen gençlerin üzerine "Müslü- man Türkiye", "AUah İçin Savaşa", "Komünistleri Geberteceğiz", "Yaşa- sın Toplum Polisi" diye bağırarak sal- dınyorlar. Sonuç; 2 ölü. 200'den fazla yaralı. Gericiler komünizme saldın- yorlar ama 6. Filo'nun gelişi için ge- nelev günlerce hazjrhk yapıp baştan başa badana edildiği için saldın sade- ce Amerikan askerlerinin Türk kızla- nyla giiven içinde fuhuş yapmasma yanyor. 3 Mayıs 1969. ünjü hukuk adamı. Yargıtay Başkanı İmran öktem 1 Mayıs 1969'da öldü. 3 mayıs günlü gazetelerde şu haberler çıktı: "Bazı gerici çevrelerin, bugün cenaze töreni yapüacak olan İmran Öktem'in cena- ze namazının kılınması sırasında olay çıkartacakları öğrenilmiştir. Dün Ha- cıbayram Camii müezzinlerinden oldu- ğu öğrenilen, fakat adı saptanamayan bir gencin, namazı kıldıran imamın ya- nına vararak; 'Muhterem cemaat. ve- fat etmiş olan İmran Öktem'in yann burada cenaze namaa kıhnacaktır. Bu namazı kılmamanızı rica ediyo- rum' dediği duyulmuştur." Nitekim, aynı gün Maltepe Camii'- nde olaylar çıktı. Caminin imamı cena- ze namazını kıldırmaktan kacındı. Na- maz, törene katılmak amacıyla gelmiş olan İlahiyat Fakültesi mezunu bir avukat oian Hıfzı Gözübüyük tarafın- dan kıldınldı. Gericiler İnönü'yü tar- takladı. İnönü. General Nabi Alpar- tun'un korumasıyla kurtulabıldı. 6 Eylül 1969. Erbakan. "TCK'nın 163. maddesini değiştireceğız" sloga- nıyla, genel seçimlere Konya'dan ba- ğımsız aday oldu. 8 Ekim 1969. Konya'da "İmanlı Büyük Türkiye Mitingi" yapıldı. Er- bakan yandaşlan mitingde, "Memur- lann masasına/Solculann kafasına/ Masonlann kasasına/Hak yol İslam yazacağız" pankartlan taşıdılar. 12 Ekim 1969, Erbakan, Konya'- dan baaımsız milletvekili seçildi. 26Ocak 1970, Milli Nizam Partisi, siyasal yaşamda yerini aldı. 8 Şubat 1970. MNP'nin kuruluş kongresi, Ankara'da "Allahüekber", "Amin", "İnşallah" nidalan ve tekbir sesleriyle yapıldı. 12 Mart 1971. imam hatip okulu sayısı 72'ye çıktı. 20.5.1971, Milli Nizam Partisi, Anayasa Mahkemesi tarafından ka- patıldı. 17 Ekim 1971 tarihinde 12 Man as- keri yönetiminin Kuran kurslan yö- netmeliğine eklediğt bir madde ile tüm Kuran kurslan devletleştirildi ve hepsinin yönetimi Diyanet İşleri Baş- kanlığı'na devredildi. Karar, Süley- manalara vurulan büyük bir darbe oldu. Süleymancılar çok sayıda kurs binasını devlete kaptırdıiar. MSP kuruluyor 11 Ekim 1972. Milli Selamet Partisi kuruldu. Partinin başına Süleyman ArifEmre getirildi. 12 Kasım 1973, genel yayınmüdür- lüğünü Altemur Kılıç'ın yaptığı Devir dergisi. Milli Nizam Partisi'nin kapa- ülnjasmdan sonra MSP ve Erbakan için şunlan yazıyordu: "MNP kapatıldığı sırada sıkıyöne- tim de ilan edilmişti. Ankara Sıkıyöne- tim Komutanlığı, gene Anayasa \Iah- kemesi tarafından kapatılan TİP yö- neticileriyle birlikte MNP >öneticileri hakkında da soruşturma açılması için askeri savcılığa talimat verdi. Soruş- turma, TCK'nın 163. maddesine göre yüriitülüyordu. Soruşturma sonunda MNP Genel Başkanı Erbakan ile mil- letvekilleri hakkında dokunulmazlı- klarmın kaldırılması için hazırlanan dosya TBMM Başkanlığfna verildi. Ama ne olduysa oldu, dokunulmazlık dosyası komisyooda eridi, gitti. Erba- kan bu arada Avrupa'da boy gosteri- yor, Almanya'da Tek Nizam gazetesi- ni yayın hayatına sokuyordu. Dos- yanın komisyonda unutuİduğu haberi Erbakan'a çabuk ulaştı. Sıkıvönetim Komutanlığı da konuyu daha fazla kurcalamay ınca Erbakan tekrar geri döndii. Ama sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek vemeğe karar ver- mişti. Tam geri döndüğü sıralarda ku- rulan Milli Selamet Partisi'ne kaydol- mad|. Ama devamlı geziler yaparak vatanı bu partinin kurtaracağının pro- pagandasını yapfi. Secimlere birkaç ay kala da resmen partiye kaydoldu." CHP-MSP koaüsyonu 16 Ocak 1977. CHP ile koalisyon kurulması, grup yöneticilerinin seçi- mı. Ayasofya'nın ibadete açılmasının gecikmesi, büyük kongrelerdeki yö- netim kurulu seçimleri üzerindeki tar- tışmalann getirdiği parti içindeki bö- lünme. ürününü verdi ve 16 millet- vekili Erbakan'a bir muhtıra vererek son uzlaşma yollanru aradılar. 26 Ocak 1974, genel seçimlerden 48 milletvekiliyle çıkarak anahtar parti konumuna gelen MSP. ilk kez iktidar ortağı oldu. CHP-MSP koalisyonu 16 mllletveklllnden MSP Cenel Başkanı'na mektup Erbakan yalancılıklasuçlanıyor 16 milletvekilinin imzasıyla Erba- kan'a bir mektup gönderilir.Yasadı- şı bir biçimde "Nizam Partisi"ni kur- duklan iddia edilen milletvekilleri ta- rafından gönderildiği söylenen ve güzel bir eski yazıyla kaleme alınan mektupta Erbakan yalancılıkla suç- lanır. Erbakan'a gönderilen 16 Ocak 1977 tarihli mektubun metni şöyle: "Muhterem Necmettin Erbakan. Milli Selamet Partisi Genel Başka- nı Her halimizle hadimi olduğumuz davamızla kaabil-i telif olmayan hu- suslan üzülerek müşahade etmiş bu- îunuyoruz. Şöyle ki: 1 )En mühim meselelerde dahi usu- lüne uygun şekilde istişare etmediniz. 2)Halisane ikazlanmıza aldırma- dınız. 3)Davamıza samimiyetle bağlı kardaşlanmız arasında meşrep farkı gözeterek cemaat taassubu ile ifti- raklara sebcbiyet verdiniz. Yasadışı biçimde "Nizam Partisi"ni kurduklan iddia edilen 16 milletvekili tarafından gönderildiği söylenen ve eski yazıyla kaleme alınan mektupta MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan yalan söylemekle suçlanıyordu. 4)Her işinızde sizi medheden bir kısım insanlann etrafınızda toplan- masına ve şaibeli menfaatperestlerin mühim mevkilere gelmesine müsaid bulundunuz. Emaneti ehline vermediniz. 5)Muhtelif beyanlannızla efkar-ı ammede davamızın hafife alınması- na vesile oldunuz. 6)Fikriyyatımızın hakimiyetine medar olacak ilmi çahşmalar yerine politikanın süfli usullerine tevessül ettiniz. 7)Nihayet, maslahat icabıdır di>e- rek mü'min yalan söylemez düsturu- nudaihlal ettiniz. Bu şerait altında kendimizi ve mü- hatabımızı vebalden vikaye arzusu ile sizi ve ekibinizi desteklemeye de- vam edemeyeceğiz. 8)Ancak (ihtilaflannızı Kur'an ve sünnet ile hal ediniz) emrine ittibaen ihtilaf ve meselelerimizi neticey e bağ- layacak bir usulün tatbikini yegane çare olarak görmekteyiz. Allah Celli Celalühü.. Sırat-ı müs- takim üzre olanlann yardımcısıdır. 16 Ocak 1977, 16 milletvekilinin ımzalannı havidir..." kuruldu. MSP, bir başbakan yardım- cılığı, bir devlet bakanlığı (din işlerin- den de sorumlu), İçişleri, Adalet. Ti- caret, Gıda Tanm ve Hayvancılık, Sanayi ve Teknoloji bakanbklannı al- dı. 29 Mayıs 1977, İstanbul'un fethi- nin yildönümü nedeniyle Ayasofya önünde toplanan kalabalık; "İslamın uğrunda kan akıtılacak günlerin yakın olduğunu" ve bu uğurda ölenlerin şe- hit sayılacağını konuşmalarda belirt- tiler. Taşınan pankartlar ve atılan slo- ganlarda "Devrim yok, diriliş var", "Okullarda ArapçaOkutulsun","Kur- tuluş ancak şeriat düzeni ile mümkün- dür"sözleriyeraldı. Kahramanmaraş'ta katliam 1 Temmuz 1977, Dünya İslam Ta- lebe Federasyonu Konferansı İstan- bul'da toplandı. Konferansıa. "İsla- mi hayat düsturuna sarıuna \e bağlan- ma yollarının aranması için her türlü faaliyette bulunacak bir enstitünün ku- rulması" karan alındı. Mısır'da Nasır'ın idam ettirdiği ve kitaplan Türkiye'de yasaklanan Sey- yid Kutub'un kardeşi Muhanuned Ku- tub yaptığı konuşmada şunlan söyle- di: "Bir ülkede silahın nizamı hakim de- ğilse oraya dar-ül harp denir. Bu du- rumda Nlüslümanların mücadelesi fer- di planda değilse gayesini müdrik bir cemaatle olmalıdır" 23-25 Arahk 1978, Kahramanma- raş katliamı meydana geldi. 23 aralık cumartesi günü sabah erken saatlerde kent içinde gruplar oluşturan gerici- ler, "Müslüman Türkiye", "Ordu mil- let el ele" sloganlanyla yürûdüler. Av tüfeği satan dükkanlann kapılan kı- nldı ve silahlandılar. İki günün bilançosu 105 ölü, 176 yaralıyia kapandı. 210 ev ve 70 işyeri yakılıp yıkıldı. Bunun üzerine 26 aralıkta 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi. 21 Mayıs 1979. Kurs ve Okullara Yardım Dernekleri Federasyonu'nun genel kurulu İstanbul Spor ve Sergi Sarayı'nda beş bin kişinin katılımıyla yapıldı. Genel kurulda Süleymanala- nn lideri Kemal Kaçar şu konuşmayı yaptı: "Bu salonda, Türkiye'de çeşitli kent ve kasabalarda binin üstünde özel bi- nada kurs gören en az yüz bin genci, yurtdışında da tüm Avmpa'yı ağ gibi saran 215 İslam kültür merkezini sine- sinde barındıran bir örgütün genel ku- rulu yapıunakta." İşte 1979 yılı Mayıs ayında Süleymancılann gücü... 1 Şubat 1979. Ruhullah Musevi ya da bilinen adıyla Ayefullah Humeyni, şürgünde bulunduğu Fransa'dan İran'a döndü. Şah Rıza Pehlevi, 16 ocakta ülkesinden kaçmıştı. İran İs- lam devrimi gerçekleşmiş oldu. 12EyIül'edoğm 4 Temmuz 1980. Çorum'da, cami- de namaz kılan bir grup. "Komünist- ler camileri yakıp yıkıyor". "Camilere bomba atıyorlar" kışkırtmalanyla so- kaklara döküldü. Gericiler evlere ve dükkanlara saldırdılar. Ölü sayısı 10 temmuzda 26'yı buldu. Yüzlere ya- ralı vardı. Bu tablo karşısında Çorum'un Me- citözü ve Alaca ilçelerinde yaşayan 600 aile başka illere göç etmek zorun- da kaldılar. 6 Eylül 1980. Milli Selamet Partisi'- nin 12 Eylül darbecilerinin dillerine doladıklan son siyasal eylemi, Konya mitingi yapıldı. Mitingde İslamın I milyar 200 milyon kişilik bir ordu ol- duğu öne sürüldü. Yann: 12 Eylül lalkllği ezip geclyor ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKCİ Oyumu KimemiVereGeğmı? Taşlama ustası Hasan Çelebi şu dizeleri düştü: "Dağdan, kırdan, şehirden topladığı terörü Ekonomiye soktu terörpurofesörü!" Taşlamalarını genellikle aruz ölçüsüyle yazan Çelebi, bu- nu hece ölçüsüyle yazmış. 20 mart günü çıkan 'Demokrasimiz..." başlıklı "Ankara Notlan"n\n sonunda şöyle dernıştim: "... Tarhan Erdem'e göre, İzmir'de Yüksel Çakmur, An- kara 'da Korel Göymen kazanır. Çankaya'da Doğan Taşdelen, Altındağ'da Ali Rıza Koç'un kazanacaklan gün gibi ortada. Sosyal demokrat olduklarını söyleyenler, hani sandıkta birleşebilseler." Şimdi faksla mektup yollamak moda oldu. Yazımın yukarı- ya aldığım bölümünün "fotokopisini" çıkarıp, eklemişler, döşenmişler şöyle diyorlar: "Hey Amigo... Bir dakika bakar mısın? Çankaya'da Doğan Taşdelen'in kazanacağı, Altındağ'da Ali Rıza koç'un kazanacağı neden gün gibi ortada imişTT? Gün gibi ortada olan, sevgili Mustafa Bey'/V? resmen SHP amigosu olduğudur. Heeeey Mustabey, İSKİ ile ASKI ve ASO ile... Metro ile lekelenmiş SHPamigo- luğu size yakışmıyor. Heeeey Mustabey, Ve sana asıl utancını çarpalım: Uğur Mumcu anısına saygın yok, Çankaya'da bir Mumcu var: Ceyhan Mumcu. Hani desteğiniz? Uğur Mumcu ticareti yapıyorsunuz, ama Ceyhan 'ı değil, Taşdelen'i destekliyorsunuz. Ayıp!" Altında ımzalar da var: CHP'lı gençlik adına: Musa Bulut, Ahmet Dural, Dıkmen Sosyal Demokrat Gençlerı: Semlh Tuğcan.. Bir mektup da İstanbul'dan, Kadıköy'den. O benim içimi ışıttı, serinletti. Cumhuriyet okuru AykutGûrkan yazmış, şöy- le diyor 10 mart günlü mektubunda: "Sayın Ekmekçi, Çok eski bir Cumhuriyetokuru olarakyazılarınızı büyükbir keyifle okuyorum; hele domuz konusunu daima işlediğiniz için sizi kutluyorum. Uzun yıllar yurtdışında yaşadım; büyük iştahla salamlarını, sosislerini yedim. Burada da buldukça yiyorum ama, bu yazımda, sizin Bülent Ecevtt ve Deniz Bay- kal için yazdıklarınızı okuduktan sonra, düşüncelerimi bıldir- mek istedim. Kızanlara hayret ediyorum. Çok haklıydınız yazdıklannızda. Dağlara, taşlara adını yazdığımız, umutdiye bağlandığımız Bülent Ecevit'i tanıyamıyorum. Konuşmalan- nı dinledikçe hüzünleniyorum. Ölümsüz Ismet inönü ne ka- dar ileri görüşluymüş. Onun dedikleri çıktı. Deniz Baykal'a gelince.. Ondakı hırsa, fütursuzluğa hayret ediyorum. SHP'deyken, partiyi olağanüstü kongreler partisi yaptığını biliyoruz. CHP açılacağı zaman çok umutlanmıştık, ama partiyi kendinin ve hizip grubunun partisi yaptı. Böyle giderse, çok uzak değil partinin kapısına kilit vurması. SHP'ye gelince... Bütun eksikliklerine karşın tek umudu- muz Sayın Karayalcın. Günden güne bizlere daha büyük güven veriyor. Laikliğe ödünsüz sahip çıkması bizleri çok mutlu kıldı. Kitleleri ve gençleri uyandırdı ve SHP'yi tekrar umut partisi haline getirmeye başladı. Demokrasi, fikir öz- gürlüğü yolunda verdiği savaşımda bizleri umutlandırıyor. Inönü'den sonra Karayalcın'ı da sevmeye başladık. Sade ki- şiliği de bizleri etkiliyor. Inşallah sosyal demokratlan tekrar birleştirip partiyi büyütecek, buna inanıyoruz. Size ve aileni- ze, tüm Cumhuriyet çalışanlarına sevgiler, saygılar." Oç gün sonra seçim var. Hepımiz sandık başına gideceğiz. Kullanacağımız yalnız oyumuz degıl, usumuz da olmalı. önemli günlerde, Ismet Paşa'ya sorardık: - Pasam, çizmelerinizi giyecek misinız? Paşa, karşıhk verirdi: - Çizmem yok, aklım var! Hüsnü Göksef sosyal demokratlan tavanda birleştirebıl- mek ıçın neleryapmadı? Kaç kez, parti başkanlarının ayakla- rına gıtti. l-ıh.. Kimse birleşmeye yanaşmıyor, herkes "Bir- leşme olsa olsa bizim partide olur!" diyordu. Zaman zaman takılır, - Hüsnü Beyciğim, havanda su dövüyorsun! derdim. Sonunda o da umutlarını yıtirdı. Birleşmeyi tabana bıraktı. Sağduyulu sosyal demokratlar, üç partiyi de sandıkta bırleş- tıreceklerdı. Kanımca, bu yerel seçim bunun bir denemesı olacak, bırleşmeyenler bir güzel ders alacaklardı... Erhan Karaesmen, cumartesi günü Cumhurıyet'te çıkan "Olmakya da Olmamak..." başlıklı yazısının bir yerirtde şöy- le diyordu: "Ey solda hâlâ kalabilmiş, hafifçecik de olsa, sağın sadece beş milimetrecik solunda da olsa yerini hâlâ tutabilmiş azın- lık... Parçalara bölünmüşlükten, bir mucize olmazsa kurtula- mayacağımız anlaşılıyor. En kuvvetlice ve dirice gibi gözü- keninizin güçlenmesine çaba yöstermekten başka çare yok." CHP Ankara ll Başkanı, eski dostum Nail Gürman'ın ince- liklerle dolu mektubunu, yerim kalmadığı ıçın yayımlayama- dım. Gürman, Cumhuriyet okuru Necmiye Ergen gibi, ancak kendı açısından dertleşiyor; bir yerde şöyle diyor: "Bizi bize vurdurdular/Üstüne bağdaş kurdular." Metin Toker, her seçim öncesinde oyunu nereye, hangi partiye vereceğini açıklar. O oyunu yarın açıklayacakmış. Ben de Çankaya'da oturuyorum. Anakent Beledıye Başkanı için oyumu Korel Göymen'e, Çankaya'da Doğan Taşdelen e vereceğım. Çankaya'da mahallemiz Aziziye, muhtar adayı olan 22 yıllık emektar muhtar TevfHc özat'a oyumu kullana- cadjım. Istanbul'da olsaydım, oyumu Zülfü üvaneli ye, İzmir'de Yüksel Çakmur'a kullanırdım. Beyoğlu'nda otursam, oyum SHP'li aday, sanatçı Halil Ergün'ündü. Doğduğum yerde, Hâdim'de olsam, oyumu saldınya uğrayan SHP'li Başkan Mürsel Ayrancıya verırdim! BULMACA SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 1/ Zülfü Livaneli'nin bir filmi. 2/ Satrançta bir de- ğerlendirme ve klasman sistemi... Ao portakal esansı ve kınakına özütü içeren soda tipi. 3/Doku- bilim. 4/ Metal ip... Hava ya da gaz akımlan oluş- turmakta kullanılan ay- gıt. 5/ Yemen'de bir kent... "Ya bister-i kem- hâda ya virânede can ver Çün bay ü hâke be- raber girecektir" (Ziya Paşa). 6/ Birbirine sıkı biçimde bağlanarak kararlı bir bütün oluş- turan ve tek bir birim gibi davra- nan atom grubu. 7/ Bir organı- mız... Uğursuz... Bircetvel türü. 8/ Geciktirilmiş ödemeler için kulla- nılan sözcük. 9/ Paylama... Arpın atası olduğu sanılan, Doğu'ya öz- gü telli çalgı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Hükümdarlann niteliklerini ve üstün başanlannı anlatan, mesne- vi biçirninde yazılmış şiir. 2/ Dört Halife'nin sonuncusu... Kesil- miş sütten yapılan çökelek. 3/Özellikle gençlere ucuz geceleme ve konaklama olanağı sağlayan bannak... Radyumun simgesi. 4/ Ölü yıkanan kerevet. 5/ Mercanada... Küçük körfez. 6/ Yap- maaklı davranış... Bal peteğini oluşturan altı köşeli gözenekler- den her biri. 7/ Sıtma mikrobunu aşılayan sivrisinek... Bir nota. 8/ Recaizade Mahmut Ekrem'in. genç yaşta yitirdiği ve acısına en güzel şiirlerini yazdığı oğlunun adı... Insan vücudunun dış yüzü. 9/ Sözün gelişiyle, gerçek anlamlann dışında bir kavrama değınme sanatı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle