Katalog

27ŞUBAT1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER r TBMM kararlan •ANKARA (AA)- Olağanüstü Hal'in lOilde 4 ay ve iki Meclis araştırrna Jcomisyonunun görev sûrelerinin 3'er ay süre ile uzatılmasına ilişkin TBMM kararlan, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Bunagöre Batman. Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van illerindeki olağanüstü haJ uygularraası, 19 marttan geçerli olmak üzere 4ay süre ile uzaüldı. Çeşitli yörelerde işlenmiş faili meçhul siyasal cinayetlerle İSKİ yolsuzluğunda yaçanan ve genel müdür dışında kalan idari ve siyasi bütün boyut ve parasal ilişkileri, tstanbul belediyeleri ile ilgjli yolsuzluk, partizanlık ve savurganlik yapıldığı iddialannı açıklığa kavuşturmak amaayla kurulan Meclis araştırma komisyonlannın görev süreleri de 3'er ay uzaüldı. Perinçek: Sermayeye oy veprneyin • fZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu> İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, seçmenleri "sermaye panilerine oy vermemeye" çağırdı. İşçi Partisi'nin dün Izmir'de düzenlediği nütingde konuşan Perinçek, geçen seçimler öncesi de gerekli uyanlan yapüklannı ve tüm söylediklerinin gerçekleştiğini söyledi. Sözlerine "Yaşasın Türkiye ; halkı" "Yaşasın sosyalizm" - diye başlayan Perinçek şöyle konuştu: . "Son 1991 Ekim seçimlerinde sizleri uyarmıştık. Demiştik ki, eğer şu gördüğünüz sermaye partilerine oy verirseniz bu oylannız sizlere zam olarak geri dönecek dedik, dönmedi mi; size işten çıkış kâğıdı olarak geri dönecek dedik. dönmedi mi; size cop olarak kafanıza geri dönecek dedik, dönmedi mi; memurun kafasına cop olarak dönmedi mi?" İnönü Üniversitesrnde kavga: 1 ölü • MALATY A (Cumhuriyet) -Malatya İnönü Üniversitesi'nde dün saat 17.15 sıralannda sağ ve sol görüşlü öğrencilerarasında E çıkankavgadabiröğrenci |_ öldü. Sağ görüşlü olduklan beürlenen bir grup öğrenci, üniversitedeki PTTye doğru gittikleri sırada sol görüşlü olduklan belirtilen bir grup öğrenciyle karşılaştılar. Öğrenci gruplan arasında çıkan kavgada. sağ görüşlü olduğu belirtilen İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 2. sınıföğrencisi Şakir Yiğit adlı öğrenci agır yaralandı. Hastaneye kaldınlan Yiğit kurtanlamadı Savaş Karşıtları Dernegi kuruldu • İZMIR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir Savaş Karşıtlan Dernegi kuruldu. Derneğin açılışına telgraf gönderen SHP ve CHP genel başkanlan, çektikleri kutlama telgraflanyla dernek yöneticilerine başanlar düediler. Alman ve Hollanda banşörgütlerinin tensilcilerinin de kaüldıklan aahş töreninde, kurucu ü?elerden Avukat Ahmet ş» NazımHüryaptığı * konuşmada, "Daha önce 7 kurucu üyeyle kurduğumuz &vaş Karşıtlan Dernegi, prosedüreksikliği nedeniyle fehedildi. Yeniden 22 aıiadaşımın girişimiyle İznir Savaş Karşıtlan DîrneğYni kurduk ANAPMavak'tan •ANKARA (AA) -ANAP isanbuJ Milletvekili Cavit Kıvak, Sağhk Bakanı Kazım Dnç'e, bakanüğın video ksetleriyle DYP prapagandası yapılacağı ydundaki haberleri sordu. Kıvak, TBMM Bss.kanlığVna verdiği soru ö^rgesinde, hükümetin taarrufyapılması istemiyle SMSıkgenelgeler yi.ımladığını belirterek, hüanlığın video kasetleriçin 3'onilyar liralık bir masraf ysmaya neden gerek ckyduğu ve Raks ffcnasından alındiğı iddia ecılen 1 milyon kaset için ihJe açıbp açılmadığı smılannın yanıtlanmasıru isati" dedi. SHP Genel Başkanı, Lzmit ve Esenler'de Livaneli'yle birlikte halka hitapetti Karayalçın'danmemuramüjde • Memura grevli-toplu sözleşmeli sendika yasa tasansırun 2 martta TBMM'ye getirileceğini söyleyen Karayalçın, DEP'in seçimlere girmeme karannı da "zaaf' olarak niteledi. AYŞEYILDIRTM İSTANBUL/İZMİT SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat KarayaJçın. DEP'in yerel seçimlere girme- me karannı "zaaf" olarak nite- ledi. Karayalçın, İzmit'teyaptı- ğı konuşmada da memura grevli-toplu sözleşmeli sendika yasa tasansının gelecek çar- şamba günü TBMM'ye getiri- leceğini söyledi. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın. İstanbul adayı Ziil- fu Livaneli. Esenler adayı Çetin Aksoy'la birlikte yeni ilçe yapı- lan Esenler'de partisinin binası- nı açu ve halka hitap etti. Sevgi gösterileri arasında Esenler'e gelen Karayalçın ve beraberin- dekiler "Halkçı Başkan", "Zül- fii Başkan" sloganlanyla karşı- Iandı. Güneş otobüsünün üze- rinden halkı selamlayan Zülfii Livaneli "Temiz eller ve yeni yüzlerie İstanbul'da iktidara ge- liyonız" dedi. Kendisini cumhuriyetçi, Ata- türkçü gören herkesin desteğini isteyen Karayalçın, daha sonra şunlan söyledi: "Herkesin tercihi farklıdır. Kimi zengini, işvereni sever, kimi işçivi. metnunı sever. Biz kendi fikirlerimizi dostça, banş içinde söyleyeceğiz ve kimsenûı önüne engel çıkarmavacağız. Ama kimsenin de bizim önümüze en- gel olarak çıkmasına fırsat ver- meyeceğiz. Herkes haval kura- Karayalçın, LJvaneli ve Esenler adayı Çetin Aksoy'la birlikte yeni ilçe yapılan Esenler'de partisinin binasını açarken büyük bir ka- labalığa da seslendi. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) bilir. ANAP basta olniak üzere öteki partiler İstanbui'u yönet- meyi hayal ediyorlar. 28 martta biz İstanbui'u \önetme\e de>am edeceğiz. onlar da hayal kurma- ya devam edecekler." DSP'nin kendisini sosyal de- mokrat olarak tanımlamaması- na karşın seçimlere üç sol parti- nin girmesinin, cumhuriyetçile- rin ve demokratlann istedikleri sonucu almalanna olanak tanı- mayacağını anlatan Karayal- çın, oylann bölünmemesi çağn- smı yaptı. SHP'nin oy oranının Türkiye genelinde ikiye katlan- dığını anımsatan Karayalçın, sözlerini şöyle noktaladı: "DEP'in seçimlere ginneıne kararı bence çok ciddi bir zaaf ifadesidir. Girmesini isterdim. Seçimlere katılmamak asiında siyasi parti için halkın değerlen- dirmesinden kaçmak demektir. Siyasi parti kendi tarlık nedeni- ni bir anlamda ortadan kaldır- maktadır. Bunu üzünrü verici, olumsuz bir karar olarak görü- yorum." SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, DEP'in karannın bölgede oy kullanma oranında büyük bir düşüşe neden olma- yacağını, aynca bölgede gergin- liği daha da arttıracağına da inanmadığını söyledi. Murat Karayalçın. İzmit'te büyükşehir belediyesi tarafın- dan yaptınlan 900 araçlık oto- parkın açılış töreninde yaptığı konuşmada SHP Genel Başka- nı olarak göreve başladığj ta- rihten itibaren kamu çalışanla- nnın grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkına kavuşması için yoğun bir çaba içinde ol- duklannı belirterek şunlan söy- ledi: "Bir ay önce Bakanlar Ku- rulu'nda kamu çahşanlanıun yalnızca sendikal örgütlenmeyle yetinmejeceklerini ortaya koy- duk. Sendikanın grrevle, toplu- sözieşmeyle var olabileceğini belirttik. Ortağımızla bir anlaş- ma noktasına geldik. Başba- kan'ın başkanlığında çarşamba gûnû yapacağımız toplantıda ça- Itşma yaşamımızın demokratık- leşmesi için kamu çalışanJarının yurttaşlarunıza daha ivi hizmet sunabiimesi için yasa tasartsını TBMM'ye göndermiş olaca- ğız." 36 üyeden 10'u seçimlere katılmanın gerekli olduğunu savundu DEP'inkararındabirlik yok ERGÜNAKSOY ANKARA - DEP Parti Meclisi'nde (PM) alman "seçimlerden çekilme" karan- na, oylamaya katılan 36 üyeden 10'unun muhalif kaldığı bildirildi. Seçimlere giril- mesi yönünde oy kullananlar arasında Kürdistan Sosyaüst Partisi (PSK) lideri Kemal Burkay'a yakınhklanyla tanınan bazı PM üyelerinin de bulunduğu kayde- dilirken, toplantıda DEP'in "misyonumı tamamladtğı" görüşü de öne sürüldü. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, DEP'in yerel seçimleri boykot karanyla "Ne Türkiye'- nin batacağını, ne de yeni bir rejim bunaİunı yaşanacağını" söyledi. SHP Genel Başkan Yardımcısı Önay Alpago da karan, "seçim- lerden kaçmak" olarak niteleyerek "Bu, demokrasiden kaçmaktır, demokrasiyi içi- ne sjndirememekrir" dedi. DEP'in secimlerden çekilme yönünde aldığı kararla ilgili tartışmalar sürerken, 2 gün süren PM toplantısma katılan 36 üye- den 10'unun "her ne koşulda olursa olsun" seçimlere girilmesi yönünde oy kullandı- klan öğrenildi. Muhaliflerin, "Seçinılere katılıp rüştümûzii ispat etmeliyiz. Bu seçim- ler, DEP ve Kürt halkı için büyiik bir fırsartır. Seçimlere katılmayarak kimseye koz vermemelijiz. Secimlerden çekilmemiz, DEP'e yönelik baskıları azaltma> acak. Bu nedenle, ne olursa olsun seçimlere girilme- sinden yanayız. Seçimi en iyi şekilde değer- lendirip, hükümete gereken yanıtı vermeli- yiz" görüşünü belirttikleri kaydedildi. PM karanna muhalif kalanlar arasında, Kür- distan Sosyaüst Partisi (PSK) lideri Kemal Burkay'a yakınlıklanyla tanınan bazı PM üyelerinin de bulunduğu bildirilirken, DEP'in bundan sonra nasıl bir politika iz- leyeceği konusu, netlik kazanmadı. Bazı DEP'liler, günlük gelişmelere göre politika saptanması yönünde görüş belirtirlerken, partililerin bir bölümü ise, yürütülen çalı- şmalan medyaya duyurmadan, sessiz bir şekilde politika yapılmasıru önerdiler. DEP'li bir milletvekili şöyle dedi: 'D tP u secimlerden çekilme karanna muhalefet edenler, gerekçelerini "Bu seçimler, DEP ve Kürt halkı için büyük bir fırsattır. Seçimlere katılmayarak kimseye koz vermemeliyiz. Secimlerden çekilmemiz, DEP'e yönelik baskılan azaltmayacak" sözleriyle savundular. "Geldiğimiz nokta gittikçe derinleşiyor. Şahsen ben uzun süreli politika yapmayı he- defliyordum. Ancak, yaşanan bu sürecte uzun süreli politika yapmamn ola- naksızlığı var. Yarının bile garantisi yok. MiUervekiliyim ve baskdar nedeniyle seçim bölgeme gitmeye bile cesaret edemiyorum. Büyük bir çözümsüzlük yaşanıyor. Siyasi partilerin hiçbiri politika üretemiyor. Mec- lis de dahil ounak üzere, Türkiye'deki ku- rum ve kuruluşlarm tümünde büyük bir rıkanmışlık yaşanıyor. Karanlık kunıluşlar, Türkiye'yi öyle bir nokta>a getirdi ki, poli- tika üretmek isteyen DEP'i bile safdışı etti- ler. Politika >apmak iste>enler pasifıze edi- liyor. Öyle bir noktaya geldik ki, secimler- den çekiîme yönünde farklı bir alternatifbu- lamadık. Bundan sonraki gelişmeler nasıl olur bilemi>orum. Ancak biünen o ki, şiddet daha da tırmanacak. Daha çok kan akacak. Bunun tek sorumlusu da DEP'i parlamento- dan dışlamak isteyen ve seçimlere girmeme- miz yönünde entrikalar çe>iren siyasal ikti- dar olacaktu*." "DEP'in misyonumı tamamladığı" görü- şünüsavunan bazı DEP'lilerise, "Secimler- den sonraya kalan DEP'le ilgili dava, yüzde 99 kaparmayla sonuçlanacak. Secimlerden sonra kapatümasına kesin gözüyle bakılan DEP, misyonunu bir anlamda şimdi ta- mamlamış oldu. DEP'in kapatıimasıyla bir- likte mutlaka yeni alternatifler ortaya çıka- caktır" dediler. Bu arada, DEP'in seçimlere kaülmama konusunda aldığı kararda ısrarlı olduğu bildirildi. DEP Genel Başkanı Hatip Dicle. karann kesin olduğunu belirterek, "Ka- rarımız kesin bir karardır. Tekrar gözden gecirümesi dahi söz konusu değildir" dedi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit dün Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde düzenlenen miüngde yaptığı konuşmada. DEP'in yerel seçimleri boykot karanyla "ne Türkiye'nin batacağını. ne de yeni birrejimbunalımı ya- şanacağuıı" söjledi. Ecevit, DEP'in, bundan sonra Batı ülke- lerini Türkiye aleyhine kışkırtmaya ve PKK teröriinü tırmandırmaya çalı- şacağım iddia etti. DEP'in "SHPnin mari- fetiyle" parlamentoya girdigini belirten Ecevit, "DEP'in aldığı karar, büyük olasılı- kla Apo'nun karargahından tebİiğ edilmiş- tir. PKk Güneydoğu'da parti ve seçim çalı- şmalarını yasaklamaya kalkıştığına göre, PKK uzantısı bir partinin seçimlere girmesi zaten kendi açtsmdan tutarsıziık olurdu" diye konuştu. Ecevit. "DEP yerel secimlerden cekildi diye ne Türkiye batar, ne de yeni bir rejim bunalımı doğar" dedi. SHP Genel Başkan Yardjmcyı Alpago da dün düzenlediği basın toplantısında. yerel seçimlere ülkedeki bütün siyasi parti- lerin, aynı kurallar ve aynı yargı denetimi- ne bağlı kalarak girdigini belirterek, DEP'e yapılan saldınlann, seçimden çekil- me karan ahnmasına yol acmaması gerek- tiğini söyledi. Demokrasinjn. kişilerin ve siyasi partilerin çabalanyia kurumsal- laştığmı kaydeden Alpago, "Böyle bir yol secmek yerine, girilmemiş bir seçimde neİer olduğunu görmeden olabileceklerin var- sayımıyla katdmama kararı alınması se- çimden kaçmaktır, demokrasiden kaç- maktır, demokrasiyi içine sindirmemekrir. Belki de seçim sonuçlannın, halkın çokça desteğini temsil etmediğinin şimdiden görül- mesi, DEP tarafından bir kolaycılık yolu ve zayıflık olarak seçilerek bu karar alın- m^tır" görüşünü dile getirdi. SEÇÎM NOTLARI CELAL BAŞLANGIÇ İZMİT RPadayına soruşturma AHMETKURT İZMTT - Refah Partisi İzmit Büyükşehir Belediye Başkan adayı Osman Pepe hakkında Cumhuriyet Savcıhğı sonjştunna açü. Baş- kan adayian, Kocaeli Sanayi- ci İşadamlan Derneği'nin dü- zenlediği iftar yemeğine kaüldı- lar. Toplantıda Refah Partisi İzmit Büyükşehir Belediye Başkan adayı Osman Pepe'ye bir sanayici, "Türkiye Türkle- rindir, Türk kalacaktır. Bu slo- gan içerisinde Atatürk ilke ve inkılaplarına bağiı taviz >erme- yen bir ülke.viz. Basmdan izle- diğimiz kadanyla RP'yi başta İran ve Suudi Arabistan des- tekliyormuş. Doğru ise yann iktidar olsanız Atatürk'e saygı göstermeyen bürokratların oluşturduğu bir yönetimden nasıl ödün vereceksmiz" şeklin- desoruyöneltti. RP'li Büyükşehir Belediye Başkan adayı Pepe. "Türkiye Türklerindir. Türk kalacaktır. Peki Türkiye'de yaşayan Kûrt- leri ne yapacaksınız? Gürcüle- ri, Lazları. Çerkezieri ne >apa- casınız? Hangisi Türk? Türki- ye Türkrür, Türk kalacaktır. Bu tanımlama bana göre Tür- kiye coğrafyasmı tam olarak ışıtmamaktadır" diye yanı- tladı. Pepe'nin bu yanıtı toplantı- ya katılanlar tarafından tep- kiyle karşılandı. Osman Pepe. yoğun tepkiler karşısında yanlış anlaşıldığını ileri sürdü. Ancak konunun bir yerel ga- zetede de geniş şekilde yer al- masından sonra RP'li Büyük- şehir Başkan adayının konuş- ması ihbar kabul edildi. Romanlannız ve Ansiklopedileriniz yerinizden ahnır. Tel:5540804 DİYAJRBAKIR - önceleri iki sece- nekli bir bekleyiş vardı. - Acaba DEP secime girecek mi? Sonra, "ince oy besaplan" başhyordu. "Eğer girerse" seçeneğine göre aday- lar, partiler kendilerinin ve karşıtlannın oylannı hesaplayıp, seçim sonuçlanna ilişkin varsayımlar geliştiriyorlardı. Sonra sıra "eğer gjrmezse" seçeneğine geliyordu. Hesaplar bir kez daha yeni- den yapılıyor; bu kez de DEP'siz bir se- çimde olası oy dağıümlan gözden geçiri- Ûyordu. Ancak bu ikinci seçeneğe göre yapı- lan hesaplar. sadece oylann olası dağılı- mına ilişkin varsayımlarla bitmiyordu. Bu hesabın arkasmdan başka bir soru daha geliyordu gündeme; Doğu'nun, Güneydoğu'nun "kritik" bölgelerinde: - Eğer DEP seçime girmezse, ben aday olarak girebilir miyim? DEP ara- dan çekilirse, PKK'nın namlusuyla yüz- yüze mi gelirim? Günlerdir, bu türden seçenekler ve sorularla yoğruldu adaylar ve partiler. Biraz da sessiz bir bekleyiş vardı. Ka- ranlıkta yürürken önünü göremeyen in- sanlar gibi bir yandan el yordamıyla yü- rümeye çalışıyorlar, diğer yandan da kulaklannı DEP'e dikmişler, vereceği karan bekliyorlardı. DEP'siz seçimnasılolacak? Sonunda DEP'in karan açıklandı. "Seçüne katılınmayacak." Ama bir noktanın altı çiziliyordu: - Bu, kesinlikle bir boykot değildir. Şimdi oy hesaplannın tek seçeneğe göre yapılması gerekiyordu. Ama aday- lar, diğer partiler. gönül rahatlığıyla he- saplannı yine yapamıyorlardı. Çünkü. bölge bir bilinmeyenli değil, çok bilin- meyenli denklemlerin alanıydı. DEP'in karanndan sonra, bölgedeki siyasete "sessiz" ve "gergin" bir bekleyiş egemendi. Kimse yorum yapmak istemiyordu açıktan acığa. İnsanlann birbirlerine fı- sıldadıklan iki düşünce vardı. Bir kısmı DEP'in kaülmama karan- na karşıydı: - Madem kaülmayacakü, son başvu- ru gününden önce neden karar vermedi- ler? İnsanlar DEP'ten aday olmak için işlerinden, güçlerinden istifa ettiler. Şimdi hem ortada kaldılar, hem de se- çim kurullanna verdikleri listelerde yer aian kişiler korunmasız hedef durumu- na geldiler. Bu, sorumlu bir davranış de- ğildir. DEP'in karannı olumlayanlar ise başka veriler öne sürüyorlardı: - PKK, DEP'in seçimlere katılmasın- dan yana değildi zaten. Bölgede DEP'e dönük saldınlar, adaylann gözaltına alınması, baskı, dayak, başvurulann en- gellenmesi, partinin aday gösteremez duruma düşmesi. yani devletin tavn PKK'nın ekmeğine yağ sürdü. Bu or- tamda DEP seçimlere katılsaydı. aday- lar propaganda yapmak için evlerinden bile çıkamayacaktı. Bırakınız alacaklan oyu, seçilseler bile açılan bu savaş sonu- cu görevlerinden alınırlardı; DEP'e ge- çen belediye başkanlan hiçbir gerekçe göstermeden nasıl görevlerinden alındı- larsa... DEP'in son karanndan sonra bölge- de üç soru gündeme geldi. Birincisi "DEFin oylan nereye gi- İkindsi "DEP'in seçimlere katılma- ması, diğer adaylann gönül rahatlığıyla çıkıp propaganda yapıtıasına engel olur mu?" Üçüncüsü de DEP'in bu karanndan sonra PKK devreye girip "Siz de seçim- lerden çekilin" der mi diğer adaylara? Elbette ilk aşamada en önemli soru DEP'irt çekilmesinden sonra diğer adaylara çekilme baskısının olup olma- yacağı. Bu açıdan adaylann yaklaşımla- n farklı. Kimi "hemen çeküirim*" diyor. "Kesinlikle çekilmem" diyenler de var. Üçüncü eğilim ise en ilginç olanı. - Eğer bütün partiler çekilirse, ben de çekilirim... Bu yanıt özellikle MHP'nin aday gös- terdiği yörelerde yaygın. İşin ilgincı, bu seçimlerde MHP'nin. bölgede bugüne dek aday gösteremediği yerlerde parti bayraklanyla ortaya çıkması. Yerei olu- şumlardan çok bölgedeki resmi görevii- lerden destek görüyor MHP. Hatta bazı yerlerde belediye başkanlan. valilere "Sivil poUsler parti propagandasına çıkı- yor" diye yakınıyorlar. Genel eğilim, PKK baskısı sonucu diğer partilerin adaylan çekilse de MHP adayının çekil- meyeceği yolunda. Çünkü bölgede MHP'ye yoğun bir özel tim desteği var. Bölge tam anlamıyla çok bilinmeyen- li denklem. Biri çözülse. ardından onlar- cası, yüzJercesi sıraya giriyor. Bu denli çok denklemin çözümü de namlu uçlanna bırakılınca ortaya "ses- siz" ve "gergin" bir bekleyiş çıkıyor. Şimdi kimbilir ne denli gülünç olur, bir adaym çıkıp yerel seçimlerin aniamına uygun propaganda yapması: - Hava kirüliğini önleyeceğim. Çevre yollan yapacağım. Geceİcondulan yıka- cağım. Sulan akıtacağım. Çöpleri sabah erkenden toplayacağım... POUTIKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Yoğun Kampanya... Dinci örgütlerin topladığı kurban derilerinin değeri ne kadardır? Türk Hava Kurumu Genel Başkanı Prof. Dr. AtMla Ta- çoy'un açıklamasına göre 3.5 trilyon liradır. Prof. Taçoy, THK'nın 69. kuruluş yıldönümünde düzenlediği basın toplantısında şöyle diyordu: "Kurumumuzun 69. kuruluş yıldönümünde Atatürk Türkiyesi'nde görülen durum maalesef hiç de iç açıcı değildir. Devletin en temel ilkesi tehdit altındadır. Dini siyasete alet eden politika cambazlan artık 'Atatürk ün mezarını kaldıracağız' diyebilmektedirler. Bu çağdışı zihniyetin en temel göstergelerinden biri de yasalara ve yönetmeliklere göre THK tarafından toplanması gere- ken kurban derisi, fitre ve zekat gelirlerini kısıtlamaya çalışmaktır. Yasa tanımayan ve dini siyasete alet etmeyi amaçlayan birçok dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlar bu gelirierimize ortak olmuşlardır. Hatta bazı bölgelerde Hizbullah ve PKK gibi yasadışı kuruluşlar da deri topla- ma işine girmişlerdir." Türk Hava Kurumu, ulu önder Mustafa Kemal Ata- tOrk'ün kurduğu bir kurumdur. Bugün Türkiye'yi kuşatan 'mezar kazıcılar' ve 'ölü yıkayıcılar' THK'ya karşı yoğun bir kampanya başlatmışlardır. THK Genel Başkanı Prof. Dr. Attila Taçoy 'deri vurgu- nunu'anlatıyor uzun uzun. Diyor ki: "Atatürk'ün kurduğu THK'ya büyük bir darbe indiril- miştir. Yasa tanımazlık gemi az/ya almış ve bazı yerler- de din adamı kisvesi altında deri tüccarları milyarder imamlar türemiştir. Deri toplama yetkisi 6 yıl aradan sonra yeniden bize verilmiştir. Devletin bu aradakikay- bı 2.5 trilyonun üzerindedir. Buna kayıp olan vergileri de eklersek yaklaşık 3.5 trilyon liradır. Bu paralar Atatürk'- ün kurduğu laik, çağdaş, demokratik Türkiye Cumhuri- yeti'ni yıkmak isteyen bu gruplara gitmiştir." Türkiye'yi ortaçağ karanlığına götürmek isteyen kara yobaz çetelerine' verilen ödünlerle bugünlere geldik. 1983 sonrası ANAP dönemi bu karanlık güç odaklarının örgütlenip palazlandığı yıl oldu. 1986 yılında kurban de- risi toplama yetkisi THK'dan alınıp sosyal yardım vakıf- larına verildi. 1986-1992 yılları 'dinci örgütlerin' palazla- nıp ekonomik olarak güçlendiği dönemlerdir. öze\ okullar bu dönemde açıldı, yurtlar yine bu dö- nemdeçoğaldı. Hepimizin bildiği o 'malumgazete'kur- ban derileriyle köşeyi döndü. Bu olup bitenleri görenler siıstu. Çünkü laik, demokratik cumhuriyetin valileri, kay- makamları kurban derisi toplayan 'dinciörgütlere'arka çıktı. THK Genel Başkanı Prof. Dr. Attila Taçoy anlatıyor: "2860 sayılı Yardım Toplama Yasası'yla bu yetkinin "kuruma devredilmesine rağmen izinsiz deri toplayan ki- şi ve kurumlara valilik ve kaymakamlarca gözyumuldu. Birileri yasaları çiğniyor. Bunu da çoğu zaman din adına yapıyorlar. Yüce ıslamiyetin hangi kuralı bu tür uygula- maya cevaz veriyor. Hangi anlayış devletten mal kaçır- mayı meşru görebiliyor..." Son günlerde 'malum gazete' THK'ya taktı. 'Takkeli Liboş' ikide bir yazıpçiziyor. Ona göre 'dinciörgütlerin' kurban derisini THK'nın toplaması 'Müslümanlara bas- kı' olarak yorumlanıyor. Ama asıl amaçları başka. Kur- ban derisi toplayıp küplerini doldurmak. 'Malum ga- zete'nin ortaklarının çoğu derici. Gazetenin künyesinde- ki patron da bu işi yapanlardan biri. 'Malum gazete' bugünkü 'malvarhğını' kurban derisi toplayarakyaptı. Ne diyor Demirel, ÇIHer. Karayalçın ve Yılmaz. Şöyle: "Laik cumhuriyeti koruyup kollayacağız..." Laik, demokratik, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni, kur- ban deri/erini yasalara karşın dinci örgütlerin toplama- sına göz yuman tarikatçı vali ve kaymakamlarla mı koruyacaksınız? Bugün vakıf adı altında örgütlenen 'dinciörgütler'tam 3.5 trilyon liralık kurban derisi parasıyla ayakta duruyor- lar. Yayımladıkları dergi, kitap ve takvimlerde açık kim- liklerini sergiliyorlar. Alın size bir örnek: Adı: Şehadet Takvimi Tarih: 2 Temmuz 1994 Cumartesi Çıkaran: Akabe Kültür ve Eğitim Vakfı... Takvim yaprağını okuyalım: "Şerefli Sıvas halkı; Tarih 2 Temmuz'u gösterirken cuma çıkışı şerefli Sı- vas halkı, Aziz Nesin gibi ne olduğu belirsiz bir şeytan uşağını, valinin şahsında oligarşiyi protesto için tekbir- lerle protestoya başladı. Bu ülkede insanlann inançları- nı hafife almak, alay etmek yeni bir şey değildi elbet. Tarihin birçok döneminde bu, aşağılıkça, hayasızca ya- pılmış. Işte Aziz Nesin'in göbekbağı bunlara dayanmak- taydı. 'Muhammed'e can feda', 'Hizbullah şeytana he- sap soracak', 'Şeytan Rüşdü, şeytan Aziz' sloganları yer göğü titretirken on birlerce insan, Müslüman olmanın bilinciyle bu şeytanlardan hesap soruyordu. Bir anda ne olup bittiğini anlayamayan şeytanlar ve onların koruyu- cusu zalim sistem, korkudan ne yapacağım bilemiyor- du. Ve işte tam bu sırada otelden dışarıya doğru sıkılan kurşunlar da şerefli Sıvas halkını yıldırmayınca artık devlet terörunü estirmenin zamanı gelmişti. 36 kişinin ölümü, çok sayıda insanın da yaralanmasıyla sonuçla- nan bu hadisede suçlu apaçık ortadayken fatura, yine Müslümanlara kesiliyordu. Ve bu tarihte şeytan bir kez de Sıvas 'ta taşlandı." Sizlere bir takvim yaprağı sundum. Okuyun, bir kez daha okuyun. Sonra kararınızı verin. 'Karayobaz çete- leri'rim 'vakıf adı altında nasıl örgütlendiklerini görün. Operasyon 8 PKK'h öldürüldü Haber Merkezi - Ardahan'ın Göle ilcesi kırsal kesiminde sür- dürülen operasyonlarda 8 terö- rist silahlanyla birlikte ölü ola- rak ele geçirildi. Çatışmada 1 er şehit oldu, 6 er yaralandı. Olay sırasında kalp krizi geciren bir astsubay hayatını kaybetti. Mardin'in Midyat ilçesi yakın- lannda teröristlerle köy koru- •ORDU (AA) - Ordu'da bir Rus kadının çantasmda 200 adet otomatik silah mermisi bulundu. Güvenlik kuvvetlerince bir otobüste yapılan aramada. Rosa Filaruri adlı Rus kadımn çantasmda 200 adet ağır otomatik silah mermisi ele geçirildi. Gözaltma alınan Rosa Filaruri, sorgulamasından sonra sevk edildiği adli makamlarca • tutuklandı. culan arasında çıkan çatışmada bir gecici köy korucusu öldü. Ardahan Valisi Yener Ünlü- er. kırsal kesimde sürdürülen arama tarama çalışmalan sıra- sında önceki gün öğleden sonra teröristlerle karşılaşıldığıru. çı- kan çatışmada 8 teröristin ölü olarak ele geçirildiğini bildirdi. Vali Ünlüer, çatışma sırasında er Ahmet Düzgün'ün şehit oldu- ğunu, 6 erin yaralandığını belir- terek, çatışmada Astsubay Tuncay Güneş'in de kalp krizi sonucu görevi başında şehit ol- duğunu kaydetti. Onceki gece geç saatierde Midyat-Nusaybin karayolunu keserek, durdurduklan araçlar- da kimlik kontrolü yapmak is- teyen bir grup teröristle geçici köy koruculan arasında çatış- ma çıktı.. Çatışmada, kimliği henüz belırienemeyen bir koru- cuöldü. Varalanan 3 korucu ise Midyat De\let Hastanesı'nde tedavi altına alındı.