25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27ŞUBAT1994PAZAR 10 PAZAR KONUKLARI Sosyaldemokrat parti yönetimlerininhiçsevnıediği ilginçbirörgütlenıne: TabanOperasyonu cİL-Josyal demokratparüleri birleştirmek amaayla tabandan bir zorlayıcıgüçörgütlemek için kurulan hareket, kendini Taban Operasyonu olarak adlandırdı. Partileşmemiş bir siyasalhareket izlenimi veren Taban Operasyonu nunsözcüleri bugünküsöyleşidegörüşlerini ve amaçlarım anlaîıyorlar. TabanTaban Operasyonu'nun sözcüleri; (soldan sağa) Bedri Baykam, Türkân Saylan, Mehmet Tomaç ve AJptekin Gündüz, Aydın Engin'in (sol başta) sorularını yanıtladılar. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Operasyonu: SoldakıbölünmeyapayAYDIN ENGIN iz kendinizi "Taban Ope- rasyonu" diye adlandırıyorsu- nuz ve büebfldiğimiz kadanyla sosyal demokrat partikrin ta- banında etkinlik göstermey i amaçlıyorsunuz. Y'ani siyasetin tam içindesiniz. Bu anlamda kendinizi si> a- sal bir hareket olarak niteliyor musunuz? Bedri Baykam - Bence bir sıyasi hareke- ız. Şoyle yani, sağduyu ya da şakayla :anşık "solduyu" sahibi kişiler olarak, sos- al demokrat.partilerden beklenen. fakat görmedığimiz kıvılcımı bir araya getirmek. ateşlemek, bize göre mantıksızlıklanndan anndırmak için bir araya gelmiş, halktan "katılımcı" kişiler olarak görüyoruz kendı- mizi. - Taban Operasyonu kendini ister istemez sosyal demokrat hareketle sınırlayan bir ör- giitknmedir. Bu sizce doğnı bir tanunlama ı? Bedri Baykam - Evet. Yani yalnız bu de- ğü. Bir yerde demokrasinin içinde sosyal demokrasinin güçlü ola- rak yer almasının. demok- rasiye büyük bir katkısı lacağına inanıyoruz. Do- layısıyla belki sağa da bir katlusı olacağına inanıyo- ruz. Mehmet Tomaç - Tabii esas olarak ortadaki bu dağmıklıân yapay olduğu düşüncesi var yani... Yani genel olarak kamuoyunda böyle bir düşünce oldu- ğundan insanlar böyle bir ılay için yan yana geliyor- lar bence. Türkan Saylan - Bu ko- nuda birkaç söz de ben ek- lemek istiyorum. Siyaset- çilerin kendi kişisel beklen- tilerini. hırslannı, hizipçi- liklerini öne çıkarmalan- ndan kaynaklanan bir si- asal kargaşa yaşanıyor. Sağda da solda da partiler sürekli bölünüyor. Bun- lann hepsinin faturası Türk toplumundaki sade insana çıkıyor. İnsanlar ne yapacak- lanru şaşınyorlar. İnsanlann çoğunluğu ya sağ görüşlüdür ya da sol görüşlü. Ve Türki- ye toplutnunun büyük bir çoğunluğu. be- nim düşûnceme göre sosyal demokrat gö- üşlüdür Çağdaşür, laiktir ve düzenin de böyle sürmesini istemektedir. Ama iş oy ermeyegehnce... - Türkîn Hanım bir şey söylediniz, Türki- e halkınui büyük bir çoğunluğu sosyal de- mokrat göriiştedir, dediniz. Tiirkaa Saylan - Evet, ben öyle düşünü- yorum. Yani eğer menfaat bağlantısı ken- dilerine sunulmazsa, yani objektif düşüne- bilirlerse. ki objektif düşündükleri zaman bizden farklı olacakJannı hiç zannetmiyo- rum. Bizm hareketm adını ben çok beğeni- yorum. Taban Operasyonu. Taban diye bir şey var. Bu insanlar bir ses bekliyorlar. Bir ses gelse de biz de bir şeyler yapabilsek diye... Bızim Taban Operasyonu işte biraz belki bu itıyaca cevap veren bir hareket. AJptekin Gündüz - Bu konuda benim söy- lemek ıscediklerim de var. Ben Devinim Dergisi'nn yönetmeniyim. Devinim, resmi ideoloji cışmda gerçek Atatürkçülüğü ken- di çizgisj olarak kabul etmiş, Türkiye'nin tek Kemılist dergisidir. Biz kendimizi sos- yal denokrat olarak tanımlamıyoruz. Buna kaım sosyal demokrat partileri bir- leştirmev amaçlayan Taban Operasyonu'- nda kadromuz ve okurlanmız ağırlıklı çalı- şma gösurdi. Özel bir sayı bastık. imza top- ladık filai. Bunun da temelinde laikhği ger- çek anlanda sav unan partilerin, düriist bir şekilde sıvunan partilerin şöyle ya da böy- le, birtaiım sorunlara rağmen sosyal de- mokrat rartiler olması yatıyor. Yalnız yerel secimleronrasında sosyal demokrat parti- lerin oy oranlanrun düşmesi kaçınılmaz olarak Türkiye'de yeni siyasi oluşumlan gerektirçekür. Bizce sorun sosyal demok- rat partlerin birleşmesi değil, sosyal de- mokrat rartilerin kimlik sorunu. SizJe Taban Operasyonu olarak sosyal demokra partileri birleştirmek amacıyla ta- banda bir zorlama örgütlemeye çabaladmız. Değil bUeşme, bir seçün ittifakı bile sağla- yamadınz. Ne dersiniz? Başansız mı kaJdınız' Mehnet Tomaç - Tabii tam da öyle söy- lenemez - Nası söylenemez? Bedri Saykam - Tam başansızlık dene- mez. Gcrülüyor lci tabanda, bazı yörelerde farkh yadaşı'mlar var. İşte "Aynı aday üze- rinde anaşalım" ya da işte "Biz aday çıkar- mayalıiL Siz çıkarın, sizi destekleyeüm." Yani he-şeye rağmen... Vlehnet Tomaç -... ızi kaldı Taban Ope- rasyonunun. - Alpekin Gündüz, siz sosyal demokrat partjleriı bir kimlik bunalımı yaşadıkiannı sövledinz. Oysa şu ana kadar sizlerin söyle- diklerimden, sizin harcketin hedefîne ulaşı- lamamıstğını, üç sosyal demokrat partinin biıteşentmişliğini, hatta bir seçûn ittifakı bile oluşııramamtşlıklarını kimlik bunaiunı- ndan çok subjektif etkenlerle, liderlerin... Türkan Saylan - Liderlerin kişisel hı- rslanvla... -Hırslanyla? Türkan Saylan - Evet. evet. Tamamen. - Yani Türkiye'de sosyal demokrat hare- kerin üç partiye bölünmüşlüğü sizce gerçek- ten liderlerin kişisel iktidar hırslarından mı kaynaklanıyor? Bu mudur bugünkü duru- mun açıklaması sizce? Bedri Baykam - Bence bu böyle. Alptekin Gündüz - Bakın, sosyal demok- rat partilerin ilçe teşkilatlanna gidip Taban Operasyonu'nun bildirgesinı ımzalatmak isteyen arkadaşlar, gerek SHP'de, gerek CHP'de ilginç bir olayla karşılaştılar. Ge- rek SHP. gerek CHP ilçe başkanlan "Biz bunu imzalamayız. Yoksa siz yeni bir politik hareket mi yaratiyorsunıız? Siz parti mi ku- racaksuıız?" gibi bır yaklaşım içine girdiler. Benim demin söylemek istediğim de oydu. Bu seçimlerden sonra bu tipte gruplann sı- yasal kimlik, kurumsallaşmış siyasal kimlik kazanmalan zaman içinde belki söz konu- su olabilecektir. Mehmet Tomaç - Şimdi tabii farklı bir Bedri Baykam Ressam ve yazar. 1957'de Ankara'da doğdu. Fransa'da Sorbon'da ekonomi masten yaptı. ABD'deresim ve sinema eğitimi gördü. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin kurucu üyesi noktaya geldik. Birçok siyasi parti var. Hem sağda. hem solda. - Yani sa>ı olarak mı fazla demek istiyor- stınuz Mehmet Bey? Mehmet Tomaç - Tabii tabii. Yani gere- ğinden fazla siyasi parti var. Bunlann hele soldaki siyasi, hatta sağdaki siyasi partile- rin programlan incelenirse aralannda çok nüanslar var birbirlerinden. Burada önemli olan siyasi partilerdeki siyasetin ticaret ha- line geİmış olması. Ticari bir yaklaşımla... Bedri Baykam - Avnen katılıyorum. - Doğru ka\ramak istiyorum. Yani siyasi partiler arasında nüanslar var dediniz. Y'ani küçük farklar. aynmcıklar mı >ar ? Büyük farklar yok mu demek istediniz ? Mehmet Tomaç - Evet. evet. Büyük farkJar yok. Soldaki siyasi partiler arasında çok büyük fark- lar yok program bazmda; sağdaki siyasi partiler arasında da bir ya da ikisi dışında çok büyük farkhlı- klar yok. Burada esas olan. bunlar kadrolaşı- rken. kendi içlerindeki de- mokrasiyi geliştirmeleri çok zayıf. - Parti içi demokrasiyi mi kastediyorsunuz? Mehmet Tomaç - Evet. Tüm siyasi partilerde ben- ce parti içi demokrasi yok. Öyle bir şey söz konusu biİe değil. Parti içi demok- rasi gelişemediğı için o par- tileri yöneten kişilere ta- bandan gerekli baskı oluş- turulami) or. O yüzden de aralanndaki nüanslan, bu subjektif faktörler ortadan kaldınlarruyor. Parti içi demokrasi gelişe- bilse parti örgütleri, işte mahalle teşkilat- lan, ilçe teşkılatlan bu bölünmüşlüğü de or- tadan kaldırabilirler. İşte Taban Operasyo- nu'nun özelliği bu imkanlan kullanması. - Şimdi, üç sosyal demokrat partideki aynhklaruı nüans düzeyinde kaldığı, derin. köklü aynlıklar olmadığı konusunda aranı- zda bir göriiş birtiği *ar. Ojsa başka türlü değerlendirmeler de var. Örneğin Kemaliz- me bakışta CHP ile SHP arasında, keza' 'altıok'un yorumu konusunda bu iki parti arasında nüansı aşan ayrımlar. vurgu fark- lan var. Liderlerin koltuk hırsıyla pek açı- klanamayacak farklar bunlar. Ne diyorsu- nuz bu konuda? Türkan Saylan - Ben şunu söyleyebilir miyim? Bunlan bir gün içinde söylenen ve yapılanlara deği] de uzun bir süreç içinde oluşan duruma bakarsak... Şimdi, bu ayn- mlann keskinleşmesi için farklı şeyler söyle- yebiliyorlar bu parti liderleri. Yani bugün- den yanna değil. Ama birkaç hafta. birkaç ay içinde bunlan gözlediğiniz zaman, aslı- nda temel ilkelerden ne kadar ayn şeyler söylerlerse öne geçecekleriru zannettıkleri ıçin değişik söylemlerde bulunuyorlar. Ben bunu gözlüyorum. Oysa tabantn beklentisi temel ilkeler, birlik. İnanın kiminle konuş- sam tek istekleri birlik ve fakat ödleri patlı- yor merkezden. Mehmet Tomaç - Burada önemli bir baş- ka nokta daha var. Son on yılda siyasetin çok bireyselleşmesı var. Bundan sosyal de- mokratlar çok büyük oranda etkilendiler. Yani onlar da bireysel siyaset yapma yolu- nu tercih eder hale geldiler. Yani örgütlü si- yasetin gerisine düşmeye başladılar. Do- layısıyla bu bireyselleşme örgütünbir an- lamda dışlanmasına >ol açtı. Örgütün baskılanndan uzaklaştı liderler. Örgüt baskısmdan uzaklaşmak, bir ölçüde kamu- oyu baskısmdan uzaklaşmak demek... Par- lamento kendi içine kapandı, partiler kendi içine kapalı hale geldiler. Bedri Baykam - Mesela siz dediniz ki Aydın Be>.ki Sosyal demokrat partiler arası- nda bazı farkühklar var gibi görünüyor" de- diniz. Bence olaya daha makro bakmak lazım. -Makro? Bedri Baykam - Evet, makro. Mesela bu- gün yurtdışından Türkiye'ye bakan biri, bir yabanc; politikacı ya da entelektüel ne gö- rüyor? İşte merkezi sağda birbirini yiyen ıki tane şirket görüyor. Ortada birbiri ile uzla- şamayan. birbirini mıknatıs gibi iten üç tane sol parti var. Bir de Türkiye'de tıpkı İran'daki gibi, yanlış bir demokrasi kav- ramıyla yeşil ışık yakılmış, özgürlüğü orta- dan kaldırmak isteyenlere özgürluk veril- miş bir ortamda radikal İslamın bir çıkışı var. Yabancı bunu çok iyi görüyor. Yok efendim biri Kuvayı Milliye'den geliyor- muş. biri Marksizmden geliyormuş... Bun- lar hiç kimseyi ikna etmıyor. Türkiye'de la- ikler ve anti-laikler var. Bugün Atatürk il- kelerinin savunulması. yaşama geçirilmesi, cumhuriyetin varhğmın korunması... Bun- lar detay sorunlar değildir. Biz Taban Ope- rasyonu olarak biraz da olayın gerçek gün- demine gelmesi için çaba harcıyoruz. - Aynı yönde çaba harcayan sosyal de- mokrat partiüler, parriü gnıpiar yok mu ? Bedri Baykam - Bizim onlardan farkımız şu: Biz ödünsüz laikiz. Uzlaşma adına laik- Iikten ödün vermeyecek insanlann bir ara- ya gelmesidir Taban Operasyonu. Sahte bir demokrasi adına rejim düşmanj üreten bir toplum yaratmak istemijoruz. - Türkiye'de "Kemalizm eşıttir sosyal de- mokrasi" ya da "Kemalizm sosyal demok- rasiyi kapsar, içerir. Sosyal demokrasi Tür- kiye'de Kemalizm olmak zorundadır" gibi yaklaşımlar var. Kanlıyor musunuz bunlara? Alptekin Gündüz - Şimdi sosyal demok- rasi özgvirlük, eşitlik, dayanışma gibi evren- sel ilkelere dayanan bir görüş, bir düşünce. Ama her ülkede sosyal demokrasinin uygu- lanışı o ülkenin özgün koşullanndan orta- ya çıkıyor. Türkiye'de Batı Avrupa ülkele- rinden çok farklı koşullardan geçerek bu günlere geldik. Ve Türkiye'deki sosyal de- mokrasinin yapılanması da doğal olarak Avrupa'dan çok farklı oldu. Bu bakımdan riyetçilik ilkelerine baktığımızda bunlann zaten beraber kullanıldıklannda demokra- siyi getirdiği ortaya çıkar. - 2. cumhuriyetçiler diye resmen kunılmuş bir grup, bir siyasi hareket var mı bUmiyo- rum. Ama böyle, "2. cumhuriyetçi" diye ni- telenen yazarîar, kimi aydmlar var. Bedri Baykam - İşte gazetelerde kimi kö- şelerı tutmuş bırtakım adamlar yani. - Neyse. Böyle nitelenen kişilere bakıyo- ruz, kanım o ki bunlar uygar, çağdaş >e böyle bir yaşamdan yanalar. Orneğin kadınlann kara çarşaflara filan biiriinmelerini istemi- yorlar; ne bileyim gelişnuş, sanayileşmiş bir Türkiye özlüyorlar, şu bu... Sanırını anlata- bildim. Çağdaş bir ülke özleyen bu kişileri. 2. cumhuriyetçiler diye anılan çevreleri redde- den bir y apımz var. Bedri Baykam - Evet. - Neden? Türkan Saylan - Galiba Özalizmle ortaya çıktıiar bunlar. Özal'ın kendine özgü çıkışlan oldu ve bu insanlar belki de onu yakaladılar. - Ama Türkan Hanım, Özal belki ekono- mik alanda, devletin örgütlenmesine belki il- Prof. Dr. Türkan Saylan 1935'de İstanbul'da _ doğdu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi, bir hastanede başhekim. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkam Alptekin Gündüz 1968"de doğdu. Devinim Dergisi'nin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni. Halen ODTÜ'de öğrenci. Sosyoloji Bölümü son sınıfta tek dersten bekliyor. bence sosyal demokrasiyi Kemalizmden ayırmamız bazı açılardan bir zorunluluk. Türkan Saylan - Atatürk ilkeleri gökten de inmedi. Atatürk'ün icat ettiği bir şey de- ğil. Demokrasiye yavaş yavaş nasıl geçilme- si gerektiğini bize gösteren birtakım ilkeler bunlar. O ilkelerin her biri o gün için çok değerli. Ben sosyal demokrasiyle Kemaliz- min iç içe olmasından yanayım. Mehmet Tomaç - Şimdi Taban Operas- yonu olayı bu kadar detayh tartışılmış bir konu değil. Biz bu aynntılarda fıkir birliği aramaksızın, sosyal demokrat hareketi bir- leştirecek bir taban hareketi içinde yer aldık. Bedri Baykam - Bu normal. Çünkü ger- çek farklılıklar yok da ondan. Kemalizmle sosyal demokrasi arasında katiyetlev iddia edildiği gibi ya da varsayıldığı gibi birbirini iten, dışlayan kavramlar olmadığı için... Türkan Saylan - Yani malumu ilam olu- yor. Bedri Baykam - Bir ortak paydalan de- sek belki daha doğru. Belki o ilk yıllarda işçi haklan, sendikalar filan olmadığından söylemde bunlar o dönemde eksik olabilir. Ama 'altıok'takı halkçılık. laiklik, cumhu- ginç çıkışlar yaptı, ama bir aydın, bir ente- lektüel değildi. O yüzden Özalizm ironik, küçümseyici bir içerikten öte pek bir şey an- latmıyor bana... Bedri Baykam - İşte tam öyle. Ben Özalcıyım ya da Özalistim demeye utandı- klan için isimleri neo-liberal, neo-osmanh ve yeni cumhuriyetçi ya da 2. cumhuriyetçi oluyor. Türkan Saylan - Bir de şu var. Bunlann çoğuna baktığmız eaman, hepsi yurtdışı- nda eğitim görmüş. kendi ülke koşullannı. insanlannı çok iyi tanımayan insanlar ve farklı bir şey yapmak arzusunda oldular ve bu farklılığın da en keskini işte Atatürk'ü yargüamak... - Yani siz, bunlar bu fikirlerini "orijinal" olmak için mi benimsediler diyorsunuz? Türkan Saylan - Evet. Bizim insan- lanmızm da henüz anlavamadığı fikirlerini bunlar demokrasiyle bağdaştırmaya çahşı- yorlar. Yani benim en çok üzüldüğüm nok- ta. demokrasiyi bir uzlaşma rejimi olarak gösterip ki bunu herkes kabul edecektir, bunun yanında son derece uç görüşlerle birlikte yaşamayı da önerdiler. Yani İslamalar da olacak. Kürtçüler de olacak. memleket bölünecek... Bedri Baykam - Ordu özel olacak. Türkan Saylan - Evet ordu kalkacak ve özelleşecek... Yani bir nevi anarşık düşün- celer ön plana geldi. Bunun da adı demok- rasi oldu. Şimdi onlar bu söylemi ortaya çı- kardıklan zaman, çoğu öğretim üyesidir ve sairedir. insanlann kafasını kanştırmaya başladılar. "Gençler, annenizin tarihini btrakın bir kenara. Gerçek tarih başkadır. Şize şimdi doğrusunu anlatacağon" filan... İslamcılar da bunu yaptılar, 2. cumhuriyet- çiler de bunu yaptılar. 12 Eylül'ün suskun- laştırdığı, depolitize ettiği gençlik iyice şaşkına döndü. Ben bunu Türk gençliğine yapılan çok büyük bir haksızlık olarak gö- riiyorum. * - Türkan Hanım, bu benim de somtak iste- diğim bir sonı. Benim gençlik y ıllurınıda Ke- malizm. Mustafa Kemalcilik 68'lerde bir yükseliş yaşamıştı. Özellikk Kemali/min bagunsızlik ilkesi çok fazla >ıırgulanmıştı. Ama 70'li yıllarda gençlik Kemalizmden uzaklaştı. İ niversitelerde Kemalist - gence rastlanmaz oldu. Ama 9O'lı yıllarda, kimi dergilerde, gazetelerde, çevTelerde sıkça vur- gulanmaya başlandı. Buna göre gençlik için- de yeniden Kemalizme yönelme, güçlü bir yönelmeden söz ediliyor. Önce .AJptekin Gündüz'e sonnak istiyorum. Bu doğru mu? Alptekin Gündüz - Bu tamamiyle gerçek. Biz şu anda Türkiye'nin değişik kentlerin- de. değişik ünıversıte ve liselerden çok şayı- da, binlerce gencin nabzıru tutuyoruz. Üni- versite ve Iise öğrencilen. Hatta şimdi orta- okul öğrencilerinden mektuplar almaya başladık. Türkan Saylan - Aynca şu var. Ben üni- versite öğretim üyesiyim. Şimdi bütün üni- versitelerde Atatürkçü düşünce kulüpleri kuruluyor. İstanbul Üniversitesi'nde böyle. Hacettepe Üniversitesi'nde. MimarSinan"- da. İTÜ'de... Bedri Baykam - Bence bugünün gençliği yakmda şunun farkına varacak: Tüm öz- gürlükler Kemalizmden geçiyor. Çok iddı- alı gelebilir bu laf. Ama ben inanıyorum ta- mamına. Yani benim istediğim resmi yap- ma özgürlüğüm. sizin istediğiniz makaleyi yazma özgürlüğünüz. bir edebıyatçının is- tediği fantezıyi yazma özgürlüğü, diskocu gencin gidıp dağıtma özgürlüğü, işçinin sendikasını kurma ve hak arama. eyleme geçme özgürlüğü... saymakla bitmez bu. Ha, bir de 2. cumhuriyetçilenn arvalama özgürlüğü, bütün bu özgürlükler Kema- lizmden geçiyor. - Bedri Bey, bu söyleşide en radikal, kök- tenci değeriendirmeler hep sizden geldi. Y'anıbyor muyum? Türkan Saylan - Yoo, yoo, gençiiğın ver- diği ataklık... - Peki. Sorum şu: Refah y ükseliyor. Görii- nen o. Bir seçim zaferi kazanabilir, diyorlar. Gençlik arasında dinsel akımlar revaç bulu- yor. Y asaklamaktan yana nusınız? Bedri Baykam - Valla şunu söyleyeyim. Bir anayasamız var. Bu anayasada laiklik oradadır ve değiştirilmesi teklifedilemez. - Şu 82 Anayasası'ndan söz ediyonız değil mi ? Bedri Baykam - Evet. evet. Anayasayı değiştir- mek için üç arkadaşıyla hareket ettiği için Deniz Gezmiş'in başına gelenleri gördük. Bu arada yeri gel- mişken, Denız Gezmiş'in nasıl bir bağımsızlık, Tür- kiye'den yana bir Kema- list olduğunu da bugün Kemalizme küfretmeyi rnarifet sayan tüm sosya- listlere bır haürlatayım. Saygıyla tabii. Bu ülkenin bir anayasası var. Şimdi bu ülkenin anayasasını hiçe sayarak bu rejimi yıkıcı faaliyette bulunmak legal olarak serbest mi, de- ğil mı? Hükümet tarafı- ndan bunun bana bildiril- mesini talep ediyorum. Bu serbestse Denız Gezmiş'in niye asıldığını öğrenmek istiyorum. Aynca hangi açılar- dan serbest, eğer serbestse yani. Özal'ın de- diği gibi bır kere delmek serbest olduktan sonra, on kere, on beş kere de. ana ilke ve maddelerini de delmek serbest mı? Anaya- sayı \eya rejimi. cumhuriyeti ortadan kaldırmak isteyen oluşumlara sözde bir de- mokrasi adına olanak sağlarpak mümkün mü? Bu bana gerçekçi gelmiyor. Ne yap- mak lazım? Şımdı ona geliyorum. Hükü- met aklını başına alacak ve hükümet ister merkez sağ, ister sosyal demokrat. ister bu- günkü koalisyon olan bir yapıda olacak. Türkiye eskisi gibi AdaJet Partisi. Cumhu- riyet Halk Partisi döneminde olduğu gibi. Mehmet Tomaç 195O.Giresun doğumlu. Eczacılar Odası Başkanı. Meslek Odaları Birliği Koordinasyon Kurulu Başkanı. Sayısını kendisinin de bilmediği kadarçok derneğe üye. bir sosyal demokrat, bir merkez sağ parti dönemine gelecek. Bunlar akıllannı baş- lanna alacaklar ve artık sahte bir demokra- si anlayışıyla rejim karşıtı insanlan körük- lemekten vazgeçecekler ve laik bir eğitime gececekler. Laik eğitime uymayan kişiler, bir yerde ister istemez ayıklanacak, anndınlacaklar. Yapılması gereken budur. Ve bu insanlara bu ülkede iç harp çıkma- dan, sevgi içinde yaşamamız için ana, temel harç olduğu hatırlatılacak. Bir de politı- kacılara hatırlatmak istiyorum. 163. mad- denin kalkması için ortalığa düşüp çaba göstermiş olan hiçbir sosyal demokrat poli- tikacının bugünkü durumdan şikayet et- meye hakkı yoktur. Onlar bu hataya bile bile lades dediler. Bu hatada İnönü'nün payı vardı. Rah- metli Uğur Mumcu da işte "Çifte standart olmasın. Kaldınlmalıdır" dediği için onun da bu hatada payı vardır. Bugünlere işte böyle geldik. Siz şimdi bana soruyorsunuz. Yasakçılık mı? Anayasa varsa. 163 olmalı. - Sen bu söyleşide Kemalist gençliği temsil ediyorsun Alptekin Gündüz. Sen ne diyorsun bu konuda? Alptekin Gündüz - Boş umutlara dayan- mayan sözler söylemekten kaçmmak isti- yorum. Biz bugünkü siyasi partilere, siyasi oluşumlara güvenmiyoruz çok fazia. Özel- likle laiklik konusunda yaşanan bunalırrun çözümlenmesi konusunda bu böyle. Biz te- mel olarak hayali kurtancılar beklemeyen, kendine güvenen yeni kuşaklann oluş- ması... Biraz önce Refah Partisi'nin. işte ta- rikatlann. dinci gençlerin sayısının artması- ndan söz edildi. Evet, çünkü bu insanlar çok büyük parasal kaynaklarla beslenerek bu çalışmalannı yapıyorlar. Ve sıkıntı için- deki gençlenn özellikle para gösterilerek kandınlması da çok büyük bir sürpriz de- ğil. Oysa ki Kemalizmi seçen gencler, bir- takım yerlerden destek aldıklan ıçin bunu seçmiyorlar. Akıllan, düşünceleri bunu gösterdikleri ıçin bunu seçiyorlar. Bizim için de önemli olan o. Eğer sorumlu kurum ve kuruluşlar görevlerini yapmazlarsa yeni yetişen bu bilinçli gençlik Türkiye'yi kurta- racaktır. Bu kaçınılmaz bir zorunluluk ola- rak ortaya çıkacak. Mehmet Tomaç - Ben bir ekleme yap- mak ıstiyorum. Ne yapmak lazım? Bence tek yol var. Seçim sandığırun başına gidip oy atmak lazım. Bu kadar. - Pekala. şu ana kadar oldukça çetrefil ko- nuları tartıştık. Ama birkaç kısa yanıtlana- bilecek sorum daha var. Önce, önümüzde ye- rel seçimkr >ar. Sizler Taban Operasyonu'- nun sözcüleri, üyeleri olarak oy kullanacak mısımz ? Ve eğer vanıtlamanı/da sakınca yoksa, kime oy vereceksiniz? Üç sosyal de- mokrat aday var. SHP'den Zülfii Livaneli, CHP'den Ertuğnıl Günay ve DSP'den Necdet Özkan. Oy verecekseniz, bu aday- lardan hangisine oy vereceksiniz. Bedri Baykam-Ben cevap vermek istiyo- rum. Ben bir sosyal demokratım. Birleş- meleri için bütün yazımızı, sonbahanmızı verdik "Birleşemezseniz irtifak yapın" de- dik. Şimdi gelelim kime oy vereceğime? Ümidim bunun bir sosyal demokrat parti olması. Ama burun far'kıyla yanşta İstan- bulda Cumhuriyet düşmam oluşumlara karşı bir başka partinin şansı olduğunu görürsem, oyumu o partiye vereceğim. Bu partinin bir sosyal demokrat parti olması benim dileğimdir. Yani Bedri Baykam karannı 26 mart ak- şamı \erecek. .AJptekin Gündüz, siz ne ya- pacaksınız? Alptekin Gündüz-Ben de aym görüşte- yim. Mehmet Tomaç Bey, siz? Mehmet Tomaç-Bir kere tabii ki oy vere- ceğim. Bunun tersi söz konusu olamaz. Ama ben esas geniş halk kitlelerinin sandı- ğa gitmesini ve oy vermesini istiyorum. Bizlerin oylan tabii ki demokrasiden yana olmayan kişilere olmayacaktır. Çünkü bi- zim için, yaşam için demokrasi önemli Türkan Şaylan-Aşağı yukan ben de böy- le düşünüyorum. Demokrasiden yana olan ve en çok oy alma olasılığı olan parti- vi gözleyip oyumu... • h y v y - Yani demek ki Taban Operasyonu'nun sözcüsü dunımunda olan dört ar- kadaşımız, büyük olasılı- kla bir sosyal demokrat partiye oy verecekler. .Ama bunun hangisi oldu- ğuna da 26 mart akşamı karar »erecekler. Peki Da- lan için ne diy orsunuz? Da- lan'ın kazanması halinde onu İstanbul için bir tehli- ke olarak görüyor musu- nuz? Bedri Baykam - Dalan! Ben sadece gülüvorum. Türkan Saylan - Dalan söz konusu olunca... Bu Taban Operasyonu ile bağlantılı değil. ama be- ton operasyonu ile bağ- lantılı bence... Alptekin Gündüz - Val- la ben Ankaralıyım. Ora- da oturuyorum. Yalnız basından ve çevremden edindiğim bilgilere göre ben Bedrettın Da- lan'ı Türkiye için tehlike olarak görüyo- rum. sadece İstanbul için değil. Bedri Baykam - Ben gene de bir şey söyle- yeyim. Ben Dalan, Kesici ve öne çıkacak olan sosyal demokrat adayın, bunun Zülfü ola- cağı tahmin edilebiür, bu bölünmüşlüğün Türkiye'yi bir felakete götüreceği konusun- da kuşkulanm var. Ama ben cumhuriyetin korunması söz konusu ise şehirciliğine hiç inanmadığım Dalan'a bile oyumu atanm. Cumhuriyetçilik benim için o derece önem- li - Peki son sonı: Dalan mı, Refah mı? Var- sayalım başka hiçbir seçenek yok. İkisi arasında tercihte bulunmak zorundasımz. Dalan mı, Refah mı? Bedri Baykam - Tabii ki Dalan. Mehmet Tomaç - O zamanlar Dalan, "Ben ANAP'tan birtakım insanlar olduğu için ayrıldım" dedi. O işaret etmek istediği insanlar da özellikle tarikatçılar idi. O yüz- den, onlan işaret ettiği için oyumu Dalan'a veririm. Türkan Saylan - Ben de öyle yapardım. - Bu söykşi için nepinize teşekkür.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle