25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 27ŞUBAT1994PAZAR KULTUR AIDS konulu ilkfiJmolan 'Philadelphia', eşcinsel sinemanın öncüsü K ültür Servisi - Hollywood'un AIDS olayına eğildiği ilk film "Philadelphia". gösterime çıktığı ilk haftalarda ABD'de çok ıyi iş yaptı. Ocak ayının ortalannda ise ^ ^ ^ ^ ^ ^ _ 1200 sinemada gösterime gırmiş ^ ^ " * ^ " " ve "hit" olmuştu. Amerıka. so- nunda birtakım nos>onlan kabullenıyor gibıv- di: Bir homoseksüelın de saygınlık \e sempaiı kazanabileceği. Tom Hanks gibı bir oyuncunun bir homoseksüel rolünün üstesınden başanyla gelebileceği. bir başka yıldız. Denzel Washing- tonın kardeşlık hakkında bir şeyler oğrenebıle- ceği. AIDS'le ılgili bir fılmin de kitlelerin ilgısını çekebileceği gibı. Bütün bunlar. AIDS'e yakalanan homoseksüel bir avukatın işten atılmasını \e kendısini savun- mak için bir avukat tutup da\a açmasını konu alan filme biraz tedirginlikle de olsa 26 milvon dolar bütçe ayıran vönetmen Jonathan Demme ile TnStar fırması ıçın gayet ıyı aşamalardı. Amenkan halkı. "PhiJadelphia"vı saiın alıyor- du, en azından filmı görmek içın para harcıyor- du. Ancak Amenka'da homoscksüeller arasın- da fılm geniş çaplı bir tartı^manın da nedenı oldu. Bu insanların lemel sorulan şunlardı: Fılm doğru mu? Homoseksüeller için şararlı mı'.' Ve başansı. sinemanın bu azınlıkla barıştığı anlamı- na mı geiiyor? Oyun yazan \e homoseksüel eylemcı Larry Kramer ıçın sorulann yanıtlan. sırasıyla "Ha- yır", "Hayır" \e "Kimbilir?"... Yedi ayn yayın organında >a- yımlanan "Philadelphia Filmin- den Neden Nefret Ettim" baş- lıklı yazısında. Kramer. şöyle yazıyor: "Düriist değil, yasal, tıbbi ve sivasal anlamda yanlış- lıkJarı \ar, avrıca benim kalbimi kırdı, çünkü yeterince i\i değil işte ve insanların böyle bir filnıi görmemesini yeğlerim." Kramer'ın yazısı belkı TriS- tar yetkililerininduygulannı in- citmiştır biraz ama arlık "Phila- delphia" yalnızca başanlı bir fılm değil. ateşli bir tartışmanın da temeli olmuştu. Filmın yö- netmenı Jonathan Demme'ın de dediğı gibi. "Bir filmle ilgili herhangi bir tartışma halkın ilgisinin o film üzeri- ne yoğunlaşmasına neden olur." Kısacası. tartı- şma ıyı satar. Bir kere filmin escinsellere çok ıy ı satış v aptığı bir gerçek; son bir aydır ABD'de her türlü or- tamda konuşulan konu "Philadelphia'\a bir v Benden nefret edenlerolabilir tabiiamayinede sevimlivesevilen bir insan izlenimi uyandınyorurrT diyor, Hollyvvood'un ilk 'AIDSkahramanf Tom Hanks. 'Philadelphia' filmindeki rolüvle Tom Hanks bu yıl da Oscar'ın en güçlü adayları arasında. lır. Çünkü eşcinselleri konu alan bir fılm. her si- nema ızlevicısının ilgısinı çekmevebilir sonuçta. Aslında AIDS'ı konu alan başka fılmlenn çekıl- memış olmasının da çok belli nedenleri \ar: Bu fılmlerde insanlar yavaş yavaş ve kaçınılmaz olarak ölmüyor mu? Aslında asıl tartışma konu- su. Amerikan fılmlerınde eşcinsel karakterlere zaten yer verilmemesı.Sonuçta Hollyvvood, eş- cinsellerin en büyük sınema yapım şirketlerini idare ettiği, en yüksek hasılatlı fılmleri yönettiğj, en hareketli macera filmlerinde başroller oy- nadığı yer değil mi? Ancak bevazperde de bize eşcinsellen vansıtan belki bir ya da ikı film söz konusu.Sonzamanlarabakacakolursak;"Inter- nal Affairs"deki kadın polis. "Frankie ve Johnny" fılminde Michelle Pfeiffer'ın komşusu, "Si\ Degrees of Seperation"daki genç adam ve "Mrs. Doubtfire"da Robin \\illiams"ın erkek kardeşıni can- landıran Harvey Fierstein. Filmlerde eş- cinseller önemlı rollerdeise. "Te- mt'l İçgüdü", "Cruising" ve her ne kadar Demme inkar etse de "Kuzula- rın Sessizliği" ömeklerinde görüldüğü gibi genelde katil ya da o tip bir "kötii adam" ro- lünde oluyor. "Philadelphia" ıse eşcınsellerle ıl- gili: "Hayır, zaman zaman kurban da olabilirlcr" düşüncesini ortaya atıyor. Tabiı eşcinsellenn de duygulan olduğu. tutkuiar yaşadıklan gibı te- malar için hala bir bebek gibi kalıvor Hollvvvo- od sineması. O tıpduygular, hala heteroseksüel- lerin tekelinde... 1936 yılında Samuel Goldvvyn, Lilian Hel- mann'ın oyunu "The Children's Hour"ı "These Three" adıyla sınemava uyarladığında. oyunun kurgusu içinde yer alan lezbıyenlıkle ılgili bö- lümleri almamı^tı. 1947 yılında. Amerika'nın öndegelenyapımcışırketlerindenRKO."Cross- fire"ın ana teması olan homofobıyı antı-semıtız- me çevirdi. Irk avrımı. erotizm vs. gibı konular- da her türlü hoşgörü gösterilebiliyordu ama eş- cinsellere gelince. ışte orada duruyordu Amen- kan sinemacılan Kramer. her şevın paradan ka>naklandığına inanıyor: "Eşcinsel filmlerinin iş yapmadığını söylüyorlar. Tamam ama hiçbir eşcinsel fîlmi bü- Jonathan Demme HoHywoocPdatahıkaydahyor nuiı noktadan dokunuyor. Tartışmalar yapılıvor Neden Andy Beckett (Tom Hanks) sevgıhsivle yalnızca bir kez. (o da pek baştan ^a\ ma) öpüşü- yor? Eşcinsellerin haklannı savunan pek çok dernek. kuruluş vs. varken ve bunlar bu tıp du- rumlarla karşı karşıya kalanlara yardım etmek için tetıkte beklerken neden Andy'nın davası 10 avukat tarafından reddediliyor? Andvnın aılesi neden o kadar iyi. neden o kadar olağanüstü bir destek veriyor? Neden 1yi adamlar" hep 'modası geçmiş' tutucu tipler de söz konusu a\ ukatlık fir- masını yöneten 'kötii adamlar' onurunu dünden satmava hazır tipler olarak yansıtılıvor'.' Filmde Andy'nın yaptığı esprilerden bırının. Amenkan izleyicisinın özellikle beğenısını kazanacağı dü- şünülmüş; "Okyanusun dibinde birbirine zincir- lenmiş bin tane avukatın oluşturduğu halkaya ne denir?.. jyi bir başlangıç." 'Fazlasıyla Idbar ve tedbirli bir film' Bazı eşcinseller. "Philadelphia"nın başansız olmasından rahatsız olmavacaklannı açıklıvor- lar. Scott Thompson, "Fazlasıyla kibar bir film, fazlasıvla tedbirli" dıyor. "Eşcinselliğin böyle, tedbiri elden bırakmadan ele alınmasımlan sıkıldım artık. Bir kere halkla ala\ etmek bu. Olayın düriist bir portresini anlamayacak kadar aptal olduklarını sövlemek gibi bir şev. Eğer Hollyvvood bu filmi Amerika'nın bi/lcri sevmesi için yaptıysa, halk sahte bir göriintüyü setecek demektir bu. Ben bu tür bir kabullenme istemiyo- rum. Aynca Tom Hanks'in ne kadar cesur oldu- ğunu duymaktan bıktım! Oscar kazanmak için yapman gereken tek şey. tekerlekli sandalyeye mahkum olmır> birini, bir körii y a da eşcinseli can- landırmak... İ stelik. filmde vaşamının sonlarına doğnı, herkesin normalde göründüğiinden çok daha ivi görünüvor Tom Hanks. O gün uyandığı- nda saçlarını taramamtş gibi o kadar. Tabii bir de ufak tefek yaraları var." Başansjyla adeta başı dönen Jonathan Dem- me, şu sıralar en sert eleştirive bıle olumlu yakla- şıyor. "Birilerini kızdıracaktık, bu kaçınılmazdı" diyor Demme. "Ben bu filmi, benim gibi insanlar için yaptım. Eylemci olmavan. AIDS'ten korkan. eşcinsellere öny argılı y aklaşmay ı öğrenmiş insan- lar için. Ve sanırım bu tip insanlarla bir bağlantı kurduk. onlara ulaştık. Zaten herkes filmi tutsa ve tartışma ortamı yaratılmasa, bu tip filmlere ge- rek kalmazdı. Dolayısıyla bu filmi Larry Kramer beğenir \ a da beğenmez, bu umurumda bile değil, ama AIDS ve eşcinseller adına savaşmak zorun- da, daha nitelik- li, daha derin matery alin çıkması için çaba harcamak durumunda. Biz koskoca okya- nusta küçücük bir dalgayız." Aslında film. Ga_\ and Lcsbı- an Association for Anti-Defa- matıon gibı ku- ruluşlar için bü- vük bir dalga sayılabilir. Söz- konusu kurum. filmi "yılın en iyi stüdyo yapımı" seçti. 2^aten fılm. büyük ölçüde bu tartışmalara borçlu gişedeki başansını. Kimi kesimler de bu gibi yapımlann Amerika'daki eşcinsellere daha ılımlı bir bakış açısıyla yaklaşılmasına neden olacağına inanıyor. Amerika'nın en eski eşcinsel dergılennden Advocate'ın San Fransisco muhabıri John Gal- lagher, "Philadelphia işin yalnızca bir yanını ele alıvor. bütününü değil. Ama konuyla veni yeni tantşan insanlar için çok etkin bir fılm." Pulitzer ödüllü oyun "Angels in America"nın yazan Tony Kushner. filmde "normal çoğunluk" için çok önemliderslerolduğuna inanıyor: "On- Harvej Fierstein. Scott Capurro ile" Mrs. Üoubtfire"filminde. Geçen yılm en başanlı bağımsız fılrnleri arasında eşcinsel ilişkileri konu alan 'Elveda Cariyem', TheWedding Banquet"ve 'Orlando' vardı. May Chin ve \\inston Chao 'The V\edding Banquet"de. lara, "doğru düriist bir insan olmak istiyorsan. bu şekılde yaşamayı seçmış büv ük bir kitleyi gö- zardı ederek yaşayamazsın. AIDS'le karşı karşı- ya geleceksen, homofobivle de karşı karşıya gelmek zorundasın' diyor." Homofobı kavramı belki yennde kullanılmı- \or çoğu zaman. Çünkü Amerika'da insanlar eşcinsel kültüründen korkmak bir yana. bu ın- sanlardan nefret ediyorlar ve aralannda ıstemi- yorlar. Aynı cinslerin cinsel ilışki kurması dü- şüncesı. onları ürkütüvor. Eşcinsellerin Amen- kan > aşamının bir parçası olmasını ıstemıy orlar. Topu yok olsa. daha mutlu olacaklar. Hollvvvo- od'da ise. homofobinin haklı gerckçeleri olabi- vük bir şirket tarafından desteklenmedi ki bugüne kadar. Bir tek 1982 yapımı "Makıng Lo\e". kı o da rezaletti. Dolavısıyla bu teorileri temellendire- cek örnekler vok elimizde." Amenkan sinema endüstnMnın vılda en az yuz kadar fılrrupivasa- va çıkarttığını göz önünde bulunduraTrak. en azından bırkaç tanesinin bu temayı ele almasının gereklılığını sorguluyor Kramer: "Hollyvvood'- dan eşcinseller için bir 'Rüzgar Gibi Geçti' ya da 'Jurassic Park' yapmasını istemiyoruz ki biz. Şir- keti iflasın eşiğine getirmelerini istemiyoruz ki. Burada 10-15 mily on dolardan söz ediy oruz; biraz daha çalışsalar belki daha da az. Bir Matsushita, Sony ya da Disney için 10 milyon dolar ne ki? I utalet kağıdı parası..." Pekı ABD'de bu tıp fılmle- ri destekleyecek çoklukta eşcinsel var mı? Doğrusu. var. Belli pıyasalar. valnızca sıvahlar. eşcinseller \e daha "yaşını başını almış" kadınlar üzen- ne kurulu. Daha küçük. bağımsız sı- ncma hareketı. tıyatro veçeşıtlı vayı- nevlen bu tıp temalan destekiıvor da Geçen yılın en başarılı bağımsız filmlen arasında. eşcinsel ılışkılcn konu alan "Eheda Carivem", "The \\edding Banquet" ve "Orlando" vardı. HoU\\\ood Supports grubun- dan Richard Jennings, "The \\ed- ding Banquet gibi filmler eşcinseller arasında çok seviliyor. Çünkü doğru- dan eşcinsellere yönelik olarak yapılıyor. Bu tip filmlerle özdeşleşmemiz daha kolay oluyor" di- yor Aslında. olav. sinema eleştirmeni David Eh- renburgin dediğı gibi belkı de: "Bütün bir sinema tarihi. i/leyici kitlesinin denevimleri kendilerinin- kine benzeyen insanlarla yapay bir duygusal öz- deşleşme içine girmesivle çok yakından ilgilidir. 'On the VVaterfrontta Brando'yla özdeşleşmek için limanda çalışmak bir liman işçisi olmak. ya da Scarlett O'Hara ile özdeşleşmek için bir gü- ne\ li güzel olmak gerekmez. Inandırıcı bir karak- ter yaratırsam. izleyici zaten gelir." 'Eşcinsel sinema'nın dcvamı gelecek "Eşcinsel sinema"nın dcvamı gelecek Larry Kramer. AIDS'ı konu alan oyunu "The N'ormal Heart"ın sinemava uvarlanması için Barbra Streisandıleçalışmalara başladı. Robert Altman, "Angels in America"vı sinemava uyarlavacak. Propaganda Filmlen şirketi. iki yeni projegeliş- tırışor: Bin. "Vlidnight Covvboy" ve "Sunday Bloody Sunday" gibı filmlerın yönetmenı John Schlesingerin "Good Davs". ötekı Oliver Sto- ne'un çekeceği "And the Band Played On" film- len. Propaganda şirketinın patronu Steve Golin, "Hollyvvood'da gişe söz konusu olunca, yıkılma- vacak tabu yoktur" diyor. "Bu adamlar para ge- tireceğini düşündükleri her şeyin filmini \apar- lar." Philadelphia para kazansın. Beyazperdede her türlü insanı izlevebilelim. Sonuçta. AIDS'e yakalanmış saygıdeğer bir adamın yaşamını konu alan bir fılm nedir ki? İyi bir başlangıç. . Tonv Kushner PORTRE TOM HANKS Kültür Senisi - Be)uz Saruy "da lumanesi ak- şamları Başkan Clinton ın da kauldığı sinemagöste- rilerı duzenlenır. Birkcıç haflu önte, "Beyaz Saray Sinemusı'ndu. )usırular çok konuşulan. Hollyno- od'un ilk AIDS filmi' 'Philadelphia" gösteri/di. Jo- nullum Demme "ın yönettiğifilmın haşrol oyum usu Tom Hanks ' Berlin Film Festıvali nde en iyi erkek oyuncu dalmıia Altm Ayı aldıj, "Sanırım Başkan Clinton ile eşi filmiheğendiler. Filmin sonunda, bazı tavırları ve görüşleri değiştireıeğını umduklunnı söylediler" diyor. Hotnofobi, ayrımcı/ık ve adafel kavranrlannı ele alan ' Philadelphia "nın haşla değişıirdiği hir ön- yargı vursu, o da "Philadelphia "\a dek dııha <,ok "subun köpüğü' komedilerırule izlemeye alıştığımı: Tom Hanks konusunda oldu. Hanks. Berlm'de aldığı Altm Ayı yladahirlikle arlık sinema okulu '- ndaıı mezun olmuşsayıhyor. Hanks. "37 vasmdu- yun, 17 film yaptım ve işin esprısı şurudti' Bu 17 filmden dordıi fenasayılmaz... "diyor. Tom Hanks. hu yıl da Oscar'ın en güçlü adavları arasında ver alıyor. Holhıvood'un bu ilk AIDS fılminde asıl konu, hüvük bir eoğunluğun estmsellerden neden bu denlı korktuğu ve nefret duydıığu. Tom Hanks 'e görc. ' Benden nefret edenler olabilir labiı amayıne sevimli ve sevilen bir insan izlenimi mandırıvo- rum." Hollpvood'un ilk "4/DS kahranuını" ol- masına karşın. konuva polıtik bir \aklasımı vok- "Ben insanların Hollvnoodşan ve iöhretını kulla- narak bırşeı/erıdeğiştirmeve calışan insanlaraşüp- heyle baknorum. Eğer hırşeylerı gercekıen değıs- lırmek için \ola ııkmış olsa\dmı o zaman ovumu olmazdtm." Ama AIDS'lılere yardım toplantıları- na daha duyarlı artık. Gerçi, bu konuda da şüphele- ri var- "AIDS'in simgesi olan şu kırmızt kurdela- lar... Bir zaman sonra hepsi bir aldatmaca oluyor, bir hıçe dönüşüvor. Kimin takıp kinnn tak- madığınm konuşulduğu hir olay oluyor. Altm Küre ö'dülleri töreninde takmadım dive hemen basın söz- cümü aramışlar... Çok komik. Daha doğrusu tra- jikomik. " "Philadelphia "mn "dürüst birportre çiz- mediği" gerekçesıyle tepki alması konusunda ise, "Benim canlandırdığım kişinin sıradan bir eşcinseli beyazperdeye yansıtmadığı görüşündeler. Aşk sah- nesı yokmıış... Ben ve partnerim duşta seks vap- saydık daha mı inandıruı olacaktık' Doğrusu hem kötii hem n; eleşlırilen film hakkında doğru şevler sövlendiğineinanıyorum"diyor Tom Hanks. Galata Festivati'nde bugün Kültür Servisi -Festivalın son günü olan bugün etkinlikler saat 11.00'de. Franz Kangler CM .'nin Sankt Georg Av usturya Lisesi'nin tarihini anlatmasıyla başlayacak. Saat 14.00'de Kent ve Yaşam Kahvesf nde "Mutluluk Düşü" sey ircılere bir müzik dınletisi sunacak. Bugünün diğeretkinlikleri Tank Zafer Tunay a Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek. 15.00"te Dr.Ayşe Nasır. "İstanburda Av rupa: 19. y üzyılda Galata ve Pera" konusunda bilgi verecek.Saat 16.00'da Mutlu Torun"un"İstanbulMüziği Dinletisi"veşaat 17.00'deşefYeşua Aroyo'nun v önetıminde İstanbul Oda Korosu'nun konsen dinJenebiIir. Saat 18.00'deMermerSütunluLokanta'daki "İftar Molasrndan sonra Dersaadet Klasık Türk Müzığj vesaat20.00'deMuammerKetencoğlu'nun""Rebetikove Dünyadan Halk Şarkılan" konseri dinlenebilir. Saat 21.00'dekı "Galata Oyunu" adlı tiyatro göstensınden sonra 22.00'deki kapanış etkinliklenyle festiv al sona erecek. TÖMER'de kültür-sanat etkintikleri ANTALYA(A.A) - Ankara Üniversitesi Türkçe Eğitim ve Araştırma Merkezi (TÖMER) Antalya Şubesi, açılışının birinciyıldönümünde kültür vesanatetkinlikleri düzenleyecek. Dil eğitimini kültürel etkinliklerle desteklemek veAntalya'nın kültür-sanat vaşamına katkıda bulunmak amacıy la düzenlenecek etkinlikler, 28 şubat-11 mart tarihlenarasınhdagerçekleştırilecek. Etkinliklerin ilk gününde. "İletişim ve turizmde yabancı dilın önemi" ile "Dünyada ve Türkıye'de turizmın gelişimı" korulu konferanslar venlecek. TÖMER'de gerçekleştirilecek etkinliklerin müzık bölümünde, Haldun Çağlayan ve Haluk Çetin'in gitar dinletilen. Şaffet Uysal'ın bağlama resitali v e "Grup Akdenız Ötesi"nin AkdenızmÜ2İklendinletisiyeralıvor. Etkinlikler kapsamında. Türkiye Dağcılık Federasyonu Antalya İl Temsilcisi Kemal Güneş. Antalya Rehberler Derneği BaşkanıGıray Ercenk vefotoğrafsanatçısıTimurtaş Onan'ın karma dia göstenleri de yapılacak. KayserVde tslam EserleriMüzesi KAYSERİ (AA) - Kayseri'de 1205 yılında yaptınlan Şıfai>eveGıyasiyemedreselerinin, Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restoreedilerek. "İslam Eserleri Müzesı'nedönüştürüleceği bildirildi. Kayseri Vakıflar Bölge Müdürü Mehmet Çay ırdağ. yaptığı açıklamada, "Şifaıy e v e Gı v asiy e Medreselerini 3 mily ar liraya restore ederek. Vakıf Islam Eserlerı Müzesi olarak hizmete açacağız. Yanyana japılan ikimedresenin tavanlanna bakırçatıvapılacak. Kayseri. NiğdeveNevşehir'deki camilerden topladığımızeskihalı vekilimlerle. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nündepolanndabulunanelyazması kitaplar. kandiller. şamdanlar. bazı süseşyalan vetakılar bu müzede sergilenecek" dedi. Ça> ırdağı. Şifaiye Medresesı ıçınde bulunan "Gevher NesibeTıp tarihi Müzesı'nın de yenıden düzenlenerek korunacağını belirtti. 1205 yılında Selçuklu hükümdarlanndan Gıyaseddin Key hüsrev 'ın kızkardeşi Gev her Nesıbe Sultan'ın vasiyeti üzerinevaptınlanŞifaiveveGıvaseddinmedreseleri. dünyanın ilk tıpfakültesi vehastanesi olarak kabul edılıvor. Özer Aktaş HeykelSergisi Kültür Servisi - Özer Aktaş hev kellerini 10 mart gününe kadar HobıSanatGalerisi'ndesergiliyor. 1964 Eskişehir doğumlu olan Özer Aktaş. çalışmalan ile geliştirdıği özgün tekniğı ile beş senedir resım ve hev kel yapıvor. Çeşitli kişisel sergileraçansanatçınınyapıtlan kolleksi\onerlerde\e Kültür Bakanlığı kolleksıyonunda bulunmaktadır. Sıtkı M.Ennçsergı uzenneyazdığıyazıda."Sanatçının geliştirdıği kendıneözgü bir vöntemle.demırvedemir kay nağı kullanarak yaptığı soy ut insanlar. pasa karşı dı rençlı olsun dıv e elekrol üz y oluy la gümüş kaplanmış. Kullanılan malzemeler. hev kellenn her birine. konusuna uy an bir görkem \ ermekte \ e bu y olla insan. bir kez daha ve Aktaş"J özgü birdılleyüceltilmektedir. AFAD'a uluslararası ödül ADANA (Cumhuriyet Günev İlleri Bürosu)- Kısa adı AFADolan Adana Fotoğraf Amatörlen Derneği. İtalya'da Alessandra'da düzenlenen uluslararası "Dünyada Şapka" konulu fotoğrafyanşmasında ödül kazandı AFAD üyelerinden Dr. Şefa Ulukan. Erhan Gürcan, Özcan Ağaoğlu. Bülent Özekıci. Mehmet Karabav. FethiSabunsoy. Vahap AkşenveHarun Topalın çeşitli eserleriv le kauldığı yanşmda, Özekici'nin bir çalışması da ay nca sergilenmev e değer bulundu. AFAD. yanşmaya dernek düzeyinde başanlı katılımından dolayı. yabancı derneklere verilen ödüle layık görüldü. AFÂD tarafından yapılan açıklamada. Türkiye'de ilk kez bir fotoğraf derneğinin uluslararası ödüi kazandığj, ödül töreninin 20 martta İtalya'da yapılacağı bildirildi. ;. İzmir'de bir konser, bir konferans İZMİR (AA) - İzmir'de bu hafta düzenlenecek bir konferans ve bir konserde, dört İtalyan bilim adamı ve iki İtalyan sanatçı konukolacak. İzmirTürk-İtalyan Kültür Derneği'nce 28 şubat günü İzmir Arkeoloji Müzesi'nde gerçekleştirilecek konferansta İtalyan bilimadamlan. Aslantepe, Hierapolis Jasos ve Kyme'de yaptıklan kazılarla ilgili oiarak hazırlanan. "Türkiye'deki İıalyan Arkeolojik Kazılan" adlı kitabı tarutacaklar. Toplantıda, Kyme Kazı Heyeti Başkanı Prof. Sebastiana Lagona, Jasos Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dolt Fede Berti, Hierapolis Kazı Heyeti Başkanı Prof. Daria De Bemardi ve Aslantepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Marcella Frangipane konuşacaklar. Öteyandan. İzmır Devlet Opera ve Balesi solıstleri Arses Yıldızca. Aytül Büy üksaraçlar. Aydın Uştuk ve Alpaslan Mater, 28 şubatta Türk-Amerikan Derneğı'nde bir şan resitali verecekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle