Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 27ŞUBAT1994PAZAR
KULTUR
AIDS konulu ilkfiJmolan 'Philadelphia', eşcinsel sinemanın öncüsü
K
ültür Servisi - Hollywood'un
AIDS olayına eğildiği ilk film
"Philadelphia". gösterime çıktığı
ilk haftalarda ABD'de çok ıyi iş
yaptı. Ocak ayının ortalannda ise
^ ^ ^ ^ ^ ^ _ 1200 sinemada gösterime gırmiş
^ ^ " * ^ " " ve "hit" olmuştu. Amerıka. so-
nunda birtakım nos>onlan kabullenıyor gibıv-
di: Bir homoseksüelın de saygınlık \e sempaiı
kazanabileceği. Tom Hanks gibı bir oyuncunun
bir homoseksüel rolünün üstesınden başanyla
gelebileceği. bir başka yıldız. Denzel Washing-
tonın kardeşlık hakkında bir şeyler oğrenebıle-
ceği. AIDS'le ılgili bir fılmin de kitlelerin ilgısını
çekebileceği gibı.
Bütün bunlar. AIDS'e yakalanan homoseksüel
bir avukatın işten atılmasını \e kendısini savun-
mak için bir avukat tutup da\a açmasını konu
alan filme biraz tedirginlikle de olsa 26 milvon
dolar bütçe ayıran vönetmen Jonathan Demme
ile TnStar fırması ıçın gayet ıyı aşamalardı.
Amenkan halkı. "PhiJadelphia"vı saiın alıyor-
du, en azından filmı görmek içın para harcıyor-
du. Ancak Amenka'da homoscksüeller arasın-
da fılm geniş çaplı bir tartı^manın da nedenı
oldu. Bu insanların lemel sorulan şunlardı: Fılm
doğru mu? Homoseksüeller için şararlı mı'.' Ve
başansı. sinemanın bu azınlıkla barıştığı anlamı-
na mı geiiyor?
Oyun yazan \e homoseksüel eylemcı Larry
Kramer ıçın sorulann yanıtlan. sırasıyla "Ha-
yır", "Hayır" \e "Kimbilir?"...
Yedi ayn yayın organında >a-
yımlanan "Philadelphia Filmin-
den Neden Nefret Ettim" baş-
lıklı yazısında. Kramer. şöyle
yazıyor: "Düriist değil, yasal,
tıbbi ve sivasal anlamda yanlış-
lıkJarı \ar, avrıca benim kalbimi
kırdı, çünkü yeterince i\i değil
işte ve insanların böyle bir filnıi
görmemesini yeğlerim."
Kramer'ın yazısı belkı TriS-
tar yetkililerininduygulannı in-
citmiştır biraz ama arlık "Phila-
delphia" yalnızca başanlı bir
fılm değil. ateşli bir tartışmanın
da temeli olmuştu. Filmın yö-
netmenı Jonathan Demme'ın
de dediğı gibi. "Bir filmle ilgili
herhangi bir tartışma halkın ilgisinin o film üzeri-
ne yoğunlaşmasına neden olur." Kısacası. tartı-
şma ıyı satar.
Bir kere filmin escinsellere çok ıy ı satış v aptığı
bir gerçek; son bir aydır ABD'de her türlü or-
tamda konuşulan konu "Philadelphia'\a bir
v
Benden nefret
edenlerolabilir
tabiiamayinede
sevimlivesevilen
bir insan izlenimi
uyandınyorurrT
diyor,
Hollyvvood'un ilk
'AIDSkahramanf
Tom Hanks.
'Philadelphia' filmindeki rolüvle Tom Hanks bu yıl da Oscar'ın en güçlü adayları arasında.
lır. Çünkü eşcinselleri konu alan bir fılm. her si-
nema ızlevicısının ilgısinı çekmevebilir sonuçta.
Aslında AIDS'ı konu alan başka fılmlenn çekıl-
memış olmasının da çok belli nedenleri \ar: Bu
fılmlerde insanlar yavaş yavaş ve kaçınılmaz
olarak ölmüyor mu? Aslında asıl tartışma konu-
su. Amerikan fılmlerınde eşcinsel karakterlere
zaten yer verilmemesı.Sonuçta Hollyvvood, eş-
cinsellerin en büyük sınema yapım şirketlerini
idare ettiği, en yüksek hasılatlı fılmleri yönettiğj,
en hareketli macera filmlerinde başroller oy-
nadığı yer değil mi? Ancak bevazperde de bize
eşcinsellen vansıtan belki bir ya da ikı film söz
konusu.Sonzamanlarabakacakolursak;"Inter-
nal Affairs"deki kadın polis. "Frankie ve
Johnny" fılminde Michelle Pfeiffer'ın komşusu,
"Si\ Degrees of Seperation"daki genç adam ve
"Mrs. Doubtfire"da Robin \\illiams"ın erkek
kardeşıni can-
landıran Harvey
Fierstein.
Filmlerde eş-
cinseller önemlı
rollerdeise. "Te-
mt'l İçgüdü",
"Cruising" ve
her ne kadar
Demme inkar
etse de "Kuzula-
rın Sessizliği"
ömeklerinde
görüldüğü gibi
genelde katil ya
da o tip bir
"kötii adam" ro-
lünde oluyor. "Philadelphia" ıse eşcınsellerle ıl-
gili: "Hayır, zaman zaman kurban da olabilirlcr"
düşüncesini ortaya atıyor. Tabiı eşcinsellenn de
duygulan olduğu. tutkuiar yaşadıklan gibı te-
malar için hala bir bebek gibi kalıvor Hollvvvo-
od sineması. O tıpduygular, hala heteroseksüel-
lerin tekelinde...
1936 yılında Samuel Goldvvyn, Lilian Hel-
mann'ın oyunu "The Children's Hour"ı "These
Three" adıyla sınemava uyarladığında. oyunun
kurgusu içinde yer alan lezbıyenlıkle ılgili bö-
lümleri almamı^tı. 1947 yılında. Amerika'nın
öndegelenyapımcışırketlerindenRKO."Cross-
fire"ın ana teması olan homofobıyı antı-semıtız-
me çevirdi. Irk avrımı. erotizm vs. gibı konular-
da her türlü hoşgörü gösterilebiliyordu ama eş-
cinsellere gelince. ışte orada duruyordu Amen-
kan sinemacılan
Kramer. her şevın paradan ka>naklandığına
inanıyor: "Eşcinsel filmlerinin iş yapmadığını
söylüyorlar. Tamam ama hiçbir eşcinsel fîlmi bü-
Jonathan Demme
HoHywoocPdatahıkaydahyor nuiı
noktadan dokunuyor. Tartışmalar yapılıvor
Neden Andy Beckett (Tom Hanks) sevgıhsivle
yalnızca bir kez. (o da pek baştan ^a\ ma) öpüşü-
yor? Eşcinsellerin haklannı savunan pek çok
dernek. kuruluş vs. varken ve bunlar bu tıp du-
rumlarla karşı karşıya kalanlara yardım etmek
için tetıkte beklerken neden Andy'nın davası 10
avukat tarafından reddediliyor? Andvnın aılesi
neden o kadar iyi. neden o kadar olağanüstü bir
destek veriyor? Neden 1yi adamlar" hep 'modası
geçmiş' tutucu tipler de söz konusu a\ ukatlık fir-
masını yöneten 'kötii adamlar' onurunu dünden
satmava hazır tipler olarak yansıtılıvor'.' Filmde
Andy'nın yaptığı esprilerden bırının. Amenkan
izleyicisinın özellikle beğenısını kazanacağı dü-
şünülmüş; "Okyanusun dibinde birbirine zincir-
lenmiş bin tane avukatın oluşturduğu halkaya ne
denir?.. jyi bir başlangıç."
'Fazlasıyla Idbar ve tedbirli bir film'
Bazı eşcinseller. "Philadelphia"nın başansız
olmasından rahatsız olmavacaklannı açıklıvor-
lar. Scott Thompson, "Fazlasıyla kibar bir film,
fazlasıvla tedbirli" dıyor. "Eşcinselliğin böyle,
tedbiri elden bırakmadan ele alınmasımlan
sıkıldım artık. Bir kere halkla ala\ etmek bu.
Olayın düriist bir portresini anlamayacak kadar
aptal olduklarını sövlemek gibi bir şev. Eğer
Hollyvvood bu filmi Amerika'nın bi/lcri sevmesi
için yaptıysa, halk sahte bir göriintüyü setecek
demektir bu. Ben bu tür bir kabullenme istemiyo-
rum. Aynca Tom Hanks'in ne kadar cesur oldu-
ğunu duymaktan bıktım! Oscar kazanmak için
yapman gereken tek şey. tekerlekli sandalyeye
mahkum olmır> birini, bir körii y a da eşcinseli can-
landırmak... İ stelik. filmde vaşamının sonlarına
doğnı, herkesin normalde göründüğiinden çok
daha ivi görünüvor Tom Hanks. O gün uyandığı-
nda saçlarını taramamtş gibi o kadar. Tabii bir de
ufak tefek yaraları var."
Başansjyla adeta başı dönen Jonathan Dem-
me, şu sıralar en sert eleştirive bıle olumlu yakla-
şıyor. "Birilerini kızdıracaktık, bu kaçınılmazdı"
diyor Demme. "Ben bu filmi, benim gibi insanlar
için yaptım. Eylemci olmavan. AIDS'ten korkan.
eşcinsellere öny argılı y aklaşmay ı öğrenmiş insan-
lar için. Ve sanırım bu tip insanlarla bir bağlantı
kurduk. onlara ulaştık. Zaten herkes filmi tutsa
ve tartışma ortamı yaratılmasa, bu tip filmlere ge-
rek kalmazdı. Dolayısıyla bu filmi Larry Kramer
beğenir \ a da beğenmez, bu umurumda bile değil,
ama AIDS ve eşcinseller adına savaşmak zorun-
da, daha nitelik-
li, daha derin
matery alin
çıkması için
çaba harcamak
durumunda. Biz
koskoca okya-
nusta küçücük
bir dalgayız."
Aslında film.
Ga_\ and Lcsbı-
an Association
for Anti-Defa-
matıon gibı ku-
ruluşlar için bü-
vük bir dalga
sayılabilir. Söz-
konusu kurum. filmi "yılın en iyi stüdyo yapımı"
seçti. 2^aten fılm. büyük ölçüde bu tartışmalara
borçlu gişedeki başansını. Kimi kesimler de bu
gibi yapımlann Amerika'daki eşcinsellere daha
ılımlı bir bakış açısıyla yaklaşılmasına neden
olacağına inanıyor.
Amerika'nın en eski eşcinsel dergılennden
Advocate'ın San Fransisco muhabıri John Gal-
lagher, "Philadelphia işin yalnızca bir yanını ele
alıvor. bütününü değil. Ama konuyla veni yeni
tantşan insanlar için çok etkin bir fılm."
Pulitzer ödüllü oyun "Angels in America"nın
yazan Tony Kushner. filmde "normal çoğunluk"
için çok önemliderslerolduğuna inanıyor: "On-
Harvej Fierstein. Scott Capurro ile" Mrs. Üoubtfire"filminde.
Geçen yılm en
başanlı bağımsız
fılrnleri arasında
eşcinsel ilişkileri
konu alan 'Elveda
Cariyem',
TheWedding
Banquet"ve
'Orlando' vardı.
May Chin ve \\inston Chao 'The V\edding Banquet"de.
lara, "doğru düriist bir insan olmak istiyorsan.
bu şekılde yaşamayı seçmış büv ük bir kitleyi gö-
zardı ederek yaşayamazsın. AIDS'le karşı karşı-
ya geleceksen, homofobivle de karşı karşıya
gelmek zorundasın' diyor."
Homofobı kavramı belki yennde kullanılmı-
\or çoğu zaman. Çünkü Amerika'da insanlar
eşcinsel kültüründen korkmak bir yana. bu ın-
sanlardan nefret ediyorlar ve aralannda ıstemi-
yorlar. Aynı cinslerin cinsel ilışki kurması dü-
şüncesı. onları ürkütüvor. Eşcinsellerin Amen-
kan > aşamının bir parçası olmasını ıstemıy orlar.
Topu yok olsa. daha mutlu olacaklar. Hollvvvo-
od'da ise. homofobinin haklı gerckçeleri olabi-
vük bir şirket tarafından desteklenmedi ki bugüne
kadar. Bir tek 1982 yapımı "Makıng Lo\e". kı o
da rezaletti. Dolavısıyla bu teorileri temellendire-
cek örnekler vok elimizde." Amenkan sinema
endüstnMnın vılda en az yuz kadar fılrrupivasa-
va çıkarttığını göz önünde bulunduraTrak. en
azından bırkaç tanesinin bu temayı ele almasının
gereklılığını sorguluyor Kramer: "Hollyvvood'-
dan eşcinseller için bir 'Rüzgar Gibi Geçti' ya da
'Jurassic Park' yapmasını istemiyoruz ki biz. Şir-
keti iflasın eşiğine getirmelerini istemiyoruz ki.
Burada 10-15 mily on dolardan söz ediy oruz; biraz
daha çalışsalar belki daha da az. Bir
Matsushita, Sony ya da Disney için
10 milyon dolar ne ki? I utalet kağıdı
parası..." Pekı ABD'de bu tıp fılmle-
ri destekleyecek çoklukta eşcinsel var
mı? Doğrusu. var. Belli pıyasalar.
valnızca sıvahlar. eşcinseller \e daha
"yaşını başını almış" kadınlar üzen-
ne kurulu. Daha küçük. bağımsız sı-
ncma hareketı. tıyatro veçeşıtlı vayı-
nevlen bu tıp temalan destekiıvor
da Geçen yılın en başarılı bağımsız
filmlen arasında. eşcinsel ılışkılcn
konu alan "Eheda Carivem", "The
\\edding Banquet" ve "Orlando"
vardı. HoU\\\ood Supports grubun-
dan Richard Jennings, "The \\ed-
ding Banquet gibi filmler eşcinseller
arasında çok seviliyor. Çünkü doğru-
dan eşcinsellere yönelik olarak yapılıyor. Bu tip
filmlerle özdeşleşmemiz daha kolay oluyor" di-
yor Aslında. olav. sinema eleştirmeni David Eh-
renburgin dediğı gibi belkı de: "Bütün bir sinema
tarihi. i/leyici kitlesinin denevimleri kendilerinin-
kine benzeyen insanlarla yapay bir duygusal öz-
deşleşme içine girmesivle çok yakından ilgilidir.
'On the VVaterfrontta Brando'yla özdeşleşmek
için limanda çalışmak bir liman işçisi olmak. ya
da Scarlett O'Hara ile özdeşleşmek için bir gü-
ne\ li güzel olmak gerekmez. Inandırıcı bir karak-
ter yaratırsam. izleyici zaten gelir."
'Eşcinsel sinema'nın dcvamı gelecek
"Eşcinsel sinema"nın dcvamı gelecek Larry
Kramer. AIDS'ı konu alan oyunu "The N'ormal
Heart"ın sinemava uvarlanması için Barbra
Streisandıleçalışmalara başladı. Robert Altman,
"Angels in America"vı sinemava uyarlavacak.
Propaganda Filmlen şirketi. iki yeni projegeliş-
tırışor: Bin. "Vlidnight Covvboy" ve "Sunday
Bloody Sunday" gibı filmlerın yönetmenı John
Schlesingerin "Good Davs". ötekı Oliver Sto-
ne'un çekeceği "And the Band Played On" film-
len. Propaganda şirketinın patronu Steve Golin,
"Hollyvvood'da gişe söz konusu olunca, yıkılma-
vacak tabu yoktur" diyor. "Bu adamlar para ge-
tireceğini düşündükleri her şeyin filmini \apar-
lar." Philadelphia para kazansın. Beyazperdede
her türlü insanı izlevebilelim. Sonuçta. AIDS'e
yakalanmış saygıdeğer bir adamın yaşamını
konu alan bir fılm nedir ki? İyi bir başlangıç. .
Tonv Kushner
PORTRE TOM HANKS
Kültür Senisi - Be)uz Saruy "da lumanesi ak-
şamları Başkan Clinton ın da kauldığı sinemagöste-
rilerı duzenlenır. Birkcıç haflu önte, "Beyaz Saray
Sinemusı'ndu. )usırular çok konuşulan. Hollyno-
od'un ilk AIDS filmi' 'Philadelphia" gösteri/di. Jo-
nullum Demme "ın yönettiğifilmın haşrol oyum usu
Tom Hanks ' Berlin Film Festıvali nde en iyi erkek
oyuncu dalmıia Altm Ayı aldıj, "Sanırım Başkan
Clinton ile eşi filmiheğendiler. Filmin sonunda, bazı
tavırları ve görüşleri değiştireıeğını umduklunnı
söylediler" diyor.
Hotnofobi, ayrımcı/ık ve adafel kavranrlannı ele
alan ' Philadelphia "nın haşla değişıirdiği hir ön-
yargı vursu, o da "Philadelphia "\a dek dııha <,ok
"subun köpüğü' komedilerırule izlemeye alıştığımı:
Tom Hanks konusunda oldu. Hanks. Berlm'de
aldığı Altm Ayı yladahirlikle arlık sinema okulu '-
ndaıı mezun olmuşsayıhyor. Hanks. "37 vasmdu-
yun, 17 film yaptım ve işin esprısı şurudti' Bu 17
filmden dordıi fenasayılmaz... "diyor. Tom Hanks.
hu yıl da Oscar'ın en güçlü adavları arasında ver
alıyor. Holhıvood'un bu ilk AIDS fılminde asıl
konu, hüvük bir eoğunluğun estmsellerden neden
bu denlı korktuğu ve nefret duydıığu. Tom Hanks 'e
görc. ' Benden nefret edenler olabilir labiı amayıne
sevimli ve sevilen bir insan izlenimi mandırıvo-
rum." Hollpvood'un ilk "4/DS kahranuını" ol-
masına karşın. konuva polıtik bir \aklasımı vok-
"Ben insanların Hollvnoodşan ve iöhretını kulla-
narak bırşeı/erıdeğiştirmeve calışan insanlaraşüp-
heyle baknorum. Eğer hırşeylerı gercekıen değıs-
lırmek için \ola ııkmış olsa\dmı o zaman ovumu
olmazdtm." Ama AIDS'lılere yardım toplantıları-
na daha duyarlı artık. Gerçi, bu konuda da şüphele-
ri var- "AIDS'in simgesi olan şu kırmızt kurdela-
lar... Bir zaman sonra hepsi bir aldatmaca oluyor,
bir hıçe dönüşüvor. Kimin takıp kinnn tak-
madığınm konuşulduğu hir olay oluyor. Altm Küre
ö'dülleri töreninde takmadım dive hemen basın söz-
cümü aramışlar... Çok komik. Daha doğrusu tra-
jikomik. " "Philadelphia "mn "dürüst birportre çiz-
mediği" gerekçesıyle tepki alması konusunda ise,
"Benim canlandırdığım kişinin sıradan bir eşcinseli
beyazperdeye yansıtmadığı görüşündeler. Aşk sah-
nesı yokmıış... Ben ve partnerim duşta seks vap-
saydık daha mı inandıruı olacaktık' Doğrusu hem
kötii hem n; eleşlırilen film hakkında doğru şevler
sövlendiğineinanıyorum"diyor Tom Hanks.
Galata Festivati'nde bugün
Kültür Servisi -Festivalın son günü olan bugün etkinlikler
saat 11.00'de. Franz Kangler CM .'nin Sankt Georg
Av usturya Lisesi'nin tarihini anlatmasıyla başlayacak.
Saat 14.00'de Kent ve Yaşam Kahvesf nde "Mutluluk
Düşü" sey ircılere bir müzik dınletisi sunacak. Bugünün
diğeretkinlikleri Tank Zafer Tunay a Kültür Merkezi'nde
gerçekleşecek. 15.00"te Dr.Ayşe Nasır. "İstanburda
Av rupa: 19. y üzyılda Galata ve Pera" konusunda bilgi
verecek.Saat 16.00'da Mutlu Torun"un"İstanbulMüziği
Dinletisi"veşaat 17.00'deşefYeşua Aroyo'nun
v önetıminde İstanbul Oda Korosu'nun konsen
dinJenebiIir. Saat 18.00'deMermerSütunluLokanta'daki
"İftar Molasrndan sonra Dersaadet Klasık Türk Müzığj
vesaat20.00'deMuammerKetencoğlu'nun""Rebetikove
Dünyadan Halk Şarkılan" konseri dinlenebilir. Saat
21.00'dekı "Galata Oyunu" adlı tiyatro göstensınden
sonra 22.00'deki kapanış etkinliklenyle festiv al sona
erecek.
TÖMER'de kültür-sanat
etkintikleri
ANTALYA(A.A) - Ankara Üniversitesi Türkçe Eğitim ve
Araştırma Merkezi (TÖMER) Antalya Şubesi, açılışının
birinciyıldönümünde kültür vesanatetkinlikleri
düzenleyecek. Dil eğitimini kültürel etkinliklerle
desteklemek veAntalya'nın kültür-sanat vaşamına
katkıda bulunmak amacıy la düzenlenecek etkinlikler, 28
şubat-11 mart tarihlenarasınhdagerçekleştırilecek.
Etkinliklerin ilk gününde. "İletişim ve turizmde yabancı
dilın önemi" ile "Dünyada ve Türkıye'de turizmın
gelişimı" korulu konferanslar venlecek. TÖMER'de
gerçekleştirilecek etkinliklerin müzık bölümünde, Haldun
Çağlayan ve Haluk Çetin'in gitar dinletilen. Şaffet
Uysal'ın bağlama resitali v e "Grup Akdenız Ötesi"nin
AkdenızmÜ2İklendinletisiyeralıvor. Etkinlikler
kapsamında. Türkiye Dağcılık Federasyonu Antalya İl
Temsilcisi Kemal Güneş. Antalya Rehberler Derneği
BaşkanıGıray Ercenk vefotoğrafsanatçısıTimurtaş
Onan'ın karma dia göstenleri de yapılacak.
KayserVde tslam EserleriMüzesi
KAYSERİ (AA) - Kayseri'de 1205 yılında yaptınlan
Şıfai>eveGıyasiyemedreselerinin, Vakıflar Bölge
Müdürlüğü tarafından restoreedilerek. "İslam Eserleri
Müzesı'nedönüştürüleceği bildirildi. Kayseri Vakıflar
Bölge Müdürü Mehmet Çay ırdağ. yaptığı açıklamada,
"Şifaıy e v e Gı v asiy e Medreselerini 3 mily ar liraya restore
ederek. Vakıf Islam Eserlerı Müzesi olarak hizmete
açacağız. Yanyana japılan ikimedresenin tavanlanna
bakırçatıvapılacak. Kayseri. NiğdeveNevşehir'deki
camilerden topladığımızeskihalı vekilimlerle. Vakıflar
Genel Müdürlüğü'nündepolanndabulunanelyazması
kitaplar. kandiller. şamdanlar. bazı süseşyalan vetakılar
bu müzede sergilenecek" dedi. Ça> ırdağı. Şifaiye
Medresesı ıçınde bulunan "Gevher NesibeTıp tarihi
Müzesı'nın de yenıden düzenlenerek korunacağını belirtti.
1205 yılında Selçuklu hükümdarlanndan Gıyaseddin
Key hüsrev 'ın kızkardeşi Gev her Nesıbe Sultan'ın vasiyeti
üzerinevaptınlanŞifaiveveGıvaseddinmedreseleri.
dünyanın ilk tıpfakültesi vehastanesi olarak kabul
edılıvor.
Özer Aktaş HeykelSergisi
Kültür Servisi - Özer Aktaş hev kellerini 10 mart gününe
kadar HobıSanatGalerisi'ndesergiliyor. 1964 Eskişehir
doğumlu olan Özer Aktaş. çalışmalan ile geliştirdıği özgün
tekniğı ile beş senedir resım ve hev kel yapıvor. Çeşitli kişisel
sergileraçansanatçınınyapıtlan kolleksi\onerlerde\e
Kültür Bakanlığı kolleksıyonunda bulunmaktadır. Sıtkı
M.Ennçsergı uzenneyazdığıyazıda."Sanatçının
geliştirdıği kendıneözgü bir vöntemle.demırvedemir
kay nağı kullanarak yaptığı soy ut insanlar. pasa karşı
dı rençlı olsun dıv e elekrol üz y oluy la gümüş kaplanmış.
Kullanılan malzemeler. hev kellenn her birine. konusuna
uy an bir görkem \ ermekte \ e bu y olla insan. bir kez daha
ve Aktaş"J özgü birdılleyüceltilmektedir.
AFAD'a uluslararası ödül
ADANA (Cumhuriyet Günev İlleri Bürosu)- Kısa adı
AFADolan Adana Fotoğraf Amatörlen Derneği.
İtalya'da Alessandra'da düzenlenen uluslararası
"Dünyada Şapka" konulu fotoğrafyanşmasında ödül
kazandı AFAD üyelerinden Dr. Şefa Ulukan. Erhan
Gürcan, Özcan Ağaoğlu. Bülent Özekıci. Mehmet
Karabav. FethiSabunsoy. Vahap AkşenveHarun
Topalın çeşitli eserleriv le kauldığı yanşmda, Özekici'nin
bir çalışması da ay nca sergilenmev e değer bulundu.
AFAD. yanşmaya dernek düzeyinde başanlı katılımından
dolayı. yabancı derneklere verilen ödüle layık görüldü.
AFÂD tarafından yapılan açıklamada. Türkiye'de ilk kez
bir fotoğraf derneğinin uluslararası ödüi kazandığj, ödül
töreninin 20 martta İtalya'da yapılacağı bildirildi. ;.
İzmir'de bir konser, bir konferans
İZMİR (AA) - İzmir'de bu hafta düzenlenecek bir
konferans ve bir konserde, dört İtalyan bilim adamı ve iki
İtalyan sanatçı konukolacak. İzmirTürk-İtalyan Kültür
Derneği'nce 28 şubat günü İzmir Arkeoloji Müzesi'nde
gerçekleştirilecek konferansta İtalyan bilimadamlan.
Aslantepe, Hierapolis Jasos ve Kyme'de yaptıklan
kazılarla ilgili oiarak hazırlanan. "Türkiye'deki İıalyan
Arkeolojik Kazılan" adlı kitabı tarutacaklar. Toplantıda,
Kyme Kazı Heyeti Başkanı Prof. Sebastiana Lagona,
Jasos Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dolt Fede Berti,
Hierapolis Kazı Heyeti Başkanı Prof. Daria De Bemardi
ve Aslantepe Kazı Heyeti Başkanı Prof. Marcella
Frangipane konuşacaklar. Öteyandan. İzmır Devlet
Opera ve Balesi solıstleri Arses Yıldızca. Aytül
Büy üksaraçlar. Aydın Uştuk ve Alpaslan Mater, 28
şubatta Türk-Amerikan Derneğı'nde bir şan resitali
verecekler.