23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT1994 ÇARŞAMBA HABERLER İnterstar'a 2 dava • İSTANBUL (AA)- Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı. İnterstar'ın sahıbi Cem Uzan ile 5 yöneticisi ve 2 spikeri hakkında "halkı suç işlemeye tahrik ve YSK'ya hakaret" ile ••Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'a muhalefet" suçlamalanyla 2 ayn dava açtı. İnterstar Televizyonu'nda 5 Ocak 1994 akşamı yayımlanan Engin Ardıç'ın yorumu ve siyasi parti reklamı nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu'nun Küçükçekmece Cumhuriyet BaşsavcıhğVna yaptığı suç duyurusuna ilişkin soruşturma tamamlandı. Başsavcılık, ortaya çıkan suç unsurlanyla ilgili Asliye ve Sulh Ceza mahkemelerinde 2 ayn dava açtı. jslami Hareket Öpgötü davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun bombalı bir suikastla öldürülmesinin ardından Ankara'da yapılan operasyonlarda İslami Hareket Örgütü üyesi olduklan savıyla yakalanan iki sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara DGM'deki duruşmada, tutuksuz sanıklar Necmi Aslan ile Abdürrahim Aksoy hazır bulundu. Sanık avukatının gelmediği duruşmada, Mahkeme Başkanı Muammer Ünsoy. İstanbul DGM'deaynı örgütle ilgili görülen bir davanın bulunduğunu anımsatarak, bu dava sonucunun sorulması için yazı yazılmasına karar verildiğini bildirdi. İnci Baba Cinayeti • ANKARA(AA)--Inci Baba" adıyla tanınan Mehmet Nabi İnciler'i öldürmekten sanık Yakup YaşarGüven'in yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, Güven'in tahliye talebini reddetti. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasına tutuklu sanık Yakup Yaşar Güven ile avukatı katıldı. Nevpuz dilekçesi • ANKARA (AA)- Birleşmiş Milletler'in Ankara'da bulunan Türkiye temsilciliğine geçen yıl verilen 290 imzalı "Nevruz dilekçesi"nden. haklannda dava açılan 126 imza sahibinin yargılanmasına devam edildi. Ankara DGM'deki dünkü duruşmaya, başka bir davadan tutuklu bulunan Sosyolog-yazar İsmail Beşikçikatılmadı. Aralannda sendika yöneticilerinm de bulunduğu sanıklar ile avukatlan ise duruşmada hazır bulundular. Duruşmada, Petrol-lş Sendikası Genel Başkanı Münir Ceylan ile Tüm-Tis Sendikası Genel Başkanı Sabri Topçu, Mahsun Vurgucu, Tekin Akın, Yurdal Şenol, Mustafa Okumuş. Menemen Başdoğan, Osman Altuğ ve Hatice Kızılçay ifade verdiler. SHP seçim bürosuna molotof • İstanbul Haber Servisi - SHP Sanyer ilçe örgütünün Ferahevler'deki seçim bürosuna molotofkokteyli atıldı. Dünsabaha karşı 05.00 sıralannda seçim bürosunun camı kınlarak içeriye atılan molotofkokteyli binada yangına yol açtı. Çevreden yetişen yurttaşlann müdahalesiyle söndürülen yangında maddi hasar meydanageldi. İşçi emeklileri farkları • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SSK işçi emekli, dul ve yetimlerinin zamlı aylıklan ve ayiık farklan ödenmeye başlandı. Vergi iadelerini dün alamayan işçi emeklilerine, bugün 900 milyar lira tutanndaki vergi iadesi ödemesinin yapılacağı bildirildi Çiller'in Bosna notu5 • ANKARA (AA)-Alman Buntedergisi, Saraybosna sorununa yaklaşımlannı değerlendirdiği dünya liderleri arasında Başbakan Çiller'e 5 üzerinden 5 vererek başanlı buldu. Boğaziçi'ndeki kaçak yapılan saptadıklannı ama yıkamadıklannı belirten Sultan Pmar, valilikten yardım istedi ImarMüdürii: Catıgüveııliğhııizkalmadı MEHMET DEMİRKAYA Kaçak yapılan önleyecek olan belediye görevlilerinin can güvenliği kalmadı. Boğaziçı Imar Müdürii Sultan Pınar, ka- çak binalan yıkmaya gittikle- rinde inşaat sahiplerinin kendi- lerini "Başbakan izin verdi, size ne oluyor?" diye kovaladıklan- nı söyledi. Son iki buçuk yıl içinde Bo- ğaziçi'nde kaçak yapılaşmavı kontrol altına aldıklannı belir- ten Boğaziçi İmar Müdürii Sul- tan Pınar, Başbakan Tansu Çil- ler'in gecekonduya tapu verece- ğini söylerken "En azından" Bo- ğaziçi hançtır' demiş olmasını isterdim" dedı Belediye başkan adaylannın açıklamalanyla başlayan kaçak yapı furyasını önlemek için, İstanbul Büyük- şehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ve İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'na başvuruda bu- lunduğunu ve yardım istediğinı belirten Sultan Pınar, valiliğın Boğaz'ın iki yakasında görev- lendirilmek üzere 10'ar kişilik iki çevik kuvvet ekibi verdiğini söyledi. Boğaziçi'nin ön görünüm ve geri görünüm bölgelerinde, po- litikacılann açıklamalanndan sonra meydana gelen kaçak ya- pılaşmayı anlatan bir dilekçeyi istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na verdiklerini. is- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in di- lekçeyi imzaladığını, dilekçenin İçişleri Bakanlığı'na gönderil- mek üzere İstanbul Valiliği'ne verileceğini belirten Pınar, Bo- ğaziçi'ndeki son durumu göste- ren bir de video kaset hazırla- dıklannı açıkladı. Kaçak yapı- laşmayı önlemek için bölgeye inşaat malzemesi taşıyan araç- lan bir ara alıkoyduklannı, an- cak savcılığın böyle bir yetkileri ol- madığını söylemesi üzerine uygulama- dan vazgeçtiklerini vurgulayan Pınar, şunlan söyledi: "Cuma günü arkadaslarla bölgeye çıkıp tek tek tespit yapma ve müdahale etme kararı aldık. Müdahale edince ne oluyor? Kafa göz yanlıyor. İşin kötüsji müdahale edip de yıkamayınca ne ola- cak? Biz tespit ettik, ama y ıkamıyoruz. Arkasından bir de Recep Koç olayı olun- ca iş iyice korkunçlaştı. Gerçi daha önce bize karşı tüfek kullanıldı, bıçak kul- lanıldı. Bunlann davaları hala devam edi- yor. Ama bir de öldürme olayı olunca izmlr'de 'seclıtı kondu' Kıyı dolduruluyor inşaatyapılıyor ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Yerel seçimler ön- cesinde kaçak yapılaşma yo- ğunlaşırken, İzmir'de de kıyı- larda yeni dolgu alanlan yara- tan Anakent Belediyesi'nin. Kıyı Yasası'na aykın olarak çe- şitÜ inşaatlara başladığı gözJe- niyor. İzmir'de kıyılarda tam bir "Yasa anarşisi" yaşandığını savunan çevreci avukatlar, bu yapılar için harcanan kamu pa- rasının boşa gideceğini vurgu- layarak, "Çünkü, yasadışı inşa- atların hepsi yıkilmaya mah- kumdur" divorlar. İzmir Çevre Hareketi avu- katlanndan Noyan özkan. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, İzmir Valiliği, fzmir Anakent Belediye Baş- kanlığı ve Karşıyaka Belediye Başkanlığı'na 1993 Aralık ayı- nda yaptığı başvurularda şöyle dedi: "İzmir-Karşıyaka kıyısında ve Konak Vapur İske- lesi'nin yanında yasa tanımaz ve akıl almaz bir icraatla dolgu alanlar yaratılmakta, bu alan- ların üzerinde yasadışı yapı inşa- atları bitmekte, denetimle yetkili görevliler, Kıyı Yasası'nın amir hükümlerine karşın. olan biteni biiyük bir vurdumduymazlıkla seyir etmektedir. Kıyı Yasası ve Kıvı Yasası'mn buıidan önceki iptallerine ilişkin Anayasa Mah- kemesi kararları paspas yapı- lmaktadır. Y'asada, sahil şeridin- de ve dolgu alanlarda yapılabile- cek yapılar tek tek sayılmıştır. Aynca beşinci maddeye göre; kıyıda ve sahil şeridinde planla- ma ve uygulama yapılabilmesi icin kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur." Avukat Noyan Özkan, Ana- kent Belediyesi'nce bu dilekçe- lerine yanıt verilmediğini belır- terek. İcıyı kenar çizgisi belirlen- meden kıyıda planlama ve yapı- laşma yapılamayacağmı söyle- di. Güzelyalı-İnciraltı kıyısında binlerce ton moloz ve çöp dö- külmek suretiyle dolgu alanlar yaratıldığjnı kaydeden Özkan, Bayındır İnşaat AŞ'nin kıyıda kurduğu şantiye binasinın kilo- metrelerce uzunluğunda kıyı hattını işgal ettiğini bildirdi. Öz- kan. bu çalışmalann yasalara aykınlık bakımından "gecekon- dulardan farkı olmadığuu" öne sürdü. Özkan'ın bu dilekçeleri üzerine İzmir ValiliğTnce gö- revlendirilen Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü. Anakent Belediyesı'ne başvuruda bulun- du ve "Daha fazla gecikmeye meydan verilmeksizin Kıyı Ya- sası ile İmar Yasası'na aykırı uy- gulamalar hakkında ivedilikle yasal işlem yapümasını" istedi. İmar Müdürii Sultan Pmar İmar Y asası'na eklenen 47. maddeyi Yüksek Yargi iptal erri. Ancak Dalan'ın bu maddeye göre nıhsat verdiği "L yum Villaları" Sarıyer sırtlanndan temizlenemedi. Sorunu uzunvadeii profelerönler problemler daha da arttı. Herkes artık "bizim can güvenliğimiz yok' demeye başladı. öngörünüm bölgesine müdahale ediyoruz hala, ama geri görümimde kor- kunç bir y ağma var. " Yıkıma gittiklerinde vatandaşlann kendilerini "Başbakan izin verdi, size ne oluyor" diye kovaladıklannı söyleyen Pınar, kaçak yapılaşmayla ilgili çok sayıda gelen şikayetlere İcarşın bir şey yapamadıklannı bildirdi. Sultan Pınar. "Şikayetçiye haklısınız diyorsunuz, ama müdahale edemiyorsu- nuz. Bu tür kaçak inşaatlarla ilgili ne caydıncı para cezası var ne de hapis ce- zası. Bir de af çıkartıyorsunuz, davul zur- nayla tapu veriyorsunuz" dedi. Boğaziçi 1985'te yok edildi Boğaziçi aslında 1985'te yasal izinle yok edilmeye başlandı. İmar planlan- nda yeşil ve koruluk alan olarak görü- len yerlere villalar yapılmaya başlandı. Uyum Villalan bunlann en önemlile- rinden. Yeşil ve koruluk alanlann yok edil- mesine olanak tanıyan, İmar Yasası'na sonradan eklenen 47. madde. SHP'nin açtığı dava sonucu 1986'da Danıştay tarafından iptal edildi. Ancak iptal ka- ran dört ay sonra Resmi Gazete'de yayımlandı. Danıştay"ın 47. maddeyi iptal ettiği gazeteler ve televizyonlar ta- rafından duyurulmasına karşın, bu dört ay içinde bin 171 villaya daha ruh- sat verildi. 1989 Yerel Seçimleri'nden sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ta- mamı bin 411 adet olan villalardan 659'unun ruhsatını iptal etti. Yaklaşık bir o kadannda da "ayiurılıklar" buldu. 67 villanın yıkımı tamamlandıcı sırada İçişleri Bakanlığı, faksla "bekleyin" emrini \erdi. Mimarlargecekondu affina karşı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Şehir planlamaalan ve mimarlar, oy kaygısıyla alınmış siyasi bir karar olarak nitelen- dirdikleri gecekondu affının be- delini tüm toplumun ödeyeceği- ni belirttiler. Gecekondulaş- manın uzun dönemli projelerle önlenebileceğini belirten mü- Acdan önceçığhğa,sonrahçkmğa dömistü • Nikahsız kocası 5 yıl önce terketmişti Cansel'i. 6 çocuğuyla birlikte yaşam savaşı veren Cansel daha fazla direnemedi. En büyüğü 15, en küçüğü de 4 yaşında 6 çocuğunu ortada bırakarak toprağın altına girdi. Daha önce gazetemizde çıkan bir haberde onlann çığhğını duyanlar yardım eli uzatmışlardı. SABİTÖZKESER ADANA - Cansel Yüda, 35 metre karelik evinde 6 çocuğuyla yaşam sa- vaşı veriyordu. Nikahsız kocası 5 yıl önce onlan terk edip gittiğinden beri, çocuklanna hem anakk hem babahk yapmaya çalışıyor, bir yandan da yok- sullukla boğuşuyordu. Ancak daha fazla direnemedi Cansel. Kalp kapak- çıklan tıkandı, akciğeri, böbrekleri çü- rüdü. İflas eden bedeni, en büyüğü 15. en küçüğü 4 yaşında 6 çocuğu ortada bırakarak toprağın altına giriverdi.' Gazetemizde 23 Nisan 1993'te ya- yımlanan "Onlann acıları çığlığa dö- nüştü" haberinin, bu satırlann yazan- na ödül kazandıran fotoğrafında, Cansel Yıldız'ın gözyaşlannı gizleye- meyen görüntüsü, sayfalara iç burucu şekilde yansıyordu. Cansel'in ve ço- cuklannın çığbğını duyanlar, Tür- kiye'nin, hatta dünyanın ceşitli yerle- rinden yardım eli uzatmışlardı. Anne ve çocuklanna balık verilmiş, ancak 'bahk tutmak' öğretilmemişti. Vücu- dunu saran hastalıklar günbegün iler- leyen Cansel. şubat ayının ilk günle- rinde Adana Numune Hastanesi'nde son nefesini verince, çocuklan yine yardıma muhtaç durumda kaldı. Havuzlubahçe Mahallesi 750 So- Cansel Yıldız'ın cenazesi, çocuklannın da katıldığı bir törenJe toprağa verildi. Babalarının evi terk etmesinin ardından annelerini de yitirince iyice yalmzlaşan çocuklarm gözyaşlan dinmiyordu. kak'ta mahalle sakinlerinin yaptırdığı 35 metre karelik evde oturuyordu Cansel ve çocuklan. Cansel'in nikah- sız eşi Hüseyin Köse, 5 yıl önce kirvesi- nin kızıyla kaçmış, evi terk etmişti. Tü- lay (15), ömer (14). Şükür (13). Gülten (12), Fazilet (8) ve babasının yüzünü hiç görmeyen Mehmet (4), Cansel'in öz çocuklan olmasına karşın, Hüseyin Köse'nin ilk eşinin çocuğu olarak kay- dedilmişti. Kendi doğurmuştu. kendi bakıyordu. her çileyi kendi çekiyordu, ama yasalar önünde "cocuksuz"du. Menenjit hastalığından Çukuro\a Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tedavi gören kızı Fazi- let, 14 milyon liralık borçtan dolayı hastanede rehin kalmıştı. Fazilet. ga- zetemizde yayımlanan haberin ardın- dan Başhekim Uğur Oral'ın yardı- mlanyla taburcu edilebilmişti. Fazilet kurtulmuştu, ama anne Cansel'in. uzun yıllardan beri sürege- len hastahğı giderek ilerliyordu. Kalp kapakçıklannın amelıyat edilmesi ge- rekiyordu, ama bunun için tam 30 milyon lira isteniyordu. Haberimizin ardından olaya sahip çıkan vatandaş- lardan 7 milyon lira gelmiş ve bu para onlan kısmen de olsa rahatlatmıştı. ama ameliyat için gereken miktan karşılamaktan çok uzaktı. Kalp artık tümüyle iflas noktasına gelmiş. akci- ğer ve böbrekler su toplayıp çürümüş- tü. Cansel Yıldız. tüm tıbbi müdahale- lere karşın kurtanlamayarak yaşama veda etti. Toprağa verildi Akrabalannın ve mahalle sakınlen- nin "Ameliyat olsaydı da yaşamazdı" dedikleri Cansel Yıldız'ın cenazesi. ço- cuklannın da katıldığı bir törenle Ak- kapı MezarlığYnda toprağa verildi. Babalannın evi terk etmesinin ardın- dan annelerini de yitirince iyice yalmz- laşan \e yaşamın agırlığını artık iyice duyumsayan çocuklann gözyaşlan dinmiyordu. Mahalle muhtan Selami Özataş ile vatandaşlann çok yardırru- nı gördüklerini anlatan Cansel Yıldız'- ın yeğeni Y'ılmaz Peker şunlan söylü- yordu: "Teyzem uzun zamandır rahatsızdı. Son olarak durumu ağırlaştığında Nu- mune Hastanesi'ne görürdük. Orada doktorlar elkrinden gelen her şeyi yap- tılar. Teyzem kalp kapakçıklaruidan ameliyat olsa da yaşayamazdı. Çünkü ameliyatın çok önceden y apılması gere- kiyordu. Böbreği ile akciğeri de su top- layıp çürümüştü. Hiçbir yerden geliri bulunmayan teyzem, yoksulluğun kur- banı oldu. Bizim de ekonomik durumu- muz kötü olduğu için elimizden bir şey gelmiyordu. Çocuklara akrabaları ola- rak sahip çıkacağız. Y apabileccğimiz ne varsa yapmaya çalışacağu." Havuzlubahçe Mahallesi sakinleri. evi terk eden baba Hüseyin Köse'ye kızıyor. Onu "vicdansızlık"la suçlu- yorlar. Cansel Yıldız'dan önce iki kez ev lenen Hüseyin Köse'nin, Cansel'i 6 çocukla bırakıp kinesinin kızıyla İs- tanbul'a kaçtığmı belirtiyor ve "Resmi nikah kıydığı kadınlardan birinden de 5 çocuğu var. Onlar Gaziantep'te oturu- yorlar ve ekonomik durumlan çok iyi. Evden kaçtığından bu yana geçen 5 yü- da çocuklannı hiç sornıadı. En son ço- cuğu 4 y aşındaki Mehmet'in ise yüzünü bile görmedi. Böyle vicdansız baba ol- maz" divorlar. Cansel, hastahğa, yoksulluğa, zor koşullara uzun süre direndi, sonunda direncini yitirdi. Yıllardır kol-kanat gerdıği çocuklannı, hem annelik hem babahk yaptığı yavrulannı bırakıp git- ti. Yaşamlannın daha başında bulunan 6 çocuk, gözyaşlan çığlıklara, çığlıklan hıçkınklara dönüşerek anasız-babasız orta yerde bir başlanna kaldılar. hendisler, sağbksız bir kentleş- menin yanında. halkın maî- lannın, belirli gmplara çıkar sağlamak için dağıtılması anla- mına gelen af acıklamalannın. en kısa zamanda düzelülmesi gerektiğini vurguladılar. TMMOB Şehir Planlamaa- lan Odası Başkanı Cengiz Türk- soy. Başbakan'ın gecekondu- lara tapu verileceği yolundaki açıklamasınm "vahim" oldu- ğunu belinerek. "Bu tür açı- klamalar sağduyudan uzak du- yarsız bir yaklaşımın göster- gesidir. Gecekondulaşma soru- nu ancak uzun vadeii projelerle çozülebilecekken. hükümetin oy kaygısıyla kararlar almaya ve Hazine arazilerini belli bir kesime dağrtmaya hakkı yok- tur" dedi.Türksoy, Cumhuri- yet'e yaptığı değerlendirmede, gecekondu somnunun 40-50 yıilık ekonomik politıkalann iflasının sonucu olduğunu ve ancak uzun vadeii projelerle çözülebileceğini söyledi. Türk- so\. yerel yönetim adaylannın uzun dönemli projelerle halkın karşısına çıkmalan gerektiğini belinerek şunlan söyledi: "Var olan gecekondular için kentte önceUkle 775 sayılı gece- kondu yasasına bakılmalıdır. Bu yasa, kimi hükümleriyle es- kimiş olsa da mekansal boyutta çözüm arayanlar için değerii ipuçlan sunmaktadır. Sayın Başbakan'ın bu açıklamasının zaman geçirihneden düzeltümc- sini ve Başbakan'ın bu tür açı- klamalar yapmadan önce, aynntıh olarak bilgi edinmesi gerektiğini hatırlatmak istivo- rtız" AclaııaMa polislertelsizdengeçilenezaııla oruçbozuyor Ramazan başladıktan sonra iftar saatinde polis telsizlerinden ezan okunması ve'Allah kabul etsin' sözlerinin duyulmasma müdahale eden Emniyet Müdürü, memurlann iftar için radyo dinleyeceklerini söyledi. Sağlık Bakanlığı'n da Ramazan dolayısıyla çabşma saatleri değişti. Haber Merkezi - Ramazan ayının başlamasıyla birlikte Adana'da polis telsizlerinde ezan okundu. oruç buna göre açıldı. "AUah kabul etsin", "Al- lah seni korusun" gibi sözlerin de duyulduğu telsiz konuşma- lanna müdahale eden Emniyet Müdürü Ramazan Er, olayın yasaklandığını, memurlann if- tar için radyo yayınlannı takip edeceklerini söyledi. Sağlık Ba- kanlığı "nda da çalışma saatle- rinde Ramazan ayı için değişik- lik yapıldı. Bakanlıkta, Rama- zan ayı boyunca öğle yemeği kaldınlırken, oruç tutmayanlar için kumanya uygulamasına geçildi. Adana Büromuzun haberine göre, Ramazanın ilk gününden başlayarak tam iftar saatinde, polis telsızinde ezan okunduğu duyuldu. Görev gereği olan normal konuşmalar aniden ke- siliyor ve ezan sesi devreye giri- yordu. Hangi istasyondan ya- yımlandığı tam anlaşılamayan ezan sesi konusunda ilk günler- de telsiz merkezi, "lütfen" diye- rek normal haberleşmenin aksatılmamasını istiyor, ancak daha sonra müdahaleden vaz- geçiyordu. Telsizden, ezanın ardından "Hepinize afiyet olsun", "Allah kabul etsin", "Allah seni koru- sun" türünde konuşmalar geli- yordu. Olaya müdahale ettiğini bil- diren Adana Emniyet Müdürü Ramazan Er, telsiz merkezi so- rumlulanna gereken talimatı verdiğini belirterek "İlk bir iki gün oldu. Ancak ben yasakla- dun. Herkes açar evinde radyo- sunu dinler. Telsizde ezan saati, bilmem ne saati olmaz. Hayır, artık o, radyoyla izlenecek" de- di. Sağlık Bakanhğı'nda çalışma saatlerinde Ramazan ayı için değişiklik yapıldı. Bakanlıkta. Ramazan ayı boyunca öğle ye- meği kaldınlırken. oruç tutma- yanlar için kumanya uygula- masına geçildi. Sağlık Bakanlığı'nın Rama- zan programı uyannca, yemek için verilen öğle tatili süresi de yanm saate indirildi. Aynca öğ- le yemeği kaldınlırken. oruç tutmayanlar için kumanya çı- kanlmaya başlandı. Bakanlık Müsteşar Vekili Dr. Aytun Çıray imzasıyla ya- yımlanan genelgeyle, 17 şubat- tan başlayarak 16 marta kadar geçecek sürede, sabah 09.00'da başlayan mesai 08.30'a, akşam 18.00 olan mesai bitimi de 17. 00'ye alındı. SelalıattiııGiz toprağa verilı İstanbul Haber Senisi- Ön- cekı gün yaşamını yitiren Ba- sının sembol isimlerinden Fo- to muhabiri Selahattin Giz, dün Şişli Camii'nde kılınan öğle namazının ardından Be- yoğlu Küplüce Mezarhğı'nda toprağa verildi. 1914 yılında Selanik'te doğan Seiahattin Giz. Balkan Savaşı sırasında İstanbul'a göç etti. Galatasa- ray Lisesi'nde sınıf arkadaşı olan Doğan Nadi ile fotoğraf çahşmalanna başladı. Giz, mesleğe ilk adımını Cumhuri- yet Gazetesi'nde attı. Emekli oluncaya kadar mesleğini ga- zetemizde sürdüren Giz. nadi- de bir Atatürk fotoğraflan koleksiyonuna sahipti. Giz'in cenaze töreninde. uzun ve zahmetli meslek yaşamında birlikte çalıştığı tüm arkadaş- lan oradaydı. TGS Genel Başkanı Orhan Erinç, Genel Sekteter Ziya Sonay, Türkiye Gazeciler Cemiyeti Başkan Yardımıcısı Recep Bilginer, yazarlar ve doğal olarak mes- lektaşlan yani foto-muhabir- leri son yolculuğunda da Giz'i ı yalnızbırakmadı. _ _ _ ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle