03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
a ŞUBAT1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER BAŞBAKANLDC RPAnkara adayı Gökçek'e 6 soruşturma I •Başbakanhk Teftiş Kurulu, [ Çilier'in | onayıyla Refah Partisi Ankara Belediye f Başkan adayı ı Melih Gökçek I hakkında 'yofsuzluk yaptığı' gerekçesiyle 6 soruşturma başlattı. KEMALYURTERÎ ANKARA - Ankara Millet- vekili ve RP'nin Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkan adayı Melih Gökçek hakkın- da. "yolsuzluk yaptığı" gerek- çesiyie 6 ayn soruşturma baş- latıldı. Başbakan Tansu Çil- ler, Gökçek hakkındaki savlan ciddi bularak soruştur- ma izni isteyen Başbakanlık Teftiş Kurulu'na onay verdı. Soruşturma dosyalannda. Gökçek'in, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürii ol- duğu dönemde, sahte teklif mektuplanna dayanarak iha- le verdiği.firmayaçıkar sağla- mak için kurum yurtlannda bulunan çocuk sayısının üç katı kadar ayakkabı aldığı ve bayan kuaförlerine şenlik or- ganızasyonlan yaptırdığı ileri sürüldü. Gökçek'e yönelik savlar Başbakanhk Teftiş Kurulu ta- rafından incelendi ve savlann ciddi bulunması ûzerinegeçen günlerde Başbakan Tansu ÇUler'den soruşturma başla- tılması için izin istendi. Başbakan Çiller, savlan in- celemesinin ardından dün Başbakanhk Teftiş Kurulu'na soruşturma izni verdi. Soruşturma izninin ahnma- sının ardından, inceleme dos- yalannın, SHÇEK Teftiş Kurulu BaşkanüğYna iletile- ceği ve soruşturmanın SHÇEK müfettişleri tarafın- dan yürütüleceği öğrenildi. SHÇEK'e gönderilen dos- yadaki savlar şöyle: • Gökçek, SHÇEK Genel Müdürü olduğu dönemde 8 ay içinde ûst üste 3 ayn ihale açarak SHÇEK yurtlannda bulunan çocuklann gereksi- nimlerini karşılamak üzere 47 bin çift ayakkabı aldı. Ayak- kabılann sayısı, kurum yurt- lannda bulunan çocuk sayısı- nın üç katından fazladır. Ayakkabdar sağlıklı değildir ve iyi kullanılmalan duru- munda bile üç ayda eskiyecek niteliktedir. Alımın üzerinden yaklaşık üç ay geçmesine rağ- men I2 bin çift ayakkabı de- polarda beklemektedir. Jhale- lerde, "Seçil Ticaret ve Emlak L'cuzluk Pazan" adlı firmaya haksız ka2anç sağlanmaya ca- bşılmıştır. • Gökçek. "Orsan Mobil- ya" adlı şirketten yapılan 10 milyar 545 milyon liralık alım sırasında. ihale kurallanna uygun davranmamıştır. Tek- üTmektuplan sahtedir. • "Kannea Oyuncak" adlı firmadan yapılan alıfnlar sıra- sında ihale kurallanna aykın davranılmıstır. • Gökçek, kapalı spor salo- nu yapımı için Karabük De- mir Çelik Fabrikalan Mües- sese Müdürü ile anlaşma yapmıştır. Yapılan anlaşma- da, kapalı spor salonunun yapınrunın gecikmesi duru- munda ne yapılacağı belirtil- memiştir. Anlaşmaya gecik- me durumunda cezai yaptınm için madde konulmamıştır. Firma, işi zamanında bitirme- miştir. İşin zamamnda bitiril- memesi nedeniyle firmadan gecikme ücreti alınmamıştır. Gökçek, firmaya 856 milyon lira fazla ödemede bulunmuş- tur. Yılmaz: Refah'ı büyütmeyin ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisinin bele- diye başkan adaylanna ve ör- güt yöneticilerine, "RP'yi bü- yûtmeyin, Her yerde karşı- mıza çıkıyor diye endişe etme- yin, çalışuı" dedi. ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz, seçim bildirgesi- nin açıklanmasının ardından, MKYK üyeleri milletvekilleri ve 76 ilin belediye başkan ada- yıveilbaşkanınınkatıldığı "se- çim divam"nı topladı. Yerel seçimlere kadar izlenecek stratejinin belirlenmesi ama- cıyla yapılan toplantıda, RP ve Güneydoğu'daki duruma ilişkin değerlendirmeler yapıl- dı. DEP,boykotutartışacak Genel Başkan Dicle'ninistifasının, bugünkü danışmakurulu toplantısmda gündemegelebileceği bildirildi. Dicle'nin boykota çanak tuttuğuileri sürüldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Radikal çıkışlan nedeniyle partililerin yoğun eleştirisine hedef olan DEP Genei Başkanı Hatip Dicle'nin bugün toplanacak olan danış- ma kurulu toplantısmda istifasının gün- deme gelebileceği bildirildi. DEP'Ii bir milletvekili. Dicle'nin "boykota çanak" tuttuğunu öne sürerek, "Kürt halkı çok büyük bir etabı kaybetti. Bunun tek so- rumlıısu da Hatip Dicle'dir" dedı. Dicle'- nin radikal davranışlan nedeniyle Tür- kiye'de "savaş ilan eden" bir parti konumuna düştüklerini savunan millet- vekili. partide tıkanan demokratik ka- nallann açılması gerektiğini savundu. DEP Genel Başkanı Hatip Dicle'yle ilgili eleştirilerin dozu giderek artıyor. Dicle'nin radikal tutumunu eleştiren partililerin, bugün toplanacak olan da- nışma kurulunda Dicle'yi "özeleştiri" vermeye davet edecekleri bildirildi. Da- nışma kurulu toplantısırun Dicle'ye yönelik bir güven oylaması şeklinde geçmesi bekleniyor. Seçimlerı boykot olayının tartışılacağı toplantıya; il ve il- çe başkanlan, belediye başkan adaylan. milletvekilleri ve parti meclisi (PM) üye- leri katılacak. Dicle'nin istifasının gün- deme gelebileceğini belirten DEP'li bir milletvekili, Dicle'nin adeta boykota ça- nak tuttuğunu öne sürerek görüşlerini şöyle dile getirdi: "Kürt halkı çok büyük bir etabı kay- betti. Bunun tek sorumlusu da Hatip Dicle'dir. DEP'üı seçime girmemesi için elinden gelen her şeyi yaptı. Seçime gir- mezsek kim bizi haklı görür? Oysa boy- kotu meşru hale getirmek gerekirdi. Bombalanıvoruz, tutukianıyoruz, gözal- tına alınıyoruz, ancak kamuoyunda haklı konuma ulaşamıyoruz. Dicle'nin sonım- suz davranışları ve açıkiamaları nedeniy- le kamuoyunda suçlu konuma düştük. Dicle'nin ne düşünsel ne de eylemsel an- lamda bir üretimi var. Kendi başına iş göriiyor. Sayesinde savaş ilan eden bir parti konumuna düştük. 300 bin asker kaçağmr kutlayarak politika yapılmaz.. Dicle, bardağı taşırmıştır. Toplantıda istifası bile gündeme gelebilir." DEP Genel Başkan Yardımcısı Rem- n Kartal da baskılar nedeniyle birçok yerleşim biriminde insanlann DEP'ten aday olmadıklannı belirterek bugün ya- pılacak toplantıyla ilgili Cumhuriyet'e şunlan açıkladı: "DEP taşıdığı misyon itibarıyia büyük sorumluluğu olan bir partidir. Bu koşullarda son siy asal gelişmeleri değer- lendireceğiz. Danışma kurulunda herkes görüşünü açıklayacak. Eli kolu, kanadı kınunts bir partiyiz. Bize seçün yerine ölüınü davatıyorlar. Toplantıya katıla- cak olanlarla boykot dahil her olasılığı değeriendireceğiz." DEP'in bugün yapılacak olan danış- ma kurulu toplantısmda, seçimleri boy- kot karan alınmasının çok uzak bir olasılık olmadığı kaydedrldi. Dicle'ye destek DEP Âdana İl Başkanı Müslüm Kurucu. dün yaalı bir açıklama yaparak Dicle'ye yönelik saldınnm demokrasi karşıtı güçler tarafından başlatıldığmı öne sürdü. Dicle'nin örgütten kopuk bir genel başkan olmadığmı savunan Kurucu, şu görüşleri dile getirdi: "Genel başkanunızı hedef alan kişiler medyayı kullanmaya başladı. Dicle, par- tisinin başındadır. Yaptığı açıklamalar partiyi bağlar. Dicle, kurultayda delege- lerin hür iradesiyle seçilmiştir. Bu neden- le Türkiye'de demokrasi ve özgürlük hareketinden korkan demokrasi karşıtı güçler, DEP'in seçime girmemesi için ner yola başvuruyorlar." DEP İstanbul örgütü de Dicle'nin Genel Başkanhk'tan düşürüleceği yö- nünde çıkan haberlerin asılsız olduğunu bildirdi. İstanbul il örgütü, yaptığı açı- klamada, şu göriişlere yer verdi: "örgüt olarak Dicle'yi başkanlıktan düşürmekie değil, baskı ve gözaltılan gö- ğüslemekle meşguluz. Her DEP örgütü gibi İstanbul örgütümüz de büyük bir de- lege çoğunluğuyla seçtiği genel başkanı- nın öncülüğünde yüriimektedir. DEP'- liler Dicle'nin beyanlarınm değil. rejimin ve politikasının asıl dert olduğunu iyi bil- mektedirier." Mületvekillerinin dokunulmazlıklannın kaldırılacağını söyleyerek DEP'i tehdit etti Çîller'denDicle'yehaînsuçlaması roT»» ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP Ge- nel Başkanı Baş- bakan Tansu Çil- ler, DEP milletvekillerinin do- kunulmazlıklannın kaldınla- cağmı açıkladı. DEP Genel Başkanı Hatip Dicle için "haüT nitelemesinde bulunan Çiller, "Şu >eya bu dokunulmazlığın arkasına sığıaarak, daha clinde- ki bebe kanı kurumamış kişileri himaye etmenin demokrasiy le bağdasır yanı yok. Bu kişilerle ilgili karar komisyondan geçti. Şimdi Meclis'in önünde. Biz dt gereğifli yapacağız. PKK'nın MeclLs çatısı altında barındığı gibi bir gerçeği artık ortadan kaldırmanın zamanı gelmiştir" dedı. SHP Genel Başkanı u Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın ise dokunulmazh- klann kaldınlmasına ilke ola- rak karşı olduklannı, ancak bu konuda grup karan alınamaya- cağını belirterek milletvekilleri- nin bireysel görüşleri doğrultu- sunda oy kullanacaklannı bil- dirdi. Çiller'in dün DYP grubunda yaptığı konusmada Hatip Dic- le'den söz ederken DYP millet- vekilleri, "Hain o, hain" diye bağırarak sert tepki gösterdiler. Çiller, partisinin grup toplantısuıa gelirken parti yöneticileri ve milletvekilleri nce karşılandı. Teröristlerin açıkça ülkeyi böi- meye yönelik çabalar içinde ol- duğunu belirten ve "Biz buna müsaade etmeyiz. Ne ben ne de benden sonrası" diven Çiller. şöyle konuştu: "Halk rahatsızdn-. Yüce Mec- lis'in çatısı altında PKK barın- maktadır diye düşünmektedir. Böyle bir düşünce bile hem halk hem de bi/im için rahatstzlık ve- ricidir. Ne TBM.Vl ne de biz DYP olarak PKK'nın yüce Meclis'in çatısı altında barınma- sına müsaade etmeyiz, etmeve- ceğiz de. Şu veya bu dokunul- mazlığın arkasına sığınarak daha elindeki bebe kanı ktıruraa- mış kişileri himaye etmenin de- mokrasiyle bağdasu- yanı yok- tur. Bu kişilerle ilgili olarak ko- misyondan geçen karar, yüce Meclis'in önündedir. Biz de ge- reğini yapacağız." 'Hain o, hain' Çiller, Dicle'nin, yedeksubay öğrencilerini askeri hedef ola- rak niteleyen ve yoğun tepki çe- ken açıklamalannı eleşdrirken sözüne "Sayuı Dicle" diye baş- ladı. Ancak DYPmilletvekil/eri bu hitap biçimine karşı çıkarak. "Sayuı demeyin, hain o, hain" diye bağırdilar. Çiller. birkaç kez daha "Sayın Dicle" diye söze başlamaya çalışırken mil- letvekillerinden gelen tepkiler sürünce. "Evet, aynen öyle" diye konuştu. Karayalçın karşı SHP lideri Karayalçın. Baş- bakan Çiller'in bazı milletvekil- lerinin dokunulmazlıklannın kaldırılmasından yana olduğu- na ilişkin sözleri anımsatılarak yöneltilen sorulara. "Biz ilke olarak dokunulmazlıkların kalkmasından yana değiliz. Ama bu konuda bir grup karan alınması söz konusu değil. Mil- lervekillerimiz bireysel görüşleri doğrultusunda oy kullanacak- lardır"vanıtını verdi. Evinin orman arazisi üzerine kaçak yapı olduğu iddiasını 'kirlenmiş siyaset' olarak değerlendirdi Livaneli'den 6 siyaseti temizleyeliın 9 çağnsı •DYP İstanbul adayı Dalan'ın Tarabya'daki evinin kaçak yapı olduğu' iddialanru yanıtlayan SHP başkan adayı Zülfü Livaneli bu tür iddialann 'kirlenmiş siyaset' olduğunu söyledi. • Evinin imara açık bir arazide ve tapulu olduğunu belirten Livaneb. 'Gelin siyaseti temizleyelim. Siyaset yapmak isteyenler benim söylediğirrıje mücadele etsin' dedi. İstanbul Haber Servisi - SHP'nin İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi başkan SHP Fstanbul Belediye Başkan adayı Zülfü Livaneli (solda), DYP adayı Bedrettin Dalan'ın, kendisi hakkında ileri sürdü- adayı Zülfü Livaneli, "evinin orman ara- ğü iddiaJan düzenlediği bir basuı toplantısıy la yanıtladı. Livaneli, söz konusu edilen evin tapusunu gazetecilere gösterdi. [ b f V tlçni Kö,* So^j, l'i/ta .No. « 77 Sjrıysr ' 1 Kirecbumu. IO2O No. 'Cûrkivi C?Kn\Anrlvttl j KA7 MC/İ/C/V£7W5 " N i l .• ı ı î I CJç <at Jç aeskenii «arglr ayar'^ 1 1 Pr tt / YJUÜ)ÇÜIDÖ •— - ı L 1A 1 t • • • • / - r zisi üzerine kaçak yapı" olduğu iddiası- nı, "kirlenmiş siyaset" olarak değerlen- dirdi. Evinin imara açık bir arazide ve tapulu olduğunu belirten Livaneli, "Ge- lin siyaseti temizleyelim. Bu anlayıştan kurtulalım. Siyaset yapmak istiyorlarsa benim söylediklerimle mücadele etsinler" dedi. DYP adayı Bedrettin DaJan'ın önceki gün bir özel televizyonda Livaneli'nin Tarabya'daki evinin kaçak yapı olduğu iddiasında buiunması üzerine dün bir basın toplantısı düzenleyen Livaneli, id- dialan yanıtladı. Kamuoyu yoklamala- nnda zirveye ulaştığı bir sırada, asılsı? bir suçlamayla karşılaşmaktan dolayı üzüntü duyduğunu ifade eden Livaneîi. söz konusu arazide İstanbul Büyükşe- hir Belediye Başkanlığı'nın 1980'li yıl- larda müteahhide vererek 10 villa yap- tırdığını. eşi Ülker Livaneli'nin de 11 Ağustos 1992'de ihaleye girerek 3 mil- yar 500 milyon liraya bu villalardan bi- nsini aldığmı anlattı. 3 villanın ise hâlâ alıcı bekledığıni bildiren Livaneli, Bed- rettin Dalan'ın "söz konusu evlere 25 milyar Türk Lirası" değer biçtiğini anımsatarak. şöyle de\am etti: "Bedrettin Dalan'a, kamuoyunun ken- dilerinin külliyetli miktarda bir parasaJ birikime sahip olduğu yolundaki yaygın kanaati çerçevesinde bir çağrıda bulun- mak istiyorum. Bu konuda da her zaman olduğu gibi bol keseden atarak yanlış de- SEÇİMNoTLARI ^ELAL BAŞLANGI^ ğerler biçen Sayın Dalan. buyursun eşi- me ait olan villaya talip olsun. Kendileri- ne söz konusu villayı, iddia etrikleri fiy a- tın y arısına hatta üçte birine satacağıma söz veriyorum." Kendisiyle ilgili suçlamalara "başı dik, alnı açık" vanıt verdiğini belirten Li\aneli. aynı şeyi Dalan'ın da yapması- nı istedi. Livaneli. "Bu suçlamaları fırsat bt'lerek, kendine pay çıkarmak isteyen Dalan'ın kendisi ile ilgili suçlamalara da açık yüreklilikle ışık tutmasını da bckli- yonım"dedi. SHP'nin oy oranmın yüz- de 8.5'lerden yüzde 20'lereçıkmasından rahatsızlık duyulduğunu savunan Liva- neli. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunu daha sonra açıklayacağım, bu- gün önce rakip bir partinin çok ünlü bir ayasi ismi bunu söyledi. "Sen. çok y ükse- liyorsun, ama her yükselişin bir inişi \ar. Sana bir ev mev diye yann bir tane çakacaklar oylann düşecektir' dedı. Bu- na Türkiye'de siyaset diyoriar. Ben de diyorum ki. gelin siyaseti temizleyelim." Bu ülkenin namuslu insanlannın ken- disini koruyacağına inandığını ifade eden Livaneli. rakiplerinin "çaresizlik- ten" dolayı bu tür karalama kampanya- lanna yönlediklerini savundu. Uzun süredir hayatının araştınldığmı, hatta bunun için bürolar bile kurulduğunu bildiren Livaneli, "Bir leke bulamadık- ları için de evimi bahane gösteriyorlar" dedi. POLMKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİNKAYA DEP'te Sıkıntı... DEP'te yol ayrımı mı gündeme geliyor, yoksa daha doğru bir çizgi için birliktelik mi tart/şılıyor? Bugün Ankara Büyük Sürmeli Oteli'nde yapılacak olan 'danışma' toplantısmda bu iki olasılık üzerinde du- ruiacak. DEP Diyarbakır Milletvekili Sedat Yurtdaş, "Bugün yapılacak toplantınm gündemi ne yazılı ne de sözlü ola- rak bize iletilmedi" diye giriyor söze. Ardından 'toplantı- da neler konuşulacağına' değinip ekliyor: "Toplantıda, bugün gelinen nokta tartışılacak. Elbet gelinen bu noktada devletin izlediğipolitikaların açmazı var. Ancak bizim politikamızın bu noktaya gelmesinde de eksiklik ve yanlışlıklar var..." Sedat Yurtdaş'a soruyoruz: "Bu yanlışlıklar nelerdir sizce?" Şu yanıtı veriyor: "DEP Genel Merkezi bombalanıyor ve halk duyarsız kalıyor. Benim kanım bizim izlediğimiz politikalar bu duyarsızlıkta etken. Elbet orada koruma yok. Devletin bizim üzerimizde baskısı var. Biz bu baskıları yanlış po- litikalarla örtüyoruz. Üstelik bedel ödememize karşın." Salt Sedat Yurtdaş sormuyor "DEP bu noktaya neden geldi" sorusunu. Bir grup DEP milletvekili aynı soruyu günlerdir soruyor. DEP Genel Başkanı Hatip Dicle'ye yönelik eleştiriler giderek yoğunlaşıyor. Kimi DEP mil- letvekilleri de Güneydoğuda kendi tabanlarında bir kopma olduğunu görüp özeleştiri yapma zorunluluğunu duyuyor. Sedat Yurtdaş özeleştiri yapan DEP milletvekillerin- den biri. Açık politika yapmanın gerekli olduğu düşünce- sinde. Çarpıcı düzeyde ortaya çıkan nedenlerin üzerin- de durmaya kararlı. Şöyle diyor: "Bir kez açık politika yapan, ortak değerleri savunan bir kurum olarak Diyarbakır'da söyleyeceğimizi An- kara'da parlamento çatısı altında söylemeliyiz. Bedel ödememize karşın halkın bizi neden anlayamadığını, bize neden tepki gösterdiğini görmemiz lazım." Soruyoruz Sedat Yurtdaş'a: • "DEP Genel Başkanı Hatip Dicle 'nin Tuzla katliarnın- dan sonraki açıklamalannı onaylıyor musunuz?" Sedat Yurtdaş, "Hayır onaylamıyorum" deyip ekliyor: "Devletin yaptığı yanlışları ve yönelimleri bir çırpıda atıyoruz. Sivil ve masum insanlara yönelik saldınları hep eleştirdik, hep karşı çıktık. Yine altını çizerek söylü- yorum. Söylenen yanlış şeyler bize yapılanların üstünü örtüyor." Gördüğümüz kadarıyla DEP Genel Başkanı Hatip Dic- le kimi milletvekillerinin ağır eleştirisine uğruyor. Ka- muoyunda DEP = PKK görüşü kimi milletvekilleri ara- sında rahatsızlık yaratıyor. Yine kimi DEP milletvekilleri şöyle konuşuyor: "27 Mart'ta yapılacak yerel seçimler için sadece 200 adaybelirleyebildik. Bu bizim Türkiye genelinde eridiği- mizi gösterir..." Konuştuğumuz DEP'lilerden bazıları "Birerkenbüyük kongreye gidilir mi" sorusuna ise "Olabilir" yanıtmı ve- riyorlar. Sedat Yurtdaş ise "Danışma toplantısmda so- runları tartışacağız" deyip bilgi veriyor: "Danışma toplantısına milletvekilleri, il başkanlan, adaylar ve etkin politik isimler katılacak..." Acaba DEP yol ayrımına doğru mu gidiyor? DEP'ten kopmalar olabilir mi? Aynı zamanda DEP PM üyesi olan Sedat Yurtdaş'a soruyoruz: "Danışma toplantısmda alınacak kararlara DEP'in yetkili kurulları uyacak mı?" Bu sorumuzu tam olarak yanıtlamıyor Sedat Yurtdaş. Diyor ki: "Tüm sorunlan tartışacağız. Asıl önemli olan 'bu nok- taya nasıl gelindi' sorusuna yanıt aramak." Diyoruz ki: "DEP'ten ayrılmalar olabilir mi?" Yanıt: "Önce daha doğru bir çizgi için birlik. Ama herihtimal de söz konusu..." DEP bir açmaz içinde. Yapıcı ve üretken politikalar ye- rine ucuz slogancılık DEP'İ açmaza sürükledi. özellikle Hatip Dicle'nin çıkışlan hem parti tabanında hem ka- muoyunda tepki yarattı. DEP bu sıkıntıyı aşmaya çalışa- cak. Ya aşacak ya da aşamayacak... Ecevlt'e misillemc Erbakan: Barış Harekab emrini, ben verdim SEYFİ ÇELİKKAYA YOZGAT - RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'e çatarak "Kıbrts Barış Harekatı hakkındaki gerçekleri açı- klayacağım" dedi. RP Yozgat İl Başkanlığı'nın ti- tizlikle hazırlık yaptığı, gövde gösterisine dönüşmc- si beklenen Yozgat mitingi beklenen ilgiyi görmezken, kelime- nin tam anlamıyla "dağ fare doğurdu" dedirtti. Dün sabah saat 10.30'da başlayacağı duyurulan. ancak RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan'ın 40 dakika gecikmeli geldiği miting alanında belediye başkan adaylan tanıtıldı. Bir süre koalisyon ortaklığı ileTürkiye'yi birlikte yönettiği DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vit'in son günlerde RP'ye karşı çıkışlannı yanıtlayan RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan. Ecevit'i kamuoyuna yanlış veger- çek dışı bilgiler vermekle itham etti. Kamuoyunda Refah'ı tehli- ke olarak gösterenlerin Batı uşaklığı yaptıklannı iddia eden Necmettin Erbakan. Ecevit ile ilgili sözlerini şöyle tamamladt: "Kıbrıs Banş Harekatı'nı biz yaptık. Emri ben verdim. Sayın Ece- vit ha» aalanındaki toplantıda mı emir vermiş? Tüm bunları en kısa zamanda televizvon ekranlarına anlatacağım. O zaman halkunız gerçekleri bilecek ve görecektir." A>NKARA-DEP'li bir mılletvekili- nin yakını askeri okulda öğrend. Çocuğun babası DEP Genel Başkanı Hatip Dicle'nin "TuzJa olayı"na ilişkin değerlendirmesini anımsatıp soruyor: - Yani şimdi benim çocuğum da istasyon- da tren, durakta otobüs beklerken "askeri hedef mi oluyor? Olayı anlatan milletvekili "Bu soruya ya- mt veremedim" dedikten sonra tepkisini çev- resindekilere yüksek sesle dile getiriyor: - İnanmadığım bir düşüncenin arkasından nasıl giderim arkadaşlar? 2^or ve "bombalı" günler yaşayan DEP'te Hatip Dicle'nin "Tuzla olayı"na ilişkin de- ğerlendirmesi bardağı taşıran damla oluyor. Bir süredir tepki vardı Dicle'ye. Partinin bazı PM üyeleri ve milletvekilleri. Dicle'yi "one man show" yapmakla suçluyorlardı. Karşı çıkanlara göre Dicle, açıklamalannda. değerlendinnelerinde ve tavırlannda parü DemokrasiPartisiyolaynmında yönetimini dışlayarak, tek başına karar veri- yordu. DEP'e dönük saldınlann yoğunlaşması, partinin birçok yerde aday gösterememesi, DEP'lilere yoğun baskı, bazı DEP'li beledi- ye başkanlannın görevden alınması, parti binalanna ve adaylanna dönük saldınlar, partiyi zaten seçimler öncesinde bir yol ayn- mına getinnişti. Bir değerlendirme yapmak durumunday- dı DEP. Bu koşullarda Doğu'da ve Güney- doğu'da seçime katılma olanağı var mıydı? Genel merkezi bile çalışılamayacak du- rumda olan DEP, kritik bir karar aşamasın- daydı. Parti içinde. yerel kadrolarda sürekli olarak seçime girmek, boykot etmek ya da Doğu ve Güneydoğu dışındaki yerlerde seçi- me girmek gibi seçenekler sürekli olarak tar- usılıvordu. Bugün Ankara"da bir toplantı yapıyor DEP. Toplantıya partinin belediye başkan- lan, adaylan. il başkanlan. il temsilcileri. parti meclisi üyeleri. milleuekillen ve kuru- cu üyeler katılacak. Seçime katılıp katılma- ma İconusunda öncelikle bölgeden gelecek örgütlerin ve adaylann eğilimleri belirlene- cek. Yann toplanacak olan parti meclisi de bu eğilimlere göre karar verecek. Ancak bu önceden yapılmış bir plandı. Daha doğrusu. DEP Genel Merkezi bomba- lanmadan ve Hatip Dicle'in "Tuzla olayı" na ilişkin değerlendirmesi de partinin içine "bomba"gibi düşmeden önceydi. Diclenin "bardağı taşıran demeci", top- lantının gündemine ister istemez bir "genel başkan tartışmasf' da soktu. DEP'in bazı yöneticileri. parti meclisinde "genel başkanın güremlirliği"ni de tartışmaya acmak istiyor- lar. Bu kışilere göre Dicle sadece. zaten he- defte olan DEP'i, partiii milletvekıllerini, parti örgütlerini, yöneticilerini. üyelerini de- ğil Kürt kökenli tüm yurttaşlan "askeri he- def" durumuna soktu. Dicle'ye yöneltilen eleştiriler "DEP banştan yana olan bir olu- şum oldukça anlamlıdır. Karşı olmamu gere- ken savaşta taraf durumuna sokulmak sadece DEP'e değil, tüm Türkiye'ye zarar verir. Biz savaşta taraf değil banştan yana tarafolmalı- vız. Dicle bu anlamda partinin mesajlarını doğru vermedi" noktalannda odaklaşıyor. Böyle düşünenlerin, seçim parkuruna gi- rildiği, DEPaçısından böylesi sancılı bir dö- nemde partinin genel başkanını değiştir- meye güçleri yeter mi? Bu sorunun yanıtı önümüzdeki iki gün içinde belirginleşecek. Dicle'nin hemen genel başkanlıktan aynl- masından yana olanlar dışında iki farklı eği- lim daha var DEP iç;inde. Bu eğilimlerden birini de Dicle'den rahatsız olanlar temsil ediyor. Âncak bu eğilimde olanlar Dicle'nin bu süreçte değiştirilmesine karşı; "Seçim sü- recinde genel başkan değiştirilmez" görüşün- deler. Elbette bir başka eğilimi de Dicle'nin sürdürdüğü politikalan, sert demeçlerini onaylayanlar oluşturuyor. Önümüzdeki günler DEP için iki yol ayn- mı gündeme geliyor. Birincisi, bu koşullarda seçime katılmak ya da seçimleri boykot et- mek. İkinci yol aynmı ise "Bu genel başkanla tamam mı, devam mı" konusunda verilecek kararda ortaya çıkacak. Türkiye'de demokrasi açısından kritik günler yaşanıyor. Bir yandan seçim süreci ve sonuçlan tartışmah bir ortam yaratacak ni- teliktegelişiyorolaylar. Diğer yandan "askeri hederier tartışılı- yor. Bakalım tartışılan "askeri hedenerin içine Türkiye"deki "güdük demokrasi" de gi- recek mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle