Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 ŞUBAT1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM 11
Demirel'den
iflaryemeği
•Ekonomi Servisi- Demirel.
son ekonomik gelişmeler
hakkında görûşlerini
aktarmak ve ışadamlannı
dinlemek amacıyla Çankaya
Köşkü'nde iitar yemeğj
veriyor. Yemeğe, TÜSIAD,
TÜÖİAD, MUSİAD.
ESİAD. ASİAD'ın yönetim
lcurulu üyeleri davet edildi.
MÜSİADadınaGenel
Başkan Erol Yarar ve
yönetim kurulu üyeleri ile
birlikte baa il şube
başkanlan da katılacak.
ŞİRKETLER
.•HELİKSMüşavırlik
Şirketi, uluslararası yönetim
danışmanlık şirketi Keamey
ileişbirliğınegirdi.
• ESCORTComputer 1993
Ocak ayına oranla satışlannı
yüzde238arturarak 1994
Ocak'ta 48.910 milyar dolara
çıkartü.
• APPLEBilkomkış
kampanyasına başladı.
• EMIRATES Londra 'da
Dorchester Oteli'nde
düzenlenen Executive Travel
Magazine ve Wagonlit
Travel ödül töreninde
' 1994'te yılın havayolu" ilan
edildi.
BPEPSİCo
satışlan yilzde
14oranında
artarak 25
milyar dolara ulaştı.
• MARMARABankası,
1993 yılında toplam
aktiflerinde yüzde 379
oranında büyüme
kaydederek sermayesini 400
milyardan 600 milyara
çıkarma karan aldı. 200
milyar liralık pay, 21-25
şubat tarihleri arasında halka
arzedilecek.
•SIEMENSNixdorf
Bilgisayar Sistemleri A.Ş. ve
Index Bilgisayar Sistemleri
Mühendislik Sanayi ve
Ticaret Ltd. Şti.'nin ilk kişisel
bilgisayar yetkili satıcılar
toplantışı gerçekleştirildi.
•TÜTÜNBANK tüketici
kredilerinin faız oranlannda
geriyedönük birartınm
yapılmadığını açıkladı. Son
haftalarda > aşanan tüm
olumsuz koşullara rağmen,
bankanın mudi ve müşterileri-
neduyduğu saygı nedeniyle
tüketici kredilerindegeriye
dönükbirartınma
gidilmediği belirtildi.
Özelleştirmenin geleceği ile birlikte hisse fıyatlan da netleşmeyince yabancılar çekingen kaldı
Çiller'in "F tahvîli tarhşılıyor
HALUK GERAY
ANKARA - Telekomünikas-
yon hizmetlerinin özelleştirilme-
sine ilişkin yasa çıkmadan PTT-
nin T'si için "hisse senedine dö-
ntiştürülebitir tahviiflıracı"for-
mülü. uluslararası piyasalarda
"Çiller tahvili" olarak ad-
landınldı. Kaynaklar. Çıller tah-
vilirun; PTTnin özelleştirilmesi-
ne ve tahviiin hisse senedine dö-
nüştürülebilmesineihşkin "gûven-
ee eksikliği" nedeniyle "çekince>-
le" karşılandığını bildirdiler.
Tahvii satışına araalık etmeve
aday olan Morgan Stanley, Leh-
man Brothers gibi kuruluşlarla
yüriitülen göriişmelerden benüz
sonuç alınamamışken, Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşar Vekili Os-
man Ünsal'ın Çiller tahvilinı Ja-
pon telekomünikasyon firrna-
lanna da önerdiği öğrenildi. Ün-
sal'ın New York zi>areti konu-
sunda konuyla ilgili yeni girişim-
lerde bulunması da bekleniyor.
• HDTM Müsteşar
Vekili Osman Ünsal,
British Telecorrf a
yapılan teklifi
Japonlara da önerdi.
Onur Kumbaracıbaşı,
"Yasa çıkmadan
böyle bir şey
yapılamaz. Ama ön
çalışma olabilir" dedi.
Kumbaracıbaşı karşı çıkıyor.
Tahvii ihracatına araalık etmesi
beklenen "Morgan Stanley" ban-
kası yetkililerinin de Ankara'da
görüşmeler yaptıklan öğrenildi.
Ulusiararası piyasalara yakın
kaynaklar. PTTnin T'sinin "ileri-
de" özelleştınleceğı varsayılarak.
hisse senedine dönüştüriilebilir
tahvii ihraanının "çekinceyle"
karşılandığım bildınyorlar.
Fransız Başbakanı BaUadur ta-
rafından kullamlan a\nı amaçlı
tahvillerin, "Balladur tahvili"
olarak anıldığına dıkkat çeken
kaynaklar. Türkiye'mn ihraç et-
mek istediği tahvillerin "Çiller
tahvili" olarak anılmaya baş-
landığını söylüyorlar.
Bayındırlık ve Iskan Bakanı
Onur Kumbaracıbaşı, Cumhuri-
yet'e yaptığı açıklamada. konuy-
İa ilgılı olarak şunlan söyledi:
"Bundan benim bir bilgim yok.
Belki bir bazırhk çahşmasidu-.
Yasa çıkmadan zaten bö\ le bir şey
yapılamaz. Hukuken mümkiin de-
ğil. Ama bir ön çalışma olabilir.
Hazine tahvii çıkarma yetkisine
sahip tabii. ama o başka bir olay.
Onun karşıiığında hukuken birşey
gösteremez. Yani PTTyi göstere-
mez. PTT'nin, ancak yasası çık-
tıktan sonra belli bir miktardaki
hisselerinin çeşitli şekillerde satışı
söz konusu olur. Ama o noktaya
geiinmiş değil daha. O yasa da
geçmedi. Bu an çalışma olabilir.
Ayrıntısını bilmeden birşey söyle-
mek istemem."
UlusJararası piyasalara yakın
kaynaklar, Çiller tahvili olarak
adlandınlan tahvillerle ilgili baa
cekincelerin olduğunu bildiriyor-
lar. Bu çekinceler şöyle:
• Tahvillerin, PTT'nin satı-
şından sonra oluşacak özel fîr-
manın hisseleri yerine gecmesi
için yasal güvenceler ortada yok.
• PTT'nin özelleştirilmesi ko-
nusunda belirsizlik var. Hükü-
metin yasayı çıkarması sırasında,
hem iktidar içinden, hem
TBMM'den itirazçıkabilir. Ana-
yasa Mahkemesi'ne yeniden iptal
davası açılabilir.
• PTT'nin özelleştirilmesin-
den sonraki hisselerinfiyatıko-
nusunda bir belirsizlik söz konu-
su. 2,5 milyar dolara karşılık kaç
hisse alınmış olacağı konusunda
bir kestirim yapılamıyor.
• PTT'nin özelleştirilecek te-
lekomünikasyon hizmetlerinin
mali değerinin ne olduğu konu-
sunda belirsizlik var. Çiller, bu-
nun yaklaşık 18 milyar olduğunu
söylû'yor.
• Tah vile aracılık edecekler ve
satın alacaklar açısından en
önemli gösterge PTT'nin T'si yo-
luyla girebilecekleri pazann du-
rumu belirsiz.
'Posta'ya yatınm için telekomünikasyonun özelleştirilmesi bekleniyor
en6
P' unutulduİstanbul Hâber Servisi
PTT'nin T'si özelleşürilmeve
calışılırken. posta hizmetlerini
simgeleyen Fsi çöküyor. PTT
çalışanlan postadaki gecikme-
lerin calışanlardan kaynaklan-
madığmj belirterek, 1988 yılm-
dan bu yana kuruma eleman
alınmadığını söylediler. Çalı-
şanlar geçici kadro ile alınjı,
elamanlann bir yıl sonra işten
çıkanldığını kalifiye eleman ye-
tiştirmek yerine PTT'nin t'-
sinin özelleştirilmesi nden sonra
buradaki elemanlan Posta hiz-
temlerine kaydınlacağını söyle-
diler.
Sorunlar bitmiyor
PTT'deki sorunlar bitmek
? « * * *
e l e m a n
"Pfr
T
™ özeDeştirilmcsiyle ortaya çücacak fazbüıkü» kuşdanacak.
Posta idaresi çalışanlan Telefon hizmet-
lerinin özelleşürilmesini bekliyorlar.
Uzun süredir postadaki geçikmelerin
artması üzerne kendileriyle görüştüğü-
müz PTT yetkilileri şu göriişleri dile ge-
tirdiler: "İ988 \ılından bu yana kuru-
mumuza eleman alınmı\or. Oysa İstan-
bul4un posta hacmi giderek vbtivüyor.
Bir v ıllık geçici işçi çalıştırıyorlar. Bir yıl
dolunca atıyorlar. Böylece yetişmiş ele-
manlar özel kurye senislerine gidiyorlar.
Eleman alınmayınca mevcut elemanlar
artan kapasiteyi karşılayamaz hale gel-
diler. Böylece ya mektup ve diğer pos-
taların hem gideceği yerler karışıyor. Ya
da çok ciddi olarak mekruplar gecikiyor.
Hem de öyle 10-15 gün değil bir-iki ay
geciken mektuplar var."
Tüm Haber-Sen Sendıkası İstanbul
Şube Başkanı Hasan Çeri PTT'nin T'-
sinin özelleştirilmesinden sonra burada
ortada kalacak elemanlann posta hiz-
metlerine kaydınlmak istendiğini ken-
dilerinin tasvip edemeyeceklerini belirt-
ti. Çeri. PTT hizmetlerinin durma nok-
tasına geldiğini, özel sektörün zaten hiz-
metlerin çoğunluğunu ele geçirmeye
başladığını kaydederek. "PTTnin T-
sinin özeUeştirilmesi v arar değil zarar ve-
rir" dedı.
Başbakan
İSO'da
Ekonomi Servisi- İstanbul Sanayi
Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı
Hûsamettin Kavi bugünkü meclis top-
lantısında 'sana>inin içinde bulunduğu
sorunlan' Başbakan Tansu Çiller ile
konuşacaklannı belirtti.
Ekonomiden Sorumlu Devlet Ba-
kanı Aykon Doğan, Maliye Bakanı
tsmet Atilla ile birlikte İSO'nun bugün
yapılacak şubat ayı meclis loplantısına
katılacak Başbakan Çiller ve diğer ko-
nuklara toplantı sonrasında iftar ye-
meği verilecek.
Hûsamettin Kavi, ocak ayrnın or-
tasından bu yana piyasalardaki denge-
lerin bozulmasını müteakip yaşanan
gerçeği en ağır şekilde hissedenlerin
sanayiciler olduğunu vurgulayarak
toplantıdan beklentilerini şöyle açı-
kladı: "Bizim düşiincelerin, değerlendir-
melerin ötesinde uygulamaya yönelik
planlar >e programlarla, somut birtakım
çöziimlere de ihtiyacımız olduğunu zan-
nediyorum. Ortada bir realite var. Ya-
şadığunız gerçekler. yaşadığınuz
sıkıntılar ortada. Bunları konuşacağız.
Doğrulan, sana>inin gerçeklerini diin
olduğu gibi bugiindc ortaya koymaya
devam edeceğiz. Bu konular tek tek çok
çiddi bir biçimde iyi tespit edilmelidir.
Ülkenin orta ve uzun \adeli bedeflerine
uygun birtakım programlar içinde ço-
ziimler üretiJmelidir."
Kazağın kalitelisinden güveleranlar
HÜLYA GENÇ
Cumhuriy«t Öazele»/ ,
Tûrhocağı Cad. 39/41 /
CağatoğTu/İSTANBUL I
TEU 512 OS OS t
FAX:S1AO7S1 J
TÜKETİCİNfN TAKDİR
ETTİKLERİ
Otoya bakım garantisî
Y
eniyılda
vergilerin
artacağı
haberiözellikle
ithal otolara
ilgiyiarttırdı.
Otomobilsatış
vetescil trafiği
yoğunlaştı. Bu
koşuşturma
içerisinde ben
debirOpel
Astra marka
otomobil
edınmesavaşı
içerisine girdim. Yeni yıldan bir gun önce
Genoto bayii Sağlam Öto'dan aldığım
otomobil, tespite götürülürken küçük bir kaza
geçirmiş. Başka birotomobilin arabaya
arkadan vurmasıyla gelişen kaza, sol stop
lambaları ve tamponun hasar görmesine
neden olmuş. Tam otomobili teslim
alacakken böyle bir
tatsızlıkla karşılaşmak canımı sıktı. Sağlam
Oto yetkilileri yasal zorunlulukları olmadığı
haldeotomobilinorijinalliğinibozmadanyeni
orijinal parçaları takıp biryılda bakım
masraflarından karşılık almama sözü vererek
otomobilimi teslim etti. Kasımpaşa'daki
Genoto bayiinin bu davranışı için teşekkür
ederim.
MtMn Tûhenme*/İSTANBMJL
G
eçen yaz kışlık kazak ve giysilerimi dolaba kakdınrken naftalin
yerine Johnson Wax'ın Raid Güvesavar ürününden kuflanmaya
karar verdim. Anneme de aynı üründen alarak onun da
kullanmasını sağladım. Bundan birkaç ay önce kışlıklarımı çıkarmak
üzere çekmecelere baktığımda kazaklarıma güvenin zarar verdiğini
gördüm. Johnson Wax'ın Izmir bürosuna hemen müracat ettim.
izmirbürosundan gelen yetkililere ilacı nasıl kullandığımı anlatarak,
haten canlı olan güveleri gösterdim. Aynı problemin annemin başına
geldiğini de söyledim. Benim ve annemin kullandığı güvesavardan
J
ohnson Wax firmasından Serpil Han/m'a
durumu anlattığımda konuyu
araştıracağını söyledi. Bırkaç gün sonra
beni arayan Serpil Hanım, kullanılmış olan
ürününetiketinınatılmış olduğunu, kutunun
üzennde yazılı olan üretım kod numarasını
tespitedemediklerinı belirtti. Izmırbürosuna
yapılan başvısru üzerıne 1993 yılında uretılen
tüm numunelen ıncelemekzorunda
kaldıklarını açıklayarak, yapılan araştırmalar
sonucunda etkin hammadde analızlerı ile
dozajlama miktarlarının ncrmaJ bulunduğunu
aktardı.Gardrophacmınegöreyetersiz
miktardaürün kullanılmış olabileceğine
değınen Serpil Hanım sözlerine şöyle devam
etti:
"Sorun, ürünun gerektiği şekilde
kullanılmamasından kaynaklanmış olmalı.
Herbir kazak arasına küçük tabletlerden birer
adetkonulması gerekır. Ürünün etiketinın
önceden açılmış olması veya kullanım
süresinin geçmış olması da etkin maddenin
gucünü azaltır. "Işık Hanım veannesinin
zararı karşıiığında toplam 3 milyon lira
verileceğinı.adreslerine 4 adet güvesavar
postalanacağını belirten Serpil
Hanım, "Kullamlan ürünün kutulan
saklanmamış. Bu nedenle hiçbir maddi
tazminatödememiz gerekmiyor. Bu ödemeyi
iyi niyetimizin bir göstergesı olarak
yapıyoruz'üeöi.Durumu IşıkHanım'a
numune alan yetkililer, son zamanlarda buna benzer şikayetlerle
karşılaştıklarını söylediler. Uzun bir süre sonra ilacın analiz
edildiğini, benim ve annemin zararı karşıiığında toplam 2 milyon 700
bin lira ödeyeceklerini açıkladılar. İkisi Mısırlı, ikisi Yargıcı olmak
üzere toplam aftı kazağımın zarar gördüğünü. ödenecek paranın
sadece benim zararımı bile karşılayamayacağını anlatmaya
çalıştım. Johnson Wax'tan yapacakları başka bir şey olmadığı
cevabını almam üzerine son çare olarak sizi aradım.
IştU Toşdemir/İZMİM
aktardığımda ürünün etiketinde hiçbir
açıklama bulunmadığını anımsattı. İzmır
bürosundan gelenlerın kullanım hatası
bulunmadığını kabul ettik/erini hatırlatarak,
''Boş kutulan saklamamı nasıl beklerler?
Boşalan tüm kutulan saklayacak olursak evin
içinde yaşamaya yerkalmaz. Ayrıca bana
güvesavar yollamasınlar. Artık bu ilacın
koruyuculuğuna güvenemem " diye
konuştu. •
Renault yetkili servisi beklenileni veremedi
ttmrttttttttttt
Tüketiciyi Koruma Derneği
(TÜKODER) 1 martta Hasan
Leyli İlköğretim ilkokulu'nda, 4
martta da Üsküdar Amerikan
üsesi'nde "bilinçli tüketim"
konulu panel
düzenleyecek.
1
990 model Renault 11 Flash'ımı 50 bin
kilometreye geldiğinde
İzmir-Bornava'daki ana bakım servisine
götürdüm. Aracımın normal bakımının
yapılmasını, motor yağının ise
degişfrilmemesini istedim. Marş motoru ile
motorun ısınma problemi olduğunu özellikle
vurguladım. Bir saat sonra aracımın hazır
olduğunu söyteyerek. vezneye fatura bedelini
ödememi istediler. Faturada. yapılmayan
hizmetlerle ilgili ödemelerin bulunduğunu
gördüm. Yağ değiştirilmediği halde yağ
değistiriimiş gibi gösterilerek 336 bin lira talep
edilmişti. Lastiklerin sökülmesi, antifrizin
doldurulması ise ayrıca ücrete tabi tutulmuştu.
Araçla ilgili sorunlann çözümlenmediği. ayrı
bir gün gelmem gerektiği belirtilerek faturayla
ilgili itirazım da reddedildi. Bir saat gibi kısa bir
sürede yapılan bakımda arac kapılarının bile
yağlanmadığını fark ettim. Oysa ben ana bakım
servisinde aracıma daha çok özen
gösterileceğini ümitetmiştim. Buna karşılık
hem 1 milyon 247 bin lira gibi yüklü bir fatura
ödedim, hem de aracım gerekli bakım ve
onanmdan gecirilmedi.
Cthut PaloJlZMİR
R
enault l^pis'in Müşteri Hizmetlerı
Bölümü'nden ErcümentSapankaya
ile görüştüm. Cihat Bey'in yollamış
olduğu fatura örneğini gören Ercüment
Bey, söz konusu durumda Cihat Bey'in
mağduriyetinin bulunmadığını söyledi.
Faturada herşeyin prosedürüne uygun
olarakyapıldığını belirterek, "Her
yapılan onarım ve bakım için bedel
istenmış. CihatBey'in yağ değişimi
olarak belirttiği şey asılperiyodik bakım.
Faturada buna ilişkin açıklama yapılmış.
Antifriz değişimi itinayla yapılmazsa
motorun yanmasına bile neden olabilir.
iki tekerleğin sökülmesi ve balans
ayarlannın yapılması da faturaya
dahildir.
Ayrıca kapıların yağlanması da
periyodik bakıma girmez. Başka
servislerde müşteriye indirim yapılabilir.
CihatBey'e indirim yapılmamış olması
kandırıldığını, kendisinden fazla para
talep edildiğini göstermez" dedi.
Cihat Bey telefon numarasını mektubuna
yazmayı unuttuğu için son durumu
kendisıne bddiremedım. •
EKONOMIYE BAKIŞ
TANER BERKSOY
Reel Krize Ooğra
Ekonominin parasal kesiminde önemli bir fırtına
oldu. Etkileri devam ediyor. Bunu piyasa ekonomile-
rine özgü, olağan bir olgu olarak görmek mümkün.
Bazıları zaten olayı böyle görüyor ya da göstermek
istiyor.
Gerçekten dengeleri bozukolan piyasalar, yeniden
dengeye yönelmek için, bu tür fiyat dalgalanmaları
geçirirler. Piyasa büyüklüklerine ilişkin kararlar
arasındaki uyumsuzluk, dengesizlik üretir. Dengesiz-
lik önce fiyatların, ardından buna bağlı olarak karar-
ların değişmesiyle giderilir. Bu süreçte kuşkusuz
ufak bir fırtına yaşanır. Bu da piyasa ekonomilerinin
cilvesidir. Kimileri bu dengelenme süreçlerinde
önemli boyutta israf olduğunu da düşünür.
Ocak ayında oluşan krize bu basit piyasa mantığı
ile bakmak mümkündür. Yani, "Malipiyasalardenge-
sizliklerini düzeltmek için ufak bir sarsıntı geçirdi,
şimdiyeniden dengeye yöneldiler" denilebilir.
Böyle diyenler de var. Ama bu çok yüzeysel bir de-
ğerlendirme. Piyasa ekonomileri karmaşık yapı-
lardır. Bu tür ekonomilerde yüzeysel değerlendirme-
ler tehlikelidir. Yersiz kabadayılıklara yol açar, ciddi
hatalara sürükler. Yeni krizler doğurur.
Biz de böyle bir tehlikenin eşiğindeyiz gibime geli-
yor. Finansal krizi geçici bir dengesizlik, arizi bir piya-
sa olgusu olarak algılayıp, önfemlerini buyöndeoluş-
turma, sonuçlarını da bu doğrultuda değerlendirme
eğilimi seziyorum. Krizi derinleştirecek ve yaygı-
nlaştıracak hatalara sürükleyecek bu bizi. Bunun va-
him sonuçlan olabileceğini düşünüyorum.
Krizi salt bir piyasa dengelenmesi olarak algıla-
makla yetinmenin bizi sürükleyeceği en önemli hata,
dengesizliğin oluşumunda ekonomideki temel den-
gelerin bozulmasının rolünü ve yanlış müdahalelerin
katkısını gözden kaçırma olasılığıdır. Geçen hafta de-
ğinmiştim bu noktaya. Böyle bir hata bizi birbirine
bağlı iki hataya daha götürür. Bunların ilki krizi aşmak
için oluşturulacak önlemlerde ortaya çıkar. ikinci hata
bunun doğal devamıdır. Önlemlerde yapılacak hata
krizin etkilerini yayma ve derinleştirme tehlikesini
taşır. Esas vahim olan da budur.
Politika düzenleyicisinin finansal krizi temel denge-
sizliklerden ve yanlış müdahalelerden bağımsız, salt
bir piyasa olgusu olarak algılandığının önemli bir
kanıtı krizin patlama noktasında birkaç gün hareket-
siz kalmış olmasıdır. Sanki piyasaların kendiliğinden
dengelenmesini beklediklerini ima eden bir tavırdır
bu.
Bu tavrın sürdüğünü düşünüyorum. Döviz piyasası-
na yönelik müdahaledeki ısrar, politika düzenleyicisi-
nin kurlara yönelik baskıyı arizi bir olgu olarak algı-
ladığına işaret ediyor. Oysa bu baskının sürmesi ve
ancak Türk Lirası lehine ve olağan ötesi boyutta mü-
dahale ile dizginlenebilmesi krizin temel nedenleri-
nin arizi olmadığını gösteriyor. Döviz kurunu ne pa-
hasına olursa olsun dizginleme çabası, krize karşı
önlemlerin düzenlenmesinde hata yapıldığını ima
ediyor.
Döviz piyasasındaki ısrarlı baskıyı faiz oranını ola-
ğan ötesi boyutlara yükselterek dizginlemek ilk ön-
lem olarak düşünülebilecek bir yaklaşımdır. Faizi
sıçratıp, piyasalara döviz satarak sadece ilk esinti
dindirilir. Krizi böyle aşmak olanaksızdır. Bunda ısrar
etmek daha vahim bir hataya sürükler. Kriz derinleşir
ve ekonomiye yayılır.
Finansal kriz temel dengesizliklerin genişlemesin-
den kaynaklandığına göre zaten kendi içinde denge-
lenmesi söz konusu değildir. Dengelenmenin faiz ve
döviz kuru üzerindeki etkileri krizi bir ölçüde reel ke-
sime üreticilere taşıyacaktır. Reel kesim zaten yavaş-
layacaktır. Dengelenme ne denli hızlı ve gerçek bü-
yüklükleri yansıtacak ölçekte olursa, reel kesime
yansıma boyutu o denli sınırlı olur.
Şimdi yapılması gereken, döviz piyasalarındaki kur
denetimini yavaşça gevşetirken faiz oranlarını daha
gerçekçi düzeylere indirmektir. Bu sürecin yavaş ve
dengeli yürütülmesi, yeni mali krizlerden kaçınmak
için de gereklidir.
1994 yılındaki ekonomik koşullar zaten daha yük-
sek faiz, daha yüksek kur ve daha yavaş büyüme hızı
gerektirmektedir. Ekonomiyi fazla zorlamadan, yu-
muşak biçimde böyle bir düzleme çekmek gerekir.
Yüksek faiz-düşük kur ısrarı finans piyasalarında yeni
patlamaları hazırlayacağı gibi, reel kesimi de olması
gerekenin çok ötesinde bir durgunluk ve daralmaya
itecektir.
Yüksek faizle kuru baskı altında tutma çabası sü-
rekli bir politikaya dönüşürse, reel kesime yansıyan
durgunluk eğilimi de o denli yaygın ve hacimli ola-
caktır. Hele mart seçimlerinı böyle bir politikayla
aşma gayreti varsa, finansal kriz, olmaması gereken
boyut ve derinlikte reel kesime taşmacak demektir. O
zaman faizi, döviz kurunu unutun. Cumhuriyettarihin
kaydetmediği bir boyutta durgunluk ve gerilemeye
hazır olun.
Merkez Bankası'nı
araştırma önergesine retANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Merkez Banİcası'nın
hükümetin devalüasyon kara-
nndanönce 44 bankaya 184
milyon dolar satarak. bazı kişi
ve kuruluşlara haksiü kazanç
sağladığı iddialannın araştınl-
ması amacıyla, ANAP ve RP
tarafından verilen Meclis araş-
tırma önergeleri. hükümetin
desteklemesine karşın. iktidar
miHetvekillerinin oylanyla red-
dedildi. Hükümet adına söz
alan Devlet Bakanı Ali Şcvki
Erek, önergenin amaarıı yanlış
bulduğunu belirtmesine karşın.
Meclis araştırması açılmasını
isterken. DYP \e SHP grupian
adına konuşan milletvekilleri.
Merkez Bankasfnın uluslara-
rası piyasalardaki itibannı sars-
mamak için önergeye ret oyu
verilmesini istediler.
TBMM Genel Kurulu'nda
dün ele ahnan önergenin göriiş-
meleri sırasında, ANAP'lı Ha-
san Korkmazcan'ın hükümeti
eleştiren sözleri üzerine DYP'li
Necmi Hoşver'in itirazıyla baş-
layan gerginlik. miHetvekilleri-
nin araya girmesiyle önlendi.
Hoşver. Korkmazcan'ın üzeri-
ne yürüyerek "Her kürsiiye çı-
kjşında zehir akıtıyorsun, bir
daha böyle konuşursan, anam
avradım olsun seni döverim'" di-
\e tehditetti.
Önerge üzerine söz alan mu-
halefet milletvekilleri. hüküme-
tin, devalüasyonun sorumlulu-
ğunu Merkez Bankası'na yük-
lemeye çalıştığını belirtirken,
iktidar partisi sözcüleri, gelinen
noktada. ANAP hükümetle-
rinden bugüne uzanan yanlış
ekonomi politikalarının etkisi
olduğunu savundular.
SHP İstanbul Milletvekili
Nami Çağan da devalüasyon
karannın alınmasında. son 5
yılda ANAP ve SHP-DYP
koalisyonun izlediği yanlış eko-
nomi politikasının etken oldu-
ğunu söyledi. DYP Aydm Mil-
letvekili Tunç Bilget ise hükü-
metin, döviz alan 44 bankanın
ismini açıklamasını yanhş bul-
duğunu belirterek "Medyaımı
lafıyla ülke yönetilemez
M
dedi.
RP'nin önergenin amacına ay-
kın olarak, ekonomi politikala-
nru tartışma konusu yaptığını
savunan Bilget. "Sizin ekooomi
politikanızı getirin tartışalım bu-
rada. bira/ eğlenelim. Tam bir
kara mizah konususunuz" dedi.
Bilget'in bu sözlerini protesto
eden RP'liler salonu terk ettiler.