Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT1994 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Kararlar - geri adımlar - çareler...
Bütçenın tek ve esas sağlam kaynağı \ ergılerdır. Bu ıtıbarla
enflasyonla mücadele de ancak sağlam vergı kaynakları ıle
başarıya ulaşabılecektır. Özelleştırme. iktısadi ve sınaı kamu
müesseselennin devlet bütçesıne olan yüklerinı azalttığı
oranda, bütçe denkhğıne sadece geçıcı olarak yardımcı olabılır.
Prof. Dr. BEDİ N. FEYZİOĞLU
evlet yonetımınde ılu
oğe olan biitçe ve
fergi ıle ılgılı olarak ge-
en yıl sonuna doğru
'hul-umetçe alınan veıyı
ıstıkamette olacağı
umulan ıkı karardan bın Bütçe'de ka-
mu fınansman açığını azaltmaya, obu-
ru unıtcr vergı sıstemıne ulaşmaya
yönelmek şekhnde belırdığı halde, da-
ha yenı malı yılın ılk ayı dolmadan ters
yonde adımlar atılması endışe yarat-
maya başlamıştjr
Gerçekten, 1994 Bıitçesi'nde enflas-
yon haddı %52 ve dolann değen yıl
sonunda 25 bın TL cıvannda kalacağı
ongorulduğu hdlde, bu rakamlara da-
ha yılın bınncı ayında yaklaşılınca.
hukumetçe drastik onlemİere gıdılme-
sı zorunlu duruma gelmıştır
Dolann serbest pıyasada bır hafta-
da % 25-30 değer kazanmasına karşın
Merkez Bankasfnın herhangı bır mu-
dahalede bulunmaması. hukumetın
TL'yı devalue etmek arzusundan ılen
geldığj kanısı yaygınlaşmıştır Ardın-
dan devaluasyonun gerçekleşmesı ıh-
racatı arttınp ıthaiatı kısıtlamak gıbı
bır yaranna karşılık pıyasada yenı ya-
unmlara yonelmeeğılımlenne tersetkı
yapmaya başlamıştır
Bütçenın esas derdı olan kamu açık-
lannı azaltmak umıdı ıle unıter vergı
sıstemıne yönelmek ıçın Goturu
Vergı'den gerçek usule geçmesı ongo-
rulen buyuk şehırlerdekı mukelleflenn
bu yıl da goturu usulde kalmalan hu-
susundd Malıye Bakanlığı"nca alınan
karan anlamaya ve kabuîetmeye ola-
nak yoktur
Ardından Menkul Kıymetler hasıla-
tına getınlen önce %1Ö, daha sonra
%5 tevkıfatm da tamamen kaldınl-
ması ıle 3946 sayıh kanunla yapılmak
ıstenen değışıklık. reform nıtelığını ıyı-
ce yıtırmeye başlamıştır
Boylece. vergı reformunu gerçekleş-
tırmek ıçın atılan yetersız adımları
dahı gen almak. butçede kamu açıkla-
nnı kapatma sayesınde enflasyonu
azaltma yolunun terk edıldığının açık
ve uzucu bır karutı daha venlrruş ol-
maktadır
Bır ılen. ıkı gen atılan tıtrek adım-
larla bu hukumetın bır başanya ulaş-
ması nasıl olacaktır
0
Konu ıle ılgılenen bırçok yazann da
behrttığı uzere. son bır ıkı hafta ıçınde.
TL'nın
O
ol36 ıle %142 nıspetınde
devalue edılmesıne yol açan ve serma-
ye pıyasasını. borsa ve bankalan havlı
sarsan bır karara vanlmasında Hazı-
ne Musteşarlığı ıle Merkez Bankası
drasındakı goruş aynlığının çok
onemlı rolu olmuştur
Bız bu vesıle ıle, devlet ıdaresınde
1983"ten sonra tutulan ana ıstıkamete
ve Sayın Bdşbakan'ın enflasyonu ın-
dırme hususundakı goruşlenne kısaca
değınmek ısteveceğız
ÖzaPın hatalan
Anavatan Partısı nın 83 seçımlennı
kazanarak ıktıdara gelmesı uzenne
kurulan Özal hukumetının aldığı ha-
talı kararlardan bınncısi, Hazıneyı
Malıye Bakanlığfndan ayırarak Malı-
ye ıdaresını parçalamış olmasıdır
Rahmetlı Turgut Özal, yan resmı bır
toplantıda. "Şu bütçevi de Maliye'den
bir a> ırabilsek. o zaman işieri çok daha
kolay idare edeceğiz" gıbı mutalalarda
da bulunmuş ıse de hıç değılse bu >a-
nılgı gerçekleşmemışür
Hazıne'sız Malıye ve Mdlıye'sız Ha-
zıne'nın devleı ıdaresinde doğurduğu
ve doğuracağı aksaklıklan detalarca
belırttıcımız ıçın (I) bıırada yıneleme-
\ e gerek gormu v oru m
Butçede genellık ve bırlık ılkelennı
de hıçe sayarak konsolıde butçe dışın-
da yuzlerce "fon" ıhdas edılmesı. dev-
let malıyesıru bır de bu yolla parçala-
yıp. devletın gelır ve gıderlenrun
haddının ve hesabının anlaşılmaz hale
sokulması. Turgut Ozal ıdaresının
ıkıncı onemlı hatası olmuştur
Turk Parasının Değennı Koruma
Kanunu'na davanılarak çıkanlan ka-
rarnamelerde, nakıt hareketlennı ra-
hdtldtdn ve zamanla TL'nın konvertı-
bılıtesıne kadar goturulen. ıhracatın
teşvıkı sermaye pıvasasının oluşması
v b ıçın alınan olumlu kararlan ıse el-
bette Turgut Özal hukumetlennın le-
hınde kaydetmeden geçmemek gere-
kır \e var kı Anavatan hukumetlen,
butçeyı sağlam vergı kaynaklan ıle
takvıye ıstıkametınde, Katma Değer
Vergısı nı getırmenın dışında ısabetlı
kararlara varamamıştır Aksıne, Kat-
ma Değer Vergısı nın, kaldınlan 6-7
vasıtalı vergının getınsınden daha faz-
ld bır hdsılat verdığını gorunce. ulke-
nın vergı sıstemmın ana dayanağı
olması gereken Gelır ve Kurumlar
Vergısı nde onulmaz yaralar açmıştır
Son defa DYP-SHP koalısyonu ıle
kurulan Tansu Çıller hukumetınce
vergı sıstemını ıslah ıçın hazırlanan ve
unıter vergne donuşu sağlayacak ta-
sanya gelınce. parlamentoda haylı hır-
pdldnmış olarak yururluğe gırmek
uzereyken, 3946 sayılı kanunun gotu-
ruden gerçek kazanca geçışı v e menkul
değer hasıldtını hafıften vergılendınl-
mesını sağlayacak hukumlennın uy-
gulanmasından da vazgeçılmıştır
Burada. Savın Tansu Çıiler'ın, başba-
kan olduktan sonra defalarca tekrar-
ladığı. bütçenın ıkı sağlam kaynağı
dedığı vergı ve özelleştırme hakkında-
kı goruşlenne değınmek ısteyeceğız
Bütçenın tek ve esas sağlam kaynağı
vergılerdır Bu ıtıbarla enflasyonla
mucadele de ancak sağlam vergı kay-
naklan ıle başanya ulaşabılecektır
Özelleştırme. iktısadi ve sınaı kamu
müesseselennin devlet bütçesıne olan
yuklennı azalttığı oranda, butçe denk-
hğıne sadece geçıcı olarak yardımcı
olabılır
Sonuç
O halde, ozelleştırmeden medet um-
mak, devamlı ıç ve dış borçlanma ıle
odeme dengesını geçıcı olarak sağla-
yınca, "Döviz rezervlerimiz yeterlidir,
dış krediden gelecek 1.5 milvar doların
bir kısnunı, 'dövize dayalı" Hazine tah-
vili çıkarmaya \ a da Merkez Bankası'-
nın piyasa.ıa geç kalan mudahaksini
sağlamaya tahsis" etmekie butçe den-
gesının sağlanması ve emısyonun ındı-
nlmesı mumkun değıldır
Sorunun esası, ancak kamu harca-
malannda ısrafı ve suııstımalı onle-
mek, gerçek bır reformla sağlam vergı
kaynaklanna ulaşmak, dış kredıyı sa-
dece yenı uretıcı yatınmlara hasret-
mek, ıhracatı arttırarak tıcaret denge-
sını sağlamak, ek olarak tunzmı ve
denızcıhğı teşvıkle odeme dengesıne
enşmek ve bu sayede 'döviz-faiz-emis-
yon' kıskacından kurtulmak suretıyle
hallolunabılecektır
Kabıneye yenı katılan Ekonomıden
Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Aykon
Doğan'ın. engın deneyımı ıle butun bu
gerçeklen gorerek sorunlann çozumu-
ne yardımcı olacağını umıt ve temennı
etmek ıstıyoruz
Bedı Fe\zıoğlu Hazınesız Malıye Malıyesız Hazı-
ne Mılhvet 11 1 85 s 2
Bedı Fevnoğlu Hazine Malıye Bakanlığı na Bağ
linmalıdır Vtıllı>et 3 5 89 s 13
ARADABIR
RECEP BILGINER
Beyazcamda Seks Pazarı!Çağdaş toplum , 'llerıcı toplum , Demokrat toplum'
dıye dıye, yuzyılımızın en ılen teknolojılerınden bın olan
televızyonu seks pazarı halıne getırdık 'Benım radyom ,
'Benım televızyonum' derken ve bunu da çokseslılığe
ozgurluğe bağlarken kadın ve oğlan pazarlamacılığı
çıktı ortaya
1
Çok radyonun, çok televızyon kanalının olması, acaba
çokseslılık mı? Yoksa karmaşa mı? Yozlaşma mı? Çok
tyı dınleyıcısı olmak çok seyırcısı olmak yarışı en lyıyı
yapmak yerıne, en rezılı yapmak yozlaşmasına yol açtı
Bu kargasa bu başıboşluk ortamında, şunu vurgula-
mak ıstıyorum once Her gun bır anayasa suçu ışlenıyor
Kım ışlıyor bu suçu
9
Hukumetıyle parlamentosuyla,
kolluk guçlerıyle devlet' Hukumetın gozu onunde, huku-
metın kulakları duya duya ışlenıyor bu suç
1
Çunku hala,
televızyon ve radyo yasası çıkarılmış değıl
1
Kasten çıka-
rılmıyor Hukumet bır tehdıt aracı olarak kullamyor bu
çıkarılmayan yasayı Yerel seçım sonuna kadar da ÇJ-
karmayacaklar &
Demokrası, bır duzen ve ılkeler rejtmıyse, Turkıye-
dekı bu gıdışın adı ne? Başıbozukluk' Anarşı' Herkesı,
her ıstedığını devletın gozu onunde yapabılme ozgurlu-
ğu, pervasızlığı, hatta utanmazlığı
Her gun ışlenen bu yasal suç bır yana bu radyolar, bu
televızyon kanalları daha tehlıkelı suçlar da ışlıyor
Butun kazanılmış ahlak değerlerını yok etme suçu
Toplumun estetık anlayışını bozma suçu Programların
çoğundan, zevksızlık sevıyesızlıkakıyor Turkdılı adına
cınayetler ışlenıyor Turkçe yeteneksız bılgısız yenı
yetme spıkerlerın ağzında Turkçe aksanıyla değıl,
Amerıkan aksanı ıle konuşuluyor Dılcıler, Turk dılının
usta yazarları neredesınız?
Ya 900'lu telefonlar
1
? Kımı anket yapıyor kımı muzık
dınletıyor, kımı pıyangoduzenlıyor Kaldırımçığırtkanla-
rının "Bu karayı alparayı cınsmden pıyangolar
Kımı, gençlerın, koşede bucakta kalmıs yaşlıların
seks duygusunu kamçılıyor kımı umutsuzlara umutda-
ğıtmak aldatmacasını suruyor one Bunları duzenleyen-
lerın ekranda vucutlarını teşhır edenlerın mılyarlar
akıyor ceplerıne Kımı ozel televızyonlarda suslu yatak-
larauzanmış poposunu yukarı kaldırmış kımıdebaşını
yastığa gommuş, goğuslerı dışarı fırlamış yosmalar ko-
nuşuyor 900'lu telefon programlarında "Benı ara, unu-
tulmazbırgecegeçırelımsenınle ' Ağzınınsuyuakarak
bunları seyreden kımılerı de sarılıyor telefona
Madem yasası yok madem çokseslılık'sloganına hu-
kumet, hukumetın onde gelenlerı de kapılmıs artık ne
denebılır, kım ne yapabılır
9
Burası Turkıye garıp bır ul-
ke Baskın basanın, suyu çıkmış yasanıni Yasasız ışle-
yen radyolar, televızyon kanalları çağın otesıne kadar
goturduler bu ozgurluğu
1
'?
Adeta, kadın pazarlamaya başladılar beyazcamda
Acayıp tavırlı erkekler de gırdı bu pazara Ve bunun adı
'medya! Bunun adı dorduncu kuvvet, demokrasının
vazgeçılmez oğesıi Anayasada yasalardaoncelığı var
ayrıcalığı var, bağışıklığı var Hılelı mal satan dukkan
kapatılınca "Oh oldu, cezasını buldu dıye sevınılır,
ama butun bu ımtıyazlara sahıp bır medya kuruluşu
kapatıldı mı "Özgurluk elden gıttı, demokrası yıkıldı"'dı-
ye feryat edılır Kamuoyu, sel sularına kapılmıs bır çop
parçası gıbı nıçınını nedenını duşunmeden duşunmek
gereğını duymadan, kolayca yonlendırılıyor Ote yan-
dan, ulkenın gerçek sorunlan toplumun çıkmazı gurul-
tuye gıdıyor
OKURLARDAN
Üniversite hastaneleri
Istanbul Ünıversıtesı Çapa Tıp Fakultesı ıle Cerrahpaşa Tıp
Fakultesı'nın pohklıraklennın hab ıçler acısı durumda Yenı
rektorûn hemen yapması gereken şey. sanınm kocaman
kocaman yatınmlardan once taşradakı sağlık ocağı kalıtesınde
hızmet veren bu yerlen ıyıleştırmek uzere dekanlarla bırhkte
çaiışmalara başlamakür
Geçen hafta ıçınde bır yakınımın tahlıi sonuçlannı almak üzere
oğleden sonra Cerrahpaşa Tıp r- akultesı'run merkez
laboratuvanna gıttım Burası butun klınıklenn hastalannın
yoğun olarak gehpgeçtığı bır yer Manzaraşu Hastane
tenhalaşmış. oğleden sonra temızlığı yapılıvor. rontgen
servısıne. laboratuvarlara. servıslere v e daha pek çok yere
gıdılen merkezı bır salon ve camlar kapalı Herkes sıgara ıçı\ or.
ağzı beş kanş havada, ebndekı kuru bır çab supurgesı ıle
(supurgeye dıkkatlennızı çekmek ıstıv orum) bınlerce ınsarun
pıshğını, tozlannı savura savura ve ınsanlann ustune ustune
supuruyor
Gelehm Çapa Tıp Fakultesı"ne burada da yme her gun
yuzlerce hastanın gectığı dahılıve polıklıruğı tam bınsefillık
ıçınde fnsanlarsabahınerken saatlennde kuv ruğuna gınyorlar
muayene olmak uzere bekledıkJen salon yıne'pıs ve havasız
Mine Dural/Halkla îlışkıler Uzmanı
Yaratıcı eğitimden beklenen
Yaratıcı bıreğıtımın bütün>apdbıleceğı \e\apmasi gereken. ınsanı
kendısındedeğışıklık>aratmayeteneğıylekarşılaştırmak. bu
>eteneğınıtanımasına. gelıştırmesıne\ardımcıolmaktır Fakat
elbette sorun, kendılerı bu şansa sahıp olmamış ınsanlann bunu nasıl
>apacağıdır
ERKUTSEZGİN
E
n onemlı eğıtım. araştırmayı
oğreten eğıtımdır Ne de olsa.
ardştırmd hıçbır yenı sonuç
ortdya kovar gorunmedığı
yerde bıle, duşunen ınsanın
varlığına tanıklık eden bır et-
kınlıktır Gerçekte. araştırma venı bır so-
nuç ortaya kovar gorunmedığı \erde de
venı bır sonucu doğuran varatıcı bır etkın-
lıktır Buvenıdurum sozgelımı drdştırmd-
binın venı bır ^onuç ortava kovmadığını
araştırmaM sonucu anldyan ınsanın yenı
durumudur Varsayırrü^pıv düşuncelenn
yanlışlığmı. sınıj-lannrjjjikmazlannı tanı-
yan ınsarun oz kcndısinde. bu tanımayla
ortaya çıkan değışıklıktır Bu değışıklığın
soruna yaklaşım ıçın yardttığı yenı olanak-
ldr. yenı bakış açısıdır Soru sorma. tartış-
ma. dıyalog. sınama. ydnılma. açık bır
kavrayışı arama araştırmanın bu olanak-
lan yaratan dınamıklendır
Yaratıcı bır eğıtımın butun yapabıleceğı
ve yapması gereken. ınsanı kendısınde de-
ğişiklik varatma veteneğivle karşıla^tır-
mak. bu yeteneğını tanımasına. gelıştırme-
sıne yardımcı olmaktır Fakat elbette
sorun. kendılerı bu şansa sahıp olmamış ın-
sanlann bunu nasıl yapacağıdır
Duşunme. ydrdtıcı olduğu yerde kendı
yaratcılığını farkeden bıretkınlıktır Ne kı
bu vardtıcılık. onun başanlanna dışardan
bakan. onun sonuçlannı kullanan ınsanlar
tdrafından fdrklı bır bıçımde gorulmekte
yaratma surecının dınamıklerıne havlı va-
bancı bır bakışld algılanmdktddır Bu ne-
denle. başanya koşullanmış ınsanın yaratı-
Lilığa bakışı karşısında onun kendı başan-
sızlığını vanlışını çıkmazldnnı tanımaktan
doğan degışımlenn çocuğu olduğunu
dnımsatmak gerekebılır "Ne kadar başarı-
sızlığa uğrarsan. o kadar ilerleme şansın
»ardır. Her şe> > ıtırıldiği zaman, bırakmak
verine hâlâ de>am ediyorsan, o zaman biraz
ılerleyebiimek için bir şansın ortaya çıktığı o
anı yaşarsın" dı\or Gidtomettı
Vabancılaşmav ı aşmanın \ olu
ŞjBJ&P olduğumuz du^unceler, çoğunluk-
la^sunme duyarlığımıan ışın ıçırje kanş.-
rrlaîngı. kullanmalık olarak kurulmuş ılış-
kılerdır Bfu nedenle. kendi sorulanmıza
yanıt olarak bıraraştırma sonucu kazanıl-
madıklan ıçın. duşunme duyarlığımızın
varatıcı kavnaklannı uyarmd gucunden
yoksundurlar Işımıze ydrdyanlan ^eçtığı-
mız. \arar gormedıklenmızı bıraktıgımız
bu kullanmalık ilişki ıçın de. bızım de du-
şuncenın duşuneninsanıçın taşidığıyaratıcı
olanakları keştetme şdnsimız \oktur Boy-
lece. duşuncevle butun vdzgeçılmez alış
venşımıze. onu "bilgi" dıve nıtelememıze
kendımı/ı "bilgi ile ilişkide", "bilgi toplu-
munun bir uyesi" sayTnamıza karşın. du-
şunmemız bılgının yaratıcı kaynağıvla ıvı-
den ıvıve bağını koparmış. kendı yabancı-
idşması ıçınde "bilgi"dıye fdrklı bırşevden
soz eder duruma gelmış olabıhr
Bu \ dbaneıldşmayı aşmanın v olu. bır ba-
kıma bu eksiklığı duvmaktan duşunme
sureçlennın bır yaratma sureci olarak
gerçekleştığını tanımaya çalışmaktan geçı-
yor Duşunmenin bır yaratma süreci olarak
daıma kendını gosterdığı yer. ınsanı. bır so-
runa aşmak. çozumlemek. yanıtlamak
uzere araştırma yapma zorunluğuyla karşı
karşıy a bırakan her turden sorunlu durum-
lardır Araştırma yapan ınsan bır sorun
karşısındadır Ya yenı bır soru sorduğu ve
yanıtını henuz bılmedığı ıçın. ya da oncekı
yanıtlarda vetersızlıkler gorduğu. soruldn
>enıden sormak. yanıtlamak gereğını duv-
duğuıçın Bu nedenle. duşunen insan duvar-
lığı bır belirsizlikle karşı karşıvadır bazı
durumlarda kendısınden başka kımse ona
vardımcı da olamaz, denıze duşmuştur ve
boğulmamakıçınçabdldvacdktır Belkıen-
gellemelcre karşın çalışacaktır. nc de olsa
ıtıbar edılen duşuncelere kuşku gostermış,
otonterun tepkısını uyandırmıştır
Araştırmayolunaduşmuşınsanı bırcoğ-
rafyacıya benzeterek duşunmek de. bazı
karakterıstıklennı ayırteunemıze yardımcı
olabıjır .Bılmed'ği. keş,feçık^gı bıbnmeyen
çevrenın (ufkun) onune, bılmen yollardan
geçerek gelmıştır Daha once başkalannın
keşfettığı şollannı çızdığı bır hantavı kul-
lanarak Fakat şımdı, artık hantanın sınır-
ldnnd vdrdığı. hantayla kendı goruş çev re-
nının artık çakışmadığı. hantdsiz olarak
ılerlemek zorunda olduğu bır verdedır Bu
yere bılerek. çevrenın bılınen sınırldnnı da-
ha genışletmek uzere gelmış de olabılır.
rastlantısal olarak dd Fakat. yolculuğun
bundan sonrakı aşamasında. belırsız bır
çevrenın onunde ılerlemeye çalışmanın ne
demek olduğunu tamdıkça. hantadakı bıl-
gılerı kullanmakla ona yenı yollarekleyen
duşunme arasındakı aynmı tanıyabılır ve
bılınmeyen bır çevrenı yuzlemenın zorluk-
lannı.hantaya yenı bır yol kuçucukbıryol
eklemenın seruvenını yaşadıkça. onu bılın-
mez bır çevrenın ıçıne doğru sureklı yay-
makta olan düşunmcvle ardbindakı ortak
bağı keşfedebılır
PENCERE
TARTIŞMA
Ne üniversite ne biüm^ ^ mmm Ekım 1993
f ^ ^ I çarşamba
m t gunu
/ M Sdkaryada
Ş j I dostum A
*^~ I AtıtBır'ın
'Aslında Kotte Baharı
Lretnoruz" başlıklıyazısinı
okudum "Lnıversıtede
bılımsellık kısvesı altında kotte
bahan uretılıvormuşda
herkestenbusdklanıyormuş"
dıye. bırazda ıronı kdnştırılmış
vazısına -aradan geçen bunca
sureye rağmen- katkıda
bulunmak ıstıyorum
Artık ucuzedebıyatld kımse
kımseyı kandıımava
çalışmasın Bugun
unıversıtelerde bılım adamı adı
altında gorunup bılıme hıçbır
katkıdabulunmavan maaşyd
da ucret alan y uzlercc ınsanın
bulunduğunun herkes
farkında Bunlannbırkısmı
eşdost torpılıyle kadroşa
alınmışlar. bır dığer kısmını.
bol keseden dağıtılan akademık
unvanvekddroldnn
venmsızlığemahkumettığıya
da mevcut sıstem ıçınde değışık
sudan sebeplerle çalışma azmı
kınlmışvadakorelmiş mesaı
saatlen dışında kalan vaktını
okey salonlannda.
kahv ehanelerde geçıren
kımseler oluşturuv or
Ünıversıtedeçalışan oğretım
uyelennın ucret ve maaşlan
gundemegeldığmde, canla
başla çalışardk ve bılıme
katkıda bulunanlann
bulunmay a çalışanlann y anı
sıra. bılıme veeğıtım-oğretıme
katkıvıseneleroncebırdkmış
bu kesıme aıt kışıler de
kendılerınde soz soy leme hdkkı
goruyorldr Bunlaradağıtılan
unvan ve venlen para
\ uzunden hem v erımlı
çalışarak bılıme gerçek bır
katkıda bulunanldra daha ly ı
oldnakldr sağlandmış or hem de
de\ letın bılımscl araşiınna ve
gelıştırme projelennc
ayırdbıleceğı pardlaryok yere
personel gıderlen şeklınde heba
oluyor
Burada altı çızılmesı gereken
bır dığer noktadaşu
Betımlenmeveçalışılan bu
kesımdekı çoğu kışı her şey ı
eleştınyor. ama iş, yapmd.v a va
da uretıme katkıda bulunmav a
gelınce ortalıktan kayboluyor
Bunldnnyaptıklanış bıreysel
kurnazlıklardan akılcı
tutarlılığa geçememenın
bağnazlığı ıçınde bır kısır
donguolardk kalıyor sadece
Bu dongu ıçınde ortay a çıkan
sonuç ıse başanyenne
başansızlık başkaldnnın
başanlannı hazmedememekten
kavnaklananhezevanlar
şeklınde kendını gostenyor
Bunların ortaya koymaya
kalkıştığı bağnazduşunceler
de vınebunların\anddşlannca
butun üniversitecamıasında
kabul goren genelgeçer
goruşlermışgıbıyansıtılmava
çalışılıvor
Bu arada dıkkdtlennden
kaçan bır dığer nokta.
başannın bellı bır kışı ya
dd sınıfd da> alı bır ozellık
olmayıp enerjıye. akla.
ddkıklığe v e donatıma dayalı
bırnıtelıkoiduğudur Bunlar
vabunuanlamaktaguçluk
çekıv orlar y a da anlıy orlar da
dığerlennın vaptığı v ey a
y apmay a çalışüğı ıy ı şey len
hazmedemedıklennden dolav ı
anlamak ışlennegelmıyor
Toplumda hemen heryerde.
uzak-y akın çcv renızde
gorebıleceğız bu ınsanlara
seslenmekıstıyorum Gelın, bu
tur tartışmalarla dıpsız kuyuv a
tdş dtmaktan v az geçelım,
rasyonel bırydklaşımla, once
unıversıtelerdekı oğretım
uyclennden başlaydrak. bızler
kendı çdlışmalanmızdan
sorumlubırevlerolduğumuzu
anımsay arak. yaptığımız
çalışmalarddn daha emın,
doğru bıldığımız bılım
yolundansapmayalım Bunu
ydpmadan.
bılımselmiş-bılımsel değılmış
v ahut o bunu-şu şunu demış.
gıbı gereksız konularla
kamuoy unu da meşgul
etmeyehm Insanlann çalışma
şevkını kırmayalım, bınlennı
sevmesek bıle. v aptıkldn ıv ı
ışlensırfkendımızyapamadık
dıyeyermeyelım
Şımdılerde çektığımız bu
sıkıntılar. sağhklıbıryapıyd
kav uşmanın doğum sancılan
Bu ortamda çahşan
ıdealıstlenn. sorunlan fazla
abartmadan ve çozulmeden
guç bırlığıy le çalışmay a dev am
etmelen gerekır Yalnız, bu
arada kımılen çoğu defa hıç de
ıstenmeyen bedellen oduyorlar
ya da odemek zorunda
kah> orlar
Burada esas sorun -sanınm- ne
unıv ersıteden ne de bılımden
kaynaklanıyor Asıl sorun
kofte bahannda Bırdeşu
baharatçılara sozdınletebılsek
1
Yrd. Doç Dr.
Mustafa Çakır
Uyuşturucu Yolu!..
Interpol Genel Sekreterı Raymond Kendall, PKK'-
nın Avrupa'da uyuşturucu tıcaretı yaptığını açıklamış
AA'nın Strasbourg'dan verdığı habere gore Kendall
"- Terorıst orgutler ' demış "bazı ulkelerden yıllar-
ca suren yardımlar aldılar Bu ekonomık yardımlar
kesılmce, sılah ve lo]istık araç ve gereçlen sağlamak
ıcın en kolay yol olan uyusturucu tıcaretını yeğlıyor-
lar (5 21994)
Avrupa Konseyı'nın yapısında oluşturulan Group
Pompıdou nun çalışmalarına katılan içışlerı Bakanı
Nahit Menteşe, uyuşturucuya ılıskın dosyayı kurula
sunmuş PKK'nın 1990-93 arasındakı 53 uyuşturucu
kaçakçılığında parmağı bulunduğunu vurgulayan
belgelerde toplam 3 ton 750 kılo eroının baskınlarda
ele geçırıldığı one suruluyor.
Doğru mu
?
Interpol Genel Sekreterı'nın soyledıklerının altını
dıkkatle cızmek gerekıyor
•
Uyuşturucu mafyası butun dunyanın başına bela bır
cehennem orgutudur
"Yenı Dunya Duzenı nde bu orgutun yerı nedır?
Kolombıyadan Pakıstan a değın yayılan uyuşturucu
coğrafyasında, Anadolu'nun ışlevı nasıl suruyor?
Gecenlerde uyuşturucu mafyasının babası Behçet
Canturk, ılgınç bır yontemle olduruldu Kım oldurdu?
Bellı değıl Bırkaç gun once Ozgur Gundem gazetesı-
ne bır demeç veren PKK lıderı Abdullah öcalan açık-
lama yaptı
"- Behçet Canturk u devlet oldurdu "
Gerçek mı?
Behçet Canturk, Ozgur Gundem gazetesının kuru-
cu ortaklarındandı
PKK ıle uyuşturucu trafığı arasındakı bağıntıyı Inter-
pol Genel Sekreterı Raymond Kendall vurguluyor,
ancak bu haber bızım gazetelerde uç beş satırla ge-
çıştırılmıştır Turkıye'yı bır "Uyuşturucu Savaşı"n\n
bataklığına suruklemek ısteyen guçler, Guneydoğu'-
da kırlı tıcaretın altyapısını mı oluşturuyorlar? Harı-
taya bakıldığında kuşkular buyuyor Asya'nın Muslu-
man coğrafyasında uyuşturucu tarımı yapılıyor,
Afganıstan, Turkmenıstan, Pakıstan, Iran, vb'de uretı-
len uyuşturucu, Anadolu nun guneydoğusuna ve
doğusuna serpılen ıstasyonlarda elden geçırılıyor,
Avrupa'ya yollanıyor
"Ipek Vo/L/"tarıhe karıstı
"Uyusturucu Yolu" gundemde
Uyusturucu tıcaretınden gelen para sılaha yatırılı-
yor. sılahlı eylem uyuşturucu tıcaretı ıçın gereklı bula-
nık ortamı oluşturuyor, al gulum, ver gulum, sılah,
araç, gereç ıle uyuşturucu arasında denklem kurulu-
yor
Teror azgınlastıkca Anadolu da Kurt sorununun
demokrası ıçınde cozumlenmesı olanaksızlaşıyor
•
Abdullah Ocalan dıyor kı
Behçet Canturk u devlet oldurdu
1
Pekı, uyusturucu dunyasının babası Behçet Can-
turk'un Ozgur Gundem gazetesının kurucuoriakların-
dan olmasını Apo nasU açıkltyor?. j #
Guneydoğu da Anadolu çocuklarım birbırine kırdı-
ran sılahların namluları karanlığa kurşun sıkıyor
Uyuşturucu babalarını ve sılah tuccarlarını zengın et-
mek ıcın kardeşı kardese vurdurmak tuzağına gun
geçtıkçe daha cok gırıyoruz
Kurtlerın haklarını sağlamak korumak yasallaştır-
mak ıcın Anadolu halkını bırlıkte harekete gecırebıle-
cek her turlu olanağı yok etmek yolunda kın ve ıntı-
kam duygularını topluma serpmek, demokrası ve
sosyalızm adına savunulabılır mft
Anadolu yu orumcek ağı gıbı saran uyusturucu tra-
fığını dış ılışkılerıyle bırlıkte ortaya çıkarmak, bırçok
şeyın aydınlanmasına hızmet edecektır
Gazetecının gorevı bu
1
X Herkesın sakla Jıgı belgev ı bız de kdv bet-
tık' \ma panıge v er \ ok 50 trılvonluk mega
sovgunu mealen anlatıvoaız Çalanlar goz
vumanlar (.anak tutanlar hıçbır
soru^turmd\ d uğramadan i>ıv ırtanların tdm
hstesı X Ingüız ışçı Partısı'nın anıt
ısımlennden Ton\ Benn den E\press e ozel
Lmudun vokedıldıgını goruvorum "
X Onbır a\ ın sultanı hos geldı sefa geldı
\ma X Bugunun den ı^ı Tuncel Kurtız
bugunun Şe\h Bedrettın ını anldtıvor
X F\press ınceleme asıler kırmızı urbalarve
Çelık Blek'ın antı empervalızmı X ODTL
1968 llhan Kesıu Sırun Cemgıl e ne demıştı'
X \nkara nın seçım varısında favorı plase ve
surprızler
X Beledıve ışçılen ofkelı gerekırse
sendıkacılan do\ enz X Cındonak v ıne
sahnede \sıl gosten 28 martta X Sos\ alıstler
de seçım hazırlıgındd X Genç tıv dtrocular goz
altında kavbolanlann hesabını soruvor
X Bosna Fatıh Kavan ın çağrısıX Dov \z suçlu-
lanna ozel tıp cezaevı Havrı Kozanoğlu vazdı
X Bunalım v e umut Tanıl Bora nın kalemınden
Kuba X Femınıst Av se Duzkan dan "kesılmış
çuk
1
vorumu X Kasımpaşalı Reşat "ınce kaba
davı"vı anldtıvor X Metın solmaz vazdı "\elvet
Underground hala underground "
X Karl Mdrx tan anavasd \e ozgıırluklere daır
X Zehırlı opucuk Kobra dan Mansur !?ebbov a
X OKLRLARA GOZ \ -\^\RTICI ÇAĞRI
Bovlesı ne goruldu ne duvuldu'
Bu Cumartesi ve her cumartesi, bir "kaza"
olursa pazar gunleri bayinizde. Israrla
isteyin...
sahıbının se-.ı degıl kendı sesı