Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT1994 PAZARTESİ
12 DUNYADAN
K.Kore: Aççocuk oynamaz
uzey Kore tüm dünyayı karşısına alarak bir nükleer tehdit
unsuru oluşturmaktan çekinmiyor. Ne var ki Kuzey Koreliler,
günlük yaşamlannı sürdürürken savaşa pek de hazırlıklı gibi
görünmüyor. Batı'nın çıkardığı açlık ve sefalet söylentilerine karşın
Kuzey Kore'de hayat normal seyrini devam ettiriyor. Asya'nın en yüksek gökdeleni, gözardı edilen teknik ve mimari
hesaplardan dolayı Asya'nın en yüksek beton yığınına dönüştö.
K
uzey Kore'nın gerçek
yüzünü. ancak ülkede
bır müddet kaldıktan
sonra görebildim. Her köşe
başında görmey e alıştığım Dev -
Iet Başkanı Kim II Sung'un
hevkellen. bende tuhaf bir şe-
kılde sıcak duygular uvandırdı.
Yollarda. bınaîarda. köprüler-
de. meydanlarda dikili duran
binlercehe>kel. ""Büyük Lider'-
'in ülkerun kurucusu olarak çe-
şıtli rollerini sımgeliyor. Komü-
nist lıderi ulusun babası. küçük
çocuklann \e kadınlann koru-
yucusu. ülkenin başkomutanı
olarak gösteren hey keller. doğ-
rusuntı söy lemek gerekinse Kim
İl Sung'u oldukça canayakın \e
sevecen bır kışılik olarak sergilı-
yor. İranın çatık kaşlı Humey-
ni'sinden. ünıforması madalya-
larlardan görülmeyen Sad-
damdan farklt btrgörüntü ya-
ratılmaya çalışıldığı hemen
göze çarpıyor. Kuzey Koreye
>aptığım bu yolculuğun sonun-
da bizlere aniatıldığı kadar teh-
likeli olmayan bir ülkeyı tanıma
fırsatına erişüm.
Kuzey Kore"de turist olarak
bir hafta kaldım. (Batılı gazete-
cilere çok zor vıze veriliy or.) Bu
son Stalinist ülkede gördük-
lerim. beklentilerime cevap ver-
medı. Genellikle sokaklarda
çok rahat dolaştım. Kimse ne
aradığımı ne istediğimi sor-
madı. Yalnızca bir keresinde
bilmeyerek askeri bir karar-
gahın kapısından geçerken dur-
duruldum. Bu bır haftalık süre
içinde görebildiklenm önvargı-
lanmı tümüvle sarstı. Bir Batılı
olarak Kuzey Kore denilince
aklıma. çökmekte olan bır ülke.
yiyecek kuyruklan. yabancılar-
la konuşmaktan çekinen ve gül-
mesini unutan bir ulus ve nük-
leer silahlan yüzünden yaşamın
çok tehlikeli olduğu biryergeli-
yordu. Bütün bunlar tümüyle
yanlış değilse de gerçeğın yalnı-
zca bir kısmını yansıtıyor. Ku-
zey Kore. inşaatlann >anm
bırakıldığı. bacalanndan du-
man tütmeyen. soğuk. sı>ah
yüzlü yapılânn yer aldığı. in-
sanlann çoğunlukla >aya do-
laşıığı. sokaklannda arabalann
tek tük görüldüğü bir ülke. Ül-
kenin bu durumda olmasının
nedenlennin başında yedek
parça yokluğu \e enerjı darbo-
ğazı geliyor. Kuzey Koreliler
artık enerjı \e yedek parça ge-
reksinimlerini eskı komünist
bloğundan mübadele usulü ile
karşılayamıyor. çünkü bu ülke-
ler alışverişi artık dolarla yapı-
yor. Ülkenin çağdışı ekonomı
anlayışı VVillovv Öterdefiendını
iyice gösteriyor. Kim İl Sung'-
un annesinin anısına inşa edilen
otel. ülkenin başkenii Pvong-
yang"ın en görkemli gökdeleni.
Otel. ilk tasarlandığına Asya'-
nın en yüksek binası olacaktı.
Ancak. otele yakından bakılı-
nca Asya'nın en yüksek beton
ıskeleti haline geldiğini anla-
mak zor olmuyor. Koreliler.
otelin en kısa zamanda bitirile-
ceğini iddia etseler de inşaatın
devam etmiyeceği herkes tarafı-
ndan biliniyor. çünkü yapının
bir mimarlık hatası olduğu
apaçık ortada Konik bir şekil-
de gökyüzüne uzanan binaya
asansör takılamıyacağı an-
laşıldığı gibi, 3 bin ile 8 bin oda-
ya sahıp olması düşünülen ote-
lin ışletime açıldığı anda baş-
kentin tüm elektriğinı ^ekeceği
gerçeği de diğet&r fiyasko.
Her şeye k^rşm rejinn 22 mil-
yonluk ulusudoyuruyorvegiy-
diriyor. İnsanlar, kalın paltolan
ve botlan içinde en azından
üşümüyor. Rusya'da ve Çin'in
kırsal bölgelerinde görülen
yırtık pırtık insan manzaralan
burada görülmüyor. Evet. Ku-
zey Koreliler havyar yemiyor.
ancak açlık çektiklerini söyle-
mek için kör olmak gerek.
Kimchi (lahana turşusu ve
sarmısaktan yapılan bir çeşit
yemek) sıklıkla >edikleri ulusal
yemekleri. Bunun yanısıra pi-
rinç. mısır. ve kök sebzelerin-
den yaptıklan yemeklere et de
katıyorlar. Dolaştığım köyler-
de birçok evde tavuk. kaz. do-
muz ve hatta keçi beslediklerini
gördüm. Kentlerde yiyecek
kuyruklan olmadığı gibi, yiye-
cek sıkıntısı çekilmediğı de
apaçık ortada. Kuzey Korede
insaniar oldukça tutumlu bir
Refah ülkelerlncle yaşlı nüf us oranı artıyor
Tüm yük çalışanlann sırtında
R
efah devletı. Batı Avru-
pa hükümetlerinin kay-
naklanna. kaldırama-
yacaklan kadar ağır bir yük
yüklüyor. Sorunu çözümlemek
için şimdıye dek yapılan reform-
lar da. kamu açıklannı kapat-
maya yetmiyor.
İşverenlerden \e ışçilerden.
sayılan gıderek artan emeklıler.
işsizler için daha fazla katkıda
bulunmalannın istenmesı. ül-
keler arasındaki ekonomik re-
kabeti de tehlikeye sokuyor.
Bu durum. pek çok endüstri-
leşmiş ülkede hükümetlenn za-
ten en önemli maddesi olan
emekli aylıklannın. yaşlı nüfu-
sun sayısındakı artışla daha bü-
yük bır yük olmasıvla lyice kö-
tüleşecek. Yaşlılar için aynlan
paranın. gelecek 50 yıl içinde sağlık ve
eğitim harcamalannın toplamını aşa-
cağı tahmin edılivor.
Refah devletinin ciddi reformlara
gereksınimi olduğunu düşünen sıya-
setçilerin savısı giderek artnor. İngl-
tere'de Muhafazakar Parti. gerek
yaşlılar gerek çocuklann bakımı için
aynlan paralarda cıddi bir kısıtlamay a
gidilmesini öneriyor. İspanya'da Baş-
bakan Felipe Gonzalez, refah devletin-
de yardırrun gereksınımlcre görc
verileceğı şekilde yeniden gözden geçi-
rilmesi gerekliliğinden söz ediyor.
Öte yandan. siyasetçiler refah devle-
ti kesintilerinin seçimlerde getireceği
sonuçlara da oldukça temkinli yak-
laşıvor. Öyle görünüyor kı. Almanya"-
da konu. ekımdeki genel seçimlere ka-
dar hasıraltı edildı. Ekonom; Bakanı
Giinter Rexrodt. daha uzun çalışma
saatlen, daha kısa tatıl süresi ve geç
emeklilik önerirken, sendikalar buna
karşıçıkıyor.
Sendikalar hararctle, Avrupa'nın cn
büyük otomobil üreticisi Volksvva-
gen'ın bulduğu çözümü savunuyor.
Wolkswagen, haftalık çalışma süresinı
dört güne indirmişti.
Tartışma, öğrencilerin üniversite
eğitimi içi harcadığı sürcyc kısıtlama
getirilmesine kadar uzadı. Fransa da
kökten çözümler karşısında biraz dik-
katlı davranıyor. Başbakan Edouard
Balladur. refah ağını iyileştirici çözüm
önenlen getirmek üzere çeşitli komis-
yonlar atamakla birliklc. büyük atı-
lımlardan kaçınıyor.
Danımarka'nın bulduğu çözümse.
toplumsal hizmetleri ihraç etmek. Bu
arada parlamentoya bağlı bır kuru!
da. >az aylanna kadar refah sistcmine
yönclik reformlar hazırlamaya çalışı-
yor.
Toplumsal Güvcnlik Sisıcminin
Başkanı AaseOlesen. şimdiki sistemin
insanlan bağımlılığa iıtiğini söviüyor.
18 yaş vc üstü gcnçlcr arasmda, çalışa-
rak para kazanmaktansa, işsizlik pa-
rasıyla geçinmeyi kabullenenlerin
sayısı giderek artıyor.
Ancak tüm Avrupa'nın en büyük
sorunu emeklilik. Pek çok ülkede
emeklilik yaşı yükseltilıyor. Avrupa'-
daki en cömert emeklilik aylıklannı
ödeyen İtalya'nın, yaşlı nüfusun gide-
rek artmasıyla ciddi sorunlar yaşa-
ması bekleni>or. İtalya'daki endüstri
araşlırmalan bölümünün başkanı
Stefani Micossi. "Gücsûz ve yoksul
olanlara yardım götiirebilmek için,
yaşlılardan kısılması gerektiğini herkes
kabul edi\or"diyor.
Tlhe European
Danimarka, yaşlılanbirkenaraitti
Danimarka devlet hastaneleri JOyaşın üzerindekilere sağlık hizmeti vermeyi reddediyor
D
animarka'daki birçok hasta-
ne. bütçcde yapılan kısıtlama
>üzünden yaşlılara sağlık hiz-
meti vermeyi reddediyor. Dünyanın
en lyi sağlık sistemine sahip olmakla
övüncn Danimarka nüfusunun yüzdc
yirmisinı 60 yaşın üzenndeki 900 bin
kişi oluşturuyor. Yaşlılara, özclliklcdc
yetmiş jaşın üzerindekilere hastana-
lerdc yatak vcrilmcmcsi ülke gcnclin-
de, halkın her kesiminden tepki aldı
Bu yaş sınırlaması, haftalık Acldrc
Sagen dergisindc Frederiksbcrg hasta-
nesinin nöroloji bölümünün başhcki-
mi Per Hübbe'yle yapılan bir röportaj
üzerinc ilk kcz basına yansıdı. Röpor-
tajda hastanclerdc hcrkcsc ycr buluna-
madığını bclırtcn Hübbc, atardamar
tıkanması ve beyin kanaması duru-
munda gcrckli olan yoğunlaşlınlmış
tedaviler için yetmiş yaş sınınnı getır-
mck zorunda kaldıklannı söylcdi.
Hastalararasında bu aynmı yapan tek
hastanc Fredcriksbcrg dcğil. Ülke gc-
nclindeki 90 devlet hasıanesının çoğu
bu sınırlamayı uyguluyor. Tcdavilcrdc
gençlere öncelik vcrilıyor. Hübbe, has-
tancdc on yataklan olmasına karşın
üç yüzlc dört yüz arasmda hastanın
geldiğini bclirtiyor: "Bu yüzden yatak-
lan, ailelerine bakmakla yükümlü ve iş
hayatına geri dönmeyi isteycn daha
genç kuşaklara ayırıyoruz."
Yaşlı İnsanlar Ulusal Örgütü Mü-
dürü Bjrane Hastrup hastanelerde
yapılan bu kabulcdılcmcz aynmın or-
taya çıkmasından sonra çok şaşırdık-
lannı vc üzüldüklcrini bclirtiyor. Ör-
gütün, Sağlık Bakanı Torben Lund'a
yazdığı mcklupta, ıyi birsağlık hizme-
ti göremcycn yaşlıların ölüm veya sa-
kat kalma tchlikcsiyle karşı karşıya
kalacağını vc bunun getireceği mali
külfctin tcdavi gıdcrlennden çok daha
fazla olacağını vc bu ayrımın çok aşa-
ğılayıcı olduğu dilc gctiriliyor.
Sağlık Bakanı bu mcktubu aldıklan
sonra bu uygulamanın I nisanda sona
ereccğine ve bundan sonra hiçbir has-
laya yaşından dolayı ayrı bir uygula-
ma yapılmayacağına, parlamentonun
sağlık komisyonu önünde söz vcrdi.
Danimarka, sağlık için GSMH'den
(Gayri Safı Milli Hasıla) aynlan orana
bakıldığında zengin ülkeler içinde en
son sırada bulunuyor. 19601ı yıllarda
verdiğı hizmetten oldukça uzak olan
sağlık hizmetlcrindeki bu gcriicmc
ekonomik nedenlere bağlı. Ozellikle
son on yıldır sağlık hızmetlcrinc ayn-
lan bütçenin giderek kısılması hasta-
nclenn olanaklannı oldukça kısıtladı.
Alexandre Sarin
Le Monde
yaşam sürüyor. Yabancı basın
organlannın halkın açlık çekti-
ğine ilişkin haberlerinin doğru
olmadığını çocuklan izleyince
anladım. Kar topu oynayan,
buz pateni yapan, yokuşlarda
kızakla kayan yüzlerce çocuk,
bana hiç de açlık çekiyormuş
gibi gelmedi.
İnsanlann hiç gülmediği de
doğru değıl. Yeni yetme kızlar,
erkekler elele tutuşup. şakalaşı-
\or: gençliklerinin verdiği neşe
ile gülüp oynuyor. Aileler sirk-
lere. panayırlara gidip eğleni-
yor.
Buraya gelmeden önce ülke-
de sıkı. ödünsüz kurallann ge-
çerli olduğu bir diktatörlüğün
hüküm sürdüğüne inanıyor-
dum. Kuzey Korelilerin pek
çoğu Kim'den başka ' lider
tanımıyor. Kim'in ülkesinde ne
kadar sarsılmaz^ bir güç oluş-
turduğunu Mt.Myohyang tatil
beldesinde yaptırdığı 100 odalı
penceresiz sarayını görünce
daha iyi anladım. 400 metre
uzunluğundaki saray, yalnızca
yabancı diplomatlann Kim'e
sunduğu hediyeleri sergjlemek
üzere inşa edilmiş. Stalin, Mao.
Ho Şi Minh. Çavuşesku ve
Erich Honecker'in ilginç hedi-
yeleri müze haline getirilmiş sa-
rayı gezenlere iki konuda unu-
tulmayacak dersler veriyor: Bi-
rindsi komünizmin dünya üze-
rinde artık çöktüğü. ikincisi ise
81 yaşındaki Kim'in sistemi
dize getirdiği. Dığer liderler
şöyle ya da böyle siyaset sahne-
sinden çekildiği halde. Kim
hala sapasağlam ayakta.
Ancak ayakta kalmayı başa-
rabilen bu güçlü liderin nükleer
silah tehdidine niçin bu kadar
sanldığını merak edebilirsiniz?
Tanıdığım diplomatlar ve ülke-
de bulunan vabancı konuklar
Kim'i kötü bir ele sahip poker
oy uncusuna benzetiyorlar;
nükleer silah tehdidinin bir blöf
olduğunu ileri sürüyorlar. Ya-
bancı sermayeye ulaşabilmek
içın'bu çareye başvuran Kim,
konvansıyonal silahlannın bir
tehdit oluşturmaktan çok uzak
olduğunun bilincinde. Kuzey
Kore çok kalabalık bir orduya
sahip olmakla birlikte. araç-
gereç yönünden oldukça
çağdışı. Kuzey Kore'deiken 15
askeri araç görebildim. Her-
hangi bir donanımdan yoksun
olan bu 10 kamyon ve 5 cip hiç
de iyi durumda değildi.
Doğu Avrupah bir diplomat
Kuzey Korelileri, zor yaşam
koşullanna uyum sağlamakta
zorluk çekmeyen bir ulus ola-
rak tanımlıyor; dolayısıyla. bir
saldın durumunda dünyanın
en acımasız ve sert gerilla sa-
vaşına girmektcn çckinmeyc-
ceklcrini ileri sürüyor. Kuzey
Koreliler olası bir saldmnın
ABD'den geleceğini düşü-
nüyorlar. Güney Kore'yi
ABD'nin 51. eyaleti olarak dü-
şündüklerinden, her durumda
ABD en büyük tchdidi oluştur-
duğuna inanıyorlar.
Kuzey Kore'den aynldığım-
da arkamda savaşa hazır bir
ülke bırakmadığımı çok iyi bili-
yordum. Ne var ki, Kim çok
tehlikeli bir oyun oynuyor; ya-
bancı sermaye ile fiörı ederken.
tüm dünyayı karşısına alarak,
bir tehdit unsuru oluşturmak-
tan çekinmiyor. NVashington,
Pekin, Tokyo ve Seul'deki dip-
lomatlann da benim gibi Ön-
yargılannı bir kenara bıraka-
rak Kuzey Kore'yi gezmelerini,
"dünyanın en tehlikeli ülkesi"
tanımının gerçckleri yansı-
tmadığını görmelerini isterdim.
Tony Clifton
Newsweek
İİPOLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
HerkesinBir NeyzenlVar...
Eski biryazımı bulmak için gazete kesiklerini karıştırı-
yordum; gözüm, İsmet Hulusi'nin Son Posta'da çıkmış
bir yazısına ilişti. Neyzen Tevfik'i anlatıyordu.
Eskiler karıştırıldığında görülür ki herkesin bir Ney-
zen'i vardır. İsmet Hulusi yıllarca önce deniz kıyısrnda,-
bir kayanın üstünde oturuyormuş. Derken çevreyi bir
ney sesi sarmış.
"Ne oluyor?" diye aranırlarken, Pendikli'nin brri,
"Neyzen Baba ney çalıyor..." demiş. ÜstatNeyzen'i böy-
le tanımış.
Fikret Adil anlatır, bütün meşhurların dostuymuş.
Neyzen, Mehmet Akifle buluşur, Yuşa Tepesi'ne çıkar-
larmış. Tepe'de günlerce kaldıkları olurmuş. Akif, o yıl-
larda demlenirmiş, günlerce demlendikleri olurmuş.
Akifin bir tayı varmış. Safahat'ta bir Seyfi Baba var ya
bu aynı zamanda Kispetçi Abdullah'ın da babasıymış.
Bilirsiniz Akif güreş de tutar. Akif'in tayına da bu kısbetçi
bakarmıs.
Akif, kendini iyice dine, inanca, namaza niyaza verin-
ce; meyden, neyden, taydan, güreşten, kahveden elini
eteğiniçekmiş...
Fikret Adil, yakın dostudur, bırakmıyor Neyzen'i, sık
sık görüyor. Kim bu Fikret Adil diye soracak olursanız?
Ünlü "Asmalı Mescit-74"adlı kitabın yazarı... Tiyatro, si-
nema, konser, sergi (resim) meraklısı... Hangi toplantı-
ya gitseniz rastlarsınız. Tiyatroların galalarını boş bırak-
maz; Ankara'da olsun, Istanbul'da olsun, Izmir'de olsun
şıp damlar. Aynı gazetede çalışırdık, Fikret istanbulda,
ben Ankara'da... Hemen uğrar, sıcağı sıcağına da gör-
düklerini yazardı. Okunan bir yazardı. Oyunun ertesi
günü "Neyazmış?"diye ararlardı.
Bir Neyzen öyküsü de Mahmut Yesari'den. Üstat Ye-
sari o yıllarda Kadıköyde oturuyor. Vapurdan inip iske-
lede yürürken karşısına iki kişi çıkıyor. Biraz tutuk konu-
şuyorlar, tutuk tutuk yürüyorlar. Yoldur, kimse karışmaz,
herkes dilediği gibi yürür. Derken cadde üstündeki bir
meyhaneye giriyorlar. Merak bu ya, Yesari de giriyor.
içkilerini söylüyorlar, uzun boylusuna öteki sesleniyor:
' 'Tevfik fazla gitme!.." y
Bir kadeh daha...
"Tevfik yeter, fazla gitme!.."
Üst üste yuvarlıyor. Baktılar ki olmayacak, kısa boylu-
su, kolundan çekiyor.
"Yürü Tevfik. evegidelim..."
O sırada üstat Yesari içenlere bakıyor. Çoğu tanıdık.
Biri Mustafa Paşazade Faik... Şark Musiki Cemiyeti'nin
işleriyle uğraşır. Biri Gazi Osman Paşa'nın oğlu... Faik
zorla koluna girip meyhaneden çıkarıyor. Iskelede biraz
daha yürüyorlar. Sonra Kalamış iskelesinin önündeki
kumsala çömeliyorlar. Faik uzun boyluyu yönetmeye
çalışıyorsa da bir türlü olmuyor.
Bağdaş kurup çöküyorlar. Uzun boylusu (Tevfik de-
nen) cebinden bir torba çıkarıyor, torbadan da bir kamış.
Başhyorüflemeye... DinleyenlerTevfik'in başında topla-
nıyorlar. Ortalığa bir sessizlik çöküyor. Bütün kulaklar
neyde...
"Ne kadar üfledi bilmiyorum" diyor Yesari, sonunda
kesti. "Ben üstadı böyle tanıdım. Ahbap olduk. Dert ya-
nardı, 'bazan raydan çıkıyorum' derdi. 'insan rayından
çıkmış bir hayvandır' diye kükrerdi. Bazan de azıyorum,
beni Pendik'e getirip ağabeyime teslim ediyorlar. Şim-
diki şairlere kızardı, 'Qn!ar bopstil' derdi. Biz de içenler-
dendik ama, Neyzen ipin ucunu daha çokkaçırırdı. Yıllar
geçtikten sonra sazı sözü. meyineyi, etkisi nüktesi daha
çok anlaşılacaktır."
Bu da Mahmut Yesari'nin Neyzen'i... Herkesin bir
Neyzen'i yok mu?
Var!..
BULMACA
1 2 3 4 5SOLDA.N SAĞA:
1/ Yasalann ya da öner-
melerin kendi aralannda
çelişikliği. 2/ Yunan mi-
tolojisinde nifak tannça-
sı... Atlas Okyanusu'nda
Portekiz'e ait takımada.
3/ Atlann taşınması için
yapılmış kapalı taşıma
aracı... Engebe. 4/ Ço-
ğunlukla kahverengi
demir karbonat bileşimli
demir cevheri. 5/ Acele.
tez... İki tarla arasındaki
sınır. 6/ "— sesleri sönü-
yor perde perde ' Atlılar kaybolu-
yorgüneşin battığı yerde" (Nâzım
Hikmet)... Ekmek. 7/ Türkiye'nin
plaka işareti... Yerçatlağı... Çin ve
Japonya'da oynanan bir çeşit sat-
ranç. 8/ Kayınbirader... Daha
küçük.9/Dağcılık.
YUKARIDAN AŞAĞIV A: 1/ Ta-
hıllan birbirine katarak oluşturu-
lan kanşım. 2/ Mesafe... Bulgaris-
tan'da bır kent. 3/ Ruhsa!... Ülke.
yurt. 4/ Sahip... İlkel benlik. 5/ Ti-
fo gibi bazı hastahklara eşlik eden kas zayıflığı. 6/ Pokerde aynı
değerde dört kâğıda verilen ad... Dinsel tören. 7/ Fınnda ek-
mek, börek. çörek çevirmeye yarayan bir tür kürek... Nikelin
simgesi. 8/ Ağır kokulu bir gaz... Suyun topraktan kaynadığı
yer. 9/ Belirtiler... İstenılen şeylerin yazılması. doldurulması için
hazırlanmış basılı belge.
İLAN
KIRŞEHÎR 2. ASLİY E HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1993 462
Şaban Eren vekilı Avukat Gazanfer Naldöken tarafın-
dan davalı Döndü Eren aleyhinc açılan \asinin azli davasının yapılan
açık yargılamasında davalının adresi bilınmediğinden ilanen tebliği-
nc karar verilmiş olmakla;
Davalı Kırşehir Merkez Bekirkadı Mahallesı nüfusuna kayıtlı ve
Kırşchir Kanncalı Köyü'nden Duran vc Mcrycm'dcn olma 1960 D.
lu Döndü Eren'in duruşma günü olan 22.3.1994 saat 09.00'da bizzat
duruşmaya gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi aksi tak-
dirde davanın yokluğunda görüleceği dava dilekçesi verine kaim
olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 6.12.1993
İLAN
T.C
ŞARKfKARAAĞAÇ ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya: 1993 121
Davaa Şarkikaraağaç ılcesi Alaklar Mahallesı'nden Mahmut
Varlı tarafından hasımsız olarak açılan gaiplik davasının yapılan yar-
gılaması sırasında verilen ara karan gereğince:
Şarkikaraağaç ılçesi Alcıklar Mahallesi 30 hanede nüfusa kayıtb
Mahmut ve Fatma'dan olma 1940 doğumlu Yüksel Varlfnın akli
dengesinin bozuk olması nedenıyle tedavi için bulunduğu Bakırköy
Ruh ve Sınır Hastalıklan Hastanesi'nden 1978 yılında firar ettiği be-
lirtildiğinden ve bugüne kadar kendisinden hiçbir haber alınamadığı-
nı, yennı bılen vc görenlcrin bulunmadığını belırterek gaipüğine
karar venlmesi istenmiş olmakla:
Yüksel Varlfyı tanıyan ve bilenlerin işbu ilan tarihinden itibaren
bir yıl ıçerisinde mahkernemizın 1993 121 sayılı dosyasına müracaat-
ları MK'nın 32. maddesi gereğince ilan olunur
Basın: 45781