Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
fmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmeni:Özgen Acar • Genel Yavın
Koordinatörü: Hikmet Çednkaya • Genel Yayın
Danışmaru: Orhan Erinç •Yazıışlen Müdürleri:
• Görsel Yönetmen. Ali Acar 9D\ş Haberler: Er-
gun Balcı • Ekonomr Abdurrahman Yüdırun •
Istıbbarat: YaJçın Çakır • Yuri Haberlerr Mehmet
İbrahim YıMız. Dinç Tayanç (Sorumlu),* Haber Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor Abdül-
Merkezi Müdürü: İpek Çalışlar kadir Y üeelman • Düzeltme: Abdullah V azıcı
Ankara Temalcısı. Mustafa Balbav •Hdber Vfüduru Doğan Akın AtaturkBul-
\an No:125, Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Hat). Tele\- 42344. Fax:
44195027 •fzmır TemsılciM: Serdar Kızık, H Zıva Blv. 1352 S.2 3 Tel:4411220
Te!e\: 52359. Fa\: 44191 ] 7 »Adana Temsılcısı Çerin Viğenoğtu İnönü Cd. 119 S
No. 1 Kat. 1. Tel. 3522550-3522601-3522492. Telev 62155. Fax: 3522570
Müessese Müdüru Erol Erkut • Koordinatc
Ahmet Konıhan •Muhasebe: Bülent Yen
• Jdare. Hüseyin Gürer • Işletme Önder Çel
• Bılgi-îşlem: Nail tnal •Bılgısayar Sıster
Müriivet Çiler •Reklam. Reha Işftman
Ysyımia>an ve Basaıu Yenı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yj\incılık A Ş
TürkocağıCad 39 41 CağalogiuM334fst PK 246 İsunbuiTel (0 :i2)512Q5O5COhjt)Telex j::46. Fax (0:i2ı5ns>95
I4ŞUBAT1994 İmsak-5 28 Guney 6 53 Öalel2 25 İkındı 15 I: Akşanr 17 43 Yatsı-19 03
Ir
Sıvasoiaylan
davası
• ANKARA (AA) - Sıvas'ta
2Temmuz 1993'temeydana
gelen ve 37 kişinin ölümüyle
sonuçlanan olaylardan sonra
haklannda dava açılan 124
sanığın yargılanmalanna,
Ankara DevletGüvenlik
Mahkemesi'nde(DGM
bugün devam edilecek.
Cuma gününe kadar sürecek
duruşmalarda, olaylar
sırasında görev yapan
emniyet mensuplan tanık
olarakdinlenilecek. Bu arada
Ankara DGM yetkilileri
Sıvas 1. AğırCeza
Mahkemesi"nde alınan tanık
ifadelerinin kendilerine
ulaşmasını beklediklerini
bildirdiler.
DYP'den yasa
teklifî
• ANKARA (AA)-DYP
grup başkanvekilleri,
"Kamukurumve
kuruluşlannın görev alanına
giren yatınmlann sermaye
şirketleri tarafından
yapılabilmesini" öngören
yasa teklifı haarladı. DYP
grup başkanvekilleri Nevzat
Ercan. İhsan Saraçlar ve
Turhan Tayan imzasıyla
TBMMBaşkanhğı'na
sunulan teküfegöre. kamu
kurum ve kuruluşlannın
hizmet ve görev alanlanna
giren baraj, otopark. köprü,
tünel. demiryolu, çevre
kirliliğını önleyici
yatınmlann yapılması
konulannda sermaye
şirketleri
görevlendirilebilecek.
Ağaçkesen
İngiliz'e ceza
• LONDRA(AA)-
İngiltere'de. çocuklannın
güvenliğini tehditettiği
gerekçesıyle evinin
bahçesindeki dört ıhlamur
ağacıru kesen İngjliz kadına.
8 bin sterlin (yaklaşık 220
mılyon TL) para cezası
verildı. Maidenhead
kentinde yaşayan Jacquelyn
Neill adlı Ingiliz ev kadını,
mahkeme tarafından
"koruma altındaki ağaçlan
kesmekten" suçlu
bulunuyor. Mahkeme,
Ingiliz ev kadınının kestiğj
her bir ağaç için 2 bin sterlin
(55 milyon TL) ödemesini
kararlaştırdı. Neill'in "yaşlı
ağaçlan. çocuklanmın
üzerine yıkılmasından
korktuğum için kestim"
şeklindeki savunması,
Maidenhead Sulh Ceza
Mahkemesi yargıcı
tarafından geçerli bir gerekçe
olarak göriilmedi.
Camdan yapay
bağırsak
• ANKARA (AA)-
Hollandalı araştırmacılar,
bir dizi cam siündir ve tüpten
oluşan yapay bağırsak
geliştirdiler. Aylık tıp dergisi
"Literatür"de ya> ımlanan
bir habere göre, Hollandalı
araştırmacılar, insanın
sindirim sisteminin yerine
konabilecek bilgisayarlı bir
sindirim aygıtı yaptılar. Bir
dizi cam siündir ve tüpten
oluşan mide-bağırsak sistemi
modeli, mide asidi. sindirim
enzimleri vesafra
salgılamanın yanı sıra verilen
besinleri otomatik olarak
kanştınyor ve öğütüyor.
Yapay sindirim sisteminin
çeşitüyerlerindeki
elektrokimyasal ölçüm
çihazlan aracılığıyla sistemin
iç koşulian, insandaki doğal
sindirim ortamına
benzetiliyor.
Ankara,4 yılda
yüzde30 büyödü
•ANKARA (ANKA)-
Ankara Büyükşehir
Belediyesi'nce, 1989yılından
bu yana 31 bin hektann
üzerinde yeni yerleşim alanı
yaratıldı. Büyükşehir
belediyesi tarafından 1994
yıünda da 10 bin hektarlık
kentsel arsa üretilecek.
Ankara Büyükşehir
Belediyesi Haber
Merkezi'nce yapılan
açıklamada, yıllık kentsel
genişleme ihtiyacı bin 400
olarak kabul edilen
Ankara'nın son 4 yıllık
dönemde 20-22 yıllık
ihtiyacını karşılayacak kadar
yeni arsa üretildiği bildirildi.
Yaratılan yerleşim
alanlanyla 2 milyon
Ankaralı konut edinebilecek.
Ankara Büyükşehir
Belediyesi İmar Daire
Başkanlığı yetkiliieri, üretilen
yenialanlann 10 bin 390
hektannın konut
kullanımına, 2 bin 204
hektannın sanayi
kullanımına, 19 bin 166
hektanrun ise sosyal tesisler
ve yeşil alan için
planlandığmı söylediler.
-2-
Beyaz Güvercin, DYP kongresinden efsa-
nevi bir başanyla çıkmiştı. Delegelerin ta-
mamına yakınırun oyunu almıştı. Genel ida-
re kuruluna ilk sırada girdi. Demirel. ekono-
mi profesörü Çiller'i partinin genel başkan
yardımcılığma getirdi. Mutluydu. DYP,
artık üzerine gidildiği gibi kasaba partisi ol-
maktan çıkma yolunda idi. İşte; genç. dina-
mik. hem de Yale'de eğitim görmüş bir ikti-
sat profesörü, hem de güzel bir bayan... Ha-
zine'nin "aJtınçocuk"diyeandığı Tunç Bil-
get... İzmir'in hatın sayılır, genç, üstelik de
basketçi işadamı Ersin Faralyalı. Planla-
marun, Özal'la mücadeleyi bile göze alabil-
miş atak çocuğu İlhan Kesici...
Parti, liberal ve kente seşlenen bir vitrine
kavuşturuldu. Demire) değişti, gençleşti. de-
mokratlaştı...
Artık partisi, 21.75Tik Özal'la da, dene-
yimsiz siyasetçi Yılmaz'la da güreşebilirdi.
Keyifliydi. Güniz Sokak'taki çalışma oda-
sına bağlanan telefonu kapaürken bir kah-
kahaattı:
"ABD Başkanı George Bush bizimle görü-
şecekmiş. Yasaklarnnızı nihayet onlar da kal-
dırddar."
DYP lideri Demirel, Türkiye'yi o yaz "res-
men" ziyaret eden ABD Başkanı George
Bush ile 21 Temmuz 1991 günü Istanbul -
Çırağan Oteli'nin kral dairelerinden birinde
yapacağı görüşmeye tam bir devlet adamı
ciddiyetiyle hazırlandı. Ne de olsa iktidann
ucu gözüküyordu. DYP lideri, Türk-Ameri-
kan ılişkilerinin önemli gündem maddeleri-
nin üzerinde danışmanlannı seferber etti,
söyleyeceklerini hazırladı, Bush'tan gelecek
olası yaklaşımlara vereceği yanıtlan titizlikle
şekillendirdi. Bir yandan da kafasında,
"Çırağan'a yanunda kimi götüreyim " soru-
suna yanıt anyordu. Sonunda karanru ver-
di. Tansu Çiller gelmeliydi Bush randevusu-
na...
Gazeteler
DemireFi
şaşırttı
Bush-Demirel zirvesi yapıldı. Bir saat sü-
ren görüşme çok ilginç geçmişti. Ancak erte-
si günkü gazeteler Demirel'i şaşırttı... Basın,
Bush-Demirel buluşmasını adeta "bir detay
gibi" algılamış, bunun yerine "koca ABD
Başkanı George Bush'un, Yale'de eğitim gör-
müş Profesör Tansu Çiller'den ne denli etki-
tendiği, hanım profesöre ne denli hayran oldu-
ğu" haberlerine geniş yer ayırmayı yeğ tut-
muştu.
E)eneyimli siyasel adamı Demirel bu olaya
bir "mim" koydu.
Çiller daha sonra bu olayı sık sık gündeme
getirerek. yakın çe\resine "Demirel asiında
benûn yarattığun etkiden rahatsızdı... Spotla-
nn sadece kendisini aydınlatmasını istiyordu"
diyecekti.
DemıreFin, vitrininde yapüğı değişiklik-
lerle DYP"nin kamuoyu önünde getirildiğı
noktada oyian artmış göriinüyordu. "Kasa-
ba partisi" görünümünden kurtulan DYP'yi
genç bayan profesör atağa kaldırmıştı. Ba-
sın, DYP ve Demiren zaman tünelinden çı-
kararak, yorgun ve yıpranmış özal'ın yenne
manşetlere oturttu.
Onca yıhn sağcı-solcu tüm köşe yazarlan,
Demirel'in değişimini, yükselişini, demok-
ratlığını, gençlere açüğı yolu öve ö\e bitire-
miyordu.
Islamköylü Phoenix. Güniz Sokak'taki
aslan kafesinde kapalı tutulduğu 10 yıhn acı-
sını çıkartıyordu.
Demırel'bu moralle, 21.75lik ANAP hü-
kümetini erken seçime zorlarken Özal'ı da
Çankaya Köşkü'nde sarstı.
Erken
seçim
kararı
Ankarahlann yaşadığı 'sıcak temmuz'un
harareti. Milli Müdafaa Caddesı'ndeki
E.ximbank binasının merkezi soğutmalı top-
lantı salonuna sızmamakta. ancak uzun ma-
sif ceviz masanın çevresindekiler gerilimli bir
tartjşmayı sürdürmektedirler.
Özal'ın prenslerinden Bülent Gültekin ye-
niden boy göstermiştir. ANAP lideri ve Baş-
bakan Mesut Yılmaz'ın "bir numaralı" da-
nışmanı olarak Ankara siyasetinde yerini
almıştır. Hafifçe öksürerek söze girer:
- Ben siyasj ve iktisadi dununa bakfnn, ra-
kamlar açıkça gösteriyor. Bu tablo sizi yipra-
tacaktır. Erken seçime gitmek bence kaçınıl-
maz.
Oda birden dalgalanır ve 1990 para prog-
ramının miman, Merkez Bankası Guvernö-
rü Rüşdü Saracoğlu'nun iürazı duyulur:
- Bu durumda erken seçim bir çügınlıktır.
Toplantı salonundaki genç. ıddialı, hepsi
Tansu Çiller 'in
Bilinmeyen
%aset i?omanı
İVursun Erel
,4li Bilge
ir saat süren Bush-Demirel görüşmesi çok ilginçgeçmişti. Ancak
ertesi günkü gazeteler Demirel'i şaşırttı... Basın, Bush-Demirel
buluşmasını adeta "bir detay gibi" algılamış, bunun yerine "koca
ABD Başkanı George Bush'un, Yale'de eğitim görmüş Profesör
Tansu Çiller'den ne denli etkilendiği, hanım profesöre ne denli hayran
olduğu" haberlerine geniş yer ayırmayı yeğ tutmuştu.
Bush,Çiller'ehayrande iyi yetişmiş ekonomi kurmaylan ateşli bir
tartışmaya girerler. Gültekin, sakin bir ıfa-
deyle tartışmayı izleyen Mesut Yılmaz'la bir
ara göz göze gelir. ikisi de "sigara içmek" ba-
hanesiyle koridora çıkarlar.
Yılmaz:
- Seçim mi diyorsun Bülent?
Gültekin:
- Evet... Erken seçim kararı bence sizin baş-
bakanlığınızı sona erdirir, ama siyasi ömriinii-
zü uzatir. Ayrıca benim gördüğüm
kadanyla muhalefetin ciddi bir
hazuiığı da yok. Erken seçim akıllıca
bir çözümdür...
Yılmaz, Körfez krizi sırasında
Ankara'da Dışişleri Bakanı olarak
yaşadığı karabasanı anımsadı. Üze-
rindeki Özal ıpoteğınden bu şekilde
kurtulabilirdi. Zaten "hanedan" gö-
rüntüsüyle özdeşleşmiş bir ANAP'ı
bir türlü içine sindiremıyordu. Bun-
lan düşünürken gözlüğünü düzelte-
rek sigarasından derin bir nefes alan
Yılmaz "Erken seçim yerinde ola-
cak" dedi.
Yılmaz,, erken seçim karannı her
zamanki *ihtiyatlılığı ile partisinın
bütün zeminlerinde tartıştı. Karar,
ANAP Merkez Karar ve Yüriitme
Kurulu'nda kesinleştirildi...
20 Ekim 1991 'de erken genel se-
çimleryapılacaktı.
DYP Genel Başkanı Süleyman
Demirel için erken seçim karan mut-
lu. ama "çok ani" bir gelişme ıdi.
Partisinin \itrini yenilenmişti. ama
henüz ortada DYP ile anılacak ne
inanılır bir ekonomik program vardı
ne de tutacak bir slogan. ANAP'ı
USAŞ ve ÇİTOSAN nedeniyle da\ a
edip özelleştirmede felce uğratmı-
şlar. ama yerine bir çözüm yolu ko-
yamamışlardı. Bu partı özelleştirme-
ye karşı mıydı, değil mıydı?
köylüye, esnaf ve sanatkara, emekliye, ser-
best meslek sahibine. sanayici >e işadamına is-
tikrar, gii>ence ve mutluluk ve refah. her ha-
neye iki anahtar vaat ediyorum.
Çiller. partisinin genel idare kuruluna bile
sunmadan açıkladığı \e bunu kendisi için bir
güç gösterisi olarak anlatmaktan hoşlandığı
UDIDEM ve iki anahtar vaadi ile sıyaset
gündeminin zirvesine oturdu. Artık "babasj"-
nın yanında seçim meydanlanna çıkabilirdi.
Bush: ABD Başkanı, ÇIDer'den etkilenmtşti
Halka
mesaj
verelün
Her fırsatta 24 Ocak kararlannın
miman olduğunu söylemesine
karşın Demirel. 1980 sonrasının ge-
lişmelerine partisinin ve kendisinin
damgasını koyamamanın sıkıntısını
yaşıyordu.
Demirel, bu endişelerle Tansu Çil-
ler'i çağırdı:
- Kızım... Erken seçim karan bize
iktidar getirecek. Görüvorsun, önü-
miiz ne kadar açık. Sen ekonomide
bir şeyler hazırla. İlhan'ı (Kesıcı) da
yanma veriyorum. Halka bazı mesaj-
lar aktarmak lazun. Haydi göreyim
sizi...
Tansu Çiller telefona sanlıp Istan-
bul'dan eşi Özer Çiller'i buldu.
- Özer, Mehmetie (Kaytaz), tüm
arkadasları topla. Özer Ertuna, V ey-
si Seviğ de gelsin. \ alıda buluşalım.
Bir program hazırlayacağız. Yaman
Asıkoğlu'nu da Ne» Vork'tan çağı-
ralım...
Yeniköy'deki oval yüzme havuzu-
nun bulunduğu alt salon. çalışma
masalan ve bilgisayarlarla donatıldı.
Çiller ve arkadaşlan daha sonra ıktı-
satçılar tarafından ne olduğu bir tür-
lü anlaşılamavacak UDlDEM'in
(Ulusal Dinamik Denge Modeli)
çatısını çattılar. (3)
8 Eylül 1991'de Sheraton Oteli'-
nde düzenlediği görkemli basın top-
lantısı ile UDIDEM'i kamuoyuna
açıklayan Prof. Tansu Çiller, elinde-
ki ışıklı kumanda çubuğu ile Türkiye
için yapacağı reformlan anlattı ve
ekledi:
- Kadına, gençliğe, işçi ve memura.
Çillen Tüm görfer onun üzerindeydi
Demirel: Med\ anm ÇıDerTe Dgflenmesine bozulmuştu
Meydanlar babayı, ama ondan da çok,
beyaz giysili, masum gülüşlü genç kadını
görrneyegelenJerledolup taşıyordu. Seçmen
UDİDEM'den pek bir şey anlayamamıştı,
ama şu iki anahtar vaadi pek hoşuna gitti.
5Jecim sonuçlan açıklandı. DYP birinci
parti olmuştu. ama tek başına iktidara gele-
medi.
Görevler
hemen
dağıtılıyor
20 ekim akşamı sonuçlar tek tek gelmeye
başladı. İstanbul pek parlak değildi. ama
özellikle Anadolu'dan gelen sonuçlar Yenı-
kö\'deki yalıyı sevince boğdu. Özer Çiller,
elindeki \iski bardağını "Başarımıza" diye-
rek kaldırdı. elınden telefonu düşürmeyen
Tansu Çıller'e gülümsedı. Lideri Demırel'le
bir kaç kez telefonda konuşan Tansu Hanım
mutluluktan uçuyordu. Süleyman Demirel
hükümetinin ekonomi bakanı olacağından
emin. çevresindekilere görev dağıttı:
-Özer Ağabey (Prof. Ertuna)özelleştirme-
nin başına seni getiriyorum. Yaman (Aşıkoğ-
luK sen de hazır ol. Mehmet (Kaytaz). seni de
DIF.'nin başına getiriyorum.
Çiller'lenn yalısının ışıklan geç saatlere
değin Boğaz'ın karanlık sulannı aydınlattı.
Türkiye'deyeni birdönem başlıvordu.
ÇiUer
devlet
bakanı
Başbakan Süleyman Demırel tarafından
oluşturulan koalisyon. 20 Kasım 1991 tan-
hinde göreve başladı. 49. hükümette Prof.
Tansu Çiller "ekonomi bakanlığun" üstlen-
mişti. ANAP hükümetinin üyeleri ileyapıla-
cak devir-teslim törenine heyecanla hazır-
landı. Görev yerinın Yeni Başbakanlık bi-
nasında olacağı söv lenmışti. sabah saatlerin-
de oraya gitti. Bavan Bakan. Mesut Yılmaz
hükümetinin ekonomiden sorumlu Devlet
Bakanı Ekrem Pakdemirli ile halef selef ola-
cağını sanıvordu ama. bu gerçekleşmedi.
Çünkü devır-teslim töreni. her ıkisi de "Baş-
bakan Yarduncılığı" sıfatına sahip olan Er-
dal İnönü ile Ekrem Pakdemirli arasında,
üstelik de çok erken saatlerde vapılmış, bit-
mişti.
Protokolde kendisinden önceki sırayı. Ca-
vit Çağlar'a kaptıran Çiller'ın zaten canı sık-
kındı, bıraz asık bir > üzle. ıkınci katta kendi-
sıne aynlan ofise geçti. Birden sevindi. Bor-
do renklı halılarla döşeli ofis. tam bir çiçek
bahçesine dönmüştü. Binaya giren cıkan çi-
çekçinin haddi hesabı voktu. Odalardan ta-
şan çiçek sepetlen koridorlara adeta yığılı-
yor. posta memurlannın taşıdığı binlerce
telgraf. memurlarca istıf ediliyordu.
Bakanlıkta
yeni
isimler
Çiller. ilk günlerde hoşuna giden tebrik
faslının artık tamamlanmasını. bütün bu
hengamenin bir an önce sonuca ulaşmasını
istivor. çalışacağı isımlen belirlemeye çalışı-
jordu. Güvendıği kimı dostlanna şunu söy-
ledi:
- Koruma polisinden şoförüne, sekreter-
den danışmanlarıma kadar herkesi değiştir-
mek istiyorum. Buradaki arkadaşların nepsi-
ne teşekkür edeceğim. Bana genç, dinamik
isimler bulun.
Çiller. UDİDEM sırasında birlikte çahştı-
ğı arkadaşlannı çağırdı, eşi Özer Çiller'in
kendısıne önerdiğı bazı kımselen de kadro-
suna dahil etti. Başbakanlık binasının ikinci
katında "yeni simalar" görülmeye başlan-
mıştı. Nevv York State Üniversitesi'nden ge-
len genç "beyin" Dr. Yaman Aşıkoğlu, öğ-
rencilerini de getirdi.
Tevfik Altınok, Koç Holding'den, Demi-
rel'in ricası ile Hazine'nin başına gelmiş, İl-
han Kesici ise Çiller'in muhalefetıne rağmen
DPT'nin başına oturmuştu. Zekeriya Yıldı-
nm, Veysi Seviğ, Yavuz Canevi gibi bürok-
rasinin yakından tarudığı isimler, bakanlık
koridorlannda görülmeye başlandılar.
Çiller'in bu sırada en sık görüştüğü. günde
birkaç kez telefonla aradığı isimlerden biri
de Boğaziçi Üniversitesi'nden yakın çalışma
arkadaşı olan Prof. Özer Ertuna'ydı. Prof.
Ertuna Ankara'da tanınıyordu.
Bülent Gültekin'in toplu Konut ve
Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı sırasında
Sümerbank Yönetim Kurulu Başkanlığı'na
atanmıştı.
Çiller, basın danışmanlıklanna Nursun
Erel'leAli Bilgeyigetirdi.
Tecrübeli devlet adamı İsmet Sezgın'den
kendisıne "güvenilir" bir koruma müdürü is-
teyen Çiller"e Başkomiser İsa Oral tavsiye
edildı.
Çiller ekibinin "hiç tanınmayan yüzü" ise
Yücel Edil'di. Yaşar Holdıng'de çalışan
Edıl'ın "özer Çiller'in istegi üzerine" bu kad-
roya dahil edildıği sonradan öğrenildi.
Tansu Çiller'in ikinci kattaki makamın-
dan hiçaynlmavan, ıricüssesi iledikkatiçe-
ken bir diğer bürokrat da ANAP hükümet-
leri dönemınde DPT'de görev almış Osman
Ünsal'dı.
Bayan bakan, özel kalem müdürlüğüne
ANAP'lı bakanlar Işın Çelebi ile Adnan
Kahveci'nin özel kalem müdürlüğünü yap-
mış olan Serpil Dikmenli'yi getirdi.
Ilıcaklar'ın çok yakını durumundaki Dânâ
Noyan ise. "özeJ işler^e memur edildi.
Çiçeğı burnundaki Devlet Bakanı Çiller'-
in ilk sıkıntısı. kapıya dayanmış olan KİT
zamlan oldu. Mesut Yılmaz hükümetinin
ertelediği zamlar için KİT genel müdürlerine
"Zamlan yapın" talimatı veren Çiller, "Ku-
cağumızda bulduk" dediği zamlar yüzünden
kamuovunda eleştirilmekten korkuyordu.
İlk
sıkıntısı
KİT zamlan
Danışmanlanna talimat verdi:
- Bu zamlan ben açıklamak istemiyorum.
Esasen bu mesele benim meselem de değil.
ANAP yapmalıydı btınlan. Çok geciktirince
biz yapmak zonında kalıyonız. Bunu kamuo-
yuna çok iyi anlatmalıyız. Hatta bunu anlat-
ma işini Tevfîk Altınok üstlensin.
Hazine'nin başındaki deneyimli bürokrat
Tevfik Altınok ise, bu talimatı duymamazlık-
tan geldi:
- KİT zamlannın yapılması da açıklanması
da yıllardır genel müdürlerin sorumluluğun-
dadır. Bakanlar ve müsteşarlar zamlan açık-
layan merciler değildir.
Ateş topunu kımse eline almak istemıvor-
du.
Çiller'in danışmanlan, bu kez DPT Müs-
teşan İlhan Kesici'nin kapısını çaldılar. Ke-
sici. "Bu her ne kadar benim işim değilse de
madem çaresiz kalındı, başına zamların man-
tığını ben anlatay ım bari" dedı.
Basın mensuplan ile Kesici. Best Otel'de
bir sabah kahvaltısında buluştular.
YARIN: Emrediyorum,
yapacaksınî
Baraj balıklanndan
2.8 tnlyonliragelir
MALATYA (Cumhuriyet) -
Keban, Karakaya ve Atatürk
barajlannda sazan balığı yetiş-
tirilerek yılda 72 bin tonu bula-
bilecek üretimden 2.8 trilyon lira
gelir sağlanabiJeceği vurgulandı.
Fırat Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Dr. Tefcin Mengi.
Rotary Kulübü tarafından dü-
zenlenen "Karakaya Barajı'nda-
ki kjjiüik" konulu toplantıda bir
konuşma yaptı. Babk üretimi
konusuna değjnen Prof. Mengi,
Karakaya'nın 29.800, Keban'ın
68.100 ve Atatürk Barajı'run da
81.700 hektar genişliğinde su
havzası olduğunu belirterek.
"Toplam 180 bin 200 hektar ala-
na sahip bu üç barajımızda, hek-
tar başına 400 kilo sazan balığı
elde edilmesi olanaklıdır. Bu da
72 bin 80 ton balık demektir. Bu
rakamlar hayata geçirilebilir"
görüşünü vurguladı.
Saian balığının kilosuna 40
Bin lira verildiğini de belirten
Prof. Dr. Tekin Mengi. şunlan
söyledi: "Yapdacak ciddi bir
çauşmayla üç barajımızda yetis-
tireceğimiz 70 bin ton babk. 2.8
trilyon lira edecektir. Yapılan be-
saplamalara göre balığm pe-
rakendeciye satışı, kilo başına 26
bin lira. Bir kilo balığm peraken-
deciye ulaşbrdması için 3 bin lira
harcama yapdması gerekiyor.
Yaklaşık 72 bin ton sazan
balığının perakendeciye satılması
dıırumunda 1 trilyon 956 milyar
lira kalmakta. ortalama 30 bin
ailenin balıkçılıkla ıığraştığını
düşünürsek, bunlar v üda 50 mil-
yon Bra gelir elde edebilecekler-
Metalciler tek çatıda bîrleşti
Türk Metal Sendikası'nın başkanlığında 16 Avrasya
ülkesindeki metal sendikalan bir araya geldi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Avrasya Metal İşçileri Konfede-
rasyonu, 16 ülkenin Türkiye ön-
derliğinde bir araya gelmesiyle
kuruldu. Azerbaycan, Bulgaris-
tan, Kazakistan. Kırgızıstan.
KKTC. Macaristan, Makedonya.
Moldavya. Özbekistan. Roman-
ya. Rusya, Slovenya, Tacikistan.
Türkmenistan ve Ükranya, Tür-
kiye'de Türk-İş'e bağlı Türk Metal
Sendikasfnın genel başkanlığında
bir araya geldi.
Türk Metal Sendikası Genel
Başkanı Mustafa Özbek. bırleşme
nedeniyle, Ankara Hılton Oteli'-
nde bir basın toplantısı düzenledı.
Özbek. bu ülkelerde. sadece metal
işkolunda 10 milyon işçi bulundu-
ğunu belirterek. "Türkiye başta
olmak üzere, Avrasya coğrafyasın-
da globallesme sürecinin siyasal ve
ekonomik yansımalannı fıilen ya-
şadığımız şu dönemde, sosyal ve
sendikal alanda oluşturulacak mil-
letlerarası kuruluşlann yaşanıa ge-
çirilmesi bir zaruret halini almıştır"
dedi. Uluslararası sendikalann bir
konfederasyon altında birleşmesi-
nin "sendikal dayaıuşmanın gere-
ği" olduğunu vurgulayan Özbek,
sendıkalar arasında "Demokratik-
leşme ve sosyal piyasa ekonomisini
toplumların yararına geliştirnıe"
yönünde işbirliği yapılacağını ifa-
de ederek. şunlan söyledi:
Özbek'in konuşması
"( luslararası literatürde adına
globallesme dediğûniz bir süreç ya-
şanıyor. Bu yeni tarihi sürecin en
belli basJı özeilikieri; liberal görii-
şün dünya üzerinde hakimıvet kur-
ması, rekabetin bütün ekonomik
v apıların ilkesi haüne gelmesi, ber
ülkenin geniş bir pazar arayışına
girmesi. endüstriyel ilişkilerde bir-
birine zıt çıkarlann temsilcileri ola-
rak mücadele eden işçi ve işveren
kesimlerinin aynı ortak çıkarlar
için mücadele etme mecburiyetiyle
karşı karşıya kalmaktadır. "
Özbek. Avrasya Metal işçileri
Konfederasvonu'nun Ankara'-
daki merkezinın açılışında yaptığı
konuşmada. "Demokratikleşme,
hür ve demokrat sendikacılık, ser-
best toplu pazarlık. piyasa ekono-
misinin y aygmlaşması, özelleştir-
me, katılımcı. paylaşımcı, bölüşüm-
cü demokrasinin bu ülkelerde
yerleşmesi için karşdıklı işbirliği
yapacağız" dedi.