05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ARALIK 1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hazine'deatama sürüncemede • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yasalan yürürlüğe girince, üst yönetimleri lağvedilmiş sayılan "Hazine" üV'DışTicaret" müsteşarlıklannda belirsizlik dün de sürdü. Başbakanlık iki müsteşariığa "vekakten atama" da yapmayınca, "başsız" kalan kuruluşlarda hiçbir işlem yapılmadı, aal dosyalara da imza konulmadı. Aci] nitelikli işlerin yürütülmesi için Başbakanlık'tan görüş isteyen Hazine ve Dış Ticaret üst yönetirilerine, "Sizler vekaleten de olsa işi yürütemezsiniz, hiçbir evraka imza koyma yetkiniz yok" yönünde bilgi verildiği, ancak atamalann ne zaman yapılacağı üzerinde herhangi bir açıklamada bulunulmadığı kaydedildi. Hastanelerde bnama tepki • ANKARA (ANKA)- Sağhk Bakanhğf nın Sağlık ve Sosyal lşler Komisyonu'ndaki 1995 bütçe görüşmelerinde ANAP, MHP ve RP'li üyelerin önerisi ile gündeme gelen "Hastalara moral ve dini açıdan hizmet vermesi için devlet hastanelerinde imam görevlendirilmesi" Sağlık Bakanı Ooğan Baran'ın genelgesi ile hayata geçerken, doktorlar karan "olumsuz sonuçlara yol açabileceği" gerekçesiyle eleştiriyor. Tûrk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Dr. Selım ölçer yaptiğı açıklamada, "Namaz kılınacaksa imamın arkasında kılınır. Hastayı ameliyata hazırlamaksa imamlann değil, bize göre psikologlann işidir" dedi. Belediye-Trafik Komisyonu • İstanbul Haber Servisi- İstanbul Büyükşehir Belediyesi,llTrafık Komisyonu'nun bazı minibüslerin Üsküdar-Beylerbeyi-Kirazlı- tepe-Hasippaşa hatlanna kaydınlması ıle ilgili karannı kabul elmiyor. İstanbul Büyükşehir Befediyesi, yapüğı yazılı bir açıklamada, İstanbul Minibüsçüler Odası'nın, İl Trafık Komisyonu karanna göre söz konusu hatlarda çalışan bazı minibüsleri Üsküdar-Beylerbeyi-Kirazlı- tepe-Hasippaşa hatlanna kaydırma karan aldığını, ancak bu karara Büyükşehir Belediyesı'nin katılmadığı belirüldi. Kavgacı RP'liye uyarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Dışişleri Bakanlığı bütçesı görüşmeleri sırasında başkanlık kürsüsüne çıkarak oturumu yöneten Başkanvekili Kamer Genç'e saldıran RP Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş'a uyan yazısı gönderdi. Cindoruk yazıda, "Başkanlık kürsüsüne yapılan bu saldın, sadece başkanın şahsiyetini değıl, T-BMM'nin manevi şahsiyetini de hedef almış sayılır" dedi. Danıştay üyelikleri için • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danıştay'da boş bulunan üyelikler için seçim yapıldı. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, dün yaptığı toplantıda Danıştay kıdemli tetkik hâkimlerinden Yurdagül Dinçsoy ve Engin Kumrulu ile Ankara 6. idare Mahkemesi Başkanı Mustafa Birden'i Danıştay üyeliğine seçti. • İstanbul (AA>- İstanbul'da son 24 saat içinde yapılan hava kirliliği ölçümlerinde, 2. uyan kademesinin aşıldığı Gaziosmanpaşa ile 1. uyan kademesinin aşıldığı Fatih, Bakırköy, Bayrampaşa ve Göztepe havası en kirli yerler oldu. Sağlık Bakanlığı İstanbul Bölge Hıfzıssıhha Enstitüsü Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre kükürtdioksit konsantrasyonu için 2. uyan kademesi olarak belirlenen metreküpte bin mikrogram değer; Gaziosmanpaşa'da 1063 ile, 1. uyan kademesi olarak belirlenen metreküpte 700 mikrogram değer ise Fatih'te 712, Bakırköy'de 804, Bayrampaşa'da 836 ve Göztepe'de 721 ile aşıldı. Liderlerle görüşmelerini sürdüren Cumhurbaşkanı, Ecevit'le görüştü: DemirePden Kıbns uyarısı KAPISfe TÜPkleP USŞINknliyOP' DSP lideri, Demırerın KKTC"ye yönelik kaygılannı olduğu gibi paylaştığını söyleyerek, Demirel'in hükümeti birkaç kez sözlü, hatta yazılı olarak da uyardığını açıkladı. Ecevit, "Sanki birileri Kıbns Türklerini bugünkü dunımlanndan usandınp yeniden Rum yönetimi altına girmeye itelesek diye, birtakım telkinleri farkında olmadan bazı kesimlere kabul mu ettiriyor diye bir kaygı insanın aklına geliyor" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, Ecevit'in Kıbns kaygılannı payiaşıyor. ANKARA (Cumhuri>«t Bürosu)- DS P Genel Başkanı Bülent Ecevit, Kıbns'a ilişkin kaygılannın Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel tarafından da aynen pay- laşıldığını belirterek "Sayın Cumhurbaş- kanı bana birkaç kez hükümeti sözlü uyardığını, hatta yazılı olarak da uyardı- ğını söyledL Sayın Demirel, bunu açıkla- mam için de izin verdi" dedi. Demirel, 1994 yılı değerlendirmeleri için parti liderleriyle görüşmelerini dün de sürdürdü. DSP lıderi Bülent Ecevit, görüşmeden sonra düzenledığı basın top- lantısında, KKTC'deki son gelişmelerden duyduğu kaygılar ile Avrupa Bırlıği ko- nusunda görüşlerini aktardığını söyledı. KKTC'de çok ciddi bir ekonomik buna- hm yaşandığını kaydeden Ecevit, Banş Harekâtı'nın üzerinden geçen 20 yıla ya- kın sürede, Türkiye'nin, Kıbns'ı doğru dürüst bir elektrik santralına kavuştura- madığını söyledi. "Bu büyük bir ayıptır" diyen Ecevit, elektriğin Rum kesimine bağh olmasının da istismara yol açtığını kaydederek, 12 saate yakın kesintinin üre- timi durdurduğunu anlattı. Konuşmasında, Türkiye'deki enflasyo- nun etkisinin Kıbns'ta daha yüksek dü- zeyde hissedildiğine yer veren Ecevit, şu saptamayı yaptı: "Akaryakıt sıkıntısı da eklenince, san- ki birileri Kıbns Türklerini bugünkü du- rumlanndan usandınp yeniden Rum yö- netimi arana girmeye itelesek diye, birta- Bütçede cuma namazı arası Danışma kurulu, cuma günü TBMM'deki bütçe görüşmeleri sırasında verilecek öğle arasını cuma namazı saatine göre yeniden belirledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Danışma Kurulu, yann. bütçe görüşmelerinin son gününde verilecek öğle arasını, cuma namazı saatine göre yeniden belirledi. 'Karayalçın yasası' olarak anılan \e 5 yeni Devlet Bakanlığı oluşturulmasınt öngören tasannın. bütçe görüşmeleri arasında ele alınması kabul edildi. Danışma kurulunun, bütçe tasansı genel kurula indirilmeden önce yaptığı toplantıda, bütçe görüşmelerinin her gün saat 10.00-13.00 ve 14.00-20.00 saatleri arasında yapılması ve bitmemesi durumunda da 21 .OO'den sonra gece toplantılan yapılarak o günkü programın tamamlanması kararlaştınlmıştı. Ancak danışma kurulunun öncekı gün yaptığı toplantıda, tüm gruplann uzlaşmasıyla namaz saati di.kkate alınarak cuma günü bütçe görüşmelerine 12.00'deara verilmesı ve çalışmalann 13.00'ten sonra sürdürülmesı kabul edildi. Yann, bütçenin tümü üzerinde son konuşmalar yapılacak ve bütçe oya sunulacak. Devlet bakanlıklannın sayısını 15'ten20'ye çıkarmayı ve devlet bakanlan dışındaki bakanlann da 'başbakan yardımcısı' olmasına olanak sağlayan tasannın da bütçe görüşmeleri arasında ele alınması benimsendi. DYP'nin önerisi üzerine, konu dün TBMM Genel Kurulu'nda tartışıldı. ANAP'lı Hasan Korkmazcan, bütçe görüşmeleri sırasında çok acil bir konu dışında tasan ve önerilerin ele ahnmadığını anımsatarak, "Başbakan ara seçinıi erteleme gerekçeleri arasında bütçe görüşmelerini gösterdi. Oysa Çıller, şimdi zaman bularak sinemanın gündüz seansuıa bile gjdebiliyor" dşdi. RP'li Lürfîi Esengün de tasannın hiçbir aciliyeti olmadığını savunarak, "Memurlarla ilgili bir tasan getirilseydü bu ma/ur görülebilirdi. Yüzbinlerre memur sokağa dökühnüşken 'Durumlannda düzeltme yapalım, memura sendika hakkı tanıyalım' diye getirüen tasanlar ele aknabilirdr diye konuştu. Oylamada DYP'nin önerisi kabul edildi. ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART Içişleri Bakanlığı, DYP GlK toplantısında topa tutuldu DYP'de, MHP-RP kadrolaşmasına tepki AYŞE SAYIN ANKARA - Kamu kuruluşlan ve bakan- lıklardaki MHP-RP kadrolaşmasına, DYP içinden de tepki geldi. Partinin "demokrat" kanadı, Genel ldare Kurulu'nda (GlK) pat- layarak. bu kadrolaşmanın en yoğun oldu- ğu Içişleri Bakanlığı'nı topa tuttuîar. Başbakan Tansu Çiller'in bu tartışmalan dinlemekle yetindiği ve ilk Genel ldare Ku- rulu toplantısında aynntılı olarak tartışma- yı önerdiği bildirildi. Çiller'in GlK'te aynca, memur maaşlan- na ilişkin "sürpriz bir iyfleştinne" hazırlığı içinde olduğu ve ilk 6 ay için bütçede yüz- de 22.5 olarak öngörülen zam oranının yu- kan çekilmesi için yeni bir yasa tasansı ha- zırladığı öğrenildi. Çiller'in başkanlığında toplanan DYP Ge- nel İdare Kurulu'nda, örgüt sorunlan ele alı- nırken üye milletvekilleri. tçişleri Bakanlı- ğı'ndaki MHP-RP tartışmasını gündeme ge- tirdiler. Toplantının açılışında konuşan Çil- ler, DYP'nin bir "değişim''içinde olduğunu vurgulayarak, üye kayıtlannın güncelleşti- rilmesi ve örgütlerin yenıleşririlmesi hare- kâtını başlattıklannı söyledi. Sağ seçmen- den, "orta sağı bütünleşme hareketini ta- bandan başlatmalan ve DYP'ye kablmala- n"nı isteyen Çiller, kadınlara da "İlk kadın başbakanı olan partiye kataun" çağnsında bulundu. Toplantının kapalı bölümünde ise Hak- kari Milletvekili MustafaZeydan ve Diyar- bakır Milletvekili Sah'm Ensarioğlu'nun, Güneydoğu'da polis panzerlerinin üzerinde MHP bayraklan bulunduğunu belirterek, Içişleri Bakanlığı'ndaki MHP-RP kadrolaş- masının önünün almmasını istediklen belir- tildi. DYP Genel Sekreteri Şinasi Aranerin ise bakanlıkta RP kadrolaşmasmı Müsteşar Yardımcısı Süleyman Oguz'un yaptığına dikkat çekerek, bu kişinin görevden alın- masını istediği ıfade edildi. Antalya Millet- vekili Hayri Doğan'ın ise bakanlıktaki bir- çok üst düzey bürokratın ANAP dönemin- de göreve geldiğini belirterek. "Bunlan gö- revden alaımyoruz ve bakanlıkta kendi kad- rolanmızı oluşturamıyoru/~ dediği kayde- dildi. Eski Içişleri Bakanı İsmet Sezgin de bu görüşleri onayladığı toplantıda, Adana Milletvekili HafitDağh ve BahattinŞeker ın bu yöndeki eleştirilerinı dile getirdigi ifade edildi. Başbakan Çiller ise bu eleştirileri dinlemekle yetindi. tçişleri Bakanı Nahit Menteşe'nin kendi- ni savunarak "Bu kadrolaşma benim döne- mimde olmadı. Bu insanlar benim döne- mimde atanmadı. Ben çocukluğumdan be- ri demokrat bir insanım" dediği ifade edil- di. Toplantıda Çiller'in aynca. memur ma- aşlanna ilişkin iyileştirme düşünüldüğünü açıkladıği öğrenildi. kım telkinleri farkında olmadan baa kim- selere kabul mu ettiriyor diye bir ka\ gı in- sanın aklına geliyor." KKTC'de büyük bir moral bozukluğu- nun yaşandığına da değinen Ecevit, bu kaygılannın Cumhurbaşkanı tarafından da aynen paylaşıldığını söyledi. Ecevit, "Sayın Cumhurbaşkanı, hükümeti birkaç kez sözlü uyardıgmL, hatta yazılı olarak da uyanhğuu söyledi" dedi. 'Dünya yuvariaktır' Avrupa Birliği'nin (AB) Türk ekono- misine getireceği yükleri desteklemeye gerek görmediğini de kaydeden Ecevit, üye olunması halinde de Türk hükümeti- nin KKTC'ye ekonomik ambargo uygu- layacağına yönelik olarak da "Bunu hiç- bir Türk hükümetinin vapma olanağı yok- tur" dedi. Hükümetin tavnnı da eleştiren Ecevit. "Hükümet, Türkiye'nin pazarhk gücünü kullanmıyor" diye konuştu ve sözlenni şöyle sürdürdü: "İnanıyorum ki. her ne kadar Avrupa, Türkiye'yi dışlamaya çalışsa da Türki- ye'nin jeopolitik konumunun önemini biliyor. Türkiye ile ilişki- lerini koparmaktan kaçınıyor. Biz istemesek bile, Avrupa bizim peşimizden koşacaktu-. YaKanr yakanr dunıma girmesi benim yalnız ulusal onurumu incitmi- yor, aynı zamanda Türkiye'nin pazarlık gücünü zayıflattığına inanıyorum. Geceyanlan baş- kentiere telefon etmeve, heyet göndermeye gerek yok. Dünya yuvariaktır, ne Batı Avrupa ile başlar ne de biter. AB'ye girilme- den de ekonomi geliştirilebilir. Gi- rerse iyiolur,girmezse ayakta du- rur." Türkiye'nin daha umursamaz tavır takınmasının doğru olaca- ğını kaydeden Ecevit, Cumhur- başkanı Demirel'den de aynı dü- şüncede olduğu ızlenimini edin- diğini ve bunun kendisinı çok se- vindirdiğini sözlerine ekledi. Ecevit, Cumhurbaşkanı 'na, Terörle Mücadele Yasası'ndade- ğişiklik öngören tasan ve özel- leştirme konusundaki kaygılan- nı da ilettiğini kaydederek, özel- leştirme konusunda Başbakan'a özel yetkiler tanındığını, ancak bu yetkileri denetlemek üzere görevlendirilen kurulun da yine Başbakan'a bağlandığını anım- sattı. Ecevit, Denetleme Kuru- lu'nun TBMM'ye bağh, özerk ve bağımsız bir kuruF haline ge- tirilmesini istedi. Diğer siyasiler BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da Demırel'e iç ve dış olayiara ilişkin değerlendirmesi- ni açıkladığını söyledi. Öncelik- le memur, asgari ücretli, emekiı ve Bağ-Kur'luların durumunu anlattığını ve işşizliğin doğurdu- ğu sosyal problemlere değindiği- ni kaydeden Yazıcıoğlu. adalet mekanızmasının işlememesin- den de şikâyetçi olduklannı ve yardım istediklerini söyledi. DP Genel Başkanı Aydın Menderes. hükümetin siyasal ömrünü ta- mamladığını savunarak, "Siyasi kiütlenmeyi çözecek anahtar er- ken seçimdir" dedi. TRT'nin ya- yınlannın tarafsız ve yansız ol- madığını da ileri süren Mende- res, TMYT'nin 8. maddesinde öngörülen değişıkliğin engellen- mesi gerektiğinı bildirdi. YDP Genel Başkanı Hasan Celal GiizeJ, Demirel'e üç hafta süren Güneydoğu gezisıyle ilgi- li bilgi aktardığını söyledi. Hal- kın aç, sefıl, perişan, işsiz, ek- meğe muhtaç olduğunu kayde- den Güzel, şöyle devam etti: "Devletin, Güneydoğu'ya acil gıda, giyecek ve bannma yardı- nunda bulunması gerekir. KJZJ- lay'ın seferber olması şarttır." Birleşik Sosyal ıst Parti Genel Başkanı Sadun Aren de şeriat ve Kürt sorunlannın demokratik ve banşçı bıçimde çözülmesi gerek- tiğini bildirdi. Aren, ülkenin acil sorununun demokratikleşme ol- duğunu \ e bunun başında da Gü- neydoğu'nun geldiğini kaydede- rek şeriat sorununun da acil çö- züm istediğini belirtti. Aren, "Eğer doğruysa RP'nin Bosna paralan meselesi ckldiye alınma- lı. Bu yapılmazsa bir daha bu partiye hiçbir eleştiri yöneltile- mez"dedi. Demirel, dün son olarak İşçi Partısi lideri Doğu Perinçek'i ka- bul etti. İşçi emeklilerinin sefaletine Çiller yorumu: Ameliyatlıya su verilmez ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Baş- bakan Tansu Çiller, aylıklannda artış ya- pılmasını isteyen işçi emeklilerine, "Tür- ki>e büyük bir ameliyattan çıkımştır. Şim- di herkes su isriyor. Ancak, ameliyattan sonra hastaya su vermek zararlı olabilir. Birkaç ay daha sabuiı olun"karşılığını verdi. İşçi emeklileri, Başbakan Çiller'in konuşmasına "Bizi avutma, sözünü de unutma", "Çabukolun Sayın Başbakan; bahkölüyor" karşıhğını verdiler. Türkiye İşçi Emeklileri Cemiyeti 12. Olağan Genel Kurulu, Başbakan Tansu Çiller'in yanı sıra Içişleri Bakanı Nahit Menteşe, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nihad Matkap, devlet bakanlan Bekir Sami Daçe ve Önay Alpago ile Türk-lş Başkanı BayTam IVîeral'in de ka- tılımıyla dün başladı. Toplantıya 1.5 saat geç gelen Çiller, iktidan devTaldıklan zaman 10 yıllık so- runlar birikimiyle karşılaştıklannı belir- terek başladıği konuşmasında, terörle mücadalede büyük aşamalar kaydedildi- ğini, Çiller, şunlan söyledi: "Son 10 yılda iç ve dıs borçlanma art- tınlmış. Ben akademisyenken de dışan- dan çok borç alındığını ve bunun çok bü- yük sakıncalar doğuracağını söyledim. Belki de bu yüzden politikaya atıldım. Ama geceli gündüziü çalıştık ve 7 mih/ar dolar borç ödedik." Hayat pahalılığının artmasını, Özelleş- tirme Yasası'nın geciktirilmesine bağla- yan Çiller, Türkiye'nin büyük bir ameli- yat geçirdiğini belirtti. Çiller. şöyle de- vam etti: "Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerindeki insanlann sokağa dökülmüşlüğüne ve ah- lakına bakın. Türkiye de böyleydi. An- cak, büyük bir ameliyat oldu Türkiye. Şimdi herkes su istiyor. Ama bu suvu ver- mek, hastaya zararîı olur. Birkaç ay daha dayanın. Sorunlarmızı çözeceğim." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Konuk... Erbil Tuşalp çok sevdiğim bir insandır... Erbil dürüsttür, onurludur... Öncekı gün yazdığım "çok kısa bir eleştiriye" alınmış. Diyor ki: "Sevgili Hikmet ağabey, kalbimin kınklığını epey uğ- raşarak iki sayfaya sığdırdım. Uğradığım haksızlığı an- latabildim mi bilmiyorum, Sevgi ve saygı sunuyorum..." Erbil'in bu kadar kınlacağını bilmiyordum... Bu nedenle "iki satırlık eleştirime" iki sayfa yanrt ve- ren Erbil Tuşalp'ı, bugün köşemize konuk ediyorum. Ancak, Erbil'e şunu da anımsatmak istiyorum: "Bana atv'de telkinde bulunuldu. Malûm kişinin arka- sında olduğu özel okullara değinmemem istendi. Çün- kü malûm kişileraçık oturumdan sekiz saat önce atv'ye gitti ve yöneticilerie görüştü." • • • "Sevgili Hikmet Çetinkaya, Televizyonda, yüzde 99'unun Müslüman olduğu söy- lenen bir ülkede milyonlarca insanın gözünün içine ba- karak 'şeriat düzeninin temel insan hak ve özgüriükler düzeniyle bağdaşmaz bir yapıda olduğunu' söylediğim için beni kutlayacağınızı sanıyordum. Hatta, televizyon- da söylemediklerimi tamamlayabilmem için bana ola- nak vereceğinizi düşünüyordum. Ama tam tersi oldu ve hiç hak etmediğim bir biçimde, suçlandım. Birbirimiziyıllardırtanıyoruz. Benim, 'telkinlere' boyun eğmeyen bir yapıda olduğumu, bu nedenle katlandığım sonuçları 'özelfikle' sizin çok iyi bildiğinizi sanıyordum. ATV'deki 'Din ve Siyaset' tartışmasında Fethullah Bey 'in savunmanına yöneltilmesi gereken soruları sıra- lıyor ve bir kuşkunuzu dile getiriyorsunuz. 'Biz bu soruları özellikle Erbil Tuşalp ve Ruşen Çakır'ın Feti Ün'e yöneltmesini beklerdik. Yoksa program önce- si iki gazeteciye 'sıkıştırmayok' biçiminde telkinde mi bu- lunuldu?' diyorsun. öncelikle çok büyük haksızlık ediyorsun. Salt bana de- ğil, birçok kişiye hem de. Şimdiye dek -siz de dahil- hiç kimseye, kokusu çok Çabuk çıkacak böyle bir 'telkinde' bulunulabileceğine inanmıyorum. Zaman gazetesi patronu ile Sabah ve ATV patronu- nun, başka bir şirketteki ortaklıklannın '36 kişinin katıl- dığı bir programı etkileyecek bir baskıya dönüşebilece- ğini' sanmanın, izninizle hiçbir mantığı olmadığını söy- lemeliyim. Kaldı ki ben bir yıl kadar süreyle çalıştığım ATV'de, sizin düşlediğiniz gibi bir baskıyla hiç karşılaş- madım. Gelelim, 'öncelikle' benim sormam gerektiğini söyle- diğiniz sorulara. Dinin siyasetteki giderek artan etkinli- ği gibi dev bir sorunun, ben 'Fethullahçı' özeline indir- genmesinden yana değilim. Ordusu ve polisiyle güven- lik güçleri içindeki, askeri liseleriyle milli eğitimdeki et- kinlik arayışlan kanıtlaria ortada olsa da, bence, sorun çok daha kapsamlı ve çok daha büyük. Ama sorun as- la '3 milyoniuk emekiı maaşıyla' özel okullar zincirine hükmeden, Fethullah Gülen'/e sınırlı değil. Sorunu o noktaya düğümlerseniz, sorunu aşamaz, düğümü çö- zemezsiniz. Biliyorsunuz, Fethullah Bey'in kimliği konusunda hiç konuşmadım, işi uzmanma bıraktım. Çünkü, ben 'şerî-' 'âtdevleti' denilen ucubenip, 'saldırgan, antidemokratik ve totaliter' niteliğinin anlâtılmasını onun 'marifetlerin-r den 'daha çok önemsiyorum. Ben 'Beş Islami değeri say bakim' diyerekbana 'Isla- mın beş şartını sayamadı' tuzağı hazıhayan profesörün eline öğrenci olarak teslim edilen genç insanlann gele- ceğini daha çok önemsiyorum. Onlann da, Islamda bir hile yöntemi olan 'Takiyye' ve 'Hüd'a' yöntemini benimsemelerinden endişe duyuyo- rum. Başbakan Sayın Tansu Çiller e 'Hiç kımse bir şey bil- miyor, mesela şeriat diyorlar ama, ne anlama geldiğini bilmiyorlar' diyerek danışmanlık yapan bilim adamlan- nın, din devletine göz kırparak, hazıhayacakları rapor- lan çok önemsiyorum. Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün 'mefruşat giderleri- ni'eleştirip. Köşke cami yaptırmaya kalkışan 'Çanka- ya'da laik bir adam oturuyor' cakalı Sayın Süleyman De- mirel 'e tek söz söylenmemesini önemsiyorum. Islamın demokrasi ile bağdaştığını savlayanları, bun- larla uzlaşma arayanları, Meclıs'teki Refah zorbalığını 'naklen dayak' esprisiyle geçiştirmeye çalışanlan, en az, Fethullah Bey kadar önemsiyorum. Siyasal inançlanndan koparak öbek öbek şeriatçı par- tiye giden emekçi halkımızın çaresizliğine seyirci kalan, iktidarda kalmayı en yüce değer yapan siyaset adamla- rını önemsiyorum. Islamın salt bir inanç sistemi değil, aynı zamanda bir yönetim biçimi olduğu, Kur'an'ın tartışılamaz, sorgula- namaz ve değiştirilemez kurallar bütününden oluştuğu, siyasal Islamın totaliter bir ideolojiyi öngördüğü bilinsin istiyorum. Işte bu nedenle Fethullah Bey ve adamlanna odak- lanmıyorum. Fethullah ve benzerlerinin inançlanyla başbaşa bıra- kılmalan, Allah 'ın kelamını ve peygambehn sözlenni si- yaset malzemesi yapmaktan kurtanlmalan için tek yo- lun, şeriat düzeninin anlatılması olduğuna inanıyorum. Seriatın 'İnsan yaşamını bütün yönleriyle bizzat tanzim etme, demokratik hak ve özgürlüklerı yok sayma, düşün- ceyi dondurma' gibi temel özelliklerini bıkıp usanmadan anlatmanın tek çözüm olduğunu biliyorum. Sonuç olarak hiçbir 'sıkıştırma ve telkin' altında kal- madan, demokratik rejimi her geçen gün biraz daha ku- şatıp boğmaya çalışan, şeriat ormanının büyüklüğünü görmeye ve göstermeye çalışıyorum. Sevgi ve saygı sunuyorum." Çiller. Demirel'in sorusunu yamtlayamadı Başbakan, sınıfta kaldı NURSUN EREL ANKARA-Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, önceki gün Başbakan Tansu Çil- ler ile Çankaya Köşkü'nde yaptığı gö- rüşmede "Bütçe uygulamasının ilk üç ayında önümüzde duran iç ve dış borç fa- turası nedir" sorusunu yöneltti. Başba- kan Çiller'in "net yanrt verememesi" üze- rine, iç ve dış borç yükümlülüğü ile ilgi- li rakamlar bürokratlardan istendi. Çankaya Köşkü'ne gönderilen tablo, karamsar bir görünüm sergiledi. Buna göre yeni yılın ilk üç ayında 372 trilyon liralık iç borç geri ödemesi yapacak olan Türkiye, 1 milyar dolar dış borç yatıra- cak. Aralık ayı da dahil edıldığinde ise ra- kamlar iç borç yükümlülüğü için 400 tril- yon lirayı bulacak. Dış kredi geri ödeme- si ise 1.5 milyar dolar olacak. Cumhuriyet'in edindiği bilgiye göre Cumhurbaşkanı Demirel, önceki gün Çankaya Köşkü'nde kabul ettiği Başba- kan Çiller ile "ekonomik durum ve yeni bütçe uygulamalan"üzerinde yoğunla- şan bir görüşme yaptı. Görüşme sırasın- da yeni yılın ilkaylannın "zor geçtiği r 'ne değinen Demirel'in bu aylarda vergi tah- silatının en düşük düzeyde olduğuna dik- kati çekerek, Çiller'e "Nakit imkânlan nedir? Önümüzde duran iç-dış borç geri ödemeJeri faturası nedir" sorusunu yö- nelttiği öğrenildi. Başbakan Çiller'in bu soruya "net ya- nrt verememesi" üzerine, görüşmenin ar- dından Cumhurbaşkanlığı danışmanlan görevlendirilerek, rakamlar Hazine bü- rokratlanndan istendi. Bürokratlann hazırladıkları ve Çanka- ya Köşkü'ne gönderdiklerı tablo, yıl so- nu ile yeni yılın ilk aylannın Türkiye açı- sından "zorgeçeceği"ni ortaya koydu Mizoh Dergisinde Bu Hafta RO€K 'çılara büyük sürpriz VE..« Gazete ilavemiz İLHAN SELÇUK röportajı Toplam 24 Sayfa Bugün Çıktı!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle