Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 ARAUK 1994 PERŞEMBE
HABERLER
Kaçariçin4.5yri
hapts istemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Anıtkabir'deki 10
Kasım anma töreni sırasında
üst dûzeydevlet
protokolünün önünde
Atatürk'ün manevi kişiliğine
saldıran Mahmut Kaçar, 4.5
yıl hapis istemiyle yargı
önüneçıkanldı. Ankara 17.
AsIiyeCeza Mahkemesi'nde
dün başlayan duruşmaya,
güvenlik gerekçesiyle
Kırşehir Cezaevi 'nde
bulunan sanık katılmazken
mahkeme başkam, bir
sonraki duruşmada
sorgunun yapılabilmesi için
sanığın hazır bulunmasını
istedi.
İhracat teşvikleri
Için 15 trttyon
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hazine Müsteşar
Yardımcısı Nevzat
Saygılıoğlu, 1995yılında,
yatınm teşvikleri için 8
trilyon Iira, ihracat teşvikleri
için de 15 trilyon Iira
aynldığını bildirdi.
Saygılıoğlu, teşvik
mevzuatırun, Avrupa
Birliği'nin teşvik sistemine
uyumlaştınlmasma yönelik
yeni düzenlemeler yapıldığını
bildirdi. Ankara. İstanbul.
tzmir, Bursa, İzmit ve
Adana'ya, çevre yatınmlan
dışında teşvik
verilmeyeceğini bildiren
Saygıhoğlu, diğer organize
sanayı bölgelerindeki
yaünmlara teşvik
verileceğini bildirdi.
ögrencilerden
pottse kınama
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Üniversitesi'nde bir
grup öğrencinin önceki gıin
memur mitingine destek
vermek amacıyla yürüyüş
kortejine katılmak
isterlerken polisler
tarafından dövülerek
gözaltına alınması üzerine
dün bir basın açıklaması
yapıldı. tnsan Haklan
Derneği (İHD) fstanbul
Şubesi'nde üniversite
öğrencileri tarafından
yapılan basın açıklamasında,
"Devrimci demokrat
öğrencilere saldınlar,
okullann sivil faşistlerceişgal
planınm birparçasıdır"
denildi.
Takshıfde
• İstanbul Haber Servisi -
Fransa'da tutuklu bulunan
Devrimci Sol örgütü lideri
Dursun Karataş'ın serbet
bırakılması için
İstanbul'daki Fransız
Konsolosluğu'nun önünde
basın açıklaması yapmak
isteyen bir grup, polisler
tarafından dövülerek
gözaltına alındı. Öte yandan
Dursun Karataş için
Hollanda'nın Den Haag
kentindeki Fransız
Büyûkelçiliği önünde de bir
protestogösterisi
düzenlendiği bildirildi.
YeniMacar
konsolosu
• İSTANBUL (AA)-
Macaristan'ın İstanbul
Başkonsolosu Imre
Czekman, görevine yeni
başlaması nedeniyle
düzenlediği toplantıda,
Türk-Macar ilişkilerinin
gelişürilmesi için çaba
göstereoegini söyledi.
1% 1 -65 yıllan arasında
Macaristan'ın Ankara
Büyûkelçiliği görevinde
bulunan Czekman, iki ülke
arasındaki ilişkilerin
karşıbklı gelişuğine dikkat
çekerek,
t
Çocukve İnsan
Hakterf paneli
• İstanbul Haber Servisi-
Eski Milli Eğitim ve İçişleri
bakanlanndan Necdet Lfğur,
insan haklanndan önce
kentli olmanın gereklerini
yerine getirmenin şart
olduğunu söyledi.
Uluslararası Lions Yönetim
Çevresill8-Tnin
düzenlediği "Banşsever Bir
Dünyada Çocuk ve İnsan
Haklan" konulu panel, dün
Gayrettepe Pakiş
Merkezi'nde yapıldı. Panel
öncesi Acıbadem Semiha
Şakir Lisesi korosunun
gösterisi, izleyiciler
tarafından ilgiyle izlendi.
Bankaya molotof
• İstanbul Haber Servisi -
Yapı Kredi Bankası'nın
İstanbul'da bulunan bazı
şubelenne dün gece kimliğı
belirsiz kişiler tarafından
molotofkokteyli auldı.
Bankanın Kayışdağı, Cennet
Mahallesi ve Mevlanakapı
şubelerine saat 20.30 ile 21.30
sıralannda atılan
molotofkoktey 11er maddi
hasarayolaçtı.
Bütünleşme kurultayına doğru
Birlik için sancılı günlerSHP lideri Murat Karayalçın,
'koşullu onây' için destek almak üzere 15 il başkanıyla bir araya
geldi. îl başkanlan 28 ocaktaki kurultay öncesi iki liderin çatı ve
liderlik sorununu uzlaşarak çözmelerini istedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro- Türkiye siyasetinin yaşadığı her
su)-SHPveCHPliderlerininim- türiü olumsuzluğun, yolsuzlu-
zaladığı bütünleşme protokolü-
nün onaya sunulacağı 24 aralık
kurultaylan öncesinde, iki parti-
de de yoğun kulisler yaşanmaya
başladı. SHP lideri Murat Kara-
yalçın, önceki gece 15 il başka-
nı>la yaptığı toplantıda, kurul-
tayda delege eşitlenmesine karşı
çıkılarak protokole "koşullu
onay" için destek ararken, SHP
ile birleşmeye karşı çıkan CHP'li
muhalifler de protokole "hayır"
denmesi ve DSP ile bütünleşme
çabalannı yoğunlaştırdılar. SHP
il başkanlan toplanhsında aynca,
Karayalçın ve CHP lideri Deniz
Baykal'ın 28 ocakta yapılacak
bütünleşme kurultayı öncesinde
çatı ve lider sorunlannı çözmesi
istenirken, parti meclisine (PM)
sert eleştiriler yöneltildiği ve se-
çimli kurultay isteklerinin dile
getirildiği bildirildi.
Çatı tarhşması
SHP lideri Murat Karayalçın,
önceki gün Brüksel'den döner
dönmez il başkanlan ile bir top-
lantı yaptı. SHP Genel Merke-
zi'nde yapılan toplantıda, bazı il
başkanlannın "SHP", bazı il
başkanlannın da "CHP"çatısı
altında, ancak Karayalçın lıder-
liğinde birleşme isteklerini dile
getirdikleri öğrenildi. tl başkan-
lannın Karayalçın'a, "28 ocak
birteşme kuruitayına lider ve ça-
tı sorunlan çözümlenerek gidii-
melL İki lider bir araya gelin, bun-
lan çözün" mesajım ılettikleri
bildirildi. Edinilen bilgiye göre,
il başkanlan delege eşitlenmesi-
ne karşı çıkarak "Biz hukuksal,
seçjbnis. deJegeler dışuıda atama
delege kabul etmeyiz" görüşünü
dile getirdiler.
l\ başkanlannın PM'ye de sert
eleştiriler yönelterek, "Ikiparti-
ninPM'leribirieştirilerekl20ki-
şilik bir PM oluşturulacak. PM
üyeleri kendilerini güvenceye al-
mış durumda, biz ne olacagız?
Aynca 120 kişilik PM çok kala-
balık ohır. Partiyi var eden örgüt-
tür. PM üyelerinin bu görevi sü-
recek, ama örgütlerin geleceği
beOi değiL Seçimli kurultaya gidi-
lerek PM deyenilenmeti" dedik-
leri öğrenildi.
CHP'de aytansesler
SHP'de protokole "koşullu
onay" için kulisler yürütülürken,
CHP'de de muhalifler seslerini
yükseltti. Eski CHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Hayrettin Uysal,
eski Genel Sekreter Ertuğrul
Günay, Ankara Milletvekilı Ali
Dinçer ile PM üyeleri Erdal Kal-
kan, Veli Zeren, Muşa Gökbel,
Yücd Özkök, Haluk Özdalga ve
Yüksek Disiplin Kurulu üyesi
Hilmi Ziva Postacı, yaptıklan or-
tak açıklamada, "24 arahkta
CHP kurultayının onayına sunu-
lacak olan ve sonuçta SHP ile ku-
nımsal birleşme anlamı taşıyan
protokol merni; anıaca uygun.
doğru \e sağlıklı bir öneri değil-
dir" dediler. Açıklamada, onaya
sunulan protokolün yıpranmış si-
yasal yapıyı ortadan kaldırma-
nın hiçbirgüvencesini taşımadı-
ğı savunularak şu görüşlere yer
verildi:
"Tam tersine, bu metin bugün
ğun, böiücülüğün, ilkefliğin ve ü-
kesizligin gölgelerini üzerinde ta-
şıyan tükenmiş bir yapıyı,
CHP'nin tarihsel kimliğinin kat-
kısı ve koruması altuıda devam
ettirme anlamını içermektedir.
Kişisel telaş ve kavgılann ürünü
olan bu protokol, parti yönetici-
lerinin yeıierini aynen körumast-
nı güvence aİdna ahrken,
CHP'nin varhğuu, tüzeikişiliğini
ve ilkelerini bir başka parti dele-
gasyonunun onayına sunmakta
hiçbir sakınca görmemektedir.
Yapılması gereken, bu protokol
gereklerine SHP'nin uyup uyma-
yacagını beklemek çaresizliği ye-
rine, yetmiş yılhk CHP birikimi-
ni, yedi yıkla tükenmiş bir siyasal
yapı ile eşitlik adı altında aynı ke-
feye koyan bu öneriyi CHP kurul-
tavının reddetmesidir."
CHP'den milhaUf SeSİÖ
1
CHP'de muhalifier, protokole
'hayır' kulisinde. Muhalif CHP'liler yaptıklan ortak açıklamada,
24 aralıkta CHP kurultayının onayına sunulacak olan protokol
metninin, doğru ve sağlıklı bir öneri olmadığını söylediler.
Açıklamada aynca şu görüş- CHPkurultayı,kendisinedayatı-
ildi 'lere yer verildi:
"Türkiye siyasetinin şu anda
duyduğu temel gereksinim, tü-
kenmiş ya da hkanmış partilerin
çaresiz ve ilkesiz birieşmesi değil,'
her türiü çıkarcıhğın, ftrsatçıhğın
kolayhğı karşısında, dürüstlü-
ğün, demokratlığın ve çoğulculu-
ğun yanı sıra ulusal bütünlüğü
yüksekte tutan siyasal hareketle-
rin karariılığı ve direncindedir.
lan bugünkü çözümsüzlüğü aşa-
bılir, CHP'ye yakışan karariıiık
ve cesarede davranabilirse, bu,
Türkiye solu için de bütün siya-
sal yapılanmız için de bir çözüm
noktasıdır. CHP, kirienmeden ve
örselenmeden, bütün inancı veU-
keleriyle Türkiye solunun doğai,
dürüst ve sayguı üderiyle buluşa-
bilir, kitleselleşebilir ve iktidara
ulaşabilir."
NE DEDİLER?
'Kimiıı lider olacağı önemli değil'
PERİHANERGUN
SHPPMüvesi
Konuya toplumbiüm açısmdan bakılması
gereklidir, diyorum.
Şöyle ki, ekmeği üreten un, tuz, su, maya,
ısı ve emek nasıl bir bütünse. bugünkü
toplufnun sorunlan da öyle bir bütünlüğü
yansıtır. Bunda iç ve dıştaki toplumsal
hareketler önemli etmendirler. Ömeğin
Sovyetler'in çöküşü Amerikan etkinliği...
1950'de dinin alet edilişiyle (ezanın
Arapça okunuşu vs.) ve devietçilikten
liberal sisteme, 1946'lardaki Marshall
yardımlanyla Amerikan politikalanna
yönelmemizle başlayan demokrasicilik
mizansenleri, ürünlerini askeri ve sivıl
darbelerle geliştirerek bugünlere ulaştırdı.
12 Eylül 1980 darbesiyle toplumdaki tüm
değer yargılan sarsıldı. 1983 genel
seçimlerinde sosyal demokrat ve
demokratlann seçilme vetosu 4 eğilimi
topladığı imajıyla iktidara gelen Ozal
felsefesi, 1970 'lerde başlayan
toplumbilimci ve sivil örgüt başlannın
terör-anarşi (ve de kontrgerillayla)
öldürülerek yok edilmesi, sonuçta
düşunenlerin, aydınlann işkencelerle
susturularak toplumun depolitizasyonu
bugünleri yaratmıştır.
Bu baskılı ve ezici sisteme en çok kurban
edilen de dogalında sosyalist ve sosyal
demokratlar olmuştur. Ozal döneminin
köşedönücülüğü toplumda depreme
uğrayan yapıyı büsbütün bireysel
egoizme, özverisiz ahlak yapısına
yöneltmiştir Hal böyleyken 1989'da yerel
yönetimlerde iktidar oluşumuz bu
köşekapmacılara yoğun etkinlik getirmiş
parti özgütleri belediyelerin güdümünde
yapsatcılığa ve komisyonculuğa
soyunmuştur. Doğal olarak bu
davranışlarda ekonomik bozukluk ve
sosyal demokrat eğitimin eksikliği gerçek
etmendır. Öyle ki sosyal demokratlann
CHP aynşımı dahi koltuk ve iktidar
kavgasının türevı haline gelmiştir. Oysa,
memleket elden gitmektedir. Cumhuriyet,
çağdaşlık ve demokrasi işgal altındadır,
toplum seçeneksizlik içınde -13. asır
Anadolusu'nda olduğu gibi- manevi
duygulan sömürenlerin seçeneklerine
sığınma güdüsüne girmiştir ki bu
cumhuriyetin ve onun temel yapısı olan
'laiklik'in yok oluşu demektir. Dinsel
baskıyla oluşturulan kamu gücü tüm
değerleri silip süpürme tehlikesi
göstermektedir.
Çözüm: Türk ulusunu, yurdunu sevenleri
Cumhuriyet ilkeleri, Atatürkatılımlanna
yöneltip ateşleyecek eylemlerin hukuk
kurallan içerisinde yapılması
gerekliliğidir. Orta sınıfın kalmadığı
toplumumuzda SHP ekonomik ve eğitim
programlanyla bunu insanlan etkileyecek
şekilde ortaya koyacak pratikler
varatmalıdır. Vargücüyle 82
Anayasasf ndaki anti-demokratik yasalan,
partıler yasasındaki gençlik ve kadın
kollannı yasaklayan maddeleri
kaldırtmaya yönelik ses verici çalışmalar
yapmalı, sağcılann görsel medya ve
yoğun renkli baskısıyla oluşturduğu
radikal sağcı ve faşist fikir oluşturmasını
engelleyecek alternatif TV ve yayınlar
yapılmalıdır. Kadın potansiyelini, gençlik
enerjisini vargücüyle özendirmeli, onlan
gerçekçi düşüncelerle karar organlanna
getirilmelidir. CHP ile bütünleşmede de
kimin genel başkan olacağı önemli değil.
'îdeolojik ve örgütsel sorunlanmız var'
ALİ ÖZCAN
SHP ktanbul tl Başkam
SHP'nin ciddi bir iç bunalım yaşadığı
dogrudur. Ama SHP'nin bugün içinde
bulunduğu durumu. Türkiye'de ve
dünyada yaşanan sosyal ve siyasal
gelişmelerden soyutlamamız olanaksızdır.
Sığ ve geri bir zihniyetle Türldye'yi yıllar
boyu yöneten sağ iktıdarlar, eşdeğer
durumda bir devlet geleneği yaratmış,
bütün kurumlannı da bu zihniyete uygun
biçimde yapılandırmıştır.
On yılda bir demokrasınin budanması,
ardından şaşkınlık içinde yaşanan
toparlanma çabalan, bu arada boy veren
yeni alışkanlıklar, Türkiye'de gelişme
yenne, kaosu ve kendini tekran
yaratmıştır. Böylesi bir süreçte edinilen
demokrasi dışı gelenekler de çok kolay
değiştirilemiyor. Bunu başarabilmenin tek
yolu sihirli bir değnektir.
ışte, 1991 'de iktidara ortak oluşuyla
SHP'den bu sihirli değnek görevi
beklenilmiştir. "Madem iktidar ortağKhr,
her şeyi bir çırpıda düzeHsin" denilmiştir.
Belki biz SHP'li yöneticiler de çok
erkenden bu psikoz içine girdik. "Niye
yapamıyoruz'' telaşma kapıldık. Bu telaş,
bızı bugünkü noktaya getirmede önemli
bir etkendır. Öncelikle, neyi, neden
yapamadığımızı Türkiye'ye anlatamadık.
Gerek yerel iktidar dönemimizde gerekse
siyası iktidar ortaklığı dönemimizde bize
ilk sert eleştiriler, demokratik kesimlerden
geldi. Onlarla bu noktada ortak bir dil
bulamadık. "Durun, bize biraz süre veria,
destek olun" diyemedik. Seçmenle ve
hedef kitlemizle de ortak bir dil
yakalayamayınca, giderek yalnızlaştık ve
açmazlara düşrük Bence bugün artık
SHP'ye vurmaktan vazgeçilmelidir. Bunu
kendi partililerimize. tabanımıza ve
demokratik kesimlere söylüyorum:
Eksiklerimizi, yanlışlanmızı, nerede, ne
türlü hatalar yaptığımızı iyi bilelim. Ama
sızlanmaktan vazgeçelim ve çıkış önerileri
geliştirelim. Bir kere, Türkiye halkının
karşısına çıkıp >üreklice bir özeleştiri
yapma borcumuz \ar. Ardından, bütün
yapay aynşmalan bir yana bırakarak
özveri ve cesaret temeline oturmuş bir
yeniden yapılanma süreci başlatmamız
gerektiğini düşünüyorum.
Sorunlanmjzı temelde iki ana başlık
altında ele almak gerekiyor.
1) tdeolojik sorunlar.
2) Örgütsel sorunlar.
Bu iki sorunu diyalektik bir bütünlük
içinde ele alıp üzerinde tartışmak ve
mutlaka somut sonuçlara ulaşmak
durumundayız. Öncelikle ve özellikle
sosyal demokrat partiler. ıdeoloji
partileridir. SHP, Türkiye'nin sorunlanna
bakarken ıdeolojsinin gerektirdiği ana
kriterleri hareket noktası olarak almalıdır.
Kimliğini bu yanıyla açık biçimde
tanımlayabilmelidir. Toplumun bütün
kesimlerini kucaklayacaktır. ama
öncelikle hangi toplumsal gereklerin
sonucunda var olduğunu iyi bilecektir.
Programında da tanımladığı gibi SHP,
emek ağırlıkh bir kitle partisidir. Öyleyse
ağırlıkla onlann çıkarlannı temsil
edecektir. SHP, ideolojisinin gerektirdiği
söylemleri seslendirmekten
çekinmemelidir. SHP, yerel ve siyasal
iktidan döneminde yaşadığı yoğun
yıpranmayı ortadan kaldırmak için ne
gerekiyorsa yapmalıdır. Her tür kişisel ve
grupsal özveri buna dahıldir.
Demokratik kamuoyunda coşku ve
heyecanla karşılanan SHP-CHP
bütünleşmesi gerçekleşmelidır.
İşçi lideri Abdullah Baştürk aıııklıİstanbul Haber Servisi -
DİSK eski genel başkanlanndan
Abdullah Baştürk, ölümünün
üçüncü yıldönümünde Zincirli-
kuyu'daki mezan başında yapı-
lan bir tören ve Mecidiyeköy
Kültür Merkezi'nde düzenlenen
panelle anıldı. Panelde bir ko-
nuşma yapan Genel-Iş Sendika-
sı Genel Başkam İsmail Hakkı
Önal, "MGK'yi etkisiz hale geti-
rip sKil toplum örgütlerini güç-
lendiremezsek demokratikleşme
olamaz" dedi.
Abdullah Baştürk için mezan
başında dün yapılan anma töre-
ninde Genel-Iş Sendikası Genel
Başkam İsmail Hakkı Önal ve
DtSK Genel Başkam Rıdvan Bu-
dak, Baştürk'ün işçi sınıfı örgüt-
lenmesinde verdiği mücadeleyi
anlattılar.
Emekli işçiden şiir
Baştürk'ün mezan başındaki
anma törenine DlSK ve bağlı
sendikalannın yöneticilerinin
yanı sıra Abdullah Baştürk'ün
eşi Ayten Baştürk, oğlu Bülent
Baştürk ve Kemal Türkler'in eşi
Sebahat Turkler de katıldı. Tö-
rende emekli bir belediye işçisı
de Baştürk için yazdığı bir şiiri
okudu.
Abdullah Baştürk için düzen-
lenen anma programı dün öğle-
den sonra Mecidiyeköy Kültür
Merkezi'nde yapılan "Sendikal
Hareket Nereye GkUyor" konu-
lu panelle sürdü.
Panelden önce Abdullah Baş-
türk'ün mücadeleci kimliğini an-
latan Genel-Iş Sendikası Genel
•Ölümünün üçüncü yıldönümü nedeniyle DtSK genel başkanlanndan
Baştürk için mezan başında bir tören düzenlendi. Anma etkinlikleri
çerçevesinde "Sendikal Hareket Nereye Gidiyor" konulu panel gerçekleştirildi.
Mezan başuıda düzenlenen törende DİSK genel başkanlanndan Abdullah Baştürk'ün işçi suufirun
örgütlenmesimücadelesineyaptğıkatkılaranlanldı.(Fotoğraf: ERDOÖAN KÖSEOGLU)
Başkam tsmail Hakkı Önal, Tür-
kiye'deki siyasal ve sendikal ge-
lişmelere ilişkin görüşlerini açık-
ladı. "Türkiye toplumukaos için-
de, ülkenin bir köşesinde kan ak>
yor.Öbür yakasmda, açlığa mah-
kûm edilen insanlar sokağa dö-
külüyor" diyen Önal, Türkiye "de
dın devleti oluşturulmayaçalışıl-
dığını, sendikalann bütün bu so-
runlar karşısında ise son derece
hassas davranması gerektiğini
vurguladı.
Türkiye'de demokratikleşme-
nin, hazırlanan yasa tasanlanyla
sağlanamayacağını da sözlerine
ekleyen Önal şunlan söyledi:
"Türkiye'de pariamentonun
ve hükümetin üzerinde bir Milli
Güvenlik Kurulu (MGK) vardır.
MGK'yi etkisiz hale getirip sivil
toplum örgütlerini güçlendire-
mezsek demokratikleşme ola-
maz."
Baştürk'ün izinde».
DİSK Genel Başkam Rıdvan
Budak ise panel öncesinde yap-
tığı konuşmada, işçi sınıfının
mücadelesine ulusal ve uluslara-
rası saldınlann sürdüğünü belirt-
ti. Mücadele ile demokratikleş-
menin de sendikal hak ve özgür-
lükler önündeki engelierin de
kaldınlacağına inandığını söyle-
>en Budak, "DİSK, işçi sınıfina
önderlik görevini, Baştürk'ün
bizkre öğrettiği gibi, ilkelerimize
sahip çıkarak, emekçilere güve-
nerek ve geleceğe inanarak yeri-
ne getirmek zorundadır" dedi.
Abdullah Baştürk'ün 1980 son-
rasında sıkıyönetim mahkeme-
lerindeki savunmasından da alın-
tılar yapan Budak, konuşmasını
"Yaşâsın işçilerin DİSK'i!" diye-
rek bitirdi.
Konuk konuşmacı olarak ka-
tılması beklenen gazetemiz ya-
zan İlhan Selçuk'un, mazereti
nedeniyle yer alamadığı anma
programının panel bölümünde
Prof. Dr. Korkut Boratav. Prof.
Dr. Tülay Ann ve ekonomist
Mustafa Sönmez -Sendikal Ha-
reket Nereye Gidiyor" başlığı al-
tında görüşlerini sundular ve din-
leyicilerin sorulannı yanıtladılar.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Yeniden Doğuş mu?
Sen, 45 yıl boyunca Doğu Bloku'nun en baskıcı
rejimi altında inle.. sonra özgüriük iste ve 40 yıllık dik-
tatöriüğü ve hanedanlığını devir. 1991'de ilk özgür
seçimlerde, Batı refahı, bol para ve tüketim mallan va-
at eden liberalleri iktidara getir. sonra, üç yıl içinde ye-
nidenfikirdeğiştir. ve kalk, eski komünist partinin de-
vamı olan Bulgaristan Sosyalist Partisi'ni yeniden
başa geçir!..
Siz, Bulgar halkmın bu tutumuna bir anlam verebil-
diniz mü?
Ya, Beriin Duvan'nın yıkılışını kırk gün eğlenerek
kutlayan Doğu Almanya halkının son seçimlerde en
fazla oyu, yine komünistlerin devamı olan sosyalistle-
re vermesine?
Peki, Macar, Polonya, Arnavut'lann sosyalistleri ik-
tidara getirmesine veya iktidar sandalyesinin hemen
kenannda tutmasına ne diyorsunuz?
O halklar ki başlanndaki komünist kılıklı diktatörleri
yıkmak için can yerdiler, mücadele ettiler?!
Ne oldu da bu insanlar kısa süre içinde Batı kapita-
list düzenine sırt çevirmeye başladılar?
Bu ülkelerin seçmenleri, sosyalistleri işbaşına geti-
rerek, baskıcı rejime geri dönüşü mü özlüyor ve eski
diktatörlerini geri mi istiyor dersiniz?
Sanınm hiç de öyle değil...
• • •
Diktatörler yıkıldıktan sonra şu oldu: Kapitalizm,
Doğu Avrupa ülkelerinin üzerine çöktü. Hem de ala-
bildiğine ve bütün vahşiliğiyle.
Batı ülkelerinde durmadan yeni yasalaria dizginlen-
meye, ehlileştirilmeye, kurallar içinde yaşamaya zor-
lanan kapitalizm, Doğu Avrupa ülkelerinde ininden
çıkmış ve özlediği vahşi av sahasına kavuşmuştu.
Emek talanı, kamu mallan talanı, sosyalizmin iş ve
güvence gibi olumlu birikimlerinin talanı başlamıştı.
Kâr ve zarar, bu ülkelerde hayatı belirleyen tek top-
lumsal ölçek oldu neredeyse.
Milyonlar, rasyonalizm ve özelleştirme adı attında
kendilerini sokakta buldular.
Üç kuruşluk dolar, beş kuruşluk eşya kazanmak için
yüzbinler evini barkını terk etti.
Yaşanan, alışılmamış pahalılık ve büyük bir toplum-
sal aftüst oluştu.
Böylece Doğu Avrupa ülkelerinde sessiz ve derinden
ve çok kısa sürede başka bir gerçek filizlendi.
Milletler, baskıcı "sosyalizmi" devirmiş, rejimin bireyi
ezen ve dışlayan karakterini reddetmiş; ancak insancıl,
toplumcul, eşitlikçi, adaletli ve yaşam güvenceli yönünü
ise korumaya yönelmiştir.
Seçmen, şimdi bu kazanımları geri istiyor ve kapitalizm-
le sosyalizminyenibir sentezini kendi elleriyle oluşturma-
ya çalışıyor.
Ne devletçilik ve toplumu bireysizleştinme sosyalizm-
di, ne de insana ve mutluluğuna öncelik vermek yerine,
salt kazancı düşünen vahşi kapitalizm yaşanabilir bir sis-
temdi.
• • •
Sovyet imparatorluğunun çöküşü ile Batı, kapitalizmin
nihai zaferini ilan etmiş ve 'Tarihin Sonu'nun geldiğini
açıklamıştı!
Kapitalizmin ideologlanna göre uygarlığımız, "sosyalizm
ütopyasını" denemiş ve elemişti! Büyük bedeller ödeye-
rek sonunda nihai seçimini yapmıştı!
Ancak şimdi bu ülkelerde birbiri ardına yapılan seçim-
lerin sonuçlarına bakılacak olursa, kapitalizm, bu zaferi-
ni ve sevincini erken ilan etmişe benziyor...
Doğu Avrupa ülkelerinde sosyalizm adı altında uygu-
lanan baskıcı rejimin ipliğinin pazara çıkması için 40 yıl
yetmişti.
Halkın bu rejimleri yıktıktan sonra iktidara buyur ettiği
kapitalizmin ve temsilcilerinin ipliklerinin pazara çıkrnası
için ise 3-4 yıl yetti!
Olan sadece buydu.
Onur Kumbaracıbasi:
Önemli olan, ilkeler
çerçevesinde bütünleşme
ANKARA (Cumhurfyet
Bürosu)- SHP Hatay
Milletvekili Onur _
Kumbaracıbaşı, "Önemli
olan, bütün solun belli ilkeler
çere>esinde birieşebiunesidir"
dedi.
Kumbaracıbaşı, SHP içindeki
muhaleferin adayının Mümtaz
Soysal olduğu yolundaki
haberlerle ilgili olarak ise
şunlan söyledi:
"Böyle bir konuda
arkadaşlanmızın herhangi bir
karan olduğunu sanmıyorum.
Bu dönemde, herhangi bir
genel başkan adayı aranması
yanlıştır. Çünkü, beninı daha
önce de önerdiğim modelde,
sadece yöntem vardır. Bu
yöntem, CHP ile SHP'nin
birleşme yoJunu açık tutmaya
yönetiktir. Bir çekişmeli,
mücadeleli kuruhay, 28 ocakta
yapılırsa, buradan birleşme
yerine, korkanm yeni
bölünmeler çıkabiür."
Önemli olanın solun belli
ilkeler çerçevesinde
birleşebilmesi olduğunu
belirten Kumbaracıbaşı, bir
soru üzerine de şöyle konuştu:
"DSP'nin herhangi bir
biıieşmenin dışında kalması,
sosyal demokratlann tam
birieşebilmesi göriintüsünü,
kuşkusuz vermeyecektir. Böyle
bir birieşmenin başında kimin
olacağı, ayn bir konudur. O
konu aynca düşünülebiür.
Ama tabii ki böyle bir
yaklaşım, bütün sosyal
demokrat khleyi
sevindirecektir. Bu konuda
DSP Genel Başkam Sayın
Bülent Ecevitede SHP Genel
Başkam Sayın Murat
Karayalçına da, CHP Genel
Başkam Sayın Deniz Baykal'a
da bü\ ük görev düşüyor. Bu
bûieşmede aslında, bu genel
başkanlar ana unsurlanür."
BAŞSACLICI
Birliğimiz Üyesi Manisa Senatörü
DOGAN
BARUTÇUOCLU
20 Aralık 1994 tarihinde vefat etmiştir.
Üzüntümüz büyüktür.
Allah'tan rahmet, kederli ailesine
başsağlığı dileriz.
Türiı Parlamenterler Birligi
İzıııir Şubesi
Yönetinı Kurulu
NOT: Cenazesi 23 Aralık Cuma günü
Alsancak Hocazade Camii'nde saat 10.00'da
kılınacak namazdan sonra
Gölmarmara ilçesinde toprağa verilecektir.