Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARAUK 1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
13
HAYVANLAR VE HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ
\fenibir \aşama başlamanm cezası
iresunlu'ydu Zeki Kırdemir
Devrimci Yol davasından
1982 yılında tutuklanmış, Er-
zincan Sıkıyönetim Mahke-
mesi'nde yargılanmış, beş yıl ağır ha-
pis cezası Yargıtay'ca onanmış ve
1986 yılında tahliye olmuştu...
Cezasını çektikten sonra Kaş'a yer-
leşmişti, ailesiyle biriikte. Turistik eşya
satıp geçıniyordu...
Yeni bir çevre edinmişti... Yeni dost-
lannın çoğu Kaş'a gelen yabancılardı...
Günlerden bir gün pasaport almak
istedi. Ankara'ya gitti. Emniyet Genel
Müdüriüğü'nün bilgi işlem merkezin-
den kaydını buldurdu.
Evet mahkûmiyeti vardı ama cezası-
nı çekmiş ve hakkındaki tahd'ıt brtmiş-
ti. Gerekli belgeyi verdiler, Giresun'a
geçti ve 29 Aralık 1993'te pasaportu-
nu aldı.
Sonra Kaş'ta tanıştığı bir Alman aile
geçenlerde Almanya'ya davet etti Ze-
ki Kırdemir'i eşiyle birlikte...
Gidiş-dönüş uçak bileti ve davet
mektubu gönderdiler ki vizeyi kolayca
alabilsin diye. Izmir'den vizesini aldı,
10O'er dolar konut fonunu yatırdı ve Al-
Devlet memuru
emurların eylemine Vaziyet
okuru Ali TaUı da bir fıkra ile
katıldı:
"Köydeki tavuklara mu-
sallat olan tilki, girdiği kümeslerde hay-
vanlann kafasını kopartıp yiyormuş. Ta-
vuğu tümüyie yese neyse de sadece
kafasını yryip bırakıyormuş... Derken
tilkiyi yakalamışlar. Köyün meydanında
toplanıp, tilkiye nasıl bir ceza verelim ki
herkes memnun olsun diye konuşma-
ya başlamışlar. Her kafadan bir ses çık-
mış:
-Asalım...
-Keselim...
-Derisini yüzelim...
-Yakalım...
-Kuyruğuna bomba bağlayalım...
Tartışma sürüp giderken, köyün en
yaşlısı gelmiş:
-Bana bir kravat getirin, demiş.
Kravatı bulupgetirmişler. Herkes, ih-
tiyann tilkiyi boğmasını beklerken, kra-
vatı tilkinin boynuna güzelce bağlayıp
serbest bırakmış:
-Ne yaptın dede!
-Ben ona en büyük cezayı verdim.
-Nasıl?
-Devlet memuru yaptım onu...
manya'ya uçmak üzere 14 araJıkta Is-
tanbul'a Atatürk Havaalanı'na geldi.
Biniş kartını aldı, bavullannı teslim
etti... Once eşi pasaport kontrolundan
geçti. Arkasından Zeki Kırdemir'in pa-
saportuna çıkış damgası vuruldu...
Işte o sırada, polis memuru önünde-
ki bilgisayara "Kırdemir Zeki" yazdı ve
az sonra pasaportundaki mürekkebi
kurumamış çıkış damgasının üzerine
kırmızı mürekkepli bir damga daha vur-
du: Iptal!
Çünkü bilgisayar kayıtlanna göre po-
lis tarafından aranıyordu Zeki Kırde-
mir. .. Böyle bir olasılığı göz önünde tut-
tuğu için gerekli evraklan çıkanp gös-
terdi polise. Fakat nafile!
Polis gözetiminde Gayrettepe'deki
Emniyet Müdüriüğü'ne gitmesi gere-
kiyordu...
Tabii, eşi de uçağa binmedi... Bilet-
leri için 160 mark ödeyip uçuş tarihini
açık bıraktılar ve bir taksi tutup Gayret-
tepe'ye gittiler polisle. Bir gün gözlem
altında kaldı... Ertesi gün, Istanbul Em-
niyet Müdürtüğü'nün, Atatürk Havali-
manı Korumalar Şube Müdüriüğü'ne
yazdığı "Zeki Kırdemir isimli şahıs aran-
Mert Ali Başanr'dan
SÖZDEYİŞLER
Meclis nakavt olursa,
demokrasi havlu atar.
Mercimekişi
A
Imanya'dan Dinçay Tü-
fenk'in, Frankfurter Rundsc-
hau'da çıkan bir haber ilgisini
çekmiş.
Londra kaynaklı habere göre, adının
açıklanmasını istemeyen bir loto talih-
lisi 1 milyon stertini aşkın bir parayı -60
milyar liradan fazla- Ingiltere'deki Isla-
mi Sosyal Dayanışma Derneği'ne ba-
ğışlamak istemiş. Fakat dernek bu pa-
rayı Islamın yüce değerlerine uygun ol-
maması gerekçesiyle geri çevirmiş, ka-
bul etmemiş...
Buyrun bakalım...
Ingiltere'deki kuruluşun bu parayı
alıp mercimek ticareti yapacak adamı
da mı yok ne!
Demirel, memurian
doğru yola çağırmış...
-Memurian yoldan çıkaran
Doğru Yol iktidarı değil mi!
Aükkâğıtlar
D
evlet Tıyatrolan'nın "Sanata
Evet" kampanyası için bir
yandan vatandaştan gazete,
öte yandan I. Melih'ten top
toplamaşı haberierinden sonra Anka-
ra'dan Ülker Tuğa'nın mektubu çıktı
postadan.
ODTÜ G.Vakfı Özel Usesi Orta Kı-
sım Müdür Yardımcısı Tuğa, "Uzun sü-
redir, hem oturduğum binada, hem de
okulumda gazete biriktiriyorum" diyor.
Ya sonra:
"Bunları, Ankara Güçsüzler ve Kim-
sesizlereYardım Vakfı'na bağışlıyorum.
Gelip kendi kamyonetleriyle alıyorlar.
Siz de köşenizde bahsederseniz Anka-
ralı okuyucular bilhassa ev hanımları
harekete geçip bir şeyler yapabilirler.
Ayrıca, kullanılmış ev eşyası, şişe de
alıyorlar. Geliri ile Eskişehir yolunda
yaşlılara yurt yapıyorlar."
llgilenenler için vakfın tetefon numa-
ralan 0.312.314 30 34 ve 314 39 93.
mamaktadır" yazısryla geri döndü. Fa-
kat, bu yazı yetmiyordu. Bilgtsayar ka-
yıtlarının silinmesi için Emniyet Genel
Müdürlüğü'ne ve tüm emniyet müdür-
lüklerine hitaben asayiş şubesi tarafın-
dan teleks çekilmesi ve çekilen telek-
sin fotokopisinin ibraz edilmesi gereki-
yordu.
Bu kez asayiş şubesine gitti, teleks
metninin kendisine verilmesini istedi
"elden veremeyiz" dediler, teleksin bir
an önce çekilmesini istedi, "tamam çe-
keriz" dediler... Almanya vizesinin 25
aralıkta brttiğini söyledi, yüzüne baktı-
lar...
Almanya'ya haber gönderdi, "bir ak-
silik çıktı" diye, "üzülme, gerekirse ye-
ni vize alman için yardımcı oluruz" de-
diler...
Sorunun vizeden değil, bürokrasi-
den kaynaklandığını anlatmaya çalıştı
Almanya'dakilere... Anlatamadı. Çün-
kü anlamadılar...
Evet, cezasını çekmişti. Fakat birile-
rine göre daha cezası bitmemişti. Bu-
nu da anlatabilirdi ve Almanya'dakiler
çok iyi anlarlardı, ama artık yeni bir ya-
şama başlamıştı...
Cüretkâr
konuşuyorum.
Cem Boyner
Porno dergilerde maksat hizmet!
edi Grup'un murahhas üye-
si Kenan Sönmez'in, Birle-
şik Basın Dağıtım Anonim
Şirketi Yönetim Kurulu Baş-
kanı sıfatıyla Vaziyet'e gönderdiği ya-
zıdan anlaşıldığı kadanyla geçen gün
yazdıklanma fena alınmışlar...
Sönmez, büyük patronu Sabah'ın
sahibi Oinç Bilgin ile küçük patronu
Zaman'ın sahibi Alaeddin Kaya'nın,
porno dergileri dağıtma organizasyo-
nunda adlannın geçmesinden rahat-
sız olmuşa benziyor...
"Her zamanki gibi araştırmadan
uzak, derinlikten uzak, kulaktan dol-
ma bilgilerle yazmışsınız" diyor.
Her zamanki gibi dediği Dinç Bil-
gin'in kaçak inşaatlanyla, kamu arazi-
sini işgaliyse eğer o konulan kanıtladı-
ğımı sanıyorum. Isterterse o dosyalan
yeniden açanz...
Yok eğer gazetelerinde Burhan Öz-
fatura'yı durup dururken methetmek
konusunu IzmirTahtalı'daki araziye iliş-
kilendirmek ise tamam... Dinç Bilgin,
araziyi geçen yıl satmış... N'apalım, ko-
kusu ancak çıkıyor! Yalan mı?
Porno dergiler konusunu örtmek için
(Kaldı ki, bana göre porno dergiler de
olmalı. Olmasın diyen, dinci küçük pat-
ronunun televizyondaki sesidir) Sön-
mez bakın ne diyor:
"Gazete dağıtım şirketleri hizmet ye-
ridir, kâramacıyla kurulmazlar. Bu geç-
mişte de böyleydi, bugün de böyledir.
Komisyon dediğiniz hadise gazetele-
rimizi satan bayiler ve başbayilerin ge-
lirleriyle dağıtım masraflannı içerir."
llginç bir düşünce! Bir de, gazetele-
rin kamuya hizmet için değil patronlar
para kazansın diye çıktığını söylerler-
di. (Bakınız: Nokta Dergisi/Zafer Mut-
lu'nun basın hakkındaki düşüncelen)
Üstelik patronlar kâr etmezse yanın-
da çalışanlar Curch marka kundura na-
sıl giyerler? (Bakınız: Babıali'de Maga-
zin/Zafer Mutlu'nun ayakkabı hakkın-
daki düşüncelen)
Madem, dağıtım şirketleri kâr ama-
cıyla kurulmuyor, o halde bayilerden
10 günlük teminatlan nakit olarak ben
mi topluyorum...
Kenan Sönmez, açıklamasında "Za-
man gazetesı Birieşik Basın Dağıtım'ın
yüzde 10 ortağıdır" diyor... Demek ki
konuyu iyi araştırmışım... Devam edi-
yor. .
"Ayda 225 bin adet porno dergiyi
Yay-Sat, 109 bin adet porno dergiyi de
Birieşik Basın Dağıtım satar."
Yanlış bilgi veriyor. Yay-Sat'ın satış
rakamı 225 bin 687. Sabah-Zaman or-
taklığının ise geçen ay piyasaya verdi-
ği 587 bin 122 adet porno dergiden
109 bin değil 213 bin 659 adet satıldı.
Porno dergilerden geçen ay 11'ini
(satış değeri 20 milyar lira) Yay-Sat,
35'ini (satış değeri 25 milyar lira) Birie-
şik Basın Dağıtım pazariadı.
Ve bu rakamlar Basın llan Kuru-
mu'ndan araştınlabilir...
Kenan Sönmez asıl, ayda 25 milyar
liralık 35 adet porno dergiden Sabah-
Zaman ortaklığının kaç para kazandı-
ğını (masraflar çıktıktan sonra) açıkla-
sın...
Yoksa bu işi halkımıza hizmet olsun
diye mi yapıyortar... En iyisi, Yeni Yüz-
yıl'dan Okay Gönensin'e talimat ver-
sinler, önüyle-arkasıyla bir de o araş-
tırsın! Malum, bu konu o gazete saye-
sinde açılmıştı.
Nitelikli öğretim üyesi ararken
D
okuz Eylül Universitesi Hukuk
Fakültesi eski dekanı Prof. Dr.
Seyfullah Ediz, iki konuya
değınmış gönderdiği faksta...
Önce, Murat Karayalçın ın koltuk
tutkusu üzerine sorduğumuz "evinde
kaç koltuk var acaba" sorusunun yan-
lışlığını vurgulayıp, "Karayalçın'ın hu-
kukçulan kimler, diye sormalıydınız"
demiş:
"Yöneticiler nedense, doğru ve ob-
jektif görüş bildiren iyi yetişmiş hukuk-
çulardan genellikle hoşlanmaz. Onla-
n, ilk bakışta, iyi gözüken her girişime
engel çıkarmaktan başka şey bilme-
yen bir 'meslek erbabı', yahut yenilik-
lere kapalı, hatta tutucu, bir tür 'ayak
bağı' olarak görmek eğilimindedirier...
Yöneticilerin yeğlediği sözüm ona,
büyük hukukçular(î) ise, söyledikleri
yanlış da olsa 'ağzı laf yapan', daima
'hoşa gidecek ve maksada uygun(?)
hukuki görüşler' sardeden, hukuki gö-
rüş görüntüsü altında, eskilerin deyi-
şiyle bir tür 'fetva' verenlerdir.
Sayın Karayalçın, bunun en somut
örneğidir. Nitekim, kendi isabetsiz se-
çimiyle belirienmiş hukukçuların fetva-
lanna(?) kanıp yola çıktığı için, Sayın
Başbakan Yardımctmız, hep hüsrana
uğramış. 'murad'ına da erememiştir.
Kanunlar soyut ve geneldir. llke ola-
rak, belirli kişi için kanun çıkanlmaz.
öyle anlaşılıyor ki, bu konuda, yasama
organı da, Karayalçın'a uyan bir dü-
zenleme yapmak üzere işe kanştırıla-
caktır."
Sonra, ikinci konuya geçmiş Prof.
Dr. Ediz... Anımsarsantz, Dokuz Eylül
Universitesi Hukuk Fakültesi'nde Ce-
za ve Ceza Usül Hukuku Anabilim Da-
h'na alınacak bir profesör için istenen
koşullan aktanrken, "ne hikmetse ara-
nan profesörün boyu, kilosu, kaş ve
göz rengi belirtilmemiş" demiştik.
Aranan niteliklerin dekanlığı döne-
minde saptandığını belirterek bunu,
"çıtayı biraz daha yukanda tutup, ba-
zı özel koşullann aranmış olması" şek-
linde nitelemiş Prof. Dr. Ediz:
"öğretim üyelerinde, hizmetin gere-
ği olarak, özel koşullar aramaktaki
maksadımız, Sayın Karayalçın'ı defa-
larca yanırttığı gözlenen türden hukuk-
çulann sayısını, hukuk yaşamında en
aza indirmek, böylelikle onlann kişile-
re ve topluma verebilecekleri zararian
önlemektir.
Bu da, iyi yetişmiş, bilimsel erkini,
yayın ve araştırmalanyla olağanın üs-
tünde ve belirli bir düzeyde 'bihakkın'
kazanmış, subjektif değil ve fakat ob-
jektif değeriendirme yapabilen, nitelik-
li öğretim üyeleri yetiştirmek veya bu
nitelikte yetişmiş olanlan seçip kadro-
lara atamakla mümkündür."
Eğer, birbiri peşisıra istenen ve "ad-
liye teşkilatına ara insan gücü yetiştir-
me alanında çalışma yapmış olmak"
koşuluna kadar aranan özellikler eğer
Türkiye'de bir tek kişide toplanmryor-
sa haklısınız hocam...
Aksi durumda, Karayalçın için özel
yasa çıkarmakla, bu özellikleri taşıyan
birini aramak arasında htçbir fark yok-
tur!
KALE VE BOZKIR
HÜSEYİN ATABAŞ'ın
sanat ve toplum üzerine görüşleri, söyleşileri
İLKYAZKİTAPLIĞI
tarafından yayımlandı.
ÖZGÜRLEŞME EYLEMİ: KÖY
ENSTİTÜLERİ
Mehmet Başaran
40.000(KDVİçinde)
Çctğdaj Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İslanbul
Ödemeli gönderibnez
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
KARGACA KEMAL GÖKHA1S GÜRSES
UET/\Ve 0UET/
â
Çifte standartlar
enstütüsü gibiyiz maşallah...
^ Çeçenistan ayağa kalktı mı
hepimiz aslan
kesiliyoruz...
y Destek vermek için seferber
oluyoruz... Sonra da içimizdeki
"bölücülere" yapmadığımızı
bırakmıyoruz...
Ya bizim bölücülerimiz çok
bölücü, ya da bizim ideolojimiz
çok bölük pörçük bir ideoloji...
HARBI SEMtHPOROY
V û O
o P o ° o
« • 0 6
o
° o o
o° 0 • ° c
S ' " °
°a " . Q " o "û " 0
C
O O
0 a A C ° ° e
° O o
> û . ° °"
4
û °
O o O o o °
° o o° O °
' o oc û
. ° o°
> - o
°o
<3 _ • <-l _ •O o
• a
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 22Arahk
BOYUrtU ÛÜRBÜN: BOUCART..
w.'.:v.'.w "
StjeÜN
> PAG'STE, &ÜYÜK 8iH Y&Z DuRBÜNÜ
!"K»Î»>K»X'X«:
S 4 7 7
f * Ç-KARlLMlŞn. NOKMAL PÜGSÜNLE&H B,
•:•:•:•:•:•:•:••••.. -nopçu DuesuuLe&fljfH /SE «•
SÖZ KONÜ£U PÜ&BÛfiJÜN SO-
Ği Gigi, OPA<
İLAN
SIVAS ASLİYE 3. HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1994/21
Davacı TEK Gen. Müd. tarafından davalılar Zeynep Yaman,
vs. aleyhlerine açılan tescil davasında;
Davalılar Zeynep Yaman, Ipek Karaca. Fatma Özkaya,
Emine Akkaya, Müslüm Kardaş, Osman Türkmen, Adalet
Yıldız, Durmuş Koç, Ethem Kutlu, Cemal Şen, Mustafa
Coşkun, Hasan Ipek, Arife Ipek. Hasan Hüseyin Kondaş,
Hasan Turunç, Bekir Ünsal. Nazmıye Karademır, Cihan
Karademir, Zerbap Yurtsever, Ömer Gümüş, Hilrni Geçgel,
Erdoğdu Pasınli, Abdurrahman Cıvan. Hüseyin Ak taş,
Dürdane Zülal, Hamdullah Yaman, Mehmet Özdemır. Gazi
Uçar, Hava Akın, Melek Yurtseven. Zeynep Yaman. Ali
Solmaz, Adile Derviş, Mehmet Kartal, Ayhan Karademır.
Ozan Karademir, Aysel Karademir'in tüm aramalara rağmen
adresleri tespıt edıleme dığınden davalıların duruşma günü
olan 2.2.1995 günü saat 9'da mahkememizde bızzat veya bıl-
vekalet hazır bulunmaları, aksı takdir de yokluklannda
yapılacak işlemlere itıraz edemeyeceklen HUMK" nun 2,13 ve
377. maddeleri gereğmce dava dılekçesi yerine geçerli olmak
üzere ılanen teblığ olunur.
Basın: 53516
T.C.
BAŞBAKANLıK
GÜMRLK MÜSTEŞARLIĞI
HALKALıGIRIŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
Gülbahar Mahallesi Arka Sokak No: 4 8 Mecıdiyeköy/ Istanbul
adresinde mukim Alma Ata tthalat İhracat ve İnşaat Ltd. Şti. fırması
adma Gûmrük Giriş Beyannamelerinden doğan ve karşüannda mik-
tarlan gösterilen kamu alacaklanmn tahsili için çıkanlan tebligatlar
firmasının adreste bulunamaması sebebivle iade edılmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve 31 'inci maddeleri gereğince
tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebüğine karar verilmiştir
Yukanda belirtilen nedenler ite aralan adreste faaliyet gösteren şir-
ketin belirtilen borcunun 15 gün içınde gümriiğümüz saymanlığına
ödenmesi, aksi halde 6183 sayıh AATUH Kanunu'nun 55-60 ve 114'-
üncü maddeleri gereğince işlem yapılacağının bilinmesi ilanen tebliğ
olunur.
DosyaNo:
21028 178
BeyanuıiKNo/Tarihi:
47790)29.5.1992
BasK 47990
Anune AİKtğı Miktın:
12.355.000-
tLAN
KARASU KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN
1973'47
1990/34
Taraflar arasındakı tespite itiraz davasınm mahkememizde
yapı lan yargılanması sonunda;
Sakarya ili, Kara.su ilçesi, Adatepe köyü 29 parsel numaralı
taşın mazın tamamı 1920 pay kabul edılerek; 240 payının
Enver Koçoğlu, 240 payının Fettah Soydaş, 264 paymın Ahmet
Raif Tan, 264 payının Mehmet Besim Tan, 243 payının Zeynep
Gonca Tan (Uysal), 144 payının Sultane Maria Muhayeş, 99
payının Hayriye Gülüm Tan (Karabay), 96 payının Bedriye Tan
adına tapuya tesciline karar veril diği, ancak karar ve temyiz
dilekçesi tüm aramalara rağmen buluna mayan Karasu ilçesi
Adatepe köyünden Fettah Soydaş'a ilanen teb lıg olunur.
Basın: 53497
BAFRA 1. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1991/321
Davacı: Hayatı Yılmaz. Bafra
Vekili: Av. Seldüs Zengın. Bafra
Davalılar: 1- Ali Gündoğan. Bafra
Vekili: Av. Fikret Derış, Samsun, 2- Ramazan Altınışık,
Kavakpı nan Mah. Çağlar Ekmek Fabrikası üstü, Bafra
Dahilı davalı: Ezine Altınışık, Karadeniz Mah. Cedit Sok.
No: 43 Karacabey-Bursa
Dava: Tapu ıptalı.
Taraflar arasında yapılan davanın yargılaması sonunda;
Mahkememızce Hayati Yılmaz tarafından davalılar aleyhine
açı lan tapu ıptali davasınm 2.2.1994 gün ve 1991/321 esas,
1994/8 karar sayılı ılamı ile davanın reddıne karar verildıği.
karar tebliği davalılar dan Ramazan Altınışık ile dahili davalı
Ezine Altınışık'ın adresleri tüm aramalara rağmen tespit
edılemedığinden yapılamadıgı anlaşıl dığından;
Davalı Ramazan Altınışık ve dahili davalı Ezine Altınışık
adına karar tebliği, tebligat yenne geçmek üzere ilanen tebliğ
olunur.
Basın: 53486