Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmeni: Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet
Çetinkava • Yazıişleri Müdürlerı
fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
• Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
# Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbarat: Yalçın Çakır
• Ekonomi. Bülent Kızanhk • Radyo-TV: U)gar
Eremektar • Kuttiır Handan Şenköken # Spor
Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberler' Mehmet
Saraç • Makaleler Sami Karaören • Çevin
Seyfettin Turhan • Dûzeltme: Abdullah Yazıcı
Y a y ı n K u r u l u İ l h a n S e l ç u k
(Ba^kan). Orhan Erinç. Oktav
Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkava, Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Ta\ anç, Ibrahim Yıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balba\.
Ankara Temsilcısı. Mustafa Balbay • Haber Müdürü. Doğan
Akın Atatürk Bulvarı No 125, Kat 4. Bakanlıklar-Ankara TeP
4195020(7hati Faks 4195027» IzmırTemsılcisı ScrdarKınk,
H ZıyaBK 1352 S. 2'3 Tel 4411220, Faks: 4419117 • Adana
Temsılcisi Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119 S. No 1 Kat:l. Tel
3522550. Faks: 3522570
Müessese Müdüıü. Erol Erkut 9 Koordınatör
Ahmet Konıkan • Muhasebe BülentYener
# Idare Hüsevin Gûrer 9 Işletme Önder
Çelik 9 Bılgı-lşlem Nafl tnal 9 Bılgısayar
Sıstem. Mürüvet Çiler 9 Reklam Reha
Işrtrrmn 9 Halkla tlişkıler Nurten Berfaoy
Y ı y u n l y H ve Basmn: Yenı Gun Haber Ajansı, Basın ve Yayınctlık A Ş
Türkocagl cad 39/41 Cagaloğlu 34334 lst PK 246 lstanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0'212) 513 85 95 15ARALIK 1994 Imsak:5.43 Güneş:7.15 Öğle: 12.06 Ikindı: 14.23 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.10
Kitap armağan
etme' Kampanyası
• ANKARA (AA) - Millı
Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz,
yılbaşında çocuklara verilecek
en değerli armağanın kitap
olduğunu söyleyerek
"Vatandaşlanmızı kitap
armağan etme kampanyasına
davet ediyorum" dedi. Okul
öncesi eğitime yönelik
kitaplar yayımlayan Yayın
Pazarlama (YA-PA) Sanayi
Limited Şirketi'nin Çocuk
Kulübü üyeleri, Milli Eğitim
Bakanı Ayaz'ı ziyaret etti.
İSKİ skandalıyla
• İSTANBUL (AA) - Eski
Istanbul Büyükşehir
Belediyesi Başkanı Nurettin
Sözen ile eski İSKİ Genel
Müdürû Ergun Göknel'in de
aralannda bulunduğu 6 kişi
hakkında Moda kolektörünü
yapan Torna-Yöntaş
firmasına 5 milyon dolar
haksız ve usulsüz ödeme
yapıldığı gerekçesiyle dava
açıldı. Iddianamede,
ödemeden sorumlu tutulan
Nurettin Sözen, eski İSKİ
Genel Müdürü Ergun
Göknel ile İSKİ eski
yönetim kurulu üyeleri
Metin Kavuk, Hüseyin
Yavuz ve Mehmet Yaşar
Baykal'ın TCK'nin ilgili
maddeleri gereğince en az
15'eryılağır hapis
cezalanna çarptınlmalannı
ve zarann kendilerine
ödettirilmesi istendi.
İlkokullara
gülmece dersi
• IZMİR (AA) - Gülmece
Yazan Muzaffer lzgü,
çocuklan, güldürürken
düşünmeye yöneltmek ve
mizah yönlerini geliştirmek
için, ilkokullara 'gülmece
dersi* konulmasını önerdi. Bir
toplumun çocuk okuyucusu
yoksa, büyük okuyucusunun
da olmayacağını kaydeden
lzgü, okuma alışkanlığının
ilkokulda kazandınlması
gerektiğini vurguladı. tzgü,
çocuklan gülerken,
düşündürmeye yöneltmek
için, ilkokullarda gülmece
dersi okutulmasını önerdi.
Dinozorlar
çağının çaım
• SIDNEY(AA)-
Avustralya'da, dinozorlann
yaşadığı çağda tükenip yok
olduğu sanılan bir çam türü
bulundu. Avustralyalı bilim
adamlan. 3 metre çapında, 40
metre boyundaki dev ağacın,
ülkenin güneydoğusundaki
Wollemi Ulusal Parkı'nda
keşfedildiğini bildirdiler.
Park Müdürü Carrick
Chambers, "Canlı bir
dinozorun bulunması
hayvanbilim açısından ne
denli önemli olursa, bu buluş
da bitkibilim açısından o denli
önemli" dedi.
Bolu'da UNESCO
sempozyumu
• BOLU (Cumhuriyet)-
UNESCO tarafindan
düzenlenen "2000'li Yıllarda
Türkiye'deki Toplumsal ve
Kültürel Dönüşümler"
sempozyumu Bolu Izzet
Baysal Kampusu'nda
(Gölköy) bugün başlayacak.
İki gün sürecek sempozyuma;
UNESCO Türkiye Milli
Komisyon Başkanı Prof. Dr.
M. Oluş Ank, UNESCO
Türkiye Milli Komisyon
Toplumbilimleri Komite
Başkanı Prof. Dr. Zafer llbars,
Bolu Valisi Yener Rakıcıoğlu,
AİBÜ Rektörü Prof. Dr.
Kemal Güçlüoğlu katılacak.
Özel radyo ve TV kanallannın artması, telif ücreti tartışmalannı alevlendiriyor
Sanatçıya değil para, teşekkür bfle yok
TRT'de yurtdışı
büro trafiği hızlandı
• TRT'nin dış bürolannda görev almak için
yoğun bir başvuru trafiği yaşanıyor. TRT
yetkilileri kadrolann açıldığını, ama henüz bir
tayin yapılmadığını belirtiyorlar. Yetkililer aynca
Avrupa'da kurulacak haber bürolan konusundaki
karann tartışmaya açıldığını, ortak bir karar
çıkmadığını söylüyorlar.
FİGENYANIK
TRT, yurtdışmda büro açma
çalışmalannı hızlandırdı.
Milli Güvenlik Kurulu'nun
(MGK) geçen eylül ayındaki
yurtdışında büro açma önerisi
üzerine girişimlerde bulunan
TRT Yönetim Kurulu'nun
Londra ve Washington'daki bü-
ro temsilcilerini belirlediği öğ-
renildi.
Edindiğimiz bılgiye göre
Anadolu Ajansı eski muhabir-
lerinden övül Tezişler Lond-
ra'da, Yılmaz Polat ise Was-
hington'da görev yapacak. Ayn-
ca TRT'nin VVashington'da 1
Ocak 1995'te büro açacağı,
Londra'ya da büro için kaynak
göndermeye başladıgı öğrenil-
di. Bilindiği gibi TRT Yönetim
Kurulu, MGK'nin önerisi üzeri-
ne Türk cumhuriyetleri ile
Bonn, Münih, Brüksel, Paris,
Atina, Londra, VVashington ve
Kahire'de büro açılmasına karar
verdi. Yönetim Kurulu aynca
TRT'nin müstakil büro açması-
nın yanı sıra Anadolu Ajansı ile
ortak büro oluşturma olanagını
da değerlendirmeyi benimsedi.
TRT'nin dış bürolannda gö-
rev almak için yoğun bir başvu-
ru trafiği yaşanıyor. TRT yetki-
lileri kadrolann açıldığını, ama
henüz bir tayin yapılmadığını
belirtiyorlar. Yetkililer aynca
Avrupa'da kurulacak haber bü-
rolan konusundaki karann tar-
tışmaya açıldığını, ortak bir ka-
rar çıkmadığını söylüyorlar.
TRT'nin yurtdışında büro aç-
ması için 3984 sayılı Radyo ve
Televizyonlann Kuruluş ve Ya-
yınlan Hakkındaki Yasa'nın ek
8. maddesine gereğince Radyo
Televızyon Üst Kurulu' ndan
onay alması gerekiyor.
Konu hakkında bilgi aldığı-
mız RTÜK Başkanı AJi Baran-
sel de TRT'ye dış büro kadrola-
n için onay verdiklerini belirte-
rek bu bürolarda kameraman,
büro şefi ve yardımcısının görev
yapacağını açıkladı.
• Fikir ve Sanat Eserleri
Yasası'nda yapılması
düşünülen değişiklik
taslağında, "Sinema
eserinin ortaklaşa
sahipleri; yönetmen,
senarist ve varsa özgün
müzik bestecisidir"
deniyor.
TAYFUN tŞBtLEN
Yerli filmler, televizyon kanal-
lannın en çok izlenen program-
lan arasında yer almaya devarr.
ediyor. Bu ilgi nedeniyîe özel ka-
nallar her gün bol bol yerli film
yayımlayarak bunlardan büyük
reklam gelirleri elde ediyor. An-
cak yerli filmlerin televizyonlar-
da yarattığı milyarlarca liralık
pazardan, filmlerin yapımına
emeği geçen oyuncular, yönet-
menler ya da senaristler herhan-
gi bir pay alamıyor. Çünkü birço-
ğu, zamanında çektikleri bu
fılmlerdeki bütün haklannı ya-
pımcıya devretmiş. Ostelik 'Ye-
şUçam raconu'yla sözleşme bile
imzalamadan, el sıkışarak.
Özel radyo ve televizyonlann
yayına başlamasından sonra
gündeme gelen yerli yapımlann
telif ücreti sorunu, sanatçılann
örgütlenmesıni ve bire bir söz-
leşmelerle haklannı korumala-
nnı gündeme getiriyor.
Örneğin müzik yorumculan,
Popüler Müzik Sanatı Vakfı'nın
(POPSAV) öncülüğünde, radyo-
lara karşı kendi haklannı koru-
mak üzere özel bir şirket kurma-
ya hazırlanırken sinema sanatçı-
lannın da bu şekilde örgütlenme-
Kemal Sunal Ayşen Gruda
sinin şart olduğu belirtiliyor. Ko-
nu hakkında görüştügümüz Çağ-
daş Sinema Oyunculan Derneği
(ÇASOD) Başkanı Halil Ergün,
" Astolan özettikle o%unculann ör-
gütlenmesi veörgüitlü biçimde te-
leviz\on \asasında ve yönetme-
liklerde agıriıklarını hisserrirme-
leridir" dıyor. Ergün "OjTincu-
lar ister sinema ister televizyon
vapımlarında olsun. >apımcı\la
anlaşma im/alarken koşul getir-
melidir. Oyunculann bir çıkar
birliği içinde olmaları gerckivor.
Yoksa tek tek "Televızyonlarda
filmlenmız oynuyor, niye bizim
paramız verilmiyor" demenin bir
anlamı yok" diyerek ta\ nnı orta-
ya koyuyor. Batı'da bu konuda
varolan kurumlan araştırdıklan-
nı ıfade eden Ergün, birçok Batı
ülkesinde sanatçı örgütlerinin,
televizyon yayınlanndan doğan
telif ücretlenni otomatik olarak
kestiğini belirtiyor. Ancak sanat-
çılann özel televizyonlarla ilgili
şikâyetleri sadece telif ücreti so-
runuyla da bitmiyor. Örneğin
filmleri neredeyse her akşam te-
levizyonda gösterilen birçok si-
nema oyuncusu, bu durumun
kendi'erini yıprattığını düşünü-
yor. Ergün bunun için de "Yıp-
raniyoruzdoğrusu" diyor. Üste-
lik insanlann sinema oyuncula-
rını. televizyon oyuncusuymuş
gibi görmeye başlayacağını söy-
lüyor.
Filmler reklamlaıia
katlediüyor
Ayşen Gruda da özel televiz-
yonlann birçok uygulamasından
şikâyetçı. Gruda. telev izyoniar
tarafindan oyunculara, gösteri-
len film başına bir ücret öden-
mesi gerektiğini düşünüyor ve
filmlerin reklamlarla 'katiedil-
mesine' de büyük tepki gösteri-
yor Ömeğin Gruda'nın da rol al-
Müjdat Gezen
dığı 'HissetiHarikalarKumpan-
yası' müzikali, reklam uğruna
arv tarafindan müzikleri kesile-
rekyayımlanmıştı.
Özel televizyon kanallannın,
sinema oyunculannın yüzlerini
yıprattığı düşüncesine katılan bir
başka isim de Kemal Sunal. Ya-
yınlardan ücret alma konusunda
da "Özel televizyonlarda >«yım-
lanan fdmlerim'den ücret akay-
dım, şimdi bu işten milyarlan ka-
zanmış olurdum" diyor. Sunal.
yıllarca çevirdiğı bu filmler için
yapımcılarla herhangi bir anlaş-
ma imzalamamış. "Biz delikanh
adamız, el sıkıştık mı iş biterdi"
dıyor. Ancak Sunal, bundan son-
ra çekeceği filmler için sözleşme
imzalamaya karar verdığıni ve
eğer film çekerse sözleşmeyle
filminin televizyon yayınlannı
kısıtlayacağını söylüyor. Sunal
aynca, televizyonlara ve yapım-
cılara sitem ediyor. "Bir gün de
60 bin kişi gidecek
TURSAB'tanhacı
adaylarına uyarı
lstanbul Haber Servisi - Su-
udi Arabistan'ın Mekke ve Me-
dine şehirlerindeki "kutsal top-
raklar"da hac ziyaretini yerine
getirmeleri için kendilerine Di-
yanet tşleri Başkanlığı'nca 30
aralık gününe kadar başvuru sü-
resi tanınan 60 bin hacı adayı,
din simsarlanna karşı uyanldı.
KIMNEALIYOR?
Kâbe'ye tavaf
6.156 trilyon
tstanbul Haber Servisi -
Suudi Arabistan'ın "kntsal
topnüdan'' sadece
Türkiye'de kayıtlı rakamlarla
yılda ortalama 162 milyon
dolar (6 trilyon 156 milyar
TL) tutannda bir pazar
oluşruruyor. Hac
organizasyonuna ilişkin
dûzenlemeyi içeren 26
Nisan 1979 tarihli, 7/17439
sayılı kararnamede 1989
yılında yapılan değişiklik
gereği bu pazann üçte
ikisini Diyanet Işleri
Başkanhğı, geri kalan
kısmını ise TÜRSAB'a
bağlı seyahat acenteleri
paylaşıyor. Diyanet Işleri
Başkanlığı'nın payına dûşen
hac gelirleri 1994 rakamlan
ite yılda ortalama 4 trilyon
100 miîyar lira dolaytnda
gerçekleşirken TÜRSAB ve
buna bağlı seyahat acenteleri
ise 2 trilyon 50 miryar lira
gelir elde ediyorlar. Suudi
Arabistan "kîıtsal
tc^praklar^ı ziyaret eden her
hacı adayından 220 dolar
gelir elde ediyor.
Diyanet Işleri Başkanlığfna
bağlı Hac Komisyonu tarafindan
kendilerine 21 bin hacı adayı için
kontenjan tanınan TÜRSAB
Yönetim Kurulu Başkanı Talha
Çamaş, önceki yıllarda binlerce
hacı adayının dini siyasete ve ti-
carete alet eden kişi veya kurum-
larca dolandınldığına dikkat çe-
kerek, "Sahtecilere kanmayın"
uyansında bulundu.
Her yıl ortalama 5 trilyon 700
milyar lira tutannda pazar oluş-
turan hac ziyareti için Suudi
Arabistan'ın önceki yıllarda ol-
duğu gibi bu yıl da Türkiye'ye
60 bin kişilik bir kontenjan tanı-
dığı belirtildi.
Talha Çamaş, şu açıklamala-
ra yer verdi: "Hacı adaylan, yet-
kiliseyahat acenteterinestandart
hizmetler için 1900 Amerikan
Dolan, kısa süreli veya lüks har-
cama isteniyorsa 3500 Ameri-
kan Dolan ödeyerek kayrt yapti-
rabilecekler. Bazı suiisrimal ve
kanşıklddarı önlemek için bu yıl
Uk kezhaa adayianna birer Idm-
lik karö çıkanlacak Bu kartiar,
kayırJannyaptıniacağı yetkili se-
yahat acenteleritarafindan veri-
lecek. Üzerinde kartı olmayan
hiç bir haa adayına hizmet su-
nulmayacak"
Talha Çamaş, önceki yıllarda
binlerce hacı adayının dini siya-
sete ve ticarete alet eden kişi ve-
ya kurumlarca kandınlarak, mil-
yarlarca lira dolandınidığına
dikkat çekerek, "Hacı adaylan
dolandınldıklan gibi hac farize-
lerini yerine getiremeden Suudi
Arabistandan geri gönderildi-
ler. Sahtecilere kanarak belirle-
nen ücretlerin dışında fazla pa-
ra ödeyip, yetkili acentelerin
dışındaîd yeriere başvurmasın-
lar" uyansında bulundu.
Paris 'e düşsel bir uçakyolculuğuModa, güzeUik ve dünya kozmetik sektörünün merkezi olarak nitelendirilen Paris'teki Elida Saç Ensritüsü'nde geliştirilen
Elidor'un yeni şampuan serisi yilbaşından itibaren Türk tüketicisiyle tanışacak. Flidor'un "Saç güzelliğinde ölçülebilir artış"
slogamyla piyasaya sürecefi seri, bakımh ve doğal saçlar için üretilen. besle> ici, haeinı. düzenleyici, kremli, kına öztü, renk
koruyucu şampuanlann yanı sıra saç kremleri ve saç bakım maskesinden oluşuyor. Elidor'un yeni şampuan serisini bayiler ve
basına tamtmak amacıyla önceki akşam düzenlenen gösteri nedeniyîe, Hilton Comention Center'ın üst katı, "uçak" biçimine
dönüştürüldü. Davediler daha sonra 'düşsel bir uçak yolculuğuyla' Paris'e götürüldü. Sahnede ay rıca, Paris'in gece ve eğlence
yaşamından çeşitli kesitler, tearral bir atmosferde sergilendi. Gecede aynca. Candan Erçetin, Yeşim Salkım,
Fatih Erkoç \e Hül>a Avşar birer konser verdi. (Fotoğraf"MUHARREM AYDIN)
kapunı çahp bana' Kardeşim biz
senin sayende dünya kadar para
kazandıİc, sana teşekkür ederiz'
deyip bir çiçek bile vermedüer"
diyor. Müjdat Gezen ise filmle-
rin böyle 'rastgele' yayımlanma-
sının sinema oyunculannın yü-
zünü yıprattığı düşüncesine ka-
tılıyor, ancak özel televizyon ka-
nallannda oynayan ve özel tele-
vizyonlardan daha eski olan bu
filmlerde rol almış oyunculann,
televizyonlardan belli bir ücret
almasına karşı olduğunu belirti-
yor. •'Biz zamanında bu filmleri
çekrik yapımcılardan paramtn
da aklık sonrası blri ilgikndirme-
meU. Bu fihnler kâr ettigi gibi za-
rar da edebüirdi. Eğer sonradan
kâra ortak olmamız söz konusu
olsaydı, bizim zarara da ortak (A-
mamız gerekirdi" diyor Gezen.
Aslında telif ücretiyle ilgili soru-
nun 'püf noktası' ve tartışmaya
en açık olan yönü de burası. Ha-
len yürürlükte olan Fikir ve Sa-
nat Eserleri Yasası 'na göre bir si-
nema eserinin sahibi onu imal et-
tirendir. Eğer aksini belirten bir
sözleşme yoksa, sinema eserini
imal ettiren kişi yani yapımcı,
onu dıledıği gibi kullanır. Bugün
özel televizyon kanallannda gös-
terilen filmlerin çoğu için geçer-
li olan durum bu. Ancak bu ya-
sal gerçeğe karşı şöyle bir görüş
var. Bu filmlerin çekildiği yıllar-
da özel televizyon yoktu ve tele-
vizyonculuğun bu kadar çok ge-
lişeceği bilinseydi sanatçılar ona
göre sözleşmeler yapardı.Fikir
ve Sanat Eserleri Yasası'nda ya-
pılması düşünülen değişiklik tas-
lağında. "Sinemaeserinin ortak-
laşa sahipleri; yönetmeru senarist
ve varsa özgün mürik bestecisi-
dir" deniyor. Dolayısıyla yasa-
nın "'Sinema eserinin sahibi onu
imal ettirendir" şeklındeki hük-
mü, bu taslak kabul edılırse de-
ğişecek ve sinema eserinin hak-
lannı bir sözleşmeyle yapımcıya
devTedebilecek. Ancak bu da ge-
leceğe dönük bir sözleşme ve
TV'lerde şimdi oynamakta olan
filmleri kapsamıyor.
Özel TV'ler teBf ödemek
istemiyor
Öte yandan özel TV'ler bu
filmler için telif ücreti ödemek
taraftan değiller. Konu hakkında
sorulanmızı yanıtlayan Show
TV Genel Müdürü Faruk Bay-
han, sanatçılann zamanında çe-
kılen bu filmlerdekı bütün hak-
lannı yapımcıya devrettiklerini
belirtiyor. Bayhan, bu filmlerin
yayın haklannı yasalara uygun
bir şekilde aldıklannı, dolayısıy-
la sorunun kendilerinden kay-
naklanmadığinı ifade ediyor.
Bayhan aynca özel kanallarda
sık sık fîlmi yayımlanan birçok
oyuncunun, "Yüzûmüz vıpranı-
yor" şeklindeki yakınmalanna
da katılmıyor ve "Televizyon
kimseyi yıpratmaz" diyor. Öte
yandan, sinema filmi için olma-
sa bile, oyuncular için 'el sıkış-
ma' döneminin artık kapandığı-
nı gösteren bir gelişmeyi aktan-
yor Bayhan. Başrolünde Nejat
Uygur'un rol alacağı bir yapım
gerçekleştireceklerini ve bunun
için de Uygur'la televizyon ya-
yınlannı kısıtlayan ve düzenle-
yen bir sözleşme imzalayacakla-
nnı söylüyor.
Avukat Özdemir Arkan da si-
nemacılann geçmişe dönük hak
elde etmelerinin zor olduğu gö-
rüşünde. POPSAV Yüksek Da-
nışma Kurulu Başkan Yardımcı-
lığı görevini de üstlenmiş olan
Arkan. müzik yorumculannın
haklannı konıyacak bir şirketin
kuruluş çalışmalannda bulunu-
yor. POPSAV'ın öncülüğünde
kurulması planlanan şirketin,
özel radyolara karşı yorumcula-
nn haklannı konıması öngörü-
lüyor.
PİAR-Gallup 20. kuruluş yıldönümünü kutluyor
Dke; güvenilir bîlgîlerden, doğru kararlar
LEYLA TAVŞANOĞLU
Türkiye'de kamuoyu araştırmalannın ilklerin-
den PİAR-Gallup 20. kuruluş yıldönümünü kut-
luyor. PİAR. ABD kuruluşu Gallup'la ortaklığın-
dan önce 1975 yılında kamuoyu araştırmacısı Bü-
lent Tanla tarafindan kurulmuş. Kuruluşunda her
zaman genç insanlann görev yapması düşüncesin-
de olan Tanla, ikı ay önce PtAR'ın genel müdür-
lüğüne Ayşıl And adında genç bir işletmecinin gel-
mesini sağlamış.
And ortaöğrenimini Üsküdar Amerikan Kız Li-
sesi, yükseköğrenimini de I.Ü. lşletme Fakülte-
si'nde yapmış. Yükseköğreniminden sonra Pt-
AR'a katılmış ve sosyal araştırmalar bölümünde
uzmanlaşmış. Iki aydır da PtAR-Gallup'un genel
müdürlüğü görevini yürütüyor. Onunla PtAR-Gal-
lup'un kamuoyu araştırmalan, gelmişini, geçmı-
şini konuşuyoruz.
PİAR araştırma kuruluşu geçtiğimiz ağustos
ayında 20 yaşına girmiş. PtAR'ın kuruluş ama-
cında şu noktalar dikkat çekiyor:
Yöneticilerin karar alma aşamasında ciddi bi-
çimde eksikleri bulunduğunu saptamış. O günler-
de de kuruluşun halen kullanmakta olduğu "gü-
venilir bügilerden doğru kararlar" ilkesinden yo-
la çıkmış. 20 yıldır da bu ilkesinden hiç vazgeç-
meden yöneticilere pazarlama araştırmalannın
önemini ve yarannı aktarmış. 1980'li, yani sektö-
• PİAR'ın Genel Müdürü Ayşıl And, mesleklerinin hata yapmaya
çok elverişli olduğunu belirterek, "Bizim kaynağımız insanlar. Sürekli insan
faktörüyle çalışıyoruz. Kasıtlı ya da kasıtsız, hataya çok elverişli.
Biz çok ciddi hatalar da yaptık geçmişte. Şimdi de yapabiliriz.
Ama artık bu ihtimal çok düşük. Çok iyi bir kontrol mekanizması kurduk.
Bu mekanizmayla hata yapılması ihtimali çok düşük" diyor.
rün yavaş yavaş canlanmaya başladığı yıllarda Pİ-
AR yine globalleşmenin önemini fark etmiş. Bu-
nun üzenne ABD'deki en büyük araştırma zinci-
rine üye olmuş. Bu arada yeni araştırma teknikle-
ri de edinmeye başlamış. Bunu da Türkiye'dekı
araştırma sektöründe uygulama yoluna girmiş.
PİAR, sektördeki yeniliklerin 'ilk'lerinin uygu-
layıcısı olduğundan örneğin "omnibus" olarak
adlandınlan çok müşterilı araştırmalara yönelmiş.
Grup tartışmalan adı verilen kalıte araştırmalan-
nı yapmış. Medya araştırmalan üzerine çalışmış.
Bu bilgileri sürekli olarak Türkiye'deki araştırma
sektörüne aktarmış. Kamuoyunu da bilgilendir-
miş ve kamuoyunun da güvenini kazanmış. Bunu
da siyasi. sosyal konulardaki araştırmalannı ya-
yımlayarak yapmış. O güne kadar kamuoyu araş-
tırmalan, pazar araştırmalan konusunda hiçbir bil-
gi ya da böyle bir kavram bulunmazken kamuoyu-
nu bu konuda bilgilendirmiş. PİAR'm çalışma sı-
rasında en büyük sıkıntısı yerleşik toplumlar olan
brrçok Batı ülkesinde uygulanan tesadüfi ömek-
leme sısteminin Türkiye'de uygulanamaması. Ay-
şıl And bu konuda şunlan söylüyor:
•*Tesadüfi örnekleme yapabilmek için seçilme
şansının eşit obnası lazım. Ama Türkiye'deki 60
milyon insanın bende kayıtlı hiçbir datası olmadı-
ğı için iş çok zor. Nüfusun demografik özellikleri-
ne göre ben değişkenliğin oranını biliyorsam, yani
nüfusun yüzde kaçını kadınlar \e erkekler, yüzde
kaçını gençler. orta yaşlılar ve yaşlılar oluşturuyor,
bunu biliyorsam yapabilirim. Ama ben tanıma gö-
re anketleri gerçekleştiriyorum."
And sözlerini şöyle sürdürüyor: "Yöneticiler
karşılannda bir kurum, bir araştırma kurumu
görmek istiyoriar. Biz de onlara bunu saglıyoruz."
PtAR-Gallup'un bir araştırma merkezi var. Bil-
gilerin derlenmesinden araştırma sonuçlannın cilt-
lenmesine kadar her şey bu binanın içinde yapıh-
yor. Ayşıl And bunu başarabilmek. yapabilmek
için bir sistem olması gerektiğine işaret ediyor:
" PİAR'ın bir başka özeUiğide bu 20yü içinde araş-
nrma sektöründe bir ekol haüne gelişi. Bugün öbür
araştırma kuruluşlannda çahşan pek çok kişi Pİ-
AR'dan yetişmiştir. Bu da çok hoş bir şey."
PİAR-Gallup'un hata paylan nedır?
"Bu, hata yapmaya çok elverişi bir meslek. Bi-
zim kaynağıiTuz insanlar. Sürekli insan faktörüyle
çalışıyoruz. Kasıtlı ya da kasıtsız, hataya çok elve-
rişli. Biz çok ciddi hatalar da yaptık geçmişte. Şim-
di de yapabiliriz. Ama artık bu ihtimal çok düşük.
Çok iyi bir kontrol mekanizması kurduk. Bu me-
kanizmayla hata yapılması ihtimali çok düşük."
Kullandıklan anketörler deneklere doğru soru-
lar soruyorlar rru? "Her projeden önce bir anke-
törler toplannsı yapıyoru/, Bundan amaç anketör-
lerin sonılan nasıl sormalan gerektiğini belirle-
mek. Ama tabii egitimi verirsiniz, ama o anketör
sonılan başka türiü sorabilir. Bu nedenle de sonı
sonılan kişiye ertesi gün telefon edip sorulann na-
sıl sonılduğunu soruyorum. Bu konuda arük çok
bilinçlendik. Örneğin bir hata yapılıyor. Bu da yan-
hş örneklemeden kaynaklanıyor. Dalan'ın, partisi-
ni ildnci planda bırakarak aday olduğu bekdiye se-
çiminde. deneklere hangi adaya oy vereceklerini
sorduk. Ama seçmen sandığa gittiginde adaya de-
ğil, partiye oy verdl Biz bu aynntmın, bu kadar yan-
hşsonuç vereceğiıü önceden kestiremedik.Öte yan-
dan yüzde yüze yakın doğru tespit ettiğimiz seçim
sonuçlan da oktu."