Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 ARALJK 1994 PERŞEMBE 18 SPOR A Milli Futbol Takımımız, îsviçre karşısında ilk yanda yediği iki gole boyun eğerek şansmı zora soktu Beldemııedilvfutbol, kötii sonuç• Milli Takım, kendisinden beklenmedik şekilde disiplinsiz ve dağınık bir futbol ortaya koyarken, iyi bir gününde olmayan Isviçre'ye karşı etkisiz kaldı. Türkiyeı 1 - Isviçre: 2 STAT: AliSami'Yen HAKEMLER: lon Cruciunescu (5), Nicolea Gri- gprescu (6), flie Cot (6) TÜRKİYE: Rüştü (3), Bülent (4), GÖkhan (4), Ab- dullah (8), Recep (7), Ogün (5), Oğuz (7), Saffet (2). Cengiz (3) (Dk 46 tlker 5), Arif (4) (Dk 76 Sergen 4), Hakan (3). İSVİÇRE: Pascolo (6), Hottiger (5), Herr (5), Ge- iger (5), Thuler (5), Ohrel (6), Sforza (6), Bickel (6) (Dk. 65 Bonvin 5), Koller (7), Sutter (7), Su- biat (7) (Dk. 78 Grassi 4) GOLLER: Dk. 7 Koller, dk 16 Bickel, dk 40 Re- cep. SARIKAKTLAR: Abdullah, Ogün, Recep, Rüştü (Türkiye). Bickel, Hottiger (Îsviçre) SEYİRCI / HASILAT: 22.516/6 mifyar 325 mil- yon250binTL KORNER: Türkiye (13), Îsviçre (3) SERBEST ATIŞ: Türkiye (23), Isviçn (18) OFSAYT: Türkiye (8), îsviçre (5) HİLMİTÜRKAY Olmadı... Evet bu kez olmadı. Oysa iyı başla- mıştık grup maçlanna.. Art arda alınan puanlarla havaya gırmıştik. Îsviçre maçıyla galibıyet hane- sine bir yenisıni daha eklemek istiyorduk. Maç öncesinde, yani hazırlık dönemınde sakatlar zın- cıri başlamıştı birerbirer. Kalecilerin olmayışı bu- yük sorun olacaktı bu maçta kuşkusuz. Engin, ameliyata gitti Almanya'ya, ardından Rüştü'nün tedavisine başlandı; bu bayağı zaman aldı; Fener- bahçe'nin file bekçisi doğru dürûst çahşmalarda kaleye dahi geçmedi. Adnanvardı, Şanver vardı; ama Fatih hoca, "Rüştü"dedı. Yürürken bile zor- luk çekiyordu Rüştü, ama oynayacaktı; emir bü- yük yerden gelmişti. Rabımızle bugüne kadar 10 maç yapmıştık; S galibiyetimız vardı, 3 maç berabere bıtmişti ve ıki kez de yenilgi almıştık. 12 gol atarken 12 golde kendı kalemizde görmüştük. Son üç yılda Îsviçre ekibi, hocalan Roy Hudgson'la büyük çıkış yap- mış, dahası 4-4-2'yi Avrupa'da en iyi oynayan ekiplerden biri durumuna gelmişti. Kazanmak is- tiyorduk tabii ki. Tek düşüncemiz buydu. Galibi- yetle başan zincirimiz devam edecek ve liderlik koltuguna oturacaktık. Beraberlik, mağlubıyet gi- bı tahminlen aklımızm ucundan dahi geçirmek istemiyorduk. Morallen son derece yüksekti fut- bolculanmızın. Seyircimizin muhteşem desteğı ise her zamanki gibi mükemmeldi. Düşüncemiz belliydı, hücum oynayacağız ve kanatlardan getı- rilecek toplarla rakıp kalede gol arayacaktık. An- cak tam tersi oldu. - - - Tribünlerde sessizlik Henüz başlangıçta gol, konuk ekipten geldi.. Ali Sami Yen'de her yeri sessizlik kapladı; Fatih hoca çöktü, futbolcular çöktü, tribünlerdeki se- yirciler çöktü. Rüştü'nün hatası, doğrusunu söy- lemek gerekirse epeyce fazlaydı. Ardından bera- berlik arayışlanna başladık, fakat bu kez Gök- han'ın bir hatası.. kalemizde ikinci golü gördük. Artık herkesi bir telaş almıştı. Çok hata yapıyor- duk, dahası kötü oynayan oyunculanmız hayli faz- laydı. Recep, Oğuz ve Abdudah, milli takımımı- zın canla başla mücadele eden üç oyuncusuydu. Rakıp bizden çok güçlüydü, hele hele presleri kar- şısında ne yapacağımızı şaşınyorduk. Top bir fut- bolcumuzun ayağındayken üç futbolcu basmaya geliyorlardı. Ilk yannın böyle biteceği düşünülür- ken Recep'in ceza alanı içindeki Saflet'e eliyle işa- ret ederek "Sana atacağun" dercesine yaptığı or- ta. gol oldu ve ilk yan 1 -2 kapandı. ikinci yanya ümitli başladık, ama işimiz zordu. Çünkü Îsviçre iyi oynuyordu, Saffet'imiz, Ha- kan'ımız hiç yoktular. Bir olumlu hareketleri da- hi olmadı koca maç boyunca. Üker ve Sergen'le takviye aldık, ama yine değişen bir şey olmadı. Abdullah'ın kişısel çabasıyla getirip ortaladığı toplar neler neler yapmadılar ki.Bu arada rakip ceza alanı içinde bir iki toplu, topsuz penaltı po- zisyonlan yaşandı, ancak Romen hakem bunlann hiçbinne aldınş etmediği gibi oyunu kesıp pozis- yonlan konuk takımın lehıne endirek serbest vu- ruşla başlattı. Sonuçta gülen taraf Îsviçre oldu. Biz ise başlanmız önde soyunma odasının yolu- nu tuttuk. Havlu atmış değiliz, ama bu yenilginin telafı edilmesi şart. İSVİÇBELİ GÖZÜYLE İngiltere yolu bize açıldıSpor Servisi- Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Isviçre'yle oynadığımız karşılaşmaya konuk ko- nuk takımın basını oldukça ilgi gösterdi. Çok sa- yıda Isviçreli gazeteci maçı izlerken karşılaşma öncesi her iki takıma eşit şans veriyorlardı. "Schaffhauser Nachrichten" gazetesınden Bnıtsch Markus, Türk rutbolculannı çok sinirli gördüğünü belirtirken "Îsviçre karşdaşmaya çok iyi başladı. Ancak Türkrye'nin sürpriz golfi tsviç- re'de skonı koruma korkusu yarattı ki bu da oyu- nu çirkinleştirdi. Eğer Türk takımı ikinci yanda daha sakin oynasaydı skor değişik oUbinrdi"şek- linde konuştiı. Bu arada konuk basın mensuplan maçı izlerken kendilerine aynlan yerin azlığından şikâyet eder- lerken tribünlerdeki futbol atmosferini muhtesem olarak nitelendirdiler. Maç sonrası ise tüm Isviçreli gazeteciler alınan galibiyeti sürpriz olarak nitelendirirlerken kendi- lerine 1996'da İngiltere'de yapılacak Avrupa Şam- piyonası'nın yolunun açıldığmı söylediler. KUPADA DİĞER MAÇLAR Spor Servisi - Avrupa Futbol Şampiyonası ele- melerine oynanan maçlarla devam edildi. Alınan toplu sonuçlar şöyle; 1. Grup: Israil - Romanya: 1-1 5. Grup: Malta - Norveç: 0-1, Hollanda - Lük- semburg: 5-0 7. Grup: Moldavya - Almanya: 0-3,Galler - Bul- garistan: 0-3, Arnayutluk - Gürcistan: 0-1 8. Grup: Finlandiya - San Marino: 4-1 ARtF ETKİStZDt - Arif, sertüğe başvuran Îsviçre defansuu aşamadL (Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN) ALİ SAMİ YEN'DEN NOTLAR / DENİZDERINSU Hakemin ayağına ayakkabı, kafasına para Fatih Terim hayatında hiçbir ak- şam, Îsviçre maçında olduğu kadar heyecanlanmamış, sinirlenmemiştir. Erken gelen gollerle beraber takımı- mızın sahada tanınmayacak derece- de kötü oyunu, hakemin berbat dene- cek yönetimi Terim'i yedek kulübe- sinde çılgına çevirdi. Tribünlerdeki sessizlikle Terim'in sesi tnbünlerde yankılanıyordu. Aynı zamanda ha- kemlere de tepki gösteren Fatih ho- ca, son dakikalara doğru Hakan'ın ceza alanında düşürülmesine penaltı vermemesine sinirlenerek bir anda sahaya girmek istedi. Kendisini en- gelleyen UEFA gözlemcisiyle de tar- tışan Terim'i Rasim Kara sakinleş- tirmeye çalıştı. Maç sonrası ise Fatih Terim, maçın Romen hakemini el kol hareketleriyle protesto ederek soyun- ma odasının yolunu tuttu. Maçın Romen hakemleri devre arasında ayakkabılannın kaydığın- dan şikayet edince. yardımlanna ha- KAPTAN OĞUZ ÇOK ÇALIŞTI - (A) Milli Takımımınn Isviçre'ye 2-1 yenildiği karşüaşmada orta sahanın çalışkan isimJerinden biri de Fenerbahçeli Oğuz'du. Takım yenik duruma düştükten sonra gol bölgelerine daha yakın o>na\an Öğuz'un fbrvetlere verdigj toplar, bir türiü gole dönüşmedl kviçre orta saha oyunculannın yakın markajına rağmenmilh' takım kaptaru ryi bir oyun sergüedi ancak takımını galibryete taşıyamadL (Fotoğraf: LEVENT YÜCELMAN) kemlerimizden Ahmet Çakar yetıştı ve onlara çivili krampon bulunması- na yardımcı oldu. Maçın hakem üç- lüsü ise 90 dakika sonunda sahayı pa- ra yağmuru altında terk etti. Sahayı protestolarla terk eden bir başka isım ise Saffet'di. Çok kötü bir oyun sergileyen milli futbolcu, maç esnasında "SarTetdışan" dıyerek yu- halanırken, sahayı para yağmuru al- tında terk ettı. Ancak rribünler diğer oyunculanmızı ve Fatih Terim'i mağ- lubiyete rağmen alkışladılar Tribünler şaşkındı. Izlanda'yı 5-0 yenen milli takım sanki sahada yok- tu. Tribünlerden birileri "Hep aynı numaraya geliyoruz. Bize 'Çok kuv- vetlisinız'diyvriar. Sonra davenipgi- drvoriar" diyordu karşılaşma sonun- da... Maç biletlerinin pahalılığı milli ta- kım sevdahlannı Ali Sami Yen yo- lundan ahkoymamıştı. Tribünler tık- lım tıklımdı. Hatta elinde Federas- yon'un davetiyesi olan bir çok kişi dışanda kalmış, kapılan yumruklu- yordu. Kapalı ve numaralı tribünlenn bir kısmı ise konuk takımın seyırcilerini misafır ediyordu. Yaklaşık 2000 Is- viçreli taraftar, ilk yanda umulmadık bir anda gelen 2 gole şaşırmış, ama sevinçlerini yaptıklan tezahüratlarla göstermişlerdi. Bu arada lsviçrelılerin yıldız rut- bolculan Chapuisat, sakatlığım nske etmemek için sahaya çıkmazken, maç öncesi karşılaşmayı kazanacak- lannı iddia etti. Milli takım oyunculan özellikle ılk 45 dakikada umulmadık derecede he- yecanlıydılar. İlk kez milli formayı giyen Cengiz'ın yaptığı acemı hare- ketler göze batarken 2. yanda bu fut- bolcu, yerini tlker'e bıraktı. İZLENİMLER / MUSTAFAERSOY Soğuk havada kızgın adam Lodos'un yumuşaklığında bir ts- tanbul akşamı. Yağış beklentisi var, bu yağışm tzlanda maçındaki gibi ol- masını dileyerek Ali Sami Yen'e doğ- ru yol aldık. Ilk kez bir şampıyonaya, böylesine ümitli ve böylesine iyi sonuçlarla baş- lamıştık. Ve yalnızca milli takım kapalı gışe oynuyordu çarşamba gecelerini... Bu, futbolseverin milli takıma olan de- ğişmez güvenini gösteriyordu. Dişli rakip Îsviçre bizim için oldukça ilginç bir rakip görünümündeydi. Çikolatacılar futbolun emekleme günlerini yaşarken bizim moral dü- zelten takımımız olmuşlardı. Daha sonra tsviçre, dünya kupalannda lise, üniversite hatta masterinı yaparken biz mehter marşıyla ileri, geri... tsviçre'nin dûrrya kupası grafıği de dolu dolu. Daha önce defalarca dün- ya kupasına katılan Îsviçre. Amerika 94'te 5 gol atıp 7 gol yiyordu. Ve adından söz ettiren ülkeler arasına gı- riyordu. tsviçreH rutbolcular Neuch- tel'in Ali Sami Yen'deki akibetini ya- şamak istemediklerini sahaya diziliş- leriyle belli ediyorlardı. Seyirciden çekindikleri de İcesindi. Tribünler hep aynı Tribünler yine dolu ve çoşkulu. Golle gelecek gürültüye ellerindeki konfetleriyle, meşalelerle katılmayı bekliyorlar. Ancak beklenen golü îs- viçre atıyor. Kısa süren bir sessizlik. Sonra "Türldye, Türkryer , "Haydi as- lanlar, telafı edersuıiz" seslen. Der- ken.. ikinci gol. "Ne olacak şimdi?" Kısa süren sessizlik şimdi daha uzun. Ta Recep'in ortasının gol olmasına kadar. Tribünler ayakta. "tyi sabah- tar", 40 dakika boyunca ellerindeki bayrakla uyuyanlar uyanıyorlar, yine "Törldye/Türkrye". Terim'in gözû Rüştü'de Fatih Terim bile ateşli; soğuğa rağ- men ceket ona yetmiş. Kimi zaman ayakta, kimi zaman oturuyor. Suratı kireç gibi bembeyaz, yüz hatlan ge- rilmiş. Belli ki konsantre olmuş maça. Nasıl olmasın, herkes ondan başan bekliyor. Terim'in bir gözü de hep Rüştü'de Genç kalecinin destekçisi olmak isteyen Fatih Terim'in yenen goller- de yapacak hiçbir şeyi yok. Bir şey hariç, Adnan'ı kenarda oturtması. Dün gecekı mağlubiyet erken ye- diğimiz goller ve "despot" hakemınin eseriydi. Mac sonrası 'Hakem önce penaltı verdi sonra vazgeçti Spor Servisi - Dün akşam 2- 1 kaybedilen tsviçremaçından sonra Milli Takım Teknık Dı- rektörü Fatih Terim, maçın ha- kemine öfke kusarak. "3 kesin penaltımızı vermedi. Zaten Türkiye sporda ne zaman bir yerlere gelmeye başlasa hemen engellenmeye çalışılır. Dün ak- şam da bunun örneklerinden birini yaşadık" dedi. Futbolcular kızgın Bu arada milli takımımızın futbolculan maçın sonlanna doğru Hakan'ın düşürülme- siyle ilgili pozisyon için "Ha- kem önce penaltı verdL Fakat anında bizim de anlayamadığn nuz bir şekilde karannı degiş- tirdi" dedıler. MAÇIN ELEŞTİRİSt Sadece dünkü maçı kaybettik AYDBVGÜLEŞ Macaristan maçının 2. yansında oyunu ile güven veren, Izlanda maçındaki süper performansı ve farklı galibiyetiyte de liderlik için hepimizi umutlandıran takımımızdan dün de milletçe hem iyi bir oyun, hem de galibiyet bekledik. Gali- biyete şartlanmış oyunculanmız, ilk 15 dakikada 2 gol yi- yince adeta şoke oldular. Bu goller oyunculanmızın moral- lerini bozduğu gibi oyun düzenimizi de olumsuz yönde et- kiledi. Oyunculan- mız strese girdiler, telaşlandılâr ve bir dizi pas ve pozis- yon hatalan yap- maya başladılar. Orta alanda Cen- giz ve Ogün.sa- vunmada Gökhan, ileride de Saffet, Arif ve Hakan, ön- ceki maçlara oran- la hiç de iyi günle- rindedeğillerdi. Bu- nun için de özellik- le ilk yanda ne doğ- I ^ A ' ^ ^ ^ ^ ^ ^ • • r ^ ' ' V ru dürüst oyun ku- ^ ^ • ı . ^ ^ ^ ^ ^ ^ B ^ ' - i * rabildik, ne de rakip kaleyı tehdıt eder ataklar geüştirebildik. 40. dakikadakı Recep'in golü hem oyunculanmızı kam- çıladı, hem de hepimizi 2. yan için umutlandırdı. 2. yanya daha güvenli, her şeyden önemiisi daha umutlu başladık. Son 45 dakikanın hemen hemen tamamını rakip sahada oy- nadık. Özellikle sol taraftan AbduHah'ın taşıdığı toplarla karambol de olsa 1 dizı gol şansı yakaladık. Ancak bir tür- lü son vuruşu yapamadık. Bunun için de ne skoru eşitleye- bildik, ne de mağlup olmaktan kurtulabildik. îsviçre çok iyi bir takım olmamakla birlikte kötü bir ekip de hiç değil. Oyun anlayışları ve oyun disiplinleri bizden çok farklı. Bizden daha az hata yapıyorlar. Zaten bütün kazanç- lan da bu. Yoksa çok iyi sayılabilecek oyuncu sayısı fazla değil. Oğuz, Recep ve 2. yandaki oyunuyla Abdullah, takımı- mızın en iyi oyunculan olarak göründüler. Bana göre saha- nın zemininin bozuk oluşu takımımızın aleyhine olan en bü- yük etkendi. Keşke bu maçı Inönü'de oynasaydık... Maçı, maçla birlikte avantajımızı da kaybettik. Ancak umudumuzu kaybetmış değiliz. Inancım o ki, stresten uzak- laşmış oyunculanmız, Isvıçre'de bu takımı yener ve tekrar avantajlı duruma geçer. Rüştü ve Saffet îsviçrelilere yetti HÜROL BtLAL Maçtan önce herkes gibi biz de galibıyete şartlanmış olarak Ali Sami Yen'e geldik. Seyircimizin müthiş desteği ve ulusal takımımızdaki oyuncularımızın hırsı, bize umut aşılamıştı. Ama unutulan bir faktör vardı: Kaleciler! Evet, kaleci. Bir futbol takımının kaderini değiştiren 1 nolu adam. Işte burada şansımız yoktu. Art arda sakatlıklar Fatih hocayı güç bir karar vermeye itmiş ve o da Rüştü'yü tercih etmişti. Ama Rüştü'nün maç başında geri verilen 2 pastaki tereddütlü hareketleri, gelecek gollerin adeta sinyalini veriyordu. Maça korkunç bir presle başlayan ve orta sahada bize boş alan bırakmayan îsviçre, takımımıza üst üste 2 pas yapma fırsatı dahi vermezken 7. dakikada Arif ve Rüştü'nün ortak hatalan ve 15. dakikada Gökhan'ın hatasından sonra topa çıkmada tereddüt eden Rüştü'nün 2. hatası ile şok 2 gol yiyince staddaki hava tamamen soğudu. Recep'in 35 metreden yaptığı orta, kaleceyi de aşıp ağlarla buluşunca bu gol, takımımızı ateşleyen faktör oldu. Oğuz.Abdullah ve Recep'in gayretlerine karşın son derece etkisiz oynayan Saffet, özellikle 2. yanda kaçırdığı 2 yüzde yüz golle maçın kaderini tayin etti. Bülent'in sinirli ve faullü hareketleri ve takımımızın özellikle taç atışlanndaki hatalan bize çok top kaybettirdi. Cengiz'in çıkıp llker'in oyuna girmesi forvette çoğalmasını bilen takımımıza akın üstüne akın, korner üstüne komer atmamıza sebep oldu. Ne var ki iyi gününde görünmeyen ve asla korkulacak bir takım niteliğı taşımayan Isvıçre'nin pek ahım şahım olmayan defansını aşamadı. îsviçre, grubumuzda lider. Dünkü futbolu ile asla kupa fınallerine gidemiyecek kadar da futbolsuzdu. Yani onlan kötü gününde yakalamıştık. Üzüntümüz, bizim de kötü bir günümüzde olmamızdı. Yoksa inançlı ve gününde olan bir milli takım, dünkü Isviçre'yi yener, İngiltere yolunun da biletini alırdı. Ne diyelim, kısmet bu kadarmış. Ülker, Fransa'da şansını kullanamadı CHOLET (Cumhuriyet)- Avrupa Koraç Kupasfndaki temsilcımiz Ulker, grubunda oynadığı 4. maçta Pitch Cho- let'ye 63-59 yenilmekten kur- tulamadı. Rigadeau ve Carter'dan yok- sun olan Cholet önünde özelık- le savunmada başa baş bir oyun ortaya koymasına rağmen ilk yanda 10 sayı geriye düşen Ül- ker, 2. yanda toparlandı. Bir ara yine skorda gerilerde kalan. an- cak savunmayla bunu dengele- yen Ülker, hücumda kötü bir yüzdeyle oynayınca farkı 1 sa- yıya indirdiği maçta öne geçme şansını kullanamadı. Wiln- ams'm S. faulü alması ve Be- ard'ın çember altında tek başı- na kalmasından sonra pota di- binde ve ribauntlarda da açıkiar veren Ülker, sadece Orhun ve Harun'la galibiyet şansını zor- ladı. ancak şutlar da girmeyin- ce Cholet maçı 63-59 kazandı. Girmeyen şutlar nedeniyle ma- çı kaybetmenin üzüntüsünü ya- şayan Ülker'li oyunculann ağ- zını bıçak açmadı. Karşılaşma sonrası dolu trübünlerde az sa- yıda yer kaplayan, ellerinde bayraklarla Türk seyircileri Ül- ker lehine tezahürat yaptılar. Ülker bu sonuçla grubunda 4. maçında2. yenilgisini aldı ve gruptan ılk iki sırada yeralarak' çıkma şansını tehlikeye soktu. Ülker, grubundaki 5. macta 4 Ocak'ta tstanbul'da mağlup et- > tıği TDK Manresa'yla deplas- manda karşılaşacak. Ülker son maçını ise FDodo- ro Calze Bologna ile sahasında oynayarak grup maçlannı tamamlayacak.