Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 OCAK1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
InterStar'a
rekor dava
•ANKARA(AA)-SHP;
partiye, adliyeye,
bakanhklara ve seçim
yasaklanna karşı hakaret
içeren yayınlarda bulunduğu
gerekçesiyle İnter Star özel
televizyon kuruluşu
hakkında suç duyurusunda
bulundu ve toplam 60
milyarlık iki ayn rekor
tazminat davası actı. Parti
Genel Sekreter Yardıması ve
MYK üyesi Nilgün Süer,
gazetecilere yaptığı
açıklamada. bugünkü
başvurularla birlikte şimdiye
kadar İnter Star aleyhine 5
suç duyurusu yaptıİdannı ve
iki ayn tazminat davası
açtıklannı belirtti.
EfeÖzahn
askerliği
ertelendi
• ANKAKA (ANKA)- MiJli
Savunma Bakanlığı 8.
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın oğlu Efe Özal'ın
"Kısa dönem dövizli askerlik
işlemi"nin 1996 yıhna kadar
ertelendiğini bildirdi. Milli
Savunma BakanlığYndan
yapılan yazıh açıklamada,
1111 sayılı askerlik yasasında
yapılan değişikliğe göre
yurtdışında çalışan bir
yükümlü hakkında kişinin
bulunduğu ülkedeki Türk
Başkonsolosluğu'nun,
mükellefın kısa dönem
dövizli askerlikten
yararlanabileceğine ilişkin
yaasının bulunması gerektiği
belirtildi.
Gömpük
toplantısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Bazı bakaniıklann
yanı sıra Genelkurmay
Başkanhğı ve Jandarma
Genel Komutanlığı
yetkililerinin de katılımıyla
gerçekleştirilen "Gümrük
Koordinasyon
Toplanüsfnda gümrüklerin
durumuelealındı. Devlet
Bakanı Ali Şevki Erek'in
başkanlığındaki toplantıda,
uyuşturucu ve fuhuş
ticaretinin önlenmesinin
gereğine değinilerek
gümrüklerde yeni
düzenlemelere gidilmesi
kararlaştınldı. Erek, tüm
.valiliklere, kendi bölgelerinin
kanı sıra çevre illerle de
gürarük. kanusunda işbirliğı
yapmalan için genelge
göndenldiğinı belirtti.
Video bantlara
soruşturma yok
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Içişleri Bakanlığı,
Ergun Göknel'in ifadesinin
yer aldığı video bant
skandahna kanşan
memurlar hakkında
bakanlıkça soruşturma
açılmasına gerek görmedi.
Içişleri Bakanlığı'nca
hazırlanan raporda.
bantlarla ilgili soruşturma
Istanbul Cumhuriyet
Savcıhğı'nca resmen
yürütüldüğü için aynca
soruşturma yapılmasına
gerek olmadığı bildirildi.
Akalın'ın
durumu agır
• Haber Merkezi - En yaşlı
Mülkiyeli veeski Milletvekili
MuzafTerAkalın(l900)
International Hospital'de
tedavi altma ahndı.
Doktorlar Akalın'ın
yutkunma ve nefes alma
zorluğu çektiğini belirttiler.
Belediyeciler Derneği ile
Ortadoğu Amme İdaresi
Enstitüsü'nün kuruculan
arasında olan Akalın 1946
seçimlerinde Malatya'dan
CHPmilletvekiü, 1950
yüında da belediye başkanı
seçilmişti. DPiktidannın
isteğine karşın makam
odasındaki Ismet İnönü
fotoğrafını indirmemesi
üzerine görevden abnmış,
durumu gûnlerce
tartışılmıştı. Gazetemizin
eski yazarlanndan olan
Akalın, belediyecilik üzerine
yazdığı kitapiar kadar yazar
ve şair kişiliği ile de tanınıyor.
Trafik canavarı
13 can aldı
• ADANA (Cumhuriyet
Güney tlkriBürosu)-
Adana'da kent girişinde iki
araan çarpışması sonucu
meydana gelen trafik
kazasında 13 kişi öldü, 6 kişi de
yaralandı. Kaza. dün sabah
saat 10.00'daE-5karayolunun
Adana'ya doğru girişinde
oldu. Efes Pilsen Fabrikası
yakınındaki kazada 01 FZ 904
plakalı çimento fabrikasının
servis aracı, Adana'ya doğru
seyrederken hızla tretuvara
çarptı ve orta refüjü de aşarak
yolun karşı tarafına geçti.
Hasan Balkır'ın kullandığı
servis aracı, karşı yönden gelip
Ceyhan'a doğru giden Abidin
Kabayer'in yönetimindeki 01
F 9135 plakalı minibüse çarptı.
Alevi Birlikleri Federasyonu: 'RP ile işbirliği katliamlara ortak olmak demektir'
AlevilerdenRefah'atepkiANKARA/tZMİR (Cumhu-
riyet) - Merkezi Almanya'da
buJunan Alevi Birlikleri Fede-
rasyonu (ABF), Refah Partisi'-
nin seçimlerde destek istemine
olumlu yanıt veren Alevi örgüt-
lerine tepki göstererek, "RP ile
işbirliği yapmak katliamlara or-
tak olmâktır. Alevilerin yeri laik
ve demokrasi güçlerinin yanıdır"
açıklamasını yaptı. Izmir'de
Alevi ve Bektaşı derneğini ziya-
ret eden RP Anakent Belediyesi
başkan adayı Süleyman Akde-
mir tepki gördü. Dernek Baş-
kanı Veysel Karababa, "RP'nin
laiklik ve demokrasiden söz et-
mesini kuşkulu buluyorum" de-
di.
ederasyondan dün yapılan açıklamada, Refah
Partisi'nin laiklik ve demokrasiden söz etmesinin
kuşkuyla karşılandığı vurgulanarak Alevilerin
27 Mart yerel seçimlerinde de tercihinin ileridler,
demokratlar ve laik güçler olacağı belirtildi.
Alevi Bırlikleri Federasyonu
tarafından dün yapılan açıkla-
mada. "Aşağılanan, horlanan.
katliamlara uğrayan bir toplu-
mun, 'Sünnileştirilerek kardeş
olmasına evet' diyenlerin, bi-
zimle yakından u/aktan ilgisi
olamaz. Bizim bunlarla yolları-
mız dün de aynı değildi, bugün de
aynı değil" denildi. Alevilerin.
daima "Alevi-Sünni kardeşli-
ğinden" yana olduğu ve bütün
inançlann eşit koşullarda bira-
rada yaşamasını savunduğu
bildirilen açıklamada, "Gerici-
lerle, laiklik ve demokrasi düş-
manlarıyla işbirliği yapmak iste-
yenlere 'Durun' demiyoruz.
Alevilerin 27 mart seçimlerinde
de tercihi; ilerici, demokrat, laik
güçler olacaktır" görüşüne yer
verildı.
İzmir'de partilerinin "şeriat-
çı" suçlamalardan annması için
hafta başında kiliseyi ziyaret
eden RP'nin Anakent Belediye-
si başkan adayı Süleyman Ak-
demir. önceki gün Alevi ve Şii
Cemaati Kültürü Tanıtma
Derneği'ni ziyaret etti. Akde-
Denural,ikiycagıctmıüıbiv'tikk sııçhuh
Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, 'savcılığı sanığa göre suç
yaratmakla' suçlayan iki DGM yargıcını Adalet Bakanlığı'na şikayet etti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGM) Başsavcısı
Nusret Demiral. "savcılığı sanığa
göre suç yaratmakla" suçlayan
yargıç Yılmaz ÇamlıbeTin. Anka-
ra'dan sürülmesıne ilişkin olarak
Cumhuriyet'de yayımlanan ha-
berler nedeniyl'e. iki DGM
yargıaru Adalet Bakanlığı'na şi-
kayet etti. Adalet Bakanlığı. De-
miral'ın başvurusu üzerine söz
konusu yargıçlar hakkında so-
Ankara DGM'ye geldiğini ve o
gün DGM üyeleri Urunga ve
Çamlıbel ile görüştüğünü belir-
ten Demiral. bu yargıçlan haberi
sızdırmakla suçladı.
Demiral, Adalet Bakanlığı'-
na gönderdiği şikayet başvuru-
sunda, Urunga ve Çamhbel'in
bu görüşmede söz konusu ha-
beri sızdırdıklannı. aynca Ce-
malettin Kaplan'la ilgili gizlilik
derecelı soruştuımanın açığa çı-
kanldığını ileri sürerek. bu yar-Başsavcı-Demiral
gıçlar hakkında soruşturma açılmasını iste-
dı.
Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Baş-
kanlığı da. Demiral'ın bu şikayeti üzerine
ismi geçen iki DGM üyesi hakkında soruş-
turma başlattı. Adalet Başmüfettişi Mehmet
Cumhuriyet'te, 3 Ocak 1994 tarihinde "De- Öztürk tarafından yürütülen soruşturma ne-
miral'ı ekştirmek suç" başlığıyla yayımlanan deniyle. dün muhabirimız Polat'ın, tanık
haberden 4 gün önce muhabirimiz Polat'ın. olarak ifadesi ahndı. Polat, ifadesinde yargı
ruşturma başlattı. DGM asil üyesi Hakim
Albay Ertan Urunga ve Yılmaz Çamlıbel'i.
söz konusu haberi muhabirimiz Göksel Po-
lat'a sızdırmakla suçlayan Demiral, adı geçen
yargıçlar hakkında gereken işlemin yapı-
lmasını istedi.
muhabiri olması nedeniyle duruşmalan izle-
mek ya da yargılama ile ilgili bilgi almak
amacıyla değışık tarihlerde Ankara DGM'ye
gittiğini. yılbaşından önce de aynı amaçla
DGM'de bulunduğunu söyledi. Hakim Al-
bay Urunga ile de dost olduğunu ve kendisini
ziyarete gittiğini anlatan Polat. yılbaşından
önceki ziyareti sırasında. Urunga'nın Asken
Yüksek fdare Mahkemesi'nde açtığı dava ile
ilgili görüştüklerinı kaydetti. Bu görüşmede
>argıç Yılmaz Çamhbel'in sürgüne gönderil-
mesi konusunun gündeme gelmedığinı ve ha-
ber kaynağının DGM yargıçlan olmadığını
vurgulayan Polat. haber yayımlandıktan
sonra görüşmek istediği yargıç Çamlıbel'in.
bu istemini reddettiğinı anlattı.
Ankara DGM Başsavcısı Demiral'ın, bir
karan nedeniyle, "savcılığı sanığa göre suç ya-
ratmak"la eleştiren DGM yargıcı Yılmaz
Çamlıbel'i Adalet Bakanlığı'na şikayet etme-
sı üzerine, Çamlıbel DGM'deki görevinden
alınarak Afyon'a sürülmüştü.
mir, burada yaptığı konuşma-
da, il müftülüğünde Alevileri
temsil eden bir masa olmaması
yüzünden bu ziyareti gerçekleş-
tirdiğini belirterek şunlan söy-
ledi:
"Tüm dinler ve inanışlar Diya-
net içinde teşkilatlanmalıdır.
Buntarm hepsi inanç organizas-
yonlarıdır. Her vatandaş kendi
ibadet biçimini yaşamalıdır. Bi-
zim isteğimiz her inancın serbest
olması, örgütlenebihnek ve bir
inancın diğeri üzerinde baskı
kurmamasıdır. Belediye seçim-
lerini kazanırsak ibadetlerinizi
yerine getireceğiniz cem evleri
açacağız,"
Sıvas'ı unutmadık
Dernek sekreteri Murat Bo-
lat, "Laik devletin din kurumu
ounaz. Biz laiküği 1400 yüdan
beri yaşamış ve uygulamış bir
toplumuz. Bir araya gelmemiz
mümkün değil" dedı.
Alevi dedesı Aü" Haydar Bek-
taş, Akdemir'i sert bir dille ya-
nıtladı. Alevilerin 1400 yıldır
inanç biçimi, yaşayış ve kültürü
ile bir mücadele içinde olduğu-
nu belirten Bektaş şöyle konuş-
tu: "Bu sdylediğiniz düşünceier,
hep seçime çeyrek kala çıkıyor.
Ya olduğunuz gibi göriinün, ya
göründüğünüz gibi olun. Aleviİik
bir mezhep kavgası veriyor, ken-
dine göre bir ibadet şekli var. Biz
Kuran'ı sizlerden farklı yorum-
luyoruz. RP'nin şu ana kadar
getirdiği çizgiden ben memnun
değilim. Atatürk'e küfretmiş,
Anıtkabir'e çıkmamış bir rihni-
yetin yanında olamayız. Çünkü
biz tarihten gelen ezilmişliği bu
cumhuriyetle bıraktık. özgürlü-
ğü onda bulduk. Sıvas olayları
gibi olayların altından sizler çı-
karsanız bir arada olamayız."
Memurlardan
mektupluuy an
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Kamu çalışan-
lan, grevli ve toplusözleşmeli sendika hakkının ve-
rilmesi için parlamenterleri, imza toplayarak ve
mektup göndererek uyaracak.
Kamu çalışanlan dün Ankara'daki gösterileri sı-
rasında kendıleriıü coplayan polisler hakkında, An-
kara Cumhuriyet SavcılığYna suç duyurusunda bu-
lundu. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yöneti-
cilerinin de katıldığı suç duyurusunda, Ankara
Cumhuriyet Savcısı Mehmet özten'e 10 bin imzalı
dilekçe verildi.
Kamu çahşanlannın örgütlü olduğu 26 sendika.
hükümete yerel seçimler öncesi. 1 marta kadar süre
tanıdı. Hükümetin, grevli ve toplusözleşmeli yasal
düzenlemeyi gerçekleştirme yönünde somut adım
atmasını sağlamak amacıyla. ülke genelinde, seçim
bölgelerinde imza kampanyası başlatan Kamu Ça-
lışanlan Sendikalan Platformu (KÇSP) 14 şubatta
toplanan imzalan milletvekillerine sunacak. Siyasi
partilere. 1 marta kadar süre tanıyan sendikalar, 27
mart yerel seçimlerinde "oy gücunü" kullanma ka-
ran aîdılar.
MiUetvekilleri izlenecek
Türkiye genelinde her seçim bölgesinde, bölge
milletvekillerine yönelik bir imza kampanyası dü-
zenlenecek. Milletvekillerine, "Savın ilimiz miUerve-
kili. Bizler, seçim bölgenizde \aşa>an seçmenleriz.
Kamu ealtşanlarının grevli \e toplusözleşmeli sendi-
kal hak mücadelesini destekli>oruz. Sizdcn. seçim
döneminde vaatlerinizden biri olan kamu çahşan-
lannın groli ve toplusözleşmeli sendikal hak taleple-
rine ilişkin somut adım atmanızı v e > asa tasartsı mec-
liste gündeme geldiğinde, gre>li toplusözieşmeli bir
vasal dü/enleme lehinde oy kullanmanızı istiyoruz.
Bu konudaki tutumunuzun izleyicisi olacağız ve gele-
cek seçimlerde tavrunızı buna göre belirleveceğiz"
mesajını iletecekler.
Bu kampanyayı 13 şubata kadar 76 ilde sürdüre-
cek olan kamu çalışanlan imzalan Ankara'da mil-
letvekillerine iletecekler. 15-16 şubatta sendikalann
merkez yöneticileri, TBMM'de grubu bulunan par-
tilerin grup başkanlıklanyla görüşerek, siyasi parti-
leri "taraf ounaya" ve "somut adım atmaya" çağıra-
caklar.
Tstanhll 1'Hfl
B e t e d i
y
e
-ݧ
v e
Gend-Iş sendikalanna
üyeyaklaşık300işçidün,büyükşenir
belediye binası önünde toplanarak sendikalann toplu sözleşmesiz sendikal
haklan kabul etmesini protesto eden bir basın açıklaması \aptılar. "Söz, vet-
ki, karar tabanın", "^zleşme haklarımızı gasp edenlerden hesap sora-
cağız", "Yetki itirazlarına son" vazılı dövizler taşıyan işçiler, zaman zaman
"İşçiyiz, hakli) ız kazanacağız", "Kahrolsun sendika ağalarf. "Anti terör
yasasına hayır" şeklinde slogan attılar. (FOTOĞRAF: AHMET ŞIK)
Tarık Zafer
Tunaya
anılıyor
İstanbul Haber Servisi- 1961
Anayasası'nın mimarlanndan
ProfDr. Tank Zafer Tunaya,
ölümünün üçüncü yılında Âşı-
yan'daki mezan başında bugün
saat 10.30'da anılıyor.
1916 yılında tstanbul'da do-
ğan ProfDr.Tunaya, ilk ve orta-
öjğrenimin ardından fstanbul
Üniversitesı Hukuk Fakültesi'ni
bitirdı. 1949 yılında doçent olan
Tunaya, üç yıl sonra bugün hala
baş yapıt olma özelliğini sürdü-
ren. "Türkiye'de Siyasi Partiler"
adlı yapıtını yavimladı. 1953-55
yıllannda bilimsel ara^tırmalar
yapmak üzere Avrupa'nın çeşitli
ülkelerinde ve Amerika'da bu-
lundu. 1959 yılında profesör
oldu. Anayasa Hukuku dersleri-
ni canlı ve dinamik bir "Siyaset
bilimi" anlatımına dönüştüren
Prof.Dr. Tunaya, 1960 Ihtilali'-
nde Milli Birlik Komitesi'nce
Anayasa Hazırlama Komisyo-
nu'na üye olarak atandı. Üniver-
site özerkliği, grev ve toplu söz-
leşme hakkı. nispi temsil ve bir
sosyalist partinin kuruluşu gibi
yenilikler getiren 1961 Anaya-
sası'nın oluşmasına katkıda bu-
lundu. Daha sonra kurucu meclis
üyeliğine seçildi. Ödünsüz bir
Atatürkçü olan Prof.Dr.Tank
Zafer Tunaya, Atatürkçülük ve
laikliğe karşı hareketlere tepki
olarak. uzun yıllar Türk Devrim
Ocaklan'nda çalıştı ve genel baş-
kanlık yaptı.
tstanbul Üniversıtesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi'nin kuruiması
için çaba harcadı ve kurucu de-
kanı oldu. 1989 yılında Sedat Si-
mavi Vakfı Sosyal Bilimler ödü-
lünü, Fransa Cumhurbaşkanı ta-
rafından verilen "La Legion d'-
Honneur" nişanını aldı. Tunaya,
aynı zamanda İstanbul Barosu
"Omır Ödülü" sahibi.
ARAYIS
TOKTAMIS ATES
Aydın Olmak
Bundan bir hafta kadar önce 'Laik Devlet ve Demokra-
si için Ölen Yazarlara Saygı' genel başlığını taşıyan bir
toplantıya çağrılıydım. Türkiye Yazarlar Sendikası ile is-
tanbul Büyükşehir Belediyesi birlikte düzenlemişlerdi.
Aynı gün, Değirmendere-Gölcük'te de bir konferan-
sım vardı. Sendikanın toplantısma büyük bir hızla yetiş-
meye çalıştım. Değirmendereli arkadaşlann arabaları-
nın kanatları olsa rahat uçardık. Zaten Alman 'Junkers'-
lerinin hızı da saatte 180 kilometreden fazla değildi...
Tüm çabalarımıza karşın biraz geciktim. Konuşma sı-
ram geldiğinde salondaydım, ama sunan arkadaş gör-
medi. Neyse, konuşmam ikinci bölüme kaldı. Başıma
gelecekleri nereden bileyim?
Toplantının ikinci bölümü, Ihlas Haber Ajansı'nın çek-
tiği Sıvas katliamı görüntüleriyle başladı. Kimi bölümle-
rini değişik televizyon kanallarında izlemiştim, ama
böylesine ayrıntılı ve uzununu görmemiştim. Vücudu-
mun her zerresinden ter fışkırdı. Ardından Lütfl Kaleli,.
ardından bir duygu yumağı olarak Mücap Ofluoğlu...
Elim ayağım kesildi. Yanında oturduğum Oktay Akbal'a
"Ben konuşmasam olmaz mı" diye sordum, "Çıkıp ke-
paze olmak da var, ayıp olur!" diyerek kesti attı. Çaresiz
çıktık mikrofonun karşısına.
önümdeki notları derleyip toplayarak anlatmak ne
mümkün? Neyse, notları bir kenara ittim ve 'irticalen' Al-
lah ne verdiyse konuştum ve indim Konuştum ve indim,
ama bende de can kalmadı. Melike Demirağ'ın o canım
konserini de dinleyemedim. Ve o günden sonra böyle
duygu yükü ağır toplantılarda elimde belli bir metin ol-
maksızın konuşmamaya karar verdim.
Planladığım konuşmada, 'yazar' kavramı çerçevesin-
de 'aydın' kişiliğini ele almayı düşünmüştüm. 'Eğitimli
kişi', 'entelektüel' vb kavramlarla, aydın kavramının
Jarklarını irdelemeyi ve buradan 'yaza/"'ınsorumluluğu-
na geçmeyi umut ediyordum. Olmadı. Tüm kavramlar
birbirine karıştı. Ve kavramları karıştıran başka insanla-
rı acımasızca eleştiren ben, tam bir kavram karmaşası-
nın içinedüştüm.
Aydın kişi, "kendisi ve çevresi ile ilgili sorunları gören
ve bu sorunlann çözümü için öneriler getiren insandır."
Aydının belli bir eğitim almış olması şart değildir. Elbet-
te 'okumuş' bir aydının, sorunları görmesi ve çözüm
önerileri geliştirmesi çok daha kolay olur. Ama şart de-
ğildir. Hiç okuma-yazması olmayan bir kişi, pekala ay-
dın olabileceği gibi, beş üniversite bitirmiş ve altı alanda
doktora yapmış bir kişi, pekala aydın olmaktan çok uzak-
ta kalabilir.
Eğitimli insan, belli alanlarda eğitim görmüş insandır.
Belli alanlarda uzmanlığı da olabilir. Ama 'aydın'olmak
için daha yenmesi gereken birkaç fırın ekmek vardır. Zi-
ra aydın olmanın temel koşulu, 'dürüst' olmâktır. Salt
kendi çıkarları peşinde koşan adam (ya da kadın) çok
eğitimli, çok uzman, çok 'işbilir', çok 'işbitirici'vb. olabi-
lir. Fakat aydın olamaz.
Entelektüel kişi; geniş kültürü olan kişidir. Müzikten
edebiyata; sinemadan plastik sanatlara kadar, akla ge-
len ve gelmeyen her alanda 'tat almasını' bilen insandır.
Aydın olmayan 'eğitimliler' arasından da kimi zaman
entelektüel çıkar. Ama gerçek bir entelektüel olmak için,
öncelikle aydın olmak gerekir.
Eğitimsiz bir aydının entelektüel olması çok zordur.
Zira entelektüel olmak için gereken koşullardan biri de
iyi bir eğitimdır. Aynca bir ya da birkaç yabancı diü de
okuyup anlamak gerekir. Ve bu nedenle entelektüeljej
genellikle toplumun kaymak tabaka ailelerinin çocukla-
rıdır. Eskiden, özellikle yüksek bürokrat aileler de bu
kaymak tabaka içindeydiler. AncakTürkiye'nin gelişme-
sine (!) paralel olarak gerıledikleri için, bu statülerini yiti-
recek gibi görünüyorlar...
Bir de 'entel' vardır. Bunlar tam seyirliktir. Kısaca ta-
nımlamak istersek entellere 'özenti entelektüeller' diye-
biliriz. Bunlar devamlı bunalırlar. Ama bunalmalarının
nedeni, 'kendilerini aşamamalan' değil özentileri ve
tembellikleri'dir. Çoğu ite-kaka bir meslek sahibi ol-
muşlardır, ama gönülleri başka mesleklerdedir.
Bunlar üniformaya' karşıdırlar. Ama kendileri bir tür
üniform' içindedirler. Erkekleri keçi sakallı, pipolu, kimi
zaman fularlı ve kadife giysilidir. Kadınları ise normal
dışı uzunlukta' (çok uzun ya da çok kısa) etek giyerler.
Saçları ya çok kirli ve dağınık ya temiz ve dağınıktır.
Bodrum ceketi' alameti farikaları gibidir.
Ve çok ilginçtir, bunlar arasında da çok yetenekli in-
sanlar olduğu gibi, bazen başanlı olanlar da çıkar. Bu da
Allah'ın bir hikmetidir. Ve bu insanlarçok aykırı olmala-
rına karşın kimse tehditetmez bunları. AmaTürkiye'nin
namuslu aydını ve yazarı hep tehdit altındadır. Zira dü-
zeni sarsan da bunlardır, değiştirecek olan da...
Mustafa Suphi'yi anma gecesi
• İstanbul Haber Servisi -
Sosyalist İktıdarpartisi (SİP).
Mustafa Suphive 15
arkadaşının öldürülmelerinin
73"üncü yıldönümünde anma
gecesi düzenliyor. SİP'ten
yapılan açıklamada,
Türkiye'nin ilk komünist
önderlerinden Mustafa Suphi
ve 15 yoldaşının anısına gece
düzenlendiği bıldmldi.
Amerikan İşçileriaDünyası
Partisi yönetıcilerinden Bıll
Doares. sanatçılar Ünal
Büyükgönenç. Metin Kahraman
ve Gülbahar ile İngiltere
Devnmci Komünist Grup
temsilcisinin katılacağı gecede bir
dedia gösterisi yapılacak. Anma
toplantısıbuakşamsaat 18.00'de
Ortaköy Kültür Merkezi'nde
gerçekleştirilecek.
Yalan habere karşı olanlara
BEHZATŞAHİN
Sıraselviler'deki bir apartman
dairesinde günlerdir yoğun bir
koşuşturmadır gidiyor. Hem de
ne koşuşturma... Sabahlara ka-
dar. uykusuz. Ceyda, "Dün" diy e
söze başlıyor, sonra düzeltiyor.
"Dün değil yabu, bu sabah. Do-
kuzda (sabah) yatınca günleri de
şaşınyor insan." Bir odada 5-10
kişi sayfalan bıçimlendinyor. Bi-
rileri yazı yazmak için ekran
sırası bekliyor. Bir kenarda katlanmış bir ya-
tak. Habire çay içiliyor, sigara içiliyor. Ne gi-
riş saatlen belli. ne çıkış. Kim mi bunlar?
Bunlar, bir grup genç. Bunlar, "mülksüz-
ler." Bunlar, büyük gazetelerin yayın anlayı-
şlanna alet olmak istemeyenler. Buniar, seç-
kinciliğe karşı. Bunlar, astsız-üstsüz bir grup
gazeteci.
Bunlar. "Express"çi. Hazırladıklan el ilan-
lannda kendilerini şöyle tanımlıyorlar:
"Başında de\TÜn var. Türkiye'de ilk defa
'mülksüz' bir gazete çıkıyor. Evpress kimse-
nin mülkü değil. Sahibi, işvereni. patronu. fi-
nansörii yok. F.xpress. Express'i varedenlerin!
Yazannın. çizerinin, katkıda bulunan herke-
sin. Express, mülk'ün yönetim anlamıyla da
Express'çiler gazetelerinde çalışacak gönüllüleri bekliyorlar
"mülksüz." Şef, müdür, editör yok. ExDress'te
alt-üst yok, rütbe yok, hiyerarşi yok: İktidar
değil, gönüllülük \ar! Ücret değil, paylaşun
var! Rekabet değil dayanışma var! Başında
devrim var!.."
Çoğu, başanlı gazetecilik örneği gösterdik-
leri yayın organlanndan yönetimin dayat-
malannı kabul etmedikleri için aynldı. Proje.
kendilerine müdahale eden yönetimle anlaşa-
madıklan için EP'den aynlan grup tara-
fından çok önceleri düşünülmüştü. Elde bi-
raz dapara vardı.
Batacak bile olsa "Sahibinin sesi değil, ken-
di sesi" diyebilecekleri bir gazete çıkarma-
lıydılar. Ve artık çıkma aşamasında. Haftalık
gazete Express, cumartesi günü bayilerde.
Peki, bu gazeteyi kimler alacak?
Aydın Demirer, "Basından soğu-
muş, basına güvenmeyenler, genç-
ler ve liberal sol bir gazeteye okur
olabilecek herkes" diye tanımlı-
yor Bir istatistiğe göre basına gü-
venmeyenlerin yüzde 55"i buldu-
ğu Türkiye'de "Yüzde 55^ mer-
haba" diyorlar. Nftlilikçe yasak-
lanan. üzerinde "mahım" el hare-
ketini yapmaya hazırlanan bir
elin fotoğrafının bulunduğu
tanıtım afışlennınin anlamı ne?
"Türkiye'nin toplum yapısına uy-
gun düştüğünü düşündük. Cum-
huriyet tarihinin en büyük siyasi,
toplumsal. ekonomik krizi yasa-
nıyor. Büyük bir yolsuzluk dalgası, siyasi çev-
reîerde büyük bir vnrdumduymazlık var ve dü-
rüst, emeğiy le kazanan insanların içinden sü-
rekli bu işareti yapmak geçiyor. Bu, adaletsiz-
liğe, vurgunculuğa, vurdumduymazlığa yapı-
lan bir işaret. Evde kocasına kızan kadımn,
kansına kızan kocanın, her gün binlerce kişi-
nin yaptığı bir işaret. Bir tepki var bunda, dile
getirelim dedik."
İkinci bir iş yaparak geçimlerini sağlayan,
başka gazetelerde çalıştıklan halde gönüllü
yardım edenlerin ortaklaşa çıkaracağı Expres
gazetesinden bir de çağn var: "EDerinde haber
oian, gönüllü katkıda buhmntak isteyen insan-
lar destek olursa se>iniriz. Bu gazete zor koşul-
larda çıkacak. Desteğe ihtiyacımız var..."
BÜLENT DİKMENER
HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI
Gazeteci Bülent Dikmener'in anısını yaşatmak ve Türk gazetecili-
ğine olan katkılarını manevi yönden sürdürmeyi sağlamak amacıyla,
adına 1980 yılında konulan "Haber Ödülü" İ993-1994 yılında da
sürdürülmektedir. Ödül koşulları şöyledir:
1. Ödüle her Türk gazeteci aday olabilir.
2. Adaylık, gazetecinin kendi önerisi ya da Ödül Komitesi'nin
önerisi ile gerçekleşir.
3. Ödüle aday gösterüecek haberlerin 1 Nisan 1993 ile 31 Mart 1994 tarihleri arasında gün-
lük gazeteler ya da süreli yayınlardan birinde yaymılanmış olması gereklidir.
4. Ödüle aday olabilmek için nitelikleri 3. maddede belirtilen haberlerin yayımlandığı gaze-
te ya da süreli yayınların 1 sayısının 10 Nisan 1994 günü akşamına kadar gösterilmesi gerek-
mektedir.
5. Seçici Kurul'un değerlendirmesi sonunda "Haber ödülü"nü kazanan gazeteciye 3.000.
000 TL. ödül ve bir plaket verilir. Haberin bir ekip tarafından oluşturulması halinde ödül
tutan paylaştırılır.
AyTica Seçici Kurul'un belirleyeceği "Jüri özel ödülü'
1
ile "Genç Gazetecüeri özendirme
Ödülü"VM kazananlar bir plaket ile ödüllendirilir.
Kişisel başvurularda imzasız yayınlanan haberler için yazarm kimliğinin Sorumlu Yazı İşle-
ri Müdürü tarafından onaylanmış olması zorunludur.
6. Seçici Kurul; Erhan Akyıldız, Müfit Alaçalı, Yalçın Bayer, Orfıan Erinç, Soner Girgin,
Mazlum Göknel, Oktay Kurtböke, Turgay Olcayto, Çetin Özbayrak, Deniz Som, Umur
Talu, Seçkin Türesay ve Ulvi Yanardağ'clan oluşmuştur.
Yarışmaya katılacak haberlerin Bulent Dihnener Haber ödülü PK:246/tstanbul adresine ta-
ahhütlü olarak gönderilmesi zorunludur.
ÖDÜL KOMİTESİ