Katalog

SAYFA CUMHURİYET2 29 OCAK1994 CUMARTESİ Aknan çevrecilerin bitmeyen Dalyan savaşı AHMEDARPAD STLTTGART - Avnıpa'nın halka açık en büyük turizm fuan CMT şu günlerde Stuttgart'ta sona erdi. Uz- manlann en çok konuştuklan konu- lardan bıri de, Türkiye'nin turizm so- runlan oldu. Dünyarun en çok seya- hat eden toplumlanndan biri olarak kabul edılen Almanlar tatillerini geçi- recekleri ülke seçimi konusunda çok duyarlı. Antalya'da üç el bombasırun patlaması 60 bın Alman'ı Türkıye"ye gitmekten caydırmıştı. 1993 sezonun- da Güneydoğu ve Doğu Anadolu'- daki tarihi > öreleri gezen yabancı tu- rist sayısı sıfırdı. Kaplumbağalar ûlkesi Merkezı Stuttgart'ta olan Hayvan Türlerinı Koruma Derneğj, günü- müzde Bali'den Kenya'ya, Ispanya'- dan Yunanıstan'a sayısız ülkede ken- dini kabul ettirmiş bir çevre kuruluşu. Türkiye'de 1987 yılından bu yana yaptığı çalışmalarla Dalyan'ın kur- tancıîanndan biri olarak tanınan der- nek başkanı Günter Peter, şu günlerde dertli ve hüzünlü. Turizm Fuan CMT nedeni>le bır basın toplantısı yapıp, gazetecilerle dertleşti. fztuzu kumsallanna, temeli za- manın Kültür ve Turizm Bakanı Me- sut Yılmaz tarafından. "Burayı insan- lara kapatırsak milvon tane kaplumba- ğa olur, Türkive de bir kaplumbağalar ülkesi haiine gelir" sözlen ile atılan 620 >ataklı Kaunos Beach Oteli Alman- Türk ortaklığı ile gerçekleştirilecekti. Mesut Yılmaz o günlerde bir Katar şirketıne Dalyan'da kamu arazisine 5 bin 100 yataklı luristik tesis yapması için de önızın vermışti. Ancak Peter, önce Almanya'da basını ve kamuoyu- nu arkasına alarak işe girişmiş. ardın- dan da diğer ûlkelerde ilişki içinde ol- duğu 350 çevre koruma örgütüne Dal- yan'daki projeleri aktararak. 1989 yılında başanya ulaşmıştı. Dönemin ANAP hükümeti otel yapımını dur- durmuş. Dalyan ve Köyceğiz'i deçev- re özel koruma bölgesi içine alarak milli park ilan etmişti. O yıllarda Pe- ter, Türkiye'nin ve tüm Akdeniz'in doğa harikası bu yöresi kurtuldu diye mutluydu. 1989 Şubatı'nda Alman Parlamentosu'ndan Dalyan"a 8 mil- yon markbk desteğin çıİcmasında da önemli rolü olmuştu. "Türkiye, otel yapımından vazgecmekle tüm dünya ülkelerine örnek olmuştur" dıye ko- nuşmuştu o günlerde Cumhuriyefe. "Türk yetkililerin bu ilk adımuı ardı- ndan. bolgede ulusal parkın oluşrurul- masıvekaplumbağaların korumaaltı- na alınması konusunda da aynı du- yarlığı göstereceğini umuyoruz...." Ancak aradan geçen 5 yılda çok şey yaşamış Peter. "Iflc yıllar umutluyduk" diyor. "Dalyan halkı bize kurtarıcı gö- züyle bakıyor, Almanya'dan gelecek 8 milyon markı bekliyordu. KumsaJda bazı önlemler alındı. uzmanlarunız gel- di, Türk çevrecileri ile ortak çalış- malanmız oldu, Dalyan'da büro açtık." Fakat 1990'dan sonra rüzgar aniden ters yönden esmeye başlamış. Alman hükümetinin gönderdiği 3 mil- yon markın kullarumını üzerine alan Ankara'ya bağlı çevre kuruluşu AS- PA'nın gözle görülür hiçbir çaîışması olmarruş. "Son üç yıl içinde ne tztuzu kumsalında, ne Dalyan'da, ne de ulusal parka dönüştiirülen tüm yörede eUe tutuJur bir çalısma yaptılar." Turizm Bakanı Abdiükadir Ateş 1992 yılında CMT Fuan nedeniyle Stuttgart'ta dü- zenlediği basın toplantısında Peter'in çahşmalannı övmüş ve derneğine her zaman destek olacağını belirtmişti. Ardından da kendısini Ankara'ya da- vet etmiş ve 24 Nisan 1992 günü öğle- Son üç \ ü içinde ne tztuzu kumsalında, ne Dalyan'da, ne de ulusal parka dönüştiirülen tüm yörede elle ruru- lur bir çalışma yaptılar. Dalyan yöresinde çalışmalar yapan uzmarüar kovulacak durunıa geldi. den sonra makamında tam 4 saat sü- reylegörüşmüştü. Desteğınj o gün de tekrarlamıştı. 1982 yılından bu >ana her yaz bir- kaç defa uğradığım yörede gözle görü- lür bır bozulma var. Dalyan büyüdü. betonlaşma arttı, o yıllarda 60 motor, kumsala tunst taşırken. sayılan bu yaz 300'e çıktı, her gün 5000 turist Iztuzu'na götürüldü, vapımı önlenen otelin temeli betonla kapatılıp. oto- mobil parkı yapıldı. karayolu iie ge- lenlerin sayısı da arttı. Dalyan'da pan- siyonlar ve oteller açıldı, altyapı önemsenmediği için antma tesisi yapı- Imadı. Pis sular ulusal parkın kanal- lanna akmaya devam ediyor. Balık sayısı o o50geriledı, KöyceğızGölü'nü Akdeniz'e bağlayan deltada görülen Nıl kaplumbağasının nesli uzmanlara göre tükenmek üzere. Sazlıklann arkasında da Dalyan'ın çöpleri gizlice yakılmakta. Kanal sulannda pislik- lerin yüzdüğüne ilk kez bu yaz tanık oldum. Yüzyıllardır deltanın simgesı sazlıklan gezi motorları tahrip ediyor. yörede yaşayan kuş türleri gittikçc azalıyor. Denizdcn giren motorlar -yasak olmasına rağmen- sazlıklarda sürat gösterilen yapıyor. "1992/93 ktşında uzman eleman- lanmız her gün 1000 ila 2000 rüfek atışı saydılar deltada" dı>or Peter. Ulusal parkta kuş avı yasak! "Ne devlet, ne de ASPA bu olup bitenlerle ilgileniyor. Muğla Valisi de bi/i 'istenmeyen kişi" ilan etti. 'Türk çevrecileri Abnama'ya gelip, ülkenin doğa sorunlan ile ilgileni- yor mu?' dedi. Keşke gelseler" diyor Peter gülümseyerek. Muğla vilayetınin çevre ve doğa so- runlan ise gün geçtikçe artıyor, 1982'- den bu yana her yıl 1.5 ay yaşadığım yörenin sorunlan Bodrum ve Marma- ris'in betonlaşması ile başladı ve de- vam etti. Dalaman SEKA Kağıt Fabrikası. Alman desteğı ile kurulan antması çalıştınlmadığj için Dalaman Çayı'nı tamamen öldürdü, turistık yerlesjm merkezlenne 2-3 saat uzağa yapılan Dalaman Havaalanı Atatürk'ün Dev- let Cretme Çiftliği topraklannı ışgal etti, karşısına kurulan İncebel Tatil Köyü, altyapısı olmadığı için atıksula- nnı önünden geçen çaya verdi, San- germe kumsallanna ınşa edılen dev te- sisler kıyılan halka ve denız kaplum- bağalanna kapattı. caretta caretta- lann yumurtlama alanlanndan sayı- lan Fethiye Yanıklar kumsalına 92 93 sezonunda vapılan Tuana Otelı aynı zamanda arkasındaki bıyotupu da mahvetmeye başladı. Bu tesısın açılışını da Çevre Bakanımız yapmış. Yüzkarası Gökova ve Yatağan sant- rallan da, tümü Muğla vilayeti sınırlan içindekı bu utandıncı örnek- lenn en başında geliyor tabıı. "Dalvan'a Alman desteğinin ikinci taksidinin gönderilip gönderilmeye- ceğine bugünlerde karar verilecek*' di- yor Peter "İlgili > önericilerle Frank- furt'ta göriişeceğiz. Öneri >e istekleri- miz olacak. Alman halkı ödediği vergi- lerden vapılan vardımların nerede ve nastl kullanüdığını bilmek ister. Türk ilgilileri çaltşmalanmızuı devamına izin versinler. doğaya da gözle görülür bir yatırım yapsmiar. Yaz avlannda Dal- yan'a günübirlik gelen hıristlerin %90'ı Alman. TLT. Hetzel, Orion gibi ülke- mizin büyük seyahat acentelen, Dal- yan'da doğa koruması gerçekleşmezse, yöreye günübirlik turist göndermeye- eeklerine söz »erdiler." Anımsanacağı üzere aynı kuruluş- lar. Kaunos Beach Oteli yapılsaydı oraya da müşteri göndermeme ka- rannı almışlardı. 1992 yılında Peter'e kendısini destekleyeceğini söyleyen Turizm Bakanı Ateş, geçenlerde An- kara'da yaptığı basın toplantısında 1994 sezonunda ülkenin 7.5 milyon tunst ve4.5 mılyaı dolargelir bekledı- ğini açıkladı. Antalya'da atılan el bombalannın turizmde 1 milyardola- ra yakın zarara neden olduğunu da belirtti. "Türki>e'nin, nesli tükenen hayvan- ları koruma> a almak için hazırlanan uluslararası anlaşmava 1984 yılında Bem'de imza attığını politikacılara bir kez daha anımsatmak isteriz" dıve Pe- ter devam etti. Basın toplantısına katı- lan gazete, televizyon ve radvo muha- birleri aralıksız not alıvordu. "Dal- yan'a bir antma tesisi mutlaka kurul- malı, gezi motoriarının sayısı a/altı- Imalı. av yasağına uvulmalı, günübirlik gelen turistlere Dal> an »e doğası üzeri- ne de> amlı bilgi verilmeli, yöre halkının da çabuk kazanç uğruna doğanın tah- rip edilemeveceği bilincine > arması sağ- lanmalıdır. Yaşamını tek Türkiye'de değil, daha bırçok ülkede havvan türlenni korumava adamış Peter'i 1987'den bu vana tanıvorum. Pohtikacılardan, söz verdıklerını uygulamalannı istıyor, tersini yapmalannı değil. "Gözlerimin mavisi gibi..." deyıp de aksını yapan sözümona doğaseverler ve çevrealer ülkesi olmayalım. Devrek bastonlan sergileniyor ANKARA (AA) - Cumhur- başkanı \e başbakanlann bas- toncusu Münteka Çelebi'nın anısına. geleneksel el sanatlan- ndan baston ve asalann sergilen- diğı bır sergi açılacak. Kültür Bakanhğı Halk Kül- türlenni Araştırma ve Gcliştir- me Genel Müdürlüğü tarafı- ndan 1 şubatta 100. Yıl Sanat Galerisi'nde açılacak sergide, büyük usta Münteka Çelebi'nin yşinı'sıra Erdoğdu Özcan. Bahat- tin thırak, Tansel Işık, Rasit Ko- rum, An' Akçasu, ve Birol Demir adlı baston ustalannın eserleri sergılenecek. Satış da vapılacak olan ser- gide. Kültür Bakanhğı Halk Kültürlerini Araşürma Geliştir- me Genel Müdürlüğü'nün usta- dan satın alarak oluşturduğu baston koleksiyonu da sergile- necek. Ağaç işlemeciliği ve oy- macılığının en güzel ürünlerini oluşturan baston ve asalar Tür- kiye'de yüzyıllar boyunca kul- lanılmış, 19. yüzyıl ortalannda ise tüm yörelere yayılmış. Aynı zamanda giyimi tamamlayan bir aksesuvar olarak da kullamlan baston, günümüzde ev ve büro- larda dekoratif eşya olarak da değerlendiriliyor. Türkiye'de bastonculuk Bazen alün, gümüş, fıldişi, ke- mik-abanoz gıbı malzemelerden de yapılan bastonun sap kısmında genellikle dişbudak ağacı kullanılı>or. Gövde süslemesi de başlı başı- na bir sanat olan baston. her us- tanın kendi zevkine göre işleni- yor. Bu işleme ve süsleme teknik- leri arasında oyma. gümüş. se- def, alpaka. polyester kakma. dağlama ve boyama kullamlan başbca teknikler. Bastonlar, değnek kısmının şekbne göre. duz. burmalı. yan oyma-yan burma ve oymah ola- rak adlandınüyor. Sap kısmının şekline göre ise karta! başı, yılan başı, at başı gibi isimler alıyor. Türkiye'de bastonculuk en çok Zonguldak'ın Devrek ilçe- sinde gelişmiş durumda. öte yandan Gaziantep'te. Bitlis'in Ahlat ilçesinde ve İstanbul'un Beykoz ilçesinde de değışik ör- neklerine rastlaruyor. Münteka Çelebi kimdir? Mesleğe, babasından kalan bastonun sapının kınlması üze- rine. sık sık gittiği baston us- tasınm sözü üzerine başlayan büyük usta Çelebi. klasik özel- liklere bağlı kalmamış. yeni arayışlara girerek Devrek bas- tonunun tarunmasında çok etkili olmuştu. Bastonu zanaat ol- maktan çıkanp. sanat düzeyine ulaştıran Çelebi, sanatını Dev- rek dışına çıkarmak amacıyla Bolu'da bir sanat evi açmış ve burada başka el sanatlanna da yer vermişti. Cumhurbaşkanı ve başbakanlann bastoncusu un- vanı da verilen Çelebi, aynca Be- yaz Saray kayıtlanna giren ilk Türk olarak da tanmıyor. Bas- ton ustası Münteka Çelebi, ocak ayında hayata veda etmişti. Körlere baston eğitimi ANTALYA (AA) - Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen "görme özürlüler için bağımsız harekct eğiricisi yetiştir- me kursu"na katılan uzmanlar, maskeli halde baston kullana- rak, karanlıktaki yaşamı öğreni- yorlar. Antalya Huzurevi'nde 20gün- lük baston kullanma tekniği eği- timine alınan 5'i bayan toplam 22 uzman. görme özürlülere günlük >aşam becerisi kazandı- rmak için önce kendilerini bas- tonla yürümeye alıştınyorlar. Sokakta. bahçede, evde ve her yerde basîonla > r ürümeyi. hare- ket etme tekniğini öğrenen uz- manlar. gözlerine maske takarak eğitimlerini sürdüriiyorlar. İstanbul Emirgan Körler Re- habilitasyon Merkezı Müdürü Hasan Keskin, körleri eğitecek uzmanlann uluslararası statüye göre yetiştirildiklerini beürterek, şunlan söyledi: "Uznıanlann, önce kendilerinin görme özürlü- lerle ilgili yöntemleri, hem Türk- çe, hem de tngilizce öğrenmeleri son derece gereku'djr. L'zman- larımız eğitim sürelerini tamam- ladıklannda. bölgelerdeki görme özürlülere baston ile yüriime tek- niğini öğretecekler." Hasan Keskin. böyle bir kur- sun düzenlenmesinin amacınm, görmeyenlere hizmet için kuru- lan dernek ve vakıflar bünyesin- deki görme özürlülere. bastonla yüriime tekniğinin öğretilmesi olduğunu sözlerine ekledi. -Çürük dişler sağhğımızı etkiliyor GAZİANTEP (AA) - Gazian- tep Sağlık Müdürü Dr. Ali Bin- göl Yaşar, sağlıksız ağız ve dişle- rin birçok hastalığın başlangıcı olabileceğini belirterek. "Çürök bir diş; başta göz, beyin. kalp, mide, böbrek >e eklemler ounak üzere tüm sağhğımızı tehdit eder" dedi. Dr. Yaşar. yaptığı açıklama- da. ağız ve diş sağlığına yönelik çalışmalann büyük önem taşıdığını belirterek. halkın ağız ve diş sağlığı konusunda bilinç- lenmesı. "diş hekımlerine sadece diş ve dışetı sorunlannda değil, yılda en az ikı kez kontrol içinde gidilmesi gerektığini söyledi. Her hastalıkta olduğu gibi, ağız ve diş sağlığında da tedavi geciktirildiği zaman. uzun süre- de. tedavinin daha zor ve daha pahalı olacağını kaydeden Ya- şar. "Anne, babalar. çocuklarma zamanmda ağız ve diş sağlığı eği- timi vermeli, diş fırçalama alı- şkanlığmı kazandırmalıdır" dedi. Öte yandan. Gaziantep'te 35 ilk ve orta dereceli okulda diş sağlığı taraması gerçekleştirdik- lerini ifade eden Dr. Yaşar, gezı- ci poliklinikle taramalar ya- parak, teşhiş ve tedavi hizmeti sunduklannı bildirdi. Dr. Ya- şar, okullarda, üniteleriyle bir- likte birer diş hekimi istihdam ediimesinin, ağız ve diş sağlığı konusunda büyük yararlar sağ- layacağını sözlenne ekledi. Cevre-Turizm el ele Turizmde çevreye duyarlılık kampanyası' ANKARA (AA) - Tunzm Ba- kanhğı tarafından geçen vıl baş- latılan "turizmde çe\reje du- yariılık kampaması" çerçevesın- de 36 luristik tesısın çam sımgesi almak için başvuruda bulundu- ğu. çapa sımgesi için bir yat li- manının. yunus sembolü ıçın de bır vat talep ettiğı bıldınldı. Tunzm Bakanhğı geçen yıl. günümüzün önemli bir sorunu ve tunzmin en önemli davanağı olan çevrenın korunmasi bilinci- ne katkıda bulunmak. çe\re\e duvarlılığı teşvik ederek özendir- mek amacı ile başlatılan "turizm- de çevreve duyarlılık kampan- yası", turizm ışletmelennin ko- nuva katkılan ile bu bılincı geniş bir kitleve \a\majı amaçlıyor. Kampanşa kapsamında çe\- reyeduvarlı konaklama tesısleri- ne "çam", yat lımanlanna "çapa" ve vatlara "vunus" sim- gelerinin verildığinı hatırlatan vetkılıler. "çam" sımgesi alabıl- mek için bugüne kadar bakanlı- ğa 36 tesısın başvuruda bulun- duğunubıldirdıler. Başvuruda bulunan tesisler- den 12'sine "çam" simgesinın ve- rildiğinı kavdeden >etkıliler. buniardan 9unun Antalva'da bulunduğunu ve çam sımgesi plaketlerinın sahiplcrinc dü- zenlenen bır törenle Turizm Ba- kanı Abdülkadir Ateş tarafından verildığinı hatırlattılar. Yetkılı- ler, çam sımgesi alan dığer üç te- sisin de Muğla'mn Feıhive. Or- taca ve Marmans ilçelerinde ol- duğunu söylediler. Yetkılilcr. "Bizim tesisimiz de çevreye duyarlı" dıyerek başvu- ruda bulunan 6 tesise ise. çam simgesı alabilmek için gerekli şartlan taşımamalan nedeniyle bu sembolün verilmesinin uvgun görülmediğini bıldırdiler. Turizm Bakanhğı >etkilileri, çam simgesi alabilmek için sıra- da bekleyen 16 tesis bulunduğu- nu ve bunlann da turizm sezonu- nun başladığı nisan avından iti- baren vennde inceleneceklennı söylediler. Çam simgesi almak iste- \en 16 tesisin 2'sı Ankara'da, 5"i Ântalya'da. 2'si İstanbul'da. 2'si Muğla'da. birer tanesi de Aksa- rav. Aydın. Balıkesir, Bursa ve Manisa'da bulunuyor. Turizm Bakanhğı yetkilileri. "yumıs" sımgesı almak için bu- güne kadar sadece Bodrum'dan Arma Yat'ın ve "çapa" sembolü almak için de Çeşme'den Tur- Yat marina işletmelerinin baş- vurduklannı \e bu taleplenn de tunzm sezonunun başlama- sından ıtıbaren ıncelenerek de- ğerlendınleceğını ifade ettiler. Tunzm Bakanhğı yetkiiilen. çam. çapa ve yunus simgelennı taşıyan tesislenn, çevreye olan duyarlılığın bir göstergesi oldu- ğunu ve tur operatörleri ile seya- hat acentelerinin "çe>re dostu" bu kuruluşlan tercih ettıklerinı bildirdıler. Yetkıliler. aynca te- sıslerin çevreye duyarlılıklan sayesınde hem ülke kaynak- lannın korunacağını. hem de bu işletmelenn daha rantabl ola- caklannı ifade ettiler. Turizm Bakanhğı tarafından verilen çam. çapa ve vunus sım- gelen. işletmelenn çevreye du- yarlılık konusunda aldıklan pu- ana göre bır ile 3 sembo! arası- nda değişiy or. Asırlık olmak istiyorsanız kannca yiyin KÖŞEBAŞ1DEYİPGEÇMEYİN Dostluklar köşcbaşı sohbctlcrinde pckişır. Yaşamın insanalyönünüdoruğaçıkartır.Bclkı küçük mutluluklara. belkı de unutulması mümkün olmayan hüzünlere sahne olur ıstemeden sohbetler.... Köşebaşı sohbetlerinde unutulmaması gereken birşey varsa. o da içtenlikür. Çarşı pazardolaşıp nerede ucuz bırşeyler bulabilirim diye düşünen insanlar da bır aray a gelince elbetteki geçim sıkınüsından dem vuracaklardır. Ayak üstü cnflasyondan söz cdcccklcr. ındinmın başlayıp başlamadığını. başladıysa nckadar süreccğini soracaklardır birbirlerine ama neçaredır ki. y ine konu parasızlığa dönecektır. Hele iki kadın bıraraya gelmişsedeğmeyınsakınsohbellerineçünkükendinizi uçsuz bucaksız bır dedıkodu içinde bulabilirsiniz. Kimin ne yaptığı ancak bu sohbetlere katıldığınızda ortaja çıkar. (Fotoğraf: ZAFER AKNAR) PEKİN(AA)- Yüzyıl yaşamak ısteyenlere. proteın açısından zen- gın ve yağsız olan kannca yemelen öncnliyor. Çıniı bır profesör. bu "mini" böceklerdcn yapılan kırk dolayında besın tarifcsı hazırludı. Yeni Çin Haber Ajansı. "karı- nca rejimi" uzmanı profesör \Vu Çişeng'ın keşfettıği kanncadan yapılan 4O'ı aşkın pasta çesıdı. onun üzerindealkol veçayın ülke- nin doğusundakı Nankın'de tüke- lildığini bildirdi. Kanncalan "besin hazinesi" ola- rak tanımlayan VV'u. bu hayvan- lann taşıdığı zengin proteinlerin hastalığı ve yaşlılığı önlediğini ve hdita çocuk gelişımıni hızlandırdığını savunuyor. Çınli profesör, kanncalann so- yadan 10 kat. mıneral açısından zenginlıği ile bılınen donıuz kara- cığcrindcn 3 kat daha fazla çınko ıçcrdığmı bclirlivor Çın'de ıkı bın çcşıt kannca bu- lunduğunu. buniardan 190'mın be>ın ya da ılaç yapımında kul- lanıldığını bclırten Yeni Çin Habcr Ajaıisi. yüz yaşlanndıı çok sayıda kişının yemek lısteMnde kanncalı bosınlcr bulunduğunu kaydcttı. Çın'de kanncalann besın olarak ve tıpta kullanıîması üç bin yıl ön- cevedayamvor. Tom ve Jerry'nin yaşam doluyaratıası: Josq)h Barbera ELITE Service IAN SPELLING Kimi zaman bır film yapma düşün- cesi. "Ne oiup bitti" sorusu denli ba- sittir. Yeryüzündeki çocuk ve erişkinleri eğlendirmek için ortağı William Han- na ile birlikte 50 yıldır didınen. çızgı film klasiklerinden "Tom ve Jerry" ve "Taş Devri" gibi eserlere damgasını vuran Joseph Barbera'ya bir sorun. Üç yıl kadar önce bır gece. Barbera yatağında uzanmış dinlenirken ansı- zın kafasında sayısız sorular belirir. Tom ve Jerry">e ne oldu. Çizgi film haklanna kimler sahıp? Bunları kim denetliyor gibi sorulara kafasında ya- nıt bulmaya çalışır. "Çizgi film sanayisinin en ürkütücü yanı budur, bir şey y aratırsınız; ancak yaraftığınıza sahip olamazsınız" diyor Barbera. Ertesı gün araştırmalanna başlayan Barbera. içlennde Oscar vc Emmy ödülleri alan 15 filminin dc bu- lunduğu tüm "Tom ve Jern " negatıf- lennin medya kralı Ted Turner'ın elindeolduğunukeşfeder Turner,ay- nı zamanda. çizgı filmlerle ilgili tüm haklara da sahiptır. Hiç vakıt yıtirme- den Barbera. Ted Turner'ın şirketi Turner Entertaınment yöneticilenyle görüşmek ıçın ginşımde bulunur. Şir- ketın operasyon şefi Roger Mayer'in. "Senin için ne yapabilirim" sorusuna Barbera. "Yeni birkaç Tom ve Jerry" fılnıi ya da bir televizyon özel programı vapabilirsiniz" yanıtını verir. İki gün sonra Roger Mayer beyaz pcrdc için bir film yapmak ıstediklen- ni belirtir. Şirketin yönetim kurulu projeyi onaylar onayiamaz Barbera ekibıni oluşturmaya koyulur. "Sims- pon AilesF'nden tutun da "Garfield"e uzanan bir dizı filmle yankılar ııyan- dıran \e yapımcı-yönetmen Phil Roman'ın olağanüstü yeteneğine ve müzik için Henri Mancini'nin dehası- na başvurur. Bu dört dörtlük ekibin bir aray a gelmesiyle "Tom ve Jerry" filmi orta- ya çıkar. Fılmin çarpıcı yanlanndan biri genellikle sessiz olan kedi Tom ve fare Jerry'nın konuşuyor olmalan. 82 yaşındakı Barbera, filmde verilmek ıstenen iletinin 9O'lı yılların izleyıcisiy- le uyumlu olmasına çahşıldığını belir- tiyor. "Öyküde Tom ve Jerry, alışılmı- şm dışında olarak, evsiz barksız ve dünyada yapayalnızdırlar. Tom'un Jern ile alıp vereceği hiçbir şey yok- tur. Derken kendileri gibi evsiz karak- terlere rastlarlar. Bunlar bir araya gelip işbirliğine gidilmezse asla bir yer- de barınamay acaklarını savunur. So- nunda da bunu gerçekleştiriıier." Barbera. genelde 500 sanatçının katkısıyla kotanlan "Tom ve Jerry"- nin sonucundan oldukça hoşnut. Fil- me olan ilgi şimdiden bir hayli yük- sek. Bunun dışında 50 şirket Tom ve Jerry oyuncaklan. tişörtleri. havlu. tabak. peçete gibi eşyalan pazara sür- meye hazırlanıyor Ayı Yogi. Augie Doggie ve Baba Doggie gibi karak- terleri birlikte yaratan Barbera ve Hanna bu pazarlama olaylanna hiç yabancı değil.