Katalog

29 OCAK1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 ANKARA kulisiIŞIK KANSU CHP'nin malları... G azetelerde bir haber yer aldı: "CHP mirasından yiyor." Haberde, CHP'nin yerel se- çimlerde kaynak sıkıntısı çektiği ge- rekçesiyle, Ulus Işhanı'mn satılığa çıkarıldığı ifade ediliyordu. CHP'ye es- kiden genel merkezlik yapan ve Ulus Gazetesi'nin de çıktığı tarihi binanın yerine yapılan işhanıntn satış haberi, kamuoyunun ve SHP'lilerin tepkisine yol açtı. CHP yönetimi ise, olaya gösterilen tepkiyi görünce, bu işten vazgeçti. CHP Genel Sekreteri Ertuğrul Günay, böyle bir satışın kesinlikle sözkonusu olmadığını ve parti yönetiminin böyle bir kararı olmadığını açıkladı CHP'- liler, haberin nereden çıktığı konusu- na da, şöyle açıklık getirdiler: "Bazı örgütterimizden bu tûr öne- riter geldi, ama kabul edllmedi." Biz de, haberin perde arkasını kurcaladık. Haberin kaynağı olan CHP Genel Saymanı fsmet Atalay ile konuştuk. Atalay, şu açıklamayı yaptı: "Ben sadece, kaynak sıkıntısı ce- kildtğlnl ve parölilerimizden böyle bir öneri gekJiğini söyledim. Yoksa, tari- hi binayı satmak glbf bir düşüncemiz yok." Atalay'ın açıklaması, eskj ve yeni CHP'lileri rahatlatmıştı da, CHP niçin kaynak sıkıntısına düşmüştü? Onu da araştırdık. llk bulgular elimizde: CHP'nin, Avrupakupalarında,"Gala- tasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'a başarılar" dileyen reklamları, partiye tam 7 milyar liraya mal olmuştu. Mumcu'yu gençlerln ışığı aydınlatayor (Fotograf: RIZA EZER) BAL ARISI Temel, Bond'a karsı Temet, casus oJmaya karar vermiş. Js- tibbarat teşkilatı, Temef'i sık ®k uyar- mtştı: - Burarfa herkestn Mr kod ack vardır. Unutma, sentı* kod adtn Mustafe. Te- mefl unut, bundan aoarm senln «dm Mustata. Temel. yem temine hemen uyum sağ- lamtş. Ajantık egttimtni başarıyfa ta- mamlayan Temeli, Ingitiz Gİzîi ServisT» rxte kursa göndermtşler. Temeî, Ingittere'dekJ itk günûn akşamt, ajanlarm buluş&jğu bara gitmlş. Temel, Fadime'yi düşünüp, birasını yudumlarken. yantna bir Ingiliz ajan ilişmiş. YaJnızftktan bun- alan Temei, konuya girmiş: - Merhaba hemşerim, adm nedir? Irtgiliz, arkaya kaykıltp, kasıimtş: -Bond,Jam«ıBond.Ya«izinkI? Temerin kod adt var, soyadı yok, ama haztrcevap: -Tafa.MusTata. Sohbet koyuJaşmtş. Bond. sigarasmı çıkarıp Temet'e uzatrmş: -PaflMaHlçermteiniz? Temet, efiyie itelerrMŞ, James Bond'u: - Sağot, AcadrtOyor. Sen, Samsun Marnsun içermfsin? Ağıza kelik vurmak H alkbilimci, yazar Muhsine Helimoğlu Yavuz, anlattı. Köylerde, çok konuşan, çok türkü çığıran çocuk- ların içine şeytan girdiğine inanılırmış. Içindevaroldu- ğu sanılan şeytanı kovmak için de, köyün en işlek ye- rinde cuma ezanı okunur- ken, çocuğun ağızına kelik (eski ayakkabı) vurur- larmış. Çocuğa kelik vurmak iki tepkiye yol açarmış: Çocuk, öylesine örselenir- miş ki, ömür boyu susar ve içine kapanırmış. O zaman köylüler, çocuğun içindeki şeytanın kaçtığı sonucuna varırlarmış. Ama, çocuk kişilikliyse, duyduğu utancı, iki misli geri verir; daha çok konuşur, daha çok türkü söylemeye başlarmış Köylüler, bu kez, çocuğun içindeki şeytanın azdığına, yavruladığına ka- rar verir, çocuğa artk hiç do- kunmazlarmış. Bir grup kutsal ittifakçı mil- letvekilinin. Anayasa Mahke- mesi Başkanı Yekta Güngör özden'i susturmak ıçm ver- dikleri yasa önerisi, ağıza ke- lik vurmaya benzemiyor mu? Ateş Hattı P azarda, patlıcan satıcısı ne kadar bağırırsa, satışının da o kadar yüksek olacağına inanır TıpkıTRT-1'de yayımlanan "Ateş Hath" programı yapımcısı Reha Muhtar gibi. Ama, hiçbir pazarcı, elma ile am-jdu karıştırmaz. Bunu karıştırırsa, mesleğinde başarıya ulaşamayacağını bilir. Müşteri; elma isteyip de, armut verirse, hali nice olur? Muhtar, geçtiğimiz pazartesi günü yayımlanan programını sözüm ona Uğur Mumcu'ya ayırmıştı. Programdaeski Cumhurbaşkanı Turgut özal'dan görüntülere yer verildi, Özal'ın neleryaptığı anlatıldı. Program sonunda Muhtar, gençlere özetle şöyle bir öğütverdi- "Uğur Mumcu ile Turgut özal'ın ilkelerini kaynaştran genclik, yepyeni bir senteze ulaşır." Reha Muhtar, "sen", "tez"den önce, bez getir de, "yükselen değerler"in pisliği temızlensın... DYP'lilerin sansı Süleyman Demirel'in, 864rakımlıtepeye taşınmasından sonra DYP'de yaşanan liderlik yarışı sırasında, Tansu Çlller adı gündeme geldiğinde, "BlzJm seçmen, omuzuna alıp, öpeceğllkierister"diye tepkı gösterilmesi hala belleklerde. Seçim yaklaşırken, meydanlara dökülen erkek liderleri gördüğümüzde, butepkinin ne kadar da hakl ı olduğu anlaşılıyor. Çıktığı heryurt gezisinde, halkın arasına kaölmaya büyük özen gösteren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, seçmenın öpücüklerinden enfazla nasibini alan liderlerden birisi. Son gezilerinden birinde, yine yurttaşların arasına katılan Baykal'ı opme yarışına girdi taraftarları. Boynuna uzanansertellerle öpücüklere boğulurken, yanıbaşında muzipçe gülümsememizdik- katinden kaçmadı Baykal'ın, "Hayırdırr' dedi. "DYP'IHer"dedik,"Slzin niniz gtt>i, Hderterini Düzeltmenin böylesi SHP, yerel yönetim adaylarını belirler- ken, belediye meclislerindeki kontenjan- fanh nasıl kullanılacağı da yavaş yavaş uç vermeye başladı. Geçenlerde gazetemizde yer alan bir haberde, SHP Genel Merkez yönetimin- den alınan bilgilere dayanarak, SHP'nin Onursal Genel Başkanı Erdal inönü'nün eşi Sevfcıç İnönü'nün, Istanbul'da bele- diye meclis üyesi adayı olacağını duyu- rulmuştu. Aynı haberde, Kültür Bakanlığı Müsteşarı Emre Kongar'ın eşinin de Şiş- li Belediye Meclisine aday olacağı yer alıyordu. Kongar aradı ve eşinin adaylar arası- nda bulunduğunu gazetelerden öğrendi- ğini belirterek, küçük bir düzeltme yaptı. Aynen sunuyoruz: "öyküyü bilirsiniz, İbrahim Peygam- beri anlatbğını sanan kişi diyormuş ki, 'ibrahim adlı bir veli, kızını kurban eder- ken, gökten bir keçi inmiş.' Düzeitmişier, 'Veli değil, nebi; kızı değil. oğlu; keçi değil, koç.' Bizim hanımın öyküsü de buna yakın. Adı Bilge değil Bilgi, aday olduğu yer Şişli değil Beşiktaş, Emre Kongar'ın eşi değil OYAK Sigorta'nın yıllarca genel müdüriugûnü yapmış, başanlı bir iş kadı- nı. Hatta hatta Emre Kongar, Bilgi Kon- gar'ın eşi." Gazetemize bilgi veren SHP Genel Mer- kez yönetimine duyurulur. Niye atlamadı ki? doya doya öpme şansian bile yok. Çok şanssızlar." Baykal, görüşümüze kablmadı: "Ashndaçokşanslı DYP'IUer.Ama,lyi kulianamıyoriar fanslanru . A nkaralı Mehmet öner, son zamanlarda moda olan "intihar"ı son çare kabul etmiş, atlanacak yer olarak da Milti Eğitim Ba- kanlığı binasının 9. kabnı seç- mişti. Yalnız öner'in ilk yanlışı, intihar etmek için akşam sa- atlerini seçmesiydi. Yukarı çıkmıştı, atlayacaktı, ama kimse kendisiyle ilgilenmi- yordu. Böyle intiharın tadı çıkma- yacaktı. Başladı aşağıya, canhıraş bağırmaya: Atacağım kendimi, aşağıya atacağım. Bakanlıklar semtinin en kalabalık saati. Trafik uğultu- su bir yandan, koşuşturma bir yandan, Öner'i yine kimse duymadı. Daha çok bağırma- ya başlayınca, Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlanna ulaştı sesi. Bakantık çalışantarının, "Yapma, etme. Kıyma canı- na" gibisinden ısrarlan fay- da etmedi. Polis geldi. Herkese de seyirlik çıkmıştı. Intiharda son gün- lerde büyük deneyim kaza- nan polislerin, "Dağılın kar- deşbn, bu adam atlamaz. Hep böyle yapıyorlar, at- lamıyoriar. GJdin, seyrede- cek birşey yok" sözlerı, kala- balıktan, " Ne biliyorsun? Ya atlarsa?" sözleriyle cıddiye afınmadı. Polisle seyirciler arasında tartışma sürerken, öner'in suratında flaşlar patla- maya başlamıştı. Kamera- manlar da, olayı "sıcağı 8t- cağına" görüntülüyorlardı. Bu şaşkınlık arasında, öner, karga tulumba yaka- lanıp, binanın içine alındı. Aşağıda, seyircilerle tartı- şan polis, kendinden emin konuştu: "Bakın, benim dediğim çıktı işte. Boşuna bektedlniz." Binanın çevresindeki se- yirciler, bu işten hiç hoş- lanmamışlardı. Başladılar mırıldanmaya: "Dövün şu herlfi. Bu sa- atte binanın tepesine çıkmak ne demekmiş öğ- rensin. Sizi de boşuna bu* raya gettrdl zaten." KATKIOA BULUNANLAR: İSMET DEMİRDÖĞEN, YUSUF ÖZKAN, AYŞE SAYIN, KEMAL YURTERİ HAYVANLAR VE HAYVANLAR IŞMAIL GÜLGEÇ m KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK Iffîk cunen \>(Mn P#ç*l*rı ÇİZGİIİK KÂMİL MASARACI f \ _dl \ ZONTELLEKTÜEL ABDULLAH KEMAL GÖKHANGÜRSES M BiAPAi 65 XÂHO> 1 HARBİ SEMİHPOROY S&i POLITlKACI VHlLSIN *» TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 29Ocak ILK PETROLLU OTO.. H86'M euGÜN, ALMAH KA8L BBS, MOTCKü fientOL- LE ÇAUŞAN 3 TSK£R1£KLİ Bİ* TMŞtrİÇİN fHTENT . ÇAiMÇ 0TDMO8İUM ATAS/ OİÂU'AHAÇ 2 i i 88 $ N BU VP OTOLAJ&H P£K ALtC/Ç/ M YOIOV- ÂMOUC, OeÜNİ PimSAYA SÜRÜNCE DORUM YOJN Gözoe OTOMOSİL TAtHR ART1K.. DALE CARNEGIE 19SO 'D£ BüGuH, UMLÜ AMEGİteAU AAACI PALE CARMEGtE (DEVL ) 8ANP/G4U /ITtANTTC"''XOLGU SEMİSıyLE fS88 YtLtNM DOĞÂU T/9AJ SOV&t, A/£U/ J oees- ÇÇ, SU KO- NUYA İLİŞKİU CİTAPLAR YAZM^yA tCOYULAAUÇTU. "SÖZ SÖYLEME VE İŞ BA &4A//t77"y "üzüAfrüyü SAK" eiSİ YAP/TLA&t £N ÜNLÜSÜ *OOST K4ZANMA \/E U K/714PT7. AZ 3O PİLE Ç£rKİL£££K tcTİl toplum KULTUR GEZILERI MISIR KAHIRE, EBU SIMBEL - NIL .25.Ş.UBAT - 4MARJ./fA?WK PEK[N_ BURSA VE ULUDAG KÖYLERI 26 / 27 ŞUBAT / NEZİH BAŞGELEN FEST SEYAHATACENTASI 2:f İLANENDUYURU GÖrdüğümüz lüzum ûzerine, T.C. Ankara 11. Noteri tarafından düzenlenmiş, 15 Ekim 1987 tarih ve 76824 yevmiye numaralı Umumi Vekaletname ile Istanbul-Haydarpaşa Büro Müdürû olarak yetkili kıldığımız Bay Mehmet Hakan Kuşçu, 26 Ocak 1994 tarihinde vekaletinden azil edilmiştir. Mehmet Hakan Kuşçu'nun yukandaki azil tarihinden ve bunun ilan tarihinden sonraki eylem ve işlemlerinden dolayı hiçbir hukuki sorumluluk kabul etmeyeceğimizi üçüncü şahıslara ılanen duyururuz. MAĞDENLİNAKLİYAT VETİCARETA.Ş. UMUT HANGİ DAĞIN ARDINDA HalitÇetenk l.baa 60.000 (KDVıçJnde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tsıanbul