Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK1994 CUMARTESİ
14 DUNYADAN
Saddam Kürtlerinyaşamagortaa
Irak Kürtlerine onlarca yıldır baskı uygulayan ve Kürtlerin nefretini toplayan Saddam, •
diktatör kişiliğiyle ABD ve Avrupa ülkelerinin Kürtlere destek çıkmasının da bir güvencesi
5fte#etorJJorkStmeg
K
uzey Irak'taki Kürtlerin lideri
Mesut Barzani, Saddam Hûse-
yin ve akrabalannın Bağdat'ın
boğucu yaz sıcağından kaçmak için
kullandıklan villalan karargah haline
getirmiş.
Barzani'nin arkasındaki duvarda,
ismi Kürt milliyetçiliğiyle özdeşleşen
babası Molla Mustafa Barzani\ı res-
meden bir halı asılı.
Gerillalar, Kalaşnikoflannı bir ke-
nara koymuş. biraz dinJenmeye çah-
şırken Barzani de Kürdistan özerk
devletinin niye Batı'run desteğiru al-
ması gerektiğini açıklıyor:
"Burada, tam Ortadoğu'nun göbe-
ğinde, bir demokrasi deneyimi yaşanı-
yor. Biz yalnızca Irak ya da İran halk-
ları için değil, herkes için bir ömek oluş-
turuyonız. ABD >e Avrupa ülkeleri,
Kürtlerin güıenlik sağlanana kadar ko-
nunasından hem politik hem ahlaki açı-
dan sorumJudur."
Barzani, İngilizceyi, ABD'de 1979
yılında kanserden ölen babasının
yamnda öğrendi. Babasının ölümü-
nün ardından. milliyetçi hareketle öz-
deşleşen Kürdistan Demokrat Parti-
si'nin başma geçti.
Hem Barzani aşiretinin hem parti-
nin başı olarak, Kuzey Irak'ta özerk
bir Kürt bölgesi kurulması çabalannın
tam merkezinde yer aldı.
KÖrfez Savaşfnın bitiminden dört
gün sonra 4 Mart 1991 'de başlayan ve
ölü doğan ayaklanma, çektikleri açhğı
ve sefaîeti fotoğraflardan gören insan-
lann ellerini vicdanlanna götürmeleri-
ne neden oldu.
Selahaddin'deki dağ karargahı,
Irak hükümetine karşı başlatılan dire-
nişin üssü olarak hizmet görüyor.
1979'da Viyana'da bir suikast girişi-
minden sağ çıkan Barzani, başka giri-
şimlere de hazır olduğunu söylüyor.
Barzani. "Biz soykırım yaşamış, yine
de hayatta kalmayı başarmış insania-
nz" diyor ve devam ediyor: "1985'te
tanıdığını bir kadın hiç aklımdan çıkmı-
yor. Bir günde dört oğlunu kaybetmişti.
Hali insana dokunuyordu. Zoriukla ko-
nuşabildim kendisiyle. Oysa beni azar-
ladı, "Sana hiç yaktşmıyor. Giiçlö oima-
İBin, iki oğlum daha >ar ve onlan da
Irak'a karşı sa>aşa göndereceğim' de-
di."
Taşıdıklan yurt özlemi Birind Dün-
ya Savaşı'ndan beri uluslararası bir
konu haline gelen Kürtler için, özerk-
lik hareketi yaşama pamuk ipliğiyle
bağlı. Güvenîik yalnızca Türkiye'deki
Incirlik üssünden kalkan ve Iraİc uçak-
lannın, yaklaşık 4 milyon Kürdün ya-
şadığı 36. paralelin kuzeyine geçme-
mesini denetleyen müttefık uçaklan-
nın günlük uçuşlanyla sağlanıyor.
Barzani, "Kürt sorumı manşetlerden
inse de, Kürtler acı çekmeye devam edi-
yor" diyor ve ekliyor: "Uluslararası
yardrnı da acil önlemlerden çıkıp, yapn
landırma ve kalkındırma boyutuna
ulaşmadı."
Bu endişenin altında 1975 yılında
olanlar da yaüyor. İran Şahı aracılı-
ğıyia ayaklanmacılara gizli destek sağ-
layan ABD, İran ile Irak arasındaki
sınır tartışmalannın bir anlaşmaya
bağlanması çabalanna kalkınca, yar-
dımı aniden kesmişti.
Daha sonra Saddam Hüseyin, geril-
lalan ezme hareketi başlattı. Bu arada
da, Celal Taiabani önderliğinde ikinci
bir Kürt hareketi, Kürdistan Yurtse-
ver Birlik oluşturuldu.
Barzani, arada bir geleneksel giysi-
lerini çıkanp Baülı kıyafetiyle Was-
hington'ı ziyarete gitse de, ihanetın
anısı hala belleklerde. Bush yönetimi
sırasında, ulusal güvenîik danışmanı
olan Brent Scowcroft, bir ABD ziyare-
ti sırasında şunlan söylemiş:
"75'te olanlar utanç vericiydi ama bir
daha asla tekrar etmeyecek. Bu kez ba-
suı, Kongre, herkes verilen taahütleri
büiyor."
Tuhaftır, Kürtler için, nefret ettikle-
ri Saddam'ın görevde kalması, bir çe-
şit sigorta oluşturuyor. Kürtlerin en
korkulu rüyası, bir gün, kendilerini
koruyan ülkelerin fazla itiranna ne-
den olmayacak, ancak baskı politika-
lanna da devam edeoek bir liderin
Saddam'ın yerine geçmesi.
John Darnton New Yofk Tîmes'dan Cumhufiyefe özet
Kürtlerve
Şiiler için
yardım
çağnsı
A
vrupa Konseyi Parla-
menterler Meclisi, BM-
den Kuzey Irak'taki
Kürtlere ve Güney Irak'taki Şi-
ilere yardım edilmesi amacıyla
bölgeye banş gücü göndenlme-
•sini istedi.
32 üye ülkenın oluşturduğu
Parlamenterler Meclisi'nin ön-
.ceki gün yayımladığı raporda,
; Bağdat yönetimi üficede yaşa-
;yan her iki aanlığa gönderilen
•yardımlan engelîemekle suç-
'landı.
i Meclis, üye ülkeleri ve Avru-
;pa Birliği ülkelerini bu iki böl-
Igeye daha fazla yardım gönder-
meyeçağırdı. - ^
• BM'den. bu bölgenin BaŞp
idat'a uygulanan yaptınmlar
!dışında bırakılmasıru ve böyle-
|ce ekonomisine destek vermesi-
ni isteyen Parlamenterler Mec-
;lisi, ABD ve Körfez Savaşı
müttefıklerinden Kuzey Irak'ı
kapsayan uçuşa yasak bölgeyi
genişletmesini istedi.
ITehlike çanları
çalıyor
Kürt bölgesinde "tehlike çan-
larının çaldığf'nı belirten rapor.
bölgenin yüzde seksenini oluş-
turan 4 bin köyün Körfez Sava-
şı öncesinde tahrip olduğunu
bildirdi.
Raporda, Bağdat yönetimi-
nin bölge ihtiyacının sadece
yüzde on kadannı temin ettiği
kaydedildı.
• Kprfez Savaşı sırasında köy-
•Jerini terk etmek zorunda kalan
-.1.9 milyon Kürt daha sonra ge-
ri dönmüş, ancak 300 bin ila
İ500 bin arası göçmen köyleri-
!nin ynkılmış olması nedeniyle
geri dönememişti.
; Irak'ın 1990 yılında Kuveyt'i
•işgal etmesinin ardından BM
•bu ülkeye ambargo uygulama-
ya başlamış, ancak Bağdat yö-
netimi, Kürtlerin Körfez Sa-
vaşı'ndan yararlanarak özerk-
:lik ilan etmesi üzerine bu bölge-
ye ayn bir ambargo daha baş-
latmıştı. BM ve Irak'ın uy-
guladığı ambargo Kuzey Irak'-
taki yaşamı felç etmiş. Kürdis-
tan Demokrat Partisi lideri Me-
sut Barzani ile Kürdistan Yurt-
sever Birlik lideri Celal Taiaba-
ni uluslararası toplumu Kuzey
Irak'a uygulanan ambargoyu
kaldırmaya çağırmışlardı.
ISTANBUL
BUNLARI
1ÛKUŞUY0JL
Alminya Caz Festivali ne
divet edilen grup.
BALIK AYHAN
VE
ARKADAŞLAR1 NDAN
ROMAN CAZI
ÇİNGENELER ZAMANI
TRIBUNAL de
Çarfamba.Perşembe.Cuma.Cumanesı
OÛAKUU IŞ MERKEZİ K.ARJIS!
KARACA TIYATROSU »AN! 1ST1KHL C^D
TEL 249 7179
Ingiüzokulkmnda Müstiimanhk eğitinüde verUecek
fngütere'de okuliann müfredat programlannın yeniden düzenlenerek, dini
eğitime daha fazla yer veriimesi için çalışmalar yapdıyor.
İngiltere Eğitim Bakanı okullara dini eğitimi geri getirmek istiyor. Bakan, bu
konuda kendisini destekleyen diğer bakanlarla birlik te bir yasa tasansı
hazırlayarak, parlamentoya sundu. Yeni müfredat programı eğer kabul edilirse,
okullarda Hıristiyanlığın \ anısıra beş dünya dini üzerine de eğitim yapılacak.
İstek üzerine alınacak olan din dersinin yüzde 75'i Hıristiyanlık konusuna
aynlacak; Musevilik, Budizm, Hinduizm, Müslümanlık ve Sihizm konusunda
genel bilgiler verilecek.
ögrenciler beş yaşından itibaren Hıristiyanlık ve diğer dinlerden tercih ettikleri
bir tanesi üzerine dini eğitimine başlayacak. 11 yaşına geldiklerinde ikinci bir
din daha seçebilecekler. Y aşları 16 olduğunda isterlerse beş dinin tümünü de
öğrenmiş olacaklar.
KutsaJ Teslis (Hıristiyanlıkta Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlemesi) ve On
Emir'in yanısıra AUah'ın birliği, Musa Şeriat'ı, meditasyon ve yoga konusunda
da bilgi verilecek.
tngiltere'nin Nonvick kentinde bulunan Bawburgh ilkokulunda ögrenciler öğlen
\ emeğinden önce dua ediyorlar.
Çevreadmaçevreye veritiyor
Bugüne kadarfosfat tabanlı deterjanlann zeolit tabanlı deterjanlardan daha zararlı
olduğu düşünülüyordu, ancak son araştırmalar, ikisininpeh defarklı olmadığını gösterdi
DAİMABİRLİKTEYİZ
EMRAH
MELİKE-TÜLİN-TİMUR-CİHAN
What need have you for that
What need have you for this
You're dancing at the feet of thy
Lord
all is bliss, all is bliss..
EmpaxİMREHASAN
Ç
evre politikasının 20 yıl-
dır yanlış uygulandığı-
na ilişkin ciddi kuşkula-
nn gündeme gelmesiyle,
Batı'nın belli başlı ülkeleri poli-
tikalannı sorgulamaya başlı-
yor. ABD. Almanya, İsviçre
başta olmak iizere diğer Batılı
ülkeler. çevrenin korunması
adına tükeü'ci ve sanayici üze-
rinde uyguladıkJan baskılann
doğruluğundan artık emin ola-
mıyor. Ingiltere'de geçen gün-
lerde basına açıklanan Fosfat
Raporu'na göre çevre konusun-
da yirmi yıldır büyük bir yanlış-
lık yapılıyor.
Söz konusu raporda, fosfat
tabanlı ve zeolit tabanlı iki tip
deterjan incelenerek, çevreye
etkileri karşılaştınlıyor. İki tip
deterjanın üretim aşamasmdan
tüketim aşamasma dek geçtiği
evreler, en ince aynntısına ka-
dar gözden geçiriliyor.
Bugüne kadar fosfatın, göl ve
nehir sulanna kanşmasıyla yo-
sun oluşumunu hızlandırdığı,
diğer canlılann yaşamasına fır-
sat vermediği düşünülüyordu.
EMRAH TİNAR
DÜNYAMIZDA BİR IŞIK
TÜLİN HADİ - CEM İLHAN
SEVİNÇ HADİ - İMRE HADÎ
Bar • Lokanta 232 64 26 • 233 97 38
En popüler Roman Şarkıları ile
Curpa ve Cumartesı geceierı
Deli Selim ve arkadaşları
Ve her gece C h a r l i e ile
Fransızca Şansonlar "
BEŞİNCİ MFI/İ'/M ent,
Beyoqıu Mıs Sokak Tel 10-212)244 72 70
C'est ld viel
Jazz severlere teşekkürler
A ANNETTE LOWMAN A
Son honser
7 TAHSİN ÜNÜVAR 7
* "Jazz Quartet" fc
Program 23.00'te başlar
Ç a r ş - P e r ş - C u m a - C . t e s i açık.
L S a n t r a l H o l e l R o o l , S i r a s e l v i l e r T e l : 2 S 1 8 1 1 0 / 4 H a t £ •
Dolayısıyla, pek çok ülke fos-
fatlı deterjanlardan vazgeçerek,
zeolitli deterjana döndü. Ne var
ki, Fosfat Raporu, iki tip deter-
janın üretim ve tüketim aşama-
sında çevresel etkilerinin hemen
hemen aynı olduğunu ortaya
koyuyor.
Fosfat Raporu için düzenle-
nen panelde, fosfat ve zeolit içe-
ren 39 ürünün çevreye etkısi
tartışılıyor. Panelin sonunda
fosfatlı deterjanlann çevreye
verdiği zarara I07 puan verilir-
ken. zeolitli deterjanlar 110
puanla daha zararlı bulunuvor.
Bu sonuç bile fosfatlı deter-
janlann yasaklanmasının yan-
lışlığını ortaya koymaya yeti-
yor. Diğer taraftan raporun
tam anlamıyla tamamlanmadı-
ğı düşünüiüyor. Raporun son
bölümünde. yazarlar atık sula-
nn temizlenmesi işleminde, fos-
fatın zeolite oranla daha kolay
anndınldığına dikkat çekiyor-
Jar
İsveç'te şimdiden zeolitli de-
terjanlann çevreye daha dost
olduğunu duyuran reklamlar
yasaklaruyor. İsviçre'de ise de-
terjan üretim tesisleri, çevre
koruma konusunda aldıklan
önlemleri gözden geçirmeye
başlıyor. Rapor. diğer ülkelerin
de zeolitli deterjanlan çevre
dostu olarak tanıtmalanna son
vermelerini tavsiye ediyor. Ay-
nca, fosfatlı deterjanlann daha
etkili temizleyiciler olduğuna
dikkat çekiliyor. Fosfatb deter-
janın sağladığı temizliği elde
etmek için, daha fazla miktarda
zeolitli deterjan kullanmak ge-
rektiği kaydediliyor.
Daniel Green
Financial Tünes
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Tepede KapışmaJar...
işçilerin, "24OcakKararları"için yaptıkları toplantıda
Demirel'le Çiller "fena halde" kapışmışlar. Çiller, "24
Ocak Kararları, 12 Eylül buldozeriyle işçileri, köylüleri,
memurları, dar gelirlileri ezdi" demiş. Vay sen misin
bunu söyleyen, Demirel hemen ortaya atılmış, "24 Ocak.
Kararları'nın sorumlusu benim..." demiş. 24 Ocak faşiz-
minden yana olmuş. Buna halk dilinde, "Karıncanın
kağımı çıktı"derler. Bilmeyen olur, kağım, akraba anla-
mına...
Seçimlerde, "Benim işçim, benim köylüm, benim me-
murum" diye oy devşiren Demirel, şimdi 12 Eylül faşiz-
mine arka mı çıkıyor? Buna öyle derler, başka türlüsü
olmaz.
Demirel, 12 Eylül faşizmine arka çıkarken Çiller de
dinlememiş, salondan çıkıp gitmiş. Neyse, siyaset ka-
pışmasıdır, çabuk parlar, çabuk söner. Nitekim öyle de
oldu; döviz patlaması geldi, kapışmaları sildi süpürdü,
uçurup gitti.
Tepede kavgalar, küsüşmeler, barışmalar çok olur.
Atatürk döneminde geçer olay:
Çankaya'da bir gün sofrada oturuyorlarmış. Bir konu-
dan ötürü biraz sertleşmeler olmuş; İsmet Paşa, Ata-
türk'e, "Artık memleket sorunları sofralarda mı tartışıla-
cak"diye sorası olmuş. Atatürk kızınca, sofradan kalkıp
gitmiş... Başbakanlık da elden çıkmış.
Bayar'la Menderes küsünce, Menderes çeker gider,
Park Oteli'ndeki özel dairesine çekilirdi. Devlet Çan-
kaya'dan, hükümet Park Oteli'nden yönetilirdi. Kimi kez
bunun aylarca sürdüğü olurdu.
Bir gün DP grubunda "Köylü nal, mıh bulamıyor" tar-
tışması çıkmıştı. Menderes istifa etmiş, gene Park Oteli'-
nesığınmıştı.
Bayar Çankaya'da, Menderes Park Oteli'nde, buna-
lım 35-40 gün sürmüştü. Demek o yıllarda öyle şeyler
oluyormuş.
Muhalefet lideri İsmet Paşa ne diyordu ki bu işlere?
Eski defterleri karıştırıp bir bakmalı!..
Günlerce sonra birileri çıkmış, küsleri barıştırmış,
Menderes'in gönlünü almış, hükümet işleri düzene gir-
mişti.
Küsme, barışma işlerinde İsmet Paşa'nın yöntemi da-
ha başka türlüydü. ismet Paşa, Başbakan'ken bakanlar-
dan birine kızdı mı, o bakanla konuşmazmış. Devlet
işlerini de küstüğü bakanla yürütmezmiş. Alışverişi bir
alttaki müsteşarla olurmuş. Küstüğü bakana ne evrak
gönderir, ne haber verirmiş. Sanki o bakan yok!.. Işler
alttakilerle yürütülürmüş... Bakan anlarmış ki istenmi-
yor, bir süre bekler, sonra da istifayı basmak zorunda
kalırmış... Bu da başka türlü bir küsüşme, bir darılma!..
Menderes'in bakanlarla küsüşmesindeki yöntem şoy-
le: Menderes, bir milletvekilıni bakan olarak atamadan
önce elinden açık bir istifa dilekçesi alırdı. Bu bakanla
arası açıldı mı (yani küsüştü mü) bu istifa dilekçesini yü-
rürlüğe koyardı. Bunun birçok örneğine tanık olmuşum-
dur.
Ünlü emekli generallerden birinin elinden istifa dilek-
çesi almış, sonra da arası açılınca yürürlüğe koymuştu.
Ünlü emekli generale telefon ettim,
"Paşam, istifa etmişsiniz?"
"Hayır etmedim."
"Öğle radyosu istifanızı verdi."
"Ya öyle mi?"
Paşa, bakanlığa atanırken verdiği dilekçeyi anımsa-
mış, bunun, yeri gelince yürürlüğe konduğunu anlarmş-'
tı,
"Demek Beyefendi bizi gözden çıkarmış " dedi. Ikimiz
deolayı anlamıştık.
Her dönemde patronlar arasında atışmalar, sataşma-
lar, küsüşmeler olur. Her atayıcının kendine göre bir
yöntemi vardır.
BULMACA
1 2 3SOLDANSAĞA:
1/ Adını, içerdiği beyaz ..
renkli sütsü özsudan alan
bir bitki cinsi. 2/ Hintke- 2
nevirinden elde edilen o
uyuşturucu madde... İşle-
necek bir nesnede bulun- 4
ması gereken ısının, ne-
min yeterli olması duru-
mu. 3/ Bir spor takımının
gözde oyuncusu... Ku-
marda ortaya sürülen
para. 4/ Ege bölgesinde.
Bodrum ve Reşadiye ya-
nmadalan arasındaki
körfez... Notada durak işareti. 5/
Düşünce... Edebıyatta etkiyi ço-
ğaltmak için bir şeyin tersini söyle-
yerek alay etme. 6/ Asaf Halet
Çetebi'nin bir şür kitabı... Eskiden
lise derecesindeki okullara verilen
ad. 7/ Nişastayı parçalayarak şe-
kere çeviren bir enzim... Çıplak
vücut resmi. 8/ Kalite. 9/ Vlilan
Kundera'nın. dilimize de çevril-
miş bir romanı... Tanntanımaz.
VTJKARIDAN AŞAĞIYA; 1/ Ge-
leneksel Türk evlerinin. arka bahçeye uzanan ve yazın oturulan
bölümüne verilen ad. 2/ Matematikte bir kuvvetin derecesini
veren sayı... İzmir'in bir ilçesi. 3/ Soluk borusu... Verme, öde-
me. 4/ Güney Amerika'da yaban hayvanlannı yakalamak için
kullanılan kement... Yabanıl incir ağacına ve bu ağaçlarda döl-
lenmeyi sağlay an sineğe verilen ad. 5/ Koca... Çanta ve ayakka-
bı yapılan sepilenmiş dana derisi. 6/ Hastalık derecesinde. 7/
Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık... Ateş... Eski Mısır inanı-
şında insan ruhu. 8/ Cilveli, nazlı. 9/ Geniş, engin... Aza.
T.C.
ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993 829
Davacı Suphi Ftrat vekili Av. Mehmet Hartavıoğlu tarafından
davalı Meral Fırat aleyhıne açılan zina sebebıyle boşanma davasmın
yapılan yargılamasmda:
Davalj Meral Fırat adresinde bulıınamadığından ve adresinin
meçhul olduğundan dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmîş
olraakla,
Davab İbrahim Halil kızı 1978 D.lu Meral Fırat'ın duruşma günü
olan 9.3.1994"te, saat 09.00'da Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahke-
mesi'ne bizzat gelmesi veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi. aksi
takdirde davanın gıyabında karara bağlanaçağı dava dilekçesi yerine
kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 20.1.1994
Basın: 45574
İLAN
PERTEK ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1993 32
Davaa Hazine tarafından davalılar aleyhine mahkememize
açılmış bulunan tapu iptali ve mülkıyetin tespiti davasının yapılan
açık yargılamasr sırasında veriten ara karan gereğince:
Davahlardan Hasan Demır'in tüm aramalara rağrnen adresinin
bulunamadığı ve kendisine Yargıtay ilanu tebliğ edilemedığinden
Yargıtay bozma ılamının ilanen tebliğine, ilan edıldikten sonra du-
ruşmanın bırakıldığı 25.2.1994 günlü duruşmaya gelmesi veya kendi-
sini yetkili bir vekille temsü ettirmesi, ettirmediği takdirde duruşmaya
yokluğunda devam olunacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 18.1.1994
Basın: 45573