Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet70. rilSAYI 24851 S A N A T K U L T U R M A G A Z I N T E L E V İ Z Y O N 290CAK1994CUMARTBİ
Kadın olmanındayanıkaaz ağırlığıToplam işgücünün yüzde 31.4'ünü oluşturuyorlar ama; ne ücretleri yeterli, ne de sosyal güvenceleri... Dahası, yüzde 75'i
k
ücretsiz işçi' konumunda 'ev kadım'
YILMAZ KARABACAK
T
ürkiye'de çalışan kadı-
nlar. erkeklere göre
yüzde 40 oranında daha
düşük ücret alıyor.
İşgücünün vüzde 31.4'-
^ ^ ^ ^ ^ Iük kesimini oluşturan
^ * * ^ ™ kadınlann. ancak yüz-
de 38.8"i SSK kapsamındayken yüz-
de 30'u sendikah. Yönetıci konu-
munda olanlann oranı ıse yüzde 5.
4'ügeçmıyor. Kadınlanrruzın y üzde
75'i ise ücretsiz işci konumundaki e\
kadınlanndan oluşuyor.
DÎE ve DİSK Araştırma Enstitü-
sü"nün kaynaklık ettiği sayısal
araştırmalar, ülkemizde kadınlara
ilişkin ilginç sonuçlar ortaya koyu-
>or. Bu araştırmalara görc. ülkemiz-
de çalışan nüfusun yüzde 31.4'ünü
oluşturan yaklaşık 6 milyon dolayı-
ndakı kadın çalışanın yüzde 75'i üc-
retsız aile işçisi konumunda bulu-
nurken yüzde 15"ı ücretlı. yüzde 2'sı
işveren. y üzde 3.3'ü geçıcı işçı. y üzde
6'sı ise kendı hesabına çahşanlardan
oluşuyor. Çalışmayan nüfusun yüz-
de 72'sini oluşturan kadınlann yüz-
de 77'si ev kadını. yüzde 11.6'sı öğ-
SENDİKACILIK ERKEK İ$İ!
İstanbul Haber Servisi - Ev dışıyasamın diğer alan-
larında olduğu gibi sendikal alanda da kadın
katıhmmın erkeklere oranla daha düşük olduğu, sa-
yıları yüzde 30 dolaymda bulunan sendikah kadınlann
ise kendilerini sendikal süreçte de ifade edemedikleri
belirtildi. Elektrik, madencilik-su işkolundan sonra iş-
gücü yoğunluğumm yüksek düzeylerde seyrettiği fî-
nans sekıöründe kamu ve özelkesim olmak üzere.yak-
laşık 92 bin kadın çalışanın bulunduğu, yapılan belirle-
meler arasındayer alıyor. Fiııans sektörii, aynı zaman-
da kamuda sendikalaşmanın ilk görüldüğü alanlar
arasında yer buluyor.
L'lkemizde az sayıdaki kadın sendikaadan birisı
olan Tüm Bank-Sen Merkez Yönelim Kıtrulu üyesi
Nazire Polat. sorularımıza verdiği \anıtlarda, diin-
yanın genelinde yaşandığı gibi, Türkiye 'de de sendikal
karar mekanizmalarında ezici çoğunluğun erkeklere
ait olduğunu, kendilerinin kamu bankalunnda sendikal
örgütlülüğü haşlatanlar olarak bu olumsuz yapıyı eşit-
likçi bir tutumla değistirmeyi amaçladıklarmı sö'y-
lüyor.
Sendikaeı ve Halk Bankası Mecidiyeköy Şubesi
çalışanlarından Nazire Polat, yaptığtmız göriismede
çalışma hayaunda kadınlann çifte sömürüye maruz
kaldıklarını vurgu/ayarak "İşteki yükümlüİükler gü-
nün 8-10 saatinden sonra eve dönüşfe de devam ediyor.
Meslek dağılunında da kadınlann aleyhine dengesiz-
likler söz konusu. Kadınlar daha çok sekreterlik. öğ-
retmenlik, konfeksiyon işçiliği, temizlikçi gibi istih-
dam ediliyor. Karar mekanizmalarının ardında kalan
bu işbolümü biçimi, erkek egemen sistemi de\am ertir-
meve vöneliktir" dedi.
renci, yüzde 6.7'si çalışamaz, yüzde
1,3'ü de emekli durumunda bulunu-
yorlar.
Aynı araştırmalarda kadın ücret-
lilenn eğitim süreleri. erkeklere
oranla daha fazla gözüküyor. Buna
göre kadın çalışanlann yüzde 14.5'i
üniversite, yüzde 30'u lise. yüzde 8"i
ortaokul, yüzde 32'sı ilkokul mezu-
nu bulunurken okursazar olmavan-
lann oranı yüzde 11.5'e karşılık geli-
yor. Çalışan kadınlann yaş gruplan-
na göre dağılımlanna bakıldığında
en büyük dilimi yüzde 34.2 ile 25.34
yaş grubundakiler oluşturuyor.
Bunu yüzde 27.1 ıle 35-54 yaş grubu
izliyor. Yine kadınlann > üzde 21.6'sı
20-24 yaş grubunda çalışır durum-
dayken küçük yaştaki kız işçilerin
oranlan vüzdc 13.5'i 15-19, vüzde2.
3'ü ise 12-14 yaş grubundakiierde
kendisini gösteriyor.
Araştırmalarda aynca işsizler
arasında kadınlar yüzde 62'lik bir
oranla 580 bin sayısını ifade ederken
bir işe sahip olanlann yüzde 6.7'si
haftada 60 saatin üzerinde çalışma
süresine sahıp. Haftada ortalama 40
saat çalışan kadınlann genele oranı
ısc yüzde 50.1.
Ccretlerde, cinsiyete dayalı bir
aynmın yapılamayacağı yasalarda
yer almışsa da kadınlann erkekler-
den daha düşük ücretlerde çalıştıgı,
yapılan belirlemeler arasında yer alı-
yor. Sosyal Sıgortalar Kurumu ista-
tistiklerine göre kadınlann ücretleri,
erkeklenn ücretlerinden ortalama
yüzde 15 oranında daha düşük.
Aynca düşük ücretli kadınlann
erkeklere oranının sanayi kesiminde
çahşanlarda yüzde 30-40'lara kadar
yükseldiği gözleniyor. Yine SSK'run
başka verilerine göre. çalışan kadı-
nlann yüzde 38.8'i tanm dışı kesim-
lerde sigortalı durumdayken tan-
mda sigortalılık oranı yüzde 5'lere
kadar düşuyor.
Devlet hizmetlerinde memurluk
yapan kadınlara ödeme eşitliğinin
yasalarca tanınmış bir hak olduğu
belirtilırken maaş ve ücretlere ilişkin
ödemelerde kadınlann kazanç-
lannın daha düşük olduğu gözlemle-
niyor. Bunun nedeni ise özellikle
kamu sektöründe önemli kadrolann
ve yükselme olanaklannın erkeklere
tanınması, yüksek düzeyde yönetici
olan kadınlann oranının da yüzde
5.4 olmasına baelanıvor.
Cüt
hastalıkları
arûyor
İZMİR (AA) - Alerjik kökenli
dermatolojik hastalıklarda strese
bağh olarak büyük oranda artış
olduğu bildirildi.
Ruh sağlığı uzmanlan. cilt bo-
zukluklan ve alerjik den hastalı-
klan için cildiyecıden önce, ruh
hekimine gidılmesini önerdiler.
Ruh sağlığı uzmaru Dr. Bekir
Grebene, yaptığı açıklamada. bir-
çok hastalıklann kaynağı olan
stresin çeşitli cilt bozukluklannın
yanı sıra alerjik den hastalıklanna
yol açtığını belirterek. bu tür has-
tahklar için dermotologdan önce
bir ruh hekimine başvurulmasını
istedi
Eğitimdeki keşmekeş
Stres kökenli cilt bozukluk-
lannın herhangı bir ilaç ile geçme-
yeceğini vmgulayan Dr. Grebene.
şunlan söyledi.
"Strese bağlı olarak gelişen di-
ğer organik hastalıklarda olduğu
gibi, alerjik deri hastalıkları da ha-
ricen sürülen herhangi bir krem, ya
da losyonla kesinlikle geçmez.
Çünkü strese bağlı gelişen bu deri
hastahkları ancak ruh hastalıkları
uzmanı tarafından tedavi edilebi-
lir."
Sosyal kaos, eğitimdeki keşme-
keşlik ve geleneksel aile vapısının
çatırdamasının stresin ana kay-
nağı olduğuna ışaret eden Dr.
Grebene. "Amerika *e İngiltere
gibi büyük ülkeler bile kendi gele-
neklerine bağlıdırlar. Bizde ise gi-
derek bozulan bu yapı, eğitim sistc-
mindeki bozukluk. gelir dağılunı-
ndaki dengesizlik nedeniy le oluşan
sosyal çarpıklıklar stresin oluş-
masına zemin hazırlayan ana ne-
denlerdir" dedi.
Dr. Grebene. toplum olarak ki-
tap okuma ve spor yapma alı-
şkanlığımızın bulunmadığını da
belirterek, oysa stresi atmanın
yollanndan birinin kitap oku-
mak, diğerinın ise spor yapmak
olduğunu sözlerine ekledi.
'Kaplıımba«a\labar bileolııv
• Ordu'da 52 AF
009plakalı
Volkswagen marka
beyazrenkli
otomobili görenler
hayretler içinde
kalıyorlar.
Ordu, turistik bir
yöre. Buraya gelen
turistler
Ayışığı'na da
uğramadan
geçmiyorlar.
Ee, bir de Ordu turu
atması lazım
tunstın.
İşte o zaman iş,
EnisAyar'ın
Limuzin'ine kalıyor.
Ordu'da Ayışığı adı altında restoran \c cafe-bar işleten Knis Ayar'ın, en
büyük arzusu. V olks»agen'ı olanları Ordu'da bir araya getirerek bir Ka-
radenizgezisi düzenlemek. (Fotoğraf: CEMİLCİGERIM)
O
rdu'da 52 AF 009
plakalı Volksvvagen
marka beya/ renkli
otomobili görenler
hayretler içinde
kalıyorlar. I968mo-
del Volksvvagen, öyle herkesin bıl-
diği Volksv\agen"lara hiç ben/emi-
yor. Kaldı ki dünyada bir eşi de
yok.
Ordu'da Ayişığı adı altında res-
toran ve cafe-bar işleten Enis
Ayar, uzun yılhır kullandığı
Volksvvagen'ının kendisine dar
geldiğini görünce aklına boyunu
uzatmak gelmiş. Ustalara
danışmış. *\aparız' demişler ve
Enis Ayar'ın Volksuagen'ının bo-
y unu tamı tamına I metre 20 san-
tim büyütmüşler. İçine TV koy-
muşlar. mini amenkanbar yapmı-
şlar...
Ordu. turistik bir yöre. Buraya
gelen turistler Ayışığı'na da uğra-
madan geçmiyorlar. Ee. bir de
Ordu turu atması lazım turistin.
İşte o zaman iş. Enis Ayar'ın Li-
muzin'iııekalıyor.
Şoför geçiyor direksiyonur.
ba^ına. Ordı/yu gezmek isteyen
turist içkisini Âyı^ığı'nda yudunı-
lamak yerine. aynı keyfı Limuzin-
in içinde sürdürüyor. Kaldı ki. aşı-
klariçin de ideal bırotomobıl.
Öncelerı Nurseli İdiz'ın. sonra
da Rüya Ersavcfnın sundıığu
"Saklambaç" programına katı-
lanlardan kaziinanlar nasıl ki evle-
rinden Limuzin'le alınıyorsa. Or-
du'da da isteyen. Ayışığı'nın 223
23 37 nolu telefonunu çevirerek
Enis Ayar'ın Volksvvagen Limu-
zin'ini evinin kapısına çağırıp
Ayışığı'na gelebilir. Enı^ Ayar'ın
en büyük ar/usıı. \'olksv\agen'ı
olanları Ordu'da bir araya getire-
rek bir Karadenız gezısı düzenle-
mek.
Görme
özürlüler için
kaset dergi
ANKARA (ANKA) - Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Ku-
rumu. görme özürlülere yönelik
kaset dergi çıkardı.
SHCK Genel Müdürlüğü'nden
yapılan açiklamada. ılk etapta
1450 görme özürlünün yararlana-
cağı kaset derginin üç ayda bir
yayımlanacağını bildırdı. "Gören
Ses Dergisi" adı verilen kaset der-
gısınde güncel konulann ışlendiği
başyazı. bılım. göz sağlığı ve kültür
konserleri yer alıyor. Dergide ayn-
ca. kendini yetıştınruş ve örnek
çalışmalan olan görme özürlülerin
tanıtıldığı portre köşesı. görme
özürlülerin eğitim. istihdam ve
toplumsal sorunlarının ve çözüm
vollannı ele alındığı röportaj köşe-
[eri de bulunuyor.
Kalp
ameliyatlaıında
başan
BLRSA (AA) - Uludağ Üni-
versitesi Tıp Fakültesinde gerçek-
leştınlen kalp amehvatlannda bü-
vük başan sağlandığı bildirildi.
Tıp Fakültesı Dekanı ve Göğüs
ve Kalp Damar Cerrahisı Anabi-
lım Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete
Cengiz, günde ortalama bir kişiye
b>-pass amelıyatı yapıldığını ve
hastalann kısa sürede sağlığına
kavuşturulduğunu söyledı.
Amelivatlardakı yüzde 100
başarının önemli olduğuna dikkat
çeken Prof. Dr. Cengiz. şöy le ko-
nuştu.
"Fakültede kurulan >e en modern
cihazlarla gerçekleştirilen ameli-
yatlar. \BD'daki kalp hastanete-
rinde yapılan ameliyatlar düzeyın-
dedir. Amerika'ya kalp ameliyatı
olmak için girme) e artık gerek yok-
rur. Zira Hollanda'dan gelen Türk
işçileri bile hastanemizde b>-pass
ameliyatı olmaktadır."
Nısan ay ına kadar 70 y ataklı yo-
ğun bakını. kalp-damar. beyin cer-
rahisı. anestezi ve rehabılıtasyon.
çocuk. nörolojı vc vanık üniteleri-
nın hı/mete gıreceğını bıldınldı.
M E S E L A D E D I K ERDALATABEK
oymasını bilmek aslında
çok önemlidir ama hiç bir okulda
öğretilmez. Bu konuda özel kurs
açıldığım da duyamazsınız. Oysa
hayatımız "soymak soyulmak so-
yunmak' üzerinde gelip geçer. Biz de
bu önemli konudaki toplumsal sus-
kunluğu kırarak ülkenin yaşayan
kültüriine bir eöz atalım ıstedik.
* SOĞAPİ SOYMAK: Şımdi
siz "bunda ne var carum.herkesin bil-
diği şey' dereiniz ya hiç de öyle deği]-
dir. Gözünüzden yaş gelmeden so-
ğan soymayı biliyor musunuz? Hele
bir baş soğanı soymaya kalkm da
görün. Gözyaşlannız şıpır şıpır ak-
maya başlar. onlan silmeye kal-
karsınız.bu kez de burnunuz akar.
onu sileyim derken soğanlı elinizi
gözünüze sürerseniz işler büsbütün
kanşır. Mutfakta öyle ağlar vaziyet-
te.saha sümük bırbirine kanşmış.ne
yapacağınızı bilmez dururken bir-
den aklınıza geliverir: 'vahu. ben ne
beceriksiz adamım böyle, bir baş so-
ğanj soyamıyorum da eloğlu kosko-
ca bankayı nasıl soyuyor? Üstelik
onlann yerine de ben ağlıyorum.
Kaderim mı böyle vazılmış.yoksa
anam babam akrabaymış da ze-
kamda bir özürle mı doğmuşum?'.
Oysa bunlann hiçbirisi doğru değıl-
dir. Sadece siz soğan soymavı bıl-
miyorsunuz.hepsi bu. Hadi şimdı şu
Soymayı bilenvar mı?..ağlayıp zırlamayı kesin de aklınızı
başınıza toplayıp bırmutfak robotu
aiın. Nasıl olsa bitmez tükenmez bir
kampanyası vardır.taksitle ödersi-
niz. En önemli yaşama prensibini de
unutmayın: 'Sevmedığinızişleri baş-
kasına yaptınn'. Bu işi en iyi onun
yaptığını söylerseniz üstelik size te-
şekkür ederler.unutmavın.
* BANKA SOYMAK: Sakın
o aptal fılmlerde gösterildiği gibi
bankalann tünel açarak.maske ta-
karak.silah çekerek soyulduğunu
&$£&
sanmayın. Bu fılmler şapşallan
uyutmak içinçekiliyor. Bankalarön
kapıdan girilerek soyulur.kural bir.
Öyle banka önlerinde.vezne yakı-
nlannda salak salak durulmaz.doğ-
ru müdürün odasına gıdılır.bu da
ikı. Müdür bey zaten önceden ziya-
retinizden haberdar edilmiş.sizi bek-
lemektedir. Siz odaya girince ayağa
kalkacaktır.yüzü gülmektedir.sızi
uygun bir yere oturtup kahvenizı
söyler. Sakın bu arada elinizi cebinı-
ze falan atıp müdür beyi huvlandı-
rmayın.gereğı yoktur. Kredı talebi-
nizin incelendiğıni.çok uygun bu-
lunduğunu müdür bev söylevecek-
tir.konuvu siz açmayın. Teşekkür
falan etmeye de kalkmavın.çünkü
bu krediyi oradan almak lutfunda
bulunduğunuz için müdür bey size
teşekkür edecektir. Siz birazcık gü-
lümsersıniz.ona bir hafta yeter.
Kahvenizi afiyetle içer.yerinizden
doğrulup 'eh.artık bana izın.malum
va ı^ler" dersınız.müdür bey ayağa
firlayıp "aman efendim bu ne acele.
ne güzel oturuyorduk' dese de
başınızı hafif burkup dışardaki sizi
bekleyen ışlen işaret buy unnanızye-
terli olur. Siz önde müdür bey,
yardımcısı bayan.onlann sekreterie-
ri falan kapıya kadar gidersiniz.
Önünüze geçip açılan kapıdan dı-
şanya çıkarsınız. işte bankayı soy-
dunuz bile. Şimdi bileşaşkınsınızde-
ğil mı? Hadi artık.kıpırdayın bıraz.
bankavı mükemmel bir planla spy-
dunuz. Ne kolay oldu değil mi? İşte
olay budur. Yeni birhayat prensibi-
ni öğrenmış oldunuz: Banka soy-
mak mı? Tüneller.maskeler.silahlar
out.kartuzıt in". Katalavıs?
* KADIN SOYMAK: Akhnız
fikriniz bunda değıl mı? Bir dc cıddi
ciddi memleket meselelerını konuşu-
yorsunuz. doğrusu pek yakışmıyor.
Neyse o sizin bileceğinız şey. Efen-
dim "kadın soymak' biraz ustalık is-
lenniş. Bilenler öyle söylüyor. Bu
ışin ustalan önce kadının dikkatini
dağıtmak gerektiği üzerinde duru-
yorlar. O sırada kadın gergin olur-
muş.sinirleri biraz gerilirmış.onun
için de uygun sözlerle oyalanması
münasip düşermiş. En ivısı kadına
'ince zevk sahibi olduğu'nun söylen-
mesiymiş.her kadın bundan hoş-
lanınnış. Sonra kadının bir kaç şey
üzennde dağılan dikkatini topla-
masına yardımcı olmak gerekirmiş.
Bu aşamada kadın venı kararsızlı-
klara düşer.yaptığının doğru olup
olmadığını tartarmış ki işin en kritik
anı buvmuş. Kadın bu anda herşey-
den vazgeçip gidebilırmış ama işte
ustalık burada belli olurmuş.tam o
anda zarif bir hareketle kadının be-
ğendiği anlaşılan şey ona sunulur-
muş. Kadın artık dayanamaz. "pekı.
bunu beğendim.alıyorum' der.
çantasından parayı çıkarıp pek ho-
şuna gidcn cckcti jlımıış. Bunu bı/e
anlatan paziirlama u^ıası 'kadınlan
soymak sanıldığından daha zordur
ama püf laraflannı bılırseniz kolay-
laşır" diyor. Merak etliğıniz işe gelin-
cc siz yorulmayın.bırakın kendi so-
yunsun.
* VATANDASI SOYMAK:
Kımilcri için "vatandaşı soymak"
elma soymaktan daha koîaydır.
'Gel valandaş. birev sahibi ol'deyip
soyanlarmı ararsınız.'koş vatandaş.
fıyatlar artmadan al' devip soyanlar
mı ararsınız.her türlü^ü \ardır
Bu konudaki u>talık da pa-
halıdır.vardır bir hıkmetı.ucu/-
dur.\ardır bir ılletı" dıye vatan-
d.ıjı çok paıa odaltği /.ınıaıı ı\ı
bir ^cy aldığına ınandınnak ol-
muştıır. ^ uzyılLınn gııvensi/
vatanda^ı 'ev araba va/lık'denı-
len ^e\ian uçgenıne kıstırılmı^.
bunlara sahıp olanıa/sa cehen-
nemde /ebanılenn ı^kencesınc
uğrayacağına mandınlıniî oldu-
ğundan ç.ıreM de k.ılm.nııijtır.
\ atağını yorganını saiıp dağ
başlannda'ev alma\a çalı^nıak.
ceket pantol yerine araba t a ^
sidine gırmek. sonru da korkulu
gözlcrle benzın fıyaılanna bak-
mak.vatandaşın şartlı refleksleri
olmuştur. Vatandaş çarşıda,
pazarda.mutfağında,renkli ek-
ranlarda.cebinde.koynunda so-
yulup durmaktadır. Soyula so-
yula densıylegerisi kalmaktadır
ki orada da Devlet Baba yetişip
onlan halletmekte.tanhin en
büyük buluşu olan'Vergi' yo-
luyla işi bağlamaktadır. Emek-
çınin vergısi kaynakta alındığı-
ndan işi kolay bitmekte.yemek-
çının vergisi de oynakta alınıyor
gibi yapılıp emekçiye yallah
edildiğinden bu sorun da pek
güzel çözümlenmiş olmaktadır.
"Soyan soyana,doyan doyana'
sisteminin aslı faslı da budur.