Katalog

30 EYLÜL1993PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ankara Belediye BaşkanıVedat Aydın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'dan boşalan Ankara Anakent Belediye Başkanlığı'na SHP'li belediye meclis üyesi Vedat Aydın vekâlet edecek. Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde dün yapılan şeçimi 40 oy alarak kazanan Aydın, gelecek yıl mart ayında yapılacak genel yerel secimlere kadar vekâlet görevini sürdürecek. CHP'nin adayı YaşarÇatak. Belediye Meelisi'ndeki seçimde 13 oy alabildi. 54 üyenin oy kullandığı seçimde, 1 oydaboşçıktı. Vedat Aydın, seçim sonuçlandıktan sonra yaptığı konuşmada, Murat Karayalçın'ın projelerinin, hiçbir değişiklik yapılmadan yürütüleceğini söyledi. Baykal'aASİAD onur üyeliği •ANKARA (ANKA)- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal"a sanayici ve ışadamlan tarafından onur üyeliği verilecek. Ankara Sanayici ve Işadamlan Derneği (ASIAD) tarafından bugün Ankara Oteli'nde düzenlenecek yemekli toplantıya katılacak Bay kal'a, derneğın onursal üyelik plaketi sunulacak. Toplantıya Türkıye genelınde 32 ilde örgütlenen sanayici ve işadamlan derneklerinin başkanlan ve temsilcilerinin de katılacağı bıldirildi. MilliKûttûr Bakanlığı • ANKARA (AA)-MHP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Miifrüoğlu. Kültür Bakanlığının halen kunıluş yasası olmadığını. bu nedenle Türk kültürüne gereği gibi hizmet veremediğini söyledi. Müftüoğlu, bakanhğın adının "Milli Kültür Bakanlığı" olarak değiştirilmesini de istedi. Müftüoğlu. TBMM'de düzenleniğj basın toplanüsında bu konuda İstanbul Bağımsız Milletvekili Osman Ceylan'ın verdiği yasa tekliİini destekleyeceklerini açıkladı. DEPrapoplu siyaset yapacak •ANKARA (ANKA) - DEP yönetimi, partinin Kürt sorunu dışındaki politikalannı belirlemek amacıyla harekete geçti. Genel Başkan Yardımcısı Nesim Kıhç, kasımdaki olağanüstü kongreye kadar yerel yönetimler programı başta olmak üzere ekonomi, eğitim. sağlık, çevre konulannda raporlar haarlayacaklannı bildırdi. Kılıç. kongreden önce diğer partilerdeki Kürt kökenli siyasetçileri DEP'e katılmaya çağıracaklannı söyledi. Nesim Kıkç. ANKA 'ya yaptığı açıklamada partisinin mart yerel genel seçimlerine kadar yürüteceği çalışmalar hakkında bilgi verdi. Kral Hüseyin'in oğlu İstanbul'da • İSTANBUL (AA)- Ürdün Kralı Hüseyin'in büyük oğlu Emir Âbdullah Bin Hüseyin. balayı için eşi Emira Rana ile birlikte tstanbul'a geldi. Yeni evliler. İstanbul'da kalacaklan süre içinde Kral Hüseyin'in büyükannesinin doğduğu İstinye'deki Haşim Paşa Köşkünü deziyaret edecek. SHP, Meclis araştırmasıyla partilerin malvarlıklan ve gelirlerinin incelenmesini istedi SHPden temizsiyaset önergHaber Merkezi-SHP. siyasi partilerin malvarlıklannın ve gelirlerinin incelenmesi için Meclis araştırması açılmasını istedi. SHP Grup Başkanvekili Erean Karakaş, "Siyasete ilginin artmasının ancak partilerin saydamlaşmasıv la mümkün olabileceğini" söyledi. Haarladıklan önergey e diğer partilerin de destek vermesini beklediklerini belirten Karakaş. gündemlerinde yerel seçimlerde DYP ile ortaklık yapmak gibi bır konunun olmadığını vurguladı. SHP Grup Başkanvekılleri Ercan Karakaş ve Nihat Matkap. Malatya Milletvekili Mustafa Yılmaz'la birlikte dün Meclis'te basın toplantısı düzenleyerek "PartiJerin gelirlerinin araştmlması" için haarladıklan, Meclis araştırma önergesi hakkında bilgi verdiler. Türkiye'de temiz siyaset düşüncesine katkıda bulunmak amaayla SHPolarak partinin gıderlerini ve gelirlerini kamuoyuna açıkladıklannı anımsatan Karakaş, temiz siyasete ulaşılmak isteniyorsa hiçbir partinin bundan çekinmemesi gerektiğini söyledi. Karakaş, diğer partileri de malvarlıklannı açıklamaya çağırdıklannı, ancak bu konuda hiçbir gjrişim görmedikleri için bu araştırma Önergesıni vermek durumunda kaldıklannı belirtti. Konuyu, Meclis Danışma Kurulu'nungündemine getıreceklerinı bildiren Karakaş. diğer partilerin de destek vermesini isteyeceklerini anlattı. Mustafa Yılmaz tarafından hazırlanan Meclis araştırma önergesi tüm SHP'li milletvekıllerince imzalandı. Önergenin gerekçesinde, yasal düzenlemelerin yetersizliği nedeniyle partilerin yolsuzlukveçıkarilişkileri karşılığında kaynak sağladıklan suçlamalannın gündeme geldiği ifade edildi ve İSKİ olayı gerekçegöstenlerek SHP'ye haksız suçlamalar yapıldığı kavdedildi. Siyasi partilerin her yıl malvarlıklan ile gelir kaynaklannın nelerden ibaret olduğunun kamuoyuna açıklanması gerektiği vurgulanan gerekçede. partilerle ilgıii iddialann ancak bu şekildeönlenebileceği belirtildi. Gerekçede. "1993sonrasında faaliyete gecen tüm siyasi partilerin bugiine kadar edindikleri malvarlıklannın. mali ka> naklannın. gelirlerin hesaplara intikal biçimlerinin. Ana> asa Mahkemesi denetiminden kaçırılıp kaçınlmadığının, bağış ve ben/eri kanallardan gelen paraların fatura edilip edilmediğinin, bunun yolsuzluk ve çıkar ilişkisine kaynaklık edip etmediğinin araştırılması gerekir" denildi. Karakaş toplantı sonunda. "DYP ile SH P'nin yerel seçimlerde ortaklık yapacağına ilişkin haberier doğru m u f sorusuna ıse "Gündemde böyle bir konu yok. Parti Meclisi ilk kez Solda birlik' konusu için pazar günü toplanacak. Bütün zamanıniızı solda birlik için ay ırdık. Parti gündeminde DYP ile ortaklıkyok">anıtını verdi. Sosyal demokrat bır parti olan SHP'nin Sakıp Sabancı gibi bir işadamını aday göstermesinın mümkün olmayacağını belirten Karakaş. Sabancı'nın da SHP'den belediye başkanı adayı olmayı düşündüğünü sanmadığını kaydetti. ANAP, 3 KHK'nın daha iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu Âsık: 36 kararname hükümsüz ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP, hükümetin, ıptal edilen Yetki Yasası'na dayana- rak çıkardığı 3 kanun hükmün- de kararnamenin (KHK) daha iptali için Anayasa Mahke- mesi'ne başvurdu. Bu kararna- meler ile SHP'dekı bakanlıkla- ra toplam 42 bın kadro venldi- ğini belirten ANAP Grup Baş- kanvekili Eyüp Aşık. Adalet ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklannda "insanlann fi- kir yapüanna ve etnik kökenle- rine göre atama yapddığınT öne sürdü. Eyüp Aşık. dün TBMM'de düzenlediği basın toplantısı- nda, 3911 sayılı Yetki Yasası'- nın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edılmesı nedeniyle, bu ya- saya dayanılarak çıkanlan 36 KHK'nın yasal dayanağmı kaybettiğini öne sürdü. İptali istenen karanameler 301 sayıh KHK'run iptali amacıyla geçen hafta Anayasa Mahkemesi'ne dava açtıklannı hatırlatan Aşık. iptalini istedik- leri KHK'lan şöyle sıraladı: "503 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 190 sayılı genel kadro ve usulleri hakkında KHK'da değişiklik yapdması hakkında KHK, 520 sayrfı Ada- let BakanlığTnın teşkilat ve gö- revleri hakkında KHK'nın de- ğiştirilerek kabulü hakkında ka- nunun bazı maddelerinde ve 190 3 KHK'yı daha önümiizdeki günlerde Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini belirten Aşık, di- ğer kararnameleri de incelemeye devam ettiklerini kaydetti. sayılı KHK'ya ekli cetvellerde değişiklik yapılmasına dair KHK, 524 sayılı ceza infaz ku- rumlan ile rurukevlerinin kunı- luş \e idaresine dair KHK." Söz konusu 3 KHK ile top- lam 42 bin kadro açıldığmı be- lirten Aşık. şöyle konuştu: "Oktay ve Mogultay'ın atamalanyla ilgili şikayetleri- miz var. Bu bakanlann bakanlı- klarında. insanlann fikir yapı- lanna ve etnik kökenlerine göre atama yapılmaktadır. Yerel se- çimlere giderken bu bakanlıkla- ra 42 bin kadro \erilmesi kabul edilemez. Söz konusu kararna- meleri Anayasa Mahkemesi'ne götûrüş nedenimiz bu değil an- cak. bu endişelerimizi de dile ge- tirroek zorundayız." Aşık. ıptal edilen Yetki Yasası'na dayanı- larak çıkanlan toplam 36 ka- rarnamenin 16'sının Anayasa Mahkemesi'nin Yetki Yasasf- nın iptal davasını karara bağ- ladıgı gün ve bir gün öncesinde yürürlüğe konulduâunu söyle- di. Aşık. 36 KHK'nm 17 adedi- nin ise. daha önce Meclis'e sev- kedilmiş tasanlar olduğunu hatırlatarak, bu 36 KHK ile toplam 58 bın kadro oluşturul- duğunu.bu kadrolann 45 bini- nin ise SHP'li bakanlıklara ait olduğunu bildirdi. Mesut Yılmaz İktidara Yürüyüş' mitingini Çankırf da sürdürdü Koalisyon 'kamburlarittifakı' OSMAN AYDOĞAN ÇANKIRI - ANAP Genel Başkanı Mesut Ydmaz. iktidar partileri DYP ve SHFnin sırt- lannda "yobuzluk kamburlan" olduğunu. ikı parti arasında kurulacak itüfakın "kamburla- rm fttifakT olacağını söyledi. Yılmaz, iki yılda partisindeki kamburlan temizlediğıni belirte- rek "İttifak kunryoriarmış, kursunlar. Ben de karşdarma tertemiz bir ANAP çricaracağRn" dedı. "İktidara Yürüyüş" mitingini Çankın'da eleştiriler yöneltti. Kente yüzlerce araçtan olu- şan bir konvoy eşliğinde giren Mesut Yılmaz. kalabalık bır yurttaş topluluğu tarafından "Saym başbakanımız hoşgeldin"' pankartıyla karşılandı. Konuşması sık sık "Mesut Basba- kan" sloganlanyia kesilen ANAP lideri. partı- sinin il binasının açılışından önce yaptığı ko- nuşmada, bir gazetede yer alan DYP ve SHP'- nin yerel seçimlerde ittifak yapacağına ilişkin haberi değerlendirdi. Koalisyon hükümetinin iki yılhk iktidan döneminde verdiği hiçbir sözü yerine getirme- sürdüren Mesut Yılmaz. Cumhurbaşkanı Sü- diğini söylçyen Yılmaz, "tki jıkîa yapnklan iki leyman Demirel ve koalisyon partilerine sert şey \an bin paruzanuk, diğeri ise yotsuzluk. Devlet memuıiamı benûn memurum. onun me- munı diye ikiye ayımuşlar. sizin paralannızı ona buna peşkeş çekmişier*' dedi. DYP'nin iir- tında İLKSAN. SHP'nin sıründa da İSKİ yolsuzluğu kamburlan olduğunu söyleyen Vılmaz, "Sucüstü yakalandılar. şimdi örtbas etmeye çahşıyorlar. \ olsu/Juk yapanlar nereye kaçarlarsa kaçsmlar. nereye kadar giderierse ghsinfer. bunmlamdan fitiî fitil getirmek boy- numuzun borcu olsun" dedi. Hükümet tarafı- ndan ANAP'a iftira atıldığıru ileri süren Y'ı- lm;ıy-"Bcn iki vıkla bu partiyi tüm kambur- lanndan temizledim. ANAP artık tertemiz bir partidir" dedi Sincan Belediye Başkanı birlik için çalışacağını söyledi Aziz Gürsoy CHP'den istifa etti Gürsov: ıstifasıvla u\ an ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Sincan Bele- dıve Başkanı Aziz Gürsoy, CHP'den istifa ettı. Bır süre bağımsız kalacağını belirten Gürsoy. "sosyal demokratlann birlikteliği için" çalışaca- ğını söyledi. Gürsoy. dün düzenlediği basın top- lantısında. istifa gerekçesini, CHP içinde bir gru- bun, "solda birliğe karşı tavır almasını" gösterdi. CHP içinde. önderliğini Genel Sekreter Ertuğrul Günay'ın yaptığı "şahinler" grubunun. solda birliğe karşı tavir aldığını öne süren Gürsoy. isti- fasıyla, Türkiye'de sosyal demokrat kamuoyu- na bütünleşme yolunda uyana bir mesaj ver- mek amacını taşıdığını söyledi. Türkiye'de sos- yal demokratlann bir "açmaz" içinde olduğunu ıfade eden Gürsoy. "Sosyal demokratlar büyük bir eziklik ve yılgınlık taşımaktadırlar. Bu eziklik duygusu karşımıza çıkan en büyük sorundur. Tiir- kiye demokrasisinc yönelik belki de rejimin gele- ceğini tehlikeye sokacak bicimde, solsuz. sosyal demokrarsiz bir demokrasi anlayışı tezgahian- mak istenmektedir" dedi. Gürsoy. "Birleşme yö- nünde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın her rürlü özveriyi göstermesine karşın. Sayın Genel Sekreter'in terasil ertiği. deyim yerindeyse şahin- ler grubu. resmen sosyal demokrasinin gelecegiyle kumar oynamaktadır" görüşünü dile getirdi. NOTLAR/MUSTAFA BALBAY Baykal9 Karayalçın 9 lagörüşıneye hazır ANKARA - Martta yapılacak yerel seçimler, sağda ve solda yeni değişimlere gebe. Sağda birinciliği kim alacak? DYP mi. ANAP mı? Solun birinci partisi SHP mi olacak, CHP mi? RP büyütül- düğü kadar çok oy alacak mı? Önce sağa göz atalım. Genel eğilim, birinci olacak partinin sağdaki birleşmenin merkezi olacağı gö- rüşünde. Bu eğilimı. DYP ve ANAP'ın kurmaylan da benimsemiş olacak ki se- çim için şimdıden. "motor" dediler. Me- sut Yılmaz geçen hafta sonu Kars'tan başladı. dün Çankın'yla yurt gezisinı sürdürdü. Sırada Ege var. Tansu Çiller de önceki gün Erzurum'da. seçim çalı- şmalannın bir anlamda provasını yaptı. Çiller'in silahı iktidar olanaklan. On- ceki gün Erzurum dönüşü uçaktaki gö- rüşmemizde ısrarla "seçim ckonomisi uygulamayacağınr' vurguladı. Ne var ki DYP kurmaylan seçim ekonomisinden çok daha "kar" getirecek projeler peşin- deler. Bunlann başında gecekonduların ıslahı kapsamında düşünülen arsa dağmnunın olduğu söyieniyor. DYP ikinci silah olarak, eğitim alanında yeni müjdeler veımeyi düşünüyor. DY'P'nin gündeminde yerel seçimle- nn yanı sıra kasımdaki kongre var. Çil- ler. kongreden emin." Parti içinde hiçbir tartışmaya girmem, çekişmelerin içinde yer abnam. Ben genel başkanun. taraf ol- mam" diyor. Anlaşılan parti içinde Çıl- ler'in yerine uğraşan )eterince kurmay var. Çiller'in kafasındaki uzun vadeli formül şu: "Kasımdaki kongreyi rahat alırım. Ye- rel seçimden birinci parti olarak çıkarız. Alacağımız önlemlerie 1994 yılı zoriu ge- çer. Özelleştirmenin ve 94'te alınan ön- lemlerin meyvelerini 1995'te toplamaya başlanm. 1996'da da genel seçime gide- rim." ANAP cephesinde ise bütün hesap- lar, "birinci parti" olmaya yönelik yapılıyor. Yılmaz. meydan konuşma- lannda. SHP'ye yüklenmenin yanı sıra Çiller'e de "Masalcı teyze", "Güzellikle başbakan olunmaz'* diye sataşıyor. Çil- ler'in polıtıkalanna fazla yüklenmesı zor. Çünkü çok farklı düşünmüyorlar. ANAP'ın il başkanlan dün Ankara'da, kafa kafaya verdiler. Kasım sonuna ka- dar adaylannı belirlemeyi kararlaştırdı- lar. Ana ilke şu: "Partiyi birinci yapacak kisi aday gös- teribin." Önümüzdeki günlerde. Çiller'- le Yılmaz'ın çekişmesini zevkle izleyece- ğiz. Öyle görünüyor. RP'nin havasından yanına yak- laşılmıvor. Necmettin Erbakan. dün grup toplanüsmda yine desıeksizdi. "DYP yanına SHP'yi ve ANAP'ı da alsın, seçime birlikte girsinler" dedi. R/rfahlılar seçim önccsi Türki\e'yi iki- ye ayınyorlar: RP'hler ve RP'li olmaya aday olanlar. Görüldüğü gibi gayet "adil" biryaklaşım. Peki. ya sol? Gündemde yerel seçimden çok parti içi konular ve birleşme var. Birleşme. ta- biı ki yerel seçimi de bağlıyor. Murat Karayalçın, "Birleşmeyi Baykal'la önko- şulsuz göriişmeye hazırım" dcv ip niyetini ortaya koydu. Hafta sonunda toplana- cak PM'nin gündeminde tek konu var. bırleşmc. Konuyu dün Deniz Baykal'la görüştük. Baykal. SHP PM'den umutlu görünüyor. CHP lideri. "Bu toplantının ardından yeni bir zemin oluşabîkir. Birleş- me olacaksa bu yerel secimlere hazırlı- ktan önce olmalı. Yani önümüzde 10 gün, en fazla üç hafta var. Bu süre içinde olum- lu bir gelişme olursa olur. Olmazsa, her parti ayrı girer." . Baykal'a sorduk: "Pazar günkü SHP PM'nin ardından Karayalçın'la göriişür müsünüz?" Baykal'ın yanıtı olumlu: "Evet, görüşürüm." İki parti de. yerel seçımlereayn girme- nın getireceği sonucu az çok tahmın edi- yor. Bu yüzden. gerek SHP'nin gerekse CHP'nin kurmaylan kamuoyu önünde. "Birleşmeyi istemeyen taraF' görüntüsü çizmcmcye büyük özen gösteriyor. DSP'nin ise yolu belli. Bülent Ecevit, partıye layık adaylan saptayacak ve se- çime eirccek. DYP-ANAP Ayvalı soruya parfumlü yanıt NURSUN EREL ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP ile ANAP arasın- daki harcama dosyası savaşın- da. geçen hafta iki parti grup başkanvekillerinin vardığı an- laşma. eski Devlet Bakanı Iştn Çelebi dosyasının açıklanma- sı\ia bozuldu. ANAP dönemınin Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin özel harcamalannın Kalkınma ÖHnkası'nca üstlenildiği. "por- kal suyu" ve "ayva" gibi öde- melerde bile bu bankanın kul- lanıldığı yolundaki bilgılerin basına açıklanmasında. DYP- yi sorumlu tutan ANAP yöne- timi: Başbakan Tansu Çiller'in "Devlet Bakanı" sıfatıyla yaptı- ğı özel harcamalan gündeme getirmeye haarlanıyor. Çelebi dosyasındaki "porta- kal suj-u, a>-va" gibi unsurlara karşılık.Çillerdosyasında"par- fümlü kuru çiçeklere devlet eliy- le ödenen paralar"ın yer alacağı bildinldi. ANAPçevreleri. Çil- ler dosyası üzerinde Cumhuri- yet'c şu bılgileri verdiler: "Bütün sorun. Oriıan Kilerd- oğlu'nun >'üksek DenefJeme Kurulu'na bir talimat vererek •ANAP'h bakanlann KİT'ler tarafından karşılanan harca- malan'nın bilançosunu isteme- sinden kaynaklandı. Bir memu- run parlamenter sıfatı bulunan birisinin harcamalarını denetle- me vetkisi var mıdır? Bir kavanoz nescafe Kilercioğlu döneminde va- pılan incelemelerde ANAPlı bakanlann harcamalan araştı- rılırken önce milyarlık. trilyon- luk volsuzluklar hayali kuruldu. bunlara rastlanmay ınca porta- kal *>u- u gibi gülünç meselelerie yerinildi. Hatta o sözü edilen 130 dosya arasında bir de Güneş Taner'e bir kavanoz nescafe ile süttozu alınması da vardır." Cumhuriyet'e bılgı veren ANAP kaynaklan. Çiller'in De\let Bakanı olduğu dönem- de "usule aykın" olarak yaptı- ğını belirledikleri harcamalar üzerinde şunlan söylediler: "E\imbank: Çill'er'in Devlet Bakanı olduğu dönemde Exün- bank özel kasa gibi kullanıldı. SPK Başkanı Yaman Aşıkoğlu dahil, Çiller'e dantşmanlık ya- pan isimlerin tamamına bu ku- nımdan maaş ödendi, hatta loj- man rutuldu. E\imbank. Çiller'in isteği üzerine. Amerikan lobi kunıluşu ARNOLD PORTER'la da bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma çerçevesinde kuruluşa saari 250 dolardan ücret ödendi. avrıca bu Amerikan kuruluşuna araları- nda TÖBANK'm da ver aldığı birçok gizli dosv a üzerinde ince- leme v apması imkanı tanındı. Dönemin Evimbank Genel Müdiirü Çiller'in birçok >urt gezisine özel jet kiralamakla da görevlendirildi. E\imbank aynca Çiller'in basın toplanhlarını düzenleyen INTERSTRATEJİ adlı kuru- luşa toplantı başına 5 bin dolar ücret ödedi. bu toplantılarda teş- rifatçılık vapan genç kı/lara da Eximbank'tan ödeme yapıldı. İhracatçı Birlikleri Fonu: Çil- ler. İhracatçı Birlikleri Fonu'- ndan da özel harcamalan için yararlandı. Ailesinin İstanbul'da obnası nedeniyle haftada en az 2-3 kez giftiği îstanbul'a uçak bilctlerini bu fondan aldırdı. Aynca, ken- disine gayrircsmi danışmanlık vapan kişilere uçak biletleri aldırdı, masrafları bu kuruluş- tan karşılattı. Hazine bünye- sindeki bu fonda muhafaza edilen faturalara bakılacak olursa Çiller. makam odası- ndaki parfumlü kuru çiçekle- re, bazı kozmetik malzemele- rine kadar. çeşitli masraflarını burava ödetti. Hatta bu fon- dan Ödenen çay, kahve, sand- viç bedelleri 150 milvon lirayı aşmış durumda." POLTTIKA GONLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Neyin Peşindeler? Şeriatçı Zaman gazetesi ne yapmak istiyor? Arkadaşımız Oral Çalışlar dün "Gerçeği Aramak" başlıklı yazısında şöyle diyordu: "Zaman gazetesinin Taha Krvanç takma adlı yazarı Cumhuriyet'in Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili yazısından rahatsız olmuş. Birtakım iddialarda bulunmak istiyor, ama bunu bir türlü söylemek istemiyor..." Zaman gazetesi tıpkı Sıvas katliamında takındığı tavrı, şimdi Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili yayınımız sırasında da alıyor. Şeriatçı gazetenin Taha Kıvanç takma adlı Atatürk ve laik cumhuriyet düşmanı yazarı olayı bir baş- ka noktaya çekmek istiyor... Kemalistlerin ve sosyalistlerin "can düşmanı" olan şimdilerde dönek Marksistler ve ikinci cumhuriyet mas- karalarıyla içli dışlı bu zavallı yazar, neyin peşindedir acaba? Cnce DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın Uğur Mumcu'y'a "'// bir dost olduğunu" öne süren kaniçici yazarın, önceki gün de kendi düş evrenindeki küflenmiş ve üstelik bir ruh hastası izlenimini veren "varsayımları- n/"okuyunca hiç şaşırmadık. Islami Hareket Operasyonu'nda ele geçirilen, Uğur Mumcu suikastını gördüğünü söyleyen Ayhan Aydın'ın belirlediği sanıklardan Aydın Usta'nın yakalanma tuta- nağında da diğerleri gibi "te/7r/7ar'yapılmasını bu kani- çici yazar nedense görmezlikten gelip olayı saptırmaya çalışıyor... Acaba Zaman gazetesi neden yapıyor tüm bunları? • Gerçek ortada ve kimsenin gizlemesine gerek yok... Bugün polis örgütü içinde "aşırı dincigrupların"oldu- ğu bir gerçektir. Yine, polis içinde "bir köstepek" kımi sağcı gazetelere haber kaydırarak yukarıda anlatmaya çalıştığımız operasyonun bitirilmesini engellemiştir. Cumhuriyet tam bir haftadırÇeÜnAltan ınyazdığı gibi "aydmlık bir gazetecilik" örneği veriyor ve sekiz ay son- ra Uğur Mumcu cinayetinin üzerindeki "sis perdesini" aralamaya çalışıyor. Işte tam bu sırada şeriatçı Zaman gazetesi ve onun "içikaranlıkyazan" olayı saptırmak için harekete geçi- yor. Bu arada çok ilginç ve oldukça düşündürücü bir öneri- de bulunuyor: "Eğer ANAP'h içişleri Bakanı Abdülkadir Aksunun göreve getirdiği polisler yerlerinde kalsalardı Uğur Mumcu cinayeti aydınlatılırdı..." Acaba nasıl aydınlatılırdı? Işte işin "püf noktası"burada... Emniyet örgütü içindeki tarikatçıların savunuculuğu- nu yapıyor Zaman gazetesinin kafası karmakarışık ya- zarı. Kendisine buradan soruyoruz: "Birbildiğin varsa açıkla..." Zaman gazetesinin yazarı, Uğur Mumcu cinayetinin ardında kalan soruları görmezlikten gelip tarikat ilişkisi içinde olan polislerin bu işi çözeceğini söylerken bile te- laş içinde... ANAP'h Abdülkadir Aksu'nun İçişleri Bakanlığı döne- minde tarikatçı polisler en önemli görevlere gelmediler mi? O halde! Cumhuriyet'in amacı Uğur Mumcu cinayetiyle ilgili her bilgiyi değerlendirmektir. Siyasi cinayetin faillerinin yakalanmasını sağlamak için en küçük bir bilgiyi derinlj;,} ğine araştırmaktır. Biz bunu yapıyoruz... Ama Zaman gazetesi, biz olayın üzerine gidince, tari- katçı polisler ve dinci terör örgütleri üzerine eğilince paniğe kapılıyor. Neler mi yapıyor? Cumhuriyet ve Uğur Mumcu'nun "sistemle iç içe" ol- duğu vurgulanıyor, tarikatçı polisler görev başında kal- salardı cinayetçözülürdü, varsayımları ortaya atılıyor. Sıvasta laik aydınları diri diri yakan caniler savunulup şöyle deniliyor: "Müslümanlar cinayet işlemez..." Teröristin ve katilin sağcısı, solcusu; Kürdü, Türk'ü; Müslümanı, Hıristiyanı olmaz... Terör terördür... Katil katildir... Bizim "üç büyük basının" köşe taşları, Uğur'un yakırt arkadaşları bile Zaman yazarının bu alçakça tutumunu izlemekle yetiniyor. İçlerinden birisi kalkıp "yüreği ka- ra'zibidi yazara "oturyerine"diyemiyor. Yazıklarolsun! KIBRIS *+ 3ST VIEşi Yoda Nikolay ve kızı MelLssa ile basın toplantısı yaparak as- kere gitmeyi reddeden Salih Askeroğlu Lefkoşa'da tutuklandı. Askerliği reddeden genç tutuklandı HALİLNEBİLER Kuzey Kıbns Türk Cumhuri- yeti Türk Güvenlik Kuvvetleri Ordusu'nda askerlik yapmayı reddeden 28 yaşındaki Salih Askeroğlu ve kendisine destek veren şair Neşe Yaşm tutuk- landı. Yaşın, daha sonra tu- tuksuz yargılanmak üzere 10 milyon üra kefaletle serbest bı- rakıldı. Gencin eşi ve çocuğu Rum kesimine gönderildi. Kıbns Destek Komitesi üyele- rinin önderleri de Salihoğlu'na verdikleri destek nedeniyle aranıyorlar. Askere ahnacağı gün olan 24 eylülde Kıbnslı Rum eşi Yoda Nikolay ve iki ayhk kızı Melis- sa ile basın toplantısı yaparak askere gitmeyi reddeden Salih Askeroğlu, önceki akşam Lef- koşa'da tutuklandı. Lefkoşa Poîis Gözetim Merkezi'nde tu- tulan Askeroğlu'nun cuma günü mahkemeye çıkanlacağı öğrenildi. Salih Askeroğlu'nun Rum eşi Yoda Nikolay da ön- ce eşiyîe birlikte Polis Gözetim Merkezi'ne götürüldü. daha sonra ise polis nezaretinde As- keroğlu'nun ailesinin evine bı- rakıldı. Burada bir süre kalan Askeroğlu'nun eşi ve kızı daha sonra polis tarafından Kıbns Rum Kesimi'ne gönderildiler. Salih Askeroğlu, 24 eylülde yaptığı basın toplanüsmda Vicdani Red Hakkı'nı kulla- narak askere gitmeyi reddet- mesinin gerekçesini şöyle açık- lamıştı: "Asker olup kimi öl- dfinneyi öğreneceğim? Karım Yoda'yı mı? Yoksa kızım Vle- lissa'yı mı? Yoksa onların akra- balannı, arkadaşlarını mı? İzne geldiğim zaman asker ünifor- masıyla kızunı nasıl kucağıma alacağun? Böyle bir ikiyüzlülü- ğu nasıl yapacağım? Yoda, pa- rasız ve yalnız ne yapacak? Melissa'yla yalnız başına kaldı- ğında ona kim bakacak?" KKTC basınmın bir bölü- mü bu açıklamadan sonra Sa- lih Askeroğlu'nu vatan hainli- ği ve ajanlıkla suçlamıştı.