20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EYLÜL1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Halkbank kredileri artö •ANKARA (ANKA) - Halk Bankası'ran küçük esnaf ve sanatkarlara, esnaf kefalet kooperatiflerinin kefaletiyle kullandırdığı kredinin miktan 100 milyon liraya çıkanldı. Hazine ve Dış Ticaret MüsteşarhğYnm konuyla ilgjli tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Halk Bankası daha önce küçük esnaf ve sanatkarlara. esnaf kefalet kooperatiflennin kefaletiyle 20 milyon liraya kadar kredi kullandınlabiliyordu. ÖzeHeştipmeye Teksiften ret • ANKARA (ANKA) - Türk-İş'e bağlı Teksif Sendikası, özelleştirmenin ekonomik değil, politik olduğunu ileri sürdü. Sendika. kamu kesiminin fînansmanının özelleştirme ile değil, vergilendirme ile yapılması gerektiğini belirterek özelleştirme yerine "özerkleştimıe"yi savundu. Teksif Sendikası'ıun yaptığı "Bütün Yönlenyle Özelleştirme" konulu araştırmada son 17 yılda KİTlerin Hazine'ye katkısının. aldıklanndan daha fazla olduğuna dikkat çekilerek KİTlerin en büyük sorunlanndan birinin gerekli yenileme ve genişleme yatınmlanndan mahrum bırakılmalan olduğuna değinilerek "KİT'lere gerekli yatınmlann yapılması halinde işsizliğe de çözüm bulunacağı" ileri sürüldü. AT ile pazarlık ertelendi •I ANKARA (ANKA) - Lüksemburg"da 4 ekimde yapılması öngörülen Türkiye-AT Ortaklık Konsey toplantısı taraflann yoğun iş programı nedeniyle 8 kasıma ertelendi. Ortaklık Konseyi toplantısında ele alınacak gümrük birliği ile ilgili çahşma programı tamamlandı. Türkiye. 1994 başında 12 günlük mal listesinde yüzde 10,22 yılhk mal listesinde ise yüzde 15 gümrük indirimi yapacak. Tekfen'den itıracat atağı • ANKARA (AA)- Türkiye'nin ihracaürun önemli bir bölümünü gerçekleştiren 23 dış ticaret sermaye şirketinin (DTSŞ) toplam üiracatı, bu yılın ilk altı ayhk döneminde geçen yılın eşdönemine göre yüzde 3.6 artarak 2 milyar dolara ulaştı. DTSŞ'ler arasında en büyük atağı, Tekfen Dış Ticaret yaptı. Tekfen'in ocak-haziran ihracatı, üç katı aşan bir artış gösterdi. Tekfen Dış Ticaret. ihracatını bu yılın ilk altı aylık döneminde yüzde 305.8 oranında arttırarak 114.2 milyon dolara çıkarttı. Dışticarette sermaye atağı • ANKARA (ANKA) - Dış ticaret sermaye şirketlerinden Bilkont Dış Ticaret ve Tekstil AŞ çeyrek trilyonluk oluyor. Şirket sermayesini 250 milyar liraya çıkarmaya hanrlanıyor. Okan Holding sermayesini 100 milyara çıkartırken Sönmez Endüstn Holding, kendisi ve bağh şirketlerinin sermayelerinde arttırıma gidiyor. Sönmez Holdıng'in sermayesi 28.5 milyardan 70 milyara, Sönmez ASF'nin 150 milyardan 320 milyara, Sönmez Pamuklu'nun" sermayesi de 230 milyardan 500 milyara yükseltilecek. Bütçeye'ceza' dopingi • ANKARA (ANKA) - Yılın ilk sekiz ayında, bütçeye çeşitli cezalardan 2 trilyon liraya yakın gelir kaydedildi. Genel bütçe kapsamında vergi ile ilgili cezalar. idari ve adli para cezalan ve trafık cezalanndan yapılan tahsilat tutan, ocak-ağustos döneminde bir trilyon 644 milyar lira düzeyinde gercekleşti. Söz konusu tutar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53.2 oranında artış gösterdi. 1992'nin ilk sekiz ayında bir trilyon 73 milyar liralık ceza geliri elde edilmişti. Bu yıl ilk sekiz ayda tahsil edilen ceza gehrlerinin bir trilyon 368 milyar liralık bölümünün vergiyle ilgili Dİduğubelırlendi. Vergiyle ilgili cezalardan yapılan [oplam tahsilat geçen yıla »öre yüzde 50.5 oranında ırtış ka>detti. Doğalgazda projenin uzaması ve yeterli abone bulunamaması yüzünden iflasın eşiğinde IGDAŞ, KİT'leştirilme yohuıda • Hazine, yüzde 94'ü İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret AŞ'nin (İGDAŞ), kredi borçlannı ödemek için istedıği kaynağı, hisse senedi karşılığı aktarmayı önerdi. İGDAŞ bu durumda belediye bünyesinden çıkmış olacak. DENİZ ŞAHİN İstanbul Gaz Dağıtım Sana- yii ve Ticaret AŞ'nin (İGDAŞ), BİT (belediye iktisadi teşebbüsü) olarak nitelenen statüsünün, kredi borçlannı ödeyememesi üzerine KİT'e (kamu ıktı- sadi teşebbüsü) dönüşme olasılığj orta- ya çıktı. Doğalgaz yatınm projesinin, planla- nan sürede tamamlanamaması ve abo- ne hedefinin yüksek tutulması yüzü- nden zarara düşen İGDAŞ. kredi borç- lannı geri ödeyemeyince Hazine"den yardım istedi. Geçen dönem yaptığı desteği sınırb tutan Hazine. bu dönemde Büyükşehir Abone 122 bin, kullanabilen 29 bin Sözen dummdan 'memnun'! İstanbullular, doğalgaza ısınmaya başladı. Doğalgaz abonelerinin sayısı geçen kışa göre üçkat artarak 122binibuldu. Ancak abonelerin yüzde 75'i. "dönüşüm maliyetlerinin yüksekliği" nedeniyle doğalgaz kullanamıyor. İstanbul'da halen doğalgaz kullanabilen abone sayısı 29 bin 600. Yapımına 1989'da başlanan, ilk kullanımına 1992 ocağında geçilen ve 1993 ortasında tamamlanan doğalgaz projesi ile 450 bin aboneye ulaşılması hedefleniyordu. İstanbul Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen abone sayısının 122 bin. kullanan sayısının da 29 bin 600"Ie sınırlı kalmasını "Bu koşullarda çok iyi" bir gelişme olarak değerlendirdi. Sözen, ulaşılan rakamlann taleptekı duraklamanın aşıldığı. hatta tersine dönerek vatandaşın büyük bir hızla doğalgaz kullanımına yöneldığini gösterdiğini belirtti. Bu kış doğalgaza bireysel dönüşümün maliyeti 30 milyon, ortak dönüşümlerdede daire başına 10-15 milyon liray ı buluyor. Belediyesi'ne hisse senedi karşılığı para vermeyi önerdi. Hazine'nin diğer seçeneği ise. doğru- dan Büyükşehir Belediyesi ve İGDAŞ bütçelerine para aktarmak. Hazinenin. binnci yoluseçerek hisse senedi karşılığı para aktarması duru- munda. çoğunluğu kamuya geçecek olan İGDAŞ 'tipik' bir KİT'e dönüşe- cek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ge- nel Sekreteri Tuğrul Erkin, Hazine'nin geçen dönemde aktardığı kaynağın sınırlı kaldığmı, bu dönemde borç öde- melerinin yapılabilmesi için Hazine ile yeniden masaya oturduklannı belirte- rek şu bilgıyı verdi: "Aldığımız kredi, Hazine garantiti olduğu için, bizim ödeyemediğimiz borçlarm Hazine tarafından ödcnmesini tatep ettik. Gecen sene vapılan anlaşma- da, Hazine borçların ödenmesi için Büyük- şehir Belediyesi ve İGDAŞ'ın bütçesine para koyarak borcu karşılamayı üstlen- di. Fakat aktarılan kaynak 100milyarli- rada kaldı. Bu dönem borç ödemesinin devam et- mesı için Hazine'yle yeniden gö- rüştük. Varılan anlaşmaya göre Hazine ya doğrudan Büyükşehir ve İGDAŞ bütçesine para akta- racak ya da İGDAŞ hisseleri satın alarak para aktarmış ola- cak. Hazine'nin hisse senedi al- ması durunda İGDAŞ, KİT ola- cak." İstanbul'da doğalgaz altyapı- sını kurmak. dağıtım ve işlet- mesini yapmak üzere 25.12. I986'da 500 mıjyon lira serma- ye ile kurulan İGDAŞ, doğal- gaz projesini gerçekleştirmek için bugüne kadar 1.693 milyar Fransız Frangı (yaklaşık 3.5 trilyon lira) kredi kullandı. Söz konusu kredi doğalgaz projesi- nin müteahhitlieıni alan SAE ve ALARKO ile danışmanbk ve kont- rollük hizmetini alan SOFRAGAZ ta- rafından sağlanmıştı. 66 milyon FF'sı (yaklaşık 142 milyar lira) bağış olan kredinin. 1.381 milyar FF'sinin (yaklaşık üç trilyon lira) 17.2. 1991 ile 18.10.2001 tarihleri arasında, 245 mil>on FF'sinin (yaklaşık 527 mil- yar lira) ise 1999 yılından itibaren öden- mesi gerekiyor. Toplam 1.693 milyar FF'lik bu kaynağın dışında. bu yıl için- de 191.8 milyon FF (412 milyar lira) ek kredi alındı. AT'li toptancılar ucuz ülkeden alıp pahalısında satarak fıyat farkından köşe döndüler Gümrük birliği vurgunu BÜLENT KIZANLIK Türkiye"nin Avrupa Toplu- luğu ile gümrük birbğinden ti- caret yapanlar karlı çıkacak. Avrupa ile Türkiye arasındaki fıyat farklan en çok her iki yer- de de üretim ve pazarlama ya- pan çokuluslu fırmalan zorla- yacak. Aynı ürünü ucuz satılan ülkeden alıp fıyatın yüksek ol- duğu ülkede pazarlayanlar bü- yük vurgun vuracak. Türkiye'nin gümrük birliği hazırlıklan. dünya markası ola- rak bilinen üretici firmalann yetkililerine AT içinde yaşanan Portekiz krizini haürlatü. Por- tekiz'de daha ucuz fıyatla stok yapan "'uyanık" toptancılann. .bunu fıyatlann daha yüksek ol- duğu Almanya'da satmalanyla yaşanan sıkıntı. AT yetkilerini 3-4 yıl uğraştırdı. İspanya ve Yunanistan da farklı fıyat sevi- yeleri topluluk içinde kendini hissettirdi. Çokuluslu firmalann AT- deki sorunu çözmek için aynı üründe ülkeler arasındaki bü- yük fıyat farklılıklannı ortadan kaldırmak zorunda kaldıklan- nı anlatan Başer-Colgate Satış Koordinatörü Mehmet Başer, Türkiye için de aynı endişelerin yaşandığmı söyledi. Avnıpalılann endişesi Marketıng Forum "93 top- lantısına katılan Mehmet Ba- şer, "Pazarlama toplantıların- da, A>rupa ülkelerinin satış mü- dürleri sık sık Colgate diş ma- cunlannın Türkiye'deki fıyatını sonıyorlar? Acaba gümrük birli- ğinden sonra Türkiye'deki top- tancılar da Avrupa'va mal satar- lar mı diye endişe duyuyorlar" dedi. "Avrupa'da oluşacak fiyat son derece büyük sorun yarattı. hâlâ da yaratmaya devam edi- yor" biciminde konuşan Meh- met Başer'e göre global marka- • Avrupa'da gümrük birliğinden yararlanan büyük toptancılann ayru ürünü Portekiz gibi ucuz olan ülkeden stoklayıp Almanya gibi pahalı olan ülkelere satmalan, çokuluslu firmalan sıkıntıya soktu. AT'de fıyatlan 3-4 yılda dengeleyebilen dünya devleri şimdi Türkiye'nin gümrük birliğinden endişe duyuyorlar. Türklye'de kim karlı cıkar? Ucuzluk biraz zorLDünya markalannın Tür- kıye'de uyguladığı fıyatlar Av- rupa'ya göre oldukça farklı. Hammaddesi yurtdışından ithal edilen veya oligopol pazar pay- laşımı bulunan ürünlerin fıyat- lan. Türkiye'de daha yüksek. Aynı markayı taşıdığı halde Türkıye'de ucuz olan ürünlerin buradaki loptancılar kanalıyla Avrupa'ya gönderilip orada v üksek fiyatıan satılması müm- kün. Tersi durumda ise Tür- kiye'deki ithalatçılar. aynı mar- kanın daha ucuza satılan ürünü- nü oradaki toptancılar kanalıy- la ithal edecekler. Bu ikı senaryonun da Türk tüketicisıne düşük fıyat olarak y'ansıması çok sınırlı olacak. Çünkü ülkeler arasındaki fiyat farkı. büyük ölçüde pazarlama kanallannda kar olarak payla- şılacak. Yine de uluslararası üretıciler hammadde ithalatının kolaylaşmasının da etkisiyle fi- yatını Avrupa ile dengelemek için bir mıktar aşağıya çekmek zorunda kalırsa, tüketici az da olsa fayda sağlayacak. Ya da ucuz olan ülkeden ithal edilen mallann, rekabet edebilmesi için Türkiye'dekinin biraz allı- nda fıyatlan tercih edilebilecek. Dünya markalannın ülkeler için uyguladıklan ambalaj farklılıklan tam bir fıyat karşı- laştırmasına olanak tanımıyor. Ancak, örneklemeler farklann ne denli önemli boyutta oldu- ğunu gösteriyor. AT üyesi Danimarka'da tüke- tici yanm litre Coca Cola'ya 6.5 kron (11 bin 960 lira) ödüyor. Türkiye"de ise litresi 15 bin lira- dan satılıyor. Yine Türkiye'de paketi 4 bin ile 6 bin lira arasında satılan Knorr hazır çorba, Ko- penhag'da çiftlı paket olarak 19 kron (34 bin 960 lira). Buna kar- şın Türkive'de 250 ml'lik Elidor şampuan 36 bin lira iken. A\ru- pa versiyonu Elida şampuanın 225 ml'sı 13,% kron (25 bin 600 lira). Türkiye'de deterjanlar da ateş pahası. Ariel'in Türkiye'de ultra olarak adlandınlan özel bi- kşımi 780 gramlık kutuda 69 bin 500 liradan satdıyor. Dani- marka'da ise aynı fiyata (37 kron) 2 kiloluk paketler saübyor. lann en büyük problemı. bir yerden bir yere taşınma. Başer. bunu şirketler yapmasa bile bü- yük toptancılann yapabildığıni söylüyor. Mehmet Başer, olayı Cumhuriyet"e anlatırken Porte- kiz krizinin Colgate'i de son de- rece olumsuz etkılediğini belir- terek şöyle konuştu: "Portekiz'deki Colgate, hiç- bir zaman Almany a'daki pazara giremez, çünkü orada da şubesi var. Ancak Portekiz'deki bir toptancı bu malı rahatlıkla Al- many a'ya satabilir. Çünkü güm- rük birliği neticesinde A>rupa tek bir pazar haline geldi Çokkâriı Şu an Colgatedişmacunu iki yerde üretiliyor. İtalya rüm Av- rupa'nın Colgate dişmacunu ihtiyacını karşıiıyor. Yunanis- tan'a oradan gidiyor, Almany a'- ya oradan gidiyor, standart am- balaj. Bir ülkedeki fiyat diğerin- den farklı olduğu zaman tabii ki ülkedeki dağıtım zincirleri. onu ucuz olan ülkeden alıp pahalı satılan üikey e getirip büyük kar- lar sağlay abilmekte. Birden, 50 cente satılan diş macumınu Almanya'nın seviye- sinde 90 cente çıkarmak müm- kün değil. Bunun çalışması uzun yıllar aldı. 3-5 yılhk bir çaltş- mayla o ürünlerin fıy atları bütün Avrupa da bir dengeye geriril- meye çalışıldı. Almanya biraz fi- yatını indirdi, Portekiz biraz arttırdı. Bu, büvük bir koordi- nasyon istedi. Türkiye de bir gümrük birliğinc girdiği zaman bizim de mutlaka koordinasyo- na girmemiz lazım." Başer-Colgate Saüş Koordi- natörü Mehmet Başer ATde gümrük birliğine gecılirken ço- kuluslu firmalann 6-7 yıl süren aynnülı çalışmalar yapüklannı hatırlattı. Başer, Türkiye'nin de bu konuda hazırlık yapması %« gümrük birliğinin "sadece AT is- tiyor diye" düşünülmemesi ge- rektiğini savundu. Pamukta prim krizi büyüyor Birliklerzorda • Antalya yöresinde bugüne kadar 1500 ton pamuk alımı gerçekleştiren Antbirlik.ürün bedellerini ödeyebilmçk için gerekli krediyi sağlayamaması halinde ödeme güçlüğüne düşecek. ANTALYA (AA) - Türkiye'- de Çukurova ve Ege'den sonra en fazla pamuk üretiminin ya- pıldığı Antalya yöresinde Ant- birlik ve tüccar tarafından baş- latılan pamuk alımlan sürüyor. Ancak Antbirlik yetkilileri, daha şimdiden. teslimlerin yo- ğunlaşacağı ekim ayında öde- me sıkıntısına düşebilecekleri kaygısını dile getiriyorlar. Yörede 8 merkezde pamuk alımını sürdüren Antbirlik, bu- güne kadar bin-bin 500 ton, yöre tüccan ise 50-60 ton dola- yında pamuk alımı gerçekleşti- rebıldi. Kredi bekleniyor Birlik yetkilileri, birliklenn ürün bedellerini ödeyebilmesi için gerekli olan krediyi henüz sağlayamadığını belirterek, kredinin sağlanamaması halin- de ödeme sıkıntısının doğacağı- nı söyledıler. Yetkililer, Sanayi ve Ticaret Bakaniığı'nın Ziraat Bankası"- na göndermesi gereken her kilo pamuk için 3 bin liralık prim ödeme yazısının da banka şu- belerine ulaşmadığını, şubelere başvuran pamuk çiftçilerinin geri çevnldiğını kaydettiler. Bu arada, Antalya yöresin- deki pamuk üreticilerinin de Antbirlik'e pamuk teslım et- mek için ekim aymı beklediğini gözlendi. Yetkililer, birliğin her ay ürünün kilosuna ödeyeceği 250 liralık fiyat farkının 3 gün sonra başlayacağını, bu neden- le üreticinin malını teslim etmek için ekim ayını beklediğini söy- lediler. Yetkililer. birliğin üreticiden eylül ayı içinde aldığı pamuğa 6 bin, ekim ayında alacağı pa- muk için 6 bin 250 lira fiyat uy- gulayacağını, Ziraat Bankası'- ndan alacağı 3 bin liralık primle birlikte ürün bedelinin 9 bin li- rayı aşacağını beiirttiler. • Öte yandan. yörede pamuk alımına başlayan tüccar da ürü- nün kilosuna 5 bin 200 lira ile 5 bin 500 lira arasında fıyat uygu- luyor. Bugüne kadar yöreden 50-60 ton dolayında pamuk toplayan tüccann alımlannın da ekim ayında hızlanacağı belirtiliyor. Ambalajdan çıkan sürpriz İstanbul HaberServisi - 8. Uluslararası Paketleme ve Ambalaj Sanayii Fuarı (IPACK '93). dün İstanbul Dünya Ticaret Merkezi"nde Bakırköy Belediye Başkanı Ah TalipÖzdemir tarafından açıldı. Açılışta birer konuşma yapan Özdemir ve İstanbul Ticaret Odası Başkanı Atalay Şahınoğlu. uluslararası fuarlann ülkenin ihracatına katkıda bulunacağını kaydettiler YeşilköyÇobançeşme Kavşağı'nda İcurulu bulunan İstanbul Dünya Ticaret Merkezi'nin de İslanbul'da çoktan beri ihtıyaç duyulan bir yapı olduğu belirtilen konuşmalardan sonra Özdemir. fuar kurdelesini keserek açılışı yaptı. Bakırköy Belediye Başkanı girişteki dev hediye paketini açtığında ellerinde güyercın tutan manken Rachel ile karşılaştı. Özdemir. davetliler tarafından alkışlanan sürprizden sonra fuar alanındaki standlan Şahinoğlu ile birlikte gezdi. Fuarda yann ÇevkoileCNR (Uluslararası Fuaralık ve Ticaret A.Ş.) işbirliğiyle "Katı Atıklar ve Çevre" konulu uluslararası bırpanel düzenlenecek (Fotoğraf: HATİCETUNCER) IŞÇEMNEVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Bal Gibi Alıstık Geçen hafta sonu İstanbul'da kamuoyunun fazlaca dik- katini çekmeyen önemli bir toplantı yapıldı. Meslek odala- rının, işçi sendikaları konfederasyonlarının başkanları ile siyasi parti temsilcilerı, meslek örgütterinin üyelerine ve ulusa karşı görevlerini tartıştılar. istanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Mezunları Derneğfnin düzenlediği bu toplantının bütü- nünde, olaylar ve kamuoyu yönlendirmesi karmaşası içinde, gerçek sorunlarımızdan ne kadar uzak düştüğü- müz bir kez daha ortaya çıktı. Anımsıyorsunuz değil mi? Bizim, 12 Eylül'ün insan hak- ları, demokrasi üzerindeki tahribatını ortadan kaldırma gibi bir ana gundemimiz vardı. Sadece seçim kampanya- larında değil, hükümet program ve protokollerinde, 12 Eylül'ün mirası antidemokratik anayasa ve yasaklı düze- ni getiren yasaların değiştirilmesi kesin vaadı vardı. Çok eskilerde kaldığı için tamamen unutmuş olabilirsi- niz. 12 Eylül'ün anayasası ve bol yasaklı sendikal yasalan yürürlüğe girer girmez, Türk-İş can havliyle sesini yük- seltmeye başlamıştı. Özellikle 1984 ve sonrası birkaç yıl, Türk-iş'in demokrasi ve demokratik sendikal düzen için. sonuç alıcı olamasa da ılkeli, karariı bir savaşımı söz ko- nusudur. Önce yasaklı düzenın boyutlarını ve sonuçlarını kamuoyuna anlatma ile başlıyan kampanya. yasaklı ana- yasa ve yasa değişiklikleri için bir dizi eyleme donüşmuş, önemli ve etkili eylemler, miting ve toplantılarla kamuo- yu, siyasi iktidar ve hatta referandum kampanyaları ile seçimler üzerinde etkili sonuçlar alınmışır Ancak yasaklı anayasa ve yasalan hele de düzeni de- âiştirmenin uzun soluklu ve zorlu mücadelesınde Türk- iş'in yönetim kadroları yorgun ve yenik düşmüşlerdir. Özellikle 1989 genel kurulunun ardmdan, bu uğurda alın- mış sürekli eylem kararları rafa kalkmış, 1992 genel kuru- lundaki yönetim değişikliği en küçük bir toparlanma getir- memiştir. Türk-İş demokrasi, demokratik anayasa ve ya- salar mücadelesini tamamen unutmuş gözükmektedir. Ne yazık ki siyasi partilerin de gerisinde bir çizgiye düş- müştür. Katıldığımız en son toplantıdaki tartışmalarda da Türk- iş'in düzene tam teslimiyeti yanında göreceli soruna sı- cak bakan siyasi partilerin. henüz çözüm üretmekten çok uzakta kaldıklannı bir kez daha gözlemledik. Siyasi parti- ler demokratik anayasa ve yasalar için parlamentoda çö- züm getirecek bir uzlaşmadan henüz çok uzakta, tama- men politik bir yaklaşımla sadece sorunun sahibi gibi gö- rünüyor, birbirlerini suçlamakla zaman kazanmayı yeğ- ler görünüyorlar. Türk-iş'ten sonra onlar da zaman kaza- narak, Türkiye'nin bu en önemli sorununu kamuoyu gun- deminden düşürmeye nıyetli görünüyorlar. Sadece kamu sendikaları ve meslek örgütlerinin bir bölümü sorunu sıcak gündem içinde tutmaya çalışıyor. Meslek örgütlerinin üyelerine ve ulusa karşı görevlerini yerine getirebilmeleri için. Türkiye'nin gerçek demokra- siye, demokratik anayasa ve yasal düzenlemelere acil gereksinimi üzerinde duruyorlar. Doğal olarak T.Mimar- larOdası Genel Başkanı Nurdoğan Ûzkaya'nm, "meslek örgütlerini üyelerinin dar çıkarlarını savunan örgütlen- meler olmaktan çıkanp meslek üyelerinin topluma karşı sorumluluklarını denetleyen, topluma hizmet veren ör- gütler haline dönüştürulmesi, gerçek demokrasilerdeki yapıya kavuşturulması" için "12Eylülduzeninin tersyüz edilmesi" istemi hoş bir ses olmaktan öteye gidemiyor. Doğru ve haklı istemler, etkili, caydırıcı toplumsal tepkiye dönüşmedikçe, bu düzende hiçbir değişiklik söz konusu olamıyor. Çok daha önemli ve tehlikeli olanı da, hani biri ortaya çıkmış, Özal için "alışa'madık" demiş, olay olmuştu ya. Sonra seçim kampanyalarında "alışamadık " yazılı tişört- lerle dolaşmıştk. "Alışamadık" diye diye, bal gibi de her şeye. her tür yozlaşmaya. olumsuzluğa, hak gaspına, umutsuzluğa, mutsuzluğa alışıyoruz. İnsan haklarına, demokrasiyeaykırı, tartışılamazşeriat düzenini, devlet düzenine dönüştürmek isteyen, laikliğe karşı çıkan ideolojinin siyasi sözcüleri, sadece iktidarı ele geçirme hedeflerine yönelik olarak, en ileri demorasiden yana çıkıyorlar. Oyunlarını biraz sezsek bile, etkili kam- panyaları, çalışmalarına karşı seyirci kalıyor, boyun eğip şapka çıkarıyor. demokrasi ittifakından birleşebileceği- miz gibi bir gafletin içine bile düşebiliyoruz. Bu yozlaşmış düzenin, gerçek vurgunların asıl sahiple- ri, sözcüleri, kirlenmenin karşısında, pislikleri ortaya ko- yan, ahlakçı rollerde karşımızda oyun oynuyor Hesap sormak şöyle dursun, oyuncakları konumuna düşüyor, kendi pisliklerinin hesabını sormayı akıl edemeyip tepki- mizi, gücümüzü, öikemizi, gösterdikleri kimileri haksız, düzeni değiştirmeye yaramayacak hedeflere yöneltiyo- ruz. Yıllardır erdemli, haktan yana tanıdığım sendika başka- nı, surat asarak, kulağıma sitemli fısıldıyor. "Harçılıkçıla- rı, işçileri çıkarlarını satan yozlaşmış sendikacıları" bile bile, kollamamı savunabiliyor Gerçek sorunlardan, gerçek çözümlerden böylesine uzaklaşmış olmamızı, gerçeklerın böylesine ters yüz edi- lebilmesi, kafaların karıştırılmasını, alışamadık diye diye alıştığımız bu düzenin bütün inceliklerini sergileyen tar- tışmaları dinlerken içım daralıyor. Toplantının yapıldığı ve bana her zaman mutluluk vermiş, Çırağan Sarayı'nın gü- zelim tavanları üstüme geliyor gibi oluyor. Nefes alabil- mek, umutsuzluğun acısına gömülmemek için, kendimi sokağa atıyorum. Akşam trafiğinin gürültüsüne, kirli, eg- zos dumanı kokan havaya. çöp kokularına, yaya yerine park etmış arabalara, karmakarışık yürüyen ınsanlara çarpmaya aldırmadan. hızlı hızlı yürüyorum. Üzerimdeki karabasanı atacak, umutsuzluğun acısını duymayacak kadar yorulmam gerektiğini biliyorum.. Alışmak istemi- yor, alışamamak için direniyorum.. TI5K icraatımlaıı lıos Işverenden Çiller'e kart'ANKARA (ANKA) - Türki- ye İşveren Sendikalan Konfe- derasyonu (TİSK) Genel Baş- kanı Refik Baydur. Başbakan Tansu Çillerin bugüne kadar somut bir şey yapmadığını. ekonomide ve siyasette önemli bir aşama kaydedilmediğini belirtti. Baydur. "İyimserdeği- lim'" dedi. Baydur. yaptığı açıklamada yolsuzluk ve rüşvet iddıa- lannın büyük huzursuzluk ya- rattığına dikkat çekti. Baydur. "Sular bulanmadan durul- mazmış, Türkiye de böyle bir dönem yaşıyor" dedi. Baydur para ile paralel hareket eden her kuruluş ve kişinin mal varlığını şeffaşlaştırması, ge- rektığine ışaret etti. Baydur bu kapsama işçi ve işveren kuru- luşlannın da dahil olması ge- rektiğini söyledi. Baydur. Çiller'in çalışma- lannı değerlendirirken "Bü- yük bir geüşme görnıüyonım. Saym Çiller henüz somut bir olay ortaya koyamadı" diye konuştu. Baydur, Türkiye'nin eline geçen fırsatlan kaçumakla yakalamak" arasında olduğunu belirterek. "Çiller'e medyanın parlak desteği halen sürüyor. Ama gerçekte ne eko- nomide ne de siyasette bir geliş- me yok. İhracat düşüyor, borç- lanma yükseliyor. Iyimser de- ğilim" "dedi. TİŞK Başkanı, Çiller de dahil hükümetin ka- mu sözleşmelerinde büyük ha- talar yaptığına dikkat çekti, "Bunun faturası Türkiye've bü- yük çıkacak" di>e konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle