Katalog

- -»«"-•* 5AYFA CUMHURİYET 30EYLÜL1993 PERŞEMBE HABERLER ÇHD'li avukata lOayhapis •İstanbul Haber Servisi - ^ağdaşHukukçular Derneği İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Avu- tat Ulutan Gün. Mücadele »azetesinde yer alan bir /azısında "adliyenin raanevi lafasyetine hakaret" etliğı iuçlamasıyla >argılandığı Istanbul 2. Ağır Ceza Vlahkemesi'nde 10 ay hapse nahkum edildi İstanbul 2. Ağır Ceza Vlahkemesi'nde dün yapılan duruşmada son savunmasını yapan Ulutan Gün. 2 Ocak 1993 tarihinde yayımlanan vaada adliye kurumunun bütününü değil, bazı hukukçulan eleştirdiğini. bu tûr eleştirilerin bütün hukukçular tarafından sık sık dile getirildiğini söyledi. Daha sonra karannı açıklayan İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise Mücadele gazetesinin Yaaişleri Müdürü Naraık Kemal Cibaroğluile Ulutan Gün'ü IOa> hapiscezasına mahkum etti. CHFdedört bölge toptanüsı •SAMSUN (Cumhuriyet) - CHP 7-10 Ekim 1993 larihleri arasında dört ilde bölge toplantısı yapacak. CHP'den yapılan açıklamaya göre 7 ekimde Kayseri, 8 ekimde Sakarya, 9 ekimde Trabzon. 10 ekimde Samsun'da yapılacak olan bölge toplanulanna CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın yanı sıra Genel Sekreter Ertuğrul Günay. MYK ve PM üyeleri YDK üyeleri, milletvekilleri, ıl başkanlan, ilçe başkanlan. belde başkanlan. belediye başkanlan. il ve Belediye Meclis üyelen, partinin yönetim kurulu üyeleri ve vatandaşlar katılacak. 10 ekimde Samsun'daki bölge toplanüsına ise katılacak iller Kaslamonu. Amasya, Tokat, Çorum. Samsun, Çankın ve Ordu olarak belirlendi. Ertakan:Seqme ûçiü girsmler • ANKARA(AA)-RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, yerel seçimlerde DYP'nin Ankara. İstanbul ve İzmir'de SHP ile ortak aday göstermeyi düşündüğü yolundaki haberlerle ilgili olarak "DYP, Refah'a karşı yalnız SHP'yi değil, yanına AN AP'ı da alarak seçimlere öylegirsin"dedi. Erbakan, partisinin meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, geçen hafta Karadeniz'e yaptığı gezıyi değerlendirdi. 8 gün içinde Samsun il merkezinden çok sayıda kişınin RP'ye üye kaydını yaptırdığmı söyledi. Erbakan, Türkiye'nin 2 aydır İlksan ve İSKİ skandallanyla çalkalandığını. şimdi bunlara bir de "makarna olayı" eklendiğini söyledi. Erbakan. ANAPiktidan döneminde TMO'nun nasıl 80 milyar lira zarara uğratıldığının söyledi. Soydaş konutları • İSTANBLL(AA)- İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, göçmenler için Kurtköy'de yaptınlan 3 bin 150 konutun yıl sonuna kadar tamamlanacağını söyledi. İSKİ Genel Müdür Vekili Hüseyin Doğan'ın valiliği ziyareti sırasında bir konuşma yapan Kozakçıoğlu, İstanbul'da göçmenler için toplam 5 bin 126 konut yaptırdıklannı belirtti. Kozakçıoğlu, Doğan ile bu evlere içmesuyu bağlanması konusunu görüştüklerini söyledi. Gazetecilenn sorulannı yanıtlayan Doğan ise çarpık kentleşme nedeniyle su kesintilerinin gündeme geldiğini anlattı. Yolculardan Sultan Air'e protesto • İSTANBUL (AA)- Rezervasyon yaptıklan halde uçağa alınmayan yaklaşık 100 kadar biletli Sultan Air yolcusu, şirketi protesto etti. Ahnan bilgiye göre, iki gündürAtatürk Havalimanı'nda bekleyen Sultan Air'in Zürih yolculan. dün de kendilerine ucak tahsisedilmediğini öğrenince topluca Devlet Hava Meydanlan İşletmesi Nöbetçi Müdürlüğü'ne gittiler. İstanbul-Zürih seferine, sadece İstanbul rezervasyonlu yolculann ahndığını öğrenen çoğunluğu gurbetci işçilerden oluşan yolcular, daha sonra Sultan Air'in bürosu önünde toplandılar. Ertuğrul Günay, yolsuzluklara adı kanşanların partilerden ihraç edilmelerini istedi: DemokrasiyikirlettilerANKARA (ANKA) - CHP Genel Sekreten Ernığrul Günay, iktidar partil- erinin lıderlerinın hakkında yolsuzluk iddialan bulunan üyelerini koruyucu açıklamalannın ıdare ve yargıyı da etkılediğini öne sürdü. Günay. "DYP ve SHP adı yolsuzluğa karışan üyelerin partiyle iliştdsini kessin" dedi. Ertuğrul Günay düzenlediği basın toplantısında özellikle yerel yönet- imlerde yolsuzluk iddiatannın dem- okrasiyi İcirletir hale geldiğini söyledi. Siyasi partilerin yolsuzluk iddialanyla karşı karşıya kaldıklannda yolsuzluğa kanşmış üye ve yöneticilerini korumaya kalkmamalan gerektigini belirten Gün- ay. "Kendi hesaplannı incdeyerek kenditerini aklamaktan daha cesur davranarak, artık adı yolsuzluğa kanşmış üye ve yöneticilerini korumaya kalkmamaları gerektigini belirten Gün- • CHP Genel Sekreteri Günay, düzenlediği basın toplantısında DYP ve SHPden, adı yolsuzluklara kanşmış parti üyelerinin ilişkilerini kesmesini istedi. Günay, partilerin üyelerini korumaya kalkmamaları gerektigini söyledi. ay, "Kendi hesaplarını inceleyerek kendilerini aklamaktan daha cesur davranarak, artık adı yolsuzluğa kanş- mış üyelerini partilerinden çıkarmalıdır- lar" dedi. Ertuğrul Günay. CHP olarak çok küçük bır-iki örnekle bu tür bir uy- gulama içine gırdiklerini belirterek şun- lan söyledi: "İktidar partilerinin liderleri yolsuzluğa adı karışan üyeleri üzerindeki siyasi korumayı kaldırmalıdır. İktidar partilerinin komması olunca liderlerin koruyucu açıklamalan idareyi de. savcı- ları da etkiliyor. İSKİ olayında İstanbul'- da savcı kalkıp (Bu olay basında çok yazıldı) diyebiüyor. Yolsuzluk iddialan iktidara doru. siyasi partilere doğru uz- anmay a başladığı zaman savcı birdenbire ilk soruşturmanın gizliliğini hatırlıyor. Bu çok yanlış bir durumdur." Oktay'a eleştiri Ertuğrul Günay Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ı da eleştirerek. Oklay'ın İstan- bul'a bakanlık üst düzey yetkililerini göndermesini "uyan ziyareti" şeklinde değerlendirdi. İstanbul Bayrampaşa Cezaevi'nde mafyanın denetim sağladı- ğına ilişkin son zamanlarda sıkça haber- ler çıktığını belirten Günay. "Adalet Bakanı bu konuda ne yapıyor? Niye bir açıklama yapmıyor? Bunu merak ediyo- rum. Çifte standart kullanarak toplumu ve siy aseti temizleyemeyiz" dedi. Ertuğrul Günay. solda birleşmeyle il- gıli sorulan da yanılladı. Günay. SHP ve SHP'lı belediye başkanlannın birleş- me çağnsınm anımsatılması üzerine, •'Bu çalışmaya iyi niyetli çaltşmalar ola- rak bakıyoruz" dedi. Mart seçimlerinı dc SHP-ÖYP arasında seçim ittifakı ol- acağına ilişkin yorumlara karşılık ola- rak da Günay, "SHP-DYPseçim ittifa- kının ciddi olduğunu sanmıyorum. Yur- taşların oyu partilerin genel merkezleri- nin cebinde değildir. Yurttaşların oylannı istedikleıi gibi kontrol edeceklerini sara- yorlarsa yapsınlar görelim. Ama ben bunun ciddi bir dunım olduğunu sanmı- yorum" dedi. Paili mechul Sokak, vaEyi birkezdaha yıdıuıhuhHaber Merkezi - Diyarbakır'da son gün- lerde yoğunlaşan "faiii mechul" cinayetlere dün bir yenisi daha eklendı. Mutcahhıt Hü- seyin Yddınm, kimliği belirlenemeyen bir kişinin silahh saldınsı sonucu öldürüldü. Elazığ ve Bingöl'de güvenlik güçleriyle ca- tışmaya giren 9 PKK militani öldürülürken Eruh ve Uludere yakınlannda 4 PKK'lının cesedi bulundu. Muş'ta PKK mılitanlan TEK trafo merkea ile askeri lojmanlara sal- dırdı, tütün işletme tesisiru ateşe verdi. Hak- kâri'nin Yüksekova ilcesinde PTT'ye ait radyolınk istasyonu PKK'lı militanlar tara- fından tahrip edildi. Bingöl'ün Yayladere ilcesinde özel sektöre ait inşaat şantiyesıne baskm düzenleyen militanlar bir işciyi öl- dürdü. bir işciyi de yaraladı. DYP Tunceli İl Başkanı Veli Yeşil. PKK militanlannca kaçınldı. Müteahhite saldın Diyarbakır Valisi İbrahim Şahin'ın ön- ceki gün faili meçhul cınayetlenn önlene- ceğini ve Diyarbakır'ın Batman gibi ohnayacağını açıklaması, faili meçhul ci- nayetleri durduramadı. Valinin bu açık- lamayı yaptığı sıralarda işlenen cinayete dün de bir yenisi daha eklendi. Böylece sokak. valiyı bir kez daha doğrulamadı. Diyarbakır'ın Bağlar semti 5 Nisan Ma- hallesi 65. Sokak'taki evinden işyerine gitmekte olan müıeahhit Hüseyin Yıldı- nm (43), saat 07.45 sıralannda, kimliği belirlenemeyen bir kişinin silahh saldınsı- na uğradı. İki kurşun yarası alan Hüseyin Yıldınm, olay yerinde öldü. Saldırgan. olaydan sonra kaçtı. Bu arada Hazro ilçesinin Kavakhbağ Köyü geçici köy korucusu Aziz Türenç. dün saat 14.00 sıralannda Diyarbakır'm Yedikardeş Burcu yakınlannda. henüz kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerin silahh saldınsı sonucu yaşamını yitirdi. Muş'ta bir grup PKK mılıtam. gece sa- at 21.00 sıralannda TEK trafo merkezine saldırarak Sait Altun'u öldürdü. Muhittin Baranı yaraladı. Militanlar. İlhan Du- manlı'yı yanlanna alarak kaçtılar. Kent- teki Yaprak Tütün İşleme Tesisi'ne de baskm düzenleyen militanlar. ABD'ye ihraç edileceği bildirilen 11 bin balya tü- tünü ateşe verdiler. Poliskurjunu ile felç kalan Hakan Adıgüzel'inifadesi otomobilmde alındı. (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) Polis kurşunuyla felç olan Hakan AdıgüzeFin ifadesi takside alındı Adalet mağdunmayağtna üuB DYP il başkanı kaçınldı PKK'nın yayın organı KURD-HA, DYP Tunceü İl Başkanı Veli YeşiHn. Er- zincan-Tunceli karayolu arasında PKK militanlannca kaçınldığını öne sürdü. Öğretmenevine bomba Şanlıurfa'nın Birecik ilcesinde öğret- menevine dün akşamsaat 19.30 sıralann- da kimliği saptanamayan kışi veya kişi- lerce bombalı saldın düzenlendi. Saldın- da Zeki Sertoğlu, Mehmet Polat, Mehmet Korkmaz, Hasan Aslan, Osman Bozoğlan isimli öğretmenler ile Ziraat Bankasv Bi- recik Şubesi Müdürü Hamza Taşkır ya- ralandı. BirPKKlıyaidam • Geçen yıl şubat ayında polisin bir suçluyu kovalarken açtığı ateş sırasında aldığı kurşun yarasıyla felç olan Hakan Adıgüzel'in. İçişleri Bakanlığı aleyhine açtığı 2 milyarlık tazminat davasına devam edildi. Hakim, adliyeye çıkamayan Adıgüzel'in ifadesini taksi içinde aldı. İstanbul Haber Servisi - Poli- sin kaza kurşunu ile belden aşa- ğısı felç olan lise öğrencısi Ha- kan Adıgüzel'in ifadesini, ha- kim taksi içinde aldı. Felç olan Hakan Adıgüzel ıçın avukatı Polat Sabuncu. İçışlen Ba- kanlığı'ndan bir milyan maddi olmak üzere, iki milyar lira taz- minat istiyor. Vahşi Orkide İzmır DGM'de görülen 4'ü tutuklu 28 sanıklı PKK davası, karara bağlandt. Sa- nıklardan bıri idam cezasına carptınhr- ken. 14 sanığa 3 yıl 9 ay ile 22 yıl 6 ay arasında değişen ağır hapis cezası verildi. Bsanıkiseaklandı. BtLETLERİ SAKLI\OR - Hakan Adıgüzel. polis kurşunlanna hedef olmadan önce aldığı olay güniine ait Yloda Sineması'nın biletlerini hala saklıyor.Poli- sin bir suçluyu kovalarken açtığı ateş sonucu omiu- riliğinden yaralanan Hakan Adıgü/el'in, yapılan bü- tün tedavilere karşın belden aşağısı tutmuyor. Hakan Adıgüzel. ağabeyı Volkan ve arkadaşı Ömer Kaşif Rakıcı ile birlikie Moda Sine- masfnda gösterilen Vahşi Or- kide fılmini izlemek ıçın 22 Şu- bat 1992 tarihinde Kadıköy'e gitti. Kartal Endüsıri Meslek Lisesi Torna Tcsviye Bölümü son sınıf öğrencısi Hakan Adı- güzel filme gıderken polisin kaza kurşununa hedef oldu. Adıgüzel olayı şöyle anlattı: "Ağabeyim biletleri aldı. Fil- min başlamasına bir süre daha olduğu için Bahariye Caddesi'- nde biraz dolasmaya karar ver- dik. 'Naya yolunun daraldığı bir yerden geçiyorduk. Cadde kala- balık olduğu için tek sıra halinde yürüyorduk. Saat 17.00 sırala- rıydı. Başı kel oian birisinin bana doğru koştuğunu gördüm. Ada- mın arkasından bir el silahla ateş edildiğini duydum >e duvar dibi- ne doğru çekildim. Kaçacak bir Baki Erdoğan'ın avukatlan belgeleri savcılıktan alamadıklannı söylediler Savcıdan avııkatlarabelge engeli NECATİ AYG1N İZMİR - Aydın Emniyet Müdürlüğü'- de gözaltındayken yaşamını yitiren Baki Erdoğan'ın avukatlanna soruştunna dos- yasındaki belgelcr \erilmi>or. Baki Erdo- ğan'ın avukatlan. Savcı Cafer Karakadı- oğlu'nu Adalet Bakanı Seyfi Oktay'a şika- yet edeceklerini söylediler. Savcı Ka- rakadıoğlu da soruşturmanın büyük bir gizlilik içinde sürdürüldiiğünü, yaptığı iş- lemin hukuka uygun olduğunu. bu neden- le avukatlann istemlerini reddelüğini söy- ledi. Gözaltında bulunduğu sırada şüphcli bırşekılde ölen Baki Erdoğan'ın ölümü ile ilgili hazırlık soruşturması dos>asındaki belge ve evraklann birer örncğini zarar gören taraf olarak istedikürinı söyleyen Avukdt Mehmet Vatar ve Hülya Cçpınar savcının tutumuna bir anlam veremedik- lerini belirttiler. Yatar. savcılığın tutumu- nun usulsüz olduğunu vurgularken- "CMLK'un düzenlemeleri cerçevesinde dosyada bulunan yazılı belgelerin birer fo- tokopisini istedik. Ancak soruşturmayı yüriiten savcı, davacı taraf vekili olmamtz nedeniyle istediğimiz belgelerin suretini vermedi" dedi. Soruşturmayı yürüten savcının istemle- rini reddetmesinin yasada yeri olmadığını vurgulayan avukatlar, "Savcmın bizim is- temimizi hemen reddetme yetkisi y asal ola- rak yok. CMLK'un 143. maddesinin 2. fı- krasına göre talebimizi ve dosyayı karara bağlamak üzere Sulh Ceza Vlahkemesi'ne göndermesi gerekirdi. Kararı ancak bu mahkeme verebilir. Bunu açıkladığunızda savcı, "gidin ıstcdiğiniz vere şikayetinizi yapın' dedi. Bu tutum yanlıştır" diye görüş belirttiler. Baki Erdoğan olayının soruşturmasını yürüten Savcı Cafer Karakadıoğlu da so- ruşturmanın büyük bir gizlilik içinde yü- rütüldüğünü, bu nedenle dosyayı avukat- lara vermediğini belirterek şunlan söyledi: "Baki Erdoğan'ın avukatları dosya için- deki belgeleri istediler, ancak CVİLK'un 143. maddesinde belirtildiği gibi belgeler sadece istendiği takdirde sanıklann avukat- lanna verilir. Davacı avukatlarma ise soruşturma ta- mamlandıktan sonra verilir. Bu nedenle istemlerini reddettim. Şu anda sonışturma sürmektedir. Dosyada yapılması gereken her şey yapılmakta. Âdli tıp raporunu bekliyoruz. Rapor gelir gelmez davayı açacağım. Sonışturmanın gizliliği açısın- dan bu konuda fazla bir şey söylemem mümkün değil." yerdeyoktu. İkincielsilahsesini duyduğumda belimde bir sıcak- lık hissettim. Daha sonra gözle- rimi hastanede açtım." Polisin bir suçlu>u kovalar- ken açtığı ateş sonucu omiurili- ğınden yaralanan Hakan Adı- güzel'in. yapılan bütün tedavi- lere karşın belden aşağısı tut- muyor. Hakan Adıgüzel'in felç olmasına neden olan. Kadıköy Ekipler Amirliği'nde görevli polis memuru Na>uz Adnan Efendioğlu daha önce verdiği ifadesınde. kovaladığı suçluyu durdurmak için havaya ateş eı- tiğini. ancak ayağının kaldınm taşına takılması sonucu yere düştüğünü ve tabancasının bu sırada ateş aldığını söylemişti. Hakan Adıgüzel ıfade ver- mek ıçın dün Kadıköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gitti. Ha- kim, belden aşağısı felç olduğu için adliyeye çıkamayan Hakan Adıgüzerin ifadesini almak için adliye kapısına çıktı. Taksi için- den ifade veren Hakan Adıgü- zel. kendisine ateş eden polisi görmediğini. ancak silah sesinı duyduğunu söyledi. İki el silah sesi duyduğunu söyleyen Ha- kan. "İlk kurşun başıma çok yakın geçtiği için vınlama sesini duydum. Bu kurşun dmardan sektikten sonra, arkamdan gelen ağabeyimin omuzundan montu- nu deüniş. İkinci kurşun bana isabet etti" dedi. Duruşma ileri bir tarihc bırakıldı. Rastgele ateş Avukat Polat Sabuncu. mah- kemeye verdiği dilekçede, poli- sin suç sanıklanndan binni ta- kip ederken kalabalık üzerine rastgele ateş ettiğini ve bunun sonucu Hakan Adıgüzel'in ya- ralandığını ileri sürmüştü. 17 yaşındaki öğrenci bir gen- cin geleceğe dönük tüm beklen- tilerinin yıkıldığını belirten avu- kat Polat Sabuncu. İçişleri Ba- kanlığı'ndan. bir milyan maddi olmak üzere. toplam iki milyar tazminat istemi için İstanbul 6. İdare Mahkemesi'ne başvur- duklannı söyledi. Hakan Adı- güzel'in babasının emekli işçi olduğunu söyleyen Sabuncu. daha sonra şöyle dedi: "Olayda müvekkilim Ha- k-an'ın hiçbir kusuru yoktur. Da- valı bakanlık yönünden ağır hiz- met kusuru nedeniyle tazminat sorumluluğu doğurmaktadır." PERŞEMBE ORHAN BURSALI Süphe Uğur Mumcu cinayeti dosyasının kapağı şöyle ucun- dan kaldırılıp içine bakıldı ve pis kokular dışan çıkmaya başladı. Aymazlık, ihanet, vurdumduymazlık, tahrifat acemilik... herşey var. Dosya'da sadece, cinayeti aydınlatmakla görevli 8ü- yük Turk Devleti ile Mumcu'nun katillerini bulmayı şeref meselesi ve hatta iktkJarda bulunma nedeni ilan eden Türk Büyükleri yoklar.Bunlar, dosyanın içinde ufalmı- şlar, kaybolup gitmişler! • • • Bir traji komik oyun hepirnızin gözleri önünde sahne- ye konuyor. Belgelerde tahrifatlar var, ama sorumluları yok. Cinayeti gördüğünü söyleyen bir tanık var, ama onu sorgulayan yok, tersine yalancılığını kanıtlama yarışı var. Mumcu cinayeti iyice sarpa mı sardı, yoksa nihayet ci- nayeti ucundan yakalama şansı mı doğdu? Dosya bugü- ne kadar "uyur halde" tutuluyordu Şimdi ilk kez içinde- kileraçılıpsaçıldı veherkesolanbitenigörmeveyorum- lama şansı eldeetti. Gelişmeler, bu alçakçacinayetin ve soruşturma dosyasının üzerindeki bir takım gizli elleri açığa çıkarmakta. • • • Bu aşamada, kafaları bütün koşullandırmalardan arındırmak ve olabildığınce özgür düşünmek zorunlu. Bugün varılan noktadan baktığımızda, Uğur Mumcu'yi kimin ve hangi güçlerin öldürmüş olabileceği konusun- da ağırlıklı görüşleri ve bazı varsayımları şöyle özetle- yebiliriz: Birinci görüş, laik bir Türkiye'nin amansız savunucu- su olan Mumcu'yu şenatçılarm öldürduğünü söylüyor. Buna göre, cinayetin arkasında Iran var. Bu ülke şeriat yönetimini dünyaya ihraç etme politikası izliyor. Türkiye en yakın hedef ülke. Zaten Türkiye'de devletin içinde adamları ve ülkede şeriatçı uşakları, ajanları, cinayet şebekeleri var. Amaç. kamuoyunu etkileyen Mumcu gi- bi özel kişilerin sesini kısmak, cinayet terörü ile aydınla- rı yıldırmak. Ülkeye şeriat yönetimini getirmek için or- tam hazırlamak... Eski Bakan Sezgin de katillerın Iran bağlantılı olduğu- nu açıklamıştı. Cinayeti gördüm, diyen tanığın İstanbul'da ele gecirı- len bir şeriatçı katıl çetesinden bazı elemanları teşhis etmesi ile olay yeni bir boyut kazandı. Ama tanığın söy- lediklerinin sanıkların yasal konumlarıyla örtüşmemesi için belgelerde tahrifatyapılıyor ve tanık yalancı çıkartılı- yor. Butahrifatın sorumluları arandığında izlerin ya dev- let içindeki şeriatçı güçlere veya resmi politikaodakları- na uzanacağı açık. Cinayet ile şeriatçılar arasında bağlantıyı kuran tanığı yalancı ilan edenler arasında Başsavcı Demiral da var. Hiç sorgulamadığı tanığın yalancılığını göstermek için çok büyük ve özel çabalar gösteriyor. TV'yi kullanıyor. Program hazırlattırıyor. Arkadaşlarımızdan köşe bucak kaçırılan tanık apar topar TV'ye çıkartılıyor. Yalancı ol- duğu kanıtlanmaya çalışılıyor. (Ateş Hattı'nı hazırlayan- lar da gazetecilik yaptıklarını sanıyor!) Hemen arkasın- dan Hürriyet'te de "Bütün tanıklar yalancı" şarkısını söyleyen iki günlük bir destek yazı dizisi yayınlattırılıyor. Niçin bu çaba? Bir tanığın yalancılığını genellikle suç- ladığı kişilerin avukatlan kanıtlamaya çalışır. Tarafsız makamlar ise gerçeği araştırır; tanığın doğru söyleyip söylemediğine tabii ki bakılır, ama herşey tutanaklara yazılır Peki, Başsavcı niçin böyle yapıyor, yoksa şeriatçı mı? Solcu. demokrat düşmanı olduğu biliniyor, ama şeriatçı olduğu bilinmiyor. Yoksa, ülke ve devlet içindeki çeşitli güç odakları ile şeriatçılar arasında bir güç dengesi an- laşması mı yapıldı? Yoksa devletimizin yüce çıkarlarına Mumcu kurban veritip iran'la mı anlaşıldr. Onlar bir da- ha cinayet işlemeyecekler. biz de dosyayı kapatacağız! Yoksa, hiç anlaşma bile yapmadan iran'la ilişkileri boz- mamak gibi bir dığer alçaltıcı düşünce ve politika uğru- na tek taraflı olarak. Demiral'a dosyayı mı kapattırıyor devlet? Yoksa Demiral ve arkadaşları. beceriksizlikleri- ni örtbas etmek için mi "tanık yalancı" çabasına girişti- ler? • • • İkinci görüş şeriatçıların: Onlar da, cinayet devletin provokasyonu, diyorlar. Niçinini ise söylemiyorlar. Ama ditlerinin altında şu var: Devletteki Kemalistler ve laikler , köktendincilere saidırmak. ülkede daha büyük karışık- lıklar yaratıp ordunun yönetimde etkinliğini arttırmak için bu provokasyonu yaptılar... Ancak kanıtları yok • • • Patagonya devleti olarak kalmak istemiyorsak, bütün bunlar aydınlığa kavuşmalı. Bütün savlar, dosyadaki tahrifatlar ve sorumluları, hatta Demiral ile, tanığı yalan- cı göstermede sarfettiği özel çabada kendisine yardımcı olan herkes, kurulacak özel bir Uğur Mumcu cinayetini aydınlatma komisyonunda sorgulanmalı. Uğur Mumcu katillerini yakalamayı onur meselesi ve iktidardaolmavekalma nedeni ilan edenler, vakitgeçir- meden kolları sıvamalı... İHD imza topluyor Gıızmaıra özgürlük kampanyasısürüyor İstanbul Haber Servisi- Ge- çen yıl yakalandıktan sonra Fujimon rejiminin ölüm ceza- sını yeniden yürürlüğe koya- rak yok ctmek istediği Pcru Komünist Partisi önderi Dr. Abimael Guzman'a destek ve Peru'da insan haklanna aykın uygulamalara karşı oluşturu- lan Uluslararası Acil Komite"- nin başlattığı "Guzman'a öz- gürlük" kampanyası sürüyor. Yargının başı subaylar Komite üyelerinden gaze- teci. yazar Ragıp Zarakolu. Guzman'ın yakalanışmın bi- rina yıldönümü nedeniyle ya- pılan ve PKP önderinın. demir kafes arkasından konuştuğu toplantı için gıttiği Peru'dan dönerek izlenimlerini anlattı. Toplantmın video bandını da basına gösteren Zarakolu. Fu- jimori rejiminin halk üzerinde- ki baskılanyla ilgili görüşlerini aktardı. Fujimon diktasının. yargının başına subaylan getir- diğini belirten Ragıp Zarakolu. "Bu yargıçlar. kukuleta takıp sesierini değiştirerek gördükleri davalan bir haftada sonuc- landınyor ve sanıklara savunma hakkı tanımıyor. Rejim karşı- tlannın avukatlan da düzmece gerekçelerie hapse atılıyor. Guzman'ın avukatı Dr.Crespo da düzmece bir nedenle hapse arıldr dedi. Peru'da kirli bir savaşın yü- rütüldüğünü anlatan Zarako- lu. son olarak kayıp olduklan öne sürülen dokuz üniversite öğrencisi ile birprofesörün. hü- kümetçe katledildiklerinin: Ar- jantin'e kaçan bir generalin. iti- raft sonucu ortaya çıktığını söyledi. PKP önderi Dr. Abimael Guzman'ın da biryeraltı hapis- hanesine diri diri gömüldü- ğünü belirten Zarakolu. Devlet Başkanı Fujimori'nin. Guz- man'ın sağlığından sorumlu ol- madıklannı açık açık söylediği- ni kaydetti. Guzman'la da- yanışma için Urla Cezaevi'nde- ki siyasi mahkumlann yaptığı iki günlük açlık grevinin tüm dünyada yankı uyandırdığmı da belirten Zarakolu, uluslara- rası insan haklan örgütlerinin ve Acil Komite'nin bu dav- ranışı yüz binlerce kişiye du- yurduğunu bildirdi.