20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 EYLUL1993 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Kalkbakalımtahtaya!.. Eğitim dediğımız süreç yalnızca oğrenımı değıl, ölçme ve değerlendırme dediğımız sınav duzenını de kapsar Dolayısıyla arttınlan şey ıllakı mezunıyet değıl, mezun olma fırsatıdır Prof.Dr.TAHİRÖZGÜ N ufus artış hızı yuksek ve ekonomısı de gelış mekte olan bır ulkenın uzenndekı en buyuk cıddı baskı, eğıtırn ta- lebınden gebr Ülke- nın yapması gereken de tabu bu talebı azal'tmaya değıl, karşüamaya çalış- maktır Bunu sağlayabılmenın yollanndan bın. çağdaş teİcnolojıden yararlanmak suretıyle yaşadığımız dunyayı mum- kün olduğunca okullaştırmaktır Fıkrayı bılırsıruz Nasrettın Hoca evın damını aktanr- ken aşağıdan bın kapıyı vurmuş Ho- ca yukandan bakıp ne ıstedığını so- runca adam Hoca'ya aşağı ınmesıru soylemış Adam meğer dılencı ımış, ıstedığı de sadaka Kan ter ıçınde kalan Hoca tabıı çok bozulmuş Ama adamın dersını ver- mek ıçın bellı de etmemış Sakınce kendısı ıle yukan çıkmasını ıstemış Ta yukanda cevabını yapıştırmış "-Allah>ersinr Seslenme ıle kurulabılecek bır ıletışı- mın, oyle yapmak venne. mekan de- ğıştınlerek zorlaştınlmasını hıcveden bu fıkra, sanıyorum eğıtım konusun- dakı tutuculuğumuza da uygulanabı- lır Eğiüm, kendısıne has nıtelık ve farklılıklan olmakla bırlıkte ozunde bır ıletışımdır Bu ıletışımın duzenlı şekılde kurul- ması ıçın gerekh gorulen ortam. doğal olarak eskı çağlann teknoloıık ola- naklar çerçevesınde "okul" dediğımız fizıkı bıçımde tezahur etrruştır Ancak bu şeklıyle okul teknolojı ıçermeyen bır uretım turu olarak kal- dığından. nıspı malıyetı gıderek artmış ve o yuzden de çağın enıne, boyuna ve dennlemesıne artan eğıtım talebı kar- şısında acız dunıma duşmuştur Bugun herhangı bır kurumdan tele- fonu. telefaksı kaldırsanız ortaya çıka- cak sonucu tahayyul edebıhyor musu- nuz 9 Bu demek mıdır kı o kunımda ın- sanlar yuzyuze ıletışımde bulunmu- yorlar Tabıı kı bulunuyorlar ama ancak daha ucuz ve daha sen olan tele- fon, telefaks, telekonferans gıbı araç- lar kullanıldıktan ve eğer onlann yanı sıra yuz yuze ıletışıme de a> nca ıhtıyaç duyuyorlarsa Teİcnolojık araçlann yeterhlık ve us- tunluklen dıkkate ahnmayıp ıletışım sadece yuzyuze yapılmaya çalışılsaydı, hıç kuşkumuz olmasın kı butun dığer sektorler de sorunlar karşısmda eğıtım gıbı bıçare kalırdı Bankamatik bizi mahcupetti Bankacılık, para gıbı cıddı bır mese- leyle uğraşan ve yakın bır çıft yonlu ıle- tışım gerektıren bır sektordur Bu yonuyle eğıtıme benzer Şubelenvası- tasıyla hızmetın coğrafı yaygınbk ge- reğı ve emek voğun uretım bıçımı de eğıtım sektorunu andınr Bızım kentten bıraz uzakta bulu- nan kampusumuza uç banka "banka- matik1 '' koydu Yanı, teknolojı vasıta- sıyla belırlı banka ışlemlen ıçın memurlannı ımza yetkıblennı, kası- yennı, her gun gunde yırmı dort saat hızmet vermek uzere unıversıtemızde- kı makınenın ıçıne "tayin" ettı Bu bankalann şubelen tabıı kentte yıne duruyor Bız. bankamatıkle çoze- medığımız sorunlanmızı yıne şubeye gıderek çozuyoruz Yuzyuze ve çıft y onlu ıletışım gereğı de, olanağı da or- tadan kalkmadı Ne var kı teknolojı sayesınde ancak zorunlu halde başvu- rulacakduzeyeındırgendı Ve tabıı bu yontem, aynı personel ve şube sayısı karşısında banka hızmetlennden ya- rarlanma hacmını ve duyumunu çok buyuk olçeklere yukseltü Şımdı bu banka çalışanlannın unı- versıte kapısına davanan çocuklanna. yakınlanna, belkı de kendılenne eğı- tım gormelen ıçın yen yurdu. ışı gucu bırakıp sabahtan akşama bınalanmı- zın ıçınde hazır bulunmalan gerektığı- nı, ancak ne yazık kı bunun ıçın yen- mız de olmadığını söyluyoruz Yanı bankaîar, teİcnolojıden yarar- lanarak okullan ve gıderek evlen ban- kalaştınyor Ama okullar. aynı bıçım- de bankalan ve evlen okullaştıramı- yor Unıversıte gınş sınav lan ıkıncı basa- mağmda, yeten kadar derslık ve oğre- tım uyesı olmadığı ıçın fakulte ve yuksekokullara yerleştınlemeyen gençlere "açık" ve "ekstem" yontemle fırsat sağlanmasına ıîışkın kararname. eğıtım dunyamızı yoğun, hatta hırçın bır tartışma ıçıne soktu Ama bu tartışmada çok onemlı bır nokta uzennde bence fazla durulmadı Bu karann asıl önemlı yonu. dort yuz kusur bın kışının unıversıteye gır- me fırsatını sağlaması değıl, ulkemızde çağdaş teknolojının eğitiroe gırme tır- satını guçlendırmesıdır Dolayısıyla karar, şu vonuyle gorul- mehdır Yazılı basın posta, radyo televız- yon teletekst telefaks, telekonferans bılgısayar ve bılgısayann sağladığı ın- teraktıvıte (oğretıcı bılgı kaynağı ıle karşılıkh etkıleşım), sayamadığım dı- ğer teknolojık olanaklar \e tum bun- larda gunumuzden ıtıbaren elde edıle- cek gelışmeler yuzyuze eğıtımın csas alındığı "okuP'un yerine değil. ama ya- nı sıra eğıtıme dahıl olsun mu olmasın mı9 Gorulduğu üzere asıl tartışma, mek- tupla, televızyonla açık, orgun. eks- tern vs gıbı bırbınnın zıddı ımış gıbı gozuken sıstemler arasında değıl, eğı- tımde tek ortam veya çok ortam gıbı gerçekten bırbınnın zıddı olan sıstem anlayışı arasında vapılmalıdır Benzetmek gıbı olmasın ama. yal- nızca goğus goğuse savaşmakta dıre- nen bır ordu mısalı yalnızca yuzyuze eğıtımde dırenmeyeceksek tutulacak yol, ulkemızın mev cut eğıtım kapasıte- sını bır butun gıbı gorup, eğıtım hız- metını de mumkun uvgun ve etkılı gorulen tum ortamlara bolmektır Boylece kımse eğıtımı ne sadece sınıf ıçıne ne de sadece. orneğın televızyo- na mahkûm eder ve bence bu anlamsız tartışma da bıter Bu kadar mezun neolacak? Eğıume teknolojının dahıl edılmesı teknolojının gırdığı tum aianlarda ol- duğu uzere. kapalı mekân, oğretım elemanı, laboratuvar. kıtaplık gıbı dı- ğer gırdılenn venmını arttıracağından oturu bunlardan yararlanabılecekle- nn, yanı oğrencılenn sayısını da arttı- nr Ancak oğrencılenn artması, mezu- nıyetın aynı oranda veya mıktarda artması anlamına gelmez Nıtekım. orneğın Açıkoğretım Fa- kultesf nın, sırf oğrencı sayısı çok bu- yuk olduğu ıçın ortava habıre mezun verdığı sanılabılır Oysa Açıkoğretım Fakultesı nın yaklaşık dort yuz altmış bın oğrencısıne karşın mezun savısı v ılda o da son vıllarda y alnızca dokuz bın dolayındadır Çunku eğıtım dediğımız sureç yal- nızca oğrenımı değıl. olçme ve değer- lendırme dediğımız sınav duzenını de kapsar Dolayısıyla arttınlan şey ıllakı mezunıyet değıl. mezun olma fırsatı- dır Bu fırsaün arttınlması gerekıp ge- rekmedığmı bır de oğrencı adaylan veya onlann yakınlan gozuyle değer- lendırmek lazımdır Aynca unutma- mak gerekır kı eğıtımde "demokrati- zasyon", ıyı bır eğıtım sıstemının kuramsal olarak zaten vazgeçılmez te- mel nıtelıklennden bındır Ama bır an ıçın duşunelım kı artan fırsat, o mıktarda da mezunıyet yarat- tı Bu kadar ınsan nasıl ış bulacak1 Şımdı bu noktada eğıümın bılgı. be- cen ve tutum değışıklığı yonunden sağladığı etkıyı ıkıye ayırmak gerekır Bunlardan bın genel formasyoıu dığen de mesleki ve teknik bilgi \e beceriler- dır Yuksekoğretım de eğıtım gorulen alana bağlı olmak kaydıyla değışen bır kanşım ıçınde. ama kuşkusuz bunla- nn ıkısını de ıhtıva eder Bınncısının. yanı genel formasyon alanında sağlanan edınımın ınsan ış- sız de kalsa kışıye ve topluma zarar vereceğıru sanmıyorum Aksı halde. suresıne, ış bulma olgu- sundan buyuk olçude bağımsız olarak karar venlen ılkogretımın beş yıldan sekız yıla çıkartılmasına çok daha bu- yuk bır ıtıraz yukseltmek gerekırdı Ikıncısının, yanı yukseköğretımde alınan mesleki ve teknik bılgı ve bece- nlenn, aynı alanda uretıme dahıl ola- mamak dolayısıyla kışıye de. topluma da kaynak kaybı doğurabıleceğıne ben dekatılıvorum Yalnız bu kaybın sorumluluğunu, öğrenım fırsatını arttıran bır sısteme olduğu gıbı fatura etmeden once şu ıkı noktayı gozden geçırmek gerekır Bınncısı uretım dunyası valnızca ış- gorenden ıbaret olmayıp. ınsanlar bu dunyaya işkuran ve işveren olarak da katılabılırler Hatta katılabılırler ne kelıme. katılmalıdırlar Lnıversıte. orneğın ışletmecı yetıştı- nrken onlan iş kurma fırsatlannı gor- memeye kullanmamaya vemın mı ettınyor1 Ilkokulu zar zor bıtınp dengını sırt- layarak kente göçen genç geleceğını "market" kurmakta goruvor da. bı- zım "işletmecı" neden ıllakı onun ya- nında ucretlı muhasebecılık yapmaya soyunuyor' Mutlaka aranacaksa bunun sorum- luluğu. herhalde ınsana tezgâhtarlık da yaparken yuksekoğretım gorme fırsatı veren çok ortamlı bır eğıtım du- zenınde değıl, insanları <hş dünyava karsı kilitleven bir medrese duzeninde aranmalıdır Ikıncı olarak kaldı kı mesleki ve tek- nik eğıtım sunmakla yuksekoğretım kurumljn. iş bulma sorumluluğunu da yuklenmışolamazlar Bunun ıçın kar- şımıza, ulkede ûretim yetkisinin de unı- versıtelere bırakılmdsı gıbı ganp bır onkoşulçıkar Pıyasa ekonomısının geçerlı olduğu ulkeİerde (kı galıba bız de dahılız) ozelhkle yuksek duzeyde mesleki ve teknik eğıtım tamamen kışının tercı- hıne bağlıdır Kışı de bu tercıhını, kısmen kendı yetenek ve nıtelıklenne. kısmen aıle ve yakın çevresının yonlendırmelenne, ekonomık koşul ve teşvıklere görebıl- dığı kadar pıyasa koşullanna, medya da dahıl toplumun dığer etkı odaklan- na ve nıhayet eğıtım kurumlannın sunduğu eğıtım fırsatlanna bakarak yapar Şımdı butun bu kanşımın sonucun- da kışı mezunıvetten sonra ışsız kalı- yorsa nıçın bundan bır tek bu eğıtım fırsatını sunan kurum sorumlu olsun' Ustelık ana gorevı zaten bu tırsaü sunmak ıken' Bu >aptığınız da eğitim mi! Bıldığınız gıbı son kararname ıle kendılenne eğıtım fırsatı tanınan oğ- renaler genellıkle "açıköğretim" dıye bence eksık adlandınlan bır sıstemde oğrenım gorecekler O y uzden de bugune kadar sürdüru- len açıkoğretım uygulaması, ıster ıste- mez tartışmalann odak noktalanndan bınnı oluşturdu Sıstemın karşıtlan "- Bu y aptığınız da eğitim mi!" turunden "pro>okatif' sozlere gınn- ce doğal olarak sıstemın taraftarlan- na da "- Peki, sizin yaptığmız mı eğitim!'" gıbı yanıtlar verme hakkı doğdu Bunlann karşılıkh aynntılan ıle kımsenın vaktını almaya gerek yok Meselenın ozu şudur Llkemızın kaynaklan sınırlıdır Bu sınırlı kaynaklar çerçevesınde açık kapalı. yan kapalı hıçbır eğıtım kuru- mumuz sorun ve aksaklıklardan ann- mış değıldır \e varkı butun dığer sektörlerde ol- duğu gıbı ınançlı, ısrarlı ve tabıı akılcı bır bıçımde bır yolunu bulup eğıtım sektonıne gerekh teknolojık yatınmı ve gjrdıyı takdım edemezsek ne onun ne bunun sorunu çozulur Tekrar edeyım kı ışte bu yuzden tar- tışmaya, hatta ne yazık kı zaman za- man atışmaya yol açan kararnameyı dort yuz bın kışıyı unıversıteye sokan bır polıtık fırsatçıhk olarak değıl, tek- nolojıyı eğıtıme sokan bır bılımsel fır- sat olarak gorelım "Yetersiz" bırçok ortamlı eğıtımın sorunlan yeterlı kaynaklaçozulebılır Ama bu cağın ve gelecek çağlann eğıtım ıhtıyaçlannı, ortaçağın tekno- lojısı ıle karşılamaya çalışan bır eğıtım duzenının sorunlannı çozmeye hıçbır kaynak yetmevecektır Meseleye boyle bakabılırsek neyın karşısında, neyın yanındaolmamızge- rektığıne daha sağlıklı karar verebılı- nz ARADABİR SADİYE AKAY Emekli Yazın Öğretmeni Öğretmenevleri Kimin? Yıllardır ımrenırdık orduevlerıne, bız oğretmenlerm de boyle dınlenme, arkadaşlarla buluşma ve soyleşme yerımız olsa dıye öğretmenevlerının açılması, bu yuz- den hepımızı sevındırdı Bunlar orduevlerı kadar ba- kımlı korrforlu ve ucuz olmasa da herhangı bır gazıno- dan, otelden daha temız ve ucuzdur Ama yonetıcısının tutumuna gore her bın ayrı bır ozellık gosterıyor Kımı zaman da uzucu durumlarla karşılaşıyoruz oralarda orneğın bır cumartesı sabahı Adıle Sultan Kasrı Öğret- menevı'ne telefonla akşam yemeğı ıçın beş kışılık bır masa rıca ettım '6u akşam tum masalarımız dolu ' ya- nıtını alınca, 'Özel bır toplantı mı var nıçın yer yok" so- ruma, '75 gun once yer ayırtmanız gerek'' ka'şılığı uzerıne, "Orada, boyle bırduyuruyoktu 'demekleyetın- dım Gırıp çıktığım orduevlerınde boyle bır durumla karşı- laşılmadığmı bılıyorum Yalnız ozel bır eğlencenın oldu- ğu akşamlar onceden duyurulur Katılmak ısteyenler de masalarını ayırtırlar Bunun dışında, boyle beş kışı ıçın bır masa bulunamaması soz konusu değıldır Bır sure once de yolum duşmuş, nasıl bır yer olduğu- nu gormek, oğle yemeğımı de yemek ıçın Cankurtaran öğretmenevı ne gıtmıştım Kapıdan gırerken kımlığım bıle gorulmek ıstenmeden, ' Buyrun, hoşgeldınız'" dıye karşılanışım bır sevınç vermıştı yureğıme, evıme gırme- nın rahatlığı ıle yemek salonuna yonelmıştım Içerısı çok kalabalıktı Bır masada bulduğum boş yere oturdum Çoğunlukla oğrencı gorunuşlu olan gençler- den yanımda oturanın soruma yanıtıyla ' Maltepe Lısesı oğrencılerı olarak oğretmenlerıyle muzelen gezmeye geldıklerını' oğrendım Bu sırada bana yaklaşan bır garson ısteklerımı sora- cağıyerde 'Sıze yemek veremeyeceğız dıyerekgıdın- ce, nedenını oğrenmek uzere mudur odasına gıdıp olayı anlatttm Yönetıcı meslektaşım, "Nasılolur?Buyrun, be- nımle gelın'' dıyerek, benı yemek salonundakı masaya oturttuktan sonra mutfağa yonelıp oradakılere -sanırım- gerekenı soyleyıp odasına gıttı Ben beklemeyı surdururken, bu kezoncekmden daha yaşlı, tıknaz (şef garson gorunuşunde) bın gelıp Te- meğımız, ancak buradakılere yetecek kadar olduğun- dan sıze servıs yapamayacağız' dedı, uzaklaştı Ma- samdakı oğrencılenn de şaşkın bakışları altında kalk- tım Mudur meslektaşıma uğrayıp "Sızınzahmetınızde boşa gıttı Yemek ven/emeyeceğı yınelendı bana Duru- munuzu guçleştırmemek ıçın gıdıyorum ' dıyerek ayrıl- dım Uzgundum Evımbılerekgıttığımyerden buturlüdav- ranışla dondurulmeyı ıçtme sındıremıyordum Beklen- meden gelen bır konuğa bıle lokmasını bolup onu aç gondermeyen Turk geleneğıntn ozellıkle boyle bır yer- de nasıl da unutulduğunu acı acı duşundum öğretmenevleri bızım mıydı'' Yoksa lokantasını, gazı- nosunu ıhale yoluyla alıp ışleten, kendı cebını doldur- maktan başka şey duşunmeyen bırtakım çıkarcı kışılerın mı' Oralara yonetıcıler nasıl atanıyor? Yetkılerı ne ka- dardır? Oralardakı gorevlıler, kıme karşı sorumludur- lar' Bır sayın ılgılı aydınlatırsa sevıneceğım TARTIŞMA Annemizin radyosu ve Denizli 2 9Temmuzl993 tanhlı Savın Hakan Domaç'ınve ardından Gokhan E^liyaoğlu'nun ozel radyolannmuzık yayınlan hakkındakı yazılanna katılmamak elde değıl Ancak bazı gerçeklenn altını çızmek gerektığıne ınandığım ıçın yazmak gereğını duydum Evet, gunumuzde ne yazık kı pop/arabesk olarak sovleyebıleceğımız. ne olduğu bellı olmayan 'bizce malûm" bır yamalı bohça pıyasaya pazarlanmakta ve ulkenın yapısına uygun olarak da genış bır kıtle tarafından tuketılmektedır Say ın Gokhan Ev lıy aoğlu'nun ozel radyolann tumunu hedef alması, populer muzığın dışındakı turlennın de dınleyıcısının olduğunu haürlatması, belkı kendı gerçeğı ıçınde doğrudur Ben, Denızirde yayınını surdurmekte olan "Denizli Rady o Televizyon Kurumu, Rad>o-D"nın yayınlanndan bazı ornekler vermek ıstıyorum FM 104bandındanşımdılık yoresel olarak yayın yapan Rady o-D'nın programlan arasında penyodık yayınlannın yanı sıra. - Rock Bar -Jazz Barve - Klasık Bar adlanvla donuşümlu olarak yalnızca plak ka\ıtlanndan canlı programlann gerçekleştınlmekte olduğunu bu programlann yalnızca plak kavıtlanndan, açıklamalı olarak her programda y alnızca bır plağın dınletısının Dertlerin güzeli D erdın euzelı olur mu° " Olur gıbı Orneğın "an... kardeşim ne yesemyanyor" y a da "benimkısi de okula başlıyor" dıve seslendınlen dertlenme. bırçok dertlenn yanında guzel değıl mıdır 9 Okullar açıldı Gıyım beslenme trafikderken, oğrenıp gelışme "adam olma yolunda atılan adımlar" da tum zorluklara rağmen anneler babalar ıçın guzel bırdert olacak On dort mılyon oğrencı ders başıyaptı On dort mılv on korpe zıhın bılgılerle dolacak Kımılen. bu korpe zıhınlere yanlış tutucu "gerici zihnıyetin temellenni" atabılmek ıçın. "dını alet" edecekler Kendı uvdurduklannı aşılayarak "kotü ruhlarını" beslemeye çalışacaklar Artık gezegenın tepsı bıçımınde olmadığını. bılım ve teknığın çok gehştığını Türkiye'nın bu gelışmelerden gen kalmamak zorunda olduğunu anlatabılmek derdı de başlay acak Ekmeğınıalıntenvle kazanmak ıçın kepenklennı açanesnat \eellennde çantalanyla. okul gıy sılen ıçınde gıdıp gelen oğrencılenn çızdığı yaşam kompozısy onlan arasinda toplumun ve ınsanlığm gelışmesınde ozvenyle çalışanlan da bırtakım dertler beklıyor Geçım. ılgı ve anlayış eksıklığı gıbı Taa John Gutenberg'ın matbaayı ıcatederken çektıklennden. Copernkus'un sıstemını dın baskılanna karşı çıkarak açıklarken gosterdığı ozvenve kadar ne dertler oldu acaba0 17 yy "da.Galileobunu ıspat ettı K.ıtabındabuteonnın butun delıllennı ortaya koydu Galileo daha 19yaşındavken saat rakkasının zaman olçusu olarak kullanılabıleceğını keşfettı 25yaşındayken termometre ve hav a terazısını buldu Dınadamlan mahkemesınce (Engızısyon) mahkumedıldı Dunyanın donduğu ınkâr ettınlerek gerçekleştınldığını belırtmek ıstıvorum Şımdıve kadar gerçekleştınlen programlann bazılanndan ornek vermek gerekırse. -Rock/BarJethroTuil, Emerson. Lake And Palmer. Bob D\lan, Deep Purple, Jimmy Hendn\, Led Zepplin, JanisJoplin. Jazz/Bar- L.ouis Armstrong, Duke Ellıngton. Flla Fitzgerald Chuck Berrj, Chariie Parker, Art Tatum. - Klasik/Bar: L Ivi Cemal Erkiru Modest Mussorgski, Cemal Reşit Rey, \hmet Adnan Say gun, Ferit Tüzün, Franz Lisrt. Hepınıze muzık kadar alçakgonullu.muzık kadar guzel gunler dılıy orum Hatim YazKi affedıldı 1642'de. gozlen kor olarak oldu Gezegen bov le dertler de gormuştu Renk renk okul unıformalan ıçınde. onumden geçen oğrencıler geometrenın kurucusu Oklid'den Einstein'a kadar olan bılım denızınde v uzmev e gıder gıbıler Çantalannda taşıdıklan kıtaplanndakı bılgılenn ne denlı dertlerden geçerek toplandıklannın henuz farkında değıller Onlann budersyılındada sağlıklı dınıve ekonomık baskılardan uzak oğrenım gorebılmelennı ıstemek de "guzel bir dert" değıl mı 9 MetinSerinkaya PENCERE Müzik terapisti büyücü mü? 1 3Eylull993tanhh Cumhunyet gazetesının arka savfasındaFigen Atalayımzasıyla vavımlanan "Problemle v aşamayı oğrenmek" başlıklı vazıda bazı bolumlenn atlanması nedenıyle, vurgu ıstenmeyen bır noktaya kaymıştır Ilgılı \azida fızyoterapının anlamı ve ışlevlennden soz edılmedığı gıbı muzık terapı fizy oterapının ışlevlennı ustlenmışgorunmektedır Oysa muzık terapı, devınım gelışımı açısından fızyoterapıye yardımcı olabılır ancak Bırlıkte çalıştığım Cerebral Palsy'lı (CP) çocuklar, yıllarca yoğun ve özenlı fızyoterapı çalışmalan sonucunda bellı duzeyleregelmışlerdır Fızıksel olarak olanaksız olmayan bazı devınımlen bu çocuklar. motıv asvonsuzluk nedenıy le yapmakta geakmektedırler Muzık terapı başka ışlevlen y anında tam bu noktada motıvasvonu arttıncı bır ı^lev gormektedır Ekıp anlayışıyla çalışılması gereken bu alanda bırçalışmayı oburunünyenne koymak olanaklı değıldır Sayın Fıgen Atalay'ın ılgıyle okuduğum yazılanndan bınnın. belkı de ıstemeden, farklı bırçerçeveyeoturtulması benı bu açıklamayı yapmay a zorunlu kılmıştır Tugay Başar Uzm Etnomuzıkolog Başkent Ankara, Payitaht JstanbuL.Insan ruyasında kımı zaman sesını yıtırır, bağırırcağı- rır kımseye duyuramaz Bır' kâbus 'tur bu Karabasandır Fıkır ozgurluğu ıçın bır omür boyu çırpınan, ama sesı- nı duyuramayan bır aydını duşunun' Ikıncı Dunya Sa- vaşı ndan sonra çok partılı rejımegeçıldı DP(Demokrat Partı) ıktıdarında 141 ve 142'ncı maddeler ağırlaştırıldı CHP bu ışlemı engellemek ıstedı başaramadı, yarım yuzyıl boyunca kım ağzını açıp emekçı halktan yana sı- yaset yapmak ıstese yanıt hazırdı - KomunısV Guneydoğu dakı toprak ağalarından soz açıp reform mu ıstıyorsun? Sosyal adaletten mı soz açıyorsun? Sırtını sermaye ıktıdarına dayamış Babıâlı korosu bır ağızdan başlardı - Moskova ya, Moskova'ya Fıkır sanat bılım dunyamızı çoraklaştıran bu yobaz- lık nıceocağısondurdu ulkeye çok buyuk zararlarverdı ve bugunlerı hazırladı • Sovyetler Bırlığı dağılınca, ' komunızm tehlıkesı" or- tadan kalkınca Rusya rotasını kapıtalızme çevırınce, sermaye ıktıdarı 83 Rejımı nde bır taşla ıkı kuş vurma- nın yolunu buldu - Turk Ceza Kanunu'ndakı fıkır yasaklarını aşalım, 141,142 ve 163'uncu maddelerı kaldıralım 141 142 ncı maddeler komunızmı, 163 uncu madde şerıat devletmı yasaklıyordu Özal yonetımı artık varol- mayan 'komunızm tehlıkesı' ne karşı fuzulı bır engele donuşmuş ceza maddelerını kaldırırken demokrat nu- marasına gırıyor, şerıatçılara goz kırpıyordu Ancak ıs- ter komunıstlık olsun ıster şerıatçılık ıster Kurtçuluk, fıkır duzeyınde kaldıkça sılaha başvurmadıkça demok- ratık yontemlerı benımsedıkçe, cezalandırılması çağı- mızın uygarlığına ters duşer fıkre fıkırle karşı çıkılabılır baskı rejımıyle değıl '83 Rejımı 'nde 141 142 ve 163 uncu maddeler kaldırı- lırken Terorle Mucadele Yasası çıkanldı ve 8'ıncı maddesıyle bır fıkır suçu oluşturuldu 3'uncu bınyıla 7 kala Turkıye'de şerıatçılık serbest Kurtçuluk yasak Bırısı çıkıp da şerıat devletı kurmak ıçın propaganda yaptığı zaman alkıslanıyor devletçe desteklenıyor ama, bır başkası TCye karşıyım Mıllı Mısak sınırları ıçınde bağımsız Kurdıstan devletı kurulmalı ' dıye ko- nuşursa ya da yazarsa, teror suçu ışlemış gıbı cezalan- dırılıyor yasaklamaya karşın elbette konuşanlar ve yazanlar eksılmıyor artıyor, şıddet eylemıyle duşunce bırbırıne karışıyor ekonomıde bırakınız geçsın, bırakı- nız yapsın' dıye lıberalızmın en koyusunu savunanlar, fıkırde yasakları surduruyorlar Fıkırde yasakların surmesı teroru besleyen en guçlu kaynaktır Ama kıme ne 1 Sılahlı Kuvvetlerı Kurtçu terore karşı "ılan edılmemış bırsavaş' a surenler kımler' Kurtçuluk sorununu ordu- ya havale ederek keyfıne bakan sozde sıvıl ıktıdarın ta- bıatı, şehıtlere acıyacak nıtelıkte değıldır Lıboş ıktıdarın başkentı Ankara'dır ama payıtahtı istanbul'dur ve bu ıktıdarın yağdanlıkları da ulke sorunlarına Anadolu ger- çeklerı açısından değıl holdıng bılançoiarının sağdan sıfırlarını sayarak bakarlar Halk çocuklarını bırbırıne kırdırmak uzere kurulu polı- tıka.toplumuTurkıye nın parçalanması üzerınebırsure- ce doğru suruyor kı bu sıyaset yenı değıl Anadolu nun doğusu ıle batısı arasındakı çelışkıyı de- nnleştıren sosyal adaletsızlığın tapusu kımın elınde- VEFAT Gülderen Akdağ'ın sevgıli eşi, Aklan ve Beran'ın değerli babalan TEVFIK FIKRET AKDAĞ 28 Eylül 1993 Salı günü ani ölümüyle aramızdan aynlmıştır. 30 Eylül 1993 Perşembe günü Kızıltoprak Zühtüpaşa Camii'nde kıhnacak öğle namazından sonra Anadoluhısan Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Tüm dostlanna duyurulur. AİLESİ M. Emin Değer'ın bu son eseri CIA-KONTR-GERİLLA ve TÜRKİYE yapıtının sürdürümüdür. Emperyalizmin tuzaklarındaki ülke ya da CÖADAH BAUKP TURKTYE Rıfat Ilgaz'ın Son Sözüyle... Çınar Yayınlan - Rjfat Ilgaz Kültür Merkezi Kuçukparmakkapı Sok No 23 80060 Beyoglu- ISTANBUL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle