Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 AĞUSTOS1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çiller'e en seıttepkiYargıtay'clanASCIOğlU O t e $ pÜSkÜrdÜ Yargıtay üyesi Çetin Aşçıoğlu, C a h l l l l k y a Cfd Çllgillllk Aşçıoğlu bazı politikacılan halk
açıköğretim yoluyla ûniversite eğitimine hukukun da dahil edilmesine sert dalkavukluğu ile suçladı. Aşçıoğlu, "Böylesi karann kısa sürede kapalı kapılar
tepki gösterdi. Aşçıoğlu, Başbakan Çiller'e, YÖK'e ve Adalet Bakanı Oktay"a ardında ben yaptım oldu inancıyla abnması bilgi eksikliğinden
ateş püskürdü. Aşçıoğlu,"Yanm yamalak eğitimle hukuk diploması vermek. kaynaklanmıyorsa çılgınlıktır. Hukuku iyice yozlaştıracak karann altında
hukuk öğretiminin ve hukukçunun ölüm fermanı olacak" dedi. Adalet Bakanrnın imzasının bulunması düşündürücü " dedi.
ANKARA (ANKA) - Başba-
kan Çiller'in, "Herkese açıköğ-
retim yoiuyla ûniversite" karan-
na en sert tepki Yargıtay'dan
geldi. Yargıtay üyesi Çetin Aşç-
loğlu, bu haktan yararlanacak-
lara hukuk fakültesini bitirmiş
gibi diploma verilmesinin hu-
kuk öğretiminin ve hukukçu-
nun ölüm fermanı anlamına
geldiğini savundu. Aşçıoğlu,
"Hukuk uygulaması ve hukuk
düzeııi içinde böylesine etkili ve
önemii bir kararın kısa sürede ve
kapalı kapılar ardında 'ben
yaptım oldu' inançlanyla
alınmtş olması bilgi eksikliğin-
den kaynaklanmıyorsa
çılgınlıktır" dedi. Aşçıoğlu,
"Yeni kurulan iddialı hükûmetin
halka ve gençlere yaranmak için
bilim ve akıl dışı böyle bir kararı
uygulamaya koyması düşündü-
röcûdûr" diye konuştu.
Yargıtay Dördüncü Hukuk
Dairesi üyesi Çetin Aşçıoğlu
ANKA'ya yapüğı açıklamada,
açıköğretim yoluyla çeşitli dal-
larda meslek adamı yetiştirme-
nin savunulabıleceğini, ancak
bu yolla hukukçu yetiştirmenin
gelecekte büyük sorunlara yol
açacağını savundu. Aşçıoğlu,
"Hukuk bilimi ve öğretisinin ge-
reği olan bilgileri yarım \ amalak
ve çağdaş hukuk öğretiminin
yöntemleriyle bağdaşmayacak
şekilde vermek ve bu yolla 'hu-
kuk fakültesini bitirmiş gibi' dip-
loma dağıtmak zaten sağlıklı ol-
mayan hukuk öğretiminin ve hu-
kukçunun ölüm fermanı ola-
caktır" dedi.
"Çiller'in yaptığı
çılgınhk"
Hukuk öğretiminin sosyal bi-
limler arasında en duyarlı ve ni-
telikli olması gereken yükse-
köğretim dalı olduğunu İcayde-
den Yargıç Aşçıoğlu, uygulama
konusunda ûniversite, barolar
ve yargı organlannın görüşleri-
ne başvurulmamasını da eleş-
tirdi. Aşçıoğlu şöyle konuştu:
"Hukuk öğrefimi ve hukuk
düzeni içinde böylesine etkili bir
kararın kısa sürede \e kapalı ka-
pılar ardında 'ben yaptun oldu'
inanclarıyla alınmtş olması bilgi
eksikliğinden kaynaklanmıyor-
sa çılgınlıktır. Yeni kurulan id-
dialı bir hükûmetin halka ve
özellikle gençlere yaranmak için
bilim ve akıl dışı böyle bir kararı
uygulamaya koyması dûşündü-
rücüdür."
Politikacılar
dalkavukluk yapıyor
Çağdaş ülkelerde uzman hu-
kukçu yetiştirilmesine özel
önem verildiğine dikkat çeken
Çetin Aşçıoğlu. "Bugün ülke-
mizde hukuk ve yargı alanında
yaşanan sıkmtıların en önemii
nedeni yetersiz hukuk öğretimi-
dir. baş sorumlusu ise halk dal-
kavukluğu >aparak öğretim
üyesiz hukuk fakülteleri açan ve
fakültelere kapasitesi üzerinde
öğrenci almaya zorlayan, hukuk
sonınlarına ilgi göstermeyen bir
kısım politikacılardır. Kuşkusuz
hukuk fakültesine özgü öğretim
yöntemlerini değiştiren, yozlaş-
tıran YÖK de sorumludur" dedi.
Aşçıoğlu. yapılması gereke-
nin hukuk öğretimini açık öğre-
tim yoluyla genişleterek nitelik-
siz duruma getirmek değıl:
mevcut sistemi yenileyerek çağ-
daş hukuk öğretim yöntemleri-
ni kabul etmek olduğunu belir-
terek "hükûmetin politik çıkar-
lar uğruna aldığı" bu karardan
vazgeçmesinin sağlanması ge-
rektiğini söyledi. Aşçıoğlu,"Gö-
rev hukuk öğretim bilim adam-
larına. tüm yargıçlara barolara
ve avukatlara düşmektedir. Bir-
likte ve kararlı aydınlatıcı uyarı-
lann, hükümeti akla ve bilime
uygun yda sevk ederek doğnı
yolun biılunacağına inanmauyız,
bununla beraber sonuç alı-
nmadığı takdirde uyanlann ey-
leme dönûşmesi bile ülke yaran-
na olacaktır" şeklinde konuştu.
Oktay'a sitem
Konuyla ilgili düşüncelenni
bir yaayla hukuk fakülteleriyle
barolara da gönderen Yargıtay
üyesi Çetin Aşçıoğlu. şöyle de-
di: "Böylesine hatalı, hukuku ve
hukukçuyu iyice yozlaştıracak
bir hükümet karan altında, 'yar-
gı reformu vapıyorum' diye sık
sık açıklamalarda bulunan Ada-
let Bakam'nın imzasının buhın-
ması ve hiçbir tepki gösterme-
mesi düşundürücüdür."
ÛNİVERSİTE
başarısızayaradı
• 440 bin öğrenciye ûniversite kapısını açan karar,
yülarca sınavlara giren. ancak başansız kalan
öğrencilere yaradı. ÖSYM verilerine göre yeni mezun
liseliden üniversiteye başvuru ve bu kurumlara yerleşme
oranı da daha önceki yılîarda sınava girip de
kazanamayanlardan daha düşük.
AVŞESAYIN
ANKARA - Üniversitelerde
kontenjan artünmı, üniversite
sınavlannda yıllardır, başansız
olanlara yaradı. ÖSYM'nin
araştırmasına göre üniversiteye
en büyük talep, daha önce her-
hangi bir yükseköğretim prog-
ramına giremeyeruerden geli-
yor.
ÖSYM verilerine göre liseler-
den yeni mezun olanlann üni-
versiteye başvuru ve bu kurum-
lara yerleşme oranı da daha ön-
ceki yıllarda sınava girip de ka-
zanamayanlardan daha düşük.
Araşürmaya göre, üniversiteye
başvuran toplam adaylar için-
dt-liseden" -•yenİJ<Tnezun olan
adaykma -• orariı • yüzde 25 to
kahrken daha önceki yıllarda
sınava girip de yerleşemeyen
adaylann oranı yüzde 40'a
çıkıyor. 1993 ÖYS sonuçlanna
göre liselerden yeni mezun olan
adaylardan yüzde 30'u bir üni-
versiteye yerleşirken daha önce-
> ki yıllarda kazanamay an aday-
llann yüzde 55*i sınavda başan
gösteriyor. Bu yıl ÖYS'ye giren
784 bin aday içinde lise mezunu
sayısı yaklaşık 250 bin olarak
ifade edilirken geriye kalan bö-
lümü de daha önceki yıllarda sı-
nava girenler ve bir yükseköğ-
retim programında okuyanlar
oluşturuyor. Lise mezunla-
nndan 98 bini bir yükseköğre-
tim programına yerleştirilirken
daha .önceki yıllarda sınava gi-
renlerin de 171 bini üniversiteye
yerleştirildi. Açıkta kalan 440
bin öğrencinin yansını yeni lise
mezunlan oluştururken yan-
dan fazla bölümünü de daha
önceki yıllarda sınava girenler
oluşturuyor.
'Yükseköğretim Gelişme
Pianı' verilerine göre liselerden
yeni mezun olan öğrencilerin
yüzde 80"i üniversite smavına
giriyor. Ancak ilk yıl sınavı ka-
zanamayanlann yüzde 85'i er-
tesi yıl yine sınava girerken ka-
zanamadığı için 3. kez sınava
gicBie prahı yü^del>91
s(^>ükse|i-
yor. Bir yüksekögretinvprog-
ramında okuduğu halde, yeni-
den anava gircnlerin oranı yüz-
de 10'ubuluyor. 1986yıhnaka-
dar bu oran yüzde 20'lerde sey-
rederken bu tarihten sonra aîı-
nan önlemlerle bu oran yüzde
10'a düştü.
Üniversitelerde açılan yeni
kontenjanla, açıkta kalan bü-
tün öğrencilerin açıköğretim
programlanna kayıt yaptırması
durumunda önümüzdeki yıl
'daha önceki yıllarda hiçbir yere
yerleşemeyen öğrenci' sayısı ve
oranı ilk kez 'sıfırlanmış' ola-
cak.
Öğretmeninzorunlu
hizmetkabusubitiyor
• Zorunlu hizmet muafıyeti 1990 yılına çekilerek
daha önce öğretmenliğe başlayanlar kabustan
kurtuldu. Daha önce mesleğe başlayıp zorunlu
hizmet yapmayanlar bulunduklan iller içinde yer
değiştirme yöntemini uygulayacaklar. Bu yıl
zorunlu hizmet bölgelerine atanan öğretmenlerin
atamalan da durdurulacak.
AYŞESAYIN
ANKARA - Öğretmenin "zo-
runlu hizmet kabusu" bitiyor.
1990 yıhndan önce göreve baş-
; layan öğretmenlerden zorunlu
• hizmetini yapmayanlar, halen
; bulunduklan iller içinde "yer
\ değiştirme" yöntemiyle. zorun-
i iu hizmetlerini yapacaklar. Mil-
j İi Eğitim Bakanı Nahit Mente-
; şe, daha önce 1978 yılına kadar
j göreve başlayan öğretmenleri
; kapsayan "zorunlu hizmet mua-
| fiyeti"nin kapsamının genişletı-
j Jerek 1990 yılına çekildiğini
î söyledi. Menteşe'nin yann ka-
I pıuoyuna açıklayacağı projeye
! göre bu yıl zorunlu hizmet böl-
j gelerine atanan öğretmenlerin
\ atamalan da durdurulacak.
i ! Milli Eğitim Bakanı Nahit
- Menteşe. konuya ilişkin Cum-
' huriyet'in sorulannı yanıtlar-
: ken. "1978 yılından bu yana go-
! reve başlayan öğretmenler, ro-
' tasyona tabi tutuluyordu. Ama
düşünUn ki 1978 yılında göreve
; başlayan öğretmen artık göreve
-başlayalı 15 yıl olmuş, bunlar
yerleşik bir düzen kurmuşlar,
! cocukları okul çağına geüniş.
1
Bunları şimdi bulunduklan yer-
; den alıp başka yere göndermek,
RONESANS
İNGİLTERESİ'NDE
TÜRKLER
Nazan Aksoy
30.000(KDViçinde|
Çağdaş Yavmları Türkocuğı Cad.
39-41 CaÇaloglu-İslıinhul
Ödemeli gönderilmez
büyük problemlere yol açıyordu.
Bunu engellemek amacıyla yeni
düzenleme yapma gereği duy-
duk. Benden önceki bakan arka-
daşuna da bunu iletmiştim. Ama
uygulamaya şimdi geçebiliyo-
ruz" diye konuştu.
Yeni düzenlemenin öncelik-
le, bu yıl içinde yapılan atama-
lan durdurmak üzere bir genel-
ge çerçevesinde yapılacağını be-
lırten Menteşe, aynca ilgili yö-
netmeliğin de değiştirilerek öğ-
retmenlere bu kolaylığın getiri-
leceğini bildirdi. Menteşe'nin
verdiği bilgiye göre Personel
Genel Müdürlüğü tarafından
hazırlanan genelge, yann ka-
muoyuna açıklanacak. Yeni
düzenleme uyannca, 1990 yılın-
da veya önceki yıllarda göreve
başlayan öğretmenlerden, zo-
runlu hizmetlerini yapmayan
öğretmenler, bulunduklan il
içinde bu hizmetlerini tamam-
layacaklar. Zorunlu hizmet için
il ya da bölge dışına atama ya-
pılması söz konusu olmayacak.
II içinde zorunlu hizmete tabi
tutulacak öğretmenlerin görev
yaptıklan okul ya da ilçeler ara-
sında "yer değiştirme" işlemine
tabi tutulacaklar.
Milli Eğitim Bakanı Nahit
Menteşe. özellikle denize kıyısı
bulunan illerde, sahil kesimine
büyük yığılma olduğuna dikkat
çekerek yeni düzenlemenin, bu
yığılmayı önlemeye de yardımcı
olacağını ifade etti. 1991 yılın-
dan itibaren öğretmen olanlar
ise daha önceki uygulamada ol-
duğu gibi Doğu ve Güneydoğu
bölgelerinde zorunlu hizmetle-
rini tamamladıktan sonra iste-
dikleri yerlere tayin yaptırabile-
cekler.
tznik Gölü'nün kenarındaki Mavi Çini Sitesi'nde kutlanan doğum günü partisirûn 'sürpriz'i
Rus manken trina'ydı.(Fotoğraf:MLHARREM AYDIN)
Sosyete Darka'da
• İznik Gölü çevresindeki tatil köyü ve villa sayısı artıyor.
Darka Tatil Köyü sosyete ve sanatçılann ikinci adresi oldu.
Milyarlık villalar peynir ekmek gibi kapışılıyor.
Magazjn/TV Şervisi- İstan-
,'ptlj'ûn kısrrdârıgü gündeüK ya-
şammdan'sıjnfan sosyetöi ve sa-
natalar, bzeilikle yaz sezonun-
'da Imk'e taşımyor.1
Bodnim ve
ve Antalya başta olmak üzere.
Akdeniz kıyılannın gjderek ka-
lababklaşması İznik Gölü'nün
çevresindeki sessiz ve yeşili bol
yerlerin cazibesini arttınyor.
Emel Sayın, Türkan Şoray \e
Semra Özal'ın da aralannda
bulunduğu bir çok ünlü kişinın
yazlığının yer aldığı Darka Tatil
Köyü sosyete ve sanatçılann
"ikinci adresi" oldu. Gerek tatil
köyleri ve siteleri. gerekse mil-
yarhk lüks \illalar pe>Tiir ek-
mek gibi kapışılıyor. Gazeteci-
lerin abnmadığı Darka Tatil
Köyü'nde yapılan yapay gölet
ise içinde oturan sakinlere "dtş
dünyanın" nımetlenni aratma-
yacak ölçüde gösıenşli.
Fiyatlan 500 milyondan baş-
layıp, milyarlan aşan bu lüks
evlerin sonuncusu ise. Edirnekapı'daki Adnan
Menderes. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polat-
kan'ın Anıt Mezan'ru inşa eden mimar Bayram
Yağcı'nm yaptırdığı "Mavi Çini SitesT... Darka
Tatil Köyü'nün biraz ötesinde, tznik Gölü'nün
hemen yanında, ikişer kath 7 villadan ohışan 154
metrekarelik 15 dubleks daırenın maliyeti ise 3-4
milyar lira. Ancak bu daireleri.parası olan her-
kes satın alamıyor. Fındıklı'daki Deniz Ticaret
Odası'nı da kendilerinin yaptığını belirten mi-
mar Yağcı, Mavi Çini Şitesi'-
ndeki.villar4a,otur,açak jnsan-
lan seçerek bejırlpnjderinin ne-
denini ise şöyle ozetliyor:
"tznik bir kültür cenneti.
Mavi Çim Evleri'ni doğayla
uyum sağlayacak biçimde hazı-
riadık. Bu e>lerin fiyallan 750
milyon Ue 1 milyar arasından
başlayacak. Safranbolu mima-
risinde y aptığımız bu vilların or-
tasındaki havuzlu- bahceli alanı
ise eski ""Osmanlı Aviusu"-
ndan yola çıkarak planladık.
Burada oturan insanlan büvük
bir aileymfc) gibi yaşatmaya
çauşacağa."
Mavi Çini Sitesi'ni tanıtmak
amaayla düzenlenen "Garden
Party" ise ilginç bir eğlence ve
doğum gününe sahne oldu.
Darka Tatil Köyü'nde oturan-
lann çağnldığı havuzbaşı par-
tisinde bir kaç kişinin aynı
güne rastlayan doğum günü
kutlandı. Piyanist şantörün
caldığı parçalar eşliğinde dans eden davetliler,
doğum günü kutlanan kişiler için hazırlanan
sürprizi görünce epey şaşırdılar, sürpriz arma-
ğan bir mankendi! Istanbul'dan, Modella Man-
ken Ajansı'na bağlı olarak çalışan Rus manken
trina, üzerinde "Dogum gününüz kutlu olsun"
yazüı, kağıttan yapılmış dev bir panonun arkası-
na saklandı. Daha sonra alkışlar eşliğinde pano-
yu yırtarak ortaya çıkan İrina, doğum günü kut-
lanan "şanslı" davetlileri öpücüğe boğdu!
Yeni Savunma
Sanayii Müsteşan
Savunmada
(izelsektiir
özendirilecdt
ANKARA (Cumhuriyet Bu-
rosu) - Savunma Sanayii'nin bir
süre önce görevine başlayan yeni
müsteşan Yalcm Burçak, bu sa-
na>ide uygulanmakta olan ve
özel teşebbüsü özendirici dina-
mik politikalann geliştirilerek
sürdürülmesinin öncelikli he-
defler arasmda olduğunu söyledi.
Yaklaşık 7 yıl süreyle Savun-
ma Sanayii Müsteşarlığı yapan
Vahit Erdemın. Tansu ÇiDer baş-
kanlığındaki yeni koalisyon hü-
kümetinin kurulmasının ar-
dından görevden alınmasıyla bo-
şalan müsteşarlık görevine getiri-
len Burçak, giderek büyümekte
olan Türk savunma sanayii ile il-
gili, Cumhuriyet'in sorulannı ce-
vaplandırdı.
Türkiye'nin 1987 yılında F-16
ortak üretim projesiyle başlatüğı
savunma sanayii altyapısının ku-
rulması hızla sürerken üretimi
devam eden büyük projeterin
1998 yılında hemen hemen
tarriamjanrnas^ndan sonnj, b« te-
sisierin idamesi jçjn. Türkiye'nin
3. ülkeler nezdinde girişimleriyle
ilgili bir soru üzerine Burçak, sa-
vunma sanayii alanında
Türkiye'de kurulan ve kurulması
planlanan üretim tesislerinin orta
ve ûzun vadede idamesi için
önemii bir potansiyelin mevcut
bulunduğu değerlendirmesini
yapü.
Burçak, bu cerçevede Mısır'a
ilk teslimatı seneye başlaması
beklenen F-16 saüşı, TAI ve TEI
tarafından ABD'ye yapdmakta
olan F-16 gövde ve motor parça-
lan satışı ve Norveç'in MKE'den
yaptığı alımlann Türk savunma
sanayii kabiüyet ve kapasitesinin
uluslararası pazarlarda gelecek-
teki şansının ifadeleri niteliginde
olduğuna dikkat çekti.
Burçak, Türkiye ve ABD'nin
paylannın, projenin ilerleyen saf-
haîannda ihtiyaç duyulması ha-
linde devreye girmesinin plan-
landığım söyledi.
Savunma Sanayii Müsteşan
Burçak. savunma sanayiinde kü-
resel boyutta bir daralma ya-
şanmasına rağmen, Türkiye'nin
iç pazar büyüklüğü, bu kritik dö-
nemin Türk savunma sanayiine
önemii bir etkide bu-
lunmayacağına işaret etti.
93-'94EtekSezonu
'larla
başlıyor
KONFEKSİYON SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Şair Nigar Sokak No.42 D. 1O Nişantaşı / İstanbul
Tel: 248 37 53 - 54 - 246 43 94 Fax: 248 4O 82
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
"Değişim", Nereye?..
Geçenlerde "değişim" üzerine bir yazı yazmış veher
değişimin ileriye doğru olamayacağtnı, bazen de geriye
doğru olabileceğini vurgularnıştım. Epeyce mektup ve
telefon aldım. Arayanlar, genellikle düşüncemi paylaşı-
yordu. Ancak biri, "Nedir sizin bu Özal'dan istediğiniz"
diyordu. "Adam rahmetli oldu gitti, siz hala onunla uğra-
şıyorsunuz. Hem halk onun değerini anladı, gidin de
mezarma bir bakın."
Halkın tutumu üzerinde aynca durulabilir ama, Hakkın
rahmetine kavuşmuş biriyle neden uğraşalım? Yaşadığı
sürece; yanlış, hatalı, haksız vetehlikeligördüğümüzki-
mi görüş, tutum ve değerlendirmelerine karşı çıktım:
bugün olsa gene karşı çıkarım. Ama benim bugün uğ-
raştığım kimseler; özal değil, özal'ın yanlış ilke, tutum
ve davranışlarını; halkımıza bugün de "değişim" adına
yutturmak isteyenler. 1980de olduğumuzdan çok daha
kötü bir sosyo-ekonomik yapıya dönüştüğümüz halde,
bu durumu "çağ atlayan Türkiye" diye yutturmaya çalı-
şanlar.
Neymişefendim?Türkiye 1980den sonra "kabukde-
ğiştirmiş" ve "çağ atlamış." Ve bu yalan, kitle iletişim
araçlarıyla öylesine sık tekrarlanıyor ki; kimileri de ina-
nıyor. insanların böylesine unutkan olmalarını anlamak
mümkün değil.
Bizler 1980 öncesi Türkiyesi'ni; gelir dağılımı yönün-
den, fırsateşitliği yönünden, üniversitelerin durumu yö-
nünden, parlamentonun işleyişi yönünden şiddetle
eleştirir ve bir "düzen değişikliği" için mücadele eder-
dik. Ama günümüz Türkiyesi hemen her alanda 1980
Türkiyesi'nden çok daha geri durumdadır (Galiba çağ
atlarken nereye sıçrayacağımızı bilemebik, geriye düş-
tük...).
1980 öncesi gelir dağılımında; sermaye kesimi ile
(rant, kira, kar ve faiz alanlar) tarım kesimi ve ücretli ke-
sim arasında göreli bir denge vardt (Biz bu dengeyi be-
ğenmez ve değiştirmeye çabalardık ama, bugün arar
duruma düştük). Şu anda Türkiye'de tüm dengeler ser-
maye lehine değişmiş ve tüm kanallar sermayeye yö-
nelmiştir.
1980 öncesinde üniversitelerde bilimsel ve yönetim-
sel bir özerklik vardı. Bugün üniversiteler, atanmayla
gelen yöneticilerin babalarının çiftligi durumundadır. Bu
konularda yazıp-çizdiklerimiz de kimseleri etkileme-
mektedir.
1980'de Amerikan Doları 35 lira idi. Yani o günden bu-
güne Türk Lirası dolar karşısında neredeyse 350 kat de-
ğer yitirdi. İç ve dış borçların anapara ve faiz odemeleri,
bugün bütçenin önemii bir bölümünü oluşturuyor. Yatırı-
mlar azaldı.
12 Eylül darbesi; anarşi, terör ve şeriatçı akımlann
yaygınlaşması bahanesiyle geldi. Ama o günlerden bu-
günlere, anarşi ve terör büyük kentlerden Doğu ve Gü-
neydoğu Anadolu'ya kaymasına karşın, azalmadı arttı.
Ülke bütünlüğümüz ciddi tehditler altına girdi. Radikal
sağ, silahların gölsesinde güçlenmesini sürdürdü.
12 Eylül sonrasında uygulanan dış politikalar, Tür-
kiye'nin uluslararası arenadaki yalnızlığmı arttırdt. Hiç-
bir temel sorunumuz çözülemezken, "Adriyatik'ten Çin
Seddi'ne" hayalleriyle avunduk.
Her iktidar, bir sonrakine "enkaz devretti."Hiç kimse-
nin aklma, "Bu-enkaztnsorutnlusu k'urt' sorusunu sor-,
lereirrsattanınmadı!' "•' '
r
""' '"
r
"
w r
"'
t !
Değerler sistemi ve ahlakrtormlarındakideğişimler-
den sonra, devleti ve halkı soymak, sanki normal bir
şeymiş gibi görülmeye başlandı. Hayali ihracatla başla-
yan bu soygun düzeni; ilksan'a, ISKl'ye kadar uzandı.
Çalanın çaldığının yanına kar kaldığını gören halk, bu tür
soygunlarla başedilemeyeceğini sanarak, "Çalarsa çal-
sın, ama hiç olmazsa iş yapsın" gibisinden teselliler
arar oldu.
Enflasyon zengini daha zengin ederken TÜSİAD ica-
zetli hükümetler, enflasyon canavarını sözde engelleye-
mediler.
Ve bütün bunların adı; "değişim", "globalleşme",
"dünya ekonomisine entegre olmak" ve "çağ atlamak"
oldu. Refah paylaşımı bozulur, siyasal katılım yozlaştırı-
lırken "kabuk değiştirdiğimiz" ileri sürüldü. Ve bu soy-
gun düzeninin mimar ve uygulayıcıları "devrimci", bun-
ların şak-şakçıları veyağdanlıkları da '7/er/c/"sayıldı.
Ne kadar kolay unutuyor insanlar. Ne kadar kolay al-
dablıyor. Ama ne bu unutkanlığa izin vereceğiz ne de bu
aldatmacalara. Bunun böyle bilinmesinde herkes için
yarar vardır.
Tekel'in yanan depoları
• tZiMTT (AA) - tzmit'te bir süre önce yanan Tekel
Başmüdürlüğü'na ait tütün istif depolan için İzmit Müzesi
arkeologlan tarafından tarihi eser raporu verildi. Raporda
binalann yıkılmaması ve restore edilerek koruma altına
alınması yönünde görüş belirtildi. İnşaat Mühendisleri Odası
ve Mimarlar Odası ile Elektrik Mühendisleri Odası'nca
binalann yıkılmasının gerekliliği sav unulmuş, yerlerinin yeşil
alan olarak değerlendirilmesi ve kültür parkı kurulması
istenmişti.
Nigde Cezaevi'nden 3 fîrar
• NİĞDE (AA) - Niğde Tanm Açık Cezaevi'nden 3 mahkum
firaretti. Önceki gece yapılan sayımda hırsızhk suçundan
hükümlü Hasan Altan ve Ramazan Kalkan ile adam
öldürmek suçundan hükümlü Mansur Gül'ün cezaevinde
bulunmadıklan anlaşıldı. Niğde Tanm Açık Cezaevi'nden 11
ağustosta 4,17 ağustosta da 2 mahkum firar etmişti
Müzelere fazla mesai
• ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanlığı yayımladığı bir
genelge ile turizm hareketlerinin yoğun olduğu dönemlerde,
ziyaretcilerin müze ve ören yerlerini daha uzun süreli
gezebilmeleri için müze ve ören yerlerinin zdyaret saatlerini
uzattı. Yayımlanan genelgede ziyaretcilerin müze ve ören
yerlerini daha uzun süreli ziyaret etmelerini sağlamak amacıyla
Muğla, Aydın, İçel, Nevşehır. Antalya, Denizli, Çorum
Çanakkale ve Izmir'de bulunan müze ve ören yerlerinin ziyaret
saatlerinin 30 eylüle kadar 19.30'a kadar uzatıldığı belirtildi.
'PTT hizmeti çok ucuz'
• ANTALYA (AA) - Ulaşürma Bakanı Mehmet Köstepen
PTT hİ2meüerine uzun süredir zam yapmadıklanm belirterek
Türkiye'nin dünyada en ucuz posta, telgraf ve telefon hizmeti
veren ülke olduğunu söyledi. Köstepen yaptığı açıklamada
PTTnin çok iyi hizmetler verdiğini, ancak karşılıgıru
alamadığını ifade ederek önümüzdeki günlerde fıyat
ayarlamasına gidilebileceğini belirtü. Köstepen özelleştirmede
sözleşmeli personelin yerinde kalacağım. hiç kimsenin bu
konuda tedirgin olmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Sahte dolar
• ALUCRA (AA) - Giresun'un Alucra ilçesinde sahte ABD
Dolanelegeçirildi. Alucra'da bir kuyumcuda 3 adet 100'lük
sahte ABD Dolan bozduran Mehmet Hemiş ile Ahmet
Gözükmez yakalanarak gözaltına alındı.
OTOMOBİL-İŞTEN DÜZELTME
16 Ağustos 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde ya-
yımlanan Olağanüstü Genel Merkez Genel Kurulu duyu-
rusunda toplantı saati dizgi hatası sonucu 8.00-17.00 ola-
rak yanlış yer almıştır. Doğrusu 9.00-17.00'dir. Düzeltiriz.