27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 AĞUSTOS1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çiller'e en seıttepkiYargıtay'clanASCIOğlU O t e $ pÜSkÜrdÜ Yargıtay üyesi Çetin Aşçıoğlu, C a h l l l l k y a Cfd Çllgillllk Aşçıoğlu bazı politikacılan halk açıköğretim yoluyla ûniversite eğitimine hukukun da dahil edilmesine sert dalkavukluğu ile suçladı. Aşçıoğlu, "Böylesi karann kısa sürede kapalı kapılar tepki gösterdi. Aşçıoğlu, Başbakan Çiller'e, YÖK'e ve Adalet Bakanı Oktay"a ardında ben yaptım oldu inancıyla abnması bilgi eksikliğinden ateş püskürdü. Aşçıoğlu,"Yanm yamalak eğitimle hukuk diploması vermek. kaynaklanmıyorsa çılgınlıktır. Hukuku iyice yozlaştıracak karann altında hukuk öğretiminin ve hukukçunun ölüm fermanı olacak" dedi. Adalet Bakanrnın imzasının bulunması düşündürücü " dedi. ANKARA (ANKA) - Başba- kan Çiller'in, "Herkese açıköğ- retim yoiuyla ûniversite" karan- na en sert tepki Yargıtay'dan geldi. Yargıtay üyesi Çetin Aşç- loğlu, bu haktan yararlanacak- lara hukuk fakültesini bitirmiş gibi diploma verilmesinin hu- kuk öğretiminin ve hukukçu- nun ölüm fermanı anlamına geldiğini savundu. Aşçıoğlu, "Hukuk uygulaması ve hukuk düzeııi içinde böylesine etkili ve önemii bir kararın kısa sürede ve kapalı kapılar ardında 'ben yaptım oldu' inançlanyla alınmtş olması bilgi eksikliğin- den kaynaklanmıyorsa çılgınlıktır" dedi. Aşçıoğlu, "Yeni kurulan iddialı hükûmetin halka ve gençlere yaranmak için bilim ve akıl dışı böyle bir kararı uygulamaya koyması düşündü- röcûdûr" diye konuştu. Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi üyesi Çetin Aşçıoğlu ANKA'ya yapüğı açıklamada, açıköğretim yoluyla çeşitli dal- larda meslek adamı yetiştirme- nin savunulabıleceğini, ancak bu yolla hukukçu yetiştirmenin gelecekte büyük sorunlara yol açacağını savundu. Aşçıoğlu, "Hukuk bilimi ve öğretisinin ge- reği olan bilgileri yarım \ amalak ve çağdaş hukuk öğretiminin yöntemleriyle bağdaşmayacak şekilde vermek ve bu yolla 'hu- kuk fakültesini bitirmiş gibi' dip- loma dağıtmak zaten sağlıklı ol- mayan hukuk öğretiminin ve hu- kukçunun ölüm fermanı ola- caktır" dedi. "Çiller'in yaptığı çılgınhk" Hukuk öğretiminin sosyal bi- limler arasında en duyarlı ve ni- telikli olması gereken yükse- köğretim dalı olduğunu İcayde- den Yargıç Aşçıoğlu, uygulama konusunda ûniversite, barolar ve yargı organlannın görüşleri- ne başvurulmamasını da eleş- tirdi. Aşçıoğlu şöyle konuştu: "Hukuk öğrefimi ve hukuk düzeni içinde böylesine etkili bir kararın kısa sürede \e kapalı ka- pılar ardında 'ben yaptun oldu' inanclarıyla alınmtş olması bilgi eksikliğinden kaynaklanmıyor- sa çılgınlıktır. Yeni kurulan id- dialı bir hükûmetin halka ve özellikle gençlere yaranmak için bilim ve akıl dışı böyle bir kararı uygulamaya koyması dûşündü- rücüdür." Politikacılar dalkavukluk yapıyor Çağdaş ülkelerde uzman hu- kukçu yetiştirilmesine özel önem verildiğine dikkat çeken Çetin Aşçıoğlu. "Bugün ülke- mizde hukuk ve yargı alanında yaşanan sıkmtıların en önemii nedeni yetersiz hukuk öğretimi- dir. baş sorumlusu ise halk dal- kavukluğu >aparak öğretim üyesiz hukuk fakülteleri açan ve fakültelere kapasitesi üzerinde öğrenci almaya zorlayan, hukuk sonınlarına ilgi göstermeyen bir kısım politikacılardır. Kuşkusuz hukuk fakültesine özgü öğretim yöntemlerini değiştiren, yozlaş- tıran YÖK de sorumludur" dedi. Aşçıoğlu. yapılması gereke- nin hukuk öğretimini açık öğre- tim yoluyla genişleterek nitelik- siz duruma getirmek değıl: mevcut sistemi yenileyerek çağ- daş hukuk öğretim yöntemleri- ni kabul etmek olduğunu belir- terek "hükûmetin politik çıkar- lar uğruna aldığı" bu karardan vazgeçmesinin sağlanması ge- rektiğini söyledi. Aşçıoğlu,"Gö- rev hukuk öğretim bilim adam- larına. tüm yargıçlara barolara ve avukatlara düşmektedir. Bir- likte ve kararlı aydınlatıcı uyarı- lann, hükümeti akla ve bilime uygun yda sevk ederek doğnı yolun biılunacağına inanmauyız, bununla beraber sonuç alı- nmadığı takdirde uyanlann ey- leme dönûşmesi bile ülke yaran- na olacaktır" şeklinde konuştu. Oktay'a sitem Konuyla ilgili düşüncelenni bir yaayla hukuk fakülteleriyle barolara da gönderen Yargıtay üyesi Çetin Aşçıoğlu. şöyle de- di: "Böylesine hatalı, hukuku ve hukukçuyu iyice yozlaştıracak bir hükümet karan altında, 'yar- gı reformu vapıyorum' diye sık sık açıklamalarda bulunan Ada- let Bakam'nın imzasının buhın- ması ve hiçbir tepki gösterme- mesi düşundürücüdür." ÛNİVERSİTE başarısızayaradı • 440 bin öğrenciye ûniversite kapısını açan karar, yülarca sınavlara giren. ancak başansız kalan öğrencilere yaradı. ÖSYM verilerine göre yeni mezun liseliden üniversiteye başvuru ve bu kurumlara yerleşme oranı da daha önceki yılîarda sınava girip de kazanamayanlardan daha düşük. AVŞESAYIN ANKARA - Üniversitelerde kontenjan artünmı, üniversite sınavlannda yıllardır, başansız olanlara yaradı. ÖSYM'nin araştırmasına göre üniversiteye en büyük talep, daha önce her- hangi bir yükseköğretim prog- ramına giremeyeruerden geli- yor. ÖSYM verilerine göre liseler- den yeni mezun olanlann üni- versiteye başvuru ve bu kurum- lara yerleşme oranı da daha ön- ceki yıllarda sınava girip de ka- zanamayanlardan daha düşük. Araşürmaya göre, üniversiteye başvuran toplam adaylar için- dt-liseden" -•yenİJ<Tnezun olan adaykma -• orariı • yüzde 25 to kahrken daha önceki yıllarda sınava girip de yerleşemeyen adaylann oranı yüzde 40'a çıkıyor. 1993 ÖYS sonuçlanna göre liselerden yeni mezun olan adaylardan yüzde 30'u bir üni- versiteye yerleşirken daha önce- > ki yıllarda kazanamay an aday- llann yüzde 55*i sınavda başan gösteriyor. Bu yıl ÖYS'ye giren 784 bin aday içinde lise mezunu sayısı yaklaşık 250 bin olarak ifade edilirken geriye kalan bö- lümü de daha önceki yıllarda sı- nava girenler ve bir yükseköğ- retim programında okuyanlar oluşturuyor. Lise mezunla- nndan 98 bini bir yükseköğre- tim programına yerleştirilirken daha .önceki yıllarda sınava gi- renlerin de 171 bini üniversiteye yerleştirildi. Açıkta kalan 440 bin öğrencinin yansını yeni lise mezunlan oluştururken yan- dan fazla bölümünü de daha önceki yıllarda sınava girenler oluşturuyor. 'Yükseköğretim Gelişme Pianı' verilerine göre liselerden yeni mezun olan öğrencilerin yüzde 80"i üniversite smavına giriyor. Ancak ilk yıl sınavı ka- zanamayanlann yüzde 85'i er- tesi yıl yine sınava girerken ka- zanamadığı için 3. kez sınava gicBie prahı yü^del>91 s(^>ükse|i- yor. Bir yüksekögretinvprog- ramında okuduğu halde, yeni- den anava gircnlerin oranı yüz- de 10'ubuluyor. 1986yıhnaka- dar bu oran yüzde 20'lerde sey- rederken bu tarihten sonra aîı- nan önlemlerle bu oran yüzde 10'a düştü. Üniversitelerde açılan yeni kontenjanla, açıkta kalan bü- tün öğrencilerin açıköğretim programlanna kayıt yaptırması durumunda önümüzdeki yıl 'daha önceki yıllarda hiçbir yere yerleşemeyen öğrenci' sayısı ve oranı ilk kez 'sıfırlanmış' ola- cak. Öğretmeninzorunlu hizmetkabusubitiyor • Zorunlu hizmet muafıyeti 1990 yılına çekilerek daha önce öğretmenliğe başlayanlar kabustan kurtuldu. Daha önce mesleğe başlayıp zorunlu hizmet yapmayanlar bulunduklan iller içinde yer değiştirme yöntemini uygulayacaklar. Bu yıl zorunlu hizmet bölgelerine atanan öğretmenlerin atamalan da durdurulacak. AYŞESAYIN ANKARA - Öğretmenin "zo- runlu hizmet kabusu" bitiyor. 1990 yıhndan önce göreve baş- ; layan öğretmenlerden zorunlu • hizmetini yapmayanlar, halen ; bulunduklan iller içinde "yer \ değiştirme" yöntemiyle. zorun- i iu hizmetlerini yapacaklar. Mil- j İi Eğitim Bakanı Nahit Mente- ; şe, daha önce 1978 yılına kadar j göreve başlayan öğretmenleri ; kapsayan "zorunlu hizmet mua- | fiyeti"nin kapsamının genişletı- j Jerek 1990 yılına çekildiğini î söyledi. Menteşe'nin yann ka- I pıuoyuna açıklayacağı projeye ! göre bu yıl zorunlu hizmet böl- j gelerine atanan öğretmenlerin \ atamalan da durdurulacak. i ! Milli Eğitim Bakanı Nahit - Menteşe. konuya ilişkin Cum- ' huriyet'in sorulannı yanıtlar- : ken. "1978 yılından bu yana go- ! reve başlayan öğretmenler, ro- ' tasyona tabi tutuluyordu. Ama düşünUn ki 1978 yılında göreve ; başlayan öğretmen artık göreve -başlayalı 15 yıl olmuş, bunlar yerleşik bir düzen kurmuşlar, ! cocukları okul çağına geüniş. 1 Bunları şimdi bulunduklan yer- ; den alıp başka yere göndermek, RONESANS İNGİLTERESİ'NDE TÜRKLER Nazan Aksoy 30.000(KDViçinde| Çağdaş Yavmları Türkocuğı Cad. 39-41 CaÇaloglu-İslıinhul Ödemeli gönderilmez büyük problemlere yol açıyordu. Bunu engellemek amacıyla yeni düzenleme yapma gereği duy- duk. Benden önceki bakan arka- daşuna da bunu iletmiştim. Ama uygulamaya şimdi geçebiliyo- ruz" diye konuştu. Yeni düzenlemenin öncelik- le, bu yıl içinde yapılan atama- lan durdurmak üzere bir genel- ge çerçevesinde yapılacağını be- lırten Menteşe, aynca ilgili yö- netmeliğin de değiştirilerek öğ- retmenlere bu kolaylığın getiri- leceğini bildirdi. Menteşe'nin verdiği bilgiye göre Personel Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan genelge, yann ka- muoyuna açıklanacak. Yeni düzenleme uyannca, 1990 yılın- da veya önceki yıllarda göreve başlayan öğretmenlerden, zo- runlu hizmetlerini yapmayan öğretmenler, bulunduklan il içinde bu hizmetlerini tamam- layacaklar. Zorunlu hizmet için il ya da bölge dışına atama ya- pılması söz konusu olmayacak. II içinde zorunlu hizmete tabi tutulacak öğretmenlerin görev yaptıklan okul ya da ilçeler ara- sında "yer değiştirme" işlemine tabi tutulacaklar. Milli Eğitim Bakanı Nahit Menteşe. özellikle denize kıyısı bulunan illerde, sahil kesimine büyük yığılma olduğuna dikkat çekerek yeni düzenlemenin, bu yığılmayı önlemeye de yardımcı olacağını ifade etti. 1991 yılın- dan itibaren öğretmen olanlar ise daha önceki uygulamada ol- duğu gibi Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde zorunlu hizmetle- rini tamamladıktan sonra iste- dikleri yerlere tayin yaptırabile- cekler. tznik Gölü'nün kenarındaki Mavi Çini Sitesi'nde kutlanan doğum günü partisirûn 'sürpriz'i Rus manken trina'ydı.(Fotoğraf:MLHARREM AYDIN) Sosyete Darka'da • İznik Gölü çevresindeki tatil köyü ve villa sayısı artıyor. Darka Tatil Köyü sosyete ve sanatçılann ikinci adresi oldu. Milyarlık villalar peynir ekmek gibi kapışılıyor. Magazjn/TV Şervisi- İstan- ,'ptlj'ûn kısrrdârıgü gündeüK ya- şammdan'sıjnfan sosyetöi ve sa- natalar, bzeilikle yaz sezonun- 'da Imk'e taşımyor.1 Bodnim ve ve Antalya başta olmak üzere. Akdeniz kıyılannın gjderek ka- lababklaşması İznik Gölü'nün çevresindeki sessiz ve yeşili bol yerlerin cazibesini arttınyor. Emel Sayın, Türkan Şoray \e Semra Özal'ın da aralannda bulunduğu bir çok ünlü kişinın yazlığının yer aldığı Darka Tatil Köyü sosyete ve sanatçılann "ikinci adresi" oldu. Gerek tatil köyleri ve siteleri. gerekse mil- yarhk lüks \illalar pe>Tiir ek- mek gibi kapışılıyor. Gazeteci- lerin abnmadığı Darka Tatil Köyü'nde yapılan yapay gölet ise içinde oturan sakinlere "dtş dünyanın" nımetlenni aratma- yacak ölçüde gösıenşli. Fiyatlan 500 milyondan baş- layıp, milyarlan aşan bu lüks evlerin sonuncusu ise. Edirnekapı'daki Adnan Menderes. Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polat- kan'ın Anıt Mezan'ru inşa eden mimar Bayram Yağcı'nm yaptırdığı "Mavi Çini SitesT... Darka Tatil Köyü'nün biraz ötesinde, tznik Gölü'nün hemen yanında, ikişer kath 7 villadan ohışan 154 metrekarelik 15 dubleks daırenın maliyeti ise 3-4 milyar lira. Ancak bu daireleri.parası olan her- kes satın alamıyor. Fındıklı'daki Deniz Ticaret Odası'nı da kendilerinin yaptığını belirten mi- mar Yağcı, Mavi Çini Şitesi'- ndeki.villar4a,otur,açak jnsan- lan seçerek bejırlpnjderinin ne- denini ise şöyle ozetliyor: "tznik bir kültür cenneti. Mavi Çim Evleri'ni doğayla uyum sağlayacak biçimde hazı- riadık. Bu e>lerin fiyallan 750 milyon Ue 1 milyar arasından başlayacak. Safranbolu mima- risinde y aptığımız bu vilların or- tasındaki havuzlu- bahceli alanı ise eski ""Osmanlı Aviusu"- ndan yola çıkarak planladık. Burada oturan insanlan büvük bir aileymfc) gibi yaşatmaya çauşacağa." Mavi Çini Sitesi'ni tanıtmak amaayla düzenlenen "Garden Party" ise ilginç bir eğlence ve doğum gününe sahne oldu. Darka Tatil Köyü'nde oturan- lann çağnldığı havuzbaşı par- tisinde bir kaç kişinin aynı güne rastlayan doğum günü kutlandı. Piyanist şantörün caldığı parçalar eşliğinde dans eden davetliler, doğum günü kutlanan kişiler için hazırlanan sürprizi görünce epey şaşırdılar, sürpriz arma- ğan bir mankendi! Istanbul'dan, Modella Man- ken Ajansı'na bağlı olarak çalışan Rus manken trina, üzerinde "Dogum gününüz kutlu olsun" yazüı, kağıttan yapılmış dev bir panonun arkası- na saklandı. Daha sonra alkışlar eşliğinde pano- yu yırtarak ortaya çıkan İrina, doğum günü kut- lanan "şanslı" davetlileri öpücüğe boğdu! Yeni Savunma Sanayii Müsteşan Savunmada (izelsektiir özendirilecdt ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) - Savunma Sanayii'nin bir süre önce görevine başlayan yeni müsteşan Yalcm Burçak, bu sa- na>ide uygulanmakta olan ve özel teşebbüsü özendirici dina- mik politikalann geliştirilerek sürdürülmesinin öncelikli he- defler arasmda olduğunu söyledi. Yaklaşık 7 yıl süreyle Savun- ma Sanayii Müsteşarlığı yapan Vahit Erdemın. Tansu ÇiDer baş- kanlığındaki yeni koalisyon hü- kümetinin kurulmasının ar- dından görevden alınmasıyla bo- şalan müsteşarlık görevine getiri- len Burçak, giderek büyümekte olan Türk savunma sanayii ile il- gili, Cumhuriyet'in sorulannı ce- vaplandırdı. Türkiye'nin 1987 yılında F-16 ortak üretim projesiyle başlatüğı savunma sanayii altyapısının ku- rulması hızla sürerken üretimi devam eden büyük projeterin 1998 yılında hemen hemen tarriamjanrnas^ndan sonnj, b« te- sisierin idamesi jçjn. Türkiye'nin 3. ülkeler nezdinde girişimleriyle ilgili bir soru üzerine Burçak, sa- vunma sanayii alanında Türkiye'de kurulan ve kurulması planlanan üretim tesislerinin orta ve ûzun vadede idamesi için önemii bir potansiyelin mevcut bulunduğu değerlendirmesini yapü. Burçak, bu cerçevede Mısır'a ilk teslimatı seneye başlaması beklenen F-16 saüşı, TAI ve TEI tarafından ABD'ye yapdmakta olan F-16 gövde ve motor parça- lan satışı ve Norveç'in MKE'den yaptığı alımlann Türk savunma sanayii kabiüyet ve kapasitesinin uluslararası pazarlarda gelecek- teki şansının ifadeleri niteliginde olduğuna dikkat çekti. Burçak, Türkiye ve ABD'nin paylannın, projenin ilerleyen saf- haîannda ihtiyaç duyulması ha- linde devreye girmesinin plan- landığım söyledi. Savunma Sanayii Müsteşan Burçak. savunma sanayiinde kü- resel boyutta bir daralma ya- şanmasına rağmen, Türkiye'nin iç pazar büyüklüğü, bu kritik dö- nemin Türk savunma sanayiine önemii bir etkide bu- lunmayacağına işaret etti. 93-'94EtekSezonu 'larla başlıyor KONFEKSİYON SANAYİ VE TİCARET A.Ş. Şair Nigar Sokak No.42 D. 1O Nişantaşı / İstanbul Tel: 248 37 53 - 54 - 246 43 94 Fax: 248 4O 82 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ "Değişim", Nereye?.. Geçenlerde "değişim" üzerine bir yazı yazmış veher değişimin ileriye doğru olamayacağtnı, bazen de geriye doğru olabileceğini vurgularnıştım. Epeyce mektup ve telefon aldım. Arayanlar, genellikle düşüncemi paylaşı- yordu. Ancak biri, "Nedir sizin bu Özal'dan istediğiniz" diyordu. "Adam rahmetli oldu gitti, siz hala onunla uğra- şıyorsunuz. Hem halk onun değerini anladı, gidin de mezarma bir bakın." Halkın tutumu üzerinde aynca durulabilir ama, Hakkın rahmetine kavuşmuş biriyle neden uğraşalım? Yaşadığı sürece; yanlış, hatalı, haksız vetehlikeligördüğümüzki- mi görüş, tutum ve değerlendirmelerine karşı çıktım: bugün olsa gene karşı çıkarım. Ama benim bugün uğ- raştığım kimseler; özal değil, özal'ın yanlış ilke, tutum ve davranışlarını; halkımıza bugün de "değişim" adına yutturmak isteyenler. 1980de olduğumuzdan çok daha kötü bir sosyo-ekonomik yapıya dönüştüğümüz halde, bu durumu "çağ atlayan Türkiye" diye yutturmaya çalı- şanlar. Neymişefendim?Türkiye 1980den sonra "kabukde- ğiştirmiş" ve "çağ atlamış." Ve bu yalan, kitle iletişim araçlarıyla öylesine sık tekrarlanıyor ki; kimileri de ina- nıyor. insanların böylesine unutkan olmalarını anlamak mümkün değil. Bizler 1980 öncesi Türkiyesi'ni; gelir dağılımı yönün- den, fırsateşitliği yönünden, üniversitelerin durumu yö- nünden, parlamentonun işleyişi yönünden şiddetle eleştirir ve bir "düzen değişikliği" için mücadele eder- dik. Ama günümüz Türkiyesi hemen her alanda 1980 Türkiyesi'nden çok daha geri durumdadır (Galiba çağ atlarken nereye sıçrayacağımızı bilemebik, geriye düş- tük...). 1980 öncesi gelir dağılımında; sermaye kesimi ile (rant, kira, kar ve faiz alanlar) tarım kesimi ve ücretli ke- sim arasında göreli bir denge vardt (Biz bu dengeyi be- ğenmez ve değiştirmeye çabalardık ama, bugün arar duruma düştük). Şu anda Türkiye'de tüm dengeler ser- maye lehine değişmiş ve tüm kanallar sermayeye yö- nelmiştir. 1980 öncesinde üniversitelerde bilimsel ve yönetim- sel bir özerklik vardı. Bugün üniversiteler, atanmayla gelen yöneticilerin babalarının çiftligi durumundadır. Bu konularda yazıp-çizdiklerimiz de kimseleri etkileme- mektedir. 1980'de Amerikan Doları 35 lira idi. Yani o günden bu- güne Türk Lirası dolar karşısında neredeyse 350 kat de- ğer yitirdi. İç ve dış borçların anapara ve faiz odemeleri, bugün bütçenin önemii bir bölümünü oluşturuyor. Yatırı- mlar azaldı. 12 Eylül darbesi; anarşi, terör ve şeriatçı akımlann yaygınlaşması bahanesiyle geldi. Ama o günlerden bu- günlere, anarşi ve terör büyük kentlerden Doğu ve Gü- neydoğu Anadolu'ya kaymasına karşın, azalmadı arttı. Ülke bütünlüğümüz ciddi tehditler altına girdi. Radikal sağ, silahların gölsesinde güçlenmesini sürdürdü. 12 Eylül sonrasında uygulanan dış politikalar, Tür- kiye'nin uluslararası arenadaki yalnızlığmı arttırdt. Hiç- bir temel sorunumuz çözülemezken, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne" hayalleriyle avunduk. Her iktidar, bir sonrakine "enkaz devretti."Hiç kimse- nin aklma, "Bu-enkaztnsorutnlusu k'urt' sorusunu sor-, lereirrsattanınmadı!' "•' ' r ""' '" r " w r "' t ! Değerler sistemi ve ahlakrtormlarındakideğişimler- den sonra, devleti ve halkı soymak, sanki normal bir şeymiş gibi görülmeye başlandı. Hayali ihracatla başla- yan bu soygun düzeni; ilksan'a, ISKl'ye kadar uzandı. Çalanın çaldığının yanına kar kaldığını gören halk, bu tür soygunlarla başedilemeyeceğini sanarak, "Çalarsa çal- sın, ama hiç olmazsa iş yapsın" gibisinden teselliler arar oldu. Enflasyon zengini daha zengin ederken TÜSİAD ica- zetli hükümetler, enflasyon canavarını sözde engelleye- mediler. Ve bütün bunların adı; "değişim", "globalleşme", "dünya ekonomisine entegre olmak" ve "çağ atlamak" oldu. Refah paylaşımı bozulur, siyasal katılım yozlaştırı- lırken "kabuk değiştirdiğimiz" ileri sürüldü. Ve bu soy- gun düzeninin mimar ve uygulayıcıları "devrimci", bun- ların şak-şakçıları veyağdanlıkları da '7/er/c/"sayıldı. Ne kadar kolay unutuyor insanlar. Ne kadar kolay al- dablıyor. Ama ne bu unutkanlığa izin vereceğiz ne de bu aldatmacalara. Bunun böyle bilinmesinde herkes için yarar vardır. Tekel'in yanan depoları • tZiMTT (AA) - tzmit'te bir süre önce yanan Tekel Başmüdürlüğü'na ait tütün istif depolan için İzmit Müzesi arkeologlan tarafından tarihi eser raporu verildi. Raporda binalann yıkılmaması ve restore edilerek koruma altına alınması yönünde görüş belirtildi. İnşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası ile Elektrik Mühendisleri Odası'nca binalann yıkılmasının gerekliliği sav unulmuş, yerlerinin yeşil alan olarak değerlendirilmesi ve kültür parkı kurulması istenmişti. Nigde Cezaevi'nden 3 fîrar • NİĞDE (AA) - Niğde Tanm Açık Cezaevi'nden 3 mahkum firaretti. Önceki gece yapılan sayımda hırsızhk suçundan hükümlü Hasan Altan ve Ramazan Kalkan ile adam öldürmek suçundan hükümlü Mansur Gül'ün cezaevinde bulunmadıklan anlaşıldı. Niğde Tanm Açık Cezaevi'nden 11 ağustosta 4,17 ağustosta da 2 mahkum firar etmişti Müzelere fazla mesai • ANKARA (ANKA) - Kültür Bakanlığı yayımladığı bir genelge ile turizm hareketlerinin yoğun olduğu dönemlerde, ziyaretcilerin müze ve ören yerlerini daha uzun süreli gezebilmeleri için müze ve ören yerlerinin zdyaret saatlerini uzattı. Yayımlanan genelgede ziyaretcilerin müze ve ören yerlerini daha uzun süreli ziyaret etmelerini sağlamak amacıyla Muğla, Aydın, İçel, Nevşehır. Antalya, Denizli, Çorum Çanakkale ve Izmir'de bulunan müze ve ören yerlerinin ziyaret saatlerinin 30 eylüle kadar 19.30'a kadar uzatıldığı belirtildi. 'PTT hizmeti çok ucuz' • ANTALYA (AA) - Ulaşürma Bakanı Mehmet Köstepen PTT hİ2meüerine uzun süredir zam yapmadıklanm belirterek Türkiye'nin dünyada en ucuz posta, telgraf ve telefon hizmeti veren ülke olduğunu söyledi. Köstepen yaptığı açıklamada PTTnin çok iyi hizmetler verdiğini, ancak karşılıgıru alamadığını ifade ederek önümüzdeki günlerde fıyat ayarlamasına gidilebileceğini belirtü. Köstepen özelleştirmede sözleşmeli personelin yerinde kalacağım. hiç kimsenin bu konuda tedirgin olmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Sahte dolar • ALUCRA (AA) - Giresun'un Alucra ilçesinde sahte ABD Dolanelegeçirildi. Alucra'da bir kuyumcuda 3 adet 100'lük sahte ABD Dolan bozduran Mehmet Hemiş ile Ahmet Gözükmez yakalanarak gözaltına alındı. OTOMOBİL-İŞTEN DÜZELTME 16 Ağustos 1993 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde ya- yımlanan Olağanüstü Genel Merkez Genel Kurulu duyu- rusunda toplantı saati dizgi hatası sonucu 8.00-17.00 ola- rak yanlış yer almıştır. Doğrusu 9.00-17.00'dir. Düzeltiriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle