16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 19 AĞUSTOS1993 PERŞEMBE 150 bin dolarlık Stockholm SuÖdülü'nü Hintlibilim adamı Madhav A. Chitale kazandı Her yû onmilyonkişikdrli sudanölüyor GÜRHANüÇKAN STOCKHOLM - 10-14 ağustos- ta Stockholm'de yapılan 3. Su Sem- pozy umu'nda dünya halklan. su so- rununu gündeme almaya ve polı- tikacılan, su kaynaklannı korumak, çevre kırliligini önlemek için uyar- maya çağnldı. 150.000 dolar tutanndaki su ödülünü kazanan Hintli bilim adamı Dr. Madhav A. Chitale, su so- rununun, herkesin sorunu olduğu- nu behrterek şöyle konuşür. Su. yeryüzünün ve insanlığın en önemli kaynağıdır. Su aynı zaman- da; zehirli atıklar, gübre, lağım ve her tür hurdanın toplanma yendir. Bu bakımdan politıkacılann elınde, geleceğımizı saptama gibi büyük bir güç ve aynı büyüklükte sorumluluk vardır. Dr. Chilale, 1934 doğumlu. Ma- harasahtra eyaletinde baş mühendis olarak göreve başladığı 1974'ten be- ri, su sorunlanyla ilgileniyor. Hin- distan'ın akarsulanyla ilgilenen dai- reye de şeflık ediyor. Ganj Nehri'nin anndınlması için hükümetin 1990'da başlattığı dev projenin sorumlusu. Aynca, az gelışmiş ülkelerde ya- şanan temiz su konusunda getirdiği öneriler, bütün Güneydoğu Asya"- da etkili olmakta. Bu yılın başından beri. Dünya Sulama ve Anndırma o Su ödülünü kazanan Hintli bilim adamı Dr. Madhav A. Chitale. Komisyonu'nun genel sekreterliğini yapıyor. Dr. Chitale, su sorununun önemi ve temiz su edinme temiz suyu ko- ruma yöntemlerini halka anlatmak için Hindistan4ın 1500 bölgesinde su merkezleri oluşturmuş. Bu konu- da yapılan "global konuşmalarda" sorunun fazla genelleştinldiğı görü- şünde. Neler yapılacagının somut olarak saptandığı uluslararası top- lantılarda alınan kararlann. günlük yaşama aynen geçirilmesinin gerekli olduğunu açıklıyor. Su sempozyumu sırasında. dün- dül sahibi Chitale su sorununun önemini anlatmak için Hindistan'ın 1500 bölgesinde su merkezleri oluşturmuş. Madlav Chitale, su sorunun aslında herkesin sorunu olduğunu söylüyor. yada her yıl 10 milyon kişinin kirli sudan ötürü öldüğü dile getirildi. 50'ye yakın ülkeden 400 kişi, dünya su sorununun bilinçli bir çalışmayla çözümlenmesi için, her şeyden önce kamuoyunun. sorunun önemi ko- nusunda uyanlması gerektiği vur- gulandı. The Boston Globe gazetesinin "çevre muhabiri"1 Diane Dumanoski, Boston'da kent suyunun anndınla- rak yeniden kullanımı için tesis ku- rulunca, su faturasının artmasının halkı kızdırdığını söyleyerek, "Bu bakış açısını değiştirebilmek için, ko- mınun gerçek önemini halka anlat- ntamız gerekir" dedi. İsveçin bu sempozyumu üçüncü kez düzenleyerek, bir kez daha in- sanhğın iyiüği için öncü bir adım at- tığı, bazı konuşmacılar tarafından dile getirildi. Bu arada Stockholm'ün, kentin göbeğinde yenilebilir temizlikte balık avlanıİabilen ender büyük kentlerden biri olduğu da vurgu- landı. İsveç, Krah"nın. ödülü Dr. Chitale'ye vermesinden önce, sempozyuma katılanlann eşlığinde, Belediye Sarayı'nın önündeki göle, kerevit yumurtası yerleşürildi! İs- veç'te ağustos ayının "kerevit ayı" olması, böylelikle resmen de kanıt- landı. Sempozyum. politikaalann, bi- lim adamlannın uyanlanna daha çok kulak asmalannı sağlamanm gereğini ve ekonomik önceliklerde çevreyle ilgili konulann, oy kaygı- sıyla sonlarda gelmesinin yanhşlığı- nı vurgulayan sözlerle sona erdi. İstanbul'da 'Açık Alanlara Üç boyutlu Çağdaş Sanat Yapıtlan Yerleştirme Etkinliği' projesinin uygulanmasına başlandı Yedi tepeli tstanbul'a onçağdaşyapıt DİLEK GtRGİN CAN Heykel sanaüyla ıç içe bir toplum olduğumuzdan söz etmek çok güç. Temsili heykellerin dışında kent me- kanlanna yerleştirilmiş pek fazla heykel yok. İşte böyle bir eksikliği hisseden İstanbul Büyükşehir Bele- diyesi İstanbul'u. çağdaş bir kent yaşamı anlayışı içinde ve kültürel gebşimine koşut düzeyde sanat ürünleri ile donatmak, sanat ve top- lum arasındaki ilişkıyi pekiştirmek. sanat ve sanatçıyı desteklemek ama- cıyla, kentin değişik mekanlanna heykeller yerleştirme yolunda giri- şimlerde bulundu. r i eçilen on heykel, Kadıköy ve Usküdar İskele Meydanlanna, Yeşilköy Havalimanı'na, Yenikapı Sahil Şeridi'ne, Kabataş Parkı'na, Taksim Gezisi'ne, Ihlamur Kasn karşısına, Tünel Meydanı'na, Maçka Parkı'na ve Lütfı Kırdar Kongre Salonu önüne yerleştirilecek. Bu girişimlenn sonucu olarak da, İstanbul'un uyandırdığı duygulann, yaptığı çağnşımlann karşı konul- mazlığına kapılan sanatçılar çeşitli projeler ürettiler. Sonunda bu proje- İerden seçilen 10 heykel kentin_ deği- şik mekanlanna (Kadıköy İskele Meydanı, Üsküdar İskele Meydanı, Yeşilköy Havalimanı, Yenikapı Sa- hil Şeridi. Kabataş Parkı. Taksim Gezisi, Ihlamur Kasn karşısı, Tünel Meydanı, Maçka Parkı, Lütfı Kırdar Kongre Salonu önü) yerleş- tirilmeye başlandı. İlk olarak Ayşe Erkmen'in yapıtı Tünel'deki yerini aldı. "Önerdiğim heykelde Tünel bölgesinin kendisi kuUanıldı. Tünel'in karşısındaki sû- tunsu baca, bu çevredeki kapı. pence- re ve balkonları süsleyen ferforje öi- nekleri bu heykelin oluşumunun ilk ip- uçlarını verdi. Hevkel, bu boyutlann. bu malzemelerin kullanıldığı bir dikili taş, bir sütun olmalıvdı. Sıktşık. dar ve yüksek çevresini örtmemeiiydi. Bu nedenle yukarı doğru yükseuneli, ince ve şeffat olmalıydı. Yeni bir iş ol- malı, ama sanki hep oradaymış gibi tanıdık olmahydı. Oralı olmalıydı..." diye anlatıyor Erkmen yapıtını. Ayşe Erkmen'in yapıtının ardı- ndan 21 ağustos tarihinde Ertuğ Atlı'nın uygarlığın beşiği olan Ana- dolu'yu ve çağdaş dünyayı düşüne- rek tasarladığı. taş ve paslanmaz çe- liği bir arada kullanarak oluşturdu- ğu heykeli Kabataş Parkı'na yerleş- tirilecek. 22 ağustos günü ise Adenı Ydmaz'ın yapıtı Taksim Gezisi"nde- ki yerini alacak. İstanbul'un tarihsel gecmişinin ağırlıkh olarak varlığı, istanbul'un bugünkü gelişmesini yaşamak, gelecekle ilgili düşünceler- deki karamsarbk. doğanın önemi e sorunlannın evrenselliği, kentleşme sorunlannın bilincinde olmak, eko- Beyoğlu Tünel Meydanı'na dikilen Ayşe Erkmen'in yapıtı. Işılar hür'ün bu yapıtı da Kadıköy İskele Meydanı'nı süsieyecek. nomik-toplumsal-bilimsel gelişme- leri izlemek, modernizmle hesaplaş- mak. bu yapıtın oluşmasında Adem Yılmaz'ı yönlendiren düşünceler. Mümtaz Işıngör'ün paslanmaz çe- likten oluşturduğu. zemin kısımla- nnda üç adet park bankının yer ala- cağı çalışması ise 28 ağustos tarihin- de Ihlamur Kasn karşısındaki yerini alaçak. Cmit Öztürk'ün, İstanbul'un iki kıta üzerine oturmuş tek kent olu- şundan hareketle oluşturduğu çalış- ması ise 31 ağustosta Yeşilköy Ha- valimanı'na yerleştirilecek. Öztürk, Asya ve Avrupa'yı fıziksel olarak birleşüren bu kentin, kültürel an- lamda da doğu ve batı uygarlıklan arasında bir köprü oluşturmasını, yapıtındaki iki beton kolonsal form ile simgeleştirmiş. "Bulut ile dalgalar, martuun kana- dında buiuşur. Tstanbul'daki gökde- lenler martıyı tanırlar mı ki, gecmiş güzeüikleri hattrlasınlar? Birden çe- likten kanatlar çarpar, geometrik kayalara dönüşmüş koca binaların arasından yükselir, onları aşar ve gü- nün ağııiığını omuzlarında taşıyan yorgun insaniar. başlarını heykele doğru kaldırdıklarında gökyüzünün gerçek sahiplerinin estetiği ile özdeş- leşirler" divcn Işılay Kür'ün yapıtı ise 3 eylül günü Kadıköy İskele Meydanı'ndaki yerini alacak. Meriç Hızal'ın. İstanbul şehri içinde konumu itibanyla tarihin de- nnliklerinden bu yana Asya kıtası ile Avrupa kıtasını birbirine bağla- yan kapılardan birisi olarak tanı- mladığı Üsküdar; İskele Meydanı'- na yerleştirilecek çalışması. basılabi- lir çim saha üzerinde bulunacak. yere sabıtlenen oturma elemanı yüksekliğinde düşünülmüş kenar- îan denize karşı, bir seyirlik şehir mobilyası gibi kullanılabilecek. Rahmi Aksungur ise Maçka De- mokrasi Parkı'na yerleştirilecek çalışmasının, büyük kent yaşamının hızlı yabancılaşmaya elverişli yo- ğunluğu içinde, insanlar için bir ya- şam alanı oluşturmasını amaçlamış. Vedat Somay da projesi için Yeni- kapı Sahil Şeridi'ni tercih etme ne- denlerini şöyle sıralıyor: "Kotsuz, düz bir alanda sevircinin yapıtın için- den geçebilmesi, >apıtın çevresinde park düzeninde insana ait bir ya- şantının, oyun alanlarınm bulunması, yapıtm yeterli genişlikte bir açık alan içinde yer aJmasına bağlı olarak, uzak mesafelerden de algılanabilme- si." Bu üç yapıtın hangi tanhte açı- lacağı henüz belli olmadı. Hakkı Karayiğitoğlu'nun Lütfı Kırdar Kongre Salonu önünde uygulanmak üzere hazırladığı çalı- şması ise kongre salonunun açılışıy- la birlikte yerine yerleştirilecek. Ka- rayiğitoğlu'nun çalışmasında. dün- ya küresinin üzerinde banşı temsi- İen bir elinde defne dalı, diğer elinde banş güvercini tutan bir fıgür yer alıyor. Projenin gelişimi İstanbul Büyükşehir Beledıyesi"- nin "Açık Alanlara Üç Btıyutlu Çağ- daş Sanat Yapıtlan Yerleştirme Et- kinliği'' başbklı projesinin oluşumu 4 yıl öncesine dayanıyor. İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Nurettin Sözen, belediyelerin bu tür faaliyetlere öncülük etmesi gerekti- ğini düşünerek bir yanşma açmaya karar veriyor. İlk toplanülara Zühtü Müridoğlu da katıhyor. Ali Teoman Gernıaner, Tamer Başoğlu, Haluk Tezonar, Özer Kabaş gibi sanatçıla- nn da olduğu bir ön grup, çalışma- lan başlatıyor. Kültür İşleri Daire Başkanlığı çalışmalan koordine edi- yor. bu arada Marmara Üniversite- si Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Araştırma Görevlisi Nilii- fer Ergin de yanşmanm jün rapor- törü ve koordinatörü olarak çalış- malanna başlıyor "Açık Alanlara Üç Boyutlu Çağ- daş Sanat Yapıtlan Yerleştirme Et- kinliği" kapsamında 64 sanatçı yan- şma için davet edilmiş. bu davete 32 sanatçı 55 yapıtla kaulmış. Uygu- lanacak yapıtlarda boyut. malzeme. konu ile ilgili kısıtlayıcı nitelikte her- hangi bir ön koşul belirlenmemiş. Prof. Nurettin Sözen, İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Mete Tapan. İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi Kül- tür İşlen Daire Başkanı Hilmi Ya- vuz, MSÜ Mimarlık Fakültesi Öğ- retim Görevlisi Engin Erkin, MSL" GSF Heykel Bölümü Başkanı Prof. Ali Teoman Germaner. Heykeltraş- lar Derneği Başkanı Prof. Hüsevin Gezer. PSD Başkanı Hüsamettin Kocan. sanat eleştirmenı. sergı yapımcısı Beral Madra. İTÜ Şehir- cilik Kürsüsü Başkanı Prof. Hande Süher, Marmara Üniversitesi GSF Heykel Bölümü Başkanı Prof. Ha- luk Tezonar'dan oluşan jüri. sonuç- ta 10 yapıtın 10 değişik mekana yer- leştirilmesine karar vermış. Heykelin doğum yeri Türkiye Jün üyelcrinden MSÜ GSF He>- kel Bölümü Başkanı Ali Teoman Germaner, Türkiye'yi heykelin do- ğum yeri olarak gördüğünü söylü- yor. "Bizim ülkemiz insanlık tarihinde çok ilginc bir nokta. Baklava gibi üst üste külrürler yığılmış, heykel yönün- den neden bu kadar fııkara olsun" dı- yor. Yanşmanm jüri raportörü ve koordinatörü Nilüfer Ergin de, kent mekanında heykelin eğitici görevi olduğu konusu üzerinde duruyor. •'Sanat yapıtıyla bir arada yaşamak daha aydın, daha uygar olmak de- mek. Hem bu mesleği seçmiş insanlar için hem de ilerde seçecekler için eği- tici. Bir galeri mekanınına sokamadı- ğunız kent insanı yürürken, auşverişe giderken heykelle iç içe oluyor. Tür- kiye'de heykel sevümez diye düşünü- yoruz. Ancak, insanların tanıdıklan şeyi sevdiklerini unurmamak gerek. Bugüne kadar temsili heykelin dışın- da pek hevkel yerleştiriunemiş kent mekanlanna. Bu tür çalışmalar hey- kel sanatçısıyla kent insanını yüz yüze getirir. Kent insanı herhangi bir birlikteliği olmadığı için heykele sa- hip çıkmadı belki de." Yundışında 1970'li yıllarda, kent içindeki heykellerin varlığının yal- nızca temsili çalışmalarla sınırlı kal- maması ıçın çok mücadele verildiği- ni ve artık çağdaş heykellerin kent- lerde yer alabjldiğıni de belirtiyor Nilüfer Ergin. İnsanlann artık sanat yapıtlarını talep eder duruma gel- diklennı sövlüvor. Enünlü tablolar Madrid'de toplanıyor MADRtD (AA) - Pans, Roma, Londra derken, Avrupa'nın ünlü kültür kentleri arasmda Madrid'in ağırlığı hissediür bir şekilde artmaya başladı. Özellikle resim sanatı alanında büyük çıkış yapan İspanyollar. tüm dünyadan ünlü ressamlann resimlerini toplayarak Madrid müzelerine yerleştiriyorlar. Goya, Velazquez, El Greco gibi klasık. Picasso, Dali, Miro gibi modern resim sanatımn en büyük ustalannı yetıştiren İspanyollar, bu ressamlann fırçalanndan çıkma eserleri, dünyanın her yerindentoplayıp kendi ülkelerine getirme konusunda bü>ük çaba harcıyor ve bunda da başanh oluyorlar. Resmı yazışmalann bir sonuç vermemesi halinde, yüksek bütçeli kültür bakanlığı yetkilileri. açık arttırma veya özel pazarhk yoluyla tablolan satın alıyorlar. Thyssen koleksiyonu Son olarak Baron Thyssen'e ait olan ve 800 tablodan çluşan özel koleksiyonun, İspanya Kültür Bakanlığı tarafından 350 milyon dolar ödenerek satın alınması, dünya sanat çe\ relerinde büyük yankı uyandırdı. İngiltere Kraliçesi'nın sahip olduğu tablolardan sonra dünyanın ikinci büyük ve kıymetli özel koleksiyonu kabul edilen bu yağlı boyalann altında imzası buîunan bazı ressamlann adlan şöyle: Holbein. Domenico Ghirlan- daio. Tiziano. El Greco, Ride- ra. Murillo. Rubens, Renoir, Degas, Monet, Van Gogh, Gauguin, Cezanne, Picasso, Juan Gris. Miro, Dali. Cinseluyana ilaçlar gelışigüzel satılmayacak İZMİR (AA) - Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu, cinsel uyancı ve pazarlarda dahi gelişigüzel satılan vitamin ilaçlanna, sıkı denetim getireceklerini bıldirdi. Serdaroğlu yaptığı açıklamada, bu tür ilaçlann sadece illerde değil, köylerde bile ehliyetsiz kişiler tarafından satıldığını belirterek, "Maalesef bu olay doğru. ancak çok kısa bir süre sonra, bu tür kişilerle etkin bir şekilde mücadeleye başlayacağız" dedi. Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu, hastanelerde işlerin durma noktasına geldiğini ve 7 bin kişilik kadro ıçın Maliye Bakanı Ismet Atilla ile İconuyu görüştüğünü belirterek. sözlerini şöyle sürdürdü: "Maliye Bakanımız da olaya çok olumlu bakıyor. Bizim bu tür olaylarla etkin mücadele etmemiz için, belirli bir kadroya ihtiyacımız var. Önceükle 15-20 gün içinde Türkiye genelinde, ihtiyaç duyulan ilçelere, sağlık müdürlükleri kuracağız. Bu tür denetimsiz satılan ılaçlarla daha etkili bir biçimde savaşmamıza, bu müdürlükler yardıma olacaklar." Trabzon'a turist akını TRABZON(AA)- Trabzon'un önemli turizm merkezlerinden Uzungöl ile dünyaca ünlü Meryem Ana (Sümela) Manastın'na, bu sezon rekor düzeyde turist geldi. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre. Trabzon'a yaklaşık 47 kilometre uzaklıktaki Meryem Ana Manastın'na, turizm fırmalan tarafından her gün düzenlenen turlar sayesinde, daha çok yerli ve yabana turistin ziyareti sağlandı. Günde ortalama 300 kişinin gezdiği Meryem Ana Manastan'nı hafta sonlannda ziyaret edenlerin sayısı ise 5Ö0'ü aşıyor. Bölgeye gelen yabana turistlerin tamamına yakın bir bölümü, Meryem Ana Manastın'nı ziyaret etmeden Trabzon'dan aynlmıyor. Deniz seviyesinden yaklaşık bin metre yükseklikte ve sarp kayalıklar üzerinde bulunan Meryem Ana Manastın'nı gezen turistler, ören yerinde piknik yapma imkanı da buluyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle