Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 TEMMUZ1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Köşk'te Kıbrıs
zirvesi
• ANKARA (Cumburiyet
Bürosu) -Cumhurbaşkanı
Süleyman Demırel
başkanlığında Çankaya
Köşkü'nde toplanan Kjbns
zirvesinde, adadaki son
gelişmeler ele alındı.
Demirel'e. dün akşam
Çankaya Köşkü'nde
Dışişleri BakanlığVnca
Kıbns konusunda bir brifing
verildi. Brifingde, Başbakan
Tansu Çiller, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan
Güreş, Başbakan Yardımcısı
Erdal Inönü, Devlet Bakanı
Güneş Müftüoğlu, Milii
Savunma Bakanı Nevzat
Ayazve MGK Genel
Sekreteri Orgeneral Ahmet
Çörekçi de bulundu. Milli
Güvenlik Kuruiu Genel
SekreterliğVnce yapılan
açıklamada. yaklaşık 2 saat
sûren Kıbns zirvesinde,
hükümetin son Güneydoğu
gezisinin de değerlendirildıği
bildinldi.
Ecevit, bugün
K.Çekmece'de
İSTANBUL(AA)-DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit,
partisinin Istanbul İl
Örgütünce düzenlenen
"Çahşanlar Günü"
toplantısında konuşacak.
DSP Genel Merkezi'nden
yapılan açıklamada Ecevit'in
bugün Küçükçekmece'de
konuşacağı bildınldı.
Tûrkiye'de toplu sözleşme ve
grev haklannın bundan 30 yıl
önce,24Ternmuz I963'te
yûrûrlüğe girdiği belirtilen
açıklamada. Bülent Ecevit'in
yapacağı konuşmada,
ağırlıklı olarak ışçilerin,
köylülerin, kamu
görevlılerinin ve tüm
çalışanlann sorunlan
üzerindeduracağı kaydedildi.
ANAP'aAlman
ziyareti
ISTANBUL (AA>-
Ahnanya'da iktidarda
bulunan Hırisüyan
Demokrat Parti (CDU)
Milletvekili ve Türk-Alman
Dostluk Grubu Başkanı
Thomas Kossendey
başkanhgındakı bir heyet
bugün ANAP Istanbul tl
BaşkanlığYnı ayaret edecek.
ANAP tarafından yapılan
açıklamada, yapılacak
görüşmede iki parti arasında
üişki ve işbirlığinin
arttmlması içın yapılmast
gerekenlenn tartışılacağı
büdirildı. Konuk heyet, 28
temmuz çarşamba günü de
ANAPİlMerkea'nde
toplanüya katılacak.
OLEYİS
mahkemede
• ANTALYA (Cumhuriyet)
-DİSK'e bağlı Otel Lokanta
Eğlence Yerleri Işçileri
Sendikası'nın (OLEYİS) üç
yöneticisi, zünmetlerine para
geçirdikleri gerekçesiyle
denetleme kuruiu tarafından
savcılığa verildi. Denetleme
kuruiu, yaptığı inceleme
sonucunda, sendikanın
Genel Başkanı Mukbil
Zırüloglu, Genel Sekreteri
Mahmut Aydın, Genel Mali
Daire Başkanı Rıza Tırpana,
Antalya Bölge Başkanı
Mustafa Yayaoğlu ile
Istanbul Şube Mali Şekreteri
Mustafa Varhan'ın
sendikanın parasını
kullanmakta usulsüzlük
yaptıklannı ve zimmetlerine
parageçirdiklerinı tespit
ettiklerini öne sürdü.
OLEYİS Merkez Denetleme
Kurulu üyesı Mustafa
Dövüşçü, sendikanın 42
milyarlira tutanndaki nakit
parasının emlak alımlanyla
7.5 rnilyara ındiğini açıkladı.
Merkez Denetleme Kuruiu,
Ankara Cumhuriyet
Savcılığfna "tutuklama"
iştemli ve Başkan Necati
Üner, üyeler Ilyas Uçar ve
Mustafa Dövüşçü irnzah üç
sayfalık şikâyet dilekçesi
verdiler.
5 Dev-Sol milisi
yakalandı
• Istanbul Haber Serrisi
-Devrimci Sol örgütünün
silahlı gruplanndan 'Halk
Milisleri'ne üye olduklan öne
sürelen biri bayan 5 kişi
yakalandı. İstanbul Terörle
Mücadele Şubesi'nden
yapılan açıklamada, daha
önce yapılan operasyonlarda
7 kişinin yakalandığı, Devlet
Güvenlik Mahkemesi
tarafından tutuklanan Faruk
Okumuş'un sorgusu
sonunda mahallelerde
"milis" adını verdikleri
gruplann kurulduğunun
öğrenildiği belirtildi. Bu
bilgüer ışığında
operasyonlann sürdüğünün
bıldinldiği açıklamada,
Topkapı Milis Grubu üst
düzey sorumlusu Erdal kod
adlı flhan Akkılıç ile milis
ekip komutanı Ceyhun kod
adlı Mustafa Kök, Aydın
Özcan, Dursun Aral. Emine
Murat'm yakalandığı
ıçıkJandı.
Sorunun çözümüiçin demokratik yaklaşımlar konusunda uzlaşma aradığını söyledi
Çîller: Bııradaiçsavaş yok
'Halk Sailİp Clkmall'Başhakan Çiller'in bakanlar ve
komutanlarla birlikte çıktığı Güneydoğu gezisi sona erdi.
Batmarfda gezisiyle ilgili bilgiler veren Çilîer, "halkın, devletin
yatınmlanna ve devletine sahip olması gerektiğini" vurguladı.
Jaşbakan "Kürt kelimesinden ne
anlıyorsunuz?" sorusuna, "Bir insan şu veya buyum diyorsa,
'Hayır, sen şusun
1
demenin anlamı yok Amerika'da talebeyken,
önce kökenlerini, sonra ülkelerini söylüyorlardı" dedi.
DOĞAN AKESJ
BATMAN - DÎYARBA-
KIR - Başbakan Tansu Çiller,
Güneydoğu gezisırun ıkıncı gü-
nünde "sivil toplum" mesajlan
verirken, "Devlet, konuşanlar-
dan biri olacak" dedı. Güney-
doğu sorununa yönelik olarak
"demokratik , sosyolopk" yak-
laşımlar için uzlaşma aradığını
vurgulayan Çiller, ekonomi,
güvenlik ve demokraükleşme
konulanndaki eksiklikJeri gi-
dermeye çabştıklannı söyledi.
Çiller, "yurrtaşlarda, kuvvetli-
den yana olma eğilimini sezdiği-
nfsöyledı. Çiller, Diyarbakır"-
da yurttaşlara seslenirken de.
"Gönhlmle, yüreğimle burada-
yım. Eğer latandaşımın üzerine
namluyu çevirenler >arsa. vata-
daşrnım can gihenliği için ilk
önce beni vursun" diye konuştu.
Başbakan Çiller'in Bakanlar
Kurulu üyeleri, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Doğan Gü-
reş ve komutanlar ile çıktığı ve
Hakkari, Şırnak, Batman, Dı-
yarbakır ıllerini kapsayan Gü-
neydoğu gezisi dün sona erdi.
Batman TPAO tesislerinde, ba-
sm mensuplan ile dün sabah
sohbet eden Çiller, eezi izlenim-
lerini aktanrken, "özellikle Şır-
nak'ı sıcak gordüm. İsteklerin
çokluğu hajra alamet. Şımak,
Hakkari'deki halktan daha
sıcak gibi geldi bana" dedi.
Doğu bolgesine, 5-10 tril-
yon liralık bir hacimle el
atacaklannı belirten Çiller,
bır soru üzerine, "halkın,
devletin yaürımlarına ve dev-
letine sahip olması gerektiği-
ni" vurguladı. Şırnak kö-
mür havzalannı hemen aç-
manın mümkün olduğunu
kaydeden Başbakan,
"halkın, teröristiere karşı,
yarmmlara nasd sahip çt-
kacağı" sorusu üzenne,
"İstemesi lazım. Güneydo-
ğu'da aldığun izlenim, halkın
buna istekli olduğu. Bu iilke-
nin kendi ülkesi olduğunu,
tapusunun kendisinde oldu-
ğunu biimesi lazım" dedi.
Nakit para yok
Çiller. bölgede uygulaya-
caklan teşvik politikasının
ana özelhğinin, "nakit ver-
memek" olacağını kayde-
derken. "Geçen dönemlerde
eUerine para veriliyordu.
Biz, hayvanuı kendisini
ahınn içine sokacağız" görüşü-
nü dile getirdi.Bölgede işsizlik
sigortası ve geçici işçi akmı poli-
tikalanndan önce, üretici kay-
naklann harekete gecirilmesi
gerektiğini vurgulayan Başba-
kan, "Işsizük sigortasuıı pilot
olarak uygulamak, yapa> bir
yaklasun. Bu uygulama, işkolu
CHIer'ingözüyle
Cüneydoğu
• İsteklerin çokluğu hayra
alamet
•Şırnak. Hakkari'deki halktan
daha sıcak gibi geldi bana.
• işsizlik stgortasmı pilot
oiarak uygulamak, yapay bir
yakiaşım.
•Halk önce güvence istiyor.
•Güvenlik. ekonomi ve de-*
mokratikleşme alanlarındaki
eksikliklerimizi gidermeye
çalışacağız.
•Ben. vatandaşlann
devietinden kopmuş o<duğunu
görmedim. Ama vatandaşlann
kuvvetlıden yana olma egtlımini
sezdim.
itibanyla yapıuyor. Neyin işsiz-
lik sigortasuıı vereceksmiz? L y-
gulanma>acak demiyonun,
ama daha geniş kapsamh ele
alınması gereki>or" dedı.
Çiller. "Kürtçe eğitim ve ya-
ym konulannı tartışmaya aç-
mak gerektiğini söylemistiniz.
Bu çıkışınızın karşılığında, böl-
gede ne gibi izlenimler
aldınız?" sorusuna, şu yaruü
verdı:
"Halk önce güvence isti-
yor. Yatınmlar da çok önem-
İi. Bir uzlaşma araytşı içinde
oMuğum gerçeği >ar, ama bir
uzlaşma zorunluluğunun unu-
tulmaması gerekivor.
TBMM'de terör ve terörün
de ötesinde. bütün Güneydo-
ğu*da uygulanacak program-
larda uzlaşmamız lazım. Bi-
nm burayı, başka bir bölge-
den ayırmamız söz konusu
değil. Bakın sosvolojik yak-
laşunlardan, demokratik
yaklaşımlardan söz ediliyor.
Giheıîlik, ekonomi ve de-
mokratikleşme alanlarındaki
eksikiiklerünizi gidermeye
çalışacağız. Bunlan aşa-
cağız. Bunu Mecüs çatısı al-
tında anyonu."
Çiller,' "Bir belediye baş-
kanı 'Yöre halkına iki soru
sorun" dedi. Birincisi Türki-
J ye'den kopmak istiyor mu-
sun? İkincisi de, Türkiye'de
yaşayıp, Kürtçe konuşma özgür-
İüğû ve Kürtçe televizyon isti-
yor musun? Birincisine yüzde
99 hayır, ikincisine yüzde 99
evet çıkar, dedi. Sizce bu nasıl
bir tespit?" sorusuna, "Şuna
dikkat ederün; birincisiyle ikin-
cisi arasında hiçbir bağ yoksa
daha kola> işimiz. Ama ikincisi
Başbakan Tansu Çiller Güneydoğu'da halkla kucaklaştı. Sonmlara yönelik mesajlar aldı ve mesajlar verdi.l Fotoğraf: AP)
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan ile ilgili incelemeyi Cumhurbaşkanı istedi
Ostnon Unscdiçin soruştıama başiatıkh
NURSUN EREL
ANKARA - Başbakan Tansu Çiller tarafından
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın başına
vekâleten getirilen Osman Unsal ile ilgili bazı
iddialann Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ede
ulaştınldığı, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun
Ünsal ile ilgili incelemesini Köşk'ün isteği üzerine
başlatüğı bildinldi. Ünsal, 2 trilyon liralıkcep
telefonu ihalesini kazanan firmanın Hazine"den
talepettiği teşvik beigesıni "geciktirmek"Ie
suçlanıyor.Cumhunyet'in edindiğı bılgiyegöre
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun görüşüne
baş\ıırduğu Osman Ünsal, gecikmenin "titiziş
yapma kaygısından kaynaklandığını" savundu ve "Esasen bu
belgenin onaylanmasına bazı duyıımlar nedeniyle bakan
(Tansu Çiller) karşı çıktı" diye konuştu.
Kaynaklar ise ihaleyiresmenkazanmış olan firmaya, yasal
hakkı olan teşviklerin verilmemesinin söz konusu
olamayacağlnı belirterek şunlan söyledilen
"Ulaştırma Bakanhğı 2 trilyon liralık bir ihale
açmış, bu ihaleyi bir firma kazanmış. sonra yasal
hakkı olan yatınm teş\ik belgesini almak üzere
Hazine'ye gidiyor. Burada başvurusuna aylarca
cevap bile veriüniyor. Bu, şaibeli birdurumdur.
Nitekimfirmaüst yönetimi bunu her düzeyde
şikâyet konusu yaptı. Cumhurbaşkanı Demirel'e
kadargittiler. Sayın Demirel, bu iddialan
Başbakanlık Teftiş Kurulu'na aktardı ve Osman
Ünsal ile İlgili inceleme başlatılmasını sağladı. Bu
inceleme sırasında Ünsal'm ifadesine de başvTjruldu.
Ünsal kendisini bakanın (Tansu Çiller) bu şekilde
yönlendirdiğini söyledi. Bakan bu ihaleyle ılgıÛ bazı duyumlar
almış. teşvik verilmesini istemiyormuş. Ancak bunun yöntemi
ihalenin usulsüzyapıldığını ihbaretmektir, yoksa ihaleyi
kazanan firmanın teşvik başvurusunu durdurmak değil."
birincisi için ilk adımsa onu
önleriz" karşılığını verdi.
Yabancı bir gazetecinin,
"Kürt kelimesinden ne anlıyor-
sunuz?" sorusu üzerine. "Bir in-
san şu veya buyum diyorsa,
Hayır, sen şusun' demenin an-
lamı yok. Nasd diyorsa öyledir.
Ben, o tartışmaya girmem. Ben
Amerika'da taİebeyken, bana
önce kökenlerini, sonra ülkeleri-
ni söylüyorlardı" dedi.
Bir başka soru üzerine. "Ben
burada iç savaş havasmı
görmedim" diyen Çiller, şöyle
devam ettı:
"Halk önce devletin koruyu-
culuğumı istiyor. Ben, vatan-
daşlann devletinden kopmuş
olduğunu görmedim. Ama va-
tandaşlarm kuvvetliden yana
olma eğilimini sezdim. Profes-
yonel timlerin burada kalması,
farklı yöntemierin kamuo>iına
mal olması gündeme gelebilir.
Belki, güvenlik konusunda
yöntemleri de değistireceğiz.
Devletin gücü, fersah fersah te-
röristlerin üzerinde. Yöntemie-
rin farkluaştınlması gerekiyor.
Özel timler çok önemli. Dünya-
da da var. Orada başlayıp, ora-
da emekli olan bir profes>onel
yaldaşun otabilir. Bunun
hazniığı başladı."
Bir gazetecinin, Devlet Baka-
nı ve Başbakan Yardımcısı Er-
dal tnönü'nün de çağnlı olduğu
Kürt konferansırun yasaklan-
dığını anımsatması ve bu tür
uygulamalann gergin|jgı artır-
dığını söylemesi üzerine, "Kürt
aydmlanmn çoğu, bu yörenin
kendi başına kaünasınm, yöre
halkını daha fakirliğe iteceğini
görüyor. Taröşmakta zarar
görmüyonım" diyen Çiller,
sözlerini şöyle noktaladı:
Demokrasi sorunu
"MeclLs çatısı altında. herşey
olabilir. Bizim demokrasimizi
bebek olarak görüyorum. Ku-
nımlanyla yerleşmesi için, çok
şey yapmamız lazım. Yalnız,
demokrasi sorununun, sadece
bu yörenin meselesi olduğunu
göstererek, işi saptırmamamız
lazım. Dünyada da göriiyoruz,
devlet kadar gfiçlü bir çok
örgütön kurulduğunu görece-
ğiz. Sadece sendikalar değil, iş-
sizler de örgütieniyor örneğin.
Sadece Kürt kökenliler değil
sorunu olan, maden işcüerinûı
sorunu yok mu? Kadınlarm,
maden işçüerinin insan haklan
sorunlan olmadığmı söylemek
mümkün mû? Bürün bunlann
örgütleri ve bu örgütlerin çok
sesliliği, demokrasinin gereği ve
paylaşmacı Iiderfiğin ögekri.
Devlet, konuşanlardan bir ta-
nesi ohnalı ve biz bunu böyle
yapmak için uğrayacağız."
Batman'daki basın toplantı-
sından sonra Diyarbakır'a ge-
çen ve Olağanüstü Hal Bölge
Valisi Ünal Erkan'dan bölge-
nin sorunlanyla ilgili bilgi alan
Çüler, Diyarbakır'da halka hi-
taben yaptığı konuşmada da,
devletin, dünyanın en ileri de-
mokrasüerindeki haklan va-
tandaşlara sunacağıru söyledi.
Şehnn su sonınunu çözmek
için talimat verdiğini belirten
Çiller, "Bana güvenin, Doğu'-
nun İstanbul'u olan Diyarbakır'ı
2000 yılnun İstanbuTu yapaca-
ğız"dedi.
Çiller, konuşmasına zaman
zaman vatandaşlann atuğı
"Eşitük isteriz" sloganlan ne-
deniyle ara vermek zorunda
kaldı.
Başbakan Yardımcısı Erdal
İnönü, gençlerin, "teröristlerin
yardımıyla Tûrkiye'de demok-
ratikleşme oluyor" yolundakı
fikirlere inanmamalannı istedi.
MGK Genel Sekreterliği'nin hazırladığı kitapta Doğu'ya yapılan yatınm projeleri değerlendirildi
Güneydoğuyatuıııılaıımasrafkapısı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Güvenlik Kurulu. bugüne kadar
Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin kal-
kınması için hazırlanan yatınm projele-
rinin, yerleşim düzeni dikkate alınma-
dan başlaüldığını, bunun da yüksek
maliyet ve israfa neden olduğunu bildir-
di. MGK. kalkınma için hazırlanan
projelerin bırden fazla hûkümetin prog-
ramında yer alması gerektiğini, bunun
da sürekliliği sağlayacağmı kaydetti.
MGK Genel Sekreterliği tarafından
hazırlanan, "Tûrkiye'de Bölgesel Kal-
kmmanm Evreleri" adlı kitapta, beşer
yıilık kalkınma planlan ile plan dönemi
hükümet programlannın "bölge planla-
ması ve kalkmmada öncelikli vöreler"
açısından karşılaşünlmasında, ön plana
çıkan en somut sorunun "sürekMk" ol-
duğunu açıkiadı. MGK'nın kıtabında,
bu konuda şöyle denildi:
"Beşer yülık kalkınma planlarında ön-
göriilen hususların gerçekleşebilmesi için
dönemi içerisindeki hükümet programla-
rmda nunların yer alması gerekir. Bun-
lardan bazılan, makul bir süre ile görev
•MGK Genel Sekreterliği tarafından haarlanan, 'Tûrkiye'de
Bölgesel Kalkınmarun Evreleri' adlı kitapta, Doğu ve
Güneydoğu Anadolu bolgesine yapılan yatınmlann yerleşim
düzeni dikkate alınmadanbaşlatıldığı. bunun da yüksek maliyet
ve israfa neden olduğu öne sürülüyor.
yapan hükümederin programlarında yer
alıp sonuçlandınlabilir, bazılan da sadece
programda yazıhnış olarak kalabilir. Bir
kısmı da gerçekleştirilmek üzere gayret
ediunesine rağmen, mahiyeti itibariyle
bir hükümet dönenüni aşan daha uzun sü-
relere, diğer bir ifadeyle birden fazla hü-
kümetierin programlarma alınmasına ve
konunun sürekli ve takip edUir bir şekilde
gündemde rutulmasuıa ihtiyaç gösterebi-
lir.
Ülkemizde bölgeierarası gelismişlik
farkının en yoğun olarak belirginleştiği
illerin bir araya getirilmesi suretiyle oluş-
turulan kalkmmada önceUkb' yörelerin,
"geri kalmışuk kaderi' gelişmiş ülkelerin
bile günümüzde kullandığı, bölge ve alt
bölge planlaması ile değiştirilip o yörelerin
sosyo-ekonomik refah düzeyi yükseltilebi-
lir, geüşnüşlik farkı en aza indirilebilir ve
zaman içerisinde de bu fark ortadan kakb-
nlabflir. tabii böyle bir sonucun aunabü-
mesj için de sürekulik vazgeçümez bir şart
olarak kabui edüroetidir."
Hükümetierin rurumu
Kitapta, ekonomik ve sosyal gelişme-
lerin hızla değiştiğı Türkiye'de, bu degı-
şimi hızla takip edebilecek bır ana siste-
min henüz oluşturulamadığına da dik-
kat çekjlerek Doğu ve Güneydoğu'da
başlaülan yaunmlann yüksek maliyetli
ve israfa yönelik olduklan bildinldi. Ki-
tapta. şu görüşlere yer verildi:
"Yerleşme düzenini dikkate almadan,
bölge ölçeğinde yerleşim anaUzlerine gir-
meden başlatılan yatınm projeterÛMİ"
yatınmlarm zamamnda tamamlanama-
ması. tamamlanan yatınmlann ham-
madde, enerji, kalifiye eleman ve yetişmiş
yönetici bulamaması nedeniyle işletmeve
almamaması söz konusu ounaktadır. fş-
letmeye alınmış olanlar da tam kapasite
ile çahşamadıklanndan, yüksek maliyet
oluşmaktadır. Aynı zamanda üretim fak-
törlerinde israfa sebebiyet verilmektedir.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerin-
de mevcut bulunan birçok kamu yatırım-
lannın dunımu bu merkezdedir."
Kitapta. "kalkınmayı geciktiren başh-
ca engel" olarak hükümetlenn tutumu
şöyle eleştirildı:
"Yapılan mukayese ve değerlendirme
sonucunda görülecektir ki neticelendiril-
mesi itibariyle, hükümetierin görev süre-
lerini ve plan dönemlerini aşan ve mutia-
ka sürekliliği ve istikrarı gerektiren ha-
yati önemi haiz bazı konular, yeterince
önemsenmediğinden birbirini takip eden
hükümetierin programlarında yer alma-
mış olabilmektedir. Tabii böyle bir du-
rum, kalkınmayı geciktiren başuca engel
diye nitelendiriİebiUr."
POLITIKA GUNLUGU
HIKMET CETEVKAYA
Tarikat Pansiyonlan...
Kuşadası, Manisa, Fethiye yörelerindeki "tarikat
kamplan"n\ Cumhuriyet muhabirleri ortaya çıkarınca
yobazlar birden ayağa kalktılar. Cumhuriyet'e, "Cumhu-
riyetle yaşıt 70 yıllık gazete " suçlamasıyla gerçek yüzle-
rini saklamaya, eskisi gibi örtmeye çalışülar.
Bu kişiler köşelerinde, özel TV kanallarında sık sık ne-
ler söylüyorlardı?
Şöyle:
"Şeriat düzenine dayalı Islam devleti..."
Bu kişilerin uzaktan yakındart "demokrasi" ile ilişkile-
ri yoktu. Zaten bunu da açık seçik her yerde söylüyorlar-
dı. Kurulu düzeni yıkıp yerine "ümmetçi bir toplum"
yaratmak istiyorlardı.
Gazetelerin kimi dönek Marksist köşe yazarlan da bu
krşilere "çanaktutuyor"; demokrasi, düşünce özgürlüğü
ve çokseslilık adı altında onları sarıp sarmalıyorlardı.
Türkiye'de izinsiz olarak eğitim yapan "yatılı Kuran
kursları", 12 Eylül 1980 sonrası "Kurs ve Okul Talebele-
rine Yardım Derneği Pansiyonu" adı altında çalışmaya
başladı. Yaşları 7-15 arasındaki çocuklar tarikat yöneti-
cilerince örgütlü bir biçimde yurdun dört köşesinden
toplanıp pansiyonlara yerleştiriliyordu.
Burada tek amaç vardı, o da şuydu:
"Yoksul ailelerin çocukları toplanacak ve onlar eğit'h
lecek..."
Tarikatların öğrenci yurtlarında yatan bu öğrenctler
(kız ve erkek öğrenci lerin pansiyonlan ayrı ayrıydı) gün-
düzleri okula gidiyor, akşamları ıse pansiyonlarda tari-
kat eğitimi göriiyorlardı.
1983 yılından sonra "tarikat pansiyonlan''nın sayısı
hızla arttı. Trabzon'dan Erzururn'a, Gaziantep'ten De-
nizli'ye, Afyon'dan Bursa'ya ve Balıkesir'e dek bir "tari-
kat ağı" kuruldu. Bunlar daha sonra "vakıf kimliğine"
bürünüp ANAP iktıdarınca da parasal olarak desteklen-
di.
Unutmadan hemen ekleyelim: 12 Eylül'ün cuntacı ve
üstelik "katıksız Atatüriıçü (!) paşalart", tarikatların mal
varlığına, yurtlarına el koymadı; onları korudu, kolladı.
Çunkü tarikatçıların önde gelenlerı, o dönemde cuntacı,
Atatürkçü (!) paşalann peşinde ibrikle dolaşıyor, ülkenin
bölünmez bütünlüğü için çalışıyorlardı...
Evet iktidarda ANAP vardı ve tarikaöar bu partinin
kuyruğuna takılmışlardı artık. Başta Içişleri olmak üzere
tüm bakanlıklarda örgütieniyor, kurdukları dershaneler-
le askeri liselere sızıyorlardı.
örnek mi?..
Belki kimi okurlarımız anımsar Akyazılı Vakfı'nı. Bu
vakıf, yurdun dört bir yönünden -özellikle kırsal kesim-
den- yoksul aile çocuklarını toplayıp getiren bir tarikat
kuruluşudur. Bugün Türkiye'nin pek çok yerleşim biri-
minde Akyazılı dershaneleri ve okulları "örümcek ağı"
gibiyaygındır.
1987 yılında izmir DGM'de ilginç birdava başladı. Din-
lenen tanıkların 23ü Maltepe Askeri Lisesi'nde öğren-
ciydi.
jşte sanıklardan Mustafa Gönülal ın o tarihte DGM tu-
tanaklarına geçen ifadesi:
"Akyazılı Dershanesi'nde 20 gün kadar kaldım. Bila-
flare kursu ikmal ettikten sonra Maltepe Askeri Lisesi'-
ne girebilmem için sağlık kurulundan geçerek rapor
almam gerekiyordu. Önce özel bir klinikte muayene ol-
dum. Belkemiğimde bir arıza olduğu için askeri liseye
giremeyecektim. AN Zeybek bizim din dersi öğretmeni-
mizdi. Benim yerime bir başkasını muayeneye soktu.
Benim belgelerim üzerindeki fotoğraffarı, tanımadığım
o kişinin fotoğrafiarıyla değiştirdi. Tanımadığım kişi
sağlam çıktığı için de ben Maltepe Askeri Lisesi'ne kay-
doldum."
1971 doğumlu Taner Dündar
"Rapor almak için Ankara'dan İzmir'e geldik. Hatay-
da llahiyat Fakültesi'nin üst taraflarmda bir eve yerleş-
tik. Burada bir ay kaldık. Bu arada başka evlere gidip
geliyorduk. Belimden rahatsız olduğum için benim yeri-
me Necdet Durmak adlı kişi askeri hastanede muayene
oldu. Bu kolaylığı ibrahim Belge yaptı. Ayrıca Ibrahim
Belge, evde bulunduğu sırada Said-i Nursi 'nin Risale-i
Nur adlı kitabını okuyarak bize açıklamalarda bulunu-
yordu. Sızıntı dergisi ve bazı kıtapları okuyordu. Bu dü-
zenin iyi olmadığmı, Fettullah Hoca 'nın sayesinde ileri-
de bu düzenin değişerek yerine şeriat düzeninin gele-
ceğini söylüyordu. Bu arada yanımda Murat Bulut,
Necdet Durmaz, Murat Aran ve Polat Çiçek bulunuyor-
du."
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki askeri okullara
"tarikat pansiyonlarında" yetiştirilip sızdırılan 92 öğren-
cinin kaydı yine 1987 yılı haziran ayında silindi...
Bizim tüm bu anlattıklarımız, "çokseslilik" maskesiyle
ortalıkta dolaşanlara, kanlı Sıvas olaylarını yaratanlara
sanmm ışık tutuyordu. O nedenle de Cumhuriyet gaze-
tesine karşı aynı çevrelerden saldırı geliyordu.
Yobaz çevrelerin tek amaçları vardı. Artık bunu her
yerde açık seçik söylüyorlardı:
"Atatürk Cumhuriyeti'ni yıkmak ve yerine şeriat düze-
nini getirmek..."
Susacak mıydık?..
Yılmaz, istanbul'da
Acemi bacıyla
bir yere varum
İstanbul Haber Servisi-
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, Eyüp Suîtan Camii-
nde kıldığı cuma namazından
sonra yaptığı 'mini' mitingde.
Başbakan Tansu Çiller'i baa-
ya benzeterek. "Kurtancı Baba
döoemini vaşadık, o bitti. ŞimdJ
acemi bacı dönenüni yaşıyoruz.
Hiçbirimian umutsuzluğa, pa-
mge kapdmasına gerek yok. Bu
ülkenin mutiu geleceğinin anah-
tarı yine sizin elinizdedir" dedi.
Mesut Yılmaz, eşi Berna
Yılmaz ile partisine yeni üye
kayıt törenlerine kaulmak üze-
re dün Istanbul'a geldi. ANAP
lideri, paniye katılım dolayı-
sıyla Gürses Düğün Salonu'na
gelerek çiçeğj burnundaki par-
tililere bir konuşma yaptı. Yıl-
maz konuşmasında 'yamalı
hükümet'le Türkiye'nin so-
runlanru çözmenin mümkün
olmadığmı belirterek "Ağzı-
mızdan çıkan ber söz senet hük-
münde olacak. Milletimize
sadece doğruları söyleyeceğiz.
Bugünkü gibi yamalı hukümet-
le, koah'syon hükümetleriyle
Türkiye'nin içinde bulunduğu
sorunlan çözmek mümkün de-
ğildir. Sorunlann içinden çıka-
bilmek için mutlaka tek parti
iktidarına ihtiyaç vardır" dedi.
Daha sonra cuma namazmı
kılmak üzere Eyüp Sultan Ca-
mii'ne gjden Yılmaz, namaz
sonrası Eyüp ilçe örgütünce
düzenlenen mini mitinge katıl-
dı. Yılmaz, çoğunluğunu ka-
dınlann oluşturdugu mitingde,
hûkümetin sekiz ay sonra ka-
çamayacağı bir seçim yaşaya-
cağını vurgulayarak şunlan
söyledi:
"Sizi kurtanyorum divenle-
rin sonuçta kendilerim kurtar-
dıklarmı gördünüz. Onun için
bir daha yalancı babalara inan-
maym.»
Yümaz tehlike atlattı
Yılmaz. Göktürk belde teş-
kikilaünın açıhşını yaptıktan
sonra seçim otobüsüyle Gazi-
osmanpaşa'ya gelirken tehlike
atlattı.
Yılmaz, Kemerburgaz ya-
kınlannda, seçim otobüsüne
eskortluk yapan aracın sol şe-
ride, karşı yönden gelen kam-
yonun da sağ şeride geçmesi
nedeniyle seçim otobüsü şöfö-
rü direîcsiyonu sağa lardı. Oto-
büs devrilmekten son anda
kurtulurken, ANAP lideri de
büyük tehlike atlatmış oldu.