Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İAYFA CUMHURİYET 24 TEMMUZ1993 CUMARTESİ
12 DIZIYAZI
Trilyonluk vurgun böyle vurulıır
AKTAŞDOSYASI
Aktaş
aboneleıini
neler
bekliyor?
HÜRRİYET UYMAZ
Va
-4-
A
KTAŞ'ın, her fatura
döneminde bir milyon
aboneden haksız ka-
zanç elde etmek için,
mevcut yasa ve yönet-
melikleri çigneyerek
tilyonlar vurduğu önesürülüyor-
<Ju. lşte AKTAŞ'ın abonelere da-
yıttığı uygulamalar:
"Sayaç BMtoti-BakMBMtor
Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği'nin
30 ve 31. maddelerini "ihlal ederek"
vatandaşlardan ayda 3 milyar 800 mil-
yon liradan. yaklaşık 130 milyar lira "
haksız kazanç" sağladı. AKTAŞ. hiz-
meti devraldığı ilk yıl, sayaç sahibi
olan vatandaşlardan sayaç kirası aldı.
Vatandaşlann bu duruma itiraz etme-
leri üzerine, sayaç kirasını değiştirerek
"sayaç kirası/bakım bedeli" adıyla
aynı parayı almaya devam etti. Son
aylarda ise bunu "bakım bedeli" adı
altma toplamaya başladı.
Ancak bu kez de şirketin "bakım
bedeli" olarak aldığı tutarlar konu-
sunda eleştiriler başladı. AKTAŞ,
1984 yılında TEK içindeki bir yazı-
şmayı dikkate alarak bakım bedelleri-
ni bebrliyor. Bu yazışmada, abone
mah sayaçlardan, sayacın normal
bakım ve muayene hizmetleri karşıbğı
olarak her cins sayacın kira ücretieri-
nin yûzde 20'si kadar bir ayhk bakım
ve muayene ücreti abnması isteniyor.
Oysa. 3 Ekim 1990 tarihli "Elektrik
Tarifeleri Yönetmeliği"nin 30 ve 31.
maddelerinde, abone malı sayaçlar-
dan kira alınamayacağı belirtildiği
gibi, "Sayaçlann her türlü bakımıyla,
kanun ve tüzükler gereğince zamanına
ayarlanması TEK veya şirketçe yapı-
lacakür. Abonelerin kendi sayaç-
lannın bakım ve ayar giderleri ise İcen-
dilerine ait olacaktır"deniyor.
btpçtıraı MMtyı zsrtayır
lşte şirket, bu yönetmebğe dayana-
rak sayacın bozulması halinde bakım
ücreürüri'-aiınnrası'ictektiğini ııddia
ediyor. Fakat, Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlığı Enerji Dairesi Baş-
kan Yardıması Mustafa Mendilcioğ-
lu, EMO tstanbul Şubesi'nce düzenle-
nen "TEK'in Özelleştirilmesi ve So-
nuçlan, AKTAŞ Elektrik Uygulama-
lan" konulu panelde, bakım bedelleri
konusunda AKTAŞ'ın Bakanlıkça
uyanldığmı belirterek şunlan söylü-
yor: "Şirket, abone malı sayaçlardan
bakım bedeli almakta ve bunu fatura-
lara ilave etmektedir. Yönetmelik hü-
kümlerine göre abnmamahdır. Ancak
bakım yapıldığı zaman bakım değerle-
rinin tamamı aboneden talep edilmeli-
dir. Bakım bedelınin alınmaması ile il-
gili yan şirkete yazılmışür. Aynca
TEK'e de gereği için gereJdi talimat
verilmiştir."
Rnkttt neHi bedeti
Şirket, hizmeti devraldığı 1 Eylûl
I990'da, kompanzasyon tesislerini
(reaktif enerji üreten tesis) kuracağını
söyleyerek, vatandaştan topladığı re-
aktif enerji bedellerini TEK'e ödeme-
me imtiyazı aldı. Ancak şirket, bu tesi-
si kendisi kurmayıp TEK'e yaptırttı.
Abonelerden aldığı bir trilyon liraya
yakın reaktif enerji bedellerini şirket.
TEK'e ödediğini söylüyor, ama bu
konuda da kuşkular ortadan kalkmış
dcğil.
ait reaktif
Her ay yayımlanan Elektrik Tarife-
leri Listesi'nde, "Sözleşmede bağlanü
gücü 6 kilovata kadar olan aboneler-
den reaktif enerji bedeli ahnmaz" de-
nildiği halde, AKTAŞ, bağlanü gücü 3
kilovatı aşmayan abonelerinden bile
bu bedeli aldı. Oysa TEK'te böyle bir
durum sözkonusu değıl.
Fatıra ıiwlerM«Hii haldı
•toktrife ktsti
Şirket, faturalan abonelere ya geç
gönderdiği ya da hiç göndermediği
halde, vatandaşlann "faturalan öde-
üzerinden ödedi. TEK'te faturalar,
elektriğin tüketildiği dönerhe ait tarife
üzerinden düzenleniyor.
Yeni aboneye tski borçlan
ödettiNi
Yönetmeliğin 60. maddesinde,
"Borcunu ödemeden aynlan abone-
lerden sonra, aynı yere abone olacak-
lardan, hatta mülk sahiplerinden eski
aboneye ait borçlann ödenmesi talebi
ve şartı koşulmayacaktır" denmesine
karşın, şirket, ayru yere taşınan kiracı
ve mülk sahiplerine "Eski borçlan
ödemezseniz elektriğiniz bağlanmaz"
dedi. Başkalanna ait borçlan ödeme-
mediğini" öne sürerek, hafta spnlân- yen yeni abonelere elektrik bağlamadı.
nda ve gece yanlannda elektriklerini
kesti. Öyle ki, bir mahallenin tamamı-
na fatura gönderilmediği halde itiraz-
lan dinlemedi ve hepsinden "gecikme
zammı" aldı. Sık sık. yalnızca fatu-
rasını zamanında ödemeyen abonenin
elektnğini kesmesi gerekirken, gece
yanlannda tüm binanın, hatta so-
kağın elektnğini kesip AKTAŞ'Ia hiç-
biralacak-verecek ilişkisi bulunmayan
vatandaşlan da elektriksiz bıraktı. Üs-
telik elektrik kesme işlemi yetkisiz kişi-
lere yaptınldı.
Fatmiarı m son tarifedM
atandaşlarda
özelkştirmeye karşı tepki ve
güvensizUk oluşturan Aktaş
yasakunçiğnediği tam
12 uygulamasıyla
abonelerinden trilyonluk
vurgun vurdu
Vatandaşın faturasını, elektriği tü-
kettiği döneme ait fiyattan değil. fatu-
rayı düzenlediği günkü en son fiyattan
düzenledi. Ancak kendisi TEK'e olan
borcunu en son tarifeden değil, ne za-
man tüketmişse o döneme ait fıyat
Oysa TEK'te, aynen yönetmeükte ön-
görüldüğü gibi. abonman sözleşmesi
kimin adına yapılmışsa, borçlardan o
kişi sorumlu tutuluyor.
Brttrii TETı jöra daha
patahya bağıyor
TEK, 400 daireye kadar vatandaşın
elektnğini parasız bağlarken, AK-
TAŞ, 50 daire ile bunu sınırljyor.
TEK, yaklaşık 50 daireye kadar
olan konutlara elektrik bağlanması
için, vatandaştan yalnızca trafo yeri-
nin irtifak hakkı ve kira sözleşmesini
istiyor. Yani vatandaş, TEK'e trafo
için yer gösterip, bu yeri 99 yılhğma bir
lira İcarşılığında TEK'e kirabyor.
Ayru büyüklükteki konutlarda AK-
TAŞ, vatandaşın trafo binasını ken-
disinin yapmasını istiyor, aynca ken-
disi yapmış gibi bir de iştirak bedeli alı-
yor. Yani vatandaş kendisi yaptırdığı
trafo için AKTAŞ'a bir de 720 bin bra
iştirak bedeli ödüyor.'
Oysa 1990 tarirdi Elektrik Tarifelen
Yönetmeligi'nin 19. maddesinde, tra-
foyu kendisi yapan abonelerden tesise
iştirak bedeb abnmaması gerektiği be-
lirtibyor.
Yaklaşık 100 konuta kadar olan
elektrik bağlanması taleplerinde ise
AKTAŞ, vatandaştan bu kez de trafo
binasını yapması ve iştirak bedelini
ödemesinin yani sıra, trafonun mon-
tajmı da yapmasını istiyor. Bu nedenle
daire başına vatandaşın AKTAŞ'a
ödediği tutar. 3-4 milyon bra arasında
değişiyor.
Buna karşın, TEK vatandaştan or-
tak giderler, depozito ve iştirak bedeli
karşıbğında 1 ile 1.5 milyon lira arası-
nda bir tutar talep ediyor.
Daire sayısı 400 olduğunda ise AK-
TAŞ'ın vatandaştan istekleri daha da
ağırlaşıyor. Şirket, vatandaşın trafo
binasını, trafo montajını yapması-
ndan başka, orta gerilim h'attı irti-
batını da kurmasını şart koşuyor.
Rayiç bedeller üzerinden bir trafo
binası yaklaşık 40-60 milyon braya,
trafonun montajı 250-300 milyon lira-
ya yaptınlabibyor.
Aynca daire başına 720 bin bra işti-
rak bedeb ödeniyor.Bu da özelhkle
kooperatiflerde daire sahiplerinin
mabyetlerini arttınyor. İstanbul'un
Rumeb yakasında ev satın almak iste-
yen bir İcişi ya da kooperatif bu mali-
yetlere katlanmak zonında kabruyor.
AKTAŞ, işyerlerine de elektriği
TEK'e göre çok daha pahabya bağh-
yor. TEK, ticarethanelere elektrik
bağlanacağında. 2 kilovatsaatlik ener-
jiyi 840 bin braya, AKTAŞ ise aynı
elektriği 1 milyon 400 bin braya bağb-
yor.
Yamtı kaltoları
Yeralu kablolannın döşenmesini
TEK, isterse vatandaşın yapabileceği-
ni kabul ederken, AKTAŞ, kablolan
yalnız kendisinin döşeyebileceği
şartını getiriyor. Bu işi de, mesnedi bel-
li olmayan birim fiyatlarla ya^ı şirket-
lerine yaptınyor. Vatandaş, elektrik
tesisaünı kendisi döşerse elekiriği bağ-
lanmıyor.
TEK uygulamasında "usul gereği"
hiçbir şekılde gece ya da hafta tatüi
öncesinde elektrik kesilmezken, AK-
TAŞ "zorla ve baskıyla" gece yanlan-
nda ve hafta sonlannda vatandaşın
elektriğini kesiyor.
Yape^inid6im,yada
yikstk faiz
Yönetmebkte bebrtildiği gibi TEK,
ilk defa elektrik bağlatacaklann öde-
mesi gereken katılım payını yüzde 2.5
ile takside bağbyor. AKTAŞ ise önce-
likle bu ödemeyi takside bağlamaya
yanaşmayarak, vatandaşı, borcunu
peşin ödemeye zorluyor. Kazara tak-
side bağlarsa da. faiz oranını yönetme-
bğin öngördüğü şekilde yüzde 2.5 üze-
rinden değil, yüzde 7"den belirbyor.
Yani Rumeli yakasında oturan bir
TEK abonesi borcunu yüzde 2.5 faizle
öderken, Anadolu yakasffıdaki bir
AKTAŞ abonesi yüzde 7 faizle ödü-
yor.
Elektrik dlrtjl
TEK. ıkı veya daha fazla başvuru ol-
duğunda elektrik diregi dikiyor. AK-
TAŞ ise, bir elektrik direği diİcmek için
asgari 6 başvuru, ikinci direk içinse 12
başvuru koşulu getirdi. Başvurulann
bu sayılara ulaşmadığı yerlere elektrik
hizmeti verümedi.
YARIN:
Yalllikten gelen Ihtar
Avukat Metin Şekercioğlu:Temyiz, yürütmeyi durdurma karan verirse, Aktaş faaliyetlerini sürdürebilir
'Aktaş'ınyaptığıişlenûerluıkukaayktn'
- Danıştay karanndan sonra, AKTAŞ
oUyında bir kargaşadır gidiyor. Şirket,
karann kendilerini bağlamadığmı söylü-
yor. Gerçekten bağlamıyor mu?
ŞEKERCtpĞLU- AKTAŞ, bu dava-
da rnüdahil'de olsa, karar onu bağla-
maktadır. Karar ayaktadır ve bugûn
için yapıbnası gereken, bu karann uy-
gulanmasıdır. Ancak karann tebliğ
edilmesinden sonraki 30 gün içinde,
Danıştay Dava Daireleri Kurulu'na
yapılan temyiz başvurusu dilekçesinde
karann yürûtmesinin durdurulması is-
tenir ve bu kabul edilirse, Danıştay ka-
rannın durması ve AKTAŞ'ın eskisi
gibi ışlerine devam etraesi sözkonusu-
dur. O zaman, mevcut karar bir süre
için, yani Dava Daireleri Kurulu'nun
esas karanna kadar durabilir. Ancak,
bu karann yürütülmesi durdurubnazsa,
AKTAŞ faaüyeüerini durdunnak zo-
rundadır, yapüğı işlemler hukuka
aykındır.
- AdM tatil, vfirötmeııiB durdurulraasmı
etkifcyebiKr mi?
ŞEKERCtOĞLU- Karar, 23 haziran-
da taraflara tebliğ edildiğine göre, 23
temmuza kadar başvurunun yapıbnası
gerekiyor. 20 temmuza kadar Dava Da-
ireleri Genel Kurulu zaten görevde. O
tarihte başlayacak adli tatil sırasında da
davalar için, Dava Daireleri Genel Ku-
rulu yerine nöbetçi heyet görevüdir. Bu
acele işlerden olduğu için, gene 5 kişiden
oluşan nöbetçi heyet, yürütmeyi dur-
durma karannı verip vermeyeceği ko-
nusunda yetkisinı kullanabilir.
- Bu konuda görüş büdirıneııin yargıya
PORTRE
AVUKAT METtN ŞEKERCİOĞLU
1959yılında A.Ü.Hukuk
Fakültesi 'nden mezun olan
Dr.Şekercioğlu, 1962-1973 yülarmda
cumhuriyet savcısı olarakgörev yaptı.
1971 yılında Paris 'te biryılsavcı
olarak incelemelerde bulundu.
1973de A.Ü. Hukuk Fakültesi nden
ceza hukuku alanında "hukuk
doktoru" ımvanıaldı. 1975yüında
Anayasa Mahkemesi raportörü oldu.
1978 A ralık ayında Danıştay ü'yesi
olan Şekercioğlu, 1981 yılında, 12
Eylül hukukunun devreye girmesiyle,
anayasa ditenine karşı hukuk devleti
ükelerinin zedelendiğigerekçesiyle bu
görevinden istifa etti. O tarihten bu
yana idari ve ceza davalarma bakan
Şekercioğlu'nun, "Cezc^Hukukunda
MemurKavramı"ve "Kolhtğun
Yargısal Görevleri Hakkmda
Küavuz" adlıyayımlanmıs ikieseri
bulunuyor.
müdahale olabileceği söyleniyor?
ŞEKERCİOĞLU- Bu karar konusun-
da yargıya intikal etmiş bir durum ola-
rak değerlendirme sözkonusu değildir.
Karann kendisinin, hele şu anda temyiz
edilmediğine göre, eleştirisi olarak ka-
bul edilmesi gerekir.
- Şirket, işçi Eycan'ın davasmın özlük
haklan için TEK'e açıldığını, sonmım
TEK ile davalı arasında oMuğunu söylû-
yor. Nasıl oldu da, bir işçinin TEK'e
açbğı davada, şirketin sözteşmesi iptal
edikH?
ŞEKERCİOĞLU- Dava acan va-
tandaşın amacı, kendi hukukunun çiğ-
nenerek AKTAŞ'a yasadışı bir yetki ve-
rilmesinin kanunsuzluğunu mahkeme-
de karutlamakur. Burada mesele, An-
kara 4. İdare Mahkemesi'nin "Bu dava-
da, 'imtiyaz sözleşmesi' söze konudur.
Böyle olduğu için ben bu davaya baka-
mam. İmtiyaz sözleşmeleriyle Danıştay
görevbdir" dediği zaman başlamıştır.
Çünkü olayın, Ahmet Efendi ile her-
hangi bir şirket arasında sözkonusu
olan bir dava olmadığı görülmüştür.
- 4. Idare Mahkemesi bu dava hakkında
imtiyaz sözleşmesi olduğu için 'görevsiz-
Iik" karan vererek Danıştay'a gönder-
diyse, şirketin diğer sözleşmeteri de dava
konusu olmuyor mu?
ŞEKERCİOĞLU- İdare mahkemesi,
böyle dediği için zaten olayı AKTAŞ
Elektrik ile TEK arasında işletme hakkı
devir sözleşmesi çapında görmekten çı-
kanp, doğmdan Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlığı, AKTAŞ Elektrik ve
Ticaret A.Ş. İstanbul Anadolu yakası
görev sözleşmesine yoUamıştır. Şayet
olayı sadece AKTAŞ ile TEK arasında
bir sözleşme olarak görmüş olsaydı, da-
vaya bakmak görevi kendisine ait ola-
caktı. Oysa "Bu bir imtiyaz sözleşmesi-
dir" demek suretiyle. davayı Danıştay'a
göndermesi, olayı Bakanlar Kurulu İca-
rarnamesi de dahil, bütün hukuki yön-
leriyle ele almış ve yüksek görevb, yani
Bakanlar Kurulu kararnamesine dayalı
Bakanbk tasarrufu ile sözünü e^tiğrmiz
iki kurum arasındaki sözleşmeyi, bu da-
vada karar verilecek hukuksal zemin
olarak görmüştür. Danıştay 10. Dairesi
de, kendisine gelen bu görevsizlik ka-
rannı reddetmemiş ve mahkemenin az
önce anlatüğun "Bakanlar Kurulu ka-
ramamesini de tartışmabyız" konusun-
daki düşüncesini hakb bularak, davada
"Hayır, ben görevli değibm, mahkeme
görevlidir" dememiştir.
SÜRECEK
tznik' gölü kenannda sahibinden satılık 43
dönüm çiftlik arazisi
Tel: 265 78 35
Ansiklopedileriniz, romanlanmz
yerinizden almır.
5540804
ÜNLÜ YÖNETMEN BAHA GELENBEVİ'NİN
ABDyapımıDVRYmarkaelleçevrilirantikafilm
kamerasısatılıktır.
llgilenenlerin 19.00'dan sonra
326 3810 no. lu telefon başvurmaları rica olunur.
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMA1
Taklidinden Sakınınız
Eskiden yazın türleri arasına "hitabet"\ de katarlardı.
Şimdi de katıyorlar mı, bilmiyorum. Demokratlar iktida-
ra geldikten sonra hitabet de başlamıştı. 1950 Meclisi'-
nde dinlediğim en coşkulu konuşmacı Hamdullah
Suphi'ydi. Kürsüden birkaç kez Oemokratları azarladı-
ğına tanık olmuştum. Ne olsa eski bir konuşmacıydı.
Atatürk'ün onuncu yıl nutkunu, şimdi Tandoğan mey-
danı dediğimiz çayırda, resmi geçitöncesi dinlemiştim.
Elbette kusursuz, sade, dinlenir bir konuşmaydı, karşıtı
yoktu.
Hamdullah Suphi Tanrıöver, Türk Ocaklarından gel-
me bir konuşmacıydı. Şair, yazar, romancı diye değil
hatip diye yetiştirilmişti. Yaptığı konuşmaları Dağ Yolu,
Günebakan diye iki kitapta toplamıştı. Söylev de almır,
satılırmıydı? .
Türk Ocakları Halkevi'ne dönüştükten sonra Ittihatçı-
lardan kurtuldu, Halk Partililerin eline geçti. HalkJe
EdJp'in Sultanahmet mitinglerine yetişemedim ama, es-
ki Meclis'te birkaç konuşmasını dinledim. Sözcükleri
uzata uzata çıkarıyor, biraz alafranga söylüyordu. Ame-
rikan kolejinden yetişme Tansu Çiller, bize, biraz Halide
Edip'i anımsatıyor mu? Dilindeki acemilikler çözüldük-
çe, kalabalık önünde vatan, millet, sakarya dedikçe.
Çeşitli usluplardaçok hatip görmüşüzdür. Hepsini bir
kalemde sıralayamam. Hele bir yanlış söylemeye gö-
rün, o kerli ferli adamlar bir türlü bağışlamazlar?
Hitabetin de, hatibin de tadı sonra geldi. Recep Pe-
ker'in kendine laf atan Menderes'e "psikopat" dediğini
anımsarım, belki sürçmeydi. Ama muhalefet bu sözü
kendine saygıstzlık saydı, kerli ferli adamlar milletvekili
olduklarını unutup salonu hışımla terkediverdiler.
Recep Peker, kendini devrim bekçisi sayan bir dev-
rimciydi. Ûniversitelerde "Devrim Tarihi" dersleri veri-
yor, liselerde kitapları "Medeni Bilgiler" adıyla okonu-
yordu.
Meclis'i bir söz uzerine terkedenler. bir süre sonra Is-
met Paşa - Celal Bayar mülakatıyla yeniden yerlerine
döndüler.
Nutuk hutbe değildi.
Imam hatip okulları açılıyor, ülke Kuran kurslan ile
donanıyordu.
Camilerin cuma namazları toplu gösterilere dönüşü-
yordu. Görüyorsunuz, Sıvas'ta 37 sanatçının diri diri
yakılışı bir cuma namazından sonra olmuştur. örgütlü
imamlar Madımak otelini yaktıktan sonra kaçacak delik
aramışlardı.
Bazı hatipleri sıralayalım. Faifc Ahmet Barutçu güzel
konuşan değildi, ama dinlenen hatipti. Karadeniz şive-
siyle kürsüde konuşmaya görsün, koridorlarda, kulisler-
de kimse kalmaz, herkes salona doluşurdu. Sözü bat-
mazdı, iğnesiz de değildi.
Doğuştan muhalif Cezmi Türk kürsüde zeka ve akla
perande attırırdı. Her sözü kulaklar için birer küpe niteli-
ğindeydi. Demokrasi için gelmiş, sonra demokrasiye
kıymış Adnan Menderes'i tutanlara şöyle demişti:
"Çakırbeyli çiftHğinin e/a gözlü beyinin çevresinde
toplanmış, kendinizi güçlü sanıyorsunuz. Bir rüzgarla
bu topluluk dağılır."
» Birkaç yıla varmamış dağılmıştı.
Tansu Çiller'in ekranlardan süzülüp gelen konuşma-
sını görüyoruz. Gerçi bu konuşmanın daha önceki örne-
ği Turgut özal'dı, kendini tekniğin kolaylığma kaptırmış-
tı. Şimdi bu nöbeti ûzal'dan alıpîansu Çiller'e sundular.
Gelmiş geçmiş başbakanların konuşmalarını düşünü-
yorum: ismet Paşa, Rauf Bey, Fethi Okyar, Celal Bayar,
Reflk Saydam, Şükrü Saraçoğlu, Hasan Saka, Şemset-
ttn Günaltay... Bunlar CHP döneminin başbakanları...
Sonra Demokrat Parti gelir. Adnan Menderes bir aldı
başbakanlığı, bir daha on yıl kimseye bırakmadı.
Daha sonraki başbakanları biliyorsunuz. Onar yıllık
askeri darbeler, demokrasiyi arayışlar. Tansu Çiller, gö-
rüşlerinin benzeşmesiyle, ûzal'ın sonrasıdır, kendi üs-
lubunu kendi bulacaktır. Bulamazsa taklidinden sakını-
nız!
BULMACA
1 2 3 4
T.C.
ABANA KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1990/200
Karar No: 1991/211
Davacı Bozkurt Orman İşletme Müdürliiğü taıafından davalılar
Yaşar Gül, Şaduman Yuvarlak, Ahmet Özden. Mediha Özden, Ni-
met Özden, Hûlya Özden. Firdevs Özden aleyhine mahkememizde
açtığı 40 ADA 25 parsele itiraz davasının yapılan duruşması sonun-
da, mahkememian 19.08.1991 tarihli ilamı ile 40 ada 25 no.lu parse-
lin kısmen iptali ile 756.50.m2'lik kısmının Orman Vasfı üe Hazine
ûzerine tapuya tesciline, 2805.50 m2'lik kısmının ise davalılar adına
hisseleri pranında tapuya tesciline karar verilmiş, verilen karar davalı
Orman İdaresi vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dai-
resi'nin 17.02.1993 gün ve 1992/7208 esas 1993/1253 karar sayüı Uamı
ile onannuş olup, Yargıtay ilamı adresleri bilinemeven davalılar Hül-
ya Özden, Mediha Özden, Ahmet Özden, Niraet özden, Firdevs
Ozden'e ilanen tebligat yoluyla tebliğine karar verilmiş olmakla.
Adı geçen davahlar Hülya özden, Mediha özden, Ahmet Özden,
Nimet Özden ve Firdevs Özden'e Yargıtay ilamının ilanın tebliğin-
den itibaren 15 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde tebliğ edihniş
sayılacağı. bu davalılar ölü iseler bilinemeyen kanuni mirasçılanna da
Yargıtay ilamının tebliğ edilmiş sayılacağı. ilan tarihinden itibaren 15
gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde karann kesinkştirilip dava
dosyasının Abana Tapu Sicil Müdürlüğü'ne devredileceği ilanen teb-
liğ olunur. 8.7.1993.
Basın: 49858
SOLDAN SAĞA:
1/ Ahmet Hamdi Tanpı-
nar'ın Ankara, Erzurum,
Konva, Bursa ve İstan- 2
bul'u konu edinen dene- ,
meler kitabı. 2/ Avust-
ralya'da yaşayan bir cins
devekuşu... Gönülden se-
vilen kadın. 3/ Hawaii
Adalan'na özgü. gitara
benzer dört telli çalgı. 4/
Demir çubuk... Sınır bo-
yu. 5/ Notada durak işa-
reti... Satrançta özel bir-
hareket... Bir nota. 6/
Halk dilinde tohuma verilen ad...
Eli ya da ayağı sakat kimse. 7/
Anadolu'da kurulmuş eski uvgar-
lık... Işe, eylemedayanan. 8/ Ozen-
siz, gelişigüzel yapılmış... Uyan. 9/
Toplumsal kuruluşlann ve yaşayış
biçiminin doğaya dönük olmasını
amaç edinen öğreti.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Engin Ayça'nın. yurtiçinde ve
dışında çeşitli ödüller kazanmış bir
fılmi. 2/ Ilaç... Divan şiirinde sev-
gibnin kapısının eşiği. 3/ Bilinç... Altın ve gümüş işlemeb bir tür
ipek kumaş. 4/ Kenarlan ve açılan birbirine eşit olan dörtgen...
Satrançta bir taş. 5/ Avrupa Topluluğu'nun ortak para birimi...
"O yer" anlamında kullanılan sözcük. 6/ Tevfik Fıkret'in. adına
şiirler yazdığı oğlu... Rus köylü topluluğuna verilen ad. 7/ Kat-
manb kayaçlann içeri doğru çukur ve alçak bölümü... Odun,
kireç gibi kaba ve ağır şeyleri tartmakta kullanılan iki yüz elb'
kiloya eşit ağırbk birimi. 8/ Akciğerleri dinlerken hekimin duy-
duğu patolojik ses... Pelte. 9/ Devlet yönetiminde akrabalara ve
özellikle yeğenlere yapılan iltimas.