Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 EKİM 1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DUVYADAN
Avrupa Birliğimakinesinasılişleyecek?
M
aastricht Antlaşmaa'run
önümüzdeki ayın başından
itibaren yürürlüğe girmesi
için yol açıldı. Avrupa Topluluğu'-
nun 12 üyesi mecliste ya da referan-
dumla Maastricht Antlaşması'nı
onaylamıştı. Ancak, antlaşmanın
anayasaya aykın olduğu gerekçesiy-
le Almanya'da Anayasa Mahkeme-
si'ne gidilmesi rahat bir nefes alı-
nmasını engellemışti. Bu hafta için-
de, yargıçlann antlaşmanın anaya-
saya aykın olmadığını açıklaması,
antlaşmanın önündekı bütün engel-
lerin kalkmasını sağladı.
Bu davanın, hem Almanya, hem
de bütün Avrupa için büyük önemi
vardı: karar, Avrupa'nın ınşasının
demokratik karaktenni, ulus devlet-
lerin yaşamda kalma tartışmasını
ele alıyordu.
Mahkemenin olumlu karanyla,
Maastricht Antlaşması"nın savunu-
culan için düş kınklıklanyla ve en-
gellerle geçen iki uzun yılın ardın-
dan, antlaşmanın yürürlüğe girme-
sini önleyen tüm engeller ortadan
kalktı. Engellerin ortadan kalkma-
sıyla on ikilerin devlet ve hükümet
başkanlannın bunu 29 ekimde
Brüksel'de yapılacak arvede kutla-
yacağı düşünülüyor. Ama bu zirve
toplanüsının iyi bır fikir olduğu ve
on ikilerin bir daha üzülmeyecekleri
kesin değil. Avrupa Topluluğu'nun
önünde ele aknması gereken yığınla
sonın var.
IAvrupa makinesi
nasıl harekete geçecek?
Mahkemenin karannı kutlayan
Jacques Delors onaylama yöntemle-
rinin tamamlanmasının topluluk
makinesini hızlandırmaya yetmeye-
ceğini belirtti. Peki şimdi ne olacak?
On ikiler, önümüzdeki on beş gün
içınde. zirve toplantısından önce,
Birleşik Avrupa yanlılannı heyecan-
landıracak bir cevap üretecek ko-
numda değil.
Birleşik Avrupa'nın topallamaya
başladığı her dönemde olduğu gibi.
Avrupa yanlılan, itici güç olarak bir
Fransız-Alman girişimine çağnda
bulunuyor. Zorlu bir seçim yılmın
sınınndaki Almanya Başbakanı
Almanya'da Anayasa
Mahkemesi'nin onaylamasının
ardından Maastricht Antlaşmasf nın
uygulamaya girmesi için hiçbir engel
kalmadı. Ancak ekonomideki
sorunlar, dış politikada ortak tutum
izlenememesi, para sisteminde
yaşanan kaos, Avrupa Birliği
makinesinin hızla harekete geçmesini
engelliyor. Yeni ülkelerin katılımıyla
geniş bir Avrupa Topluluğu ise yakın
gelecekte ulaşılamayacak bir amaç
olarak gözüküyor.
Hefanut Kohi bırleşmenin düşkınklı-
ğı üzerine yoğunîaşmış kamuoyu-
nun önünde ızlediği Avrupa Toplu-
luğu politıkalannı kabul ettirmek
için çaba harcarken. böyle bir ginşi-
me nasıl sıcak bakabilir?
Öte yandan, bugün nasıl bir giri-
şim gerçekleştirilebilir? Paris'teki
politik hava da böyle bir girişim için
uygun değil. Başbakan Edouard
Balladur. Avrupa Topluluğu için
makul bir politika izliyor. ancak bu
politika. içinde ne Avrupa idealiz-
mi. ne de Avrupa militanizminin iz-
lerini taşıyor. Balladur'ün manevra
alanı dar, üstelik Fransa Merkez
Bankası"nın bağımsızlığı ya da Av-
rupalılann belediyeler için oy kul-
lanma hakkı gibi bazı sorunlann
parlamentoda görüşülmesinden ön-
ce alınan önlemler, loplulukla ilgili
konular üzerinde meclisteki çoğun-
luğuyla arasında birçatışma çıkabi-
leccğini ve başbakanın böyle bir ris-
ki göze almadığını ortaya koyuyor.
Brüksel Komisyonu da herhangi
bir girişimde bulunabilecek durum-
da değil. Önümüzdeki yılın haziran
ayında topluluğun yeni başkanı se-
çilecck. Şu sırada tüm gözler Jacqu-
es Delors'un üzerinde. Delors'dan
gelecek her girişim İngiltere'nin tep-
kisiyle karşılaşabilecek.
Toplululuğun başkanlığı ocak
ayında Yunan hükümetine geçecek.
Ama genel kanı bu hükümetin öteki
üyeler üzerinde olumlu bir puanı ol-
madığı ve herhangi bir şey önermek
için gereklı otoriteye sahip olmadığı
yönünde.
Ekonomınin üzerindeki kara bu-
lutlar henüz dağılmadı ve Avrupa
Bırliğı için kafalardaki kuşkulan
arttmyor. Geçen yaz yaşanan para
fırtınasının ardından. bugün tartış-
malann mcrkczındc hâlâ dalgala-
nan kur sistemi yatıyor ve gercek bir
Avrupa Para Sistemi'nin yeniden
inşasından önce bir bekleme döne-
minin geçmesi gerekiyor. GATT
(Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Ant-
laşması) üzerindeki çatışma. toplu-
luğun bugüne kadar vaşadığı en bü-
yük engellerden biri.
Tüm bunlann üzerine eski Yu-
goslavya'daki politik başansızlık
topluluğun kredisini azalttı. Toplu-
luğun yeni bir girişimde bulunması-
nı zorla>üracak sonuçlar doğurdu.
29 ekımJe yapılacak zirvenın gün-
deminde Maastricht Antlaşması'-
nın uygulanması aşaması, yani para
birliğine gidişte karşılaşılacak so-
runlann çözümü, topluluğun dış
politikaiJnda v e ı ç güvenlikte ortak
tutum blenmesinın sağlanması bu-
lunuyor. Bununla birlıkte, Brüksel
Komısyonu'ndan üst düzey bir yet-
kili. bunun Avrupa makinesini ha-
rekete geçirmeye yeterli olmayaca-
ğını söylüyor.
IÖnemli sorunlar
gündeme gelemiyor
Avrupa Topluluğu'nun önündcki
ciddi sorunlardan biri topluluğun
gelecektcki yapılanmasını kapsıyor.
Akla gelcn ilk sorular arasında, top-
luluğun kaç üyeden oluşacağı. hangi
kurumlann yapılandınlacağj, bu
kurumlann ne görevler alacağı ve
kimlerin bu kurullarda bulunacağı
yer alıyor. Ancak, topluluğun daha
önemsiz sorunlan ele alması bu bü-
yük tartışmalann kurban edümesi-
nenedenoluyor. OaireTrean
Yerliler
AIDS'ten
yok olabilir
ADELAIDE(AA)-
Avustralya'daki yerli
lopluluğunun. geleneksel kan
kardeşliği müessesesi ve önlem
ahnmadan girilen cinsel ilişkiler
nedeniyle AIDS hastalığından yok
olma tehlikesiyle karşı karşıya
olduğu bildirildi. Avustralya
parlamentosu tarafından
hazırlatılan bir raporda. AIDS'in
şimdiden yerliler arasında yaygın
olduğu belirtildi. Raporda, bu
ölümlerin gizlenmesi nedeniyle bu
hastalık yüzünden ölenlerin
sayısının saptanamadığı
vurgulandı. AIDS hastalığının
yaygınlaşmasının iki önemli
nedeni var: Yerlilerin dini
törenlerde kanlannı kanştırmalan
ve tek eşlilık geleneğinin
bulunmaması.
Kokainin
türevinden
böcekilaa
WASHINGTON(AA)-
Uyuşturucu olarak insanlarda
yıİocı etki yapan kokain
maddesinin bir türevinin,
insanlara zarar vermeden
böceklenn öldürülmesinde etkili
olduğu belirlendi Ulusal Bilimler
Akademisi'nin dergisinde
yayımlanan makaleye göre
Massachusetts Hastanesi'ndeki
araştırmayı yürüten Dr. James A.
Nathanson ve ekibi, güçlü dozda
kokainin 24-48 saat içinde
böceklerin ölmesine yol açtığını,
oysa aynı dozda uyuşturucunun,
insanda fazla rahatsızlık meydana
getirmediğini belirledı.
asırlık serüven sona ermek üzere
H
aber Merkezi - Manş Deni-
zi'nin altına bir tünel yapı-
lması projesi, 1800"lerin
başına kadar uzanıyor. Napoleon
Bonaparteın mühendislerinden Al-
bert Mathieu. 1802 yıhnda Manş
Denizı'nde bir tünelin inşası için ilk
kaba taslak planlan hazırlamıştı.
Ancak, İngiliz ve Fransız hükü-
metleri konuyla ilgili ilk resmi adım-
lan 1981 yılında atü. 1986 yılı şubat
ayında imzalanan Canterbury Ant-
laşması, her iki ülkede de Manş Tü-
neli'yle ilgili yasalann oluşturulması
anlamına geliyordu. Eurotunnel
projesinin başına sorumlu olarak
Güney Afrikah fınansör Alastair
Morton getirildi.
Folkestone ile Sangatte arasında-
ki birbirine paralel üç bölümden
oluşan, hesaplanan bütceleri süreklı
aşan, anlaşma taraflanyla işletmeci-
ler arasında ciddi tartışmalara ne-
den olan. bitim tarihi sürekli ertele-
nen tünel artık tamamlandı.
Açılış gününe kadar tünel için
toplam 10 milyar sterlin harcanmış
olacak. Bu da tüneli, İngiltere tarihi-
nin en pahalı inşaat projesi yapıyor.
6 mayısta düzenlenecek olan açılış
törenine İngiltere Kraliçesi Eliza-
beth ve Fransa Cumhurbaşkanı
Francois Mitterrand da katılacak.
Öyle görünüyor ki, en azından ilk
tur için hiç yolcu sıkıntısı çekilmeye-
cek. Çünkü İngiliz demiryollan şir-
keti British Railways, ilk yolculuk
için çok fazla bilet talebi olduğunu
söylüyor.
Denizaşın hizmetin 14 martta,
yük taşıma servisleriyle başlaması
planlanıyor. Ancak, Londra, Paris,
Brüksel arasında işleyecek olan
yüksek hızlı "Eurostar" trenlerinin,
yolculara ancak haziranda hizmet
edebileceğı düşünülüyor.
Bu da sürekli başa bela olan pro-
jenin tamamlanmasındaki engeller-
den birisini oluşturuyor. Eurotun-
Manş Denizi'nin dibinde bir tünel açılması yolunda resmi adımlar atılmadan yaklaşık 180 yıl önce, 1802 yılında Fransız mühendisler çeşitli tünel projeleri geliştirmişlerdi.
nel, İngiltere ve Fransa demıryolu
şirketlenni. yüksek hızlı raylan açı-
lış gününe yetiştiremedikleri için
dava ediyor.
Ek sorunlar çıkmazsa haziran
ayında yapılması planlanan ilk tur-
dan önce ise birkaç yüz kişilik bir
yolcu ekibı 31 millık volculuğu ger-
çekleştirmiş olacak. Tren bu yılın
başında. Avrupa Yatınm Bankası
finansörlerini taşıdı. Finansörler
yolculuk için para ödememekle bir-
likte, projeye 100 milyon sterlin
borç vermişlerdi.
Bır başka grup da. tünelden trenle
değil >aya olarak geçecek. Resmi
açılıştan üç ay önce, şubat ayında
İngiltere Yardım Sevenler Derneği'-
nden bir grup deniz altında, 31 mil-
lik (yaklaşık 50 kilometre) biryolcu-
luğa çıkacak.
Aynı yolu kat etmiş olan Fransız
öğrenciler ve (söylentiye göre) ku-
duz tilkiler dışında, tünel önümüz-
deki bahar bır akşam yemeği için
kullanılacak. Birçeşit kutlama nite-
liğindeki akşam yemeği için, Fransa
ilc İngiltere'nin orta noktası seçile-
cek. Gelecek yaz Folkestone ter-
minaline ulaşan sürüciîler. kendile-
rini saat başı Fransa'ya taşıyacak en
az iki tren bulacaklar. Beklemeleri
gerekiyorsa, Folkestone'daki. 30
bin araca hizmet edebilen park
alanlanndan yararlanabilecekler.
Tayvan Cumhurbaşkanı Lee Tenghui, demokrasiye geçmediği sürece ülkesinin Kıta Çini'ne katılmayacağını söyledi
Tayvan yakın gelecekte Çin'e bağlanmayacak
£t
T
ayvan Cumhurbaşkanı Lee
Tenghui göreve geldıği 1988
vılından bugüne kadar ilk kez
Batılı bir gazetenin Pekın muhabir-
leriyle görüştü. Tav van doğumlu bir
Çinli olan ve eğuimini Japonya'da
ve ABDde yapan Tenghui, Cum-
hurbaşkanlığı Sarayı'na dönüştü-
rülmüş eski Japon Sömürge Valiliği
Konağı'nda Le Monde'un soru-
lannı yanıtladı.
Le Monde: Çin Cumhuriyeti
(Tayvan) 10 ekimde 82. yıldönürnü-
nü kutladı. Yönetıminiz 1971'de
aynldığı Bırleşmiş Milletler'e yeni-
den katılmak için bir kampanya
başlattı. Tayvan hangi nedenlerden
dolayı Birleşmiş Milletler'e yeniden
katılmak zorunda?
Tenghui: Çin Cumhunyeti 22 yıl
boyunca Birleşmiş Milletler'in dı-
şında bırakıldı. Uluslararası toplu-
luk, Soğuk Savaş sırasında Sovyet-
ler Bırliği'ne karşı koymak amacıyla
Çinli komünistlerle çalışmak isti-
yordu. Gittikçe etkili olan birçok
Üçüncü Dünya ülkesi Çinli komü-
nistlerin sözcülüğünü yaptı. Zaman
içinde. Çin Cumhunyeti. demokra-
tik ve ekonomik olarak güçlü bir
ulusa dönüştü.
Birleşmiş Milletler'in 2758 nolu
karan>la Çinli komünistlerin temsil
sorunu çözümlendi, ancak 21 mil-
yon Tayvanlının temsil hakkı hiçbir
şekilde göz önüne alınmadı. Bu çok
üzücü. Bize hak ettiğimiz. adil statü
verilmedi. Değerlendirme hatalannı
düzeltmek ve varolduğumuz gerçe-
ğini yeniden ortaya koymak istiyo-
HongKong'un 1997'de Çin'e
bağlanmasının ardından sıra
Tayvan'a gelecek. Ancak
Tenghui, birleşmeyi önleyen
en büyük engel olarak
Komünist Çin'in
Marksizm-Leninizm'e olan
inatçı bağımhlığını görüyor.
Eğer Kıta Çini özgür başına
izin verirse, politik
çoğulculuğu uygulamaya
sokarsa ve serbest seçimler
düzenlerse birleşme hemen
gerçekleşir.
H A Y N A N F İ L İ P İ N L E R
ruz.
Le Monde: Başan şansınız nedir?
Tenghui: Kendimize güveniyoruz
ve amacımıza ulaşmadan önce bir-
çok engeli aşmak zorunda olduğu-
muzun bilincindeyiz. Hükümetimi-
zin yetkilileri üye ülkelere Çin Cum-
huriyeti'nin Birleşmiş Milletler'e
katılmasının gerçek anlamını açıklı-
yor. Katılımın dünyasallığı ilkesini
göz önüne alacaklannı ve olayı ob-
jektif olarak inceleyeceklerini umu-
yoruz.
Deng'in bunu anlamayacağindan
korkuyorum.
Le Monde: Sizin Birleşmiş Millet-
ler'e girmek için gösterdiğiniz çaba-
yı desteklemeyi, Pekin'in düşmanca
tepki vermesini körüklemek olarak
değerlendiren Batılı ülkelerin kaygı-
sına nasıl yanıt veriyorsunuz
Tenghui: Birleşmiş Milletler'in
Genel Kurulu'nun açılışında yedi
üye ülkemizin dönüşünden yana bir
öneri sundu. Komünist Çın'in buna
var gücüyle karşı cıkacağı önceden
belliydi. Çinli komünistler, Tayvan
Boğazı'nın iki yakasının bölünmüş
olduğu ve ayn şekilde yönetildiğı
gerçeğini gizliyor.
Soğuk Savaş'ın sona ermesinden
sonra, uluslararası topluluk, işbirli-
ğinin çarpışmanın yerinı alacağı bir
döneme girdi. Komünist Çinlilerin
keyfı tepkılerinden etkilenmcmelen
gerekli. Güncel sorunlan zaman aşı-
mına uğramış kavramlarla çözmek
istemeye yönelik ınatlan açıklana-
maz. Uluslararası dostuklanmız be-
lirli bir yere geldığinde bızim savaşı-
mımıza inat yapacak durumda ol-
mayacaklar. Bazılan Asya'da, Tay-
van, Birleşmiş Milletler'e girmeyi
başanrsa bırçok uluslararası sorun-
da Kıta Çini ile aynı konuma gelece-
ğini düşünüyor. Ülkemiz banşa ve
insan refahına öncelik veren politi-
kasını hepsürdürdü. 1945-71 yıllan
arasında Birleşmiş Milletler'de kul-
landığımız oyîar bunu kanıtlıyor.
Tekrar katıldıktan sonra. Birleşmiş
Milletler ilkelerinin ruhu, oylanmızı
yönlendirecek. Bir gün her Çinlinin
demokratik ve özgür bir yaşam şek-
line sahip olacağı düşüncesi içinde
politik çoğulculuğun gerçekleşmesi-
ne açığım.
ITay\an'ın Çin ile
birleşme koşulları
Le Monde: Yönetiminiz Çin'in
gecici olarak bölündüğü gerçeğinı
kabul ediyor. Tayvan, Kıta Çini ile
yeniden bırleşmek ıçın hangi koşul-
lan öne sürüyor? Bu koşullar
Deng'in ölümünden sonra değişebi-
lecek mi?
Tenghui: Bızı ayıran toplumsal,
ekonomik. politik vc kültürel plan-
lardaki aynlık sona erdiğinde birleş-
me zamanı gelecek. Üç evre öngörü-
yoruz: İlk evre karşılıklı ilişki. ikınci
evre karşılıklı güven ve işbirliği, son
evre inceleme ve birleşme. İlk evre-
de. Çin Cumhuriyeti düşmanlığı
sona erdirme>i ve boğazın iki yakası
arasında karşılıklı anlayışı geliştir-
meyi umuyor. 1991 mayısında 40
yıldır vıpranan askeri muhalefetin
yerine Batılı yöntemlen koymayı
amaçlayan bir önlem kabul edıldi.
Kıla Çinı'nin vönelicilennin güç
kullanmaktan vazgeçcceğini umu-
yoruz. Onlar da birleşme için bunun
gereklı olduğunu anlayacak. Ucng'-
in ölümünden sonra Kıta Çim'nde
neler olacağını önceden kcstınnek
oldukça zor. Birleşmeyi önleyen en
büyük engel Komünist Çin'in
Marksizm-Leninizm'e olan inatçı
bağımlılığı. Eğer Kıta Çini özgür
başına izin verirse. politik çoğulcu-
luğu uygulamaya sokarsa ve serbest
seçimler düzenlerse birleşme hemen
gerçekleşir.
Bu gün için Pekinli yöneüciler Tay-
van sorununu anlamayı başara-
mıyor. Bır Tayvan Cumhuriyeti ku-
rulması olasılığı tamamen dışla-
nıyor. Bugün Tayvan'da, bağımsız-
lıktan. eylem ve düşünce özgürlü-
ğündcn tamamen yararlanan bir
Çin Cumhuriyeti var.
IDeng demokrasinin
ne olduğunu bilmiyor
Le Monde: Deng için bır mesajı-
nız var mı?
Tenghui: Anlayamamasından
korkuyorum! Pekin'in yöneticileri
birçok scsin olduğu çoğulcu bir top-
lumun ne olduğunu bilmiyor. Onla-
rasizaçıklaym!
Le Monde: Demokratikleşmenin
düzensizlikle aynı anlamda olduğu-
nu düşünenlere nasıl cevap veriyor-
sunuz?
Tenghui: Demokratikleşme açlık
gıbıdir. Tayvanlılar demokrasiye aç.
Bugün biraz oburlar. düzelecekler.
Le Monde: Tayvan. tarihinde ilk
kez. Batı demokrasisinin ölçülerine
yakın bır biçımde, Çinlilerin bir bö-
İümü tarafından yönetiliyor. Bunu
Pekin'in durmak bilmeyen birleşme
çağnlanyla nasıl bağdaştınyorsu-
nuz?
Tenghui: 1949'dan beri Tayvan'ı ve
ona bağlı adalan. Çin'le birleş-
medcn önce, kalkındırma>a öncelik
veriyoruz Son beş yıl içinde. sürekli
olarak demokratikleşme için çabş-
tım. Demokratikleşme. yalnızca bir
iç uzlaşma oluşturmaya yardım et-
miyor. a>nı zamanda Asya'daki de-
gişimi etkin bir biçimde sürdürmek
için çok hassas bır silahı da oluştu-
ruyor.
IBanş kuvvet
kullanarak sağlanır
Le Monde: Hâlâ Çin'in saidırması
tehlikesi var mı?
Tenghui: Bu tehlike her zaman
var. Kıta yöneticileri. birleşme soru-
nunun çözümlenmesi için güç kulla-
nımına gidebıleceklerini belirtiyor.
Le Monde: Körfez Savaşf ndan ve
eski Yugoslavya'da yaşananlardan
Tayvan'm çıkartabileceği bir ders
olabileceğıni düşünüyor musunuz?
Tenghui: Buradan çıkartılacak
ders. bir ulusun güvenlığinin bütü-
nüyledışabağlanamayacağıdır. Her
zaman. banşın vegüvenliğin kuvvet
kullanılarak sağlanabileceğine inan-
dım. Sonyıllarda. Fransa ve ABD'-
den yüksek performanslı savaş
uçaklannı satın almamızın nedeni,
savunmamızı güçlendirmek ve cay-
dırma kuvvetimizi arttırmaktır.
Le Moıde: 1997'de Hong Kong'-
un Çin c bağlanmasmdan sonra iz-
leyeceğinız politika ne olacak?
Tenghri: Birleşmenin amacı de-
mokratik. özgür. refah içinde, mut-
lu bır Çın yaratmak olmalıdır. Bir-
leşmeden sonrakı ulusal sistem üze-
rine bir önyargımız yok. Ama bu-
günkü politik ve ekonomik farklar,
yakın b,r gelecekte Büyük Çin'in
oluşmas,nı zorlaştınyor. "
Francis Derort