Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM1993 CUMARTESİ
HABERLER
Kuzey Irak'tan
PKK'ya baskı
• ANKARA (AA>- Kuzey
Irak özerk yöneümi. Türkiye
sırunndaki dağlık kesimde
yuvalanan PKK'lılann bu
bölgeyi terk etmeleri için
baskılannı yoğunlaştırdı.
Kuzey Irak yönetimince
yapılan açıklamada, örgütün
kendileriileyaptığı
anlaşmalan çiğnediği
duyuruldu. Reuterajansının
haberine göre Kuzey Irak
yönetimi, bölücüleri,
peşmergelere saldırmak ve
onlan dağa kaldırmak, yerel
halkı sınır köylerine
yerleşmekten ahkoymak ve
yaptıklan terör eylemleri
yüzünden Tûrk Hava
Kuvvetleri'nın bölgede sıcak
takipte bulunmasına zemin
hazırlamakla suçiuyor.
Mesut Barzani liderliğindeki
Irak Kürdistan Demokrat
Partisi'nin Ankara temsilcisi
Safeen Dizayi dün yaptığı
açıklamada, PKK'lılann
bölgeyi terk etmemeleri
halinde "sert önlemlere
başvuracaklannı ve kan
akabileceğini" söyledi.
Öldüpülen
soyguncu TİKB'li
Şenay Aker
• İSTANBUL(AA)-
Maltepe Bağdat Caddesi
üzerindeki bir kuyumcuyu
soyarken, kuyumcunun
açtıgj ateş sonucu ölen Şenay
Aker'in Türkiye İhtilalci
Komünistler Birliğı (TİKB)
adlı örgûte üye olduğu öne
sürûldü. Emniyet yetkilileri,
Aker'in daha önce Yıldız
Ünivershesi'nin işgali
eylemine katılmaktan
gözaltına alındığını
bildirdiler.
Ortadogu
halkları paneli
• İstanbul Haber Servisi-
Mücadelegazetesı,
Orladoğu'daki son
gelişmeler ûzerine
"Ortadogu Halklan
Emperyalizme Teslim
Olmayacak" adıyla panel
düzenledi. Mücadele
gazetesınden yapılan
açıklamada, yann saat
14.00'te İstanbul Tabip
Odası'nda yapılacak panele
Bevipıci Emck dergisinden
TJrnaz Ekşi, vazar Orhan
fyiîer, Genel fş Sendıkası
şube başkanlanndan Erol
Ekici, şair tbrahım Karaca,
Özgür Gündem gazetesi
yazarlanndan Faik Bulut,
ÇHD İstanbul Şube Başkanı
Ali Rıza Dizdar ve Mücadele
gazetesınden Ahmet
Günüvar'ın katılacağı
belirtildi.
Türk-Kazak
işüirtiği
• ANKARA (ANKA)-
Türkı cumhuriyetlerle
başlaülan ikili ilişkilere ortak
üniversite de eklendı.
Kazakistan'ın. Türkistan
şehrindeki Hoca Ahmet
Yesevi Türkistan Devlet
Üniversitesi yerine Türkiye
Cumhunyeti ile Kazakistan
arasmda yapılan anlaşmayla
kurulması planlanan Hoca
Ahmet Yesevi Uluslararası
Türk-Kazak Üniversitesi
Tüzüğü Resmi Gazete'de
dün yayunlandı. Hoca
Ahmet Yesevi uluslararası
Türk-Kazak Üniversitesi
Tüzüğü'ne göre üniversitenin
yönetimini, Türkiye
Cumhuriyeti
Hükümeti'nden belirlenen 5
üye ve Kazakistan
Cumhuriyet Hükümeti'nce
belirlenen rektörün de yer
alacağı 5 üyeden oluşan
mütevelli heyetince
yürütülecek.
İki dergi
toplatıldı
• İstanbul Haber Servisi-
Birikim ile Devrima Çözüm
dergilerinin son sayılan
toplatıldı. Birikim dergisi,
eylül sayısında yer alan
"Türk-Kürt Birlikte
Yaşamanın Bicimleri ve
Yönelimleri' Tanıklığa
Çağn" başlıklı yazı gerekçe
gösterilerek DĞM'ce
toplatıldı. Devrimci Çözüm
dergisinin de, 8. sayısında yer
alan çeşitli yazılar gerekçe
gösterilerek toplatılması
karan verildi. Öte yandan.
Devrimci Proletarya
dergisinin İzmir bürosunun
polıs tarafından aranarak
bazı afışlereelkonulduğu,
Bursa muhabirinin de
gözaltına alınarak işkence
gördüğü öne sürüldü.
Mesut Yılmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamlan Derneği'nin yemeğinde, Güneydoğu olaylannı değerlendirdi
"Isvaııa karşı devlet gücü kııllaııılırANKARA (AA) - ANAP Ge-
nel Başkanı Mesut Yılmaz, dev-
letin Güneydoğu'da terörle
mücadeleyi başanyla sonuç-
landırması için bütün gücünü
seferber etmesi gerektiğini söy-
ledi. Yılmaz, Güneydoğu'dakı
olaylan ısyan olarak da nıtelen-
direrek, "Isyana karşı tek ted-
bir, devletin gücünü kullan-
masıdır" dedi.
Anamuhalefet Partisi lideri
Yılmaz, Müstakil Sanayici ve
İşadamlan Derneği'nin (MÜS-
İAD) ayhk yemeğinde, dün ak-
şam işadamlannın sorusu üze-
rine Güneydoğu Anadolu Böl-
gesi'ndeki olaylan değerlendir-
di.
Yılmaz, Güneydoğu scrunu-
nun çözümünde kamuoyunun
kendilerinden ve dığer siyasi
partilerden. siyasi bir çözüm
beklentisi ıçinde olduğunu be-
lirterek. "Güneydoğu sonınunun
çözümü için bizim sihirli bir re-
çetemiz yok. Türki>e'de hiçbir
kişinin. hiçbir siyasi partinin de
böyle recetesinin olduğuna
inanmıyorunrdıye konuştu.
Siyasi çözüm
Güneydoğu sonınunun al-
tında. 'Devlet kendi güçleriyle
bir Lsyanı, kendi bütünlüğüne,
kendi sınırlanna yönelmiş bir
ayaklanmayı defedebiunek için
yeterli güce sahip değildir' var-
sayımının yattığını belirten Yıl-
maz, bölücü çevrelerin ve buna
destek olanlann da 'Devletin
güçleri bu mücadelede başanlı
olamamaktadır. O takdirde si-
yasi çözüm adı altında biitün
bunlan ikame edecek bir başka
reçeteye ihtiyaç vardır' mesajını
vermek istediklerinı bildirdi.
Yılmaz şöyle devam etti:
"Ben, bu görüşte de değilim.
Çünkü ben, devletin bu mücade-
leyi gerektiği şekilde, bütün gü-
cünü en iyi şekilde seferber ede-
rek yaptığı kanaatinde değilim.
Devletin, isyana karşı dünya-
daki bütün devletlerin yaptığı
gibi, başvuracağı bir tek tedbir
vardır. O da isyana karşı devle-
tin gücünü kullanmaktır. Devle-
tin gücünü kimlerin kullanabüe-
ceği bellidir.
De> letin bu maksatla yetişrir-
diği, baktığı güvenlik güçleri
rardır. Dünyanın hangi ülkesin-
de olursa olsun, devlete karşı
ayaklanan, o devletin birliğini
tehdit eden, o devletten toprak
talep eden, o deviete karşı baş-
kaldıran gruplara karşı devlet bu
gücünü kullanır. Türkiye, Gü-
neydoğu'daki teröristlere karşı
bu devlet gücünü kuUanmış da.
• Yılmaz, Güneydoğu sonınunun çözümünde
kamuoyunun kendilerinden ve diğer siyasi
partilerden, siyasi bir çözüm beklentisi içinde
olduğunu belirterek, 'Güneydoğu sorununun
çözümü için bizim sihirli bir reçetemiz yok.
Türkiye'de hiçbir kişinin, hiçbir siyasi partinin de
böyle recetesinin olduğuna inanmıyorum' dedi.
sonuç alamamış değildir. Tcrsi-
ne devlet bu gücünü veterince
kullanmamaktadır. Türkiye'de
devlet bu gücünü kullanırken,
devlet adına yanlış şeyler yapıl-
maktadır. Devlet bu gücünü kul-
lanırken, yeterli donanuna, teç-
hizata sahip değildir. Devlet bu
gücünü kullanırken, koordinas-
von alanında yeterli değildir.
Önemli eksiklikİeri vardır. Istih-
barat alanında önemli eksiklik-
İeri vardır ve nihayet devletin bu
maksatla kullandtğı güveniik
güçleri, bu maksatla eğitüen
güçler değildir. Onlar düzenü bir
orduya karşı bir savaş nizamın-
da geliştirilmiş güçlerdir. Böyle
gerilla tipi bir savaşa karşı özel
olarak yetiştirilmiş güçler değil-
dir.''
Yeni mücadele stratejisi
Yılmaz, bölgede 1984 yıkn-
dan bu yana özel güveniik gücü
kullanıldığmı ve bunun bugün-
kü iktidar tarafından da uygu-
landığını kaydederek şunlan
söyledi:
"Devletle terör arasmdaki
mücadelenin 10. ydında bence
(benim dönemimde...), (onun dö-
neminde...) aymmı yapmadan,
bir gerçekçi değerlendirme, bir
özeleştiri yapmaya ihtiyaç var-
dır. Yani geçmişte hangi tedbir-
lerden netice alındığını, hangi-
sinden alınmadığını doğru teşhis
etmeye ve buna göre y eni bir mü-
cadele strateüsini çizmeye ihti-
yaç vardır."
Bazı komşu ülkeler
Türkiye'nın bazı komşulan-
nın teröre destek verdiklerini
belirten Yılmaz, bu ülkelere yö-
nelik yapılacak yaptınmlar İco-
nusunda da şu değerlendirmeyi
yaptı:
"Bunlara karşı kullanabilece-
ğjmiz çeşitli silahlarımız var ve
bunları kullanmıyonız. Birine
karşı su süahımız var, birine kar-
şı transit imkanımız var. Kulla-
nabileceğinüz çeşitli baskı un-
surlanmız var. Ama bunları kul-
lanabilecek bir irade eksikliği
var."
'Askeri güç kullanmak'
"Buna zoriayıcı tedbirier al-
mamız lazım. Ama hiçbir tedbir
netice vermezse, eğer Türkiye
bölünecekse, o zaman bunlara
destek verenlere askeri güç de
kullanmak lazım. Yani Tür-
kiye'nin topraklanndan. sınırla-
rından daha önemli nesi vardır
ki, Türkiye askeri güç kullan-
mak tan çekinsin.
tlk tedbir olarak demiyorum,
ama son tedbir olarak bunun
gerçekleştiriunesi lazım."
Bugünkü meselenin devletin
hakim kılınması meselesı oldu-
ğunu belirten Yılmaz, "Dünya-
nın her yerinde ne yapdıyorsa biz
de onu yapmalıyız. Güç kullana-
rak bu isyanı bastırmahyız.
Öbürleri, ondan sonraki mesele-
lerdir.
Haklı olanlar vardır, haksız
olanlar vardır. Yapdabilecek
olanlar vardır. Devletin yapabi-
leceği şeyleri içerenler vardır.
Devletin serbest bırakabilecek-
leri vardır. Ama bugünün mese-
lesi bunlar değildir. Bunlar sade-
ce akıl kanştırmak, kafa kartş-
tırmak için bazen iyi niyetle, ba-
zen kötü niyetle ortaya atılan
şeylerdir."
Bu arada ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz, Güney-
doğu'daki terör olaylanndan
dolayı Mart 1994'teki mahalli
seçımlerin ertelenmesınin ya da
yapılmamasının kabul edile-
mez bir durum olduğunu söyle-
di.
Bir ışadamı Yılmaz'a.
ANAP Ordu Milletvekili Şadi
Pehlivanoğlu'nun"Güneydoğu'-
daki olaylar nedeniyle mahalli
seçimlerin ertelenmesi önerisi-
ne" ka,tılıp katılmadığını sordu.
Yılmaz, bu görüşün Pehliva-
noğlu'nun kişisel görüşü oldu-
ğunu belirterek, şöyle dedi:
'Erteleme kabul edilemez'
"Mart ayındaki mahalli se-
çimlerin ertelenmesi ya da yapı-
lamaması kabul cdilemez bir du-
rumdur.
Bu dunımda endişelerimiz
vardır. Ancak devlet o tarihe ka-
dar gerekli tedbirleri mutlaka
alacak ve secimler güvenli bir şe-
kilde y apılacaktır."
Mahmut Erdoğan, ölen oğlu-
nun hesabmı sonıvor.
Baki Erdoğan'ın ölümünün üzerinden aylar geçti ancak ölüm nedeni bir türlü açıklığa kavuşmadı.
Aydın Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında ölen Baki Erdoğan'ın babası soruyor:
Devlet kör, sağu* ve dilsiz mi?
ÖZCAN ÖZGÜR
MUĞLA - 26 yaşında Aydın Emniyet
Müdürlüğü'nde gözaltındayken ölen Baki
Erdoğanın evinde yas sürüyor. Baba, vü-
cudundaişkenceizleridururken"'tüberküloz-
dan öldü" denılen oğlu ıçın hesap soruyor,
"Devlet kör, sağır, dilsiz olur mu?" dıyor.
Erdoğan ailesi Köyceğiz'de oturuyor.
Baba Erdoğan Gökova yolu üzennde Ula'-
nın Kızılağaç köyünde bir kır kahvesi işleti-
yor.
Mahmut Erdoğan'ın. acı haberi nasü
aldığını soruyoruz.
"Söke'de diizenlenen Dey-Sol operasyo-
nunda misafir olduğu ev e baskın olmuş. Ev sa-
hipleri ile birlikte gözaltına alınmış. Aydın'a
Terörle Mücadete Şubesi'ne götürmuşİer. 10
ağustosta başlayan agözaltı 20 ağustosa ka-
dar sürüyor. Gözaltına alındığını öğrenince
Aydın'a gittim. tHD yöneticilerinin yardımı
ile Emniyet Müdürii ile görüştüm. Önce Em-
niyet'e gitmiştim. O zaman "burada oğlun
yok" dediler. TV' söyledi, 12 kişiyi gözaltına
ahnışsuıız, dedim. Bu sefer, "niye soruyor-
sun?" diye çıkıştılar. Çocuk benim, sorarım,
dedim. Yok, diye ısrar ettiler. Emniy et Müdü-
rii, İHD'den japtığımız telefongörüşraesinde,
gözaltmı doğruladı. Oğlumun sağlığının ye-
rinde olduğunu. işkence filan yapılmadığını
söyledi. Geri döndüm. 22 ağustosta jandarma
geldi. Oğlun hastanede komada. acılen git-
men gerekıyor" dedi. Yanıma kızunı alıp, he-
men gittim. tlk defa gördüğüm sivüier, °Hoş-
geldm başın sağolsun" diye beni karşıladılar"
Mahmut Erdoğan. acı haber karşısında
ne yapacağını şaşınyor. Dizlerinin bağı cö-
zülüyor. Polisler kendisıne büyük yakınlık
göstenyorlar. "Sana hemen bir araba bu-
lalım. al cenazeni götür Muğla'ya" diyorlar.
Mahmut Erdoğan karşı çıkıyor, otopsi isti-
yor. Bunun üzerine 3.5 saat gözaltına abnı-
yor.
"Polisler tedirgindi. Cenazenin hemen gö-
mülmesini istiyoıiardı. Beni emniyete götür-
düler. Kimseyle görüştürmediler. Sakıncalı
diye otopsiye de almadılar. Otopsiye göre, oğ-
lum tüberkülozdan ölmüş. O gün pazardı. Ben
pazartesiye kadar morgda kalsın, otopsiyi
adli tıp yapsın, dedim. Kabul etmediler, cena-
zeni al götür Muğla'ya dediler. Ben, memle-
ketime götüreceğim, dedim. Bir araba getirdi-
ler. Bana ne yazdığını bilmediğim bir kağıt
imzalattılar. derdest yola çıkardılar. Oğlumu
memieketimiz Sivas'ın Karacaören köyünde
defnettik. Aydın'dan bizle gelen polisler, bana
hiç ^öz actırmadılar. Oğlum yara bere için-
deydi. Koltuklannda bileklerinde izler vardı.
Kaburgalan kırıktı. Orada video çekimi yap-
tırdık. Fotoğraflannı çektik. Israrımız üzeri-
ne adli hbba gönderilmek üzere vücudundan
parça aldılar, ama bütün parcalan yarasız be-
resiz yerlerden aldılar."
Mahmut Erdoğan, soruşturmayı ilk yü-
rüten Cumhuriyet Savcısı Hûseyin Eken'in,
Baki'nin tüberküloz sonucu öldüğünü, ce-
setten alınan parçalann adli tıbba gönderil-
diğini, ölümle ilgili kesin karann adli tıp ra-
porundan sonra verileceğinı söylediğini anı-
msatıyoruz. Baba Erdoğan Savcı ile doktor-
lann hazırladıklan otopsi raporu ve açıkla-
malarla olayı örtbas etmeye çalıştıklannı sa-
vunarak şunlan söylüyor:
"Yalan söylüyorlar. Oğlumu işkencede öt-
dürdüler. Hastanede kaydı bile yoknı. Has-
taydı madem, niye daha önce tedaviy e gönder-
mediler? "
Mahmut Erdoğan oğlunun kesinlikle gö-
zaltında işkencede öldûrüldüğüne inanıyor
ve bunu kanıtlamaya çalışıyor. Bu konuda.
"Devlet, sanki kör, sağır ve dilsiz" diye isyan
eden Mahmut Erdoğan şöyle anlatıyon
"Meclis'teki adli komisy ona dosya gönder-
dik. Bir dosya Adalet Bakam'na gönderildi.
Hiçbir yanrt yok. Adalet Bakanı ile görüşmek
istedinı. kabul etmedi. Tansu Çiller'e yazdım,
yanıt yok. Onlar bu olayı kapatmak istiyor-
İar. tzin vermeyeceğim. Avrupa tnsan Hak-
lan'na da başvurduk."
Cüneydoğu'da seçim
YSK: Saııclığıkoyar
geıisiııekanşiîiaııı
• Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı
Nihat Yavuz, Güneydoğu'daki terör
olaylannın yerel seçimleri etkileyip
etkilemeyeceği sorusuna "Bizim işimiz
sandığı seçmenin önüne koymaktır. Gerisi
bizi enterese etmez" yanıtını verdi.
GÖKSEL POLAT
ANKARA- Yüksek Seçim
Kurulu (YSK) Başkanı Nihat
Yavuz. 27 Mart 1994 tarihinde
yapılacak genel yerel seçimle-
rin güvenliğinin, "hükümetin
sorunu" olduğunu belirterek,
" Sandığı koyar, gerisine kan-
şmam" dedi. YSK, seçımlerde
"mükerrer" oy kullanımını en-
gellemek için, Hindistan'dan
ARCK
Can ve Kaya'nın
katilleri elimizde
Yurt Haberleri Servisi -
"Kurd-Ha Haber Ajansı". bir
süre önce Elazığ'dan
kaçınlarak öldüriilen IHD
Başkanı Avukat, Metin Can
ile Dr. Hasan Kaya'nın katil-
lerinden birinın PKK'nın as-
keri kanadı ARGK'nın elin-
de olduğunu iddia etti.
Kurd-Ha'nın Avukat Can
ile Dr. Kaya'nın öldürülme-
siyle ılgıli olarak geçtiği haber
şöyle:
"ARGK'nin bir süre önce
•azığ'da kontrgerilla tarafı-
ndan kaçınlarak katledilen
Elazığ İHD Şube Başkanı
Avukat Metin Can ve Dr. Ha-
san Kaya'nın katillerinden
biri olan Orhan Öztürk adlı
kontrayı Malazgirt'te yaka-
ladığı öğrenildi. Amed Eyalet
Komutanlığı tarafından yapı-
lan açıklamada, 'Orhan Öz-
türk adlı kontra elemanı Ma-
lazgirt'te yakalanmıs ve şu
anda elimizdedir. Bu kişi daha
önce saflarımıza katılmış, Xa-
kurke'den kaçmış ve devlet
tarafından kontra-
laştırılmıştır" denildi."
Elazığ İHD Başkanı Avu-
kat Metin Can ile Dr. Hasan
Kaya, 23 şubatta "Hasta
var" denilerek evlerinden
çağnlmış 5 gün sonra da
Tunceli'ye 12 kilometre
uzaklıktaki Dinarsu Köprü-
sü altında cesetleri bulun-
muştu.
getirilen "mürekkep" örnekle-
nni incelıyor.
YSK Başkanı Yavuz, Cum-
huriyet'in seçimlerin güvenliği
konusundaki sorusunu yanıt-
larkcn. " Vatandaşın iradesi
bizi enterese etmez. Seçimin
güvenliği konusu YSK'nm de-
ğil, hükümetin sorunudur. Biz
sandığı v atandaşın önüne koya-
cağız, gerisi bizi enterese et-
mez" dedi.
Yavuz, şu anda kendileri
için en önemli konunun, 7
kasımda yapılacak seçmen kü-
tüklerinın güncelleştinlmesi
olduğunu belirterek. sözlerini
şöyle sürdürdü:
" Biz, hiçbir parti ayırunı gö-
zetmeden, çaltşmalarımızı ta-
mamlar ve sandığı seçmenin
önüne koy anz. \ eter ki, sandık
çevresi içinde sandığa etki
yapılmasın. Böyle bir dunımda,
elbette müdahale ederiz. Ama,
bunun dtşmda gelişecek olaylar
ve bunlarla ilgili önlem aluıması
hükümetin sonımluluğun-
dadır."
Hindistan'dan ithal
mürekkep
YSK Başkanı Bülent Ya-
\'uz, Başbakan Tansu Çiller'-
ın. üzerinde çabşma yapması
ıçın De\let Bakanı Necmettin
Cevheri'yi görevlendirdiği 'iki
aşamalı seçim " sistemıne ılış-
kın soruya. "Eğer, bu konu se-
çimlerin başlangıç tarihi olan 1
ocak 1994 tarihine kadar yasa-
' laşırsa bizim için sorun olmaz.
\em düzenlemeyi seçimlere ye-
tiştiririz" yanıtını verdi.
Yavuz, seçimlerde müker-
rer oy kullanılmasının önlen-
mesi için Hindistan'dan özel
mürekkep ithal edildiğinı ve
bu konudakı çalışmalannın
da sürdüğünü anlattı. Yavuz.
•' Hindistan'dan bazı numune-
ler getirdik. Devlet Malzeme
Ofisi kimyageıieri. bu numune-
leri inceliyor. Burada bizim
aradığunız sonuç, insan sağlığı-
na zararlı olmaması ve en az 10
saat çıkmaması. Sonuçlar müs-
pet ohırsa, seçimlerde bunu
i kullanacağız " dedi.
Konuk
yazar Ispmyolmodeüsadece Baskdeğildir
ÇOKKAPILIODA
Asrnı Bezirci
3. bası 30.000 (KDV içinde)
Çcığdaş Ya\ınları TürkocağıCad.
39-41 Cağaloğlu-İstmbul
Ödemeli gönderUmez
• İspanyol devleti 17 özerk topluluktan oluşuyor. 17 bölgenin
her biri seçimle gelmiş bir yasama organına, yerel hükümet gibi
işleyen yönetici kurula, meclisçe seçilip kral tarafından atanan
bir başkana ve bir de yüce adalet divanına sahiptir. Her özerk
bölgenin parasal kaynaklannı kendi topladıklan vergilerle
genel bütçenin katkılan oluşturur.
bir yazı yayımlamışüm. 1978'den
sonraki tspanyol uygulaması ki o
zamanki Devlet Bakanı Adnan Kah-
veci bu örnekte bazı yenilikler göre-
rek İspanyol modelinin de teorik
olarak incelenmesinde yarar oldu-
ğuna ilişkin bir değerlendirme yaptı.
Bu çerçevede bugünlerde yalnızca
Basklann sözûnün edilmesi bile
konunun iyi bilinmediğini kanıtla-
maya yeter.
Franconun ölümünden (1975) ve
Prof. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
Son hafta içinde Türkiye basını-
nda Güneydoğu'daki etnik sorunun
çözümüyle bağlantılı olarak 'tspan-
ya modeU'nin yoğun biçimde sözü
edildı. Bu arada, Başbakan da 'Bask
sonınu'na ilişkin bilgisi olmadığını,
bu nedcnle bir model niyetiyle dü-
şünmüş olamayacağını açıkladı. İki
yıl önce, "tspanyol Modeli' başlıklı
faşist uygulamalann geride bırakı-
lmasından sonra kabul edilen yeni
(1978) İspanyol anayasası, Bask,
Katalonya, Andaluzya ve Galiçya.
gibi ayn tarihsel, kültürel ve ekono-
mik özellikleri olan bölgelerle Ka-
narya Adalan örneği takımadalara.
hatta Asturias ve Navarre gibi tarih-
ten gelen bir bölgesel kimliğe sahip
yerlere de özerklik tanıdı. Madrid
gibi tek başına kent-iller, gjderek bu
örgütlenmeye henüz katılmamış Ce-
belütank bile özerk olacakth Kısa-
ca, 17 özerk topluluk İspanyol dev-
letini oluşturuyordu. Bask toprağı
bunlardan yalnızca biridir.
17 bölgenin her biri seçimle gelmiş
bir yasama organına, yerel hükümet
gibi işleyen yönetici kurula, meclisçe
seçilip kral tarafından atanan bir
başkana ve bir de yüce adalet divanı-
na sahiptir. Her özerk bölgenin pa-
rasal kaynaklannı kendi topladı-
klan vergilerle genel bütçenin katkı-
lan oluşturur.
Herhangi bir özerk bölge, anaya-
sasının çizdiği sınırlan aşarsa. mer-
kezd hükümet devletin genel çıkar-
lan uğruna bazı yaptınmlara başvu-
rabilir. İspanya bu yeni anayasal
çerçeveyle ülkenin birliğini korudu-
ğu inancındadır
. Özellikle azınlıklara baskı uy-
gulamış olan Franco'nun ortadan
kalkmaşından sonra, böyle bir dö-
nüşüm İspanya için beklenmektey-
di.
Yeni düzenlemeden etkilenen top-
rak ve insanlann 17 birinı oluş-
turmasına karşın ülkemizde "İspan-
yol modeli' deyince yalnız Basklann
sözünün edilişindeki neden an-
laşılmıyor. Belki modelin ne olduğu-
nun bilinmemesinden ya da en çok
işitilenin Bask örneği oluşundan
ötürüdür. Ama o zaman en az Kata-
lonya ile birlikte anılması gerekir.
İlki kuzeyde, öteki güneydeki iki
önemli azınlık sorunudur ki, 1930'-
lann iç savaşına da büyük ölçüde bu
çifte sorun neden olmuştu. Ne var
ki. ikisinin de tarihsel geçmişleri ve
merkezi hükümete bağhlıklan yö-
nünden farklılıklan vardır. Daha
ötesi, aynı ölçüde önemli olma
dışında benzerlikleri azdır. Faşizm
yıllannda her iki bölee halkı da ezil-
mişlerdi. Bugünkü "fspanyol modeli'
bu acı geçmişe bir tepkidir. Bize de-
ğil, başkalanna uyabilir.
PKK'dan
misilleme
sinyaliHaber Merkezi - Özgür Gün-
dem Gazetesi'nin Forum Kö-
i şesı'nde Ali Fırat imzasıyla ya-
j yınlanan yazıda, Mart yerel se-
j çimlerinin Güneydoğu'da
i PKK insiyatifı ile gerçekleşti-
rileceği mesajı veriliyor. PKK
h'deri Abdullah öcalan'm Ali
Fırat imzasıyla yazdığı belirti-
len yazıda "Kürdistan'da geril-
lanın insiyatıfınde bir yerel seçi-
me gitmek. bu secimde aday ol-
mak. hele hele kazanmak veya
kazansa bile görev yapacağmın
ham bır hayal olduğu görül-
mektedir" deniyor.
Ali Fırat yazısında. önümüz-
deki dönemde büyük şehirlerde
bazı eylemlere gidilebıleceğı yo-
lunda da imalarda bulunuyor.
Ali Fırat yazısında PKK mili-
tanlannın sayısının 15 bin oldu-
ğunu belirterek, PKK'nın Tür-
kıye'nin turizm gelirlerine bü-
yük bır darbe vurduğunu söylü-
yor.
PKK eylemlerinin önü-
müzdeki aylarda askeri saha-
dan ekonomik sahaya kaydın-
lacağı belirtilerek"fstanburda
yaşayan her bin Kürt'ten birisi-
nin günde bir eylem yapması
dunımunda günde üçyüz-beş-
yüz eylemin gerçekleştirilebile-
ceği" öne sürülüyor. Yazıda
aynca "'Her kentte 10 Kürt'ün
yilda on gün ormanlara sıgara
izmariti atması dunımunda da
Türkiye ekonomisi ne olur?"
diye soruluyor. '
Yazıda bu eylemlere gerekçe
olarak da Güneydoğu ıllennde
halkın göçe zorianması, göç et-
meyenlerin katledilmesi, köyle-
nn bombalanması, fadi meçhul
cınayetlerin tırmandınlması
göstenlıyor.
Devletin. bazı yerlerde Özgür
Gündem gazetesinın dağuımını
engelledığinın öne sürüldüğü
yaada, bununla halkın tercih
ettiğı gazeteyı okuma hakkının
elinden alındığı belirtiliyor.
Yazıda, "Daha ötesi var. böyle
giderse gerilla gazetelerin
dağıtımını engelleyebıleceğı
gıbı radyo, TV vencilerinı tah-
rip edebilir ve böylelikle devlet
Dımyata pinnce giderken evde-
ki bulgurdan da olacaktır" de-
niyor.
Önümüzdeki dönemde de
ekonomik, siyasi. asken ve dip-
lomatik sahal'arda misilleme ey-
lemleri yapılacağı da yazıda yer
alıyor.
Silvan'da 2
faili meçhul
DİYARBAKIR (Cumhuri-
yet) - Diyarbakır'ın Silvan ılçe
merkezinde iki kişi "faili meç-
hul" saldınlar sonucu öldü.
Böylece son 26 günde Diyar-
bakır. Batman ve Silvan'da iş-
lenen "faili meçhul" cinayetler
sonucu 36 kişi hayatını kay-
betmiş oldu.
Şilvan'ın Mescit Mahal-
lesi'nde belediye işçisi thsan
Gûneşli, önceki gece kimlıği»
belirlenemeyen kişilenn silahlı
saldınsına uğradı. İhsan Gü-
neşli olay yerinde öldü.
Şilvan'ın Cami Mahallesi'-
nde de evine gitmekte olan
Tekel Müdürlüğü işçisi Selim
Demirkıran, yine önceki gün
kımhği belırlenemeyn bir kişi-
nin silahlı saldınsı sonucu ağır
yaralandı. Demirkıran kaldı-
nldığı devlet hastanesinde öl-
dü.
Son 26 gün içerisinde Bat-
man'da 8 Diyarbakır'ın Sil-
van ilçesinde de 8 kişi "faili
meçhul" cinayetlere kurban
gitti.
Pervari'de
2korucu
öldürüldü
Yurt Haberleri Servisi - Sıirt'-
ın Pervari ilçesi Tuzcular köyü-
ne baskın düzenleyen PKK mi-
litanlan ile korucular arasmda
çıkan çatışmada iki korucu öl-
dürüldü. Birleşik Basın Dağı-
tım AŞ'ye bağlı Adana'nın Os-
maniye Gazeteler Başbayii,
benzin dökülerek yakıldı.
Pervan ilçesi Tuzcular köyü-
ne önceki gece baskın düzenle-
yen bir grup PKK mihtanı ile
köy koruculan arasmda çaüş- .
ma çıktı. Çatışmada gecıcı köy
koruculan Ali Birsem ile Meh-
met Şirin Baytekin oldü. PKK-
lılar Ömer Erdoğan adlı koru-
cuyu yaraladıktan sonra olay
yerinden kaçtılar.
Turistlerden haber yok
PKK tarafından 9 ekimde
Erzincan-Erzurum karayolu
kesilerek kaçınlan ABDli Ko-
nir Patrick ve Yeni Zelandalı
Ernis Dougar adlı iki turistten
haber alınamıyor. Kurd-Ha'-
dan dün yapılan basın açıkla-
masında söz konusu turistlerin,
ülkelennin PKK'yla irtibatage-
çene kadar •'misafir" edilecekle-
n belirtildi.
Hollanda'da Lahey polisi
PKK'nın ülkede bulunan Türk
vatandaşlanndan zorla para
topladığını, bunun engellenme-
sı amaayla geniş çaplı bir ope-
rasyon başlatıldığını agkiadı.