Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KİM1993CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
RKETLERDEN
VBERLER
>EMPA PAZARLAMA
at Renaissance Otel'de
laform bayileri için
ılantı düzenledi. Genişbir
linat yelpazesine ve çok
,itlipostforming şekillere
ûp olan Delaform'un,
jbilyadan dekorasyona
•çokkullarum alanı
ılunuyor.
•EVYAF
ın Adam
Tamüm
tarafından
hazırlanan
>urusabun reklamlannda
ener Şen yer alıyor. Şener
en'in "Beyaz sabun, renkli
abun" konusuna açıklık
Ktirdiği reklam filnileri
)undan sonra her akşam
rv'deyavımlanacak.
•SÖĞLTSERAMİK
Hikon Exhibition Center'da
20-24ekim tarihleri arasında
düzenlenecek "'Mutfak
Banyo93 Fuan"na
kaülacak.
•COMMER-
CIALUN1ON
Sigorta 57 metre
kare alana
yerleşmiş
Gapitol binasını yangın ve
tümrisklerekarşı 320milyar
liralık teminaüa sigortaladı.
•BECELin doktor ve
beslenme uzmanlanna
yönelik olarak 3 ayda bir
yayımladığı "Becel Sağhk
Bülteni"nin ekim, kasım,
aralık aylanm kapsayan
beşinci sayısı çıktı.
•WELLA
Lifetex
sensme,
kuru ve yıpranmış saçlarda
etkili olacak "Lifetex Protein
Plus"u ekledi.
•ÇEVKO VAKF1, îzmir
Fuan sırasında sürdürdüğü
anket ve ambalaj auklannın
ayn ayn toplatılması
çahşmasıru lamamladı. Fuar
süresince 3250kilo ambalaj
atığı toplandığı ve bunun
büyük bir çoğunluğunu
teneke ve alüminyum
meşrubat kutulannın
oluşturduğu belirtildi.
"-JT-7 BNOBEL
m A ILAÇ
¥ W SANAYİİ
I g kaulmışolduğu
A / "9'uncu
£ I Kardiyolojive4'üncü UlusalTürk
Gastroenteroloji
Kongreleri'nde Dispeprid,
Altizem SRve Konveril
ilaçlarinin tanıümını yaptı.
•BtLGİŞAYAR
MAGAZİN DERGtSt
tarafından İsıanbul Sergi
Sarayında düzenlenen
" 11"inci Bilgisayar Fuan
COMPEX93"sonaerdi.
•TARİŞ
80'inci kuruluş
yılıetkinlikleri
çerçevesinde
"Edebiyat
Ödülleri
Y'anşmasT
düzenledi. Amatör ve
profesyonel kaulımcılara
açık olarak düzenlenen
yanşmada şiir, öykü ve
deneme alanında yanşılacak.
•HEKTAŞ tarafından
düzenlenen eğitim ve
program toplantılannın
sonuncusunda, 1993yıhrun
genel değerlendirilmeşinin
yam sıra 1994yılına ilişkin
olası gelişme ve tahrninler
yapıldı.
• GOODYEAR
LASTİKLERİİzmitve
Adapazan fabrikalannın
ISO9002 Belgesialmalan
üzerine MövenpickOteli
Galaxy Salonu'nda basın
toplanüsı düzenledi.
•GÜNEŞSİGORTA Nova
Baran İş Merkezi binasım all
risk teminaüile sigortaladı.
•OLIVETTlyeni
ürünlerini tanıtmak amacıyla
SvvissOtel'deyetkili
satıcılara bir seminer
düzenledi. Seminerde üç ayn
masa üstüşerileriyle birlikte
iki taşmabilir PÇ ve fax
çekebilenOFX3100'ü
t a m t ^ ^ «UNIVER-
i l ^ SAL
I I 1 SİGORTA
1 I I 1993ymnınuk
I aluayında8.2
milyaruk hasar ödemesi
yapu.
• MONDEO FORD yıhn
ilk alü ayındayüzde 12 olan
Avrupa otomobil
pazanndaki payını, ağustos
ayında geçenyıla göre yüzde
7 artıraTak yüzde 15'e
ulaşurdı.
" UKX\
SİGORTA
Ankara Bölge
Müdürlüğüne
Yaşar Ay Ak'ı
atadı.
• KİMSİGARALARI1989
yüından itibaren
düzenlenmekte olan Bodrum
Kupası etkinliklerinde
"Yelkenli Ahşap Yat
Yanşlan"na sponsor oluyor.
• AGRO-SAN Tanm İlaçlan
A.Ş ıle kimyevi ürünler ve
eczaalık grubu Fransız
Rhone-Poulenc Şirketi
arasında 5 milyarsermayeli bir
ortaklık kuruldu. İstanbul'dan
yönetilecek şirketin 10 bölgede
ojS« bulunacak.
Profılo, Polonya'da ilk kez kampanyalı televizyon, buzdolabı satışı başlatacak
TaksitliyaşamsatacağızBÜLENT KIZANLIK
VARŞOVA - Eski Doğu Bloku ülkele-
rine yatınm yapan Türk şirketleri. yüksek
enflasyon nedeniyleTürkıye'de geüşurilen
serbest piyasa modeUerini bu ülkelere de
nana ödedikleri tutan geri vermek türün-
de ikramiye dağıUıklannı anlatan Üner,
Polonyalılar için ödeme kolaylıklannı
1994"te başlatacaklannı bebrtti. Bayilere
15 günlük vadeyle verdikleri mallar için
yüzde 2 vade farkı uyguladıklannı dakay-
taşıyorlar. Polonyalılar da gelecek yıl bir deden genel müdür vekili Üner, taksitü
Türk şirketi sayesinde '"taksitli satış kâm
panyalan" ile tanışacaklar.
Profilo, Varşova'daki fabrikasında üre-
teceğı kahverengi ve beyaz eşya ürünleri
ile diğer dayanıkh tüketim mallannı. du-
varlar yıkıldıktan sonra enflasyonun pen-
çesine duşen Polonyalı- t
lara taksitle satmaya
haarlaruyor. Polonya'-
da yaklaşık 2yvldır tele-
vizyon üretmekte olan
Pronlo. gelecek yıl baş-
ta buzdolabı olmak
üzeTe, video. audio. ya-
zarkasa ve terazi üre-
timine de başlayarak
ürün yelpazesini ge-
nişletecek.
Yıllık enflasyonun
yüzde 35'i aşüğı Polon-
ya'da. hayat şartlan
ağırlaşırken satın alma
gücü de her geçen gün
azahyor. Fabrikalarda
ortalama aylık ücretler
3.5-4 milyon ziloıi a-
vannda. Buna karşın
mağazalarda çoğu
Sony, Sanyo. Toshiba gibi yabancı mar-
kalar taşıyan renkli televizyonlann en
ucuz sayılabilecek 51 ekranlannda etiket-
ler 5-5.5 milyon zilotiden başlıyor. Profılo
tarafından Varşova'da üreülen Telestar
marka televizyonlardan almak için de Po-
lonyalı bir çakşanın en az 1.5-2 aylık ma-
aşıru yaurması gerekiyor.
Profılo Telra'nın Varşova'daki tesisle-
rinde genel müdür vekilliğini yürüten Ser-
han Göfcbudak Üner, çek-seneı gıbi değerli
kağıtlar ve yeterli bir bankacıhk sistemi
bulunmadığı için taksitle satışlara henüz
başlayamadıklannı söyledi. Şimdilik tele-
vizyon alanlar arasında çekiliş yapıp kaza-
Yüksek enflasyoB
nederaykalîm gücü
dü^n PoîonyaMara
gelecekyü Varşova'da
ürettiğikahveretış ve
beyazeşyayı taksitie
satmayahazırlanan
Profılo-Telra, ATiîe
ayncalıklı ticaret
anlaşması buiunan bu
üîkeüzerinden
Avrapa pazanna yeni
birkapıaçmayı
planhyor.
kampanyalarda şu an yüzde 44'e ulaşan
yıllık faiz orarüannı dikkate alacaklannı
ifade etti.
Profılo Holding Pazarlamadan Sorum-
lu Başkan Yardıması Orhan İyiler ile Pro-
fılo Elektronik Grubu Başkanı Dr. Ferzad
Kuchani, Telra'nın Po-
lonya'daki fabrikası ile
ilgili olarak Türk basıru
ıçın düzenlenen tanıtım
gezisinde, tesisin dış pa-
zarlarda iki fonksiyon
üstleneceğini soylediler.
İyiler ve Kuchani'rün
verdiğı bilgiye göre, bu
tesisin öncelikle Avru-
pa'da >eni ve iyi bir pa-
zar haline gelmekte olan
Polonya'da önemli bir
müşteri kitlesi sağlaması
amaçlanıyor. Ancak asıl
hedef, Türkiye'nin 2 yıl
önce 1 milyon 300 bin
adede ulaşan televizyon
ihracatı nedeniyle AT-
nin koyduğu gümrük
sınırlamalanm aşmak.
Avrupah sanayicile-
rin, Türkiye'deki fırmalarca Uzakdoğu'-
dan gümrüksÜ2 ıthal edilen komponentle-
rin ATye ihraç edilecek televizyonlarda
kullamlması dampmg krizi yaratmışü.
Elektronik Grubu Başkanı Dr. Ferzad
Kuchani, ihracaı kaydıyla yapılan ithalat-
takı bu gümrükmuafıyetinin sana>icilerin
isteğjyle hûkümetçe kaldınldığmı haU-
rlattı. Kuchani. AT komisyonunun da
Türkiye'deki teşvigin kaldınlması üzerine.
Türk televizyonuna koyduğu yüzde 14'-
lük gümrük vergısini kaldıracağını söyle-
di. Dr. Kuchani, Telra'nın komponent it-
halatını Uzakdoğu yenne Avrupa'dan
yapüğını ve bunu ATkomisyonuna belge-
Polon\a'da 2 \ıldır televi/\on üretmekte olan Profilo, gelecek >ıl başta buzdo-
labı, video, audio, yazarkasa ve terazi üretimiyte ürün yelpazesini genişletecek.
ledikten sonra, yüzde 14'lük gümrük ver-
gisindcn korunduğunu da belirtti.
Dr. Kuchani Profılonun Türkiye'den
televizyon ihracatmın engellendiği süre-
lerde, Polonya'daki üreümi yoluyla bupa-
zara girmeyi planladığjnı da vurguladı.
DT. Kuchani"nin verdiği bilgiye göre, Po-
lonya yaptığj anlaşmalar uyannca 1995'-
ten itibaren ATye gümrüksüz mal satabi-
lecek.
Polonya'da halen yılda 400 bini kacak
yoldan ülkeye sokulan toplam 1 milyon
civannda televizyon satılıyor. Bu yıl40bin
olan üreümini 60 binin üzerine çıkarmayı
hedefleyen Telra, böylece Polonya paza-
nnda yüzde 10'un üzerinde bir paya ulaşa-
cağını hesaplıyor.
Sermayesi 1 milyon 30 bin dolara yük-
seltilen bu uluslararası ortaklıkta. Profılo
Telra'nın yüzde 48.34 hissesini arttırmak
için yüzde 25'lik bir obsiyonu da bulunu-
vor.
Ekonomidışgözetimegiriyor
• Dünya Bankası ve IMFden iki ayrıKeyet, kasım ayında konsuîtasyona gelecek.
NURSUNEREL
ANKARA - Türkiye ekonomisi.
Dünya Bankası ve İMF heyetlerinin art
arda yapacaklan ziyaretlerle u
dış göıe-
tim"e ahnacak Türkiye'nin özelleşür-
mede uygulaması gereken stratejiyi be-
ürleyecek olan Dünya Bankası heyeti 25
ekimde, "yıHık. kofeffltasyon" yapacak
IMF heyeti de 22 kasımda Ankara'da
olacak.
Dünya Bankası heyeünin Ankara'da
yapacağı görüşmelerin ardından özel-
leştirme konusunda Türkiye'nin atması
gereken adımlan belirleyecek bir dokü-
man Haarlayacağı. bu koşullann Türki-
ye tarafından benimsenerek uygulan-
ması halinde de kuruluştan 1 milyar do-
lara yakm kredi kullanılabileceğibilcliri-
liyor. Dünya Bankası'nm bu girişimtne
paralel olarak, Japonya'dan da 250 mil-
yon dolan bulacak bir "köprü kredi"
sağlanacağı beürtiliyor.
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı
yetkilileri, Dünya Bankası uzman-
lannın toplumsal uzlaşma>T N^ırgulaya-
cak bir "âzeHeştirme yasasT hazırlan-
ması üzerinde önemle durduklannı kay-
.dederek."HerhaWe haznianacak dokü-
nıanda vurgulanacak en önemli koşullar-
dan biri de bu olur" dediler. Yetkilüer,
Cumhuriyet'e şunlan soylediler.
"Dünya Bankası uzmanlarmm 25
ekim tarihinde Ankara'va yapacaklan
riyarette özelleştirme önem taşıyacak.
Zivaret sırasında uzmanlar Türkive'nin
özelleştirnıe operasyonlarını başarı ile ta-
mamlaması için gereken ilkeleri beürle-
yecekler. Bu ilkeler bir dokümanda yer
alacak, biz Türkiye olarak bunları uy-
gulamayı kabul eder \e başarı ile uygula-
yabilirsek bankanın bize 1 milyar dolan
bulması beklenen bir kredi açması müm-
kün olacak. Dünya Bankası Türkiye'nin
bu konuda başanlı olahilmesinin ilk
şartını toplumsal uzlaşmada görüyor.
Tabii sadece taahüt etntek yeterli olmu-
yor, bu taahhütlerinizi yerine getirmeniz
gerekiyor."
IMF de getiyor
Uluslararası Para Fonu (IMF) heye-
ünin ise 22 kasımda Ankara'ya bir kon-
sültasyon ziyareti yapması bekleniyor.
Bu ziyaret sırasında IMF yetkilileri
Türkiye ekonomisi üzerinde bir "durum
saptaması" yapacaklar.
Türkiye 1980'den bu yana IMF ile
"stand-by" anlaşması yapmadığı ve kre-
di ahşverişine girmediğj için IMF yetki-
lilerinin yaptıklan "konsülta^yon ziya-
«11611" eskisi kadar önem taşımıyor.
Hazine bürokratlanna göre kredi açısı-
ndan değil de "kredibilite''' açısından
önemli sayılan bu ziyaretin anlamı şu:
"Türkiye ekonomisi Standard and Po-
ors'un 3-B'sinden sonraki en önemli no-
tunu IMF'den almış olacak.
Bu, aynı zamanda Çiller hükümetine
dış fınans çevrelerinin bakış açsını da be-
lirlevecek."
DOKUMA TEZGÂHLARI
üeı ıizlilitekstilci
rahatsolukaldı
ÖMER YLRTSEV'EN
DENİZLİ - Denizli ekono-
misinin belkemiğini oluşturan
teksül ve dokumaalık sektörün-
deki teknolojik atıhm için nihayet
kaynak bulundu. Yıllardır gün-
demde olan tezgahlann yenilen-
mesi için Halk Bankası aracıhğıy-
la KOSGEB tarafından 100 mil-
yar lirahk kredi açıldı.
KOSGEB tarafından yapılan
açıklamaya göre tezgahını yeni-
lemek ısteyen tekstilci ve doku-
macıya en fazk 400 milyon Hraya
kadar kredi verilecek. Yılhk yüz-
de 50 faizli açılacak kredi bir yıl
ödemesiz olacak. Tamamı ise 3
yılda ve 6 eşit taksitte ödenecek.
Açılacak kredi ise ahnacak tez-
gah bedelinin yüzde 80'ini geçe-
meyecek. tşletmeleren fazla 2 tez-
gah için kredi kuUanabılecek.
KOSGEB İl Müdürü Höseşin
Türköz, 100 milyar liralık kredi
ile 500 işletmenin yeni tezgahlara
ka\\ışacağım söyledi. Kullarula-
cak tezgahlann yerli imalat ol-
masırun sart koşulduğunu belir-
ten Türköz, kredi başvurulannı
kabul etmeye başladıklanm bil-
dirdi.
Denizli DokumacılarOdası ise
tezgah alımı konusundaki şart-
nameye karşı çıkü. Kuruluşun
180 cm. enindeki tezgahlann
alımını öngördüğünü. bu maki-
nelerin ise sadece MKE'de bu-
lunduğunu belirten Oda Başkanı
Mesut Kuzuoğlu şunlan söyledi:
"Denizli piyasasında 2.50-2.60
cm'lik tezgahlar geceıii. 1.80 cm.
enindeki tezgahlarda dokunan
ürünler bugün için pivasada pek
kuUanılmıyor. Biz oda olarak ön-
ceden KOSGEB'iu>ardık. Ancak
uyannm dikkate alınmadı."
KOSGEB'in önerdiği tezgah-
larda sadece gömleklik kumaş
dokunabileceği belirtildi. Tekstil
ve dokumaalık sektöründe bu-
gün en çok havlu, bomoz ve
hambez üretimirün yapıldığını
anlatan tekstilci ve dokumacı es-
nafı, şartnamenin yeniden göz-
den geçirilmesini istedi.
LimuzintipiVolvo Volvo fırması 1994 model 460 GTL \e 850 GTL Suüon tıpi
otomobillerini. önceki akşam Conrad Otel'de verdiği kok-
teylle tanıttı. Volvo arabalannın Türkiye temsilciliğini üstlenen OYTAŞ İç ve Dış Ticaret yetkili-
leri, otomobilleri 440 ile 750 milyon lira arasında değjşen anahtar teslim fıyatlar ıle satışa suna-
caklanru belirttiler. Sergide en ilgi çeken araba ise kısa bir süre önce Türkiye Otomobilciler Esnaf
Odası tarafından İstanbul'da dolmuş olarak kullarulan limuzin tipi Volvo oldu. İstanbul Otomo-
bilciler Esnaf Odası Yönetim Kurulu üyeleri, bu arabanın çok dayanıkh olduğunu ve halkın be-
ğendiğmi belirterek "İki katlı otobüslere ve turistik amaçla Limuzin işletenfîrmalaratanınan mua-
fiyederin bizlere de tanınması için hükümete başvurada bulunduk. Bize aynı haklar tanınırsa 600
arkadaşnnız arabalarını değiştirerek bu limuzini alacak. Şu andaki bize maliyeri 1 milyar 200mil-
yon, eğer haklar tanınırsa kişi başına 500 milyon lira gibi bir ücret ödeyerek İstanbullulan bu nitelik-
li araçlara kavuşturacağu'" dedi. (Fotoğraf'İBRAHİM GÜNEL)
Çiller'in tütün desteklemepolitikasıyla buğdayı kanştırması TMO'ya zor anlar yaşattı
YPK'dabuğdaykriziucıızatlatılclı
Başbakan Tansu ÇSler, YPK top-
lantısıııda bürokratlan azarladı.
ANKARA (Cumhuriyet
Yüksek Planlama Kurulu toplantılan-
nın son gününde. Başbakan Tansu ÇU-
ler'in "sinirlenerek bürokratlan azarla-
masına yol açan" bir "buğday krizi" ya-
şandığı öğrenildi. Krize Çiller'in tütünle
fjuğday alımı politikalannı birbirine
kanştırmasının yol açtığı yorumlan
yapıhyor.
Başbakan Tansu Çiller'in, Toprak
Mahsulleri Ofisi'nin hesaplannın görü-
şülmesi sırasında, ofısin Merkez Ban-
kası'ndan kullandığı 20 trilyon liralık
reeskont kredılerini hala geri ödemedi-
ğini öğrenince, Genel Müdür Timuçin
Turan'a sinirlenerek "Biz çocuklarımıza
eğitim için para bulamazken, siz nasıi 20
trilyon lira borçjandınız? Bu borcu nasd
ödeyeceksiniz? Ne diye Türki cumhuri-
yetlere reeksport yapıyorsunuz" diye
sorduğu, genel müdürün bu işlemlerin
hükümetin istegi üzerine yapıldığını ve
ofısin 24 trilyon lira alacağı olduğunu
anımsatması üzerine de Çiller'in sinirli
tavnnı terk ettiği kaydedildi.
Çiller sözü destekleme alımlanna da
getirerek "Buğdav üreticisini yüksek fi-
yatla destekteyecegimize, teşvikleri di-
rekt çiftçiye verelim" dedi.
Çiller'in bu sözleri üzerine YPK salo-
nuna "derin bir sessizliğin''
1
hakim oldu-
ğu ve bürokratlann şaşkınlıkla birbirle-
rine baküklan kaydedildi.
Tütünle buğday karıştı
TMO Genel Müdürü Turan. Çillere
destekleme alımlannın nasıl gerçekleştiği-
ni anlatarak üreticiye direkt para verme-
nin sıkıntılar doğuracağmı aktardı. Tu-
ran. bu şekilde ödeme yapıhrsa, Türkiye'-
nin buğday üreüminın kağıt üzerinde bir
yıl içinde 2'ye katlanacağım belirterek
önerinin sakmcalanna dikkat çekti. Tu-
ran'ın, "Bo'ylebir uygulamaya ille gidilmek
isteniyorsa, çiftçinin buğdayını ofısin am-
banna 'emaneten' teslim edilmesl
lansın. Çiftçiye bir sertifıka verilerek ema-
net teminata bağlansın. Çiftçinin ürettiği
buğday böylece kesin bir şekilde belirlenir.
Daha sonra çiftçi buğdayını istediği yere
satsın. Biz üreticiye destekleme fıy atını ve-
relim. Çiftçinin serrifıkasını kim getirirse
buğdayı alır götürfir. Destekleme uygula-
masıdaböylece sahibini bulur" diye konuş-
tuğuöğrenildi.
ÇilleT'in, açıklamanın ardından
yatıştığını ve toplantıda Çiller'in önerisine
benzer bir destekleme politikasının tütün-
de uygulanması için karar ahndığını anı-
msatan kaynaklar. "Saynı Çiller herhaMe
tütün ile buğdayı birbirine kanştırdı" yoru-
munu yaptılar. Turan'ın bu konunun
ardından,reeskportişlemlerini açıkladığı
ve bu işlemlerin hükümetin isteği üzenne
yapıldığını Çiller'e aktardığı öğrenildı.
ÇilleT'in. işlemlerin kendi isteği üzerine
gerçekleştirildiğini duyunca sinirli tavnnı
terk ettiği ve sakinleştiği öğrenildi.
IŞÇININEVRENINDEN
ŞÜKRA^KETENCİ
Kısır Döngü
Memurlarla ilgili her yeni ücret artşı belirlemesi, me-
murların can acısı ile sendikal haklar için sokağa fırlama-
lanna neden oluyor. Enflasyon karşısında acımasızca
ezildiklertni gören memurlar, tepkilerinde sendikal hak
arayışını giderek daha güçlü öne çıkanyorlar.
Bütçe çalışmalan çerçevesinde gelecek yılın ücret ar-
tışları için yapılan çok düşük belirlemeler, kitleyi bir kez
daha isyana, tepkilerini toplu eylemlerle dile getirmeye
sürükledi. Bir yandan da memurların bazı grupları için
yapılan çok haklı iyileştirmeler, yapılmayan gruplarda
göreceli tepki, isyan duygusunu besledi. Meslek grupları
olarak üniversite öğretim üyeleri, doktorlar, sağlık çalı-
şanlan, kendileri için ölçü olabilecek diğer meslek grup-
lan ile aralanndaki büyük ücret larkı nedeni ile direnişe
geçti. Önümüzdeki günler bir kez daha yogun memur di-
renişlerine gebe görünüyor.
Son yıllarda yıl içindeki sıktığı ve genişleyen katılımı,
uzayan süresi ile memur direnişleri, giderek yaşamın
olağan bir parçası haline geliyor. Siyasi iktidar çözüm
üretmeden, vurdumduymaz bir tavır içinde, direnen me-
murun eylem içinde öfkesinin yatışmasını bekliyor. Ken-
dince zaman kazandığını düşünerek, sorunu giderek
daha büyük bir kısır döngünün içine sokuyor.
Koalisyon partilerinin seçim kampanyalarından başla-
yan, hükümet program ve protokolleri ile kabul edilmiş,
memura sendika hakkı verilmesi sözü var. Hükümetin bir
önceki koalisyon ortaklığı döneminde ilgili ILO sözleşme-
sinin onanması ile garanti edilmiş bir hükümet sorumlu-
luğu söz konusu. Memura sendika hakkı ile ilgili yasa
hazırlıklarının, sendikalasmaya ilişkin bölümü Çalışma
Bakanlığı tarafından hazırlanıp hükümete teslim edileli
oldukça uzun bir zaman geçti.
Orada da koalisyon ortaklığının niteliğinden gelen bir
eksiklik var. Hükümetin DYP kanadının memura grevli,
toplusözleşmeli sendika hakkı vermek istemeyeceği,
Önemli kısıtlamalara, açmaza girilebileceğı gözetilerek,
sendikal hakla ilgili yasalar bir paket olarak hazırlanma-
dı. SHP kanadının grevli, toplusözleşmeli sendikal hak is-
temi ve parti kararlarını çiğnemiş konumda olmamak,
kısıtjamada sorumluluk üstlenmemek üzere, yasa paketi
bölündü. Yasataslağı sadece sendikal haklara ilişkin ola-
rak düzenlendi. Uzlaşma sağlanamayacak, toplusözleş-
me ve grev hakkına ilişkin yasa düzenlemeleri hazırlığı
sonraya btrakıldı. Gelin görün ki Çiller hükümeti, sadece
memurun sendikal hakkı için hazırlanmış yasa tasarısını
da bir kenara attı. Adeta rafa kaldırdı.
"Sırada, önemli başka güncel konular var" savunmala-
n geçerli olamaz. Çiller Hükümeti işverenlerin ilgi duydu-
ğu, öncelik sırası çokdaha gerilerde olan işçi-işveren ilis-
kileri alanından bazı konulara da isteyince kolayca ön-
celik verebiliyor. özelleştirmede kullanma uyanıklığı için-
de, Çalışma Bakanlığının hazırlamtş olduğu işsizlik sigor-
tası yasa tasarısı Bakanlar Kurulu içinde imzaya açıldı.
İşverenlerin kalkmasını istediği, Toplu Konut Fonu ve zo-
runlu tasarrufun tümü ile kaldınlması yasa işi olduğu için
zaman kazanmak iszere, hızlı bir kararname ile yan yan-
ya indirilmeleri sağlandı.
Üstelik bir taşla birkaç kuş birden vurulacak. işçinin kul-
lanımı için sözde toplanan, zorunlu tasarruf ve konutforv
ları, işçinin işten atılmasında, görünürde işçi yaranna,
sonucta işçi zararına, kaynak fonu oluşturacak. İşsizlik si-
gortası fonu için işverşnin kaynak oluşturması zorunlulu-
ğu, özetleştirmede, kendi gelirinden işsizlik sigortasına
da kaynak yaratma gibi zorunluluklar tarhamen ortadan
kalkacak. Tasarruf fonunda işçinin yararlanma hakkının
doğduğu süre de gelmişti. Tasarruf fonlarıntn aktanlması
ile bu da önlenmiş olacak.
• • •
Şimdiden söyleyebiliriz. Işverenler istediği için bir pa-
ket olarak kıdem tazminatı fonu ve iş güvencesi de hızla
hükümet gündeminin içine alınabilir. Şaşırabilirsiniz, arv
cak işverenlerin kamuoyunda büyük gürültü kopardıklan
iş güvencesinde, Meclis'ten geçen ILO sözleşmesi çer-
çevesinde hazırlanacak bir yasaya itirazları olmıyacak.
Kamuoyunda kopanlan gürültü gerçek bir taktikti. Nasılsa
ILO sözleşmesi çerçevesinde hazırlanacak bir iş güven-
cesi yasa tasartsı, hükümet ve özellikle SHP kanadı ile
Çalışma Bakanı Moğultay için sadece prestij anlamında
çok önemli olacak. Aslında işçi çıkarmanın fiiti koşullann-
da ülke düzenlemesinde hiçbir değişiklik getirmeyecek.
Işverenler bunu bile bile büyük bir ideolojik gürültü kopar-
mışlar, bir kısım bilmeyen işverenleri de paniğe iterek
tepki cephesı içine almışladı. Çünkü ışverenler aslında bu
paket içinde, kıdem tazminatı yükünden kurtulmaya ka-
rarlılar. Şimdi kıdem tazminatının bir fona alınması ve iş
güvencesi yasası bir uzlaşmanın ürünü olarak bir paket
halinde, birlikte, birden gündeme gelebilir. Olduğunu
sanmıyoru'z, ancak belki devre dışinda, yok olmaya, yok
sayılmaya alışmış sendikacılarımızdan ilgi duyan olabilir
umuduyla bilgi verelim istedik.
Aslında bu konuya memurlann başlayan eytemlerin-
den gelmiştik. Çiller Hükümeti'nin memurun sendika
hakkını program ve protokolünde yer aldığı halde günde-
me getirmek istemediğini, bu arada işverenlerin istediği
konularda bal gibi sesizce ve hızla işbitirici olabildiğini
sadece örneklemek için gündeme getirmiştik.
ithalat-ihracat
Dışticaretaçığı
9milyardolar
ANKARA (AA) - Devlet İs-
tatistik Enstitüsü (DİE). Tür-
kiye'nin bu yıl ocak-ağustos
döneminde ihracatının 9 mil-
yar 454 milyon dolar, itha-
latının da 18 milyar 752 mil-
yon dolar olduğunu açıkladı.
DİE verilerine göre bu yılın
8 ayı, geçen yılın aynı döne-
miyle karşılaştınldığında, ih-
racat yüzde 1.9, ithalat yüzde
30.9 oranında artış gösterdi.
1992 yıh ocak-ağustos döne-
minde ihracat 9 milyar 275
milyon dolar. ithalat 14 milyar
331 milyon dolar düzeyinde
gerçekleşmişu.
Bu veriler çerçevesinde, ge-
çen yıl 8 ayda 5 milyar 56 mil-
yon dolar olan dışticaretaçığı,
yüzde 83.9 oranında artarak
bu yıl aynı dönemde 9 milyar
298 milyon dolara yükseldi.
Bu yıl ocak-ağustos döne-
minde, ihracatın ithalaü karşı-
lama oranı ise yüzde 50.4'e
geriledi.
Geçen yıl söz konusu dö-
nemde, ihracatmın ithalatı
karşılama oranı yüzde 64.7
oranında gerçekleşmiştı.
Öte yandan bu yıl ağustos.
ayında ihracat geçen yılın aynı
ayına göre yüzde 7 oranında
gerileyerek 1 milyar 122 mil-
yon dolar, ithalat da yüzde
39.1 oranında artarak 2 milyar
207 597 milyon dolar oldu.
1992 yılının aynı ayında ihra-
cat 1 milyar 207 milyon dolar,
ithalat 1 milyar 867 milyon do-
lar olmuştu.
Geçen yıl ağustos ayında
660 milyon dolar olan dış tica-
ret açığı ise yüzde 123.5 artışla,
bu yıl ağustos ayında 1 milyar
475 milyon dolara ulaştı. İhra-
catın ithalatı karşılama oranı
da bu yıl ağustos ayında yüzde
43.2 oldu. Geçen yıl aynı ayda
bu oran yüzde 64.6 idi.
Türkiye'nin bu yılın 8 ayın-
daki 9 milyar 454 milyon do-
larhk ihracatındaki en yüksek
paya yüzde 84.7 ile sanayi
ürünleri sahip olurken bunu
yüzde 13.7 ile tanm ürünleri,
yüzde 1.6 ile de madencihk ve
taşocakçılığı ürünleri izledi.
öte yandan ithalatın ana
mal gruplanna dağılımı ince-
lendiğinde en fazla artış yüzde
42.1 ile tüketim maddelerinde
oldu.