27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16EKİM1993CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 Komisyon, Sıvas'ı örtbas etti Onbinlerce ıııeıııurdan viziteeylemi Clinton Çiller'e J • Baştarafi I. Savfada yaptıgı g • Baştarafi 1. Sayfada hakkında gerekırse soruşturma açılması ıslenmışü Partıler ara- sında rapora ılışkın "uzlaşnıa arayişı" sonucu ne Azız Nesın'- ın tartaklanması ne de sorumlu ıtfaıyealer konusunda soruş- turma açılması raporda yer al- dı Bu arada. SHP ve CHP'b uyeler. raporda. olaya kanşan Islamı orgutlenn adlannın yer almasmı ıstedıler Bu uyefer. olaylara kanştığı ıddıa edılen Hızbullah, Aczmendı tankaü ve İslamı Hareket Örgütu'yle baa yurtlann ve Kuran kursla- nnın olayın ıçınde olduklannı savundular RP'h ve DYP'lı uyelenn oluşturduğu blok ıse buna karşı çıktı Lzlaşma sonu- cu. raporda bu konudakı ıddıa- lar yeralmadı Zaman zaman sert tarüşma- lann yaşandığı komısyonda vanlan uzlaşma sonunda bır orta yol bulunarak, raporda herkesın gorüşlennın yer alma- sı sağlandı Ancak SHP ve CHP'lı uyelenn ıtırazlanna karşın raporda, Anz îvesın'ın sorumluluğunu "ima eden" ıfa- deler yer aldı Raporda, Azız Nesın'ın Sıvas'a gelışırun dmu- rulması>la beraber, "bu kişinin kamuoyu tarafmdan bilinen fi- kirlennin Sıvas'ta olaydan bir hafta oncesınden başlayarak ba- sın tarafından ışlenmesımn belir- li bir gerginJiği tırmandırdığı" gorüşu yer aldı Avnca "Pîr Sultan Abdal etkınlikleri dtşın- da, amacı aşan bazı faaliyetlerin tansiyoaun yükselmesiııe sebep oldugu" da behrtıldı Savalık ıddıanamesınde Sı- vas olaylan, "şeriat yanhlannuı laikliğe başkaJdınsı" olarak de- ğerlendınlmesıne karşın rapor- da bu >onde bır değerlendırme yer alrnadı Bu duruma karşın uyelenn daha sonra muhalefet şerhı konulmasından endışe duyduklan ıçın raporu ımzala- makta çekımser davrandıklan belırtıldı Bu arada, bazı uyele- nn raporu, "oybirtiği ile hazırla- nan rapordur" kaydı duşerek ımzaladıklan bebrlendı Raporda. MİT'ın olay çıka- cağı konusunda önceden uyan- da bulunduğu bılgısıne de yer venldı Ancak raporda bu ıstıh- baraün ruçın değerlendınlme- dığı ve kendısıne ıletılen polısın ne yapüğının ırdelenmedığı dıkkat çektı Raporda, gostencüenn rnjı- dahaleler sonucu bır kaç kez dağıldığı, ancak topluluk ıçın- den bazı kışılenn ıtırazlan uze- nne yenıden toplandıklanna da dıkkat çekıldı Eylemlen ılk başlatan grubun tamamına ya- kıranın gençler ve çocuklar ol- duğu da bıldınlen raporda, sonradan topluluk ıçınde sakal- h kışflenn belırdığı kaydedıldı Olay zamanında oğrena yurt- lan kapalı olmasına karşın bazı oğrencılenn otobuslerle, beledı- yenın ışletüğı Çermık Kaph- cası'na getınldığı ıddıalannın da araşünldığj. ancak bunu doğrulayacak bır bılgı edınıle- medığı vurgulandı Sıvas olaylan sırasında Pır Sultan Anıtı'run valının emnyle sokulmesı büyûk bır hata ola- rak değerlendınlen raporda, emnıyet müdurûnün," kalaba- lığı y artştmr" duşuncesıyle hey- kelı göstencılenn yanına götür- mesı de eleştınldı Olaylar öncesınde önlem alınmadığı gı- bı. gostenler sırasında "tophılu- ğun kontrol altmda olduğu" gerekçesıyle valının mudahale etmemesının, başlangıçta dağV tılabılecek konumda olan top- luluğun eyleme ıyıce konsantre olmasına yol actığı da bıldınlen raporda, bır bolumu de yaşa- mını yıtıren Madımak Otelı'- ndekı konuklann buradan çı- kanlamaması eleştınldı TBMM Araştırma Komısyonu raporunun sonuç bölumunde şu ılgmç saptamalar yer aldı -Vab alevhmde oluşturulan kamuoyunun etkısıyle tepkıle- nn valıye de yönlendmldığj, -Kısa sure ıçensmde oluşan mevcut genhmle atmosfenn olay oncesı dağıulan bıldınlerle korüklendığı, -Olayın vukuu esnasında topluluğun, mevcut gergınlıkten yararlanmak ıste- yen provokatorler tarafından kışkırtılarak yonlendınldığı, -Protesto şekhnde başlayan olaylann topluluk dağıUİarak engellenmemesı uzenne za- manla eylemcılenn olay a ıyıce konsantre olduğu, mesaı çıkışı sonrasmda topluluğun büyu- mesı üzenne kontrolden çıkügı, -Olaylann öncesınde, başlangı- cında, gelışmesınde ve muessıf bır şekılde sonuçlanmasında ıl- deta yöneücılenn basıretsızlığı, kararsızlığı ve aczının bulundu- ğu, -îl ıdarecılennm, olayın mezhep çatışması sonucunu ve- receğı şekhnde hatalı bır değer- lendırme ıle yeterlı guç olması- na karşın eylemcüen durdurup dağıtamadıklan, bır arada tu- tulmalanna ozen gostererek eyleme ıyıce şartlanmalanna yol açtıklan DGMrejîmi tehditediyor • Baştarafi 1. Sayfada "Tanığm doğru söyleyip soyleme- diğine >alnız mahkeme karar ve- rebüır. Bu savcüık bir kez daha cumhuriyete ve hukuk devleüne meydan okuyor. Rejüni tehdit edi- yor" dedı Ankara Baro Başkanı Erdal Merdol ise durumun "deffli peşinen reddetmek" olduğunu be- lırtırken, Izmır Baro Başkanı Volkan Alposkay, başsavcılığın suç duyurusunun hukukı bakım- dan tehhkeb ve hatalı olduğunu soyledı Istanbul Baro Başkanı Turgut Kazan, Ankara DGM Baş- savcılığTnın Uğur Mumcu suı- kasü tanığı Ayhan Aydın hakkı- ndakı suç duyurusunu sert bır dılle eleştırdı Kazan. bavcüığm hukuku hıçe sayan bır yol ızledı- ğını belırterek, "Cinajeti işleyeni gördüm diyen bır tanığın doğru soyleyip so>lemediğine \alniz mâhkeme karar verebilir. Türk hukuk sisteminde savcılann bo>le bir takdir hakkı voktur Buneden- le Ankara DGM Başsa>cdığınm çizmeyi aştığuıı >e>a yasaya aykırı davrandığını söylemek, du- rurnu anlatraaya yetmiyor. Bu savcılık bir kez daha curnhuriyete >e hukuk devletine mevdan oku- yor. Rejimi tehdit ediyor" dedı Turgut Kazan, oncebkle bel- gelerle ılgüı sahtecıbk ıddıalan- nın bu savcıbk tarafından ınce- lenmesını "yetki gaspı" olarak m- telerken sahtealık ıddıalannın Istanbul savcılığınca ıncelenmesı gerekuğını soyledı Kazan ko- nuyla ılgıh olarak şunlan soyledı "Hukuk devletinde ber iş usu- lfince vapılır tzlenen bu yol beni dehşete duşurmuş. şuphelenmi pe- kiştmüştır. \çıkça neyi ortmek istiyorlar sorusu gundeme gelmiş- tir. Henuz cinayet soruştunnası yürürken ve belgelerde tahrifat id- diası usole uygun çozulmemişken faiDen teşhts etbğını bildiren bir tanığı ancak Ankara DGM Baş- savcvlığı yalancı ilan edebilirdi, erti. Ankara DGM Başsa\cıhğı'- nın savcılık sıfatıyla y aptığı ışlem- krin hepsine bir hukukçu olarak tsyan edivonım" Ankara Baro Başkanı Erdal Merdol da bır tanığın ıfüra ya da yalanla suçlanmasmın "deifli pe- şineo reddetmek" olduğunu soy- ledı Merdol, " Mumcu suikastı gibi kapsamh araştınlması gere- ken bır konuda peşinen delilı red- dederek dennlemesıne incele- meterden uzaklaşarak, peşin bir i£a«Je>le kişının hakkında veribıuş •yalancı tanıklık hukmü' ohnadan degtrlendırmeyi, acelecı bir işlem olarak değtflendinrim'" dedı Iftı- rarm adlıye aleyhıne ışlenen bu' /. Sayfada latma karan aldılar Yaklaşık 300 bın sağlık calışanının katıla- cağı eylem takvııru, Turk Tabıp- len BırhğVnın (TTB) bugün yapı- lacak genel yonetun kurulu top- lantısında netleşecek Hukumete, 17 ekım cumartesı gûnüne kadar süre tanıyan TTB yonetıcılen, B k Rf S d l suç olduğunu belırten Merdol, şunlan soyledı "DGM' Savcılığı'nın soruştur- ma açtnası, bu delilı tamamen or- tadan kaldırması demektir. DeKH tartaşmak, başka turlü değeriee- dinnek mümkün iken, DGM'niı bu şekiMe peşinen iftiradır demesi, bu şahsın ifadelerinin tumûnün mahkeme karan obnadan yalan olduğunu belirtmesı. hukukta zor rastlanan bir karardır. Kişiler, 'bi- zim aleyhimıze yalancı tanıklık yapıvor' diyerek yalancı tarakhk sürecıni başlattnadıklan ve soç dn- yurusunda btıhmmadıklan sürece, savcılığm ettndekı tum denileri iğne oyası gibı değerlendımıek ye- rine, yuzeysel bır araştırma sonu- cu da>a açması: ılende bu deifli devre dtşı bırakması demektir. Bu durumda. Cumhunyet Savcıfağı'- nm da>a açmaması mumkün değil. Belkı orada bunun ıfrıra sucu ol- madığı, bu şahsın ıfadesının ger- çekUkkr taşıdığı da tarttşdabHir. Bence, hukuk tekniği actsaıdaıı DGM'nin iftira sucu talihsiz ve hukuk açtsından yanbş bir dav- ranıştır." AvukatMehdi Bektaş ıse DGM SavcıbğVnın tanığın açıklamalannın "iftira olduğn"- kanaatme varmasını " İşkm hakkında nasıl bir yorum yapıktı? Onu bilemıyonım. Bu tür iddıalar- da bulunmak için, tartışılabflecek deüller olmas» gerekiyor. İftira mı yalaocı tanıkhk mı, buna değer- lendirecek olan Cumhuriyet Savcdığı'dır. Rasrlanır bir durum deği], ama bukuksal olarak o\- masmda bir terslik yok" dıye de- ğerlendırdı Bektaş DGM'nin bu goruşunun "bağlavıcı bir yam obnâdığını" soyledı tzmır Barosu Başkanı Volkan Alposkay. Mumcu suıkasü tanığı Ayhan Aydın hakkında Ankara DGM Başsavcıbğı tarafmdan suç duyurusunda bulunulması- nın "hukuki bakundan tehfiketi ve hatalı" olduğunu soyledı Alposkay konuyla ılgıb goruş- lennı şoyle dıle getırdı "Atatûrkçü ve çağdaş yazar Uğur Mumcu cinayetine devletin bir kısım yetkiülerinm >e yargı yetkisi, iddia yetkisi elinde olan gorevtilerin bash ve gereksiz bir olaymışçasina bakmalan, ülke- mizde tınnanan terörii beskmek ve azdırmaktan başka netke vere- mez. Sürpriz tamk Ayhan Aydın iyice değertendirilmeden, ifadesi ve açıklamalan irdelerip, tahki- kat derinleştirumeden \apılan te- levizyon yay mlan >e suç duyunıla- n. bu tur ciddı ye gerçek iddialarda butunan kişilenn benzerteriıri afişe edümekten çekinmeleri ve kork- malan gibi tehlikeli bir sonuç do- ğurur." lu uyesı Tekin Araç, yapüğı ko- nuşmada, "Memıiriara yüzde 12'lik zammı reva gören hökıimet, 'kirlı sa>aş' içın trilyonlarca para harcamaktadır. Savaşın faturası işcıye, memura ve tum emekçılere çıkarılmaktadır. Bizkr sa^aş but- çesi değil, insanca yaşam butçesi istiyonız" dedı Sağhk Bakanı Rıfat Serdaroğlu IstanbuTdakİ e) letnler ıle dün yaptıklan goruşmede de ıstemlenne olumlu yanıt alama- dıklannı açıkladılar Başta İstanbul, Ankara, İzmır. Zonguldak ve Adana olmak uze- re on bınlerce memur, sabahın erken saatlennde ışyerlennden alkış ve sloganlarla yüruyerek toplu vızıteye çıkular Büyuk kentlerde belh merkezlerde topla- narak yüruyuşe geçen memurlar yuruyuşlen sırasında "Devlet Personel Yasası'na hayır". "Işçi memur el ele genel greve", "Dev- let gudumlu sendıkaya hayır" "Yaşasın grevti, toplu iş sözkşmeh sendika hakkımız" sloganlan at- tılar Kamu Çahşanlan Sendıkalan Platformu ımzasıyla okunan ba- sın bıldınlennde. sıyası ıküdann tek taraflı ucret belırlemelenne devam etmesı eleşünlerek grevh. toplu ış sözleşmelî sendıka hakkı ıçın mucadelenın sürdüruleceğı bıldınldı Ankara Şubekr Platformu Istanbul Buyukşehır Beledıye- sı onünde saat 10 30'dan ıübarcn toplanmaya başlayan Tüm Bel- Sen, Eğıt-Sen ve Bem-Sen uyesı kamu çalışanlan, Mıllet Caddesı uzennden tstanbul Tıp Fakul- tesfne yüruyuse geçüler Yol boyunca katılımlarla sayılan ar- tan memurlar, guvenlık guçlen- nın engellemesı nedenıyle pan- kart açmadılar, ancak surekb "tşçi memur el ele, genel greve", "Sadaka değil, toplu sözleşme", "Vaşasın grev, yaşasın toplusöz- feşme", "Memuruz, haklıyız, ka- zanacağız", "Söz, yetki. karar çahşanlara", "özeUeştimıeye ha- yır" sloganlan attılar Saat 12 OO'de Istanbul Tıp Fakultesı önü- ne gelen memurlar, sendıka pan- kartlannın arkasına yerleşerek "Memurlar burada, ÇiDer nere- de", "Ne katsayı ne gosterge, ya- şasın gre>, yaşasın toplusozleş- me", "Devlet gudumlü sendikaya hayır" yazılı dovızler açtılar Yo- ğun guvenlık onlemlennın alındı- ğı hastane bahçesınde yurûyen memurlar adına bır konuşma ya- pan Eğıt-Sen 1 Nolu Şube Başka- nı Servet öncü. tûm çabşanlar ıçın grev ve toplusozleşme hakkı ıçeren sendıkalar yasasının, sen- dıkalann da goruşlen alınarak bır an once çıkanlmasını ıstedı Eğıt-Sen Genel Sekreten Turan Gfinata, vıate eylemınm nedenı- nın, yetersız ucret artışlan ve grevh toplusözleşmelı sendıkal hak yasasının çıkmamasını pro- testo olduğunu soyledı Gunata, bazı okullarda oğretmenlenn vı- zıte eylemme kaülması nedenıyle eğıtımın oğleye kadar yapılama- dığını belırtü fcyleme, Kuçükçekmece ve Emınonu Beledıyesı ışcılennın de kaülımı dıkkat çekü İstanbul Anadolu yakasında bır grup kamu çabşanı da Selımı- ye Kışlası karşısında toplandılar Kamu Çalışanlan Platformu Ankara Şubeler Platformu'nda yer alan sendıkalara üye memur- lar dün sabah saat 10 ÖO'da Bele- dıye Hastanesı önunde toplandı- lar Platform sözcusü ve Tum Bel-Sen Sendıkası yönetım kuru- Kamuçalışanı ne istiyor? • Baştarafi 1. Sayfada Memur sendıkalanyla pazarlık masasına otursun. 3- Tum çahşanlara grev ve toplusozleşme hakkı tanıyacak sendıkalar yasası bır an önce çıkanlsın 4- Sendıkalaşma hakkı anayasal guvence altına alınsın Özelleştırme uygulamalan durdurulsun 5- İnsan haklan ıhlallenne son venlsın Güneydoğu'dakı kırb savaş durdurulsun. Çiller* Clinton'ın özel konuğu FUATKOZLUKLU WASHINGTON - Başba- kan Tansu Çiller, ABD Başkanı Bill Clinton'a kravat hedıye ettı Cbnton, Çıller'ın bujesüne uze- nnde bulunan kravatı çıkanp hedıye kravatı takarak yanıt verdı ve ortak basın toplanü- sında yenı kravaüyla boy gos- terdı Clinton aynca Beyaz Saray'ın karşısında bulunan ve konuk hderlere tahsıs edılen Blair House'da 2 gün kalması beklenen Çıller'e VVashıngton zıyaretı suresınce "özel konuğu" olarak kalabıleceğını soyledı Çıller ıle Chnton dun TSİ17 35'te Beyaz Saray'da bır araya geldı Çıller-Chnton göruşme- sınden once program dışı ola- rak Dışışlen Bakanı Hikmet Çetin de ABDh meslektaşı W arren Christopher ıle goruştu Çıller-Chnton goruşmesı önce- sınde Beyaz Saray'ın onunde ABD'de yaşayan 17 Kurt, gos- ten yaptı Helsınkı İzleme Komıtesı de Chnton'a Tur- kıye'dekı ınsan haklan ıhlallen nedenıyle Çıller'ın ABD geası- nı protesto eden bır mektup goriderdı Örgut, mektupta Chnton'dan Çıller'le goruşmesı sırasında ınsan halaan ıhlallen- nı ele ataıasını ıstedı Çıller ıle Chnton'ın çalışma yemeğınde somon fume, path- can, kabak, fınnda kuzu, pata- tes, sarmısak soslu salata ve elma turtası vardı Chnton, ko- nuğu Çıller'e beyaz ve kırmıa şarap sundu Basın toplanüsının bıümınde ılgmç bır olay yaşandı Başba- kan Tansu Çıller, Cbnton'ın boynundakı kravatı gostererek bunu kendısının hedıye etüğını, Chnton'ın kravatı hemen tak- masından memnunıyet duydu- ğunu soyledı Chnton da gule- rek kravata elıru uzatıp gazete- cılere gosterdı ABD Başkanı da "E\et. bu hedıyeyı başba- kandan bugun aldım ve hemen taktım" dıye karşıhk verdı Chnton'ın Çıller'e elını uzatıp sıktığı sırada Başbakan. konuş- Polıs, sloganlar atarak Haydar- paşa Numune Hastanesı'ne yu- ruyen memurlann pankart aç- masına ıan vermedı Yoğun guvenlık önlemlen altında Hay- darpaşa Numune Hastanesı'ne kadar yapılan yurüyuş sırasında herhangı bır olay cıkmadı Izmır'de ıse yaklaşık 2 bın ka- mu çalışanı. Yeşılyurt Devlet Hastanesı'nde toplu vızıteye çık- tı "Grevti, toplu sozleşnteli sendi- ka hakkı için" toplu vızıte eylemi yapan memurlar hastane bahçe- sındekı alkışlı protesto yuruyuşu- nun ardından sessızce dağıldılar Ote yandan Adana. Çanakka- le. Edırne, Zonguldak ve Soma'- da da kamu çalışanlannın yurt çapında gerçekleşünlen toplu vı- zıte eylemıne aktıf bıçımde kaül- dıklan bıldınldı Sağlık çaiışanlan Turk Tabıplen Bırlığı Genel Yonetım Kurulu bugun toplana- rak yaklaşık 300 bın sağlık calışa- nının başlatacağı eylem takvımı- nı belırleyecek Hukümetın, ozlük haklanna ve sağlık pobtıkalannın ıyıleştınl- mesıne ılışkın taleplennı yenne geürmedığı gerekçesıyle 18 ekım- de eylemlennı başlatacak olan sağlık çahşanlan, hukumete 17 ekıme kadar süre tanıdıklannı behrttıler Sağlık Bakanı Serdaroğlu. dun Turk Tabıpler Bırlığı Merkez Konseyı Başkanı Dr SeUm ölçer ve yonetım kurulu uyelen ıle yap- tığı goruşmede, hukümetın, he- kımlenn ozluk haklan ıle sağlık hızmetlennın lyıleştınlmesı ko- nusundakı gönışlenru aktardı maya devam ettı ve Turk halkı- nın Chnton'ın bu davranışın- dan dolayı "gurur duyacağını" soyledı ABD başkanlannm konuk hderlen ağırladığı Beyaz Sa- ray'ın karşısındakı Blair House'da ÇıÜer'ın 2 gun kal- ması kararlaştınlmıştı Ancak basın toplantısı sonrasmda Chnton'ın Çrller'e burada Was- hıngton zıyaretı suresınce "özel konuğu olarak ağırlamaktan mutluluk duyacağını söyledığı oğrenıldı ABD Başkanı basın toplantı- sı ardından Çıller'ı kapıya ka- dar uğurlayıp elını sıktı ve uç kez el salladı M Baştarafi I. Savfada ği içindeyiz. Çunku ikimiz de değişim kuşağını temsil ediyo- ruz" dedı Başkan Chnton ve Başbakan Tansu Çıller. dun Beyaz Saray'- da yuz yuze \e heyetlerle bırlık- te gerçekleştırdıklen goruşme- lerden sonra ortak basın top- lantısı duzenledıler Chnton toplantıyı açış ko- nuşmasında, Turkıye ıle ülkesı arasındakı ıbşkılerde. soğuk sa- vaş dönemıne aıt olan asken ışbırlığının ortak değerler ve ddha genış sıyası ve ekonomık ışbırlığı vurgusuna kayması ge- reküğını soyledı Değerli müttefik Turkıye'nın yuzyıllardır çe- şıtlı uygarbklara ev sahıphğı yaptığını. şaşııtıcı zengınlıkte bır kulturel mırasa sahıp oldu- ğunu anlatan Clinton "40 yü önce Kore'de omuz omııza sa- vaşmamızdan bu yana Türkiye, ABD'nin çok değerli bir müttefi- ki olmuştur" dedı Ulkesının, Korfez Savaşı'- ndakı katkılanndan dolayı Turkıye'ye muteşekkır olduğu- nu da ıfade eden Chnton. Baş- bakan Çıller'le yaptıklan gö- ruşmede Türkıye'nın bu savaş yuzunden uğradığı zarann taz- mınının yalnızca ABD'nin de- ğil tum dunyanın sorunu oldu- ğunu soyledı İlişkilerde yeni dönem "ABD Başkanı olarak, ıılusu- muzun Türkiye ile olan uzun geçrnişli yakın işbirliğini koru- maya ve guçlendirmeye kararlı- ynıı" dıyen Başkan Chnton, şoyle devam ettı "Guvenliğe ilişkin bağlanmız guçlû olarak kalmalıdır. Ancak, ilişkilerimi- zin odak noktası artık, bır soğuk sa\aş vurgusu olan askeri yar- dımlaşmadan ortak değerler ve daha geniş siy asi ve ekonomik tş- birliği vurgusuna kayabilir." Başbakan Tansu Çıller, ko- nuşmasına Başkan Chnton'a, "Türkiye ve kendisine ilişkin gu- zel yorumlan için" teşekkur ederek başladı Çıller, goruşme- lenn "çok iyi gectiğıni" belırt- tıkten sonra "Bır fikir birliğimiz olduğu inancındayun. Sanırım bu da doğal. Çunkıi ikimiz de bir kuşağı, değişim kuşağını temsil ediyoruz" dedı Turkıye ıle ABD'nin pek çok k b l d ğ f d yaptıgı goruşmede ıkılı ılışkılen ele aldıklannı belırterek, "Baş- kan'a hükümetimin. ilişkileri geüştimte. zenginleştirme ve guçlendirmeye ılışkın kararlıh- ğını ifadt ettim. Amerikan tara- fından da bızım bu sivasal isteği- mize denk duşen karşüık gordu" dedı Kafkasya Goruşmelerde çeşıtlı ulusla- rarası sorunlann da tartışıldığı- nı behrten Çıller. Arap-lsraıl anlaşmasının umut vencı oldu- ğunu, ancak Bosna'dakı trajık durumun ve Azerbaycan'dakı saldırganlığın surmektc oldu- ğuna ışaret ederek "Banşı ko- rumak için yapılan tek taraflı girişimler, özellikle Kafkasya'- da kabul edilemez" dedı Coğrafi olarak bır ateş hat- tında bulunan Turkıye"nın komşulan ıçın laık-demokratık bır model oluşturduğunu vur- gulayan Çıller, Turkıye'nın aynı zamanda yukselen, kök- tena hareketler onunde de en- gel oluşturduğuna dıkkat çektı Dunyanın buyuk bır değı- şımden geçtığı gunumuzde muttefiklenn bırbırlenne sıkı sıkı sanlmalan gerektığını be- lırten Çıller "fnanıyorum ki, Tıirkiye >e ABD, sadece bu iki ülke için değil. herkes için fay da- )ı olacak bir şekilde işbirliği ya- pabilir" diyerek sozlennı ta- mamladı Başbakan Çıller ve Başkan Chnton daha sonra gazetecıle- nn çeşıtb sorulannı yanıtladı- lar PKK'ylamücadele Başkan Clinton. Turkıye'ye PKK ıle olan muca- delesınde yetennce destek venp vermedığıne ılışkın bır soruyu yanıtlarken. "Bu sorun, bir ABD vatandaşının PKK tarafın- dan rehin alınması nedenıy le son 24 saatte yonetımımız için çok önemli bir konu habne gelnuştir. Ülkemizin politikası teroristler- le görüşmemek ve pazarlık et- memek olmuştur. Bu konuda Türkiye ile birlikte davranaca- ğız. Geçmişte yapıldığı gibi Tur- kiye'den demokratikleşme ve insan haklanna saygı beklemek, ancak Türkiye'yi terorizmle mü- cadelesınde desteklememek haksızlıktır. tşbirliğimiz artarak ortak yanı bulunduğunu ıfade surecek ve bunun sonuçlarını kı- eden Çıller. Başkan Clınton'la sa sürede alacağız." EtyİyemeyentOpllİlriOİdllk ABD^|itimliÇfflerBeyâzSârâyW-" * ROMAN VE YAZARLIK ONURU Samim Kocagöz 30 000 (KDV ıçınde) • Baştarafi 1. Sayfada ledığı gıbı kuUanıyor Araşü- rmalar, 1974 yıbnda kışı başına 49 gram olan gunlük et tüketı- mının, gunumuzde 30 grama düştûğunu göstenyor Aynı ta- nhte gunluk 79 gram olan yo- ğurt ve süt tukeümı ıse bugun 50 gram olarak behrtıhyor •Sebzede ıse aynı rakamlar 320'- den 236 grama, meyvede 222'- den 173 grama duştu Her şey bır yana Türkiye'de Yem Ya- sası bıle varken gıda yasası bu- lunmuyor TMMOB Zıraat Muhendıs- len Odası Ege Bolge Şubesı'nce 16 Ekım Dunya Gıda Gunu ne- denıyle yapılan açıklamada, 2000'h yıllarda dunyada 1 3 mılyar ınsanın beslenme yeter- sızhğı çeküğı behmldı Hızhnu- fus artışı nedenıyle Turkıye'de her yıl 1 5 mılyon ınsanın besle- me sorunu ıle karşı karşıya kahndığı vurgulanıyor Beslen- me yetersızhklenrun başında kalon ve proteın eksıkhğının geldığı savunuluyor Türk halkırun yüzde 11 2'- smın proteınce, yuzde 17 5'ının de kalonce duşuk beslendığı kaydedılen açıklamada, bazı bolgelerde bu oranlann yuzde 25-30'lara yukseldığı bıldınldı Açıklamada, gehşmış ulke- lerle ılgıh şu bılgılere yer venldı "Kişi başına yülık süt tüketi- mi tzlanda'da 205 kjlogram, Noneç'te 168 kilogram, Ingil- tere'de 127 kilogram, Isviçre'de 115 kilogram, ABD'de 100 ki- logram, Fransa'da 80 kilogram, Türkiye'de ise 25 kilogramdır. Kişi başına yülık peynir tüketimi ise tzlanda'da 15.5 kilogram, Norveç'te 12,9 kilogram, Ingil- tere'de 7 kilogram, {sviçre'de 13 küograın, Fransa'da 20 kilog- ram, Türkiye'de ise 4 kilogram- dır." Ülkemızde kışı başına gun- luk 83 gram dolayında olan proteın tüketım miktannın 64 gramının bıyolojık değen du- şük olan bıtkısel protemlerden, 19 gramının beslenme değen yuksek hayvansal proteın kay- naklanndan sağlandığı anımsa- ülan açıklamada, beslenme ye- tersızlığının yanı sıra "bozuk >e standart dçı" urunlenn de ayn bır sorun oluşturduğu vur- gulandı özellikle dış alımı ya- pılan gıda maddelennde "son kullanım günlerinin çoktan geç- tiği" behrtılen açıklamada. şu görüşlersavunuldu "Verilere göre Türkiye'de, büyük baş hayvan kesimlerinin yüzde 25'i, kücuk baş hayvan kesimlerinin yüzde 56'sı kaçak olarak yapılmaktadır. Öte yan- dan et rükeriminin yuzde 40'mın sağlık koşuHanna uymayan ka- çak kesintden elde edildiğinı, süt üretiminin ise valrazca yüzde 10'unun modem ve sağlık koşul- lanna uygun olarak yapılıp tıi- keticiye sunulduğunu görmekte- yiz. Bir başka sorun, gıda sana- yiindeki denetımlerdir. 20 bine yakın fırmanın faaln et gösterdi- ği gıda sanayiinde Turk Stan- dartlan Enstitüsu'ne uy gun üre- tim yapan fırma sayısı yalnızca bin adertir." Üretım, depolama, ışleme, dağıtım ve tukeucı etkenlenn- den kaynaklanan uretım kayıp- lan, gelışmekte olan ülkelerde gıderek artan bır sorun oluştu- ruyor Araştırmalar. gıdadakı yıllık kaybın yüzde 25-30'lara yükseldığını göstenyor Uzoşlar'la hesaplaşacağnn ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - InterStar Televızyonu ıle Hürnyet Gazetesı arasındakı "medya savaşı" na bu kez de "Babalar" kaüldı İncı Baba olarak tanınan Mehmet Nabi İnceier, İnterStar'm sahıbı Lzanlar'a bır mektup gondere- rek, meydan okudu ve televız- yonda tartışma çağnsı yaptı İncı Baba, geçmışte Uzanlar'a ıhale aldığını ve banka temınat mektubu sağladığını da one surdü İncı Baba'nın "Bolu Beyi Ke- mal Uroş Beyefendiye" dıye başlayan ve "ilginç" devımlerle benzetmelenn yer aldığı mektu- bunda, " Uzanlar'la hesaplaş- mak için 15 yd beklemesinin ne- deninin halk adına hesaplaşmak için V üce Allah'tan emir bekle- mesi" olduğunu bıldırdı "Ka- muoyu öminde, aüenize ajt haba- bam sınıfı İnterStar veya medya onunde cevap vermek üzere şeref ve namusunuz varsa, sizlerle açık oturum düzenleyerek he- şapiaşmak istiyorum" dıyen İncı Baba, Uzanlar'a 1977 yılında Kars Şeker Fabnkası'- nın ıhalesını almanın yanısıra Şekerbank'dan temınat mektu- bu da sağladığını one sürdu ve aradan 15 yıl geçmesıne karşın mşaatın bıünlmedığını vurgu- ladı İna Baba bunun altında "Aş, iş, milli gelir katilligi ve eş- kıya Bolu Beyliği yarrjğmı" sa- vundu TKI'den ahnan Elbıs- tan Sosyal Tesıslen ınşaatınm da bıünlmedığını, Akdenız Ohmpıyatlan öncesı yapılan tzmır-Halkapınar spor tesıslennde mılletın paraşımn çarçur edıldı- ğmı anlatan İna Baba, mektu- bunda, "Devlete attığın kazı- klann hesabı sorulmayacak mı? Ey namuslu mufettişler, bizi çarmıha geren emniyetçiler, savcılar neredesinizT" goruşune de yer verdı İna Baba, Uzan- lar'ın sahıbı olduğu İmar Ban- kasfnın zuhnunden dolayı, Gunay dın v e Cumhunyet gaze- telen ıle , Çukurova Elektnk, Asil Nadir ve KadirbeyoğuUan'- nm güç durumlara duşüruldu- ğünu de anlatarak. şunlan soy- ledı "Şimdi kamuoyu ve varsa senin vkdamna sesleniyorum. 1977 yılında sana temınat mek- tubu vereceğim ve 1993 yılında senin 15 trilyon kara paran ola- cak, iki banka sahibi olacaksın. Ben bu memlekette 200 talebeyp karşılıksız burs, fakır fukaraya, aş ve iş vereceğim, benım adım medyada yeraltı unlüsü olacak, senin adm ise minnoş işadamı. Şair Mehmet Akifin dediği gibi, bu Uzoşlar aziz v atanımızm bağnna, riiyiı bitmemiş yetimler ile tüm emeklilerin, nastalann sakatlann kör ve topallann, cüz- zamlı ve veremlinin bağnna kirli hançerlerini dayamtştır. Bunun besabmı da henuz devlet sorma- mıştır. Bizi en ufak bir suçta çar- mıha geren sözüm ona devlet, mfllet diven. namuslu gecinen bürokratlar neredesiniz? Yok mu kurtaracak bahtı ka- ra maderini? Sizler için 4ta- türk'iin bır sözu akluna geliyor. Memleketin çımento fabrikala- n, stadyumları, hipodromlan, Çukurova Elektrik gibi tesisieri, kooperatifleri, bankalan, TV- leri, gazeteleri bilfıil işgal edilmiş olabilir, bazı duzenbazlar mem- leketin /.enginliklerirri ele geçir- miş olabilirler, ama damarlan- mızdaki asil kan bunlardan he- sap sormaya ve geri ahnaya hak ve adaletin savaşçtsı olmaya muktedirdir. Rahat uyu atam hedefinüz pezolarla savaştır. Ta- rih kitaplannda da yazdığı gibi Fransız ihtilaline sebep olan Ma- ria Antuaniete, alav ederce- sine aç insanlara, haksızlığa uğ- ramiş insanlara 'ekmek yerine pasta yesinler* demek gaflerinde buhmmuş, bu sozlennin bedelini de yukardan gelen emir üzerine giyotinde kellesini vererek öde- miştir. Bu sözleri söylerken de birgün keUesinin hak ve hukuk sepetine düşeceğini, bol sirkeli, sarunsakh paça olacağmı duşün- memiştir. Kendilerini çekiç, kanlarmı emdiği insardan da örs gören bu insanlann düşmüş olduğu gaflete nasıl Fransız halkı çağı değişti- rerek hesap sormuş ise, ben de yüce halkımla beraber gorecek- simz sizden hesap soracağun." ÖZGENACAR VVASHINGTON - ABD Başkanı BiO Clinton, hakkında "Amerika eğitinüi", "profesör", "bayan" gıbı tanımlamalar kul- lanıian Turkıye Başbakanı Tansu Çilkr'ı dun Beyaz Sa- ray'da kabul etü Dunku goruşmenın önde ge- len amacı, ıkı lıdenn bundan böyle "telefon dipk>masisi"nde kardeş "BilT'ın uç yaş buyuk ablası "Tansu"ya ılk adlan ıle hıtap edecek bır "tanışma or- tamı"nı yaratmakü Bu hedef de gerçekleştı Çıller, "değişim" sloganı ıle ABD Başkanhgı'na seçılen, 68 kuşağından Chnton ıle neden ıyı anlaştığını anlatmak ıçın ga- zetealere "Biz aynı kuşağı tem- sil ediyoruz. Çunkıi her ikimiz de değişim kuşağını temsil ediyo- ruz..." dedı Bu goruşmede Çıller'ın bır başka amacı daha vardı Nufu- sunun yuzde 99'u "Muslüman" olan "İaik" Turkıye Cumhun- yetı'nın başbakanının "çağdaş" bır yoneücı olduğu "imaj"ını Chnton yonetımıne gostermek- ü "Tansu"nun "BüT'e bu "imaj"ı verdığı anlaşıhyor Gundemın Turkıye açısın- dan en onemh konusunu hıç kuşkusuz Irak boru hatü ambargosu oluşturdu. Turk Başbakam, ambargoyu delmeden Turkıye'nın kaybının karşılanması konusunda çeşıtlı onenler geürdı Bunlann başında, "özaba- ri" bır yaklaşımla yapüğı onen dıkkatı çekıyor Anımsanacağı uzere Özal, Turkıye'ye yapılan Amenkan asken ve ekonomık yardımı makaslandığında Be- yaz Saray göruşmelennde "Bu yardımı arttınn" dıye yakın- maz, tam tersıne "Gelin tkareti arrbracak ortamı olusturalım" derdı Çıller de başlangıçta BM ambargosunun kolay kolay Turkıye ıçın dehnmeyeceğını bıhyor Ancak, Çıller'ın acık- seçık dıle geürdığı. Turkıye'nın her yıl 3 mılyar dolar kayba uğ- radığı da ınkâr edilemez bır ger- çektı Başkan Chnton, bu konuda bır soruya verdığı yanıtta "Tür- kiye'nin ABD ve dünya insanlığı için gösterdiği fedakariıkta önemli kayba uğradığını ve bu kaybm bugün dahi surdüğunü" soyledıkten sonra şu açıklama- yı yaptı "Amerika, vergi mükeUefro- den bir başka devlete fon akıt- madan Türkiye'nin bu kaybını çozmeye çalışacaktır. Bu amaç- la ömimuzdeki günlerde taraflar arasında gorüşmelere başlana- caktır. Sonucu da Türkiye baş- bakanı açıklavacaktır." Bu kayıp çeşıth yollardan karşılanmalıydı Turkıye, onu- müzdekı haftalarda "özelleştir- me" surecıne gırecekü Bınna aşamada. ABD'nin uluslarara- sı para pıyasalanndakı desteğı devreye sokulabıhrdı İkıncı aşamada. İsraıl-Fıhs- tın yakınlaşmasının sonucunda Ortadoğu'da ortaya çıkacak dı- namızmın geüreceğı yenıden yapılanma surecınden yararla- nılabılırdı Bu dmamızm başla- dığında boru hatünın atıl kal- ması düşunulemezdı İki hukümet arasında bu amaçla çalışmalara derhal baş- lanacaktı Chnton'ın gundemınde ıse Turkıye'dekı demokratikleşme ve ınsan haklanna saygı vardı Turkıye son yıllarda demokrası konusunda onemlı adımlar at- mış ve hatta bır bayan, başba- kan olmuştu Ancak Turkıye'de ınsan hak- lanna saygı konusunda tam anlamıyla Batı demokrasılenn- dekı gıbı bır oluşum henuz or- taya çıkmamışü Chnton yönetımı, geçen ay uluslararası teror konusunda bır rapor yayımlamışü Bu ra- porda, dunyada teröru destek- leyen yedı devlet vardı Bunlar- dan üçu (Sunye, Irak ve İran) Turkıye'nın komşulanydı Ay- nca baüsında Balkanlar'da ve kuzeydoğusunda Kafkasya'da savaşlar vardı Bır anlamda Turkıye, kotu bır banlıyode oturan asil bır aılegıbıydı Chn- ton, basın toplantısında bır so- ruya verdığı yanıtta, Turkıye'- nın bu konumunun yonetımce çok ıyı bıhndığmı açık seçık or- taya koydu Washmgton PKK'yı "tero- rist" olarak ılan etmıştı Tur- kıye'nın antı-teror guçlennı eğıtmış olan ABD guvenlık or- gutlen, bu eğıümı ve ısühbarat desteğıru yıne surdurecektı Chnton. "Daha dün bir Ame- rikalıyı kaçıran PKK, terönst değil de nedir? Biz hiçbir zaman teröristlerle pazarlık yapmadık. Bu konuda daima Türk hüküme- tini destekleyeceğiz" dıyordu Ancak ınsan haklan konu- sunda Turk hukumeünın de artık bır şey yapması gerekırdı Beyaz Saray, göruşmeden bır gun once PKK'ya ılgınç bır çağn yapmıştı PKK artık sı- lahlan bırakıp Turkıye'dekı demokraük duzene katılmahy- dı Yakın tanhe kadar ABD, nasıl Fılışün Kurüıluş Örgütü'- nu (FKÖ) terönst ılan etmış ve daha sonrakı gelışmelerle tanı- mıy>a, PKK ıçın de aynı yakla- şım geçerhydı Washıngton'a göre, Turk hu- kumetı bu oluşum ıçın gerekh olan ortamı hazırlamalıydı Yunanıstan Başbakanı And- reas Papandreu da Çıller gıbı "Blair House"da kalmaya, "Beyaz Saray'Ma goruşmeye çağnldı 23 ekımdekı bu goruş- me ashnda selefı Konstantin Mitsotakis ıçın yapılmıştı. Pa- pandreu ıçın de yenılenmış ol- du Washıngton, Ankara ıle Atı- na arasındakı ekonomık ılışkı- lerde 7 10 dengesınden başka Blaır House dakı ağırlama ko- nusundakı dengede de aynı ozenı gostenyor Çıller ve Papandreu'nun 10 gun ara ıle Blaır House'da ağır- lanmalan. aralık ayında BM şemsıyesı altında yoğun bır Kıbns dıplomasısının başlaya- cağını ortaya koymaktadır Başkan Chnton da bu surean başlaması ıçın 28 kasımda yapı- lacak KKTC seçımlennın so- nucunun beklendığını soyledı Daha oncekı 9 yıllık ıktıdar donemınde Washıngton"a gel- memekte dırenen Andreas Pa- pandreu'ya. babası Yorgo'nun davranışı ornek olmuştu Joh- son yönetımı 1963"te baba Yorgo'yu da başbakan olarak Blaır House'da ağırlamak ıste- nııştı Ancak Kıbns sorunu konu- sunda Yorgo, Washıngton'a gelmeyınce Turk Başbakanı İs- met tnönü, Blaır House'da tek başına konuk olmuştu 30 yıl sonra bugun Yorgo'nun oğlu Andreas ve İsmet'ın oğlu Erdal ıle kabıneyı paylaşmış olan Çıl- ler ın, Beyaz Saray'dakı göruş- melennın en onemh gundem maddelennden bınnı yme Kıb- ns sorunu oluşturuyor Bır Yunan gazeteasının Kıb- ns'a ılışkın sorusuna kar^ılık Clinton "Çiller'le yaptıgı gö- rüşmeden sonra Türk hukumeri- nin bu konuda gösterdiği anlayı- şın Kıbns sorununun çozümune önemli katkı y apacağına inandı- ğmı" soy ledı Bu nedenle oğul Erdal'ın Kıbns'takı Turk lıderler arasın- da yaptıgı arabuluculuğun ara- hkta başlayacak goruşmeler ıçın çok buy ük onemı v ar Chn- ton yonetımıne gore 30 yıldır bır arpa boyu bıle yol ahnma- yan bu sorunda kendılennın ve BM'nın artık sabn taşıyordu Ancak Chnton'ın dun basın toplantısında Ankara'dan yana ıyımser bır dılle soz etmesmden, Çıller'ın kendısıne bu konuda onemlı bır vaatte bulunduğu sonucu çıkanhyor Acaba bu vaat nedır 9 Clinton, Amenka'nın Tur- kıye'ye yonelık yenı pohtıkasını şu onemh cumle ıle açıkladı "Soğuk savaşın ortadan kalk- masından sonra, ilişkilerimizin odağı; artık askeri dayanışma- dan daha geniş ekonomik ve si- yasal işbirliği ile ortak değeriere kavdırmak olmalıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle