Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM1993 CUMARTESİ
HABERLER
DYP-MHP isbirtiği
• ANKARA (ANK A) -
TBMMihtisas
komisyonlannda bağımstz
milletvekillerine aynlan 12
üyelik için. MHP'nin DYP ile
anlaşüğı öne sürülüyor.
TBMM'de Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda 4. KİT
Komisyonu"nda4. İnsan
Haklan Komisyonu'nda 2 ve
Dilekçe Komisyonu'nda da 2
üyelik bağımsız
milletvekillerine aynhyor.
İçtüzük gereği. grubu
olmayan partilerin
milletvelulleri de "bağımsız"
olarak kabul edildiği için bu
üyeliklere grubu olmayan
milletvekilleri de seçilebiliyr.
Bu dönemde toplam 12
komisyon üyeliğine
MHP'lilergöz dikerken
Meclis faaliyetlerinde
bugüne kadar sürekli iktidan
desteklemeleri karşıhğında
DYPileanlaştığıöne
sürülüyor. DYPGrup
Başkanvekili Turhan Tayan,
bağımstzlara aynlan
komisyon üyelıklerinin
verilmesi konusunda MHP
üebiranlaşmalan
bulunmadığını bıldirdi.
Martinez
Tüpkiye'den
aymldı
• İST ANBUL (AA) - Resmi
ziyaretini tamamlayan
Avrupa Konseyi
Parlamenterler Meclisi
Başkanı Miguel Angel
Martinez, Türkiye'den
aynldı. Atatürk
Havalimanı'nda
gazetecilerin sorulannı
cevaplandıran Martinez,
Ankara'da Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, TBMM
Başkanı Hüsamettın
Cindoruk, Başbakan Tansu
Çiller ve ötekı ilgililerle
yararh görüşmeler yaptığını
şöyledi. Avrupa Konseyi'nce
İstanbul Arkeoloji
Müzesi'nin' 1993 yılııun
müzesi' ödülüne layık
görüldüğünü hatırlatan
Martinez, konsey âdına bu
ödülün müzeye kendisi
tarafından verilmesinden de
onur duyduğunu bildirdi.
Ekincfden
gensoru yanıtı
• ANKARA (ANKA)-
Orman Bakanı Hasan ' •
Ekinci,'Görevini kötüye
kullanarak kendisine ve bazı
çıkar çe\Telerine menfaat
sağladığı, Saip Molla özel
ormanının yağmalanarak
inşaata açılmasına ortak
olduğu' yolundaki ıddialara,
salı günü TBMM'de konuyla
ilgili görüşülerek gensoru
önergesi öncesınde yanıt
verdi. Hasan Ekinci, "Saip
Molla özel ormanındakı
tapulu mülküm alın
terimdir" dedi. ANAP'ın
konuyla ilgili verdiği gensoru
açılmasına ilişkin önerge sab
günü görüşülmek üzere
TBMM gündemine alınırken
Hasan Ekinçi, RP
Milletvekıli İbrahim Halil
Çalık'ınveANAP
Milletvekili Ahmet Kabil'in
Saip Molla özel ormanına
ilişkin soru önergelerini
gensorunun
görüşülmesınden önce
yanıtladı. Ekinci, özel orman
içindeki arsada iddia edildiği
gibi villası olmadığını
bildirdi.
Ferruh Adalı
öldû
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yargıtay Onursal
Birinci Başkanı Ferruh Adalı
vefat etti. Adalı'nın cenazesi.
pazartesi günü Maltepe
Camii'nde kılmacak öğle
namazından sonra
Kuşadası'nda toprağa
verilecek. 1908yıhnda
İstanbul'da doğan Adalı.
Ankara Hukuk Fakültesi'ni
bitirdikten sonra çeşitli
illerde hâkim ve savcılık
yaptı. 1953 yılında Yargıtay
üyeliğine atanan Adalı,
Yüksek Adalet Divanı
üyeliği, Yargıtay 4. Daire
Başkanlığı ve Yargıtay 1.
Daire Başkanlığı
görevlerinde bulundu.
Abit Öztav
toprağa verildi
• İSTANBUL
(AA)-Geçirdiği kalp krizi
şonucu ölen CHP Eminönü
İlçe Başkanı Abit Öztav
toprağa verildi. Abit
Öztav'ın cenazesi, Laleli
Camii'nde kıhnan ikindi
namazından sonra Topkapı
Yeni Kozlu Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Öztav'ın
cenaze törenine, CHP
İstanbul İl Başkanı Haluk
Ülman, Eminönü Belediye
Başkanı Ahmet Naci Akgün,
Beyoğlu Belediye Başkanı
Hüseyin Aslan. ailesi,
yakınlan ve çok sayıda partili
katıldı.
Karayalçın, özelleştirmede yabancılaştırma politikasına karşı olduklannı söyledi:
TnintekelleşmesinehayırANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Murat Karayal-
çm, DYP ile koalisyonu sürdürmenin
kritik eşiğinin, "laik cumhuriyeti koru-
mak" olduğunu söyledi. Karayalçın,
PTTnin özelleştirilemeyeceğine ilişkin
birinci koalisyon protokolündeki şer-
hin, ikinci protokolden çıkanlmış olma-
sınm, SHP'nin bu konudaki iürazmı
zayıflattığıru; ancak telekomünikasyon
hizmetlerinin özelleştirilmesinde, "ya-
bancılaştırma ve özel tekel" kaygısı taşı-
dıklannı bildirdi. SHP lideri. koalisyo-
nun devamı için PTTnin T'sinın özel-
leştirilmesini şart koşan Başbakan Tan-
su Çiller ıçın. "Basından aldığım mesaj-
larla önümde olan Tansu Çiller arasında
çok fark *ar" değerlendirmesini yaptı.
Özelleştirme çalışmalannda, Türkiye'-
nin bağımsızlığının gözardı edilemeye-
ceğini anlatan Karayalçın, SHP'nin.
imar afTı ve il sayısını artürarak yerel se-
çimlerden sonuç almaya yönelemeyece-
ğini söyledi.
Karayalçın, Cumhuriyet'in sorulannı
yarutlarken SHP ile DYP arasında ku-
rulan koalisyon hükümetinin "gereküli-
ğini" tartışmanın, uyumsuzluğu günde-
me getirmekten daha önemli oldugunu
vurgularken. "Ama uyumsuzluk ya da
tartışma geçimsizliğe dönüşmemeli. > a-
ptsallaşmamalı. böylelikle boşanma>a
giden. aynlmaya giden bir yolu açmama-
iı" dedi. Siyasi partiler ile genel başkan-
lannın servetlerini açıklamalan
çağnsını yineleyen Karayalçın. Cumhu-
riyet'in sorulanna, şu yanıtlan verdi:
- PTTnin T'smin özelleştirilmesi ko-
nusundaki kesin tavnnız nedir?
KARAYALÇIN- Doğrusu, anlaş-
mazlık konulan net bir biçimde ortaya
konulmazsa. bir süre sonra insanlar ne-
yi tarüşüklannı, neyi tartışmalan gerek-
tiğini unutarak tartışma içine girerler.
Türkiye sık sık böyle bir ortama giriyor.
PTT'nin T'si ile. Ispanya'nın Bask'ı ile
ya da o sırada ne ise gündeme gelen ko-
O:zelleştirmenin,
yabancılaştırmaya
dönüşebileceğinden
kaygı duyuyoruz.
nu, birdenbire temel tartışma noktasını
kaçınyoruz, simgelerle konuşmaya baş-
kyoruz. PTT'nin T'si konusunda, bizim
SHP olarak duyarhhğımız var. Biz bu-
nu stratejik bir dal olarak görüyoruz.
ozelleştirme ile yabancılaşürmanın ay-
ru tutulmaması gerektiği kanısındayız.
Özelleştirmenin, yabancılaştırmaya dö-
nüşebileceğinden kaygı duyuyoruz. Ya-
bana sermayaye karşı değiliz, ancak ya-
bancı sermayenin Türkiye'ye girişini,
mülkiyetin transferi şeklinde değjl; doğ-
rudan sabit sermaye yatınmlan şeklin-
de görmek istiyoruz. Bunlar bizim ter-
cihlerimiz.
Aynca stratejik mallarda, devlet teke-
linin kalkıp bir özel tekelin oluşmasın-
dan kaygı duyuyoruz. Biz tekellere kar-
şıyız. Bizi biz yapan, temel değer yargı-
landır bunlar. Yerli tekellere de, ya-
bana tekellere de karşıyız. Biz gücün.
hele o güç sermaye ise tek elde toplan-
masını demokratikleşme açısından sa-
kıncalı görüyoruz. Bunlar bizim müla-
hazalanmız. Türkiye'de tartışmalann
tek yanıtlı olmasına çalışıyor insanlar.
Evet mi, hayır mı? Özelleştirmeye evet
mi, hayır mı? Özelleştirmeye kategorik
olarak karşı değiliz. Özelleştirmeyi bir
kalkınma aracı. stratejisi, kurtuluş rece-
tesi olarak gönmüyoruz. Ozelleştirme,
kullanılabilecek herhangi bir araçtır bi-
zim için. Tılsımlı bir araç olarak görme-
memiz söz konusu olamaz. Biz özelleş-
tirmeyi, fabrika, tesis bazında. bir ve-
rimliük artışı. etkinlik arayışı içinde de-
ğerlendiririz.
Dünya deneyimini önemsiyoruz.
Türkiye deneyimini de dikkate almanın
gerekİı oldugunu düşünüyoruz. Tür-
kiye'de şu soruyu sorarak arkadaşla-
nmdan bir araştırma yapmalannı iste-
dim. Ozelleştirme yapılan alanlarda.
ozelleştirme sonrası gelişmeleri hiç izle-
yen olmuş mu? Çimento sanayii özelleş-
tirildı. Nasıl bir yapı çıktı önümüze.
yani bu iyi mi oluyor, kötü mü oluyor?
Acaba inşaat sektörüne yansıması ne
oluyor? Acaba katma değer, sektördeki
oalisyonun eşiği, laiklik. • PTT'de,
yabancılaştırma ve tekel kaygılanmız var.
•Özelleştirmede, bağımsızlığımızı gözardı
edemeyiz. • Basından aldığım mesajlarla,
önümdeki Çiller farklı.
ıstihdam dengesi, verimlilik açısından
ne oluyor? Bunlann değerlendirilmesi
gerekiyor. Türkiye bunlan değerlendir-
meden tartışıyor. Bu konuda yaptırdı-
ğım değerlendirmenin sonuçlannı gru-
buma sunacağım. Türkiye deneyimin-
den kasüm bu. Bir de dünya deneyimine
bakmamız lazım. Teletaş, yabancılaştı.
Amaç bu muydu? Günün bırinde hep-
ten yabanalann eline geçmiş bir şirket
yapısı ya da eski bir KIT yapısı. iyi bir
yapı mı acaba? Bizce değil. A> nca, şunu
da görüyoruz. Örneğin, British Tele-
ken bir olgu. Eğer yabana mülkiyet
T'de. gerektiğinde. gerekli gördüklerin-
de seyrüsefer güvenliğimizi denetleyebi-
lecekse, ben bunu kabul edemem. Dün-
ya deneyimini de gözönünde bulundu-
rarak. Türkiye'nin konumunu gözö-
nünde bulundurarak tartışma ihtiyacı
duyuyoruz. Kabul edeceklerimiz var,
kabul etmeyeceklerimiz var. Bu, bu ko-
alisyonun sonu demek değil. Bu, bu ko-
alisyonun ozelleştirme ile elde etmek is-
tediği amaçlan engellemek de değil. Çe-
şitli argümanlar çıkıyor. Koalisyonun
com. British Telecom'un yabancılara
satılacak bölümü için sınırlama getiril-
di. Bunu bir araşürmamız gerekiyor.
Yabanalardan ne korkuyorsunuz, za-
ten her şeyimizi biliyorlar, her yerimizi
dinliyorlar. Laf mı
bu yani. Bir iddia
var. eğer PTT'nin
T'si yabanalann
elinde olursa, ya-
bancılar diledıkleri
an Türkiye'deki
hava trafığini dile-
dikleri gibi denetle-
yebilecekler. Bu iyi
mi. kötü mü? Bunu
ben kabul edemem.
Bunlar bizi biz ya-
pan değerler.
Bağımsızlığımızı gö-
zardı edemeyiz. Yeni bir dünya yapısına
gidiliyor doğru. Bugünkü koşullarda
bile bağımsızlığımız. korumamız gere-
devamından yanayız, ama devamından
yanayız diye de doğru bildiklerimizi
söylemeyecek değiliz. Hem devamı-
ndan yanayız hem de doğru bildikleri-
mizi söyleyeceğiz. Efendim, çok zaman
kaybı oldu. yani
hemen bu işi çöz-
mek gerekiyor.
Halkımız bir
kamu kuruluşu-
nun satılacağını
rahmetli Özal'ın
ağzından 1983
kasımmda duy-
muştu. Köprü ile
ilgili olarak. Bunu
savunanlar. bu-
nun altyapısı ile il-
gili niye hazırlık
yapmadı da şimdi
biz bu tartışma noktalannı ortaya koy-
duğumuzda zaman yok diyorlar. Yap-
salardı. 10 yıldır özelleştiımeciler bu ül-
oalisyonun
devamından yanayız,
ama devamından
yanayız diye de
doğru bildiklerimizi
söylemeyecek değiliz.
keyi yönettiler. Niye yapılmamış, o so-
ruyu sormak durumunda kalıyoruz do-
ğal olarak.
- Bu görüşieriniz ve daha önce "Ben-
den önce ımzalanmış" demeniz, Anaya-
sa Mahkemesi'nin iptal kararı vermesi
durumunda, >eni düzenlemenin daha
farklı olacağı konusunda tsrar edeceğiniz
anlamına mı geliyor?
KAR.\YALÇIN- Evet, o benden ön-
ce imzalanmış: ama daha önemlisi koa-
lisyon protokolü var. 49. hükümet pro-
toİcolünde. PTTnin özelleştirilmeyece-
ği hükmü vardı. Bu konuda özel bir şerh
var. Ama 50. hükümetin protokolünde
bu yok. Sayın Başbakan haklı olarak di-
yor ki bu şerh olmadığı gibi hızlı özelleş-
tirme^apılacağına ilişkin bırdüşüncede
var. Ikincisinde. PTT'nin özelleştinle-
meyeceğine ilişkin şerh kalkıvor. Bu,
benden önce imzalanmış bir bâşka çok
önemli obje. Buna dayanılarak denıli-
yor ki. "Hem bu protokol olacak hem de
PTTnin Tsi olmayacak. Bu olamaz."
Her neyse, benden önce imzalanmış iki
belge var. Bir tanesi, koalisyon proto-
kolü. Protokoldeki PTTnin özelleştiri-
lemeyeceğine ilişkin şerh çıkmış.
- Ancak, ikinci protokol görüşmelerin-
de SHP heyeti, DYP'nin ısrarma karşı
çıkarak, PTT'nin özelleştirileceğine iliş-
kin bir hükmün protokol metninde yer al-
maması için ısrar etnıişti.
KARAYALÇIN- Ama o tek başına
bir sonuç getirmiyor. Onun sonuç geti-
rebilmesi için, birinci protokoldeki
"'özelleştirilenıez'' şeklindeki özel şerhin
kalması gerekiyordu. Özel şerhı kaldır-
dığında. "muhakkak özelkştirilmelT
şeklindeki istemi kabul etmeyebıhyor-
sunuz. Ama, özel şerhi kaldırdığınızda.
o konudaki itirazınıa da kaldırmış ola-
biliyorsunuz. Tabii bunun getirebileceği
olumsuzluklan telafı edebilecek başka
kontr cümleler de var. Konuyu. bıraz
önce söylediğim kaygılan telafı ederek
aşabileceğimiz kanısındayım. Biz bu
konudaki kaygılanmızı anlatmahyız.
Eğer bunlar yanlış kaygılarsa, Türkiye'-
PTT ve TEK gibi
kritik konularda,
birbirimizi ikna
etmemiz lazım.
nin bağımsızlığıyla ilgili bir olumsuzluk-
la karşılaşmak söz konusu olmayacak-
sa. ikna olabilinz. Ama. "•Türkiye'nin
bağımsızlığı önemli değil" gıbı bir tep-
kivle ikna olmayız biz. Yani. Türkiye'-
nin bağımsızlığı. tekel konumunun bir
başka tekele dönüşmemesi, özelleştir-
menin yabancılaştırmaya dönüştürül-
memesi gibi konularda, bizce haklı ge-
rekçelerle kaygılar taşıyoruz.
- O zaman, yeni düzenlemeye koyaca-
ğınız kayıtları sıralar mısmız?
KARAYALÇIN- Devlet tekehnin ye-
rine. yeni bir tekel olsun istemiyoruz.
Yabana mülkiyetinin belirli bir düzeyle
sınırlanması gerektiği düşüncesindeyiz.
Yabanalann denetim noktasına gelme-
sini kabul edemeyiz. Bu iki nokta, çok
önemli bizim için.
- Sayın Başbakan, •PTT olmazsa, ko-
alisyon olmaz" dedi >e bunu size de peşi-
nen söylediğini basma acıkladı. Böyle bir
pazarlık oldu mu?
KARAYALÇIN- Benimle "PTT ol-
mazsa, bu koalisyon da olmaz" şeklinde
bir konuşması olmadı. Sayın Başbakan
bu konuya çok önem verdiğini. bana
ifade etti. "Olmayacaksa, ben bu hükü-
rneti kurmazdım" şeklinde bir açıklama-
da bulundu. Ama bu benden önce ya-
pılmış bir şey. Benimle bağlantıh bir şey
değil. Sayın Başbakan'ın duyarlı oldu-
ğu konunun. PTTnin Tsi olmaktan
çok, özelleştirmenin hızlı bir biçimde
yürütülmesi olduğu kanısındayım. PTT
ve TEK gibi kritik konularda, bizim bir-
birimizi ikna etmemiz lazım.
- Başbakan'ın, SHFye özeDikle bu
konularda özensiz davrandığı gibi bir iz-
leniminiz >ar mı?
K\RAYALÇIN- Ben Sayın Başba-
kan ile basın aracılığıyla haberleşmeme-
ye çalışıyorum. Bana övle gelmiyor.
Yani basından aldığım mesajlarla
önümde olan Tansu Çiller arasında çok
fark var. Ben, bu ikılıden birisi olmasay-
dım, konuyu dışandan izleseydim, çok
vahim bir tablo oldugunu düşünürdüm.
NöTLAR MUSTAFA BALBAY
SURECEK
AVRUPA^DAN
EDİP EMİL ÖYMEN
Sırada Kırım mı Var?
Kırımdaki Tatar Türkleri, Rusya'nın çeperinde yeni
bir çekişme ve gerginlik odağı olmaya mı aday? Ukray-
na'ya bağlı özerk bir cumhuriyet olan Kırım'da yaşayan
Tatar Türklerınin Milli Meclisi, Ukrayna Parlamentosu'-
nda kaç üye ile temsil edilecekleri konusunda Ukrayna
yönetimi ile anlaşmazlık içinde. Ukrayna Parlamentosu,
perşembe günü aldığı kararla parlamentoda toplam üye
sayısını 160'tan 98'e indirdi. Ve Tatarlara 14 üyelik uy-
gun gördü. Oysa Tatar Milli Meclisi dahafazla üyelik is-
tediğini önceden açıklamıştı. Kırım nüfusunun yüzde
10 u için en az 22 miiletvekili çıkarmak istiyorlardı.
Demek ki Türk akrabalarımızı ilgilendiren yeni bir ger-
ginlik sureci gelişiyor. Daha doğrusu, çoktan başlamış
olan bu süreç, artık dikkatçekecek boyutlara erişmeye,
dünya ajanslarının gündemine girmeye aday. Çünkü Kı-
rım Tatarları, geçen yıldan bu yana gitgide artan şiddet-
te, Ukrayna yönetiminin, Tatarların haklarını tanımadı-
ğından yakınıyordu. Bu yakınma, çoğu zaman ve yakın-
larda, Moskova kara ve demiryolunu işgal. sokaklarda
gösteri şeklinde ivme de kazandı. Kendilerini Ukrayna
Parlamentosu'nda en az 22 üyenin temsil etmesini iste-
yen Tatarlar, 27 Mart 1994'te yapılacak genel seçimde
14 milletvekiliyle nasıl yetinecekler? Aslında Tatarlar
şanslı da sayılmalı. Çünkü Ukrayna'da yaşayan diğer
azınlıklar için ise sadece birer milletvekilliği uygun gö-
rüldü: Ermeniler, Bulgarlar, Almanlar ve Rumlar için.
Bunlar da yaklaşık 50 bin kişi kadar.
Tatar Milli Meclisi tanınmryor
Tatarlar 30 eylülde, Kırım'ın yönetim merkezi Simfe-
ropol'da yaptıkları gösteride, milli meclislerinin de ta-
nınmasını istediler. Ama Ukrayna'nın, bunu benimse-
mesi mümkün değil Bazı muhalefet partileri de Tatar-
larla işbirliğine girişti. Ama nafile. Ekim basından itiba-
ren, Kırım'da yaşamı, yasal sınırlar içinde durdurma ya
da engellemeye yönelik eylemlerine başladılar. öte
yandan da Kırım'dan bir zamanlar sürülen Tatarlar, geri
dönmeyi sürdürdükçe, Ukrayna makamları, yeni gelen-
lere yer bulamıyor, konut sorunu hızla büyuyor. Kırıma
geri dönenler buldukları yerde konaklamaya başlayınca
bu kez güvenlik kuvvetlerinin engellemesiyle karşılaşı-
yorlar Güvenlik kuvvetlerine birtakım "zınde güçler"\n
de yardımcı oldukları biliniyor. Ukrayna'nın bu yöresi
ırkçı saldırılar için gitgide uygun bir ortama dönüşmek-
te.
Zorunlu göçün 50. yıldönümû seneye
800 bin Tatarın Stalin tarafından Orta Asya'yazorunlu
göçetabi tutulması, 18 Mayıs 1944'te başlamıştı. Ukray-
na Televizyonu, olayın yıldönümünde yaptığı özel yayın-
da, zorunlu göçü, iâ30'lardayine Stalin tarafından uydu-
rulan yapay kıtlık felaketi ve 1986'daki Çernobil faciası
ile aynı boyutta değerlendirdi. Gorbaçov'la birlikte Ta-
tarlar. gittikleri sürgün yerinden yavaş yavaş dönmeye
başladılar. Resmi rakamlara göre şimdiye kadar 200 bin
kişi dönmüş. Daha en az 300 bin kişinin dönmeye hazır
olduğu anlaşılıyor. Ancak eski mülklerine kavuşmaları
çoğu kez mümkün değil. Ukrayna, bu yeni göç dalgası-
nın mali yükünü nasıl karşılayacağının hesabına düş-
müş durumda. Ukrayna'nın önerisi, Orta Asya cumhuri-
yetlerinden dönen Tatarlar için Kırgızistan ve Kazakis-
tan'ın yüzde 4oranında, Rusya'nın yüzde 12 veOzbeki&
:
"
tan'ın da yüzde 30 oranında masrafa katılması.
Ukrayna'nın, Tatarların çilesini kabul etmesi, yardımcı
olmaya çalışması, ancak bir yere kadar. Milliyetçı duy-
guların sel olup taştığı bir dönemde Tatarları bu, ne ka-
dar tatmin edecek? Etmezse, bugüne kadar uluslararası
ajanslara fazlaca yansımayan protestolarını, ajansların
dikkatini çekecek şekilde arttıracaklar mı? Dünya gün-
demine bir de Kırım Türkleri mi girecek? Bu durumda
Rusya'nın çeperinde yine yeni bir Türk kökenli sorun mu
çıkacak? Bencil Batı. daha öncekiler gibi yüzeysel bir
bakışla sorunu "Yine Müslümanlar!" diyerek mi özetle-
yecek?
İ5Ci sendikaları kararlı
Özelleştirmeye karşı
büyük eylem yolda
İstanbul Haber Servisi- Üç
işçi konfederasyonu, Kamu
Çalışanlan Sendikalar Platfor-
mu ve meslek odalan "hükü-
metin özelleştirme politikasına
karşı" ey lem birliği için bir ara-
ya geliyor.
' DİSK'in. Türk-İş ve Hak-lş
başta olmak üzere bütün sen-
dikal örgütler ile çeşitli meslek
odalanna ve derneklere yapüğı
çağn üzerine gerçekleşecek
olan toplantı. bugün DİSK
Genel Merkezi'nde saat 10.
00'da yapılacak.
DİSK. 23-28 ağustos tarih-
lerinde düzenlediği 4. Ören
Toplanüsfnda hükümetin
özelleştirme uygulamalanna
karşı bir politika belirlemiş ve
"İşçi sınıfııun en geniş eylem
birliğini" sağlama\ı hedefle-
mişti.
Ancak. Hak-İş ve Türk-İş
DİSK'in çağnsma dün verdik-
leri yanıtta toplantıya kaüla-
caklanm açıkladılar. Toplantı-
ya üç işçi konfederasyonu ve
Kamu Çahşanlan Sendikalar
Platformu'nun yani sıra şu ku-
ruluşlar katılacak:
Türk Mühendis ve Mimar
Odalan Birliği, Türk Tabipler
Birliği, Türk Eczaalar Odası.
Türk Veteriner Hekimleri Bir-
liği, Türk Diş_ Hekimleri Birli-
ği. Öğretim Üyeleri Derneği,
Çağdaş Hukukçular Derneği,
Çağdaş Gazeteciler Derneği,
Mülkiyeliler Birliği, İktisat Fa-
kültesi Mezunlan Cemiyeti,
Tüketiciyi Koruma Derneği,
İnsan Haklan Derneği.
ANKARA - Deyimi yakın geçmişte en çok
Demirel kullandı. Köşk'e çıkarken "arkama
bakmam" dedi ve devam etti:
"Beyaz bir sayfa açıyorum."
Sonra, Çiller sık sık beyaz sayfa açtı. Sade-
ce içerde değil, dışardaki resmi ziyaretlerinde
de misafır olduğu ülkeyle başlaülan yeni iliş-
kilerde rumuz "beyaz safya"oldu.
Ardından Karayalçın, SHP'nin başına ge-
çer geçmez, kongre öncesi olanlan unuttu-
ğunu söyledi. Yani, o da bir beyaz sayfa açtı.
Karayalçın'la, Başbakanlık'ta. tnönü'nün
eski makammda göriiştük. Koltuğa daha
yeni yeni ısınıyor. Zaten ilk günleri, "hesap
uzmanlığı"yla geçmiş. İSKİ olayını kucağın-
da bulan Karayalçın, partinin hesaplannı
şefiaflaştırmak için bizzat uğraşuğını söylü-
yor.
Sınav kasunda
Karayalçın. SHP'de asıl liderlik sınavını
kasım ayında verecek. Bütün illeri dolaşma-
yı planlıyor.
SHP'nin örgütlenme biçiminden kamuo-
yundaki imajına kadar bir dizi projeleri var.
Başta Güneydoğu olmak üzere illerde kur-
mayı planladığı insan haklan ve laiklik ma-
salan ilginç bir girişim. Bunun, Güneydoğu
Beyaz sayfadakisiyahnoktalarsorununun çözümünde de büyük katkı sağ-
layacağı görüşünde.
Genel başkanlığa seçıldiği gün de belirtti-
ğjmiz gibi, "proje" sözcüğünü çok seven Ka-
rayalçın, partinin yeniden yapılanmasında
bir dizi girişim başlatmaya hazırlanıyor.
MYK'da bu konuyu açmış. Aynntılan bir
süre sonra oluşacak.
Ancak Karayalçın'ın kısa süre içinde, par-
ti içi ve dış kamuoyuna "kendi üslubunu" his-
setürmek durumunda olduğu iki konu var:
1- Koalisyonun icraatında SHP'nin, yani
sosyal demokrat düşüncenin ağırhğı.
2- Parti içindeki gücü.
Karayalçın. görüşmemiz sırasında her iki
konuda da "kararh"olduğunu vurguladı,
ama bir dizi sorunun olduğu da ortada.
Önce, "Koalisyon ortağı SHF"yi ele ala-
lım:
Karayalçın. başbakan yardıması; ama
başbakan yekili olamıyor. Çünkü milletve-
kili değil. Örneğin, Çiller bugünlerde ABD'-
de, yerine Ce>1ıeri vekalet ediyor. Bu konuda
Danıştay'dan istenen görüş Karayalçın'ın
aleyhine çıktı.
SHP'nin koalisyonda "ideoktjik tavnnı"
koymak zorunda olduğu önemli konulann
başında özelleştirme geliyor. Çiller Viyana'-
ya giderken, "PTT ya özelleşir, ya özelleşir.
Ben koalisyonu bu şartla kurdunT demişti.
Çiller. koalisyonu bu şartla kurduğunu Ka-
rayalçın'ın kendisine de söylemiş. SHP lide-
ri, ekim başında çoğu İstanbul'dan 20 kadar
ekonomistle toplantı yaptı. Onlardan özel-
leştirmeyle ilşli bir rapor istedi. Bu rapor so-
nuçlanmak üzere. Rapor MYK'da tartı-
şıldıktan sonra SHP'nin özelleştirme konu-
sundaki "resmi göriişünü" içerecek. Kara-
yalçın. "en temel" göstergeleri şöyle sıralı-
yor: _
_ "Özelleştirme, yabancılaştırma olmamalı.
Özelleştirme, özel tekel yaratmamalı. Geç-
mişte \ apüanlardan ders alınmalı. Çimento ve
Teletaş olayı var."
Bılındiği gibi çimento fabrikalannı İnterS-
tar'ın sahibi Uzanlar aldı. Şimdi istedıkleri
gibi fıyat belirliyorlar. Teletaş'ta da çoğun-
luk uluslararası Arcatel firmasına geçti.
Yani Karayalçın'a göre yakın geçmişte
özelleştirmede pek iyi sınav venlmedı.
PTT konusunda Karayalçın'ın bir diğer
kaygısı da ulusal güvenlik ve ulusal bağım-
sızlık. Tüm ülke haberleşmesinin yabancı bir
şirketin eline geçmesine kesinlikle izin ver-
meyeceklerini söylüyor. Rastlantıya bakın
ki görüşmemizin tam bu sırasında telefon
çaldı. Karayalçın, ahizeyi kaldırdı. "Hayır,
yanlış numara" deyip kapattı. Gülümseye-
rek, "Şifreü telefon, hay Allah" dedi.
ÖzeUeştinmeye bakış
Özelleştirmeye. Karayalçın ile Çiller'in
"aynı pencereden" bakmadıklan gözleniyor.
Ortak bir pencere bulup bulamayacaklan.
ABD dönüşü belli olacak.
Karayalçın, laikliğın korunması, insan
haklan, demokratikleşme yasalannı koalis-
yonun "eşikleri" olarak tanımhyor.
Parti içı konulara gelince...
Karayalçın'ın fena haldecanı sıkkın.
Elini "düşünen adam" pozisyonuna geti-
rip başını sallıyor:
"Çoksesliliğe evet, çokbaşlıbga hayu-."
İnönü parti içinde sıkışınca, kendisini or-
taya ko\ardı:
"Ya dediğim olur ya giderim."
O zaman da akan sular dururdu.
Ama, Karayalçın pek öyle olacağa benze-
miyor. Salı günkü grup toplantısının başına
kapalı bölümü başına şöyle yansımıştı:
•'Karayalçın sert çıktı: Çokbaşlılık olursa
çeker giderim."
Parti içi muhalefetin buna yanıtı da ilginç
olmuştu:
"Acemke."
Karayalçın. grupta neler olup bittiğini an-
latmadı; ama, parti yönetimi konusundakı
üslubunu yineledi:
"Partide çokbaşlı bir yönerime kesinlikle
izin vermem. Farklı görüşler bizim zenginliği-
mizdir; ama, çokbaşlılık asla. Ben böyle bir
partinin >önetiminde kalamam, kalmam.
Partiyi bu duruma düşürmem."
Karayalçın. 400 bin metrekarelik Ankara
Anakent Beledıyesi'nin başkanlığından 765
bin kılometrekarelik Türkiye Cumhuriyeti'-
nin Başbakan Yardımcıhğı koltuğuna geçti.
Şimdi. koalisvonun büyük ortağına "sosyaü
demokrat düşunceji", parti kadrolanna da
"kendisini" kabul ettirme sınavında.