15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-7ŞUBAT 1992 CUMA CUMHURIYET SAYFA EKONOM Emlakbank'ta atama * « A N K A (ANKARA)- Cumhurbaşkanı Turgut özal, uzun . süredir beklettıği Emlak Bankası üst 1 yönetirnınin görevden alınmasına ilişkin kararnameyi onayladı. Resmi . Gazete "de yayımlanan atama kararlanna göre Türkiye Emlak Bankası Genel Müdür Yardımcısı Reşat Bedirhanoğlu ile Avni Körnürcüoğlu. Yönetim Kurulu üyeleri Veli Öz türk ile Osman Okyar görevlerinden alındılar. Görevden almalarla boşalan genel müdür yardımcılıklanna Sudi Apak ile Engin özhan, Yönetim Kurulu üyeliklerine de Yüccl Edil ile Erol Eren'in atamalan yapıldı. TüketicişikâyetJeri • EkoDomi Servisi - İstanbul Ticaret Odası'ııa (ITO) ocak ayında 78 tüketici şikâyetinin geldiğını, aralık ayından devreden şikâyet ile birlikte odanın ''ocak ayı içinde takipettiği tüketici şikâyeti sayısının 243'e ulaştığı •bildirildi. * İstanbul Ticaret Odası'ndanyapılan açıklamaya göre ocak ayında takip " edilen 243 tüketici şikâyetinden 38'i tüketici lehinesonuçlandınldı. Teşmi yine iptal •AA (Ankara)-Danıştay, gıda işkolundan sonra sağlık işkolundaki "Teşmil" karannı da durdurdu. Türkiye Sağlık Işçileri Sendikası ile Yedikule Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi Vakfı arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin, Bakanlar Kurulu karanyla aynı işkolunda faaliyette bulunan 107 işyerine "teşmili"ne karşı açılan davada, Danıştay Idari Dava Daireleri Genel Kurulu, "yürütmenin durdurulması" karan verdi. şneuenıe semikasızlaştnna • AA (Ankara) - Özellikle büyükşehir ve kent belediyelerinin, işlerinin büyük bir bölümünü özel şirketlere devrederek sendikasız ve ucuz işçi çalıştırma politikası izledikleri bildirildi. Belediye-lş Sendikası Adana Şube Başkanı Ali Umar, yaptığı açıklamada, belediyelerin özellikle temizlik, tanzim satış. yol işleri, mezbaha ve ekmek fabrikalannda yapılan işleri şirketlere devrederek, işçilerin sendikal mücadelelerini engellemeye çalıştığı görüşünü savundu. Türkiye'de yaklaşık 150 bin sendikalı belediye işçisi bulunduğunu hatırlatan Umar, 'En az 30 bin işçi de şirketler bünyesinde belediye hizmeti veriyor. Ancak bu işçiler sendikasız olduğu gibi genellikle asgari ücretle çalıştırıfiyor' diye konuştu. Kuaförtükkurslan • AA (Samsun)Samsun'da, Lise Mezunlarına Meslek Edındirme Kurslan (LİMME) uyannca açılan kuaförlük kurslanna katılan genç kızların daha çabuk iş sahibı olduklan biidirildi. Çeşitli nedenlerle yüksek öğretim kurumlanna giremeyen lise ve dengi okul mezunu gençler için açılan LİMME kurslan, bilgisayar, elektronik, elektrik, kımya, muhasebe, makine ressamlığı, giyim, kuaförlük ve çocuk gelişimi konulannda veriliyor. KısaKısa • İNTERBANK'ınyankuruluşu İntercon bu yıhn ilk yan eğitim programını yayımladı. Kuruluş bu yıl Firmalann Mali Gücünün Belirlenmesi ve Banka Finansal Yönetimi konulu 2 yeni kurs açıyor. • İSTANBUL ŞANAYİ ODASI (İSO)çığfelaketinde şehit olan erlerin ailelerine lOOmilyon lira yardımda bulundu. • PARUAMENT sigaralannın düzerüediğı tüketici promosyonunda 3 kişi eşleriyle birlikte 1 hafta New York tatili kazandı. • BANCA Commerciala Italiana Türkiye temsilciliğine Vakıfbank Genel Müdürlüğü'ndenaynlan Mehmet Buçukoğlu yeniden atandı. • NOBEL ilaç, Türkiye'de ilk kez kalp hastahklan ve yüksek tansiyon içinkontrollüsalınan 120mg Diltlazem içeren Altizem SR adlı ilacı üretti. • EMEK Sigorta. İnterteks Fuarcılık tarafından 5-9 şubat tarihleri arasında Hilton'da düzenlenecek olan Ambalaj/PIastik-KauçukFuan'nı 10 milyar liraya sigortaladı. • GÜNEŞ Sigorta 1 şubattan itibaren yazlık evlere de uygulamaya başladığı konut paket poliçesi ile yangın, yargına ek tüm rizikolar, hırsızlık ve cam kınlmalannı teminat altına almaya başladı. • TÜRK YTONG'a sendika üyelığinde 25 yılı doldurması nedeniyle Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve Cam Sanayii Işverenlen Sendikası'nın plaketi verildi. Çetinkaya'ya bina ve mallar için tazminat ödendi, ölenler unutuldu Teröre sigorta zorunluluğuBÜLENT KlZANLIK(lstanbul) - Türkiye'deki sigortacılık sistemi, gittikçe büyü- yen bir risk haline gelen teröre karşı, insan hayatını değil sadece bina ve eşya- ları teminat altma alıyor. Kamu ve özel sektördeki kuruluşlar, işletme sigortası yaptırarak gaynmenkul ve mallannı terör de dahil her türlü zarar tehlikesine karşı güvenceye kavuştururlarken, insan unsurunu madı" dedi. Çetinkaya mağazasının bu sigorta poliçesi karşılığında ödediği yıllık primin 3 mil- yon lira civannda olduğunu kaydeden Ender Şe- ner, "Orada bulunan insanların hayatını da temi- sigorta kapsamı dışında bırakıyorlar. Türkiye'- nat altına alan mesuliyet sigortası da yaptınlmış de artan terör olaylannın neden olduğu ölüm ve yaralanma olaylanna karşı, bugün sadece kişi- lerin yaptırdıklan hayat sigortalan ile tazminat hakkı doğuyor. Batılı ülkelerde yaygın biçimde kabul gören ve işyerlerince her türlü tehlikeye karşı, orada bulunan insanlann hayatını güven- ce altına altına almak için yaptınlan mesuliyet sigortası ise, Türkıye'de gereksiz görülüyor. Sa- dece büyük turistıİc işletmeciler, özellikle batılı turizmcilerin zorlamasıyla mesuliyet sigortası yaptınyorlar. olsaydı, prim çok fazla artmazdı" şeklinde ko- nuştu.Çetinkaya mağazasının ortaklanndan Müslüm Çetinkaya ise, yaptırdıklan sigortanın normal bir yangın sigortası olduğunu ve onun tazminatını aldıklannı söyledi. Çetinkaya, ora- da bulunan insanlann da sigorta kapsamına alınması, konusunda ise, "Türkiye'de böyle bir uygulama yok ki, nasıl sigortalayalım?" dedi. Terörü de kapsayan kötü niyetli hareketlere karşı sigortanın, kişilerin sadece kendileri için yaptırdıklan hayat sigortası çerçevesinde geçer- lilik taşıdığını anlatan Halk Yaşam Sigorta Ge- nel Müdürü Abdullah Karacık, "Türkiye'de ha- yat sigortası yaptıran yaklaşık 4 milyon kişinin 50 trilyon civannda prim tutan bulunuyor. Bazı sa- nayiciler, işadamlan ve üst düzey yöneticilerin teminatlan 5-6 milyar lirayı aşıyor" dedi. Ka- Bölücü bir örgüte üye militanlar tarafından 25 aralıkta bombalı saldınya uğrayan İstanbul Bakırköy'deki Çetinkaya Mağazası'nda da, te- rörün 12 ölü 17 yaralı şeklindeki kanlı bilanço- suna karşılık, sigorta sadece yanan bina ve mal- lara karşılık tazminat odçdı. Çetinkaya Mağa- r a a k f e r d i k a z a s i g O rtalannın ise, terör gibi zası nın, 4 yıl once 4.5 milyar lira tazmınatlı ış- n s k l e n k a p s a m a d l i m ı vurguladı. letme sigortası poliçesi aldığını anlatan Guneş v ° ° Sigorta Genel Müdür yardımcısı Ender Şener, Mesuliyet sigortasını turizm sektöründe baş- yangında mağazanın bir bölümü zarar gördüğü latan Universal Sigorta'nın Genel Müdür vekili için 2 milyar 971 milyon lira tazminat ödedikle- Lale Üner ise, terörün geçmişte diğer riskler için- rini söyledi. Şener, "Bu poliçe insan hayatı ile ilgili de değerlendirildiğini, ancak turizme yönelik Çetinkaya Mağazası'na yapılan bombalı saldırı- teminatı kapsamadığı için hayatını kaybeden- nskin artması halinde istisna kabul edilmesi zo- da 12 kişi öldö, sigorta ise sadece bina ve mallara lerle ilgili herhangi bir ödeme sözkonusu ola- runluluğu doğacağını söyledi karşılık 3 milyar tazminat ödedi Telefonda özeüeştirmehesabıTAYFUN GÖNÜLLÜ (İstanbul) - Başbakan Süleyman Demirel'in yıllık karı yak- laşık 250 milyan bulanPTT'de sadece telefon bölümünün özelleştirilebilece- ğine ilişkin ilk sinyali vermesiyle gözler yeniden bu kuruma çevrildi. Yıllık kân yaklaşık 250 milyan bulan telefon hizmetinin aynı zamanda yatınm harcama- lannın da büyük rakamlara uîaştığı belirtildi. Geçen yıl yalnızca telefon hizmetlerinden 240 milyar lira kazanç sağlanmasına karşın bu yıl için yaklaşık 5 trilyonluk yatınm programı ön- görülüyor. PTT'nin özelleştirilmesine ilişkin ANAP hü- kümetı döneminde yapılan çalışmalann yeni- den gündeme gelip gelmemesinin yeni hüküme- tin tasarrufuna bağlı olduğu belirtildi. ANAP dönemindeki çalışmalarda PTT'nin parçalan- ması planlanıyordu. Buna göre PTT, Avrupa'- da olduğu gibi posta ve telekomünikasyon hiz- metleri olarak ikiye bölünüyor. özeljeştirme olarak da birçok seçenek sunuluyordu. örneğin sadece Ankara haberleşmesı bir ihale veya lstanbul'da Ataköy santralının ihalesi olarak gerçekleştirilebiliyor. Bu tür bir özelleştirmenin sakıncalan olmadığı gibi ihaleyi alan şirketin yatınm da yapabıleceğı, ancak olayın çok da basit olmadığı vurgulanıyor. Koalisyon hükümeti geçen ay PTT ile birlikte 6 KİT'i özelleştırme kapsamı dışında tuttuğunu açıklamıştı. Ancak Başbakan Dİemirel, Isviçre'- nin Zürih kentinde Isviçre Türk Ticaret ve Sa- nayi Odası'nın Dolder Oteli'ndeki toplantısın- da özelleştırmeyle ilgili çalışmalara önemle de- ğinmişti. Yine bu toplantıda PTT için "Mesela PTT'yi değil, ama belki sadece telefonu özelles- tirebiliriz" demesi bu konuda yapılacak çalış- malann ilk sinyali olarak değerlendiciliyor. Türkiye'de bugün 8 milyon telefon numarası kullanılıyor. Bir hattın tüm maliyetinin ise yak- laşık 3 milyon lira olduğu belirtildi. Bu yıl haberleşme ve radyo-televizyon hiz- metlerinde yapılacak yatınmlar için PTT Genel Müdürlüğü'ne 4 trilyon 960 milyar liralık yatı- nm yetkisi öngörülmekte. Bu yatınm yetkısinın TBMM'den aynen çık- ması halinde PTT telefon santrallan ve şebeke- leri projelerinden 500 bin hattı dijital, 400 bin hattı da elektronik olmak üzere toplam 900 bin hatlık otomatik telefon santralının hizmete so- kulması planlanıyor. Aynca yaklaşık 1500 köy ve kasabaya otomatik telefon santralı kurula- rak 2500 kırsal yerleşim yerinde evlere kadar otomatik telefon hizmetinin verilmesi, bu yerle- şim yerlerinin tamamının şehirlerarası otomatik telefon şebekesine bağlanması hedefleniyor. PTT telekomünikasyon alanında, ankesörlü telefon sayısının arttırılması, uzak mesafe sıs- temlerı, uydu haberleşme ve özel haberleşme projeleri ile radyo ve teîevizyon vericilerinin da- ha da yaygınlaştınlması için bir programı dev- reye sokacak. Reklamcdarıngözütelevizyonda Ekonomi Servisi - Reklamcılar, geride bıraktığımız 1991 yıhnı enflasyonun üzerindekârlakapattılar.TRT'ninyanı sıra Star 1 "e verilen reklamlar, reklamcılık sektöründeki potansiyelin daha da büyümesine olanak tanırken zirvedeki büyük şirketlerin ciro savaşı, önceki yılki sıralamada büyük bir degişiklık ortaya çıkarmadı. Reklamcılık sektörünün en büyük iki şirketi Cen Ajans/Grey ve Güzel Sanatlar/Saatchi &Saatchi geçen yıl dünyayı sarsan Körfez krizi ve ekonomik durgunluğa rağmen bir önceki yıla göre cirolannı yaklaşık yüzde 90 artınrken yüzde 20'ye ulaşan bir reel büyüme gerçekleştirdiler. Son üç yıldır sıralamada birinci olan Cen Ajans. 200 milyar 992 milyon liralık cirosuyla bu yıl da yerini korudu. İkinci sırada yer alan Güzel Sanatlar'ın cirosu 194 milyar 642 milyon, 4'üncülükten 3'üncü sıraya yükselen Manajans/Thompson'un cirosu ise 141 milyar 486 milyon lira olarak gerçekleşti. Sıralamada bir önceki yıl 3'üncü olan Pars/McCann-Erickson ise 121 milyar 300 milyon liralık cirosuyla 5'inci sırada yer aldı. 1991 rakamlanna göre 123 milyar 463 milyon lira ciro yapan Grafika/Lintas ise 4'üncü sırada bulunuyor. Bu şirketleri sırasıyla Moran Ogilvy&Mather, Y&R/'Reklamevi, Yonım Tamtım, Ajans Ada ve Ira Reklam şirketleri izledi. 35 büyük reklam ajansının üye bulunduğu Reklamcılar Derneği tarafından açıklanan verilere göre geçen yıl ilk 3 sırayı paylaşan şirketlerden Cenajans'ın 1990 cirosu 121 milyar 996 milyon lira, Güzel Sanatlar'ın cirosu 104 milyar 824 milyon, Manajans'ın cirosu ise 141 milyar 486 milyon lira olarak gerçekleşmişti. Geçen yıhn başlarında sektörde genelde bir kriz havası esmesine rağmen başanlı bir yıl geçirdiklerini ifade eden Cenajans Başkanvekili Cem Şaşmaz, Körfez krizinden başka sektörü sarsan ikinci etkenin de geçen yıhn ekim ayında yapılan genel seçimler olduğu görüşünü belirterek "Ekimdeki genel seçimler siyasi parti rekJamlan açısından olumlu gibi duruyor. Ancak diğer reklamlan göz önüne aldığınızda büyük bir düşme olduğunu görüyorsunuz. Seçimler sırasında bütün büyük müşterilerimiz ne olacak beklentisi içine girdiklcn için belirgin bir durgunluk yaşadık. Üstelik ekim-kasım bizim en yoğun olduğumuz aylanmız olduğu için tam bu devreye denk gelmesi de aynca olumsuz etkiledi" dedi. Bütün bunlara rağmen reel olarak büyüme kaydetmelerini Star-1 'e verilen ilanlara bağlayan Şaşmaz, yeni devreye girecek özel televizyonlar nedeniyle aynı büyüme eğilimin bu yıl da sünnesinin beklendiğini, ancak 1 yıl sonra reklamlarda televizyonun payının bu kadar hızlı artmayacağını belırtti. Güzel Sanatlar'ın Genel Müdürü Yiğit Şardan ise geçen yılki büyümenin birkısmını yeni projelerden eldeederken önemli birkısmını da yeni kazandıklan büyük müşterilerden aldıklannı söyledi. EN ÇOKKAZANAN REKLAM ŞÎRKETLERl| (MİLYON TL) A|nsadı Cenaıans/Grey G.Sanattar/Saatchi Manaıans/Thompson Grafika/Lintas Pars/McCann Erickson Moran Ogilvy-Mather Y&R/Reklamevi Yorum Tanıtım Ajans Ada Ira Reklam 1991 cirosn 200.992 194.642 141.486 123.464 121.300 104.720 71.937 76.650 72.395 61.087 iflMdrasn 121.996 104.824 71.455 70.404 82.900 52.565 46.410 26.300 70.626 18.415 Bütçe görüşmelerinde enflasyon tartışması Çiller yüzde 52'de ısraretti CUMHURİYET (Ankara) - Ekonomiden So- rumlu E>evlet Bakanı Tansu Çiller, "acil ek kay- nak ihtiyacı" olduğu için vergi afifı getirdiklerini belirterek "Bundan sonraki vergı önlemleri ta- mamen kaçaklara ve yüksek gelir gruplanna yö- nelik olacak. Bankalar bundan sonra yüzde 10 vergi ile kur- tulamayacak" dedi. Çiller, enflasyonu yüzde 52 olarak gerçekleştirmek için ellerinden geleni ya- pacaklannı da söyledi. ANAP'lı Güneş Taner ise hükümetin enflas- yon hedefıni tutturabilmesinin olanaksız oldu- ğunu savunarak "Bir iki nokta daha var, oralar- da da hata yapmazlarsa belki yüzde 100'ün altın- da tutabilirler" diye konuştu. Devlet Bakanı Tansu Çiller, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Hazine, DPT ve D1E büt- çeleri ile ilgili eleştirileri yanıtlarken seçim eko- nomisi nedeniyle dengeleri iyice bozulmuş olan ekonomide önceliği istikrarın sağlanmasına ver- diklerini kaydetti. Çiller "Koalisyon hükümeti olmamıza rağmen, Hazine, Maliye, planlama ve hatta Merkez Bankası'yla bile tam bir koordi- nasyon sağladık" dedi. Çiller, "Devraldığımız ekonomi sıcaklaşmış, sıcaklaştığı kadar da donup kalmıştır. Tüketici fiyatlanna göre yüzde 71'e varan enflasyon ve yüzde ] .5'lere gerileyen büyüme hızı bunun gös- tergesidir" diye konuştu. Çiller, ocak ayında yüzde 11 'le devralınan enf- lasyonun ANAP hükümetinin uyguladığı seçim ekonomisinın ülkeye bir faturası olduğunu kay- detti. Aylık enflasyonun kadcmeli olarak yüzde 6'lara, 4'lere, 3'lere, 2'lere ve yüzde 1 'lere ineceği- ni belirten Çiller, "Biz yüzde 42 yılbaşı yılsonu fi- yat artışı ve yüzde 52 deflatör (ortalama enflas- yon) için elimizden geleni yapacağız, gece gündüz çalışacağız" diye konuştu. Çiller yeni ekonomik önlemler ve vergi düzenlemeleri ile ilgili olarak da özetle şunlan söyledi: "Bankalar ve sermaye piyasası yasa tasanlan 10 gün içinde Bakanlar Kurulu'na gelecek. Bankalann vergi istisnaları düşürülecek ve yüzde 50'den fazla olamayacak. Yani bugüne ka- dar yüzde 10 vergi ile kurtulan bankalar bundan sonra böyle kurtulamayacaklar. Bütçe açığını daraltmak için bu sene acil kaynak artışı ihtiyacı vardı. Bir sıçrama gerekiyordu. Bunu sağlamak için vergi affı ya da uzjaşma diye adlandmlan ya- sal düzenleme getirildi. Bundan sonraki vergi ön- lemleri tamamen vergi kaçaklanna ve yüksek ge- lir gruplannı vergilendirmeye yönelik olacaktır". Çiller, aynca para piyasalannda getirilecek yeni düzenlemelerle de bankalann monopolü- nün ve monopolcü kredi faizlerinin kınlacağını sözlerine ekledi. Komisyonda, DSP İstanbul Milletvekili Nami Çağan, para programının sağlıklı uygulanabilmesi için Merkez Bankası bağımsızlığının anayasal güvenceye bağlanması gerektiğini söyledi. SHPTunceli Milletvekili Ka- mer Genç ise Merkez Bankası harcamalannı eleştirerek "Bunlar çıkardıklan parayı herhalde önce kendileri harcıyorlar artanını da ekonomi- ye, bankalara veriyorlar" dedi. Çiller dün sabah SHP'li milletvekillerine de 2.5 saat süren bir bri- fıng verdi. Yumurta zam şampiyonu AA (Ankara) - Son \2 yıhn en yüksek enflasyon oranının yaşandığı ocak ayında en yüksek fıyat artışı yumurtada görüldü. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verileri- ne göre ocak ayında yumurta fıyatlannda yüzde 62.9 artış oldu. Yumurtayı. kış ay- lannda en fazla tüketilen gıda ürünlerinden maydanoz yüzde 48.7, lahana yüzde 48, karnabahar yüzde 46.2, ıspanak yüzde 34.5, marul da yuzde 34 ile izledi. Ocak ayın- da gıda iırünleri arasında en az fiyat artışı ise yüzde 11.7 ile kesme şeker ve yufkada oldu. Aynca geçen ay temel gıda maddelerin- den ekmeğin fiyatı yüzde 18.3, soğanın fi- yatı yüzde 12.4 oranında arttı.Öte yandan ocak ayında bir önceki yıhn aynı ayına göre en fazla fıyat artışı görülen gıda ürünleri arasında yüzde 225.7 ile lahana, yüzde 213.6 ile yumurta. yer aldı. BJRGÖRÜŞ Vergi Affive Temeldekî Nedenler AHMET BAYRAK Yeminli Mali Müşavir Hükümet programında vergi denetimi yoğunlaştınla- rak vergi gelirlerinin arttınlacağı öngörülmüştü. Ne var ki var olan inceleme kapasitesiyle kısa sürede vergi gelir- leri arttınlamayacağı gerçeğj anlaşıldı, böylece vergi affı- na umut bağlandı. Bu aftan 15-20 trilyon gelir beklen- mektedir. Koalisyon hükümetinin bu yönelimine ana muhalefet partisinin Maliye ve Gümriik eski Bakanı Sa- yın Kahveci "Vergi affı hem vergi ahlakını bozuyor hem de devleti zedeliyor" diyerek şiddetle karşı çıktı. TÜ- SİAD'da Kahveci'nin bu çıkışına katıldı. Kim haklıdır? Tartışılmasında yarar vardır. Vergi literatüründe "vergi affı" diye bir kavram yoktur. Çünkü bu, vergi kaçıranlan ödüllendirmek, vergi veren- leri cezalandırmak demektir. Bu nedenle Sayın Kahveci genelde hakhdır. Ama Türkiye özelinde, eski bir Maliye Bakanı olarak son derece haksızdır, dahası olayın so- rumlusudur. Çünkü bu aşamada ülkemizde vergi affı bir zorunluluktur. Bu zorunluluğun koşullannı oluşturan da Sayın Kahveci ve selefleridir. Vergi affını ikidebir zorunlu kılan başlıca iki neden vardır: 1) Vergi mahkemeleri ve Danıştay kilitlenmiştir. Hiçiş gelmese eldeki davalann sonuçlandınlması dört yıl alır. Bunun nedeni vergi yönetiminin "yanlış yapar, yanlış düzeltmez, problem üretir, çözüm üretmez" bir yapıda olmasıdır. Yargı yerleri limitteki ihtilafların çözüm yeri olarak düşünülmesi gerekirken sorumluluk atma yeri oiarak görülmektedir. Bilindiği gibi anayasamızın 74. maddesi " Vatandaşlar kendilerine veya kamu ile ilgili şi- kâyetleri hakkmda yetkili makamlara başvurma hakkına sahiptir" der. Bu hakkın kullanımına dair 3071 sayılı ya- sanın 7. maddesinde de "Başvurulann so- Bu aşamada ülkemizde nucu veya yapılmakta vergi afîı bir zorunluluktur. olan işlenjin safahatı Bu zorunluluğun hakkmda dilekce sa- koşullarını oluşturan da Sayın Kahveci ve selefleridir. hiplerine en geç iki ay içinde cevap verilir" denilmektedir; yöne- tim kendi hatasını — ı ^ ™ — • — ^ — — • ^ — » ^ kendi düzeltsin, vatandaş yargı yerlerinde sürünmesin, yargı organlan boş yere ugraştınlmasın diye. Oysa Mali- ye Bakanlığı, yükümlülerin hiçbir haklı şikâyetine yanıt vermez, bekletir, otuz günü geçirir, yükümlüyü mahke- meye başvurmak zorunda bırakır, sonra döner, "Olay yargıya intikal etmiştir, bu aşamada yapılacak bir şey yoktur" yanıtını verir; bu bir hukuk kuralı imiş gibi, oysa bu bir suçtur. Bu tutum Maliye Bakanlığı'nın kemikleş- miş davranış kalıbıdır. Bu kalıp sökülüp atılmadıkça üç beş yılda bir vergi affı kaçınılmaz olacaktır. Sayın Kah- veci dahil hiçbir bakan bu çarpıklığın üstüne gidernemiş, "Beyler oturduğunuz koltuk sorumluluk atma yeri değil, sorumluluk alma yeridir, diyememiştir. 2) Vergi affını zorunlu kılan ikinci temel neden vergi kaçakçılığının meşrulaştınlması olayıdır: Ülkemizde 14 yıldır %60 çe\resinde enflasyon yaşanmaktadır. Buna karşıhk enflasyonun işletme sermayesini eritici etkisini giderecek yasal düzenlemeler yapılmamış, yükümlülerin büyük bir çoğunluğu ya iflas edeceksin ya da vergi kaçı- racaksın ikilemi karşısında bırakılmıştır. Batı ülkelerin- de enflasyon yüzde 10 arttığında enflasyon muhasebesi kendiliğınden devreye gırer. Elimizdeki inceleme kapasi- tesi, yükümlülerin ancak % 1 ya da 2'sini incelemeye yet- mektedir. Böyle bir yapı içinde yükümlülerin %1 ya da 2'sinin kaçakçılığını saptayacaksınız, gerçek kâr-enflasyon kân aynmı yapmadancezasını bastınpiflas ettireceksiniz. Bu denli bir haksızlığı devlet olarak içinize sindirebilir misiniz? Bunlar toplanıp Bakanlık katınıza çıksa "înceleyemediğiniz yükümlülerin de hepsi vergi ka- çırmıştır, kaçırmamış olsalardı çoktan iflas etmiş olurlar- dı, bu bir matematiksle gerçektir" deseler ne yanıt verir- diniz? îşte bu haksızlıklan bir yerde temizlemenin tek yolu toplu uzlaşmadır, başka çözüm yoktur. Çıkanlmak istenen af yasasının amaçlanndan biri de budur. 1) Vergi affı vergiciliğimizin utanç belgesidir. Ne var ki üstünde tartışılması gereken nokta bir "sonuç" olan ver- gi affı değil, buna neden olan koşullar olmahydı. Bu ko- şullar düzeltilmedikçe ikidebir vergi affı kaçınılmaz ola- caktır. 2) Bakanlığı sırasında bu satırlann yazan tarafından kaç kez uyanîdığı halde bu akıl almaz koşullann düzeltil- mesi için hiçbir gayret göstermeyen Sayın Kahveci olayın kahramanı değil, başlıca sorumlulanndandır. 3) Koalisyon hükümetinin vergi affını kaynak yaratma olayı olarak görmesi yanlış bir değerlendirmedir. Hükü- met vergi affını öngören yasayı kamuoyuna sunarken "Bu yasa aslında vergi kaçağı yükümlülerini değil, vergi kaçakçılığını meşrulaştıran, vergi yargısını felç eden bir bakanlık yönetiminin affıdır. Vergi yönetimi problem üreten değil, problem çözen; sorumluluk atan değil, so- rumluluk yüklenen bir yapıya en kısa zamanda kavuştu- rulacaktır. Vergisini doğru ödeyen vatandaşlardan hü- kümet olarak özür dileriz" demeliydi. Şüpheli raporasürgün UFUK TEKtN (Adana) - Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanlığı'nda görevli bir iş müfettişi tarafın- dan yazılan raporun "yukarıdan ricayja değişti- rilmesine" itiraz eden başmüfettiş Ali İhsan Ok- çu'nun görev yeri değiştirildi. Çalışma Bakanlığı Adana İş Teftiş Grup Başkanlığı'n da görevli müfettiş Fevzi Ka- ya'nın 1990 ocak ayında bir bankaya yaptığı teftiş üzerine hazırladığı "ceza gerekir" di- yen raporunu, sonradan de- ğiştirilmesi tartışmalara ne- den oldu. Raporu "yukarının ricasıyla değiştirdiği" savla- nan müfettiş Kaya'nın, o dö- nem amiri olan Grup Baş- kanı Ali İhsan Okçu, Ba- kanlık Teftiş Kurulu'na ve müsteşarlık makamına baş- vurarak "Devlet zarara uğ- ratılıyor, raporun değiştiril- mesi emrini kim verdi" diye soru yöneltmesi, görevinden alınmasına yol açmıştı. Raporu değiştirdiği savla- nan Teftiş Kurulu Başkanı İbrahim Kuluöztürk görevi- ne devam etmiş, müsteşar Ateş Amikoğlu ise ANAP'- tan milletvekili seçildiği 20 Ekım 1991'e dek görevinde kaldı. ANAP'h eski Belediye Baş- kanı Aytaç Durak'ın akraba- sı başmüfettiş Okçu'nun, iti- raz üzerine görevden alın- ması ve konuyla ilgili haber- lerin gazetemizde yer alması Çalışma Bakanlığı'nda tartış- malara neden oldu. Adana Grubu'nda görevli 45 müfettiş arasında da hu- zursuzluğa neden olan geliş- melerden sonra başmüfettiş Ali İhsan Okçu, geçen gün- lerde görevinden alındı. Tef- tiş Kurulu Başkanı İbrahim Kuluöztürk'ün emri üzerine Samsun Grup Başkanlığı'- nda görevlendirilen başmü- fettiş Okçu'ya, görev değişik- liğı yazısı Adana Grup Baş- kanı Ayhan Cangüven tarafm- dan verildi. Okçu'nun şubat ayı başında Samsun'daki gö- rev yerine gitmemesi duru- munda müstafı (istifa etmiş) varsayılacağı bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle