15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7ŞUBAT1992CUMA HABERLER Demirel YHmaz'ı ziyaret etti • CUMHURİYET (Ankanı) - Başbakan Süleyman Demirel, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ı TBMM'deki odasında ziyaret ederek ABD ziyareti öncesinde "fikirlerini" aldı. Demirel ve Yılmaz, dün şehit erler için Kocatepe Camii'nde yapılan cenaze töreninde bir araya geldiler. Iki lider bir süre alçak sesle konuştular. Daha sonra bu konuşmanın, resmi bir buluşma için fıkir alışverişi mahiyetinde olduğu anlaşıldı. Demirel saat 17.30 sıralarmda Yılmaz'ı TBMM odasında ziyaret etti. Davos görüşmeleri konusunda da bilgi vereceğini beürten Demirel, gazetecilerin, görüşmede son terör olaylarının ele alınıp alınmayacağj yolundaki bir sorusuna ise "Hayır diyemezsiniz, siyasetçiler konuşurken meseleleri dar çerçevelere sokmazlar" diye yanıt verdi. Başbakan Süleyman Demirel, ABD ziyareti ve Davos görüşmeleri konusunda öteki siyasi parti liderlerini de ziyaret edeceğini, bu arada Cumhurbaşkanı Turgut özal'dan da aynı çerçevede bir randevu talep ettiğini bildirdi. Eceyrt-Cindonık görüşmesi • Cumfauriyet (Ankanı) • DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile görüşerek, Orta Asya'daki Türki cumhuriyetlerine yaptığı geziyle ilgili izlenimlerini anlattı ve Kazakistan'ın elindeki nükleer güç konusunun Başbakan tarafından ABD'da gündeme getirilmesini istedi. Cindoruk, TBMM'nin Türki cumhuriyetlerinin demokrasiye geçmelerinde öncülük edeceğini söyledi. Ecevit, Cindoruk'a Tüfki cumhuriyetlerinde parlamentonun öneminin her geçen gün arttığıru, ancak henüz çok partili demokratik hayata geçemediklerini belirterek, bu ülkelerin parlamentoları arasında birlik kurulmasını ve buna TBMM'nin öncülük etmesini önerdi. Yeni üniversite • ANKA (Ankara) - Istanbul'da iki yeni vakıf üniversitesi kurulmasını öngören yasa tasarısı TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda benimsendi. Tasannın TBMM Genel Kurulu'nda da görüşülüp kabul edilmesinden sonra Kadir Has ve Vehbi Koç üniversiteleri resmen kurulmuş olacak. Tasarının görüşülmesi sırasında konuşan YÖK Başkanı Prof. Ihsan Doğramacı, anayasaya göre devlet üniversiteleri dışında üniversite kurulmasımn sadece vakıflarca mümkün olabildiğini belirterek Kadir Has Vakfı ile Vebbi Koç Vakfı'nın bu koşullara uygun olduklannı söyledi. 10 vali kadrosu• ANKA (Ankara) - tçişleri Bakanlığı'na 10 vali kadrosu verildi. tçişleri Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne değiştirilerek verilen yeni kadrolarla ilgili Bakanlar Kurulu karan Resmi Gazete'de yayımlandı. tçişleri Bakanhğı'ndaki 10 vali kadrosu ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ndeki 20 APK uzmanı kadrosu 13. derecedeki memur kadrolanmn değiştirilmesi ile tahsis edildi. Fishehn konferansı • ANKA (Ankara) - Sosyal demokrat partilerin sorunları, Ankara'da tartışılacak. Friedrich Ebert Vakfı Istanbul irtibat bürosunca 10 şubatta Ankara'da düzenlenecek Semra Özal'ı eşi karşıladı • AA (Ankara) - Cumhurbaşkanı lurgut özal, yurtdışmda tedavi gören ve çeşitli etkinliklere katılan eşi Semra özal'ı Esenboğa HavaaJanı'nda karşıladı. Cumhurbaşkanı özal, Lufthansa uçağıyla Ankara'ya gelen eşi Semra özal ile küçük şeref salonunda bir süre dinlendi. Milliyetçi, muhafazakâr kanat ile küskün vefahlar iktidar keyfîyle suskun : DYP'ninsağı, hükümete avansverdiTANDL BORA (Aokara-tMBA) - SHP'nin içindeki sıkıntı, Olağanüstü Kurultay'la en azından "resmen" halloldu. Koalisyonun büyük or- tağı DYP'de ise sıkıntıh unsurlar, birlikte hareket etmeye, gruplaş- maya yönelmiş değiller. öncelikle iktidar "keyfi", parti içi muha- lifleri böyle bir yönelimden ahkoyuyor. Ay- nca aralanndaki yaklaşım farklılıkları, sıkın- tıların gruplaşmaya gitmesini zorlaştınyor. Ancak "HEP'liler" ve "Güneydoğu" me- selelerindeki tırmanmamn, değişik eğilimler- dekileri bir araya getirmesi mümkün. Mah- mut Alınak'm Meclis'te engellenen konuş- masının ardından Münif Islamoğlu ile Çoş- kun Kırca'nın, Başbakan Süleyman Demi- rel'e sundukları uyarı mektubu , böylesi yö- nelimlerin ilk örneği sayılabilir. DYP içindeki sıkıntının iki ana kaynağı- nı, küskün vefakârlar ve "milliyetçi muhafazakârlar" oluşturuyor. Bu iki kay- nak, kimi durumda aynı sulara dökülebili- yor. Her iki sıkıntı kaynağı, DYP'nin Kasım 1990'da yapılan kongresine dek uzanıyor. Bu kongrede Demirel, DYP'ye yeni katılan Tan- su Çiller, Ersin Faralyalı, Sait Kemal Mima- roğlu gibi isimleri parti yönetimine getirmiş; buna karşılık Saadettin Bilgiç, Ismet Sezgin, Nahit Menteşe gibi isimler parti yönetimine ahnmamış, Tevfik Ertüzün, Halit Dağlı gi- bi etkili politikacılar listeyi delerek yöneti- me girebilmişti. DYP, bu kongre sonrasmda sağ basından, sağ aydm çevrelerden ve diğer sağ partiler- den gelen "milliyetçi muhafazakârlan tasfiye ettiği" suçlamasıyla karşılaştı. 20 Ekim se- çimlerinde Tevfik Ertüzün, Ilhan Kesici, Ta- hir Şaşmaz, Aydm Arat gibi milliyetçilerin listelerin diplerine itilmesi, "Dalan'ı trans- fer etmeye sarfedilen gayretin yarısının ANAP'tan kopan Hasan Celal Güzel, Bur- han özfatura, Ali Coşkun, Cemil Çiçek gi- bi 'mesaj verecek' muhafazakâr isimlerin transferi için sarf edilmemesi" doğnıltusun- daki eleştirilerle birlikte bu tür suçlamaları depreştirdi. Tasfiye suçfaunası DYP örgütü, özellikle Orta ve Doğu Ana- dolu'da RP-MÇP-IDP ittifakmın ve sağ ba- sının "DYP milliyetçi muhafazakârlan harcıyor" kampanyasından epey etkilendi. Koalisyon hükümeti de DYP'ye sağmdan ge- len eleştirileri dindirecek nitelikte oluşmadı. Kabineye miUiyetçi muhafazakâr kesimin gözünü doldurabilecek sadece iki isim alın- dı: Ekrem Ceyhun ve Köksal Toptan. Cey- hun'un fazla sıkı olmasa da Aydınlar Oca- ğı'yla teması var. Köksal Toptan'a ise hem genel olarak sağ kamuoyu hem de DYP'ye hâlâ önemsenen ölçüde blok oy sağlayan nurcu cemaatler sempatiyle bakıyor. Şimdi DYP'de bir yandan Mehmet Göl- han, Esat Kıratlıoğlu, Ali Şevki Erek, Ha- san Ekinci gibi partinin kuruluşundan beri emek harcayan, ama bugün "taltiF edil- meyen" vefakâr isimlerin sıkıntısı var. Di- ğer yandan kısmen bu sıkıntıyla da birleşen, milliyetçi muhafazakârların hoşnutsuzluğu. Ancak bu bir "grup tavn" değil. DYP'deki milliyetçi kesimin önde gelen isimlerinden Gaziantep Milletvekili Ayvaz Gökdemir, zaten DYP'de ideolojik temelde bir ayrım olmadığını söylüyor: "Yakınlıklar ideolojiye değil tanışıkliğa, menşee, ünsiye- te dayalı. Milletvekilleri de henüz birbirleri- ni iyi tammadıklan için ideolojik bir netleş- me, gruplaşma yok. Onun dışında herkes Zi- ya Gökalp'in ifadesiyle 'Islam ümmetinde- nim, Türk milletindenim, Garp medeniye- tindenim' demekte birleşiyor. Belki herkes bu Uçünden başka bir tanesinin altını çiziyor. Ama Demirerin şahsında bir mutabakat var; herkes kendi önemsediği noktayı orada bu- labiliyor." Bu durumda eğilimler belirli ağırlıkları olan kişilerde odaklaşıyor. Erzurum Millet- vekili Ismail Köse, Kars Milletvekili Abdül- kerim Doğru gibi isimler, îslami çizgiyi öne çıkaran bir konumu temsil ediyorlar. Nur- cu çevrelerin sıcak baktığı tsmail Köse, Ana- dolu tabanında çok sevilen bir politikacı. 1990 kongresinde DemirePden sonra en fazla oyu alarak yönetime seçilişi, "miUiyetçi mu- hafazakâr tabanın Çiller - Faralyah operas- yonuna tepkisi" olarak hâlâ simgeleştirüiyor. Aşırı libepal vitrin Ismail Köse'nin ağırhğına rağmen bakan yapümayışınm, DYP zirvesince "seçimde Er- zurum'dan iyi sonuç alınamamış ohnası" ile açıklandığı söyleniyor. Bu kötü sonucu par- tinin "aşın liberal" vitrinine bağlayan DYP'liler, bu söylentiye tepki gösteriyorlar. Ayvaz Gökdemir ile Ankara Milletvekili, 12 Mart'ın ünlü savcısı Baki Tuğ DYP'deki MHP kökenli miUiyetçi çizgiyi temsil eden şöhretler, Kınkkale Milletvekili Sadık Avun- dukoğlu, bu çizginin Mahmut Ahnak olayıy- la deklare olan bir başka ismi. Bu çizgideki- ler Avundukoğlu'nun da belirttiği gibi "fi- kirlerinin değişmediğini" vurgularken "Türk milliyetçiliğinin bir partinin tekelinde olamayacagını" ve "MÇP'nin kökünün Güneydoğu'da meydana gelen çığ felaketi sonucu yaşamını kaybeden Fethi Goco, di. Cenaze törenine 1. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Hakkı Köse, Kuzey Deniz Zekeriya Kiiden, Mustafa Giineş ile Erdoğan Akçıkele adb askerlerin cenazeleri Saha Komutanı Koramiral Mustafa lurunçoglu, Harp Akademileri Komutanı ile dün Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra tstanbul'da toprağa veril- askeri ve sivil erkân ölenlerin ailesi ve yakınlan katıldı. (Fotoğraf: ALİ ÖZ) Çığ kurbanı 2 subay ile 43 er memleketlerinde toprağa verildi Şehit askerlere btiytik törenHaber Merkezi - G. Doğu Anadolu- daki çığ felaketinde şehit olan 2 subay ile 43 er, dün memleketle- rinde düzenlenen askeri törenler- le toprağa verildiler. Ankara'daki törenlere Cumhurbaşkanı Tiırgut özal, Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü, Genelkur- may Başkanı Orgeneral Doğan Güreş Ue ba- zı bakanlar da katıldı. Şırnak'ın Görmeç köyünde çığ altmda ka- larak yaşamlanm yitiren Üsteğmen Alaaddin Saraçyakupoğlu, Asteğmen Hakan Varan Ue erler Zafer Serdaroğlu, Hüdai Aslan ve Sa- im Yıldız, dün Ankara'da düzenlenen bir dev- let töreni ile toprağa verildiler. Düzenlenen tören için Kocatepe Camii'ne ilk olarak Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş geldi. Gureş, şehit askerlerin ai- lelerine başsağhğı diledi. Şehit Er Zafer Ser- daroğlu'nun annesi FUiz Serdaroğlu, Güreş'e sanlarak ağladı. Güreş'in oldukça duygulan- dığı gözlendi. Demirel: Mazeretim var Daha sonra Cumhurbaşkanı özal geldi. Özal, öğle namazmı kılmak üzere doğrudan camiye girdi. özal'ın ardından da Başbakan Süleyman Demirel, Başbakan 'Yardımcısı Er- dal Inönü ile birlikte camiye geldi. Şehit as- kerlerin ailelerine başsağhğı dileyen Demirel ve Inönü, daha sonra Genelkurmay Başkanı Güreş, Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, tçişleri Bakanı İsmet Sezgin, Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna ve kuvvet komutanlan ile bir araya gelerek bir süre sohbet ettiler. Kuv- vet komutanlanna, şehit erlerin cenazeleri- nin taşınmasryla ilgili bir yakınmayı aktaran Demirel, çığ altında kalarak şehit olan bir erin cenazesinin getirilememesi nedeniyle kendisine yakınmalar geldiğini söyledi. Bu arada ANAP Genel Başkanı Mesut Yü- Çığ felaketindeki şehitler için Ankara'da düzenlenen törene, Cumhurbaşkanı Özal, Başbakan Yardımcısı tnönü, bazı bakanlar, Genelkurmay Başkanı Güreş ile ANAP lideri Yılmaz da katıldı. Başbakan Süleyman Demirel, aptessiz olduğu için cenaze namazını kılamadı. (Fotoğraf: RIZA EZER) maz da Genel Başkan Yardımcısı Hüsnü Do- ğan ile Grup BaşkanvekUleri Ülkü Güney ve Mustafa Kalemli eşliğinde gelerek Demirel, Inönü, Güreş ve bakanlara başsağhğı diledi- ler. Yılrnaz, daha sonra cenaze namazına ka- tıhnak için izin isteyerek aynldı. Namaz kıl- mak için yanından aynhrken, Yılmaz'ın "Siz gehniyor musunuz?" sorusuna, Demirel'in, "Hayır, mazeretim var" yanıtı verdiği duyul- du. Cenaze namazını özal, tnönü, Yılmaz ve Sezgin Ue birlikte kıldı. Namazdan sonra şehit erlerin tabutlan, top arabasma konuldu. Cumhurbaşkanı Özal da solunda Demirel, sağında da tnönü olduğu halde, top arabasının arkasından bir süre yü- rüdü. Şehit askerlerin cenazeleri, daha son- ra Cebeci Şehitliği'nde toprağa verUdi. Şehit erlerden, Adem Soydan, Basri Sagır, Dursun Ergen, Kayseri'de, Mehmet Kabada- yı, Mehmet Koç, tzzettin Naimoğlu Gazian- tep'te, Mehmet Özer, Çanakkale'de, Ibrahim Kaduk Kutahya'da, Hasan Kıhç, Ali öner, Tbran Özer, Birol Şimşek, Turan Peşmen, To- kat'taki köylerinde, HalU Sadıkoğlu Rize'de, Nedim Küçuk Kocaeli'de, Hasan Küçükço- ban Fethiye'de, Seyhan Yılmaz Köyceğiz'de, Mustafa Akbulut ve tsa Biçer de, Samsun- da toprağa verildıler. Ergun Bağcı, lskender Akgedik, Mustafa Yıldız, Ramazan Kocadağ ve Hakan Palabıyık Balıkesir'de, Erhan öz- türk, Ahmet Erdem, Erol Topaloğlu, Mus- tafa Aşkın ve Hasan Çoparoğlu Bursa'da, Ali Yücel Öner, Ali Erbil fzmir'de, Yunus Kes- kin, Gökhan Ava, ömer Acımaz Denizli'de, Nasuf Yılmaz ve Neşet Sankaya Aydm'da, Ya- şar Ak, İsmail Şahin, Kerim Coşkun ile Ha- san Ferhat San Konya'da, Metin Kiremitçi ts- kenderun'da, Fethi Goco, Zekeriya Küden, Mustafa Güneş Ue Erdoğan Açıkele de İstan- bul'da defnedUdiler. Şehit erlerin cenaze tö- renlerine aüelerinin yanı sıra, valiler, yüksek rütbeli subaylar ile vatandaşlar da katıldılar. Çığ topa tutularak indirilecekHaber Merkezi - Hakkâri'de yüksek kesimlerde yer yer 4 metreye va- ran kann yeni çığ facialarına yol açmaması için düşmesi muhtemel kar kitleieri geri tepmesiz toplar ve helikopterlerle düşürülecek. Hakkâri Vaüsi Necati Develioğlu, zaman, zaman inen çığların yeni bir faciaya yol aç- maması ve yollarjn kapanmaması için geri tepmesiz top kullanılacağını açıkladı. De- velioğlu, Tugay Komutanhğı, Karayolları 114. Şube Şefliğı. Hakkâri Belediyesi ve Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yürütüle- cek çalışmalar öncci1 . operasyon gününün behrlenerek halka duyurulacağını söyledi. Erzurum-Erzincan arasında demıryolu- na çığ düşmesi sonucu, demiryolunda çalı- şan Rıza Sağır (39) ile Hasan Yeleser (47) hayatlarını kaybettiler. Batman Vaüsi Sami Seçkin'in verdiği bilgiye göre Sason'a bağlı Kayadüzü kö- yünde 48, Yeni Mahalle Köyünde 3. Ka- yabaşı köyünde 6, Dörtbölük köyünde 11, Yücebağ köyünde 8. Erdemli köyünde 4, Kozluk'a bağlı Yazılı köyünde 2, Kayadi- bi kö> ünde 4. Yazılı köyüne bağlı Köseler ve Rabia mezralannda 4 e\in üzenne çığ düştü. Bu yerleşim birimlerindeki 2 bin 640 kişı çığ tehlikesine karşı daha önce Sa- son'daki ilköğretim okulu ve 100 yataklı öğrencı yurduna yerleştırilmışlerdi. Tat- van \e Güroymak ilçlerinde çığ düşmesi sonucu 6 ev çığ altında kaldı. olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Batman'ın Sason, Kozluk ve Gercuş il- çelerine bağlı köylerde okuUann yanyıl tatili 10 şubattan geçerli olmak üzere 5 gün daha uzatıldı. Bingöl merkez ve Solhan. Karlıova, Kiğı, Yayladere, Adaklı ve Ye- disu ilçelerinde de okullann sömest tatille- ri üç gün uzatıldı. Şırnak'ın Görmeç köyünde çığ altında kalan 11 'ı asker 17 kişınin enkaz altından çıkanlması çalışmaları kötü hava koşulla- rına rağmen devam edıyor. Öncekı gün \e dün çığ altından 10 erin daha cesedi çıka- rıldı. kuruduğunu" söyleyerek MÇP'yle aralan* na mesafe koyuyorlar. DYP'de mUliyetçUiği öne çıkaran başka odaklar, cevreler de var. Antalya Mületve- kili eski ANAP'lı Veysel Atasoy, gecmişte MHP'yle sıcak Uişkisi olan, ama AP'de poT litika yapan DYP'U tipinin önde gelen tem- sUcisi. Ayrıca "partUerüstü" daha doğrusu DYP - ANAP - MÇP ekseninin bütününe hiT tap eden bir müüyetçi çizgisi olan Türk Ocaklan'nın DYP üzerinde beürli bir yan- kısı var. Türk Ocaklan'nın, DYP'de Ayvaz Gökdemir, Veysel Atasoy gibi "temsili" isimlerin yanında Zonguldak milletvekilleri Necdet Yazıa, Ah' Uzun, Niğde MUletvekili Ibrahim Ansoy gibi "meşhur olmayan" üye^ leri de bulunuyor. Aynca 1990 kongresinde etkisizleştirilen Saadettin Bilgiç, Ali Naili Er- dem gibi eski AP'nin sağ kanadından isim- ler de Türk Ocaklan çevresine yakınlar; özellUde Kürt meselesinde Türk Ocaklan yö-, netiminin sert tavn ve toplantüarla, yayın- lanyla yürüttükleri kampanya, DYP'dekî "her tip" mühyetçi üzerinde etki yaratıyor.' DemirePe "üniter devlet hassasiyeti"r4 vurgulayan mektuplanyla Grup Başkanve- kili Kastamonu Milletvekili Münif tslamoğ- lu ve tstanbul MUletvekih' Coşkun Kırca, "DYP'nin sağı"nın hoşnutsuzluğuna tercü-, man oldular. Bu iki isim "DYP sağı" için- de daha "ortada", daha "renksiz", ama ol-; dukça etkili konumdalar. Münif tslamoğlu, parti meclis grubunda DP-AP geleneğinin en' eski temsilcisi olarak çok sevüip sayılıyor. İdeolojik çizgUerden ziyade bu geleneğe oağ^ lılığın belirlediği bir muhafazakâr konumu 1 var. Dış pofitikada milliyetçUik Coşkun Kn-ca'ya ise DYP'nin milliyetçi muhafazakâr çevrelerinde hukuk ve diplo- masi bilgisi ve "dış politikadaki milliyet-. çihği" nedeniyle hürmet edüiyor. Ancalfl "aşın laikliği" ve "Batılı kişüiği" nedeniy-Ş le mesafe konuluyor. Kırca'nın, seçim önce- sinde Çankaya'nın ve yolsuzluklann üzeri- ne gidilmesi için yaptığı yoğun hukuki ha- zırlıklann rafta kalacağı endişesinden ve De^ mirel'in "Kürt realitesini tanıma" çıkışmdan duyduğu tedirginlikten ötürü eleştirel bir ko-j numa yöneldiği söyleniyor. "DYP sağı"* böyle ağırlıklı bir ismin kendi bulunduğu hoşnutsuzlar safına katUmasmdan son derece memnun görünüyor. DYP'de, özelhkle "mUhyetçi muhafaza- kâr"larda belirginleşen hoşnutsuzluğun ör-j gütlü hale gelmesinin önünde pek çok engel var. Kemikleşen, sağ kanadmın kopup De- mokratik Parti'yi kurması üzerine RP'nin 1970'ler boyunca yaşadığı krizin aa hatıra- sı, AP'den gelenlerin züminde hâlâ taze. Ay- vaz Gökdemir'in hem altım çizip hem biraz yakındığı "ideolojiden uzakhk" da gruplaş- mayı zorlaştunyor. Aynca DYP'de parti içi makam-mevki r*i kabeti son derece sert. Bu durumda kimse- nin kimseyi "harcamayacağının" garantisi yok. Ülkücü kökeıüi bir DYP'li mUletvcki* ünin "seçim öncesinde tırpanlanan mühyetçi muhafazakârlar" la Ugili sorumuza verdiği cevap gayet açık: "Politika böyledir. Tır- panlanmasalardı!" Parti liderliğine değüse de grup Kderliği- ne soyunan isimlerin olmayışı da "DYP sa- ğı"m ve hoşnutsuzlannı dağınık tutuyor. "Baş çekme"ye yakın görünen tek isim olan Hüsamettin Cindoruk'un ise hem konumu zayıfladı hem de "DYP sağı"yla Uişkisi çok sağlam değil. TBMM Başkanhğı'na getiril- mesiyle parti işlerinde etkisizleşen Cindoruk'- un bu açığı telafi etmek için yaptığı Uk hamle,' yani "işadamı bakanlar"ı hedef alan çıkışj tabanda ve grupta genelde haklı bulundu', Ama partiyi yıpratıcı ölçüye vardığı için tepki gördü. Cindoruk'un DGM'ye karşı HEP'h mUletvekülerinin dokunulmazhğını savun- ması da "DYP sağı"nda "beğenilmedi.",' Şimdilerde Cindoruk'un Aydın Mende1 - res'le temas ederek mUliyetçi muhafazakâr partilüerine mesaj vermeyi tasarladığına dair rivayetler üretüiyor. DYP'nin nuUiyetçi mu- hafazakârlannı "Güneydoğu meselesi"nİH süreldi kıldığı, Kültür Bakanlığı faaliyetlerl ve Valiler Kararnamesi gibi gündelik icraat1 lann beslediği gerüime karşm "şimdilik" ses- siz tutan bir başka etken de bu kesimin ön< de gelenlerinin, SHP'yle yapılan koaüsyonun "hayati önemi" üzerinde mutabık oluşu. 4 Ayvaz Gökdemir, "Güneydoğu'daki yan^ gını söndürmek için SHP'nin işin içinde bu- lunmasının şart" olduğunu, "muhalefettej ki bir SHP'nin büyük sıkıntı yaratacağmı, belirtiyor. Münif Islamoğlu da SHP'nin "devleti, tüke bütünlüğünü öğrenmesi açısın? dan hükümet sorumluluğunu paylaşma- ; . sımn" önemini vurguluyor. d Danirel: \ Çiller'in istifa i haberisenaryo CUMHURİYET (Ankara) - Başbaka» Süleyman Demirel, Devlet Bakanı Tansu* ÇiUer'in istifa edeceği doğrultusunda baa; gazetelerde çıkan haberleri değerlendirirkenj "Bunlann hepsi senaryo haberdir. Gerçek^j lerle ilgisi yoktur" dedi. , Başbakan Demirel, Bakanlar Kurulu : toplantısından çıkarken gazetecilerin Dev- let Bakanı Tansu Çiller'in hükümetten is-" tifa edeceği doğrultusunda basında yer alan. bazı haberleri anımsatması üzerine şunları; söyledi: , "Bunlann hepsi senaryo haberdir. Ger-U çeklerle ilgisi yoktur. Kendisine de sorar- samz öyle söyleyecektir. Hükümet uyum içindedir, hiçbir sıkıntısı yoktur." j öte yandan Bakanlar Kurulu toplantısın-ş da Davos gezisi ile Ugili bUgi veren Başba- kan Demirel'in ABD gezisinin siyasi ağır-, hklı bir gezi olacağım söylediği ögrenildL" EdinUen bUgiye göre gazetelerde Devlet Ba-, kanı Tansu Çiller'in ABD gezisi heyetinde, yer almamasına da değinen Demirel şunlan söyledi: "Bu sefer ekonomik amaçla gidilmiyor.t Para istemeye, ekonomi konuşmaya gitmi-'. yoruz. Gelişen dünyada Türkiye'nin artan, önemini anlatmak, tanıtımını yapmak ama-) cıylagidiyoruz." ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle