23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7ŞUBAT1992CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Maptan'nmektıılMi • ClMHLRİVET(Karaman)- K.amuoy unda " Karases" otarak da adlandırılaneski Adana Müftüsü Cemalettin Kaplan. Türkiye'ye gönderdiği propaganda mektuplannda - Partiler Islama tersdüşer" diyerek RP"yieleştirdi. 12 Eylül 1980"den îıemen sonra yurtdışına kaçan eski Adana M üftüsü Cemalettin Kaplan. -"İslami Cemaatler Birliği" başlığıyla Konya ve yöresindeki çok sayıda eve •mektuplar gönderdı. •"Müslüman ailelerin dikkatine" diye başlayan rnektubuna Hizbullah ve Hizbüşşeytan" adlı broşürlerini ekleyen Kaplan. demokrasi ve parti ilişkisini ele alıyor. Mektubunda RP'yi deeleştiriyor. Askeridapbeter • UBA (İstanbul)-İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar. Cezayir'deki askeri darbeyi ve bazı ülkelerdeki askeri darbe girişimlerini "insan haklarına aykın" bulduğunu açıkladı. Kanar. "Çağdışı Örtaçağ düşüncelerine karşı toplumları korumanın yolu. katılımcıhğı ve ozgürlükleri ortadan kaldırmak olmamalıdır" dedi. İHD İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar. yaptığı yazılı açıklamadaşugörüşeyer verdi: "Kısa bir süre önce Cezayir'degerçekleştirilen askeri darbeyi ve uygulamalarını temel hak ve özgürlükleraçısından kaygıyla ızliyor ve halkların kendi kaderini tayin hakkına indirilmiş bir antidemokratik darbe olarak görüyoruz." ftzdemirincezaılavası • AA (Ankara)-Çevre eskı Bakanı ve Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Ozdemir'in, kendisinehakaret edildiği gerekçesiyle, Konya Ereğli'de yayımlanmakta olan yerel bir gazete aleyhine suç duyurusunda bulunması üzerine. gazete sahibi ve yazı işleri müdürü Hasan Can hakkında savcılıkça dava açıldı. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde önümüzdeki günlerde görülecek davanın, savcı Mehmet Ozten tarafından hazırlanan iddianamesinde, Konya Ereğli'de yayımlanmakta olan Güneş gazetesinin geçen yılki çeşitli sayılannda, Ali Talip Ozdemir"e basın yolu ile hakaret edildiği öne sürüldü. MÇPden destek «UBA (Ankara)-SHP Ankara miiletvekili UluçGürkan'ın."'12eylü! ve ANAPdönemimağdurlannın haklarırun geri verilmesi için" başlattığı girişime Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP)'den destek geldi. MÇP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, 12 Eylül ve ANAP döneminin tahribatını ortadan kaldıracak her türlü girişime destek vereceklerini açıkladı. YÖKpaneK •tç Politika Servisi - SHP İstanbul İl Teşkilatı tarafından bugün gerçekleştirilecek " YÖK'e rağmen eğitim vebilim" konulupaneleSHP Genel Başkanı Erdal İnönü de katılıyor. Cemal Reşit Rey Salonu'nda Erdaf İnönü'nün açılışkonuşmasıyla başlıyacak olan program süresince Prof. Dr. ÜnerTan. Doç. Dr. Celal Şengör ile Dr. Aslıhan Yener'e de plaket verilecek. SHP İstanbul İl Başkanı BozkurtNuhoğlu'nun yöneteceği panele konuşmacı olarak SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, Prof. Dr. Türkan Akyol, Prof. Dr. Coşkun Özdemir ile Özgür Koç adlı bir öğrenci katılıyor. TKP'nhı belgeteri • UBA (Ankara) - Türkiye Birleşik Komünist Partisi'nin (TBKP) kuruluşu sırasında feshedilen Türkiye Komünist Partisi'nin belgeleri satılıyor. Belgelerin merkezi Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da bulunan Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü'ne (USTE) satılacağı ve bu konuda ilk temasların uzun yıllar Doğu Almanya'da yaşayan TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu ile enstitü yöneticilerı arasında yapıldığı öğrenildi. 22 Eylül 1919'da lstanbul'da. Şefik Hüsnü Deymer ve arkadaşlarınca kurulduğu öne sürülen, ancak esas kuruluştarihı lOEylül 1920 diye kayıtlara geçen TKBP"ninkurucuları olarak da M ustafa Suphi ve yoldaşları biliniyor. İkincizarf • AA (Ankara) - ANAP Teşkilat Başkanı Ersin Taranoğlu, Dcvlct Bakanı Tansu Çıller'in istifa cdeccği yolundaki habcrlcri dcğcrlcndirirkcn, 'Dcmircl, Sadrazam'ın ikinci zarfını da açtı' dedi. Taranoğlu, hükümctin görcve başlamasından bu yana 3 aya yakın zaman gcçtiğini. ancak sccim önccsi koalisyon ortaklarının halka vaatcttiklcri sözlcrdcn hiçbirinin ycrinc gctirilmcdigini ilcri sürdü. Enfbsyonbektentisi • AA (Ankara)- AN AP Gcncl Başkan Yardımcısı Lütfullah Kayalar, ocak ayında gcrceklcşcn yüksck enflasyonun. hükümctin bütçc vc ckonomık pakcttcöngördüğü hcdcflcrlcçcliştiğini savunarak, "Hükümeti, hcdcflcrinigözdcn gcçirmcycdavctcdıyoru/'dedı Kayalar,dü/cnlcdıği basın toplantısında, enflasyonun düşürülmcsi konusunda nc bütçcdc nc dcckonomık pakcttcyctcrlirinlcm bulunduğunu savundu. Diyanet bütçesi görüşmelerinde, DYP, ANAP ve SHP milletveküleri söz düellosu yaptı Bütçede Salman Rüşdü tartışmasıCUMHURİYET(Ankara)- Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin görü- şüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, "Şeytan Ayetleri" nin yazarı Salman Rüşdü tartışma konusu oldu. Aleviliğin, Diya- 'Kesseydik bari' net'te temsil edilmesinin de gündeme geldiği komisyonda, Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun, Diyanet'in yeni kuruluş yasasının kısa za- manda çıkarılacağını söyledi. Ceyhun, Diyanet Başkanı'na "kırmızı plakalı" araç verileceğini belirtti. 'Şeytan Ayetleri'ni yazan Salman Rüşdü'nün başına bir.jnilyon dolar ödül koymuştu!' Başbakanlık'a ba|lı kuruluşlar olan Va- kıflar Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Baş- kanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirge- me Kurumu Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün bütçeleri dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görü- şüldü. Bütçeler üzerine söz alan DYP Aksaray MiUetvekili Mahmut öztürk, "Diyanet işleri Başkanlığı olmasaydı, Türkiye"ninCezayir'- den farkı olmazdı. Laikliği korumak ve Türkiye'nin aşın saplantılaragitmemesini is- tiyorsak, başkanlığın çalışmalarına çok önem vermek zorundayız" dedi. Vakıfbank'ın, otelciliğe yatınm yapıp va- kıf eserlerinin bakım ve onanmı konusunda cimri davrandığını kaydeden öztürk, ilgili Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun'a, "Büanço şi- şiripcebinidolduranlann üzerinegidin" diye seslendi. Bağımsız Tokat MiUetvekili tbrahim Ku- maş, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın özerk hale getirilmesini istedi. Bağımsız Kahramanma- raş MiUetvekili Recep Kınş da Diyanet İşle- ri Başkanlığı'nın özel T V istasyonu kurma- sına izin verilmesini istedi. Salman Rüşdü tartışması ANAP Malatya MiUetvekili Münir Do- ğan Ölmeztoprak'ın Diyanet bütçesi ile ilgili sözleri ise komisyonda tartışma çıkmasına neden oldu. ölmeztoprak, Türk Diyaneti- nin 70yıldır ateist felsefenin etkisinde kalan Türki cumhuriyetlere girmesini istedi. öl- meztoprak sözlerini şöyle sürdürdü: "Faizin haram olması nedeniyle dini bü- tün esnaflar sıkıntı içindeler. Vadeli satışlar- da faiz uygulayamıyorlar. Zarar ediyorlar. Başkanbk bu konuda bir açıklama yapmı- yor. Diyanet İşleri Başkanlığı, başörtüsü ko- nusunda da iyi bir sınav vermedi. Salman Rüşdü olayında da yaya kaldı. Oysa İran, ölmeztoprak'ın, Rüşdü ile ilgili sözleri- ne sinirlenen SHP Denizli MiUetvekili Ad- nan Keskin itiraz ederek "Kesseydik bari" diye bağırdı. Keskin, Başkan İlyas Aktaş'a da "Bu konuşmalara izin veremezsiniz" di- ye seslenerek usul hakkında söz istedi. Ak- taş, bunun üzerine Ölmeztoprak'ın konuş- masına devam etmesini isteyerek "Hani la- iklik vardı? Laiklik bu mu?" dedi. ölmez- toprak da bakan ve komisyon başkanını muhatap alarak konuştuğunu belirterek Diyanet'in Rüşdü olayına girmemesi nede- niyle başka tarikatların fetva verdiğini an- lattı. Türban yarası Bu tartışmanm ardından söz alan DYP Aksaray MiUetvekili Halil Demir de Diya- net İşleri Başkanlığı'nın bazı konularda çok pasif kaldığını söyleyerek ölmeztop- rak'ın sözlerini destekledi. Türban konu- sunun Türk milletinin bağnnda kanayan bir yara halini aldığını ve başkanlığın bu yaraya merhem olacak bir görüş bildinne- diğûıi söyleyen Demir, "İnandığımız ve reh- berimiz olan Kuran-ı Kerim'de belirtilen- leri halka söylememiştir. Sonra da 'dinciyiz' diye ahkâm kesiyorlar. Cesur ve atak olup bilmeyenlere dini bilgiler verin ki evlatlarımız sapık ideolojilerden kurtulsunlar" diye konuştu. Alevilik tartışması SHP Hatay MiUetvekili Mehmet Dönen mezhepler arasmda denge gözetilmesini, Diyanet İşleri'nin Hanefi mezhebine göre organize edilmesinin Aleviler acısından sı- kıntı yarattığını söyledi. Alevi topluluğun cem yapabilme özgürlüğü olmadığını anımsatan Dönen, Diyanet'te buna olanak tanıyacak yeni bir düzenlemeye gidilmesini istedi. ANAP Manisa MiUetvekili Ekrem Pak- demirli ise dinin devlet işlerine kanşmama- sına karşın devletin dine kanştığını belirtti. Devletin din derslerini zorunlu kılmasının da bunun örneği olduğunu kaydeden Pak- demirU şöyle konuştu: "Bizdeki laiklik tarifsiz, şekilde olduğu için kavga çıkryor. Batılı anlamda bir la- iklik tartışmasına hazır değiliz. Ama bu, bir müddet daha gitsin. Yoksa kaynaştır- maya çahştığımız toplumda aynlık çıkar. Cem olayına izin verilse arkasından baş- ka şey geliyor. Bir gün inşallah o da ola- cak. 350 saat yayın yapan beş TV kanalın da, Alevilik-Sünnilik arasındaki farklann, Müslümanüğın diğer dinlerden farklannın anlatılmasında büyük yarar var." SHP Tunceli Milletvekfli Kamer Genç ise Alevilere iftiralar yapıldığını, aşağılan- dıklanm belirterek Pakdemirli'nin TV'de her düşüncenin ve mezhepler arasındaki farklann tartışılması yönündeki görüşle- rini destekledi. ANAP Ankara MUletvekili Nedim Bu- dak, Türkiye'njn laiklikte Batılı ülkelerin düzeyine gelemediğini savunarak, "Türki- ye'de arük tekke ve zaviyeler serbest bırakılmalıdır" dedi. Budak, "Din adam- lanmızdan Cemalettin Kaplan, bugün yur- da gelecek diye karşı çıkanlar var. Neden gelemesin? Kaplan, Türkiye'ye dönebilme- lidir" diye konuştu. Eleştirileri yanıtlayan Devlet Bakanı Ek- rem Ceyhun da Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluş yasasının kısa zamanda çıkanla- cağını ve başkanın makam arabasına kır- mızı plaka takılmasının sağlanacağını söyledi. Ceyhun, başkanlık personelinin eğitim düzeyinin yetersiz olduğunu anlat- tı ve imamların camilerde verdikleri vaaz- ların cemaat tarafından tarûşılabilmesini sağlayacaklannı açıkladı. Ceyhun, Bezmi Âlem Üniversitesi'nin kuruluşuna ilişkin yasamn Anayasa Mah- kemesi'nce iptal edildiğini anımsatarak, bu konuda yeniden bir yasa hazırlanarak mec- Use sevk edileceğini belirtti. Liderler, AIÖ toplantısında < özelleştirme > ve ekonomik konulan tarbştılar Demirel:Vergi affeden falan yokCUMHURtYET (Ankara) - Ankara Ticaret Odası'run başarılı işadamlan ve kuruluşlar için düzenledigi plaket törenin- de liderler tartıştı. Başbakan Süleyman Demirel, seçim so- nuçlanna göre koalisyonu oluşturan par- tilerin halkla yeni bir "kontrat" imzala- mak zorunda kaldıklannı beiirterek paha- Ulık ve terör gibi "siyaset ötesi" diye ta- nımladığı önemli sorunlar için partilerin iş- birliği yapmasını istedi. Demirel, vergi affı değil, tahsili imkânsız hale gelen cezaları affettiklerini söyledi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da hükümetin belirlediği hedefler ile kullan- dığı araçlar arasmda tutarsızlık olduğunu savunurken "özeUeştirme konusunda dik- katli bir şekilde acele etmek zorundayız" diyen Başbakan Yardımcısı Erdal tnönü'- ye "ÖzeUeştirme konusunda Sayın İnönü'- nün partisi seçimlerden önce ne düşünü- yordu" diye sordu. Ankara Ticaret Odası'nca (ATO) 1991 yıunda en fazla Gelir ve Kunımlar Vergi- si ödeyen, döviz kazandıran ve bozduran başarılı işadamlan ile kamu ve özel kuru- luşlara plaket verildi. Törene katılan lider- ler, davetlilere, özellikle ekonomik konu- lardaki görüşlerini anlattılar. Piyasa ekonomisini herkesin kabul et- mesinin tek başına yeterli olmadığını kay- deden Erdal İnönü, Tüketiciyi Koruma Yasası ile yeni tş Yasası'nın çalışma haya- tma bir "ferahlık" getireceğini söyledi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay'ın iş yasasında yapıla- cak değişiklikler çerçevesinde işten atılma- lara karşı yargıç güvencesi ve işsizlik sigor- tası konularındaki açıklamalarının iş âle- minde tereddütle karşılandığını anımsatan İnönü, şöyle devam etti: "Bu tereddütleri önlemenin yolu, bura- da olduğu gibi tartışmaktır. Bakanlarımız yeni düzenlemeler için iş âlemine de danı- Demirel, tnönü ve muhalefet lideri Mesut Yılmaz, Ankara Ticaret Odası'nda bir araya geldi. (Fotoğraf: FARUK ALTINTAŞ) şıyorlar. Sizden ricam, bakanlarımızın is- teğine uyun. İstekleriniz kabul edilmeyin- ce hemen kızmayınız. Unutmayın ki iki ta- raf var, bazen ikiden çok taraf var. An- cak, seçimlerden önce verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz." ANAP lideri Mesut Yılmaz da "Ben bu- raya konuşmaya değil, sadece ödül töre- nine katılmaya gelmiştim. Ama Sayın İnö- nü'nün beyanlan beni konuşmaya mecbur etti. Ama töreni bir münazaraya dönüştür- mek niyetinde değilim" sözleriyle başladığı konuşmasında hükümeti tutarsızlıkla suç- ladı. Yılmaz, "Piyasa ekonomisini herkes ka- bul ediyor. özelleştirmede acele etmek zorundayız" şeklindeki sözlerini kastede- rek tnönü'ye "ÖzeUeştirme konusunda Sa- yın İnönü'nün partisi seçimlerden önce ne düşünüyordu" diye sordu. Her kesimin demokratik duzen içinde gelişmeyi, devletin ekonomideki payını mi- nimize etmeyi ve haUu ezen enflasyonu ön- lemeyi istediğine işaret eden Mesut Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama hedeflerde mutabık olmamızın yeterli olmadığını, iş âlemimizi tatmin et- mediğini biliyorum. Hedeflerde mutabıkız, ama dümeni elinde tutanlann hedefleri ile kullandığı araçlar arasmda tutarsızlık var. Yerine otururken bir süre İnönü'yle ko- nuşan Yılmaz'a İnönü'nün "Artık o ka- dar olacak" dediği duyurdu. Hükümetin kurulmasının üzerinden he- nüz 60-70 gün geçtiğini belirten ve terör olaylarına da değinen Başbakan, "Hava da uçan kurşunu 60-70 günde eliyle tuta- cak olan bir babayiğit varsa, bu babayiği- de ben hükümeti devretmeye hazınm" di- ye konuştu. Başbakan Demirel, Yümaz'ın sözlerini kastederek "Seçimlerden önce ne söyledi- niz, şimdi ne yapıyorsunuz?" sonısunun önemli olduğunu belirtip "Demirel'in bu- na cevabı 'dün dündür, bugün bugündür' değil" deyince salonda kahkahalar koptu. Vergi düzenlemeleri konusunda "vergi affeden falan yok" diyen Demirel, ceza- lar Ue gecikme zamlannın tahsüatı imkân- sız hale getirdiğini belirtti. Bakanlar Kurulu'nda terör olayları görüşülürken, Özal eleştirildi 'Kararname krizi boşluk yaratıyor'CUMHURÎYET (Ankara) - Bakanlar Kurulu'nda dün tırmanan te- rör tartışılırken, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın valiler ve emni- yet müdürleri kararnamesini imzalamamasımn boşluk yarattığı şavunuldu. Cumhurbaşkanı Özal, ÇİTOSAN Genel Müdürlüğü'ne İsmail Göztaş'ın atanmasına ilişkin kararnameyi de veto etti. Bakanlar Kurulu, dün Başbakan Süley- man Demirel'in başkanlığında yaklaşık iki saat süren bir toplantı yaptı. Toplantıdan sonra açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Akm Gönen, lstanbul'da artan terör olay- ları karşısında polisi takviye etmek ama- cıyla ek olarak 3 bin kadro verilmesinin kararlaştınldığını söyledi. Gönen, çığ fe- laketinde yaşamlannı yitiren subay ve er- lerin ailelerine yapılacak parasal yardımın da toplantıda görüşüldüğünü kaydetti. Toplantıda İçişleri Bakanı Ismet Sezgin de bakanlara, İstanbul DGM Başsavcısı Yaşar Günaydın'a yönelik suikast konusun- da bilgi verdi. Sezgin, olayları değerlendi- rirken Cumhurbaşkanı Özal'ın vali ve emniyet müdürleri kararnamesini hâlâ im- zalamamış olmasına da değinerek "Karar- namenin imzalanmaması boşluk yaratıyor" dedi. Bakan Sezgin, emniyet kadrolannın, kararnamenin yürürlüğe girmemesinden etkilendiğini söyledi. Bakanlar, Sezgin'i onayladılar. Sezgin'in konuşmasından sonra yapılan değerlendirmeler sırasında Özal'ın "PKK'ya aP' konusundaki sözleri de eleş- tirildi. Özal'ın Cumhurbaşkanlığı makamı- na yaraşmayan davranışlar içinde bulunduğu değerlendirmesi yapılırken özellikle hükümetin Güneydoğu konusun- da başanlı olamayacağı sözleri sert şekil- de eleştirildi. Özal'ın bu tavrının devleti yıprattığı belirtildi. Valiler kararnamesinin bekletilmesinin emniyette beklentiye neden olduğu kaydedildi. Bakanlar Kurulu toplantısında söz alan bazı bakanlar, bakanhklarına bağlı kuru- luşların üst yönetimlerine yaptıklan atama- larla ilgili kararnamelerin Çankaya Köşkü'nde bekletildiğini ya da geri çevril- diğini bildirerek bu konudaki sıkıntılanm dile getirdiler. Bakanlar, bekleyen kararna- meler nedeniyle kadrolarını oluşturama- dıklarını ve bu nedenle iş akışında zorlandıklannı anlattılar. Bakanlar, kararnameler için daha önce, Köşk'ten, "görevden alacağmız kişileri ne- reye atayacağımzı bildirin" şeklinde cevap geldiğini, bunun üzerine, görevden alınan- ları bakanlık müşavirliklerine atayacakla- nnı bildirmeterine karşın yine de sonuç alamadıklarını ifade ettiler. Bakanlarm bu yakınmalannı dinleyen Başbakan Süleyman Demirel'in de Köşk- te şu anda 29 kararnamenin beklediğini ha- tırlatarak kabine üyelerine "sakin olmalan" telkininde bulunduğu beUrtildi. Başbakan Demirerin, ABD ziyareti önce- sinde bugün Cumhurbaşkanı Turgut Özal Ue yapacağı görüşmede bu konuyu da gün- deme getireceği kaydedildi. Cumhurbaşkanı özal, ÇİTOSAN (Türkiye Çimento, Toprak ve Seramik Sa- nayi) Genel Müdürü Mehmet Gümüşbu- run'un görevden alınarak yerine İsmail Hakkı Göztaş'uı atanmasına ilişkin karar- nameyi, Göztaş'ı bu görev için yetersiz bul- duğunu belirterek geri çevirdi. Cumhurbaşkanı özal, Türkiye Emlak Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve bazı yönetim kurulu üyelerınin görevden alın- malanna ilişkin karamameyi imzaladı. An- cak CumhurbaşkanlığYnda bekleyen yeni yönetim kurulu üyelerınin atanmasına iliş- kin kararnameyi henüz onaylamadı. Res- mi Gazete'de dün yayunlanarak yürürlüğe giren karara göre Emlak Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve yönetim kurulu üye- si Reşat Bedirhandğlu ile Avni Kömürcü, başka bir göreve atanmak üzere bu görev- lerinden ahndılar. Aynı şekilde Veli Öztürk Ue Prof. Dr. Osman Okyar'ın da banka yö- netim kurulu üyeliği görevlerine son veril- di. HEP kökenli SHP Diyarbakır milletvekili Belçika'da konferans verdi 'Güneydoğu'daki KürÜer tehdit altında1 FARUK BtLDİRİCt (Ankara) - HEP kökenli SHP Diyarbakır Mil- letvekili Sedat Yurttaş, Kürtlerin yaşam haklannın güvence al- tında olmadığını savunarak "Bu güven sağlanmadıkçahükümet hiçbir inandıncıhğa sahip olamayacaktır" dedi. Belçika'ya yaptığı geziden dönen Yurt- taş, Antwerpen kentinde geçen hafta yap- tığı bir konuşmayı Cumhuriyet muhabirine aktardı. Kendisinin verdiği bilgiye göre Belçika Sosyalist Partisi yönetici ve üye- lerine hitaben yaptığı konuşmaya, "Kürt halkının saygıdeğer dostlan" diye başla- dı. "Kürt halkı neredeyse bütün tarihi bo- yunca örgütsüz, avukatsız ve de dostsuz bir halk olagelmiştir" görüşünü savunan Yurttaş, Belçika'da yaptığı konuşmada, Kürt bölgesinin "sömürge" konumunda olduğunu ve sorunun "siyasal" yoldan çö- zümlenmesini istedi. Yurttaş, "Kürtler ar- tık örgütsüz değildir" diye konuştu. "Uçak ve helikopterlerle bombalamalar karşısındayız" diyen Yurttaş, "katliam" korkusu duyduklarını söyledi ve Belçikalı sosyalisllerden gerekli girişimlerde bulun- malarım istedi. Yurttaş, "TC Parlamentosu'nun bir üye- si olarak aranızda bulunmaktayım" biçi- minde konuştu. 1921 ve 1924 anayasaları arasında Kürtlere yaklaşım farklılığı oldu- ğunu anlatan Yurttaş, sözlerini özetle şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla sorun bütün yoğunluğuy- la 70 yıldan bu yana birikerek gelmekte- dir. O günden beri izlenen politikaları iki başlıkla özetleyebiliriz: l. Kürtler açlıkla sınanmışlardır. 2. Kürtler ateşle sınanmış- lardır. Kürtlerin üzerinde yaşayageldiği toprak- lar şu anda bütün boyutlarıyla ekonomik göstergeleri ortaya koymasa dahi, yeraltı, yerüstü zenginlik kaynaklanyla çalışma ve beyin gücünün birlikteliği kendi kendine yeterliliği getirirdi. Ancak ne yazık ki dev- let yetkililerinin bir ara 8-9 milyon dedik- leri, Cumhurbaşkanı'yla 12 milyona ve nihayet 15 milyona resmi ağızlarla çıkan 20 milyon KUrt nüfusunun yarısı bugün doğduğu topraklar dışında yaşamaya mah- kûm edilmiştir. Bu basit gerçek bize Kürt- lerin açlıkla sınavını gösterir. Kürtler ateşle sınandı dedik. 20'lerden 38'lere uzanan direnmeler, yok etmeler, bastırmalar ve bugün yaşanan tablo bunun açık kanıtıdır. Özetle en demokratik istem- leri dahi şiddetle bastırılmıştır. Ne yazık ki bugün de Kürtler hem mideleriyle hem de canlarıyla sınanıyor. ANAP döneminin muhalifleri koalisyonu değerlendirdi: İktidarhâlâ muhalefet yapıyorGÜNSELİ ÖNAL (Ankara) - ANAP iktidarları döneminin en hızh muhalifleri DYP'li Mu- rat Sökmenoğlu ile SHP'li Cü- neyt Canver, ANAP'ın bugün yürüttüğü muhalefeti değer- lendirdi. Sökmenoğlu, ANAP'ın yavaş muhale- fetini, "iktidar mUletvekUlerinin denetim işlevini de yerine getirmelerine" bağladı. İktidarın hâlâ muhalefet yapmak istedi- ğini beürten Canver ise "Gün muhalefe- tin değil, iktidarın" diyerek, DYP ve SHP'nin hem iktidarı hem de muhalefe- ti temsil edebildiklerini söyledi. 20 Ekim seçiminden sonra Meclis Baş- kanı olan Hüsamettin Cindoruk'un baş- danışmanı olarak çalışan Sökmenoğlu, mUletvekilinin asli görevinin, sözlü ve ya- zıh soru, genel görüşme, Meclis araştır- ması ve gensoru önergesi vererek "de- netim yapmak" olduğunu vurguladı. Sökmenoğlu, geçen dönem yapılan muhalefetle bu dönem yapılan muhale- feti karşılaştınrken şunlan söyledi: "Geçen dönemde iktidann bu alışkan- hğı yoktu. Ama muhalefette deneyim ka- zanan bugünkü iktidar mületvekiUeri bu- nu işletiyorlar. Bugünkü başdanışmanlık görevim nedeniyle ANAP'ın yürüttüğü muhalefetin yorumunu yapmak istemiyo- rum. MületvekiUeri her dönemde kendi dönemlerinin şartlannı yerine getirmek- le mükellef. Her dönemin şartı var. Be- nim milletvekili olduğum dönem, geçiş dönemiydi. Sine-i miUetten, şimdi sine-i devlete döndüm. Yorum yapmamamda fayda var!' Sine-i devlete döndüğü için ANAP'ın yürüttüğü muhalefet konusunda Sokme- noğlu'nun yapmadığı yorumu Canver yaptı. Canver, bu yoruma gecmeden ön- ce kendisinin neden en muhalif milletve- killerinden biri olduğunu şöyle açıkladı: 'Herfceste korku hâklmdl' "Bu dönemde Medis'te olan partüer kurulduğunda, halk poUtikadan çok uzaklaştınlmıştı. Birinci hedefim, ilgiyi Meclis'e çekmekti. Bunun için de insan- lann yasamlanyla doğrudan veya dolay- h Uişkisi olabflecek konulan, olaylan çe- şitli yöntemlerle Genel Kurul'un, dolayı- sıyla da basının gündemine getirmekti he- defim. İş öyle bir hale gelmişti ki, bir ara tek başıma partimin dinamıği olmuştum. O sırada parlamamın nedenlerinden biri- si de diğer milletvekillerinde bir korku- nun hâkim olmasıydı:' İzmir Belediye Başkanı Çakmur: SHP ile sorunum yok AA (tnnir) - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Yüksel Çak- mur, Ankara'ya kadar yürü- yen işçilerle belediye arasında- ki konunun, tamamen hukuk- sal olduğunu vehukuk temelle- ri üzerinde devam edeceğini söyledi. Yüksel Çakmur dün düzenledigi ba- sın toplantısında, konu üzerinde bir yorum yapmaktan kaçınırken basında yer alan haberler üzerinde durdu. Partitnle mesetem yok Çakmur, SHP'den kendisine yönelik ağır suçlamalar olduğunu hatırlatan bir gazeteciye de şöyle dedi: "Parlimlc sorunum yok. Kimseyle mcsclcm yoktur. Ben, 30 yıllık sosyal dcmokratım. Bana kimse hcdiye ola- rak sosyal demokratlığı vermedi."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle