20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16NİSAN1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 KITAP Yılmaz Güney'in öyküleri • ANKARA (Cumburijet Bürosu) — Yılmaz Güney'in gençlik öyküleri, Yaba Yayınlan tarafından "Ölüm Beni Çağınyor" adı altında yayımlandı. Kitap, Güney'in "Üç Bilinmeyenli Eşitsizlik Sistemleri", "Ölüm Beni Çağınyor", "Yasaklar Hiç Bitmeyecek", "Yannlam Usançlı Tutku", "Mavisiz Yalnızlık", "Deli Çocuklara Şarkı", "Ona", "Sürüngenler" ve "Oğluma Hikâyeler" adlı dokuz öyküsünü içeriyor. Kitabın sonunda aynca Onat Kutlar'ın gazetemizin Sanat-Edebiyat eki için Güney ile yaptığı ve kasım 1970'te yayımlanan bir soyleşi de yer alıyor. Yaba Yayınlan'nın sunuş yazısında gençlik öyküleri için "Güney'in sinema tutkusunu edebiyatın malzemesiyle gidermesi" denilirken öyküler "Hem fantastik hem olağanüstü" diye tammlanıyor. Güney gençlik oykülerinde tema olarak bireyin toplum içindeki durumunu ve insan ilişkilerini işliyor. TIYATRO Viyana'da Türkçe tiyatro • Kültür Servisi — Çalışmalarını iki yıldır Viyana'da sürdüren TÜ Tiyatrosu Turgut Özakman'm "Ah Şu Gençler" adlı oyununu Türkçe sahneliyor. Topluluk üycleri Viyana'da Türkçe tiyatro yapmalannın nedenlerini şöyle açıklıyor: "Türkçe tiyatro oynama gereksinimi 196O'lı yıllardan bu yana Avusturya'da oluşan Turk azınlığının kendi külturünu, sanatını ve lisarunı koruma ihtiyacından doğdu. Amacımız tiyatro sanatını korkulu bir rtiya olmaktan çıkanp Türk dilini konuşan insanlara sanatsal ve toplumsal bir ortam yaratmak." Türk yazarların eserlerini sahnelemeyi amaçlayan topluluk, "Ah Şu Gençler"i cuma, cumartesi ve pazar günleri 1060 Wien, Fillgradergasse 16'da sunuyor. SERG1 Vannca'nın son çahşmaları • Kültür Servisi — Çağdaş Türk resminde kendine ozgü bir yer edinen ressam Adnan Vannca, son yağlıboya çalışmalarını 25 nisandan itibaren Tem Sanat Galerisi'nde sergileyecek. Sergi, 25 mayısa dek surecek. Sergi kapsamında Adnan Varınca'nın yaşanunı ve sanatını anlatan audio-visual gösteri de her gün 17.30'da izlenebilecek. Klasik resim temalarını ele alırken onlara çağdaş bir yorum getiren Adnan Varınca, bu özelliğiru natürmortlannda özellikle hissettiriyor. Saf rengin arayışı içinde olan sanatçı, son dönem çalışmalannda sanki bir "boya şiirselliği" peşinde. Selahi'nin resimleri • Kültür Servisi — Ressam Birsen Selahi'nin resim sergisi, 27 nisanda Moda'daki Benadam Sanat Galerisi'nde açılacak. Sergi, 25 mayısa dek surecek. 1969-70 döneminde tstanbul Devlet Guzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyuboğlu Atölyesi Yüksek Resim Bölümü'nden mezun olan Selahi, 1972-74 yılları arasında Çubuk Lisesi'nde resim öğretmenliği yaptı. tlk kişisel sergisini 1971 yılında Lefkoşa Saray Oteli'nde, ikinci kişisel sergisini 1986 yılında Ankara'da Siyah Beyaz Galeri'de açan sanatçı bugüne dek birçok karma sergiye katüdı. Çeşitli odülleri de bulunan sanatçı, halen E>evlet Tiyatrolan'nda baş realizatör olarak çahşmakta. Fotoğraflarla doğadan kesitler • Kültür Servisi — Fotoğraf sanatçısı Ayşe Gönüllüleroğlu'nun sergisi, Akbank Şaşkınbakkal Sanat Galerisi'nde 24 nisan günü açıhyor. Fotoğraflannda doğada ve ufak nesnelerde ışık, biçim ve hareket bütunleşrnesinin öğelerini yansıtan Gönüllüleroğlu'nun sergisi 10 mayısa dek izlenebilecek. 1986 yılından bu yana çeşitli sergiler açan sanatçı, son sergisinde, siyah- beyaz doğa çalışmalanna ağırlık vermiş. Sanatçı, şöyle diyor çalışmalan hakkında: "Genelde doğaçlamaya, seri halinde ve 'insansız' ifadeci tarzda gerçek veya makro boyutta doğada ve fak nesnelerde ışık, biçim ve hareket bütünleşmesiyle ortaya çıkan yeni biçimleri yansıtmak ve gerçeğe yanılsama boyutunu da katarak ayrı bir görsel dile ulaşmayı amaçlıyorum!' M ÎMARLAR 6ÜNDEMİ BELİRLEYEN DERGİ! IÎD * TURGUT CANSEVER'İN AYDIN BCYSAN'A CEVABI * FERMAN ŞENSOY'LA "MİMARCA" * PROFİL: "AROLAT'LAR" * ERKAL GÜNGÖREN; ÇATALCA'DA BİR VİLLA * BİRBİRİNOEN FARKLI 50 ADET PROJE * İZMİR FUARI VE BAĞKUR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜM YARIŞMA PROJELERİ * VİLLALAR, VİLLALAR! * DEKORASYONLAR! * MUTFAKTAN MUTFAĞA! * DOLU, DOLU, DOPDOLU BİR DERGİ Dağıtım HÜR BASIN DAĞITIM A.Ş. Türkiye Yazarlar Sendikası GenelBaşkanlığı'na ikinci kezseçilen Oktay Akbal; 'Bireysel kırgmlıklar bîr yana' Öncekihafta7. Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleşüren TYS, önümüzdeki dönemde Kabataş Setüstü'ndeyeni merkezine geçmeye hazırlamyor.TYS Genel Başkanı Oktay Akbal, "Sendikaya bugüne kadar üye olmamış kişilerin de aramıza katılmasını bekliyoruz.''diyor. Kültür Servisi -yiurkiye Ya- zarlar Sendikasf (TYS) geçen günler içinde^. Olağan Genel Kurulu'nu yaptı. Genel başkan- hğa ikinci kez yeniden Oktay Akbal/seçildi. Akbal'la genel kurul'sonrası TYS üzerine ko- nustuk. Oktay Akbal, şöyle de- ğmendirdi genel kurulu: "7. Olagan Genel Kurul'a üyelerimizin önemli bir bölümü- nün katılması TYS'nin gelecegi açısından sevindiricidir. 400'e yakın üyeyi kapsayan sendika- nın yurtiçinde ve yurtdışında saygın bir duruma gelmesi de aynca sevindiriddir. Sendika bir meslek kunıluşudur. Bu yüzden bntiin yazar arkadaşlann caiış- malan, sendika ile Hgilenmeleri gerekiyor. Bu arada geçen yıl ki- şisel nedenlerle sendikadan ay- rılan kadın arkadaşlantnızın da TYS'de yer almalannı genel ku- rulda söyledim. Şimdi de yine- liyorum. Bireysel kırgınlıklar or- güt bütunlügünu, orgut birlik- teliğini bozmamah. Kişiler ge- çer, örgüt kalır. Kısacası TYS'nin yazın ve basın alanın- da sürdürdüğü etkinüğin yanı sı- ra Türk toplum ve politika va- ÖRGÜT KALIR — Oktay Akbal, "Geçen yıl kişisel nedenlerle sendikadan aynlan kadın arka- daşlarımmn da TYS'de yer almalannı istiyonız" diyor. "Bireysel kırgınlıklar orgut bütunlügU- nü, örgüt biriikteliğini bozmamalı. Kişiler geçer, örgüt kalır." (Fotoğraf: Lütfi Özkök) şamında da varlığını surdürme- si kaçınılmaz bir zorunluluktur." TYS, önümüzdeki günlerde nasıl bir çalışma duzeni içinde olacaktı? Ne gibi etkinlikleri ye- rine getirmeye çalışacaktı? Ak- bal'ın TYS'nin yakın gelecekte program hedefleri üzerine gö- rüşleri ise şöyle: "Bu dönem sendikamızı daha canlı ve işlevli kılacağız. Görev bölümunde genel sekreterliğe se- çilen Enver Ercan arkadaşımızın değerli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Sendika ile yakın- dan ilgilenmek, üye isteklerine, yurtiçi ve yurtdışı ilişkilere da- ha çok önem vermek gerekiyor. önümüzdeki dönemde yeni merkez binamızda, yani Kaba- taş'ta, Setüstü'ndeki yeni yeri- mizde çeşitli kol çalışmalan, sık sık toplanacak danışma kurul- lan, aynca yazarları ve yazar dostlarını bir arada bulundura- cak bir lokal hazu-lığı içindeyız!' — Sendikanın yurtdışı ilişki- leri? — Önümüzdeki yıl Balkanlar ve Ona Avrupa yazarlar toplan- tısı yapacağız. Burada Kültür BakanhgYnıa katkısı söz konu- su. Biz, işlerimize kanşılmadığı, herhangi bir etki altında bırakıl- mad\ğımız koşullarda Kültür Bakanlığı ile işbirliğine karşı de- ğüiz. — Yurtdışı ilişkller şimdi ne durumda? — Sendikamız önceki yıllar- da değişik Avrupa ve Asya ülke- leriyle karşıhkh anlaşmalar im- zalamıştı. Yazarlar karşıhkh ola- rak gidip geliyordu. Ama 12 Ey- lül olayından sonra bir süre iş- levsiz kaldık. Şimdi bu anlaşma- ları yeniden yaşama geçirmek gerekiyor. Bu anlamda ilk ola- rak Azerbaycan Yazarlar Birli- ği ile bir anlaşma imzaladık. Ya- zarlann karşılıklı gidip gelmeleri dışında, aynca hazırlanan Turk ve Azerbaycan Edebiyatı anto- lojileri beşer cilt halinde bastı- nlacak hem burada hem de Ba- kü'de. Mart ayında yapüan Azerbay- can Yazarlar Birliği genel kong- resine çağrıhydım. Gidemedim. O donemdeki genel sekreter Ha- yati Asılyazıcı gitti. Azerbay- can'da çağdaş kafalı, çok değerli yazarlar var. Ama ne yazık ki bu edebiyatı yeterince tanımıyoruz. Onlarla ilgilenmeyi de ülkemizin tutucu çevrekrine ve birtakım derneklere bırakıyoruz. TYS, bu anlamda Türkçe konuşan ve La- tin alfabesini kullanmaya başla- yacak olan ülkelerle daha yakın ilişkiler kuracaktır. TYS'nin yasal konumo üzeri- ne bir çalışmanız olacak mı? — Bildiğiniz gibi TYS, Sendi- kalar Yasası'na bağlıdır. Bu ya- sa ve 1982 Anayasası'nın belirli maddeleri sendikalan politika dışı tutuyor. Toplumu ilgiiendi- ren konularda sendika adına gi- riştiğimiz eylemler, yaptıgımız konuşmalar bu yasanın kimi maddelerine ters duşmüş sayılı- yor. Bu yüzden emniyette sorgu- lamalara çağnlıyoruz. Turk ya- zarlan ve TYS, ülkemizde ger- çek demokratik koşullann en kı- sa sürede yaşama geçirilmesi yo- lunda savaşım vermektedir ve verecektir. Akbal'ın verdiği bilgiye göre TYS, 90. doğum yılı nedeniyle Nâzun Hikmet'i özel bir toplan- tıyla anacak. Bu konuda Mos- kova'da >apılan uluslararası top- lantıya sendika adına 2. Başkan Demirtaş Ceyhan katılmış. Bu dönemde Karaca Tiyatro1 da yapılan "Ustalara Saygı" ge- celeri de sürdürülecek. Aynca bu gecelere Kabataş'taki lokal- de yapılacak konuşmalar da ek- Ienecek. Akbal, "Ülkemizin bi- linçli aydın gucunu temsil eden derneklerie işbirliğini guçlendir- me>i buyuk gorev sayıyoruz. Bu arada PEN başta olmak üzere kültürle, basınla ilgili kuruluş- larla da işbirliği yapacagu" di- yerek sözlerini şöyle tamamlı- yor: "Son olarak Türk vazarlan- . nın örgütu olan TYS'ye bugüne kadar üye olmamış kişilerin de aramıza katılmasını bekliyoruz. TYS, yalnız şairler, ovkuculer, romancılann yani edebiyatçıla- nn örgütu değil, yazarhğını ya- pıtlanyla kanıtlamış edebiyat dı- şı bütun \azariara açıktır. Ben başkan olarak degişik alanlarda da olsa ürunleriyle topluma kat- kıda bulunan bütun yazarlann TYS çatısı altında toplanmaya çagınyonım." TYS'nin bildirisi • Kültür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu, Irak sımnndaki Kürt ve Türkmen halklaruun durumu hakkında bir bildiri sundu. TYS'nin büdirisinde şu açıklama bulunuyor: "Irak sınınmızda Kürt ve Türkmen halklarının , yaşadığı trajediye, topraklanndan sökülen insanların kültürlerinin kuruduğu, bundan da bütun bir insanlık ailesinin zarar gördüğü bilinciyle acil ve adil bir çözüm bulunmasım istiyor, bu olguya neden olanlan kınıyoruz" PEN Yazarlar DerneğVnin genel başkanlığına getirilen Şükran KurdakuL 4 Ulusal onurumuz önde gelirŞükran Kurdakul'a göre "Türkiye'nin okumuş yazmış" kesimi, dernekten, demokratikleşme adına tavır bekliyor. lan secimlerde Şükran Knrdakul başkanlığa, Bekir Yıldız ikinci başkanlığa, Yurdanur Salman genel sekreterliğe, Alpay Kaba- calı saymanlığa, Selim Şengil. Muge Gürsoy ve Atilla Birkive ise vönetim kurulu üyeliklerıne seçıldiler. 15 ay önce tekrar kurulan PEN Yazarlar Derneği, bu sü- re içinde neler yaptı? Amaçlan doğrultusunda yeterince etkin- ük gösterebildi mi? geçen 15 aya bakılırsa PEN Yazarlar Derne- ği'nin, ülkemizin politik ve sos- yal yapısından kaynaklanan so- runlarla daha çok uğraştığı gö- rülüyor. Türk PEN'i, özgürlük ve demokıasi eylemlerinden do- layı henüz yazar haklarıyla ya- zarhk sorunlanyla ilgilenebilrniş değil. Tüzüğünde 'yazarlann ifaâe özgüriügünün korunması' maddesi de yer alan PYD, işte bu nedenlerle 15 aylık süreyi Çanakkale Cezaevi'nde açhk grevine başlayan dergi yönetici- lerine destek vermek; 'Düşünce- ye Özgürlük' yürüyüşleri duzen- lemek, Körfez savaşına karşı di- ğer dernek ve kunıluşlarla bir- likte oturumlar, toplantılar dü- zenlemek, anayasa değişiklikle- rini konu alan bildiriler hazırla- mak ya da Zonguldak grevinde- ki işçilere para toplamakla ge- çirdi. PEN Yazarlar Derneği Baş- kanı Şükran Kurdakul'a göre 'Türkiye'nin okumuş-yazmış LALE FtLOCLU İlk kez HaUde Edip Adrvar, Yakup Kadri Karaosmanoglu, Yaşar Nabi Nayır gibi yazarla- nn bir araya gelerek yaşama ge- çirdikleri Türk PEN Kulübü'- nün kuruluşundan bu yana tam 40 yıl geçti. Edebiyatçılann, toplantılar düzenkyerek, söyle- şiler yaparak, arada bir de Ulus- lararası PEN Kongresi'ne katı- larak 1980'e kadar getirdikeri Türk PEN'i aslında amaçlan arasında yer alan yazar hak ve özgürlükleri ya da edebiyatçıla- nn yurtdışında tanıtılması gibi görevlerden uzak yaşadı. 12 Eylül'le birlikte dernekle- rin görevleri askıya ahndığında Türk PEN'inin durumu da ay- nıydı. Ancak Türk PEN'i, bü- tun deknerlere kongre izni veril- diği zaman belirtilen tarihte ge- nel kurulu toplayamadığj için kapatümış sayıldı. Türk PEKi 1989 başlannda Türkiye Yazarlar Sendikası'nın çabalanyla tekrar kurulma aşa- masına geldi. tlk toplantıda Ya- şar Kemal kurucu başkan seçil- di. Bundan 10 ay kadar sonra Bakanlar Kurulu tarafından adı PEN Yazarlar Derneği olaraV değiştirilip kuruluşu onaylanan Türk PEN'i geçenlerde tekrar toplanarak yönetim kurulunu secti. Kurucu Başkan Yaşar Ke- mal'in görevinden aynlma iste- ğini açıklamasından sonra yapı- DEVLETTEN YARDIM BEKLEMtYORUZ — "Biz devletten reler içinde kapsamlı bir bülte- ni Türkce-lngüizce olarak hazjr- lâyarak PEN üyesi 60 ülkeye ve bilinen kitaplıklara, Türkolog- lara gönderecek. TRT'nin Nâ- zun Hikmet'ten itibaren Türk yazarlanna uyguladığı yasakla- ra ve yasakçılık anlayışına kar- şı tavır göstereceklerini bildiren Şükran Kurdakul, 27 nisanda Hacı bektaş Kültür Derneği ile birlikte tnsanda ve Sevgide Ço- ğalan Ozan Yunus Emre' gece- si de düzenleyeceklerini ekliyor. Gazeteci yazarlann PEN'e ahnıp alınmaması konusunda açılan tartışmalar konusunda "Edebiyatçı niteligi afır basan yazarlann elbetteki PEN'de yeri oiduğu kanısındayım" diyen Kurdakul, devletın kimi dernek- lere yapttğı yardımlarla ilgili olarak da şunlan söylüyor: "Siyasal hiçbir iktidaria Uîş- hiçbir etkinliğimiz için ayrı ayn para yardunı beklemijoruz. Si- kbniz olmayacak. 'Kültür Ba- yasal hiçbir iktidaria ilişkimiz olmayacak" diyor. kaakğı'ndan söke söke para alı- kesimi' dernekten demokratik- leşme adına tavır bekliyordu. Toplam 82 uyesi olan -ve aylık aidatlan geçen ay 12 bin liradan 50 bin liraya çıkartılan PEN Derneği'nin çalışmalarıyla ilgi- li olarak Şükran Kurdakul şun- lan söylüyor: "Çagdaşlaşma sttred içinde bizden beklenen tavn yerine ge- tirmeye çalışıyoruz. Knşkusuz PEN'in uluslararası kamuoyun- da bir ağıriıgı vardır. Ama bu ilişkilere karşın Türk düşün adamlan olarak ulusal onuru- muz önde gelir. Bir örnek vere- cefim: Çanakkale Cezaevi'nde yatan ve 123 yıla hüküm giymiş bulunan Kâznn Ariı için bir baş- ka ülkeoim PEN demeginin al- mak istediği daktiloyu, biz kongremizde üyelerimizin bagışı ile temin ettik. Bu bizim ulusal onur kavramımızı somutlayan bir şey oldu." Kurdakul, önümüzdeki çahş- ma döneminde PYD'nin yazar sorunlanna ve edebiyatçılarımı- zın yurtdışında tanıtümasına za- man ayıracaklannı beUrtiyor. 1921 yıhnda Ingiliz romancı John Galsworthy tarafından kurulan PEN Kulübün Türkiye kolunu oluşturan PYD, belli sü- nz, kendi bildiğimiz doğrultuda çaüşmamızı sürdürürüz' anlayı- şının doğnı yanlan var elbette. Ancak biz bu anlayışın dışında kalmayı daha olumlu buluyo- ruz. Ama siyasal iktidann her yıl kişfiiği beffi olan yazar örgüt- İerine belli oranlarda katkıda bulunması ayn konudur. Dev- let, nasd tiyatroya yardım yapı- yorsa öyle. Bütun Avrupa bu- nu yapıyor. Ama biz. devletten hiçbir etkinliğimiz için ayn ay- n para yardımı istemiyoruz. Böyle oMugunda öroegin Asya- Afrika Yazariar Birliği Toplan- bsı'na 'evet' bir başka tophuı- bmıza 'hayır' diyebüir." American Psycho' romanı son yılların en şiddetli yazın tartışmasını başlattı Sapıklığm spektilasyonu mu? YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM — Yazmsal bir metin, içinde taşıdığı şiddet unsunı nedeniyle reddedilmeli mi? Sade'dan bu yana ya- yın dünyasını meşgul eden bu konu, ye- niden tartışma gündeminin ilk sırasında. ABD'den Italya'ya, tsveç'ten îspanya- ya pek çok ülkede kültür çevreleri, 1980 kuşağı Amerikan yazarlanndan Bret Easton Ellis'in yeni romanı "American Psycho"yu konuşuyor son haftalarda. Is- veç'te romanı yayımlamayı reddedenle- re geçenlerde Prisma Yayınevi de eklen- di. Fransa, AJmanya, Ingiltere, Italya, Belçika ve Ispanya'da da yayınevleri ro- manı geri çevirmiş durumda. 1964 dogumlu yazar Ellis'in romanı için ABD'de Simon/Schuster Yayınevi bir sözleşme imzalamıştı. Ancak kitabın görübnemiş ölçüde aynntıh şiddet ve ırza tecavüz sahneleri içerdiği gün ışığına çı- kınca, yayın tarihine bir ay kadar kala ABD'de onalık birbirine girdi. Kadın ör- gütleri gösteriler düzerdeyerek romanın yayımnıın durdurulmasım istedi. Si- mon/Schuster, çareyi 300 bin dolar öde- yerek sözleşmeyi iptal etmede buldu. "American Psycho" bunun üzerine bir ay kadar önce Vintage Yayınevi tarafın- dan piyasaya sürüldü ve doğal olarak da "bestseller" listelerinde hızla yükseldi. Şimdi sekizinci sırada. ABD'de son yılların en şiddetli yazın Ellis, yeni romanmda 1980'lerin yarattığı "yuppie" tipini Wall Street dekoru içinde anlatıyor. Yaklaşık 400 sayfalık romanın 30-40 sayfası, tiksinti uyandırıcı, aklın sınırlarmı zorlayıcı, ırza tecavüz cinayet, deri yüzme ve insan eti yeme sahnelerini en ince ayrıntılarıyla soğukkanlı bir dille aktarmakta. Roman Amerika'da piyasaya sürüldükten hemen sonra 'bestselier' dizilerinde hızla yükseldi. Şimdi sekizinci sırada tartışması hâlâ S^irüyor. Konu: "Ameri- can Psycho", sapıkhğın spekülasyonu mu yoksa edebiyatta sınırlan genişletmeyi amaçlayan bir yapıt mı? Ellis, yeni romanında, 1980'lerin ya- rattığı "yuppie" tipini Wall Street deko- ru içinde anlatıyor. Roman kahramanı Patrick Bateman, genç ve küstah, son derece hali vakti yerinde bir "yuppie". Arkadaşları ile yalnızca o çevrenin git- tiği barlarda, lokantalarda buluşuyor; kokain ve seks düşkünü kadınlarla do- lu bir dünyanın ortasmda yaşıyor. Pahah giysilerinin içinde bir canavar Bateman; öldürüyor, üstelik akıl ahnaz bir şiddet fantezisiyle; suçunu zaman zaman itiraf ediyor, ama kendi dünyasıyla meşgul çevresi, dinlemiyor bile. Yaklaşık 400 sayfalık romanın 30-40 sayfası, tiksinti uyandıncı, akıl sınırla- nnı zorlayıa ırza tecavüz, cinayet, deri yüzme ve insan eti yeme sahnelerini en ince aynntüanyla, soğukkanh bir dille aktarmakta. Kurbanların çoğu kadın, ama arada dilenciler, köpekler ve bir de çocuk var. Çok sayıda ölüm tehdidi aldığı için Manhattan'da gizli bir yerde yaşayan El- lis'in TV'de şiddet ve korku fılmleri ile büyüyen bir kuşağın temsilcisi oiduğu muhakkak. Ama yazan savunanlar, ro- manın ahlaki yönüne dikkat çekiyorlar. Daha ilk satırdan itibaren çarpıa bir dil temposu tutturan Ellis, smıf farklannın hızla büyüdüğü, para içinde yüzmeye başlayanlann alttakilere tekme üstüne tekme attığı bir toplumu anlatıyor. Yer yer de vitesi yükseltip "tükenmiş" bir uy- garlık üzerine kıyamet tablolan çiziyor. Ancak romanın bu yam, aleyhtarlannı etkilemiyor. ABD'de son yıllarda orta- ya çıkan yeni ahlakçıhk hareketi, John Lenson'ın katilinin Stalinger'in "Gönül- çelen"inin kahramanı Holden Caulfi- eld'e sapıkca bağlı olduğunu anlatmasın- dan yoîa çıkarak yazın üriinlerinin top- lumdaki şiddete kılavuzluk ettiği görü- şünde. Ellis, bir söyleşide buna şöyle kar- şı çıkıyor: "New York'ta her gün yüzlerce şiddet olayı meydana geliyor. Hiçbir toplum kendisini zihinsel açıdan çarpık caniler- den tümÜNİe kurtaramaz. Kimse onlann cinayet gerekçelerini de onceden hesap- lay^ımaz. Boyleleri için esin ka>nağı yan- lış çalan kilise çanı da olabilir, yarım ay tutulması da. Tarihte her zaman toplum- daki sapmulann faturasını kültürel urünlere çıkarmak isteyenler olmuştur." Romana ABD'de gelen tepki oldukça normal karşılanıyor, tartışmalarda dik- kat çeken konu, ifade özgurluğünün be- şiği Avrupa'nın "muhaf azakâr" rüzgâr- lara yelken açmasımn şaşırtıcıhğı. Gtinler ? • Kültür Servisi — Aylık edebiyat dergisi "Yazıh Günler"in dördüncü sayısı yayımlandı. Daha çok şiir sanatıyla ilgili incelemelere aynlmış olan bu sayıda FUistinli ozan Mahmud Derviş ve Ismet özel hakkındaki yazılar yanında, Philippe Delaveau'nun "Şürin Sonu mu?" başbkh bir araştırması da yer alyıor. Victor Serge'in "Yazann tdeolojik tşlevi", Yaşar Azaz'ın "Sanat ve özerkleşme Süreci 1" adlı incelemeleri; Afşar Timuçin, Aİi Çeviker, Erdinç Iskür ve ömer Ateş'in şiirleri; Ragıp Toklucu, Levent Gönenç ve Afşar Timuçin'in desenleri; Behçet Çelik ve Mehmet Sert'in öykülerinin de bulunduğu Yazıh Günler, Caferağa Mah., Ruşenağa Sk., No: 16/A 81300 Moda, tstanbul adresinden istenebiliyor. Konservatuvara ö^renci • İSTANBUL (tÜHA) — lstanbul Ümversitesi Devlet Konservatuvan'na 1991-92 öğretim yılında ön kayıtla öğrenci alınacağı büdirildi. Konservatuvar Müdurlup'nden yapdan açıklamaya göre Sahne Sanatlan Bölümu için başvurular 15 mayıs - 15 haziran arasında yapılacak. Bu bölüme girebilmek için ÖSS 1. basamak sınavmı kazanmış olmak gerekiyor. Tam zamanlı müzik ve bale bölümü içinse 1-20 mayıs arasında başvuruda bulunulacak. Adaylann ilkokul mezunu veya 5. sınıfta okuyor olması gerekiyor. ^Çevre bıziııı • Kültür Servisi — tSKPnin "Çevre Bizim" başlıkh etkinlikleri kapsamında çocuklar arasında düzenlediği "Nasıl Bir Çevrede Yaşamak Istiyoruz" yarışmasının ödül töreni 23 nisanda Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleştirilecek. Saat 14.00 ile 16.00 arası yapılacak tören kapsamında, bir çocuk korosunun konserinden sonra, "Mavi Masal" çocuk oyunu yer alacak. Hat sergisi • Kültür Servisi — 1915 yılında îstanbl'da doğan hattat Osman Rebii Önol'un hat sergisi, islam, Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi'nin katkılanyla 26 nisanda Yıldız Sarayı Çit Kasrı'nda gerçekleştirilecek. İlk sergisini 1987'de açan ve geçen yıllarda Gülhane Etkinlikleri Hat Yanşması'nda ödül alan sanatçımn sergisi 9 mayısa dek izlenebilecek. Rolling Stones turneye hazır • Kültür Servisi — Rolling. Stones müzik topluluğu, önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek dev bir turneye hazırlanıyor. Ünlü rock topluluğunun solisti Mick Jagger, Intemational Herald Tribune gazetesine yaptığı acıklamada, BBC ile yaptıklan bağlayıcı konıratm sona erdiğini belirterek turnenin yıl sonunda gerçekleştirilebileceğini söyiedi. Çalman keman • tSTANBUL (tÜHA) — Ünlü Fransız kemancı Pierre Amoyal'dan 4 yıl önce çalınan 17. yüzyıl yapımı Stradivarius keman, Turin kentinde 2 milyon dolara satılmak uzereyken polis tarafından bulundu. lnternational Herald Tribune gazetesinde yer alan habere göre unlü kemancı 4 yıl sonra kemanına yeniden kavuşmaktan çok mutlu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle