22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Erkenseçim • ANKARA (UBA) — DYP Genel Başkan Yardımcısı ve Artvin Milletvekili Hasan Ekinci, erken seçimin Türkiye*de son dönemde yasanan olaylann, büyüyen sorunlann altından kalkacak bir iktidarm gelmesini sağlayacağmı öne sürdü. Ekinci, "Bugünkü iktidar Türkiye'nin çığ gibi büyüyen sorunlannı halledecek güçte değil. Türkiye'nin yeni bir hükümete ihtiyacı var. Bu da seçimi gerektiriyor" dedi. SHPBandınna • BANDHtMA (Cumhuriyet) — SHP'nin Bandırma tlçe Kongresi'nde seçimleri, Ruşen Tosun'un başkan adayı bulunduğu muhalefet grubunun aday listesi kazandı. Ruşen Tosun 166 oyla seçilirken SHP tlçe Başkanı Av. Ergün Ünsal'ın aday listesi ise 33 oy aldı. Genel Kurul'da SHP llçe BaşkanhgYna Ruşen Tosun, Yönetim Kurulu üyeliklerine de Serdar Altıntaş (iktisatçı), Gülçin Uçkan (basın-yayın), Fehmi Üretmen (emekli işçi), Gülhan Nalbantoğlu (ev harumı), Osman Muslubaş (iktisatçı-tüccar), Harnit Gürer (dernek başkanı), Akın Nart (işçi), Ahmet Torun (makine müh.) seçildiler. Genel Kurul'da, Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Ahmet lsvan ile SHP Balıkesir Milletvekili önder Kırh da birer konuşma yaptılar. önder Kırh, Bandırma'nın il olacak 13 ilçe arasuıda bulunduğunu, bu konudaki önergenin hazırlanmış olduğunu, bu yıl içinde il olmasının olası olduğunu söyîedi. Terör \asası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DYP Genel Başkanı Siileyman Demirel, Türkiye'nin, Saddam'dan kaçan sığınmacılara sınırıru açmadığını, füli durum nedeniyle "sının deldirdiğini" söyledi. Demirel, sığınmacılar için acil önlem alınmaması durumunda Türkiye'yi incitici sonuçlar doğabileceğini de bildirdi. Demirel, Türkiye'nin ATye tam Uyelik için başvunısunun dördüncü yıldönümü nedeniyle dün düzenlediği basın toplantısında, Avrupa'nın, Türkiye'nin AT üyeliği için Yunanistan'ı bahane olarak kullandığını söyledi. "AT'ye tam üye olmak Türkiye'nin menfaatinedir ve kendi elindedir" diye konuşan Demirel bunun için ülkedeki ekonomik ye sosyal dengesizlikleri gidermek, hukuk sistemini düzeltmek ve hepsinden önce de halk idaresine dayalı demokrasiyi gerçekleştirmek gerektiğini anlattı. Demirel, Terörle Mücadele Yasası'nı eleştirerek "Terör Yasası, yeni terör getirir" dedi. Türkiye ile Çin sözleşmesi • ANKARA (ANKA) — Türkiye ve Çin arasmda iki devletin ve vatandaşlannın haklarını konımak ve konsolosluk ilişkilerini geliştirmek amacıyla hazırlanan konsolosluk sözleşmesi onaylandı. Bakanlar Kurulu'nun onayıyla Resmi Gazete'de yayımlanan milletler arası sözleşme ile konsolosluk kurulması ve mensuplarının atanması, konsolosluk mensuplannın görevlerinin sona ermesi, iki ülke arasındaki vatandaşlar ile ilgili kaza, ölüm, miras, veraset gibi konulara ilişkin düzenleme yapüdı. Anlaşmaya göre konsolosluk,, kabul eden devetin ülkesinde ancak bu devetin rızası ile kurulabilecek. Atanan konsolosun, görevi yapamayacagı durumlarda konsolosluk memurlarından biri görevi üstlenebilecek. Anlaşmaya göre bir ülkenin vatandaşının diğer ülke sınırları içerisinde gözaltına alınması veya tutuklanması durumunda yetkililer konsolosluğu en geç S gün içerisinde haberdar etmek zonında olacaklar. Tahliyelerin büyük kısmı bayram sonrasına kaldı Tahliyeye bürokrasi engeliŞartlı sahvermeden yararlanacak yaklaşık- 40 bin kişinin dosyaları tek tek inceleniyor. Bayramda "özgür" kalmayı umut eden tutuklu ve hükümlülerden bir çoğunun dosyası da incelemeler ve hazırlık çahşmaları nedeniyle yetişemiyor. Yasadan yararlananlardan şu ana kadar ancak yaklaşık 5 bin kişi cezaevinden çıkabildi. nu" ileri sürdü. Toplantıda ko- nuşan, Çanakkale Cezaevi'nden önceki gün tahliye edilen Üha- mi Aras, Mehmet Özgen ve Bay- rampaşa Cezaevi'nden serbest bırakılan Nihat Kınacı da tahli- ye olduklanna "pek sevinme- dUderini" söyledüer. Haber Merkezi — Terörle Mücadele Yasası uyarınca ceza- evlerinde başlatılan şanlı salı- verme işlemleri sürüyor. Daha önce bayrama kadar şartlı sah- vermeden yararlanacak 40 bini aşkın tutuklu ve hükümlüden çoğunun bayrama kadar serbest bırakılacağı belirtilmesine kar- şın, şu ana kadar sahverüenle- rin sayısı işlemlerin yavaş gitme- si nedeniyle ancak 5 bini aşabil- di. Yasaya karşı tepkiler de de- vam ediyor. Insan Haklan Der- neği tstanbul Şube Başkanı Er- can Kanar, yasa ve tahliyelere ilişkin dun yaptığı basm toplan- tısında, yasanın "yangından mal kaçırırcasına, oldu bittiye geti- rilerek uygulamaya sokuldugu- Nazilli E Tipi Cezaevi'nde 48 yıllık cezasıyla yatmakta olan Kitle ve tlke dergilerinin Yazı tş- leri MUdürü Üker Demir dün bı- rakıldı. Demir, "Bu yasa ayrım yapan bir yasa olarak çıktı. Sol tutuklu ve hükümlülere cogun- lukla adil olmayan bir yararian- ma sistemi getirildi. Sağ tutuk- lu ve hükümlüler hemen hemen cezaevlerinde hiç kalmamacası- na serbest bırakılırlarken sol (u- tuklu ve hukumlulerin çoğunlu- ğu cezaevlerinde bırakddı. Bn bir adaletsizliktir" diye konuş- tu. Çanakkale Yanaçık Ceza- evi'nde bulunan eski Gümrük ve Tekel Bakanı Tuncay Mataracı- nın serbest kalması için mahke- mece verilen 800 milyonu aşkın para cezasmın ödenmesi ve 17 ay daha cezaevinde yatması gerek- tiği bildirildi. Çanakkale Ceza- evi Savcısı Ertem Tttrker, Cum- huriyet muhabirine yaptığı açık- lamada, Mataracı'mn şartlı sa- hvermeden beşte bir oramnda mı, yoksa üçte bir oramnda mı yararlanacağının henüz karara bağlanmadığını söyledi. Savcı Türker, Mataracı'mn durumuy- la ilgili karann para cezasmın ödenmesi sorırasında alınabile- ceğini belirterek, para cezası ödense dahi Mataracı'mn şartlı tahliyeden üçte bir oramnda ya- rarlanabileceğini bu durumda da 1,5 yıl daba cezaevinde kala- bileceğîru bildirdi. 36 yıl ağır ha- pis cezasına çarptınlan Matara- cı, 10 yılı aşkm bir süredir ceza- evinde bulunuyor. Yasadan üç- te bir oramnda yararlanması du- rumunda, yattığı süre toplam cezastnın üçte birini karşılamı- yor. Öte yandpn yurtdışmda bulu- nan siyasilerin, yurda döndük- lerinde sorgulamalannın polis tarafmdan yapılacağı kaygısıyla, beklemeyi tercih ettikleri bildi- rildi. UBA'nın haberine göre TCK'nın 140, 141, 142 ve 163. maddderinin kaldınlmasından sonra bu suçlar nedeniyle Türk vatandaşhğmdan çıkanlan veya mülteci durumunda olanlar, bu konuya açıklık getirilmesini ya da başka bir düzenleme getiril- mesini bekliyorlar. Adalet BakanlığYndan alınan bilgiye göre yasayla yürürlükten kaldırılanTCK'nm 140,141,142 ve 163. maddeleriyle ilgili soruş- turmalar DGM savcıhklannca yurütüldüğü için yurt dışmdan gelip teslim olan kişilerle ilgili iş- lemler de bu savcıhklarca yürü- tülecek. Ancak bu maddeler kaldınldığından haklarında her- hangi bir soruşturma yapılma- ması bekleniyor. Şartlı salıvermeden, haklann- da "dokunulmazhk"la ilgili dos- ya bulunan, aralannda SHP Ge- nel Başkanı Erdal İnönii ve T\ Çanakkale Cezaevi'nde önceki öglen başlayan tahliyeier gece sürdü. Tahliye edilen sol siyasiler çıkmamn sevinciyle çok sayıda arkadaşlannı "içeride" bırakmanın buruklugunu bir arada ya- şadı. (Fotoğraf: Behzat Şahin) DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in de bulunduğu çok sayıda milletvskili de yararlana- cak. Çeşitli Ulerdeki cezaevlerinde tahliye işlemleri sürerken Anka- ra'dan sonra Adana, lçel, Bar- tın, Hatay, Gaziantep, Kahra- manmaraş ve Adıyaman'da da hükümlülerin şarth salıverme iş- lemleri tamamlandı. Savcılık yetkilileri, hükümlülerle ilgili tahliyelerin tamamlanmasından sonra tutukluların dosyaları üzerinde işlemlere başlandığı bildirildi. Adana'daki cezaevlerinde toplam 108 hükümlü serbest bı- rakılırken Ceyhan Özel E Tipi Cezaevi'nde 137 hükümlü ve tu- tuklu yasal sürelerinin dolmasını ya da mahkeme kararlannın ke- sinleşmesini bekliyor. Düne kadar tamamlanan iş- lemlerde Mersin Özel Tip Ceza- evi'nden 121, Hatay'daki cezaev- lerinden 80, Gaziantep cezaev- lerinden de 368 hükümlü ve tu- tuklu salıverildi. tstanbul'da ise dün Paşakapısı Cezaevi'nden bir kişi serbest bırakıldı. Cezaevi yetkilileri, işlemleri tamamla- nanların akşam saatlerinden sonra serbest bırakılacaklanm bildirdi. Şartlı salıverme işlemleri ta- mamlanan Ankara cezaevlerin- den ise 430 hükümlü tahüye edildi. Merkez kapalı cezaevin- de yalnızca tutuklular kalırken yanaçık cezaevinde 68, çocuk ıs- İahevinde ise 37 çocuk suçlu bu- lunuyor. Imralı Yanaçık Cezaevi'nde tahliye bekleyen 330 tutuklu ve hükümlünün işlemleri ise dosya eksikliği nedeniyle bugüne kal- dı. Edinilen bilgilere göre Bur- sa Adliyesi'nde 30 dosyayla ilgili çalışma tamamlanabilirse tahli- yelere başlanabilecek. Bursa özel Tip Cezuevi'nden tahliye edüenler arasmda 8 kişi- nin kaüli sağ eyletnci Ferhat Tüysüz de bulunuyor. Tüysüz kamuoyunda "Canım sıkıldıkça adam öldürüyordura" sözleriy- le tanınıyor. Antalya'da 135 hükümlü sa- lınırken, lzmir Buca Bölge Ka- palı Ceza ve Tutukevi'nde 144 kişi seTbest bırakılabildi. Bu ara- da Buca Bölge Kapalı Ceza ve Tutukevi ile Aydın ve Nazilli E Tipi Cezaevi'nde bulunan siya- si tutuklu ve hükümlülerin, di- siplin cezası alan arkadaşlanmn açık görüşten yararlandmlma- malan ve görüşlerin koğuşlarda olmaması nedeniyle bayramda açık görüşe çıkmayacaklan öğ- renildi. Sözen, Coşkun'un istifasını "görev değişikliği" olarakyorumladı 'Bayramdan sonra yeni ekip' İstanbul Haber Servisi — ls- tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nnretün Sözen, Alev Coşkun'un istifasını "bdediye kadrolarında blt. görev değişikliği" olarak nitelendirdi. Alev Coşkun'la 30 yülık arka- daş olduklannı beürten Sözen, 4 'Bu çalışmalarda bir uyum me- sdesidir. Bayramdan sonra ye- ni bir ekip oluşturarak çalışma- larunıza kaldıgımız yerden de- vam edecegiz" dedi. Alev Coş- kun'un istifasından boşalan ge- nel sekreterlik görevine getirile- cek kişi hakkmda bilgi verme- yen Sözen, "Bu daha sonra dfi- şiittecegim bir konu" dedi. Nurettin Sözen, Coşkun'un istifasının SHP Genel Merkezi'- nin haberi olduğunu belirterek istifa olaymda partinin herhangi bir etkisi olmadığuu söyledi. Sö- zen, "Alev Coşkun'un atanma- stnda da ayrümasında da genel nerkezin en küçiik bir etkisi ol- manuştır. Bu olay tamamen be- nim denetimimdedir. Bayram- dan sonra Büyükşehir Betediye- â'nde yepyeni bir kadro ohıştu- racagız. Kendisi 30 yıllık arka- daşun. 26 marttan sonra Bü- yuksehir Belediyesi'nde genel tstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Alev Coşkun'un istifası tartışılırken Nurettin Sözen, Coşkun'la 30 yıldır arkadaş olduklannı belirtti. Sözen, Genel Sekreterlik makamına kimin atanacağı konusunda bilgi vermezken, bayram sonrası yeni bir ekip oluşturarak çalışmalara devam edeceklerini bildirdi. Eski SHP İstanbul îl Başkanı Özyürek, "Coşkun'un istifası geç verilmiş bir karardır" dedi. sekreterlik görevine başladt. Betti bir noktadan sonra istenen verim alınamayınca istifa etti" şeklinde konuştu. Eski SHP tstanbul İl Başka- nı Mustafa Özyürek, Alev Coş-. kun'un parti genel merkezinin isteği ile göreve geldigi yolunda- ki açıklamalaım doğru olmadı- ğuu söyledi. Büyükşehir Beledi- ye meclisi üyesi olan Mustafa Özyürek, "Medis üyelerinin büyük bir kısmı zaten Alev Coş- kun'un alınması gerektigi görii- şündeydi. Son bütçe görüşmete- rinde yeni bir kadro oluşturul- ması gerektiğini soyledik. Sözen ile Coşkun son zamanlarda an- laşamıyorlardı. Coşkun'un isti- fa kararı geç verilmiş bir karardır" dedi. Nurettin Sözen'in eski imar danışmanı Mehmet Bölük de is- tifayı "iki yıl boyunca alınmış en hayırlı karar" olarak değer- lendirdi. İstanbul Tüp Geçit Projesi için Fransız Sogea fir- masıyla yapılan anlaşma sırasm- da görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle hakkında savcılığa başvurduktan sonra Sözen tara- fından görevden alınan Bölnk, "Alev Coşkun, basma yaptığı açıklamalarda savcüığın kendi- sini suçsuz buiduğunu ve soruş- tunnaya gerek görmedigini be- lirterek yalan söylemiştir. Içiş- leri Bakanlığı'nıo yüriittüğü so- rnşturma sonuçlanma aşaması- na gelmiştir. Bn aşamada istifa etmesi dikkat çekicidir" dedi. Coşkun'un belediyedeki kadro- lara söz geçiremediği yolunda- ki söylentilerin de asılsız oldu- ğunu söyleyen Bölük şöyle dedi: "Alev Coşkun'un belediyede istediği kadroyu kuramadığı yanuşür. Tüm kadro kendisi ta- rafından oluşturulmuştur. Kişi- sel yetersizliği ve tutarsız karar- lan ile başansız durnma diiş- mnştür. tstifanın arkastnda baş- ka nedenler var". Bu arada Fransız Sogea fır- masına Boğaz Tüp Geçidi Pro- jesi'nin verilmesi suasmda göre- vini kötüye kullandığı yolunda Alev Coşkun hakkmda savcıh- ğa yapılan suç duyurusu ile il- gili soruşturma sürüyor. tçişle- ri Bakanhğı müfettişlerinin ge- çen hafta belediyeye gelerek ko- nuyla ilgili ifade aldığı belirtil- di. Görevini kötüye kullandığı ve resmi evrak üzerinde değişiklik i^ptığı savıyla 4 Aralık 1990 ta- rüiinde Sözen'in imar danışma- nı Mehmet Bölük tarafından Coşkun hakkında suç duyuru- sunda bulunulmuştu. SHP'NİN REFORM PÂkETİ AÇIKLANIYOR Belediyelere 4 federatif yapı ÜMİT ASLANBAY ANKARA — SHP nisan ayı sonlarında gerçekleştire- ceği "yerel yönetim kuralta- yı"nda idari reform paketi- ni tartışmaya acacak. Kurul- tayda 2 yıhnı dolduran yerel yönetimlere a Bundan sonra başanstzkğa gerekçe bulunamaz" mesajuun verilmesi bekleniyor. SHP ıdari reform pa- ketinde yerel yönetimler için "federatif- katılımcı bir model" öngörüyor. Yerel yönetimlerden sorumlu Genel Sek- reter Yardımcısı Yiğit Gülöksüz'ün verdiği bilgiye göre 27-28 nisan cumartesi-pazar günleri Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda yapılacak yerel yönetimler kurultayının ilk gününde il genel meclisi ve yönetim yapısı, ikinci gün ise belediyeler "başarı ve eksikükleri" ele alınacak ve deneyim aktar- malan sağlanacak. lnönü'niin açış konuşmasıyla başlayacak olan kurultayda belediyelerin iki yıllık hiz- met sürelerini geride bıraktıklarma dikkat çekilerek, bundan böyle kendi yaptıkları bütçelerini kullanacak olan belediyelerin "gerekirse kadro ya da oyunculann yerle- rini değiştirtrek" atılım yapma zamanları- nın geldigi anlatılacak. lnönü'niin de konuşmasında "idari reform" gerekliliği üzerinde durarak "ikti- dann en yakın adayı" olan SHP'nin yerel yönetimlerde bunu ortaya koyması ve ge- nel iktidara da hazırhklı olduğunu ifade et- mesi gereği "üzerinde duracağı" bildiriliyor. Alınan bilgilere göre SHP'nin "idari reform" paketi iki noktada toplamyor. Eski yönetim yapılan "Eski yönetim yapılan"nın işlendiği ilk bölümde Belediye Yasası'mn 1930 tarihli il genel meclisi ve özel idarelerinin 1913 tarihli geçici yasalar olduğuna dikkat ederek biri çok partili dönem biri de cumhuriyet ön- cesi olan bu iki yasanın değişiklik gereği üzerinde dunıluyor. Gülöksüz, konuya iliş- kin olarak "Betedtye Yasası döneminde mü- kemmel bir yasa aradan bu kadar süre gec- mesine karşın oldukça dayanabilmiş. Zama- nın yöneticüerinin 'belediye sosyalizmi' ör- neğiyle getirdikleri bu yasa, bugün eskimiş durumda. O zaman 700 binlik olan tstan- bul şimdi 7 milyon" diye konuştu. Gulök- süz, yerel demokrasinin işletilmesi gerekti- ğini, örneğin yılda bir ya da iki kere topla- nan il genel meclislerinin etkili olmadığını ayrıca seçimle gelen bu organın başında merkezi yönetimin atadıği valinin bulundu- ğunu, encümenin de memurlardan oluştu- ğunu anlattı. Gülöksüz, "Bu meclisler hal- kın katdınu için varsa katüım ve demokra- si sağlanmah, gerekirse ilçe düzeyinde mec- lisler oluşrurularak başında seçilmiş kişile- rin bulunduğu ilçe meclisierinden il düze- yinde fedentif yapılar olusturulmalı. Şu an- ki düşüncelerimiz bu noktalarda toplanıyor" dedi. SHP, metropol belediyelerde de halen iş- lemeyen ve sıkıntı yaratan yanlar bulundu- ğunu da saptarken, toplukonut, toplu ula- şım, altyapı gibi sorunlar üzerinde "vizyon arayışına" girdi. Klasik belediyeciliğin yeni yaklaşım biçimleriyle (toplu ulaşundan çöp- lerin toplanmasına kadar) yeni fikirlerle proje ve düşüncelerle değiştirilmesi gerek- tiğini düşünen SHP yetkilileri, belediyele- rin mümkün olduğu kadar bu konudaki ya- ratıcı gücü teşvik etmesi gerektiğini düşü- nüyorlar. CÜNEYT ARCAYÜREK YAZIYOR lyimserlikle Karamsarlığın Ayrıldığı Günler... ANKARA — Politikanın göbeğinde yaşamanın etkisiyle olacak başkentte oturanların duyguları özellikle arife gün- leri iyimserlikle karamsarlık arasmda bocalıyor. Geleneklerle töreler insanları iyimserliğe zorluyor. Hoş- görüyü buyuruyor. Ne var ki bir süre sonra karamsarlık ege- men olüyor. Başkentin huyundan suyundan belki de. Insan hiç değil- se bir arife günü, hiç olmazsa üç bayram günü karamsarlı- ğı bastırıp iyimserliğe sanlamıyor. Amerıka gezisine katılan bir gazeteci, oradaki gözlemle- rine, hatia doğrudan dinlediklerine dayanarak şunları yaz- dı: "Kafasında bugünden daha kapsamlı bir Türkiye hayali var. 'Biz gerçekçiyiz, hayallerte işimiz yok' dedikten sonra hayallerini sıralıyor." Hayal ettiğiniz müddetçe yaşayacağınızı doğrulayan bu satıriar, içimizdeki iyimseri, düşseveri tanımlamtyor mu? Tek başına, kuşkusuz hepimiz adına iyimserliği simgeleyen ki- şi, -Ecevit'e göre- "her sabah aklına nasıl bir düşünce eser- se, o düşünceye göre ülkeyı sağa sola savura savura bir taraflara" götürüyor. Eşi de iyimser ve düşsever. İl başkanlığı seçimine "Ata- türkçü ve demokratik çızgiden taviz vermemek için girdiğini" ilan ediyor. Kimi örnekler veriyor ki ancak iyimserler içten- likle inanabilir. Örneğin, 26 nisanda oğlumuz Ete evieniyor. Düğünün yapılacağı Swiss Otel'e 320 milyon ödeneceği ya- zılrnıştı. Eşin verdiği bilgiye göre "Otel yönetimi reklamlan olsun diye bir kere kendilerinden normal tarife almaya- cakmış". Sadelik ve alçakgönüllülük mü? iyimserliği kat be kat ge- çiyor. Düğünün yapılacağı salonun yaklaşık 70 milyon lira tutan ışık ve ses düzeni ile süsleme masraflarını da ödeme- yeceklermiş. O salonu başka nedenle süsleyen Vitali Hak- ko, 'Ayrıca süse gerek yok. Salondaki süsleri sökmem. Er- tesi günü kullanırsınız" diye haber salmış. Elbette kabul gör- müş öneri. İyimserlikle alçakgönüllülük, hele Ataturkçü ve demokra- tik çızgiden özveride bulunmamak, Amerika'da bile yandaş- lar oluşmasını sağlamış. Örneğin ABD'de Joyce Starr adın- daki kültürlü bir kadın, siyasete atılmasını "desteklediğini" söylemiş. SÛ "Görüyor musunuz, beni destekleyenler bu- ralara kadar yayıldı" demiş. Sedat Ergin "İl başkanlığını bayan Bush'la konuştunuz mu" diye somnca; SÖ bozulmuş, "Ağzımdan laf alamazşınız" demiş, ama orada bulunan Ertuğrul Özkök, aileyi iyi tanıyanlardan biri olarak, "Haline bakılırsa, belli ki konuşmuş" diye yazıyor. Satıriar arasına sıkışan ve kimilerini iyimserliğe zoıiayan bilgilere karşın; halkın yüzde 80'ine egemen olan duygular bayram seyran demiyor. Ekonomi ilmine yaraşır istatistiki ra- kamlan bir yana atryor, basit gerçekleri sıralıyor: TÖ, geçen ay muhaliflerine çatarken, "Bana yetişmeleri için 10 ftnn ekmek yemeleri lazım" dedi. Oysa ekmek iki yılda 250'den, önce 550'ye, sonra bin liraya teffi etti. On fınn ne- rede? Garibim beş ekmek alamaz halde. Bir hesaba göre Türkiye on bir yılda 68 kez pahalılandı. Çay bin, bir jeton bin... Sıraladıklarımızı dinleyen Demirel, küçük örneklere bir iki ek yaptı: Bir mektup 500, telgraf on bin lira. Söylediğine göre, bu bayram 150 bin tebrik göndermiş. 'Tam 75 milyona mal oldu" diyor. Geçen yıl parti personeli- ne 40 milyon dolaymda ödenirken bu yıl rakam 100 milyo- na çıkmış. Rejim açısından alışıtmışın dışına çıkacağımızı son geliş- meler gösteriyor. î "Rejime darbeyi" bu kez TSK değil, galiba ekonomi vu- racak. Nedeninı Demirel bize şöyle açıkladı: "Bu gidişle partiler parasızlıktan kapanacak!" TÜRKİYE SİVİL HAVACILIK SENDİKASI'NDAN (HAVA-İŞ) KAMUOYUNA DUYURU Biz THY ve Havaş'ta çalışan 10.500 kişi, işveren sendikası TÜHİS ve işverenlerin uz- laşmaz tavırları sonucu 1 nisandan bu yana grevdeyiz. Grevimiz bugün 15. gününü doldururken, toplusözleşme masasında insanca yaşana- cak ücret ve sağlıklı çalışma koşullan için yükselttiğimiz taleplerimize karşı çıkarak bizi greve sürükleyenlerin grevimizi kırmaya yönelik saldırılan ve kamuoyunu yanıltma ça- balan da yoğunlaştı. Bizieri kamuoyu önünde haksız kılmak için basma verdikleri demeç ve ilanlarda hal- kımızın ulusal duygulannı da kullanarak bizieri çok şey isteyip çahştıkları şirketleri batır- maya çalışan insanlar gibi göstermeye çalışıyorlar. Bunun son örneğıni THY işvereni dün bazı gazetelere verdiği ilanla gösterdi. Çağdaş ve onurlu ücret için verdiğimiz mücadelemizi çarpıtmaya çalışan THY işvereni bu ilanın- da "sağduyu"dan bahsediyor ve bizieri görüşmeye çağırıyordu. THY işvereni "sağduyu" sözcüğünü belki bu kez gerçekten inanarak söylemiştir dü- şüncesi ile görüşmeye gittik. Üstelik son ücret teklifimizden, yapabilleceğimiz en son fedakârlığı da yaparak kendilerine yeni bir ücret teklrfi de götürdük. Taban ücretle ilk 6 ay için 1.500.000rTL.'den 1.000.000r TL'ye net, ikinci 6 ay için 1.950.000rTL'den 1.600.000. TL'ye çektik. Toplusözleşmemizin bu çerçevede bugün imzalanması halinde hemen iş- başı yaparak bayramda çalışmaya hazır olduğumuzu kendilerine bildirdik. Ancak kamuoyu önünde sağduyudan bahsedenlerin bunda ne ölçüde dürüst olduk- lannı bir kez daha anladık. Ücret teklifimiz "son teklifimizin üzerinde hiçbir şey vermeyiz" diyerek reddedildi. Sosyal yardımların üç kalern olarak açılması teklifimize daha önce sıcak baktıklarmı söyleyen yöneticiler, bu kez TÜHİS ağzını kullanarak "Bu açılım bundan sonra kamuda imzala- nacak 72 sözleşmeye örnek olur. Biz böyle bir olayı TÜHİS'e rağmen aşamaytz diyerek reddettiler. İşte ülkesini ve şirketini çok seven yöneticilerimizin sağduyuları bu. Grevimizin 15. gününü yaşadığımız şu güne kadar, bize ücret zammı farkı olarak 20 mityar TL ödememek için 150 milyar TL zarar etmeyi yeğleyenlerin yüzlerine taktıkları sahte sevgi maskelerinin ardındaki gerçek yüzleri bu. Bu şirketter bizim. Bu şirketleri biz var ettik. Bir yandan ürettiğimiz hizmetle, diğer yan- dan ödediğimiz vergilerden ayrılan paylarla biz bu durumlara getirdik. Bu şirketlerin her köşesinde bizim alınterimiz var. Çok yöneticiler gördük. Siyasiler değiştikçe onlar da de- ğişti. Ama biz bu şirketlerde hep vardık. Dün de vardık. Bugün de varız. Yarın da çocuk- larımız olacak. Bizim, çocuklarımıza bırakacağımız mirası tüketmek, yok etmek gibi bir tavrımız yok. Asla da oiamaz. Bizim mücadelemiz hak ettiğlmiz, bedelini (azlası ile ödediğimiz onurlu, çağdaş üc- rete ulaşabilmek mücadelesi, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz duruma geldiği- miz çoluk çocuğumuzun, ev sahibinin, bakkalın, kasabın yüzüne çekinmeden bakabilme mücadelesi, ekmeğimizi büyütme mücadelesi. Bu mücadeleyi yok sayanlara, çarpıtmaya çalışanlara Hava-iş üyeleri birlik ve kararlı- lıkları ile gereken cevabı verecektir. Kamuoyuna yaşadığımız bu gerçekleri duyururken görüşmelere başladığımız ilk gün- den bu yana aynı inanç ve kararlılıkla mücadeleyi omuzlayan üyelerimizin bize destek olan, dayanışmalannı ileten tüm dostlarımızın bayramlarını kutlanz. Saygılarımızla. HAVA—İŞ SENDİKASI YÖNETİM KURULU MEVCUT TABAN ÜCRET 319.000 TL. NET SENDÎKANIN İSTEDİĞl 1. 6AY 1.10.1990-31.3.1991 2. 6 AY 1.4.1991-1.10.1991 TASLAKTA İNDİRİMÜ 2. TEKLİF İNDİRİMÜ SON TEKÜF (H.04.1991) TASLAKTA İNDİRİMÜ 2. TEKÜF INDIRIMLI SON TEKLİF (14.4.1991) 2.400.000 TL. NET 1.500.000. TL. NET 1.000.000 TL. NET 3.780.000 TL. NET 1.950.000 TL. NET 1.600.000 TL. NET İŞVERENİN VERDİĞİ 545.000 TL. NET 753.000 TL. NET 753.000 TL. NET 884.000 TL. NET 1.039.000 TL. NET 1.039.000 TL. NET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle