22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15NİSAN1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Keçeciler Başbakan Vekili • ANKARA (ANKA) — Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, Başbakan Yıldırım Akbulut'un İngiltere'de bulunduğu üç günlük süre içinde başbakanlığa vekâlet edecek. Keçeciler'in vekâlet işlemi Cumhurbaşkanı Turgut özal tarafından onaylandı. Restni Gazete*de yayımlanan bir başka karara göre de Başbakan Akbulut'la birlikte Ingiltere'ye giden Devlet Bakanı Güneş Taner'in yerine Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer vekâlet edecek. Aynca ANAP Kırşehir Milletvekili Şevki Göğüsger'in Yenimahalle Endüstri Meslek Lisesi'nde matematik öğretmeni olan eşi Behice Gögüsger, Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği'ne getirildi. Panelde Kürtçe konıışma • İSTANBUL (AA) — Sosyalist Parti Kâğıthane ilçe örgütü tarafından "Kuzey Irak Kürt Katliamı ve İşçi Hareketi" konulu panel düzenlendi. Panele katılan bazı kişiler konuşmalarını Kürtçe yaptılar. Panelde konuşan 2000'e Doğru dergisinin genel yayın yönetmeni Doğu Perinçek, ABD ile SSCB'nin, Malta zirvesinde, birbirlerinin işine karışmamak konusunda anlaştıklannı ileri sürdü. Panele katılan diğer 3 kişi ise konuşmalannı Kürtçe yaptılar. Panel sonunda, yine bazı kişiler Kürtçe şarkı söylediler ve şiir okudular. Anayasa Mahkemesi • ANKARA (ANKA) — Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 29'uncu yıldönümü, 25 nisan perşembe günü Cumhurbaşkanı Turgut özal, TBMM Başkanı Kaya Erdem, Başbakan Yıldmm Akbulut, siyasi parti temsilcileri ve bakanlann da katılacağı bir törenle kutlanacak. 25 nisan perşembe günü yapılacak tören, Anayasa Mahkemesi Başkanı Necdet Dancıoğlu'nun konuşmasıyla başlayacak. Bugüne kadar sürdürüle- gelen teamüle göre törende Anayasa Mahkemesi Başkanı açılış konuşmasını yapacak. Dancıoğlu'nun konuşmasından sonra Cumhurbaşkanı özal, yıl içinde emekli olan Anayasa Mahkemesi üyelerine birer plaket verecek. Taznıinat davası • ANKARA (ANKA) — Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoy, kendisine "Sincan'ın Saddam'ı" diyen ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere ile Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut aleyhine 100'er milyon lıralık tazminat davası açacağını bildirdi. Aziz Gürsoy, Metin Gürdere ve Imren Aykut'un kamuoyunu yanıltıcı demeç verdiklerini belirtti. Gazino basıldı • İstanbul Haber Servisi — İstanbul Pangaltı'daki Semiramis Gazinosu, dün akşam kimliği henuz belirlenemeyen iki kişi tarafından basıldı. Ölen ya da yaralananın olmadığı baskm sonrasında saldırganJar kaçarken, gazino sahibi Izzet Duran ile şarkıcı Serpil Benay, olayla ilgili olarak gözaltına alındılar. Pangaltı Rumeli Caddesi'nde bulunan Semiramis Gazinosu'na dün akşam saatlerinde gelen silahlı iki kişi içeri girdiler. Alacak sorunu yüzünden çıktığı sanılan tartışma sonrasında saldırganlar, havaya ateş açtılar. Bu sırada şarkı söyleyen Serpil Benay'ın ateş açanlara karşı gazino sahibi ve diğer çalışanlarla birlikte şişe attığı öğrenildi. Yetkililer saldırganların muhtemelen gazino sahibi tarafından tanındığını ve en kısa zamanda yakalanacaklannı belirttiler. Cezaevinden çıktıkları gün hasımları tarafından vuruldular Tahliyeye sevinemedilerHaber Merkezi — Terörle Mücadele Yasası ile birlikte ge- len şartlı salıverilmeden yararla- nan tutuklu ve hükümlülerin tahliyeleri suriiyor. Tahliye sayısı 4 bine ulaştı. Şanhurfa'nın Siverek ilçesin- deki cezaevinden 11 yıl yattıktan sonra tahliye edilen 3 kişi, mem- leketleri olan Tarsus'a dönerken Nizip yakınlannda verdikleri ye- mek molası sırasında kan dava- lılan tarafından kurşunlandılar. Bu arada sanatçı Melike De- mirag ve eşi Şanar Yurdatapan, dün yaptıkları açıklamayla Te- cil Yasası'ndan yararlanmayı reddettiklerini açıkladılar. De- mirağ ve Yurdatapan, Türkiye'- ye dönmeyeceklerini bildirdiler. Yasa kapsamında TCK'nın 125, 146/1-2. maddelerinden ce- za almışlar ile ırza geçmek, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmak, kamu görevlilerini öl- dürmek ve bazı askeri suçlardan hüküm giyenlere serbest kalma- ları için daha ağır koşullar geti- rilmesi tepkilere yol açtı. Bu du- rum afta ^Çifte standart" olarak değerlendirildi. Cumhuriyet muhabirlerinin bildirdiğine göre cezaevlerinde- ki son durum şöyle: Istanbul'daki Metris, Bayrampaşa ve Paşakapısı ceza- evlerinde dün de 100 kadar hü- kümlünün serbest bırakılabile- ceği bildirildi. Bu cezaevlerinde dosyalar üzerinde incelemeler gündöz yapıldığından, tahliye iş- lemlerinin akşam saatlerinde gerçekleştirilebildiği duyuruldu. Şu ana kadar Bayrampaşa Ce- zaevi'nden 50, Metris Cezaevi'n- den 34, Paşakapısı Cezaevi'nden 32 hükümlu serbest bırakıldı. Yetkililerce şartlı salıverilmeden yararlanan 170 hükümlünün dosyalarının da tamamlandığı bildirildi. Ankara Merkez Kapah ve Ya- rıaçık cezaevlerinde, süren tah- liyelerle serbest kalan hükümlü sayısı 100'ü aştı. Tahliyelerin bayram süresince de süreceği duyuruldu. Bartın Özel Tip Cezaevi'nde önceki gün öğle saatlerinde baş- layan tahliyelerde, aralannda Halkın Kurtuluşu Dergisi Yazı ve sendikacılar da serbest bıra- kıldı. Savctlık yetkililerinden alı- nan bilgiye göre 130 yıla hü- kümlü "Halkın Yolu Gazetesi" Yazı İşleri Müdürü Alaattin Şa- hin, 146 yıla hükümlu "Halkın Birüği Gazetesi" Yazı İşleri Mü- dürü Güzel Aslaner, 123 yıla hü- kümlü, 'Gençlik Dergisi' Yazı tşleri Müdürü Erhan Tuşkan, 111 yüa hükümlü 'Partizan Der- gisi' Yazı İşleri Müdürü Irfan Aşık, 66 yıla hükümlü "Halkın Sesi" Dergisi Yazı İşleri Müdü- ru Hasan Fikret Ulusoydan, 44 yıla hükümlü "Devrimci Mili- tan" Dergisi Yazı İşleri Müdü- rü Mehmet Özgen, 23 yıla hü- şinde büyük sevgi gösterileriyle karşılandı. Urfa yolunun 30. kilometre- sinde 250 araçlık bir konvoy ta- rafından karşılanan Mehdi Za- na, taraftarlarınca omuzlara alındj. İzmir'de ise şartlı salıverme- den yararlananların tumü ceza- evlerinden çıkartıldı. Savcılık yetkilileri, Buca Kapalı ve Yan- açık Cezaevi'nden toplam 337 mahkûmun salındığını belirtir- ken, Buca Bölge Kapaiı Ceza ve Tlıtukevi'nde 842, yarıaçık ceza- evinde ise 15 kişi cezaevinde kal- dı.Bize ulaşan haberlere göre şu ana kadar Bursa'da 500, Ispar- Şartlı tahliyeden yararlanarak Siverek Cezaevi'nden çıkan Musa Gençdal, Sabri Demir ve Hacı Demir, kan davalılan tarafından kurşunlandı. Musa Gençdal olay yerinde öldü, diğerleri ağır yaralandı. Mersin Cezaevi'nden çıkan Kadir Acıdemir'in sevinci, aynı gece eşinin kayınpederi tarafından öldürülmesiyle acıya dönüştü. İşleri Müdürü olduğu için der- gide çıkan yazılar nedeniyle 748 yıl 6 ay hapse mahkûm edilen Veli Yılmaz'ın da bulunduğu 16 kişi serbest bırakıldı. Yazı işleri müdürü olduğu için 666 yıl 2 ay hapse mahkûm edilen Osman Taş ise dosyasındaki eksiklikler nedeniyle bir gece daha ceza- evinde "konuk olarak" kaldı. Bartın Cezaevi'nde bulunan 122 siyasi tutuklu ve hükümlünün, ancak 22'si tahliye sevincini ya- şayabildi. Çanakkale E Tipi Cezaevi'n- den hükümlü bulunan gazeteci CEZAEVİNDE KALANLAR kümlü "Öncü" Dergisi Yazı iş- leri Müdürü Kazım Arlı, 11 yı- la hükümlü DİSK Basın-İş Sen- dikası üyesi Mustafa tnç ve 7 yı- la hükümlü Keramik-lş Sendi- kası Karadeniz Bölge Temsilcisi Raif Giimüş, dün sabaha karşı serbest bırakıldı. Çanakkale'de- ki cezaevlerinde 300'e yakın tu- tuklu ve hükümlünün de tahli- ye edildiği bildirildi. Afyon Kapalı Cezaevi'nden şartlı salıverme yasağından ya- rarlanarak tahliye edilen Diyar- bakır eski belediye başkanı Mehdi Zana, Diyarbakır'a geli- ta'da 210, Sinop'ta 125, Antal- ya'da 161, Gaziantep'te 167, Konya'da 241, Karaman'da 56, Tunceli'de 24, Burdur'da 201, Muğla'da 93, Nazilli'de 87, Ma- nisa'da 192, Malatya'da 101, Di- yarbakır'da 56, Şanlıurfa'da 74, Siirt'te 46, Elazığ'da 157, Mar- din'de 200, Kars'ta 35, Ağrı'da 37, Muş'ta 48, Bingöl'de 60, Van'da 44, Trabzon'da 95, Gire- sun'da 152, Samsun'da 112, Or- du'da 207, Amasya'da 40, Ay- dın'da da 93 tutuklu ve hüküm- lü serbest bırakıldı. Bu arada, bazı yerlerde uzü- Esrardan hükümlü Osman Yılmaz serbest bırakılmadı. Yılmaz, "Babalar dışanda, maşalar içeride. Bu adaletsizliktir" diyor. çifte standart'MEHMET FARAÇ ŞANLIURFA — Yanaçık cezaevinin bahçesi ana baba günü. Yüksek duvann ar- djndaki davul sesleri, özgürlüğü müjdeliyor. Şanlıurfa Cezaevi'nin bahçesinde artık volta atılmıyor. Salıverilecek olanlar, denklerini çoktan hazırlamışlar. İçeride kalacaklar, yüksek duvann gölgesine sinmiş, yaşh göz- İerle çevreyi izliyorlar. Osman Yılmaz ile Adil Dağdelea, yasa- nın kapsam dışı tuttuğu suçlulardan. Os- man Yılmaz, 45 yaşında ve esrar satıcılığm- dan aldığı 30 yıllık cezasının daha 6 yıhnı doldurmuş. Adil Dağdelen ise, hasmı yeri- ne yanüşükla jandarma erini vurrnaktan 30 yıla hükümlü. İkisi de bu yasadaki "ada- letsizlik"ten yakınıyor. Cezaevi'ndeki görüş- tüğümüz Osman Yılmaz, "Türkiye'de hep küçükler ezilrjor, büyükler sefa sürüyor" diyor ve şöyle devam ediyor: "Getirilen yeni bir çifte standart. Benim de çoluk çocuğum var. Devleti çarpan, mil- leti dolandıran. bankerler, teroristler, hır- sızlar herkes dışan çıkarken, uyuştunıcu- dan yatanlar içeride. Bu bir adaletsizliktir, insan haklanna aykındır. Bir tarafı güldü- riip, diğer tarafı ağlatmak, iki din taşımak- tır. Uyuşturucu babalan. çete başları dışa- nda gezerken, uşaklar, maşalar dört duvar arasmda ve onlara af maf da yok." Cezaevinin kapalı kısmında yatan 25 ya- şındaki Adil Dağdelen, olup bitenleri gör- mek istemiyor olaiak ki, koğuşunda, çö- melmiş öylece düşünüyor. Nişanlısını kaçı- Osman Yılmaz ile Adil Dağdelen, yasanın kapsam dışı tuttuğu suçlulardan. Yılmaz esrarsatıcılığından, Dağdelen ise yanlışlık sonucu jandarma vurmaktan hükümlü. İkisi de yasanın "adaletsizliğinden" yakınıyor... ranı öldürmüş, firar gezerken bir gece ka- ranlığında ardından kurşunlayanlara karşı- lık vermiş. "Hasmıra sandım, ben de ateş ettim, karanlıktı görmedim. Yanına gtttim bir de ne göreyim jandarma}ı vurmuşum. Adımız, devlete karşı suç işleyene çıktı" di- yor Adil Dağdelen. Adil Dağdelen, cinayetten serbest bırakı- labilecek ama işlediğı suç "devlete karşı" ol- duğundan özgürlüğüne kavuşamıyor. "Vallahi" diyor "jandarma olduğunu bil- miyordum. Ben terörist değilim. Devlet ba- na terörist muamelesi yapıyor. Devlet hiç yanlış yapmaz mı ki? Bu yaptığı yanlış de- ğil mi? Bıraksınlar evime gideyim" diye ko- nuşuyor kırık Türkçesiyle. Adil Dağdeien'in gece karanlığında yap- tığı yanlış, bir tek kendisine zarar vermemiş, babasını da yakıruş. Türkçeyi çat pat konu- şabildiği için yakalandığında ifadesi yanlış anlaşılmış "Bana soru sordular. ben Süley- man'ın oğluyum dedim, onlar jandarmayı Suleyman'la birlikte vurmuşum anlamışlar. Süleyman babamdır, gidip onu da getirdi- ler. O da benimle birlikte yatıyor. Beraberiz ama benimle konuşmuyor. Her gördüğün- de 'yaktın beni evlat' diyor, başka bir şey demiyor. İsterim ki önce onu hıraksınlar, sonra da beni" diye anlatıyor Adil. Şartlı tahliye, Şanlıurfa Cezaevi'nde çe- lişkili manzaraları gündeme getiriyor. Du- vann ardında davul sesi susmuyor, denkler özgıir kalanlann sırtında. Ancak içeride ka- lanlann görüntüsü, çıkanlann sevincini ma- pushane damında tutuyor. cü olaylar da yaşandı. AA'nın haberine göre Şanlıurfa'nın Si- verek ilçesi cezaevinden, 11 yıl yattıktan sonra tahliye edilen 3 kişi, kan davalılan tarafından Birecik-Nizip arasında yemek molası verildiği sırada kurşun- landı. Olayda Musa Gençdal (36) olay yerinde ölürken ağır yaralanan Sabri Demir (44) ve Hacı Demir (34) tedavi altına alındı. Mersin'de şartlı salıvermeden yararlanarak serbest kalan Ka- dir Acıdemir'in sevinci ise aynı gece eşinin kayınpederi tarafın- dan bıçaklanıp öldürülmesiyle acıya dönüştü. AA'ya göre Ka- dir Acıdemir'in eşi Sıdıka Acı- demir (23) olay yerinde yaşamı- nı yitirdi. Öte yandan, yasa kapsamın- da TCK'nın 125, 146/1-2. mad- delerinden ceza almışlar ile ırza geçmek, uyuşturucu ve silah ka- çakçılığı yapmak, kamu görev- lilerini öldurmek ve bazı askeri suçlardan huküm giyenlere ser- best kalmalan için daha ağır ko- şul getirilmesi, yoğun tepkilere yol açıyor. Çocuk ıslahevlerinde özellikle ırza geçme suçundan ceza almış yüzü aşkın çocuk da aldıklan cezaların üçte birini tamamla- madıkları nedeniyle aftan yarar- lanamayanlar arasında bulunu- yor. İzmir'deki Şirinyer Çocuk Islahevi'nde 101 çocuk suçlu şartlı salıvermeden yararlanarak serbest kalırken, 82 çocuk ge- rekli süreyi yatmadıklan için ıs- lahevinde kaldı. İngiltere'de devlet başkanlanyla görüşecek Akbulut sınırdaki tmjediyi anlatacak Haber Merkezi — Başbakan Yıldırım Akbulut, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın bugün başlayacak ilk Guvernörler Top- lantısı'na katılmak için dün İn- giltere'nin başkenti Londra'ya gitti. Başbakan Akbulut, bura- da İngiltere, İsveç, Belçika ve Polonya başbakanlanyla ikili görüşmelerde bulunacak. Baş- bakan Akbulut, dün öğleden önce de partisinin Kınkkale İl Kongresi'ne katıldı. Londra'ya hareketinden önce Esenboğa Havaalanı'nda bir açıklama yapan Başbakan Ak- bulut, Doğu Avrupa ülkelerinin serbest pazar ekonomisine geçiş- lerini kolaylaştırmak amaayla oluşturulan bankanın kurucula- n arasında Türkiye'nin de bu- lunduğuna işaret ederek "Bura- da yapacağım ikili görüşmeler- de, Irak sınınnda yaşanan elim olayla ilgili Türkiye'nin gönişle- rini anlatacağım" dedi. AA'nın haberine göre, dün 18.30'da Londra'ya gelen Yıldı- rım Akbulut, burada yaptığı açıklamada da "Tüm uluslara- rası topluluğun, sığınmacılarla ilgili trajediyi sona erdirmek için derhal ve acil olarak bu bolgeye yardımcı olması gerekiyor" di- ye konuştu. Başbakan Akbulut, dün ak- şam büyukelçilikte onuruna ve- rilecek yemeğe katıldı. Akbulut, bu sabah Downing Street'teki 10 numaralı Başba- kanlık Konutu'nda İngiltere Başbakanı John Major ile bir araya gelecek. Görüşmede, Irak- lı multecilerin durumu, Ortado- ğu ve ikili ilişkiler konularında görüş alışverişinde bulunulacak. Başbakan Yıldırım Akbulut, daha sonra Türkiye Büyükelçi- liği Konutu'nda İsveç Başbaka- nı Ingvar Carlsson, Belçika Bü- yükelçiliği'nde de Belçika Baş- bakanı Wilfried Martens ile bir araya gelecek. Yann da Büyükelçilik Konu- tu'nda Polonya Başbakanı Jan Bielecki ile ikİi bir görüşme ger- çekleştirecek olan Başbakan Akbulut, çarşamba sabahı Türkiye'ye dönecek. Ankara Büromuzun haberine göre dün, öğle öncesi de parti- sinin Kırıkkale 1. Olağan İl Kongresi'ne katılan Akbulut, muhalefeti "sadece tenkit yapmakla" suçladı. TERORLE MÜCADELE YASASOA TEPKILER 4 Devletin terörleştirilmesi yasası'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Hukuk ve insan hakları çevrelerinin Te- rörle Mücadele Yasası'na yönelik tepki- leri sürüyor. Yasaya tepki gösteren bu çevreler, "Yasadaki birkaç olumluluğa temel hukuk kurallanm feda etmek düşünülemez" görüşünü savundular. İnsan Hakları Derneği Ankara Şube Başkanı Muzaffer tlhan Erdost, yasanın, işkenceciyi ve dolayısıyla işkenceyi dev- letin çelik zırhıyla İcoruyan bir anlayışla hazırlandığını savunarak, "Demokrasi- nin olmazsa olmaz koşulu açıklık ilke- sine uygun olarak devletin adı da 'polis cumhuriyeti' olsaydı. bayramlık elbise gi- bi yakışırdı bu yasaya" dedi. Erdost, "FJ- li yıl 141 ve 142'yle boğuştuk, umanm elli yıl da bu yasayla boğuşmayız. Terö- re karşı olduk ve karşıyız. Ama bu ya- sa, terörü önleme yasası degil, devletin terörleştirilmesi yasasıdır" diye konuştu. ÇGD Genel Başkanı Mustafa Ekmek- çi de Türkiye'de bugüne kadar basını doğrudan kısıtlayan 151 yasa çıkanldı- ğını ammsatarak "Bu yasa 152. oluyor" dedi. Terörle Mücadele Yasası'nın olum- lu hükümler de içerdiğini belirten Ek- mekçi, "Ne varki, bu, olumlu diye say- dıgımız gelişmeler, terörle mücadele ba- hanesiyle getirilen agır baskı hükümle- riyle gölgeleniyor" diye konuştu. Şartla tahliye konusunda sağ ve sol görüşler arasında aynm getirildiğini de kaydeden Ekmekçi, "Terörle mücadele bahane edilmiştir. Yasa, basını baskı altına alan hükümleriyle, basın yaşamı için idam fermanı olmuştur" dedi. Yasanın basını terörün kaynağı gibi gördüğünü de sa- vunan Ekmekçi, "Yasa, basına duşman bir anlayışı sergilemektedir. Bu diişman- lık, yasanın hazırlayıcısı iktidara hayır getirmeyecek, toplum kendisine silah zo- ruyla dayatılan 1982 Anayasası'nı aştığı gibi, bu yasayı da aşmanın yollannı el- bette bulacaktır" diye konuştu. Avukat Şenal Sanhan da yasaya ek- lenen polis yaranna hükümlerin, terör- le mücadele eden polisi konıma amacın- dan çok, işkence iddiasıyla yargılanabi- lecek polisleri koruma niteliği taşıdığını savunarak "Bu, âdeta suçu teşvik etmek- tedir. Yasa koyucunun suç olan bir fiili özendirmesi elbetteki düşünülemez. Fa- kat işkence gibi ağır bir insanlık suçu- nun, iddiasının dahi ülkemiz onuruna düşürdüğü gölge dikkate alındıgında bu düzenlemlerin de anayasaya aykınlık ta- şıdığı kuşkusuzdur" dedi. Yasa koyucu- dan beklenen, işkence iddiasını besleye- bilecek bütün kapıların kapatılması ol- duğunu da belirten Sanhan, "Polis, gö- revinde gttvenceye alınmalı, ancak yasa- dışı en ufak bir eyleme izin verilecek bir korumaya devlet eliyle olanak sağlanmamahdır" dedi. Yasa ile getirilen terör ve terör suçu ta- nımlarının hukuki olmaktan uzak bu- lunduğunu, aynca savunma hakkına da sınırlamalar getirildiğini kaydeden Sarı- han, "Yasadaki birkaç olumluluğa, te- mel hukuk kurullannt feda etmek elbet- teki düşünülmez. Yasa, hukuki olmak- tan uzaktır. Böylesi bir yasaya karşı mü- cadele edecek güçlerin tek silahı hukuk- tur. Hukuka saygılı herkes, bu mücade- lenin bir ucundan tutmak zorundadır" diye konuştu. GÜNLERİN KÖPÜĞÜ AHMET TAN Tanrı AT'yi korudu ANKARA — Ya bu Türki- ye'yi de AT'ye kabul etseydik, şimdi halimiz nice olurdu? Yüz binlerce sığınmacı Tür- kiye'nin değil, AT'nin mese- lesi haline gelirdi. Onları Çu- kurca'da, Şırnak'ta değil, Brüksel'de ağırlamak zorun- da kalırdık. Tann'nın sevgili topluluğu imişiz. verilmiş sa- dakamız varmış." AT elini cebine attı. İki ay boyunca 200 bin sı- ğınmacının yiyeceğini karşı- ladığını dün açıkladı. AT, aslında değil iki ay bo- yunca 200 bin kişiyi, 200 bin gün boyunca, aya kadar uza- yan bir kalabalığı doyurma- ya bile razı. Yeter ki Türkiye AT'nin yakasından düşsün, tam üyelik düşünden vaz- geçsin. Özal, ge- çen hafta AT: nin Ankara'ya atanan yeni t e m s i l c i s i Michael La- ke'den güven mektubunu alırken hem Türkiye'nin AT ile ilgili niyetlerinin altını bir iki cümle ile çizdi, hem de AT'nin acil olarak sığınmacı- lara yardım etmesı gerektiği- ni anlattı. Biraz da bunun üzerine, eski bir gazeteci olan İngiliz uyruklu Mr. Lake, BrükseU den gelen bir heyetle birlik- te hafta sonunda da sınır bölgesine gitti. Diyarbakır'dan başlayarak Irak sınırına dek tüm yerle- şim bölgelerini, topiumsal, ekonomik ve kültürel koşul- ları inceledi. Yollarda, toz toprak içinde yüzer, iki yüzerlik gruplar ha- lindeki çocuklan, avurtları bi- raz da taşıdıkJarı bıyığın ağır- Yeter ki Türkiye ATnin yakasından düşsün, tam üyelik düşünden vazgeçsin. lığı ile çökmüş, eli arkasında gezinen binlerce on binlerce kişiyi, bir o kadar, simitçiyi, börekçiyi, turşucuyu "boya- yak abeyim"ciyi gördü. Japonya'dan atanan AT- nin yeni Ankara temsilcisinin Türkiye'deki ilk gözlemlerini Brüksel'e nasıl yansıtacağı- nı bilmiyoruz. Bildiğimiz, daha önceki temsilcilerin aktardıklart: 'Türkiye'nin AT'ye tam üye olması demek, Irak'ın ve iran'ın sınırlannın gelip Avru- pa'ya dayanması demek. Milyonlarca yoksul Kürdün, Arabın, iranlının yaşadığı bu sınıriarı, Avrupa'nın sının ola- rak kabul etmek yainız top- luluğun değil, Avrupalılık fel- sefesinin intiharıdır." Bu anlayış, AT komisyo- nunda, en yüksek dü- zeylerde ege- men. Türkiye 13. üye olarak AT'ye katilacak diye Avru- pa ıntihar edemez anlayışı ile mücadele etmek diplo- matik olarak ne ölçüde mümkün? Irak'tan kopup gelen Kürt sığınmacı seli, AT'nin Türki- ye ile ilgili yargı ve önyargı- larını "bilmek" için büyük bir fırsat oldu. Tanrı Kürtleri değilse de AT'yi fazlasıyla korudu. Bush'un aklına uyup Türki- ye'yi tam üye yapsalardı, sı- ğınmacı Kürtlerin tümü şim- di Avrupalıydı!.. Umanz AT'yi fazlasıyla ko- ruyan tanrı, AT nezdindeki Brüksel Daimi Temsilciliği'ne Cenevre'den naklen atanan Büyükelçi Cem Duna'nın da yardımcısı olsun. 4 bin 500 liralık sahteciliğe 6 ay hapis 4 bin 500 liral'k damga pulu parasıru belgeler üzerinde tahrifat yaparak zimmetine geçirdiği gerekçesiyle "görevi kötüye kullanmak"tan 6 ay hapis cezasına çarptırılan banka veznedarı R.M.'nin görevine de son verildi. Cezası 95 bin lira para cezasına dönüştürülüp tecil edilen R.M., ANAP'ın Devlet Memurlatı . Yasası'nda yaptığı son değişiklik nedeniyle devlet memurluğuna dönemiyor. sıdı.TURAN YILMAZ ANKARA — 4 bin 500 lira- lık damga pulu parasıru belge- lerde tahrifat yaparak zimme- tine geçiren banka veznedanna 6 ay hapis cezası verildi. "Gö- revi kötüye kullanmak"tan al- dığı bu cezası tecil edilen ancak Savcı, R.M. hakkında "zimmet ve sahtecilik"ten da- va açtı. Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan R.M., sonuçta "görevi kötüye kullanmak"tan 6 ay hapis ve 6 bin hra ağır para cezasına çarp- tırıldı. Bu cezayı önce sanığın iyi halini ve sabıkasız oluşunu görevine son verilen veznedar gözönünde tutarak 5 ay hapse R.M. ANAP'ın Devlet Me- murlan Yasası'nda yaptığı son değişiklik nedeniyle görevine dönemiyor. Bu, "4 bin 500 liralık tecil" oyküsu, Denizli'nin Kale ilçe- si, Beyağaç kasabasında yaşan- dı. Bir devlet bankasında vez- nedar olan R.M.'ye yüzbinler- ce liralık ceza ve yargılama gi- deri ile işinden olmaya patla- yan olay, 1 Haziran 1986'da meydana geldi. Banka müfet- tişi Metin Öztaş'ın 12 Mart 1987 tarihli 10 sayfalık raporu- na göre olay şöyle gelişti: "Vezneci R.M.'nin veznede görevli olduğu 1986 / E\lül ayı içinde, damga pullarının satı- şından elde edilen paralann ko- nulduğu kutudan 4 bin 500 li- ra alarak özel ihtiyaçlarında kullandığı, 24 Eylül 1986 günü vezneyi diğer vezneci A.t.P.'ye devrederken, bu noksanlığın anlaşılması ve kendisine bildi- rüen bu noksanlıkla ilgili ola- rak 'tamam ballederiz' dediği, bu tarihten sonra calışmaya başladığı tasamıf servisinde, 43 ve 492 no'lu mudilere ait ka- panmış hesap kartonlan üze- indiren mahkeme, daha sonra toplam 95 bin lira para cezası- na dönüştürdu ve tecil etti. Bu kararın gerekçesinde de "bu açığın dikkatsizlik mi, yoksa mal edinme kastıyla mı meyda- na geldiği anlaşılabilmiş degil- dir. Açık miktan nazara alın- dıgında, bunun işlemler sırasın- daki bir dikkatsizlikten kay- naklandığını kabul etmek ola- yın hakiki akışına daha uygundur" denildi. Gerekçede, bu açık faiz tahakkuklan ile kapatılmaya çalışılırken, yapı- lan kazıntı ve silintilerin hemen ilk bakışta anlaşılması da R.M.'nin "aldatma yetenegi- nin bulunmadığı" yönünde de- ğerlendirildi. Bu arada görevine son veri- len R.M., Aydın Idare Mahke- mesi'ne başvurdu. Mahkeme, 28 Aralık 1990 tarih ve 1990/944 sayıh kararında, R.M.'nin eylemin iki yıllık za- man aşımına girdiğini, bu ne- denle görevine son verilmesine ilişkin işlemin geçerli olamaya- cağı yönündeki savını yerinde görmeyerek, reddetti. R.M., şimdi bu kararı Danıştay'a gö- rinde silinüler yapmak suretiyle türerek, görevine dönmeye ça- lışıyor. Ancak, ANAP'ın 647 sayıh hesaplarda net 2 bin 308 ve 2 bin 229 lira bakiye oluştunıp, bunlarla ilgili gişe çeklerini dü- Devlet Memurları Yasası'nın zenle>ip, her iki mudinin imza- 48. maddesinde yaptığı değişik- larını da taklit ederek yetkili lik, "4 bin 500 liralık görevi olarak da imzaladıktan sonra, kötüye kullanma suçu"ndan Şube Müdürü'ne de imzalatıp, hükümlü veznedar R.M.'nin vezneci A.İ.P.'ye vererek 'al görevine dönüşünü olanaksız bunu pula koy' dediği ve kılıyor. Çünkü, bu değişiklik, A.İ.P.'nin de bu iki gişe çeki- görevi kötüye kullanma suçun- ni alıp ilgililerine ödenmiş gibi dan mahkûm olanlann, cezala- işleme aldığı..." n tecil edilse bile devlet memu- Bu rapor üzerine olay Deniz- ru olamayacaklarını kesin ola- li Cumhuriyet SavcılığVna yan- rak hükme bağlıyor. Bayram günlerind», bütün Türkiye'nin gazetesi Gazet«ciler C«miyeti'nin yayınladı^ı İstanbul Bayram'dır. N«r«de olunanu olun, bu güzel tatil günlerini gazetenizle renklendirebüirsiniz. BAYRAM'DA OKUNUR!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle